13
Kas›m 2001 B‹L‹MveTEKN‹K B ‹ L ‹ M V E T E K N L O J ‹ H A B E R L E R ‹
Olmayan Gezegen
Günefl Sistemimiz d›fl›nda keflfedilen gezegenlerin say›s› 80’i buldu. Belki de 79 demek daha do¤ru. Daha önce "kefl-fedilen" gezegenlerden birinin gerçek-te, y›ld›z›n›n üzerindeki s›rad›fl› lekenin neden oldu¤u bir yan›lsama oldu¤u an-lafl›ld›. Günefl d›fl› gezegenler, kütleçe-kim etkileriyle belirleniyor. Bu çekütleçe-kim, ana y›ld›z›n ileri-geri yalpalamas›na yol aç›yor. Bu da y›ld›z›n tayf›nda tipik im-zas›n› yarat›yor: Y›ld›z, bize do¤ru yal-palad›¤›nda Doppler etkisi nedeniyle ›fl›¤›ndaki dalga tepeleri aras›ndaki ara-l›k daralm›fl gibi oldu¤undan tayf çizgi-leri mavi dalgaboylar›na kay›yor. Ter-sindeyse, kayma k›rm›z›ya do¤ru. Bu düzenli de¤iflimler incelenerek, gezege-nin kütlesi ve y›ld›z›na olan uzakl›¤› belirlenebiliyor. 1998 y›l›nda Cenevre Gözlemevi’nden Didier Queloz, HD 166435 adl› 80 ›fl›ky›l› uzakl›ktaki bir y›ld›z›n “yalpalar›ndan” Jüpiterbüyük-lü¤ünde bir gezegeni oldu¤u sonucuna vard›. Ancak, Amerikal› gökbilimci Greg Henry, y›ld›z›n parlakl›¤›n›n, “yal-pa”daki gibi 3.8 günde de¤iflti¤ini aç›k-lad›. Queloz, verileri yeniden gözden geçirdi¤inde bunun üzerinde görece so¤uk, koyu lekeler bulunan genç ve hareketli bir y›ld›z oldu¤unu, bu du-rumda da gözlenen de¤iflimlerin bir ge-zegenin varl›¤›n› gerektirmedi¤ini belir-ledi. Araflt›rmac›lar› yan›ltan, izlenen y›ld›z›n üzerindeki leke örüntüsünün aylar boyu sabit kalmas›. Queloz ve ar-kadafllar›, Astronomy and Astrophysics dergisinde yay›mlanacak bir makalele-rinde bu y›ld›z›n ola¤anüstü kararl›l›k-ta manyetik alanlara sahip olabilece¤i görüflünü savunuyorlar.
Science, 19 Ekim 2001-10-21
Amerikal› ve Hintli iki gökbilimci, gö-kadalar›n oluflumuyla ilgili eski ku-ramlar›n gözden geçirilmesine yol açabilecek yeni bir model ortaya att›-lar. Geleneksel kuramlara göre, cüce gökadalar birleflerek zaman içinde büyük gökadalar› oluflturuyorlar. Georgia Eyalet Üniversitesi’nden Paul Wiita ile Hindistan Ulusal Radyo Ast-rofizi¤i Merkezi’nden Gopal Krishna ise, radyo gökadalar›ndan ç›kan rad-yo loblar›n›n gaz bulutlar›n› s›k›flt›r-mas›yla çok say›da gökadan›n ayn› anda ortaya ç›kabilece¤i görüflünü sa-vunuyorlar. Bunlar, merkezlerinde dev kütleli aktif karadelikler bulunan gökadalar. Gerçi son y›llarda hemen hemen tüm büyük gökadalar›n mer-kezinde, birkaç milyon ile birkaç mil-yar Günefl kütlesi aras›nda de¤iflen dev gökadalar›n bulundu¤u yolunda bulgular ortaya ç›kt›. Ancak bunlar›n küçük bir bölümü ayn› anda aktif du-rumda bulunuyor. Karadelikler gaz yutup z›t yönlerde ›fl›¤›nkine yak›n h›zlarda (relativistik) elektron ve pro-ton ya da pozitron demetleri püskürt-meye bafllad›klar›nda aktif duruma geçiyorlar. F›flk›ran madde demetleri, balon fliflirir gibi relativistik plazma ve manyetik alanlarla dolu küre bi-çimli dev yap›lar oluflturuyorlar. Bu loblar milyonlarca ›fl›ky›l› uzunlukta olabiliyor. Bunlar, optik teleskoplarla saptanamasa da, sinkrotron mekaniz-mas› sonucu oluflan, radyo frekans›n-daki yo¤un ›fl›n›m sayesinde radyote-leskoplarca 10-12 milyar ›fl›ky›l› uzak-l›klarda bile saptanabiliyor. Sinkrot-ron süreci, relativistik h›zlardaki
elektronlar›n güçlü manyetik alanlar çevresinde sarmallar çizerek radyo dalgalar› yaymalar›na deniyor. Radyo loblar›n› ve bunlar›n ç›kt›¤› gökadala-r› gözleyen gökbilimciler, evrenin ge-lifliminin evrimini izleyebiliyorlar. Du-yarl› radyo ve optik teleskoplarla ya-p›lan gözlemler, gaz bulutlar›n›n y›l-d›z ve gökadalara dönüflüm süreci-nin, baflta çok yo¤unken son 8 milyar y›ll›k sürede büyük ölçüde azald›¤›n› ortaya koyuyor. Wiita ve Krishna "ku-asarlar dönemi" denen, evrenin 8-10 milyar y›l önceki zaman›nda radyo gökadalar›ndan ç›kan loblar›n gaz bu-lutlar›n› s›k›flt›rmas› sonucu bu bulut-lar›n h›zla çökmesi sonucu çok say›-da gökasay›-dan›n ayn› ansay›-da ortaya ç›kt›-¤›n› öne sürüyorlar. Gözlemler, ku-asarlar dönemi s›ras›nda radyo göka-dalar›n›n say›s›n›n, bugünkünden 1000 kat fazla oldu¤unu ortaya koy-mufltu. Buna ra¤men gökbilimcilerin ço¤u, radyo loblar›n›n evrenin ancak çok küçük bir bölümünü doldurdu¤u, dolay›s›yla da evrendeki gökadalar›n oluflumu üzerinde önemli bir etkiye sahip olamayaca¤› görüflünü savun-maktayd›lar. Wiita ve Krishna ise, ku-asarlar döneminde evrenin maddeyle dolu olan bölgelerindeki radyo lobla-r›n›n pay›n›n, san›landan 1000 kat fazla olmas› gerekti¤i görüflündeler. Araflt›rmac›lara göre eski modellerin yan›lg›s›, yüksek bas›nçl› radyo lobla-r›n›n, senkrotron ›fl›n›mlar›n›n sapta-nabilir düzeylerin alt›na düflmesinden sonra da kuasarlar döneminde var ol-duklar›n› hesaba katmamalar›.
NASA bas›n bülteni, 10 Ekim, 2001
Gökada Oluflumu
için Yeni Model
Dev eliptik gökada M87’nin merkezindeki 3
milyar Günefl kütleli karadelikten yay›lan parçac›k ve ›fl›n›m demetinin X-›fl›n›, radyo ve optik dalgaboylar›nda görüntüleri. X-›fl›n› Optik Radyo