• Sonuç bulunamadı

Doğrudan yabancı sermaye yatırımları, gelişme yolunda ülke ekonomileri üzerine etkileri : Türkiye için amprik bulgular ve değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Doğrudan yabancı sermaye yatırımları, gelişme yolunda ülke ekonomileri üzerine etkileri : Türkiye için amprik bulgular ve değerlendirilmesi"

Copied!
178
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SAKARYA ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI, GELĐŞME YOLUNDA ÜLKE EKONOMĐLERĐ ÜZERĐNE ETKĐLERĐ:

TÜRKĐYE ĐÇĐN AMPRĐK BULGULAR VE DEĞERLENDĐRĐLMESĐ

DOKTORA TEZĐ

Yılmaz GÜVEN

Enstitü Anabilim Dalı :Đktisat Enstitü Bilim Dalı :Đktisat

Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Selim ĐNANÇLI

KASIM-2007

(2)

T.C.

SAKARYA ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI, GELĐŞME YOLUNDA ÜLKE EKONOMĐLERĐ ÜZERĐNE ETKĐLERĐ:

TÜRKĐYE ĐÇĐN AMPRĐK BULGULAR VE DEĞERLENDĐRĐLMESĐ

DOKTORA TEZĐ

Yılmaz GÜVEN

Enstitü Anabilim Dalı :Đktisat Enstitü Bilim Dalı :Đktisat

Bu tez 20/11/2007tarihinde aşağıdaki jüri tarafından Oybirliği ile kabul edilmiştir.

Prof. Dr. Kemal YILDIRIM Prof. Dr. Mustafa ÖZER Doç. Doç. Orhan BATMAN Jüri Başkanı Jüri Üyesi Jüri Üyesi

Yrd. Doç. Dr. Selim ĐNANÇLI Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kemal AYDIN

(3)

BEYAN

Bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunulmadığını beyan ederim.

Yılmaz GÜVEN 20.11.2007

(4)

ĐÇĐNDEKĐLER

KISALTMALAR ... iv

TABLO LĐSTESĐ ... v

GRAFĐKLER ... vii

ÖZET ... viii

SUMMARY ... ix

GĐRĐŞ ... 1

BÖLÜM 1: ULUSLARARASI ĐKTĐSAT TEORĐSĐ KAPSAMINDADOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE GELĐŞME YOLUNDA ÜLKE EKONOMĐLERĐ ÜZERĐNE ETKĐLERĐ ... 5

1.1. Dysy’nın Tanımı, Kapsamı ve Tarihsel Süreci ... 5

1.1.1. DYSY’nın Tanımı ... 5

1.1.2. DYSY’nın Türleri ve Özellikleri ... 7

1.1.2.1. DYSY’nın Türleri ... 7

1.1.2.2. DYSY’nın Özellikleri ... 9

1.1.3. DYSY’nın Gelişimi ve Tarihsel Süreci... 9

1.1.4. DYSY’nı Etkileyen Faktörler ... 21

1.1.5. DYSY’ında Karar Alma Süreci ... 24

1.1.5.1. Ülkelerin Uzun Listesinin Çıkarılması... 25

1.1.5.2. Ülkelerin Kısa Listesinin Çıkarılması ... 25

1.1.5.3. Ülkelerin/Bölgelerin Belirlenmesi ... 25

1.1.5.4. Ülkelerin/Bölgelerin Karşılaştırılması ... 26

1.1.5.5. Nihai Yer Seçimi ... 26

1.2. Dysy’nın Uluslararası Đktisat Teorisi Đçindeki Yeri Ve Önemi ... 27

1.2.1. Dış Ticaret Teorileri ... 27

1.2.1.1. Đlk Dış Ticaret Teorisi : Merkantilizm ... 28

1.2.1.2. Mutlak Üstünlükler Teorisi ... 28

1.2.1.3. Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi ... 29

1.2.2. Ekonomik Entegrasyon ve Doğruda Yabancı Sermaye Yatırımları ... 31

1.2.2.1. Serbest Ticaret Bölgesi ... 32

1.2.2.2. Gümrük Birliği ... 32

(5)

1.2.2.3. Ortak Pazar ... 32

1.2.2.4. Ekonomik Birlik ... 33

1.2.3. DYSY ve Çokuluslu Şirketler ... 33

1.2.3.1. Çokuluslu Şirket Kavramı ... 34

1.2.3.2. Çokuluslu Şirketlerin Tarihsel Gelişimi... 36

1.2.3.3. Çokuluslu Şirketlerin Ortaya Çıkış Nedenleri ... 45

1.2.4. DYSY’nın Sağladığı Kazançlar ve Sakıncalar ... 50

1.3. Dysy’nın Gelişmekte Olan Ülke Ekonomileri Đçindeki Yeri, Önemi Ve ekonomik Etkileri ... 52

1.3.1 Küreselleşme ve Gelişmekte Olan Ülkelere Dysy Girişi ... 52

1.3.1.1. Şirketlerin Birleşmesi ve Satın Alınması ... 53

1.3.1.2. Özelleştirmeler Yoluyla Gerçekleşen Yatırımlar ... 54

1.3.1.3. Stratejik Birleşmeler ... 54

1.3.1.4. Ortak Girişim ve Tam Mülkiyete Dayalı Bağlı Şirket ... 54

1.3.2. Dysy ve Hukuki Boyutu ... 55

1.3.3. Dysy’nın Gelişmekte Olan Ülke Ekonomileri Đçindeki Yeri ve Önemi ... 56

1.3.4. Dysy’nı Gelişmekte Olan Ülkelere Çeken Faktörler ... 57

1.3.5. DYSY’nın Gelişmekte Olan Ülke Ekonomileri Üzerine Etkileri ... 59

1.3.5.1. DYSY’nın Sermaye Transferi Etkisi ... 60

1.3.5.2. DYSY’nın Rekabet Üzerine Etkisi ... 61

1.3.5.3. DYSY’nin Teknoloji Transferi ve Verimlilik Üzerine Etkisi ... 62

1.3.5.4. DYSY’nın Ekonomik Büyüme Üzerine Etkisi ... 64

1.3.5.5. DYSY’nın Dış Ticaret ve Ödemeler Dengesi Üzerine Etkisi ... 66

1.3.5.6. DYSY’nın Đstihdam ve Ücretler Üzerine Etkisi... 68

1.3.5.7. DYSY ve Yönetim Bilgisi Etkisi ... 71

1.3.5.8. DYSY’nın Fayda Maliyet Analizi ... 71

BÖLÜM 2: TÜRKĐYE’DE DYSY’NIN TARĐHSEL SÜRECĐ, YERĐ VE ÖNEMĐ75 2.1. Türkiye’de Dysy’nın Tarihsel Süreci, Dysy Đle Đlgili Yasal Düzenlemeler ve Teşvikler ... 75

2.1.1. Cumhuriyet Öncesi Dönem ... 75

2.1.2. Atatürk Dönemi (1923-1938) ... 79

(6)

2.1.3. 1938-1950 Dönemi ... 84

2.1.4. 1950-1980 Dönemi ... 85

2.1.5. 1980 Sonrası Dönem ... 86

2.2. Türkiye’de Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ... 94

2.2.1. Yatırım Başvuruları ve Verilen Đzinler ... 95

2.2.2. Türkiye’de Yapılan DYSY’nın Diğer Ülkelerle Karşılaştırılması... 97

2.2.3 Türkiye’de Kuruluş Türlerine Göre Yabancı Sermayeli Firmaların Dağılımı101 2.3. Türkiye’de Đzin Verilen Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Sektörel Dağılımı ... 101

2.4. Türkiye’de Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ülkelere Göre Dağılımı . 105 2.5. Türkiye - Ab Birleşme Süreci Ve Türkiye’de Dysy ... 111

2.5.1. Türkiye’ye Yönelik DYSY Üzerine AB Perspektifinin Etkisi ... 111

2.5.2. Gümrük Birliğinin ve Tam Üyelik Beklentisinin Türkiye’ye Yönelik DYSY’na Etkisi ... 114

2.6. Türkiye’nin Yeterince Dysy Çekememesinin Nedenleri ve Yapılması Gerekenler118 BÖLÜM 3: DYSY’NIN TÜRKĐYE EKONOMĐSĐ ÜZERĐNE EKONOMĐK ETKĐLERĐAMPĐRĐK BULGULAR VE DEĞERLENDĐRĐLMESĐ ... 124

3.1. Değişkenler, Veriler ve Ekonometrik Yöntem... 124

3.2. Ekonometrik Modele Đlişkin Regresyon Sonuçları ... 127

3.3. Ekonometrik Sonuçların Değerlendirilmesi ... 131

3.3.1. Ekonomik Büyüme Üzerine Etkisi... 131

3.3.2. Đstihdam Üzerine Etkisi ... 133

3.3.3. Dış Ticaret Dengesi ve Cari Đşlemler Dengesi Üzerine Etkisi ... 135

3.3.4. Enflasyon Üzerine Etkisi... 136

3.3.5. Reel Faiz Üzerine Etkisi... 136

SONUÇ ... 138

KAYNAKÇA ... 145

EKLER ... 153

ÖZGEÇMĐŞ ... 165

(7)

