• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: ULUSLARARASI ĐKTĐSAT TEORĐSĐ KAPSAMINDADOĞRUDAN

1.2. Dysy’nın Uluslararası Đktisat Teorisi Đçindeki Yeri Ve Önemi

1.2.1. Dış Ticaret Teorileri

Bu süreçte aşamaların içeriğinin ve/veya zamanlamasının yatırıma bağlı olarak değişebileceği unutulmamalıdır.

1.2. DYSY’nın Uluslararası Đktisat Teorisi Đçindeki Yeri ve Önemi

Klasik dış ticaret teorisi üretim faktörlerinin ülkeler arasında dolaşımının olmadığını varsayar. Ancak bu varsayım günümüz dünyasında gerçekçi görülmemektedir. Özellikle, Đkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hem mal ticaretinde hem de üretim faktörleri hareketliliğinde önemli artış olmuştur. Eğer bu şekilde üretim faktörleri kendi marjinal gelirlerini eşitleyecek şekilde ülkeler arasında hareket ederlerse, dünyada malların fiyatları birbirine yaklaşacak ve uluslararası ticaret için önemli bir gerekçe ortadan kalkmış olacaktır. Bu nedenle iktisatçılar klasik varsayımlardan uzaklaşarak, mal ve faktör hareketliliğinin birlikte ele alındığı yeni dış ticaret teorileri geliştirmeye başlamışlardır (Karluk, R., 1996: 422).

1.2.1. Dış Ticaret Teorileri

Ülkeler faydalı buldukları için dış ticaret yaparlar ve kendi kaynakları ile tüketme imkanı bulamayacakları malları tüketme imkanı bulurlar. Hatta, sahip oldukları

Yatırımın Gerçekleşmesi Sürecin Tamamlanması Hukuki Prosedürler ve Đnceleme Müzakereler

Hedef Şirketlerin Belirlenmesi ve Değerlendirilmesi Yatırım Stratejisinin Belirlenmesi

kaynakları daha etkin kullanım alanlarına kaydırarak karşılıklı daha fazla tüketim yapma imkanına kavuşurlar. Uluslararası dış ticaretin sağladığı kazanımlar aşağıda kısaca ele alınacaktır. Dış ticaret teorisine ilişkin verilecek bu kısa bilgi uluslararası dış ticaret teorisinin temelini oluşturmaktadır.

1.2.1.1. Đlk Dış Ticaret Teorisi : Merkantilizm

18. ve 19. yüzyıllar boyunca dış ticarete ilişkin hakim görüş merkantilizm idi. Bu yüzyıllar yeni ortaya çıkan ulusların güçlerini pekiştirmek istedikleri bir dönemdi. Altın ve gümüş para olarak tedavülde bulunuyordu ve herhangi bir ülkenin elindeki altın ve gümüş miktarı o ülkenin zenginliğini ve gücünü gösteriyordu. Her ülkenin lideri mümkün olduğunca fazla altın ve gümüşü ülkesinde toplamak istiyordu. Bunun tek yolu üretmek ve mümkün olduğunca fazla malı dışarıya ihraç etmek, ve fakat ithalatı minimum düzeyde tutmak idi. Bir ülkenin ihracatı ithalatını karşılayamadığı zaman altın akışı ödemeler dengesini ayarlardı. Đthalatından daha fazla ihracat yapan bir ülkeye altın ve gümüş girişi olurdu. Merkantilist politika ihracatın teşvik edilmesini ithalatın ise kısıtlanmasını gerektirirdi. Merkantilistler dış ticareti altın biriktirmenin bir yolu olarak gördüler (Yarbrough, B. ve Yarbrough, R., 1994: 26-27).

Merkantilistler, dış ticaret her iki tarafa karşılıklı çıkar sağlamayacağını varsaydıklarından, dış ticareti sıfır toplamlı bir oyun (zero-sum game) olarak gördüler. Merkantilistler, dünyadaki mal ve altın miktarının sabit olduğuna ve dış ticaretin sadece çeşitli milletler arasında bunun dağılımını belirlediğine inandılar. 18. yüzyılın sonlarına doğru merkantilist düşünce eleştirilere maruz kaldı.

1.2.1.2. Mutlak Üstünlükler Teorisi

Adam Smith serbest uluslararası dış ticaret ve uzmanlaşmanın yararlarını Mutlak Üstünlükler Teorisi ile açıklar. Bu teoriye göre, bir ülke hangi malları daha düşük bir maliyetle üretiyorsa o ülke söz konusu mallarda uzmanlaşmalı ve bu malları ihraç ederek yüksek maliyetle ürettiklerini diğer ülkelerden ithal etmelidir (Seyidoğlu, H., 1996: 16).

