13
Kas›m 2003 B‹L‹MveTEKN‹K
B ‹ L ‹ M V E T E K N L O J ‹ H A B E R L E R ‹
Chandra X-›fl›n teleskopu, Ay’›n nas›l olufltu¤u sorusunun araflt›r›lmas› kapsam›ndan olarak uydumuzun parlak yüzünün kimyasal bileflimini araflt›r›rken, Ay’›n karanl›k yüzünden geldi¤i ileri sürülen gizemli X-›fl›nlar› bilmecesini de çözüme kavuflturmufl görünüyor. Günümüzde yayg›n kabul gören kurama göre Ay, Mars büyüklü¤ünde bir gökcisminin Dünya’ya çarpmas› sonucu olufltu. Çarp›flma sonucu hem Dünya’n›n, hem de çarpan cismin manto
tabakalar›ndaki eriyik kayalar uzaya f›rlad› ve on milyonlarca y›l süreyle yavafl yavafl bir araya gelerek Ay’› oluflturdu. Araflt›rmac›lar, Chandra arac›l›¤›yla yüzeyindeki
alüminyum ve öteki elementlerin bollu¤unu belirleyip sonuçlar› Dünya’n›n manto tabakas›n›n bileflimiyle karfl›laflt›rarak teorinin do¤rulu¤unu belirlemeye çal›fl›yorlar.
Chandra, elementlerin varl›¤›n› floresans (›fl›ldama) denen bir olgu sayesinde belirliyor. Günefl’ten gelen X ›fl›nlar› Ay yüzeyini sürekli bombard›man ediyor, atomlar›n iç k›s›mlar›ndaki elektronlar› yerlerinden kopararak atomlar› karars›z hale getiriyor. Hemen ard›ndan, öteki elektronlar, oluflan boflluklar› dolduruyorlar ve bu süreç sonunda X-›fl›nlar› yay›nl›yorlar. Chandra, flimdiye kadar yapt›¤› ölçümlerde Ay yüzeyinin genifl bölgelerinde oksijen,
magnezyum, alüminyum ve silisyumun varl›¤›n› belirlemifl bulunuyor. Ancak beklenmedik bir sonuç, ölçümlerde çok miktarda kalsiyuma rastlanmamas›. Ay’›n karanl›k yüzüne gelince, Chandra’n›n ölçümleri buradan geldi¤i öne sürülen ›fl›nlar› konusuna da ›fl›k tutuyor. Alman X-›fl›n teleskopu ROSAT 1990 y›l›nda Ay’›n Dünya’dan görülemeyen taraf›ndan gelen belirgin bir X-›fl›n› sinyali saptam›fl ve bu olgu uzmanlarca Günefl’ten gelen enerjik elektronlar›n Ay yüzeyine çarpmas›yla aç›klanm›flt›.
Chandra’n›n bir yandan X-›fl›nlar›n›n enerjilerini ölçerek, bir yandan da Günefl rüzgar›ndaki parçac›klar›n say›s›n› ölçerek yürüttü¤ü gözlemlerse, X-›fl›nlar›n›n Ay’›n karanl›k yüzünden geliyor “göründü¤ünü”, ancak, kaynaklar›n›n yeryüzüne çok daha yak›n oldu¤unu ortaya koymufl bulunuyor. Harvard-Smithsonian Astrofizik
Merkezi’nden Brad Wargelin’e göre bu X-›fl›nlar›na Günefl rüzgar›ndaki a¤›r karbon , oksijen ve neon iyonlar›n›n, yeryüzünün onbinlerce kilometre üstünde atmosferik hidrojen atomlar›na çarpmas› yol aç›yor. Çarp›flmalarda iyonlar hidrojenden elektron kopar›yorlar. ‹yonlar›n yakalad›¤›
elektronlar da daha düflük enerji
düzeylerine inerken X-›fl›nlar› yay›nlan›yor. NASA bas›n bülteni, 15 Eylül 2003
Avustralya Ulusal Üniversitesi gökbilimci-leri, herbiri yaklafl›k 1 milyar Günefl kütle-si kadar hidrojen içermekle birlikte içle-rinde neredeyse hiç y›ld›z bulunmayan oluflumlar belirlediler. Eksenleri çevresin-de dönen disk biçimli çevresin-dev birer hidrojen bulutu görünümündeki yap›lar›n çap› 35.000 ›fl›ky›l› kadar ve Dünya’ya uzakl›k-lar› 12 ile 65 milyon ›fl›ky›l› aras›nda de¤i-fliyor. Merkezlerinde yaln›zca tek tük y›l-d›z belirlenmifl bulunuyor. Gökbilimciler bu yap›lar›n görece yal›t›lm›fl biçimde bu-lunduklar›ndan y›ld›z oluflturmad›klar›n› düflünüyorlar. Onlara göre y›ld›z oluflu-munun tetiklenebilmesi için komflu göka-dalar›n etkileflime girmesi ve böylece içle-rindeki gaz›n “çalkalanmas›” gerekiyor.
Avrupal› gökbilimciler, bilimadamlar›n› 30 y›ld›r düflündüren Geminga adl› bir nötron y›ld›z›n›n yeni bir sürprizini çözümlemeye çal›fl›yorlar: XMM-Newton teleskopunun belirledi¤i ve y›ld›z›n arkas›na do¤ru uza-nan, pervane izi gibi iki uzun kuyruk. Ge-mina, öteki nötron y›ld›zlar› gibi, dev bir y›ld›z›n çökmüfl ve yaklafl›k bir kent boyut-lar›na kadar s›k›flm›fl merkezi. Atomlardaki elektronlar›n s›k›fl›p protonlarla birleflmesi sonuncu, neredeyse tümüyle nötronlardan oluflan bir top. 350.000 y›l önce bir süper-nova patlamas›nda ortaya ç›km›fl olan Ge-minga, saniyede dört kez bir deniz feneri gibi kendi çevresinde dönüp ›fl›k yay›yor, ancak nötron y›ld›zlar›n›n büyük ço¤unlu-¤unun tersine, radyo dalgalar› yaym›yor. Gökbilimciler, Geminga’da yeni keflfedilen kuyruklar›n, nötron y›ld›z›n›n güçlü man-yetik alan›ndan kaçabilen elektrik yüklü enerjik elektron ve pozitronlarca oluflturul-du¤unu düflünüyorlar. Geminga bofllukta saniyede 120 kilometre h›zla yol al›rken, manyetik alan› gidifl yönünde bir flok cep-hesi, aksi yönde de dümen suyuna benzer, yaklafl›k 1/3 ›fl›ky›l› uzunlukta kuyruklar oluflturuyor. Böylece, yüklü parçac›klar, nötron y›ld›z›n›n güçlü çekim alan›ndan kaçabilme olana¤› buluyorlar.
Astronomy, Kas›m 2003