KISALTMALAR

AB Avrupa Birliği

ABD Amerika Birleşik Devletleri AR&GE Araştırma & Geliştirme

AT Avrupa Topluluğu

BM Birleşmiş Milletler ÇUŞ Çokuluslu Şirketler DPT Devlet Planlama Teşkilatı

DYSY Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları

GB Gümrük Birliği

GOÜ Gelişmekte Olan Ülkeler HM Hazine Müsteşarlığı

KOBĐ Küçük ve Orta Büyüklükteki Đşletme ĐSO Đstanbul Sanayi Odası

ĐTO Đstanbul Ticaret Odası

TCMB Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası TÜFE Tüketici Fiyatları Endeksi

UNCTAD Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı Teşkilatı

(8)

TABLO LĐSTESĐ

Tablo 1: DYSY’nı Düzenleyen Ulusal Mevzuatlarda Değişim Sayısı (1991-2003) ... 12

Tablo 2: Seçilmiş Göstergeler, DYSY ve Uluslararası Üretim (1982-2003) ... 13

Tablo 3: 1984-1996 Arasında DYSY Girişleri (Milyar $) ... 16

Tablo 4: Yabancı Sermaye Giriş ve Çıkışlarının Bölgesel Dağılımı (%) ... 16

Tablo 5: Bölgeler Đtibariyle DYSY Akım Değerleri, 2002-2004 (Milyar $) ... 17

Tablo 6: Gelişmiş Ülkelere DYSY Girişi 1997-2004 (Milyar $)... 18

Tablo 7: Gelişmekte Olan Ülkelere Net DYSY Girişi 1998-2005 (Milyar $) ... 19

Tablo 8: Bölgeler Đtibariyle DYSY Stok Değerleri (Milyar $) ... 20

Tablo 9: ÇUŞ’in Dünya ve GOÜ Üretimindeki (GSYĐH) Payları (%) ... 49

Tablo 10: Dünyadaki Đlk 10 Çokuluslu Şirket ... 50

Tablo 11: Uluslararası Birleşme ve Satın Alma Đşlemlerinde Sektörel Dağılım (Milyon ABD Doları) ... 55

Tablo 12: Gelişmekte Olan Ülkelere DYSY (Milyar $) ... 56

Tablo 13: 1975, 1985, 1990 ve 1992 Yıllarında ÇUŞ’lerde DYSY Stoku ve Tahmin Edilen Đstihdam (Milyon $ ve Milyon Kişi) ... 70

Tablo 14: Dünyada Zirvedeki 100 ÇUŞ’in Dış Ülkelerdeki ve Toplam Đstihdamı (Kişi)70 Tablo 15: GOÜ Kökenli Zirvedeki 50 ÇUŞ’in Dış Ülkelerdeki ve Toplam Đstihdamı (Kişi) ... 70

Tablo 16: Osmanlı Đmparatorluğu’nda DYSY (Bin Osmanlı Lirası Olarak) ... 76

Tablo 17: 1923 Yılında Türkiye’de DYSY ... 76

Tablo 18:Yabancı Sermaye Yatırımları ... 81

Tablo 19: Millileştirmeler Đçin Yapılan Ödemeler (Milyon TL) ... 84

Tablo 20: Doğrudan Yabancı Sermaye Girişleri (1923-1980) ... 86

Tablo 21: Türkiye’ye Yönelik Net Sermaye Hareketleri (Milyon $) ... 88

Tablo 22: Türkiye’nin DYSY Dengesi 1992-2005 (Milyon $)... 91

Tablo 23: Türkiye’de Yıllara Göre Yabancı Sermaye 1980-2005 ... 96

Tablo 24: Dünyada DYSY (Milyar $) ... 98

Tablo 25: DYSY Giriş ve Çıkışları, Türkiye ve Bazı Karşılaştırmalar (Milyon $ ve %)99 Tablo 26: DYSY Stok Değerleri, Türkiye ve Bazı Karşılaştırmalar (Milyon $ ve %) 100 Tablo 27: DYSY Girişi Performans Đndeksi* ... 100

Tablo 28: Kuruluş Türlerine Göre Yabancı Sermeyeli Firmalar (Adet) ... 101

(9)

Tablo 29: Đzin Verilen Yabancı Sermayenin Sektörel Dağılımı (Milyon $) ... 102

Tablo 30: Türkiye’de Faaliyette Bulunan Yabancı Sermayeli Kuruluşların Sektörel Dağılımı (1954-2005) ... 103

Tablo 31: Türkiye’de Faaliyette Bulunan Yabancı Sermayeli Kuruluşların Sektörel Dağılımı (Milyon TL) (30.06.2003 Đtibarı ile) ... 104

Tablo 32: Yabancı Sermayeli Firmaların Sayısının Ülkelere Göre Dağılımı ... 106

Tablo 33: Türkiye’de Faaliyette Bulunan Yabancı Sermayeli Kuruluşların Ülkelere Göre Dağılımı (30.06.2003 Yılı Đtibariyle) ... 107

Tablo 34: Türkiye’de DYSY’nı Yapan Firmaların Ülkelere Dağılımı ... 110

Tablo 35: AT-Kearney Uluslararası Doğrudan Yatırım Güven Endeksi ... 119

Tablo 36: Korelasyon Matrisi ... 127

Tablo 37: ADF Birim Kök Testi ... 127

Tablo 38: Granger Nedensellik Testi Sonuçları ... 128

Tablo 39: VAR Sonuçları ... 129

Tablo 40: Đşgücü Piyasasında Gelişmeler ... 135

(10)

GRAFĐKLER

Grafik 1: Dünyada DYSY Hareketi ve GOÜ’lere DYSY Girişi ... 11

Grafik 2: Dünyada DYSY Stoku ve GOÜ’lerde DYSY Stoku ... 15

Grafik 3: Gelişmiş Ülkelere Giden DYSY Payları ... 18

Grafik 4: Gelişmekte Olan Ülkelerin Net DYSY Payları ... 19

Grafik 5: Yabancı Sermaye Hareketleri ve DYSY (Milyon $) ... 90

Grafik 6: Dünyada ve Türkiye’de DYSY Girişleri (Milyon $) ... 95

Grafik 7: Đzin Verilen ve Gerçekleşen DYSY, 1980-2005 (Milyon $) ... 97

Grafik 8: Đzin Verilen Yabancı Sermayenin Sektörel Dağılımı, 1980-2005 ... 103

Grafik 9: Türkiye’de Faaliyette Bulunan Yabancı Sermayeli Kuruluşların 30.06.2003 Đtibariyle Sermayelerinin, Geldikleri Ülke Gruplarına Göre, Toplam Yabancı Sermaye Đçindeki Payları (%)... 108

Grafik 10: Toplam DYSY Đçinde En Yüksek Paya Sahip Ülkeler (%) (30.06.2003 Đtibariyle) ... 109

Grafik 11: 2005 yılında Türkiye’ye Gelen DYSY’nın Ülkelere Dağılımı ... 110

Grafik 12: Yabancı Sermayeli Firmaların Sektörel Dağılımı (1954-2006) ... 111

Grafik 13: DYSY ve Büyüme Đlişkisi ... 132

Grafik 14: DYSY ve Đhracatın Đthalatı Karşılama Oranı Đlişkisi ... 136

Grafik 15: DYSY ve Nominal Faiz Oranı Đlişkisi ... 137

(11)

SAÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Tez Özeti Tezin Başlığı: Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları, Gelişme Yolundaki Ülkeler Üzerine Ekonomik Etkileri: Türkiye Đçin Ampirik Bulgular ve Değerlendirmesi Tezin Yazarı: Yılmaz GÜVEN Danışman: Yrd. Doç. Dr. Selim ĐNANÇLI

Kabul Tarihi: 20.11.2007 Sayfa Sayısı: VII (ön kısım) + 166 (tez) + 9 (ekler)

Anabilimdalı: Đktisat Bilimdalı: Iktisat

Doğrudan Yabancı Yatırımlar (DYY), bir firmanın kendi ülkesi dışında doğrudan üretken yatırım yapmak ya da diğer ülkede bir firma satın almak veya sermayesine ortak olmak şeklinde yapılan yatırımlar olarak tanımlanabilir.

DYY niteliğine bağlı olarak, ev sahibi ülkenin rekabet, teknoloji, ödemeler dengesi, ekonomik büyüme , üretim, ulusal gelir, işsizlik oranı, faiz oranları ve refahı üzerinde bazı etkilere sahiptir.

Önceki yıllarda DYY gelişmiş ülkelere doğru yatırımlarını arttırıken , bu yatırımlar son yıllarda gelişmekte olan ülkelere yönelmiştir.

DYY’nin kökleri Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce Osmanlı Đmparatorluğu Döneminde başlamıştır. Bu yatırımlar çoğunlukla kamusal hizmetler ve doğal kaynakların çıkarılmasına yönelik olmuştur. Bu yatırımların bazıları elektrik ve telefon hizmetleri, tramvay ve su kaynaklarına yönelikti. Bu dönemde DYY’nin %45 i Alman, %26’sı fransız, %17’si Đngiliz, %4’ü Belçika ve %2’si de Amerikan sermaye şirketlerine aitti.

Osmanlı döneminde kapütilasyonlar nedeniyle yabancı mallar üzerinden alınan gümrük vergileri düşürülmüş, bu da yerli üretim üzerine olumsuz etki yapmış ve milli gelirin azalmasına sebep olmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda sanayi büyük oranda tarıma dayanmaktaydı, bunun dışında yeraltı kaynaklarının çıkarılması,büyük şehirlerdeki alt yapı yatırımlarını, elektrik, doğal gaz hizmetlerini, ulaşım hizmetlerini yabancı şirketler işletiyordu. Aynı zamanda bu şirketler gümrük vergisi ve diğer vergilerden muaf tutulmuştur.

Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasını izleyen yıllarda, bir takım ekonomik gelişmeler, yabancı sermaye yatırımlarının hızlı bir şekilde Türkiye’ye yönelmesine yol açmıştır. Daha sonra kamulaştırma ve millileştirme politikalrına yönelinmesi, yabancı sermaye yatırımlarının kesilmesine sebep olmuştur.

1938-1950 arası, uygulanan politikalar sonucunda yabancı sermaye yatırımları oldukça azalmıştır. 1950’den sonra yabancı sermaye girişini kolaylaştırmak için yabancı sermaye ile ilgili yasalarda bir takım esnekliklere gidilmiştir.

18.01.1954 yılında çıkarılan 6224 ve 6326 sayılı yasalarla petrol araştırma ve yabancı yatırımların özendirilmesi için kolaylıklar sağlanmıştır. Fakat 1980’e kadar yasalar, yabancı sermayenin ülke içine çekilmesi konusunda oldukça katı uygulamalar içeriyordu.

1980 sonrası uygulanan liberal politikalar, ülkeye yabancı sermayeyi çekmek için düzenlenmişti. Fakat bu uygulamalar ülkeye kısa süreli sermaye girişini arttırdı ve bu artış 1980’li yıllarda devam etti. Doğrudan yabancı sermaye yatırımları 1980 yılının ikinci yarısından itibaren hizmet sektörüne yönelik olmuştur, yani 1980’li yıllarda yetersiz DYY Türkiye’nin reel üretimi ve istihdamı üzerine beklenen düzeyde katkı sağlayamamıştır. Çünkü yabancı yatırımlar yeni üretim alanları yerine çoğunlukla mevcut firmaları satın alarak gerçekleştirilmiştir.

Son yıllarda DYY gelişmekte olan ülke ekonomileri üzerine önemli etkileri olmaktadır. Bu, sermaye transferine, rekabet yapısına, teknolojik yenilik ve verimlilik, ekonomik büyüme, dış ticaret ve ödemeler dengesi, istihdam ve ücretler üzerinde olumlu etkiler yapmaktadır.

Türkiye için yapılan ampirik çalışma, DYY’deki artış milli gelir ve döviz piyasası üzerinde olumlu etki yaptığını göstermektedir.

Istatistiksel olarak elde edilen sonuçlar ihracat hariç diğer alanları kapsamaktadır. Uygulama sonuca göre DYY’deki %1’lik bir artış milli geliri %2.5 oranında arttırmakta ve ihracatı azalmaktadır. Döviz kuru ise %6.7 oranından bir sonraki yılda %10.9’a artış göstermektedir.

DYY’nin enflasyon ve dış ticaret hacmi üzerindeki etkileri beklentiler düzeyinde olumlu olmuştur.

A A A

Annnanaaahhhhtartartartar kkkekeeelllliiiimmmelmeleleleeeer:r:r:r: Türkiye’de Yabancı Sermaye Yatırımları, Gelişmekte Olan Ülkeler, DYY’nin Ekonomik Etkileri

(12)

Sak Sak Sak

Sakaryaaryaarya UaryaUUUnivnivnivniveeeerrrrsisitysisitytyty IIIInnnnssssituteituteituteitute ooooffff SoSocccciiiialSoSo alal SalSSScicicicienenenencccceeeessss Abstract of Abstract of Abstract of Abstract of PhdPhdPhd ThesisPhdThesisThesisThesis Ti

Ti Ti

Tittttlllleeee ooooffff tttthhhehe TeeTTheThehehessssiiiis:s:s: Foreign Direct Investment, The Impact of Foreign Direct Investment on the Developing s:

Countries: Empirical Evidence and Conclusions for Turkey

Au Au Au

Autttthorhorhorhor:::: Yılmaz GÜVEN SuSuSuSupervipervipervissssorpervioror:::: Ass. Prof. Dr. Selim ĐNANÇLIor DaDa

DatttteDaeee:::: 20.11.2007 NNNNu.u.u. ou.oooffff ppappaaaggggeeees:s:s:s: VII (pre text) + 88 (main body) + 9 (appendices) Dep

Dep Dep

Depaaaarrrrtmtmtmtmenenenentttt: Economics SuSuSuSubfieldbfieldbfieldbfield:::: Economics

FDI can be defined as investments in which a firm establishes a new firm out of its home country where it is centrally located, or as investments in the form of buying an existing domestic firm or raising capital to make the firm dependable on the buyer.

FDI, depending on its magnitude, can have some effects on competition, technology, exportation, importation, balance of payments, economic growth, production, national income, employment, rate of currency, interest rate, and welfare in the host country.

FDI, had turned its direction towards developed countries recently as oppose to the previous period when it was channeled from developed countries to underdeveloped economies. It has been observed that the number of firms which belong to the developing countries that perform FDI has been on the rise in recent years.

FDI has its root back to the period before the foundation of the Republic of Turkey. 1838 Commercial Agreement, Capitulations, and foreign debts are the first signs of foreign capital investments at the time of the Ottoman Empire.

The area of activities are mostly related to the public services and the operation of natural resources. Some of these activities are freight, electricity, telephone services, tramway, natural gas, and water works. Of these investments, 45 percent German, 26 percent French, 17 percent British, 4 percent Belgium, and 2 percent belong to American capital holders. The exemption of customs or low custom taxes to foreign by capitulations caused the loss of income received and the erosion of domestic industrial production based on laborers.

At the time, the Republic of Turkey established, its industry was based on agriculture with the exception of some business activities such as minerals, water works, electricity, natural gas services, telephone services, and transportation services in big cities which were operated by foreign companies who enjoyed the exemption of tax and customs obligations.

In the years following the foundation of the Republic of Turkey, the effort had been made to draw the foreign capital investments into the country. However, the expropriation and nationalizations had blocked the way in receiving foreign capital at a desired scale. In the period of 1938-50, it has been observed that the measurements to channel the foreign capital through the country was not taken as in the previous period. After 1950, the perception on the foreign capital changed and some laws put into effect in order to make its flow into the country easier. The law code 6224 was put into effect in 18.01.1954 and the law code 6326 was also put into effect to give permission to the foreign companies to search for petroleum and encourage foreign capital investments. However, until 1980s, the policy implications had not complied with the laws that were trying to draw the foreign capital into the country.

The liberal policies after 1980 had the desired effect to encourage foreign capital to invest in the country. However, the increase in FDI resided the increase in the portfolio and short-term investments. As a result of financial liberalization and foreign capital encouragement policies, there has been an increase in the foreign capital that has been drawn into Turkey. The channeled FDI after the second half of 1980 has more likely to do with the service sector. The share of Turkey’s FDI in the world is not sufficient as well as is not through the sectors that may contribute to real production and employment because they are mostly in the form of buying existing companies instead of building up new production facilities.

According to the empirical study, the increase in FDI in Turkey has a meaningful effect on Gross National Product and the rate of currency in the second period. This statistically significant result is consistent with the expectations except for exportation.

According to the result, a 1 percent increase in FDI will increase Gross National Product at 2.5 percent, and decrease exportation and the rate of currency at 7.6 percent and 10.9 percent respectively in the following year. The effect of FDI on FTT and inflation is consistent with the expectations.

Keyword KeywordKeyword

Keywords:s:s:s: FDI in Turkey, Developing Countries, Economic Effects of FDI

(13)

GĐRĐŞ

Bilgi teknolojisindeki hızlı ilerleme, ulaşım ve iletişim alanında hızlı gelişmeyi doğurmuş; uluslararası mal ve hizmet ticareti, mali sermaye akımları bu süreçte artış göstermiş; bu gelişmeler dünyayı küçük bir köy haline dönüştürmüştür. Küreselleşme adı verilen bu süreçte gelir elde etme ve gelirin tüketim yapısı tamamen değişmiş, ulusal nitelikli olmaktan çıkarak uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Ulusal ekonomi, ulusal siyaset, ulusal kültür kavramları uluslararası (küresel) ekonomi, uluslararası (küresel) siyaset ve uluslararası (küresel) kültür kavramlarının gölgesinde kalmıştır. Bu süreç farklı ülkelerden insanları bir araya getiren ulus ötesi yeni çıkar grupları ortaya çıkarmıştır. Ülkeler bu sürece uyum sağlayabilmek için ekonomilerini dışa açarken, iç ekonomik yapıyı uluslararası ekonomik düzenlemelere uygun hale getirme zorunluluğunu hissetmeye başlamışlardır. Bir yandan bu uyum süreci, diğer yandan ülkedeki yaşam standartlarını yükseltme gayretleri ülkeleri dış kaynak bulma sorunuyla karşı karşıya bırakmıştır.

Çalışmanın Amacı

Bilginin hızlı artması ve yayılması, ulaşım, iletişim ve altyapı alanında hızla gelişmeler ülkeler arasında ekonomik sınırları ortadan kaldırarak, ekonomik entegrasyonların yolunu açmıştır. Ekonomik entegrasyonlar gümrük tarifelerinin ve kotaların kaldırılmasına, sermayenin üretimin düşük maliyetli olduğu bölgelere kaymasına neden olmuştur. Çokuluslu şirketler (ÇUŞ) önderliğinde gelişen bu süreç yabancı özel sermaye yatırımları olarak pazarın geniş, hammaddenin bol olduğu, emeğin ucuz ve riskin düşük olduğu ülkelere yönelmiştir.

Gelişmekte olan ülkeler (GOÜ), yatırım için gerekli tasarruf açıklarını ve ödemeler dengesi için gerekli döviz açıklarını diğer ülkelerden yabancı özel sermaye yatırımlarıyla, dış borçlanmayla, yardımlarla ve hibelerle karşılama imkanına sahiptirler. Ancak yardım ve hibelerin politik, dış borçlanmanın ekonomik sonuçları nedeniyle GOÜ için yabancı özel sermaye yatırımları daha çekici hale gelmektedir.

Bu çalışmanın amacı doğrudan yabancı sermaye yatırımları için ne gibi tedbirlerin ülkeyi cazip hale getirebileceği ve akabinde ülke ekonomisi üzerinde meydana

(14)

getirebileceği muhtemel etkilerinin önceden keşfedilmesi suretiyle gerekli tedbirlerin alınması yolunda bilgi birikimi sağlamaktır.

Yabancı özel sermaye yatırımları, Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları (DYSY) ve Uluslararası Portföy Yatırımları olmak üzere iki çeşittir. Uluslararası Portföy Yatırımları, farklı ülke mali piyasalarından hisse senedi ve tahvil gibi yatırım enstrümanlarının satın alınması biçiminde gerçekleşirken; DYSY, farklı bir ülkede kârlı bir projenin gerçekleştirilmesi için yapılan, üretim ve istihdam yaratarak reel ekonomi üzerinde doğrudan etkili olan yatırımlardır.

Birinci Dünya Savaşı öncesi yabancı özel sermaye yatırımları içinde en önemli pay portföy yatırımlarına ait olmakla birlikte Londra dünyanın en önemli mali merkezi konumundaydı. Savaş sonrasında bir taraftan yabancı özel sermaye yatırımlarının miktarında azalma görülürken diğer taraftan DYSY’nın payı artmıştır ve Londra eski önemini kaybetmiştir.

Çalışmanın Önemi

Günümüzde, ekonomik sistemleri ne olursa olsun bütün ülkeler DYSY’nı çekebilmek uğruna kıyasıya bir yarışın içine girmişlerdir. Bu yarış gün geçtikçe kızışmaktadır.

Çünkü gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında refah uçurumunun törpülenmesi ve uluslararası gelir dağılımında adaletin sağlanabilmesi ya emeğin gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere hareketini ya da yatırımların DYSY olarak gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru hareketini zorunlu kılmaktadır.

Küreselleşme kavramının çok boyutlu olarak literatürde giderek fazla yer alması, bu kavramla yakından ilgili DYSY ve ÇUŞ kavramlarını da öne çıkarmıştır. ÇUŞ’ler, giderek artan dünya üretimindeki ve dünya ticaretindeki payları ile öne çıkarken, DYSY’da genellikle ÇUŞ tarafından gerçekleştirildiğinden DYSY’nın da önemi buna paralel olarak artmaktadır. ÇUŞ, DYSY yoluyla ülke içerisinde sabit sermaye yatırımlarını artırmaları, büyümeye ve istihdama katkı sağlamaları gibi rolleri nedeniyle önemi giderek artan bir araştırma konusu haline gelmiştir.

ÇUŞ’in sayısının artması, küreselleşmenin giderek ivme kazanması, kalkınma çabasındaki gelişmekte olan ülkelerin DYSY’na olan ilgisini ve beklentisini

(15)

artırmaktadır. GOÜ arasında DYSY’nı kendine çekme konusunda, açık ya da örtülü kıyasıya bir rekabet varlığını hissettirmektedir.

Đkinci Dünya Savaşı sonrasında ekonomileri ciddi sorun yaşayan Almanya ve Japonya gibi ülkeler 1950-1970 yılları arasında yıllık ortalama %10’un üzerinde bir büyüme rakamını yakalayarak hızla kalkınmışlardır. Bu iki ülke örneğinin ve diğer Doğu ve Güney Doğu Asya ülkelerinin ve günümüzde Çin’in hızla kalkınmalarının arkasında yatan gerçek, büyük çoğunluğunu ABD kökenli ÇUŞ’in oluşturduğu DYSY’dır.

Türkiye’nin mevcut kalkınma hızıyla gelişmiş ülkeler arasında yer alabilmesi doğrudan yabancı sermaye yatırımları artmadıkça mümkün görülmemektedir. Ortalama yıllık

%10’nun üzerinde büyümeyi yakalayabilmesi için en önemli alternatif kaynak DYSY görünmektedir. O halde Türkiye gelişmekte olan bir ülke olarak, DYSY’ndan daha fazla pay alabilmek ve yarar sağlayabilmek için, siyasi istikrarı sağladıktan sonra ekonomik istikrar için gerekli olan sermaye piyasalarını geliştirmek, mali sistemini derinleştirmek, bütçe açıklarını ve enflasyonunu kontrol altına almak, finansal sistemine işlerlik kazandırmak zorundadır.

Böyle bir ortamda DYSY için Türkiye’nin dünü, bugünü ve geleceği, ileride daha iyi bir konumda olabilmesinin ön koşullarının belirlenmesi açısından önem taşımaktadır.

Türkiye, dünyada en liberal DYSY mevzuatına sahip ülkelerden birisi olmasına rağmen, geçmişte dünyadaki Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarından yeterli düzeyde pay alamamıştır. 1980’lere kadar birkaç yüz milyon dolarlarda, 1980’li yıllarda 300-500 milyon dolarlarda, 1990’lı yıllarda 500-1000 milyon dolarlarda gerçekleşen DYSY, ancak 2000’lerin başında birkaç milyar dolarlara çıkabilmiştir. Türkiye’de DYSY’ında görülen son yıllardaki önemli sıçrayış Türkiye’nin gelecekte elde edebileceği DYSY’nı sağlamlaştırma adına ciddi bir şekilde ele alınması ve incelenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda geçmişte DYSY’nın niçin yeterince gelmediği, son yıllarda ise neyin değiştiği ve Türkiye’nin DYSY için bir cazibe merkezi haline geldiği sorusunun araştırılması önem taşımaktdır.

Çalışmanın Yöntemi

Bu doktora tezi çalışması üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, teoride ve uygulamada DYSY’nı kapsamakta olup, bu bağlamda DYSY’nın tanımı, kapsamı,

(16)

tarihsel seyri, Gelişme yolunda ülke ekonomileri üzerine olası etkileri, küreselleşme ve çokuluslu şirketler ele alınmaktadır.

Đkinci bölümde Türkiye’de DYSY ve tarihsel seyri, DYSY’nın büyüklüğü, geldiği ülkeler, yatırımın yapıldığı sektörler, DYSY konusunda yetersizlikler, alınması gereken önlemler ele alınmaktadır.

Üçüncü bölüm ise Türkiye’deki DYSY’nın ekonomik etkilerini ortaya koymayı amaçlayan ampirik bir model çalışmasını içermektedir. Bu model 1970-2005 dönemine ilişkin veriler kullanılarak VAR yöntemi ve ve nedensellik analizi uygulanarak Türkiye’deki DYSY’nın ekonomik etkilerini, bazı makroekonomik değişkenlerle olan etkileşimini ortaya koymayı amaçlamaktadır. GOÜ açısından 1990 sonrası dönemde önemi giderek artan ve önemi daha iyi anlaşılan DYSY’nın ülke ekonomisi üzerindeki etkileri incelenmektedir. Teorik olarak ekonomik büyüme, istihdam, ihracat, enflasyon üzerine çok yönlü ve farklı derinlikte varlığı tespit edilmiş etkilerin Türkiye örneğinde gerçekleşip gerçekleşmediği ampirik olarak incelenmektedir. Çalışma sonuç ve değerlendirme kısmı ile son bulmaktadır.

(17)

BÖLÜM 1: ULUSLARARASI ĐKTĐSAT TEORĐSĐ KAPSAMINDA DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE GELĐŞME YOLUNDA ÜLKE EKONOMĐLERĐ ÜZERĐNE ETKĐLERĐ

1.1. DYSY’nın Tanımı, Kapsamı ve Tarihsel Süreci 1.1.1. DYSY’nın Tanımı

Literatürde Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları (DYSY)1 ile ilgili pek çok tanımlama bulunmaktadır. Genel bir tanımlamayla, bir ülkede yerleşik kişi veya kuruluşların ülke sınırlarının dışında servet edinmelerine yabancı sermaye yatırımı denilmektedir.

DYSY, yatırılabilir kaynakların kişi ve kuruluşlar tarafından bir başka ülkeye taşınmasıdır. Tahvil ve hisse senetlerinin bir diğer ülke veya ülkelerin kuruluşları tarafından satın alınmasını ifade eden portföy yatırımları dışında kalan ve bir veya birden fazla uluslararası yatırımcının, tamamına sahip olarak veya yerli bir veya birkaç firmayla ortaklık şeklinde gerçekleştirdiği yatırımlar DYSY olarak tanımlanmaktadır (DPT, 2000: 1).

Ekonomik Đşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve Uluslar arası Para Fonu (IMF) kaynaklarına göre DYSY, bir ülkede yerleşik birimin başka bir ülkede kalıcı, ekonomik çıkar amaçlı şirket kurmasıdır. Burada kalıcı çıkar ile kasdedilen uzun dönemli bir ilişkinin varlığı ve yabancı yatırımcının söz konusu şirketin yönetiminde önemli derecede etkili olmasıdır. Doğrudan yatırım hem iki birim arasındaki kuruluş sermayesi işlemini hem de bu ikili ve diğer bütün yan kuruluşlar arasındaki takip eden bütün sermaye işlemlerini içerir (Falzoni, A.M, 1997: 4-5 ).

1 Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları (DYSY) ifadesi yerine literatürde Yabancı Sermaye Yatırımları, Doğrudan Yabancı Yatırımlar, Özel Yabancı Sermaye Yatırımları, Doğrudan Yatırımlar, Dolaysız Yabancı Sermaye Yatırımları, Dolaysız Yabancı Yatırımlar, Yabancı Özel Doğrudan Sabit Sermaye Yatırımları ifadeleri de kullanılmaktadır. Bu çalışmada Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ifadesi tercih edilmiştir. Bütün bu ifadelerde geçen yabancı kelimesi başka ülke menşeli olmayı, yabancı sermaye kelimesi sermaye stoku sahipliğinin başka ülkeye aitliğini, özel kelimesi ülkeye gelen yabancı sermayenin geldiği ülkenin devletine değil vatandaşlarına aitliğini, doğrudan kelimesi sermayeyle beraber ülkeye teknoloji, know-how, işletmecilik bilgisinin de geldiğini açıklamaktadır (Karluk, 1996: 422). Yine, günümüzde küreselleşme ile olan yakın ilişkisi nedeniyle Yabancı Sermaye yerine Küresel Sermaye ya da Uluslararası Sermaye ifadeleri kullanılmaktadır.

(18)

DYSY, bir büyük firmanın ana merkezinin bulunduğu ülke (home country) dışındaki yörelerde (host country) yeni bir şirket kurması, var olan bir yerli firmayı satın alması ya da sermayesini artırarak kendine bağlı bir duruma getirmesi biçimindeki yatırımlar olarak tanımlanabilir (Seyidoğlu, H., 1996: 645) DYSY yapan asıl şirkete ana şirket (parent company), ev sahibi ülkede sahip olunan şirkete ise yavru şirket, yabancı sermaye şirketi ya da şube denilmektedir. DYSY bir ülkenin ulusal sınırları dışından, başka ülke vatandaşlarına ait sermayenin, beraberinde teknoloji, know-how, işletmecilik bilgisiyle ülkeye gelişini ifade eder. Bu şekilde, yatırımcının kontrol yetkisini de beraberinde getirdiği bir teşebbüs biçimi, iç piyasada rekabeti artırır ve piyasa işleyişine ivme kazandırır. Yabancı sermaye yatırımı fabrika, üretim tesisi kurma, var olanı satın alma ya da var olana ortak olma biçiminde olabileceği gibi bina (konut) ve arazi alımı biçiminde de olabilir. Ancak DYSY denilince akla ilk gelen fabrika ya da üretim tesisi ile ilgili olan üretken yatırımlardır, çünkü diğerlerinin nispi payı çok küçüktür. Ülkeye taze kaynak girişi sağlaması açısından bakıldığında yeni fabrika ve üretim tesisine yapılan yatırımla, var olan fabrika ve üretim tesislerine yapılan yatırım arasında fark olmadığı gibi, bina ve arazi alımı şeklindeki üretken olmayan yatırımlar arasında da bir fark yoktur. Diğer taraftan bu tür yatırımlar uzun vadeli ve kalıcı yatırımlardır.

Yabancı özel sermaye yatırımları ya da doğrudan yatırımlar denilince akla hemen DYSY gelir. DYSY kısa vadeli nitelik taşıyan portföy yatırımlarından (özel mali sermaye yatırımları) farklıdır ve ülkelerin gelmesini arzuladıkları yatırım türüdür.

Portföy yatırımı şeklindeki yabancı sermaye yatırımları hisse senedi, tahvil, bono alımı şeklindedir ve kısa vadelidir; ülkenin ekonomik kalkınmasına bir katkı sağlamadığı gibi istikrarsızlık yaratabildiği için ülke kalkınmasını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

DYSY, yatırımın yapıldığı ev sahibi ülkenin ekonomik büyümesine, istihdamına, üretim yapısının değişmesine, teknolojik gelişmesine, istihdamının artmasına, ihracatının artmasına katkıda bulunabilmektedir. DYSY yapan yatırımcılar gelişmekte olan ülkeye yatırım yapmak suretiyle çok büyük riskler üstlenmektedirler. Bu tür yatırımlara ihtiyaç duyan ve çekmeye çalışan özellikle gelişmekte olan ülkeler yabancı yatırımcıların risklerini azaltıcı gerekli ekonomik ve hukuki tedbirleri almaya çalışırlar. Böylece yabancı yatırımların ekonomik krizlerden olumsuz etkilenmesi riskini ve yabancı yatırımlara el konulması, yabancı yatırımların kamusallaştırılması ya da millileştirilmesi riskini azaltmaya ve/veya ortadan kaldırmaya çalışırlar (Tiryakioğlu, 200: 166).

(19)

DYSY, ülkeler arasında özel bir sermaye transferi olması niteliği taşımasının yanında aynı zamanda teşebbüs, risk üstlenme, organizasyon, yönetim bilgisi, teknoloji aktarımı da sağlamaktadır. Bu nedenle DYSY işletmelerin kuruluş ve teçhizatının finansmanı olarak değerlendirilmektedir. DYSY, bu rolünden dolayı rekabet faktörünü de ülkeye sokmaktadır (Karluk, 2002: 46).

Yabancı özel sermaye yatırımı olarak adlandırılan DYSY ve portföy yatırımları ev sahibi ülkeye döviz girişi sağlayarak ülkenin cari işlemler açığının ve döviz açığının karşılanmasına katkıda bulunabilirler. Bu ortak yanına rağmen her iki yabancı özel sermaye yatırımı arasında diğer bazı noktalarda farklılıklar vardır (Seyidoğlu, H. 1996:

647). Birincisi, DYSY’nda ev sahibi ülkede bulunan yavru şirket ana şirketin denetimi altındadır ve yavru şirketin üst yönetimi ana şirket tarafından belirlenir; oysa portföy yatırımlarında ev sahibi ülkede tahvil veya hisse senedi satın alınırken şirket yönetiminin doğrudan denetlenmesi söz konusu değildir. Đkincisi, DYSY’nda ev sahibi ülkeye döviz girişi yanında makine, donanım gibi fiziki üretim araçları ile üretim teknolojisi, işletmecilik bilgisi, know-how gibi maddi olmayan hakları da beraberinde getirirken; portföy yatırımlarında ev sahibi ülkeye sadece döviz girişi söz konusudur.

Üçüncüsü, DYSY genellikle tüzel kişiliğe sahip ÇUŞ tarafından yapılırken, portföy yatırımları tasarrufu olan gerçek kişiler tarafından da yapılabilir. Dördüncüsü, yapılan yatırımın anapara ve getirisinin geri ödenmesine ilişkindir. Portföy yatırımlarında gelir ve ana para geri ödemelerinin koşulları önceden belli iken DYSY’da bu şirketlerin kârlılığına ve hükümetlerin koydukları kısıtlamalara bağlıdır.

1.1.2. DYSY’nın Türleri ve Özellikleri 1.1.2.1. DYSY’nın Türleri

DYSY’nın en yoğun görülen türü montaj sanayi ve yap-işlet-devret modeli şeklindedir (Seyidoğlu, H., 1996: 653-654). Montaj sanayinde ana firmadan sağlanan temel nitelikteki ara malları, ev sahibi ülkede yapılan bazı basit parçalarla birleştirilmek suretiyle üretimin son aşaması ana ülkenin dışında gerçekleştirilir. Burada amaç, ev sahibi ülkedeki düşük ücretlerden yararlanmak, pazara yakın olmak ve dolayısıyla taşıma giderlerinden tasarruf sağlamaktır. Ev sahibi ülkeler montaj sanayi yoluyla yabancı sermayenin ülkelerine girişini belirli endüstrilerin kurulmasında ilk adım olarak düşünürler. Đthal ikameci nitelikteki böyle bir sanayileşmenin eskiden bitirilmiş olarak

(20)

ithal edilen malların, şimdi son aşamasında da olsa yerli üretimine başlanmasıyla döviz giderlerinde tasarruf edileceği beklenir. Yine, işsizliğin yoğun olduğu bu ülkelerde montaj sanayinin yerli işgücüne istihdam olanağı yaratması, ülkeye teknoloji transferi sağlaması, yerli parça kullanımının artırılarak zamanla tamamen yerli üretime geçilmesi beklenir. Montaj sanayinden diğer bir beklenti ise, ülkede gerçekleştirilen üretimin ihraç edilmesi yoluyla ülkenin döviz gelirlerinin artırılmasıdır.

Yap-işlet-devret modeli, ev sahibi ülkenin temel alt yapı yatırımlarının yapılmasında özel kesime açılmayı ve yabancı sermayenin katkısını sağlamayı amaçlar. Uygulaması oldukça yeni olan bu modelden daha çok, ev sahibi ülkenin kaynaklarının yetersiz kaldığı durumlarda, özellikle elektrik santralleri, barajlar, hava alanları, metroların yapımında, petrol ve doğalgaz çıkarım-işletim-taşıma faaliyetlerinde, bazı karayollarının yapımında vb. durumlarda faydalanılır. Đlgili projenin gerçekleştirilmesinde uluslararası yatırım bankaları ve diğer kuruluşları içine alan bir konsorsiyum oluşturulur. Bu konsorsiyum proje için gerekli fonun sağlanması, inşaat projesinin hazırlanması, inşaatın gerçekleştirilmesi, projenin tamamlanması ve işletilmesini sağlar. Ancak projenin fiilen uygulanması ve işletilmesi yerli bir kuruluşla işbirliğini gerektirir. Bir özel veya kamu kuruluşu biçiminde olan yerli şirket de belirli oranda proje üzerinde pay sahibidir. Yatırımın gerçekleştirilmesi karşılığında ev sahibi ülke üretilen mal veya hizmetin belli bir kısmını veya tamamını satın almayı taahhüt eder. Ödemelerin konvertibil dövizle yapılması öngörülür ve belirlenen süre sonunda yatırımın bedelsiz olarak ev sahibi ülkeye devredilmesi kararlaştırılır.

DYSY, bir başka sınıflamaya göre, dikey ve yatay DYSY olmak üzere ikiye ayrılır:

Dikey DYSY, bir şirketin üretim zincirinin belirli parçalarını üretim maliyetlerinin düşük olduğu ülkelere yönlendirilmesini ifade ederken; Yatay DYSY, bir firmanın yabancı pazarlara daha yakın olmak için üretim zincirini tamamen diğer ülkeye kopyalamasını ifade eder. Bu tür yatırım kararları ise iki ülkedeki sabit ve değişken maliyetlerin kıyaslanması sonucu ortaya çıkar (Kargı ve Meder, 2005: 343).

Bir başka sınıflandırmaya göre DYSY türleri şöyledir: Sermaye çıkışı itibariyle; dikey doğrudan yabancı yatırımlar, yatay doğrudan yabancı yatırımlar, şirketler topluluğu şeklinde ve ÇUŞ’in amaçlarına göre; doğal kaynak arayan, pazar arayan, etkinlik arayan, stratejik varlık arayan, vd. şeklindedir.

(21)

1.1.2.2. DYSY’nın Özellikleri

DYSY’nın özelliklerinden bazılarını şu şekilde sıralamak mümkündür:

Birincisi, yabancı yatırımcılar ev sahibi ülkedeki yavru şirketin kısmen ya da tamamen mülkiyetini elinde bulundurmakla kalmazlar, yönetimini de denetimlerinde tutarlar.

Yavru şirket genellikle ana şirketin teknoloji, ticari sırlar, yönetim bilgileri, ticaret ünvanı gibi imkânlarından yararlanma ayrıcalığına sahiptir. Karşılığında ise, yavru şirketin kârları kısmen veya tamamen ana şirkete aktarılır.

Đkincisi, yabancı yatırımcılar DYSY ile ev sahibi ülkeye döviz getirirler. Ancak, bazen DYSY ev sahibi ülkeye döviz girişi olmadan, üretimde kullanılacak makine ve donanım biçiminde fiziki üretim araçları şeklinde ya da lisans, teknik bilgi ve know-how gibi maddi olmayan haklar biçiminde gelebilir. Döviz girişi söz konusu olmayan durumlarda bile ev sahibi ülkenin bu tür yatırımlar için döviz ihtiyacının varlığını dikkatlerden kaçırmamak gerekir. Yabancı yatırımcı ev sahibi ülkeye gelip ülkenin iç mali kaynaklarını da kullanabilir. Yine, elde ettiği kârları yeni yatırımlarında kullanabilir.

Üçüncüsü, DYSY genellikle ÇUŞ tarafından gerçekleştirilir; yapılan yatırımlar uzun vadeli bir perspektife sahiptir; verimlilik ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi üzerinde yoğunlaşırlar, istihdam yaratırlar, üretim artışı ve ihracat artışı yoluyla reel ekonomi üzerinde doğrudan etki yaparlar.

1.1.3. DYSY’nın Gelişimi ve Tarihsel Süreci

Tarihsel süreç içinde DYSY’nin ilk biçimi gelişmiş ülkelerden gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelere doğru olmuştur. DYSY yapan yatırımcılar girdikleri ülkelerin değerli madenlerini, petrol, doğal gaz gibi yeraltı kaynaklarını ele geçirmeyi amaçlamış, bu ülkeleri potansiyel pazarlar olarak görmüş ve sömürgeciliğin gelişimine katkı sağlamışlardır. Bu geçmişinden dolayı DYSY’na karşı tepki günümüzde bile varlığını sürdürmektedir. Ancak günümüzde DYSY gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere olduğu kadar tersi yönde de olabilmektedir. DYSY gelişmekte olan ülkelerin kalkınmalarında önemli bir finansman kaynağı olduğu için hemen hemen dünyada her ülke bu yatırımları kendisine çekmeye çalışmaktadır. Dolayısıyla DYSY’na ilişkin görüşler, bu yatırımları “kalkınmanın vazgeçilmez unsuru” olarak gören görüşlerden,

(22)

“yeni sömürgecilik” olarak gören görüşlere kadar geniş bir yelpazede uzanmaktadır (Savaş, 1999: 120).

XIX yüzyılda sanayileşme ve sermaye birikiminin etkisiyle sömürgeciliğin yaygınlaştığı dönemde, ana ülke sanayinin hammadde ihtiyacının ve sanayi ürünlerinin pazar ihtiyacının karşılanması amacıyla sömürgelere yapılan yatırımlar dikkate alınmaz ise, DYSY ve bunları gerçekleştiren ÇUŞ özellikle Đkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkmış ve günümüze kadar bazı dönemler azalmasına rağmen artarak gelmiştir.

Đkinci Dünya Savaşı öncesi yatırımlar daha çok portföy yatırımı niteliğindedir. Bu dönemdeki Batı Avrupa ve ABD kökenli DYSY ise 1929 Dünya Ekonomik Buhranı’nın etkisiyle tasfiye edilmiştir. Seyidoğlu (1996: 655-656) Đkinci Dünya Savaşından günümüze kadar olan periyodu DYSY açısından üç döneme ayırmaktadır. Birinci dönem Đkinci Dünya Savaşı sonrası başlayıp Petrol Krizlerine kadar olan dönemdir (1950-1973); ikinci dönem Petrol Krizlerinden başlayıp üçüncü dünya ülkelerinin borç krizine sürüklendiği 1980’lerin başına kadar olan dönemdir (1973-1981); ve son dönem 1981’den günümüze kadar olan dönemdir.

Birinci dönemde DYSY yapan ilk ÇUŞ’ler ABD’den çıkmış, Petrol Krizlerinin yaşandığı 1970’li yıllara kadar hızlı bir gelişim göstermiştir. ABD’li ÇUŞ’ler Avrupa’da Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun kurulmasından sonra Batı Avrupa’da yatırımlarını hızla artırmışlardır. Bu dönemde ABD’li ÇUŞ’lerin DYSY toplam DYSY’nın %60’ını oluştururken, toplam DYSY’nın yaklaşık %75’i gelişmiş Batı Avrupa ülkelerine yapılmıştır. Bu dönemde Đngiltere, Fransa, Almanya gibi Batı Avrupa ülkeleri DYSY’dan çok portföy yatırımlarına ilgi duyarken; Japonya DYSY’na kapılarını büyük ölçüde kapatmıştır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere yönelik DYSY daha çok petrolü, değerli madeni olan ya da iç piyasası büyük olan G. Kore, Arjantin, Brezilya, Meksika gibi ülkelere yönelmiştir.

Đkinci dönemde DYSY’nın hızı petrol krizlerinin etkisiyle yavaşlamıştır. Diğer taraftan ABD’li ÇUŞ’ler yanında Batı Avrupa ve Japonya kaynaklı ÇUŞ’lerin DYSY artmaya başlamıştır. Ancak bu dönemde petrol alanındaki yabancı sermaye şirketlerinin millileştirilmesi, yabancı sermayeye karşı izlenen olumsuz politikalar, daha önemlisi bu dönemde uluslararası finans sisteminden kolayca alınan önemli miktarlardaki kredilerin

(23)

bu tür yatırımları gölgede bırakması nedeniyle az gelişmiş ülkelere yapılan DYSY’nda azalma görülmüştür.

Üçüncü döneme, gelişmekte olan ülkelerin borç krizine sürüklenişleri damgasını vurmuş, gelişmekte olan ülkelere DYSY azalmaya devam etmiştir. Gelişmekte olan ülkeler dış borç bunalımdan kurtulabilmek için daha liberal dışa açılma politikaları uygularken DYSY’nı da özendirme yoluna gitmişlerdir. Ancak bu son dönemin başında DYSY gelişmiş ülkelere doğru yön değiştirmiştir. Toplam DYSY’nın %50’den fazlası ABD’ye yapılmış, yatırımı yapan ülkeler içinde Hollanda, Đngiltere, Kanada, F.Almanya ve Japonya ilk sıraları almıştır. 1990’ların başında Sovyetler Birliği’nin dağılması DYSY’nın yönünü Doğu Avrupa ülkelerine ve Uzak Doğuda Çin’e çevirmiştir.

DYSY’na ilişkin veriler incelendiğinde, dünya genelinde DYSY’nın 1980-1984 yılları arasında yıllık ortalama 100 milyar dolardan az iken, 1990-1998 yılları arasında yıllık ortalama 250 milyar dolar düzeyinin üzerine çıktığı görülmektedir. 1996 yılında bu rakam 350 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ancak burada önemle vurgulanması gereken bir husus DYSY’nın büyük bir bölümünün gelişmiş ülkelere gitmiş olmasıdır (Özyıldız, 1998). 1998’de 644 milyar dolar olan DYSY’nın 166 milyar doları (%25’i) gelişmekte olan ülkelere, 488 milyar doları (%75’i) gelişmiş ülkelere gitmiştir. Başka bir açıdan değerlendirilirse, gelişmekte olan ülkelerin bu pastadan aldığı pay giderek artıyor olmasına rağmen oransal olarak hala çok düşüktür.

Grafik 1: Dünyada DYSY Hareketi ve GOÜ’lere DYSY Girişi

0 200000 400000 600000 800000 1000000 1200000 1400000 1600000

1970 1972

1974 1976

1978 1980

1982 1984

1986 1988

1990 1992

1994 1996

1998 2000

2002 2004

Dünyada DYSY Hareketi -Giriş GOÜ'e DYSY Hareketi -Giriş

Kaynak: UNCTAD, DYSY Đstatistikleri, http://www.unctad.org (15.11.2006)

(24)

GOÜ’e yönelen DYSY, özellikle 1990’lı yıllardan sonra artmaya başlamıştır.

Küreselleşmenin hız kazandığı bu dönem boyunca ÇUŞ’in sayısında ve DYSY’ında artış da hızlanmıştır. 1995 yılında 39000 çokuluslu şirketin kontrolünde 270 bin yan kuruluşun yaptığı toplam yatırım 2,7 trilyon dolar, yaptıkları üretim ise dünya üretiminin %6’sı kadardır (Chen, 2000: 7). 2004 yılında 61000 çok uluslu şirketin kontrolünde olan 900 bin yan kuruluşun üretimi dünya üretiminin %10, yaptıkları ihracat ise dünya ihracatının üçte biri kadardır (UNCTAD: WIR, 2004: 9). DYSY’ndaki bu dönemde izlenen artış oranı uluslararası ticaretteki artış oranından daha büyüktür.

GOÜ’e yapılan DYSY, önceleri ÇUŞ tarafından gümrük tarifeleri ile korunan yerel piyasalara girmek için yapılırken; gümrük tarifeleri indikten, ticaret ve yatırım mevzuatları liberalleştirildikten sonra bu kolaylıktan istifade etmek üzere yapılmaya başlanmıştır. DYSY’nı çekmek isteyen ülkeler işe altyapı yatırımlarını geliştirmek ve bu yatırımların gerçekleştirilebilmesi için gerekli yasal düzenlemeleri yaparak başlamaktadırlar. Ülkeler bu şekilde tek taraflı olarak kendi dış ticaret ve dış yatırım mevzuatlarını yeniden düzenlerken aynı zamanda dünyada çok taraflı uluslararası ticaret anlaşmaları yapılmış ve bunlar da benzer biçimde uluslararası ticaret ve yatırımı kolaylaştıran anlaşmalar olmuştur. Yapılan bir araştırma, 1991-1997 yılları arasında yabancı sermaye konusunda 750 adet yasal düzenlemenin yapıldığını ve bunların önemli bir bölümünün uluslararası ticareti ve yatırımı liberalleştirme yönünde olduğunu belirlemiştir (UNCTAD: WIR, 1998). Aşağıdaki Tablo-1’de sunulan veriler uluslararası ticaret ve yatırımda liberalleşmenin daha sonraki yıllarda da devam ettiğini göstermektedir.

Tablo 1: DYSY’nı Düzenleyen Ulusal Mevzuatlarda Değişim Sayısı (1991-2003)

1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003

a 35 43 57 49 64 65 76 60 63 69 71 70 82

b 82 79 102 110 112 114 151 145 140 150 208 248 244 c 80 79 101 108 106 98 135 136 131 147 194 236 220

d 2 0 1 2 6 16 16 9 9 3 14 12 24

Kaynak: UNCTAD, World Investment Raport 2004, s.8.

a: Yatırım rejiminde değişiklik yapan ülke sayısı b: Mevzuat değişikliği sayısı

(25)

c: DYSY’nı olumlu etkileyen mevzuat değişikliği sayısı d: DYSY’nı olumsuz etkileyen mevzuat değişikliği sayısı

Tablodan görüldüğü üzere DYSY mevzuatında değişiklik yapan ülke sayısı 1991’de 35 iken bu sayı 2003’de 82 olmuştur. Yapılan mevzuat değişikliği sayısı yine aynı yıllarda sırasıyla 79 ve 244’tür. Mevzuat değişikliklerinin 220’si ya da %90’ı DYSY’nı teşvik edici yöndedir. ÇUŞ’in ve DYSY’nın 1980 sonrası gelişimine ve küresel ekonomiye katkısına ilişkin bazı ipuçları aşağıdaki Tablo-2’de görülebilir.

Tablo 2: Seçilmiş Göstergeler, DYSY ve Uluslararası Üretim (1982-2003)

Cari Fiyatlarla (Milyar

$)

Dönemsel Büyüme Oranı (%)

Yıllık Büyüme Oranı (%)

1982 1990 2003 1986- 90

1991- 95

1996- 00

2000 2001 2002 2003

DYSY Girişler 59 209 560 22,9 21,5 39,7 27,7 - 41,1

- 17,0

- 17,6

DYSY Çıkışlar 28 242 612 25,6 16,6 35,1 8,7 -

39,2 - 17,3

2,6

DYSY Giriş Toplamı

796 1950 8245 14,7 9,3 16,9 19,1 7,4 12,7 11,8

DYSY Çıkış Toplamı

590 1758 8197 18,1 10,7 17,1 18,5 5,9 13,8 13,7

Sınır Ötesi M&A 151 297 25,9 24,0 51,5 49,3 - 48,1

- 37,7

- 19,7 Y.Y.K. Satışları 2717 5660 17580 16,0 10,2 9,7 16,7 -3,8 23,7 10,7

Y.Y.K. GS

Hasılası

636 1454 3706 17,4 6,8 8,2 15,1 -4,7 25,8 10,1

Y.Y.K. Top.

Varlıkları

2076 5883 30362 18,2 13,9 20,0 28,4 -5,4 19,6 12,5

Y.Y.K. Top.

Đhracatı

717 1194 3077 13,5 7,6 9,9 11,4 -3,3 4,7 16,6

Y.Y.K. Đstihdam (bin kişi)

19232 24197 54170 5,6 3,9 10,8 13,3 -3,2 12,3 8,3

Kaynak: UNCTAD, World Investment Report, 2004, s.68.

Yukarıdaki tabloda, 1980 sonrasında dünya genelinde DYSY giriş ve çıkışları, sınır ötesi şirket birleşme ve satın almaların büyüklüğü, yabancı yan kuruluşların (Y.Y.K.) toplam satışı, toplam gayri safi hasılası, toplam varlıkları, toplam ihracat ve istihdam

(26)

rakamları yer almaktadır. Bu değişkenlere ilişkin rakamlar 1982, 1990 ve 2003 yılları için cari dolar değerleri olarak; 1986-1990, 1991-1995 ve 1996-2000 dönemleri için dönemsel büyüme oranları olarak; 2000, 2001, 2002 ve 2003 yılları için yıllık değişim oranları olarak verilmiştir.

Dünyada gerçekleşen toplam DYSY girişi 1982’de 59 milyar dolar, 1990’da 209 milyar dolar ve 2003’de 506 milyar dolar değerinde iken; toplam DYSY çıkışı aynı yıllarda sırasıyla 28 milyar dolar, 242 milyar dolar ve 612 milyar dolar değerinde gerçekleşmiştir. Yabancı yan kuruluşların toplam varlıkların değeri 1982-2003 döneminde 2 trilyon dolardan 30 trilyon dolara yükselmiştir. Benzer artışlar yabancı yatırımcı şirketlerin yatırım yaptıkları ülkeden gerçekleştirdikleri ihracat rakamlarında da görülmektedir. 1982, 1990 ve 2003 yıllarında bu şirketlerin yapmış oldukları ihracat toplamı sırasıyla 717 milyar dolar, 1,2 trilyon dolar ve 3,1 trilyon dolar değerindedir.

Benzer şekilde yabancı yan kuruluşlarda istihdam edilen insan sayısı 1982’de 19 milyon kişiden 2003’de 54 milyon kişiye yükselmiştir. Bütün bu rakamlar hızla büyüyen DYSY’nın dünya ekonomisinin küreselleşmesinde oynadığı önemli rolü göstermektedir.

1986-1990 döneminde DYSY girişleri dünya genelinde %21,5’lik artış göstermiştir. Bu artışlar 1991-1995 ve 1996-2000 dönemleri için sırasıyla %21,5 ve %31,7 olarak gerçekleşmiştir. DYSY girişlerindeki artış trendi 2001 yılından itibaren 3 yıl için tersine dönmüştür. Tablo 2’de gözükmese de 2004 yılından başlayarak DYSY dünya üzerinde yeniden artmaya başlamıştır. DYSY dünya girişleri toplamı 2001, 2002 ve 2003 yıllarında sırasıyla %41,1, %17 ve %17,6 oranlarında azalmıştır. Bu azalışa paralel olarak YYK satışları, YYK tarafından yaratılan hasıla, YYK’ın toplam varlıkları, toplam ihracatı ve yarattıkları toplam istihdam da etkilenmiş ancak bunların hepsi yalnızca bu düşüş trendinin başladığı yıl olan 2001 yılında azalış göstermiş, 2002 ve 2003 yılları için tekrar artış göstermeye başlamıştır.

(27)

Grafik 2 : Dünyada DYSY Stoku ve GOÜ’lerde DYSY Stoku

0 2000000 4000000 6000000 8000000 10000000 12000000

1980 1982

1984 1986

1988 1990

1992 1994

1996 1998

2000 2002

2004 Dünyada DYSY Stoku GOÜ'de DYSY Stoku

Kaynak: UNCTAD, DYSY Đstatistikleri, http://www.unctad.org (15.11.2006)

DYSY konjonktüre bağlı olarak dalgalanmalar göstermekle birlikte uzun vadede trend artış yönündedir. Dünyadaki DYSY’nın stok değerleri toplamı giderek artmış, 2000’lere gelindiğinde doğrudan yabancı yatırımcılar dünya toplam üretiminin %10’luk bölümünü gerçekleştirir duruma gelmişlerdir. Uzun vadede artış trendi gösteren bu gelişmeden, dünyadaki farklı coğrafyalar değişen oranlarda pay almıştır.

Dünyadaki DYSY’nın önemli bir bölümü gelişmiş ülkeler arasındaki yatırım akışlarından oluşmaktadır. Toplam DYSY girişleri içindeki OECD ülkelerinin aldığı pay %70-80 arasındadır. Ayrıca, gerçekleşen DYSY’nın önemli bir bölümü az sayıda ülke üzerinde yoğunlaşmaktadır. 1991-1995 dönemi incelenirse, DYSY girişleri açısından ABD’nin payı %20 ve Çin’in payı %11 civarındadır. Đlk sırada yer alan ülkeler, ABD ve Çin’in peşinden, Đngiltere, Fransa, Belçika, Lüksemburg DYSY girişlerinden aldıkları paylar toplamı %50’nin üzerindedir. Đspanya, Hollanda, Meksika, Đsveç ve Kanada ilave edilirse bu ülkelerin DYSY girişinden aldıkları paylar toplamı

%70’i bulmaktadır. ABD’nin DYSY içindeki baskın rolü devam etmekle birlikte bu rolde azalma görülmekte ve AB’nin rolü giderek artmaktadır (Chen, 2000: 33). AB içerisinde DYSY akışındaki artışın arkasında yatan temel neden yeni ülkelerin katılımıyla birliğin genişlemesi, birlik üyesi ülkeler arasındaki engellerin kaldırılması ve böylece yeni kazanç fırsatlarının doğmasıdır.

DYSY’nın büyüklüğüne ve bu pastadan gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin aldığı paylara ilişkin olarak Tablo-3 ve Tablo-4 hazırlanmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Orta mek­ tepte ve lisede üçer yıl, yani ceman altı yıl yaşayan bir Garp dili oku­ duktan sonra Üniversiteye gelen gençlerin (bir Garp dilinde yazıl­ mış en

Binler­ ce genç insanın duygularına, ha­ yallerine, anılarına yerleşmiş, on­ lara silinmez anlar yaşatmış her sanatçı gibi Necip Celâl de yaşa masını

Araştırmanın sonuçlarına göre, kanser hastalarının kemoterapi öncesi ve sonrası meydana gelen semptomlarının ESTÖ ile ölçümü sonucunda dağılımı birbirleriyle

Tüm x’lerle ilgili olarak, eğer x bir insan ise x’in hayvan olmasının zorunlu olması zorunludur. Tüm x’lerle ilgili olarak şu durum zorunludur: Eğer x bir insan ise

Bu bağlamda çalıĢmada, bireylerin öğrenme stillerine göre ders materyalleri ve danıĢmanlık hizmeti sunmak için oluĢturulan Akıllı Elektronik DanıĢmanlık Sistemi (AKEDAS)

Yani girişimcilerin yatırım yaptıklarısektöre ilişkin sahip oldukları deneyime göresektör tercihlerini etkileyen faktörler sermaye miktarı ve bilgi düzeyi

Eğer Denklem 5.10a’da verilen yeni karakteristik denklemin sanal eksen üzerindeki köklerinin belirlenmesini sağlayan T değeri ve ilgili kökler s = ± jωc bilinirse,

Çalışmada armut yaprağının etanol ekstraktı için toplam fenolik miktarı 86,25 mg GAE/g olarak belirlendi; armut yaprağı ekstraktları başta ABTS radikali