Đki ülkeli, iki mallı ve tek faktörlü (homojen emek) model kurgulayarak ifade etmek gerekirse, mutlak üstünlükleri tespit edebilmek için her bir malın her iki ülkedeki üretim

maliyetine bakmak gerekir. Bir malda maliyeti diğerinden düşük olan ülke o malın ihracatçısı, diğeride ithalatçısı olacaktır.

Đki ülke Türkiye ve Almanya, iki mal A ve B olmak üzere mutlak üstünlüklere aşağıda rakamsal bir örnek verilmiştir.

Bir işçinin bir günde üretebildiği mallar:

A Malı B Malı Türkiye 50 birim 30 birim Almanya 20 birim 80 birim Uzmanlaşma ve Dış Ticaret Öncesi 70 birim 110 birim Uzmanlaşma ve Dış Ticaret Sonrası 100 birim 160 birim Üretim Artışı 30 birim 50 birim

Bu örnek klasik emek-değer teorisi gereğince iş gücünün verimliliği cinsinden düzenlenmiştir. Yani aynı sermaye donanımına sahip bir emek bir günde Türkiye’de 50 birim A malı, 30 birim B malı üretebiliyorken; Almanya’da 20 birim A malı, 80 birim B malı üretebilmektedir. Bir birim A malının ve B malının üretim maliyeti tabloda verilen rakamların tersine eşittir.

Tablodaki örneğe göre Türkiye A malının, Almanya ise B malının üretiminde uzmanlaşacaktır. Çünkü bu malları daha ucuza üretmektedirler. Daha sonra iki ülke dış ticaret ilişkisine girecek Türkiye A malını ihraç edecek ve Almanya’dan B malını ithal edecektir. Böylece tabloda görüldüğü gibi dünya üretimi artacak ve dış ticaret sonrası iki ülkenin refahı artacaktır.

1.2.1.3. Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi

Mukayeseli Üstünlükler Teorisine göre, bir ülke diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, hangi malların üretiminde daha yüksek derecede üstünlüğe sahip ise o mallarda uzmanlaşmalıdır.

Mutlak Üstünlükler Teorisine göre bir ülke her iki malda diğerine göre mutlak üstünlüğe sahipse her iki malı kendisi üretmesi gerekir ve dış ticarete girmemesi gerekir. Ancak ülke karşılaştırmalı olarak daha üstün olduğu malda uzmanlaşır, nispeten daha pahalıya ürettiği mal üretimini diğer ülkeye bırakır ve dış ticaret ilişkisine girerlese yine dünya üretimi ve her iki ülkenin refahı artar. Eğer ülke bazı malların üretiminde

diğerlerine göre daha üstünse, neden daha az üstün olduğu mallar üretimine kaynak ayırarak kaynaklarını israf etsin.

Ricardo’nun Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi için verdiği örnek yer almaktadır (Seyidoğlu, H., 1996: 18).

Bir işgücü ile bir işgününde üretilebilen mal miktarları:

Kumaş (metre) Şarap (litre)

Đngiltere 80 40 Portekiz 10 20

Mutlak Üstünlükler Teorisine göre her iki malı Đngilterenin kendisi üretmesi gerekir. Halbuki Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisine göre bu durumda da dış ticaret yapılabilir ve her iki ülke ticaretten kazanç elde edebilir.

Đngiltere kumaş üretiminde 8 kat, şarap üretiminde ise 2 kat üstünlüğe sahiptir. O halde Đngiltere kumaşı kendisi üretmeli şarabı Portekiz’den ithal etmelidir. Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisine göre ülkeler arasında karlı dış ticaretin koşulu bu ülkelerdeki iç üretüm maliyetlerinin (yurt içi nispi fiyatlarının) birbirinden farklı olmasıdır. Şimdi örnektei ülkelerin yurt içi nispi fiyat yapılarını belirleyelim. Bir birim kumaşa göre şarabın değişim oranı:

Đngiltere’de: 1 birim kumaş 1/2 birim şarap,

Portekiz’de: 1 birim kumaş 2 birim şaraptır.

Bu durumda Đngiltere’de kumaşın, Portekiz’de ise şarabın daha ucuz olduğu anlaşılıyor. Bu fiyatlar üzerinden uzmanlaşma sonrası yapılacak dış ticaretten her iki ülkenin, kendi iç fiyatına kıyasla, diğer malı daha daha ucuza ithal edebileceği açıktır.

1.2.1.3.1. Mukayeseli Üstünlüğün Kaynakları

Heckscher-Ohlin teoremi bir üretim faktörünün bolluğu ile farklı malların üretimindeki farklı faktör yoğunluğu fikrini bir araya getirir. Buna göre, bir ülkenin karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu ve üretiminde uzmanlaşıp ihraç etmesi gereken mal, ülkede nispeten bol bulunan üretim faktörünü (emek ya da sermaye) üretiminde yoğun olarak kullanan maldır. Dahası, serbest dış ticaret koşullarının varlığı varsayımı altında, ülke

bu şekilde karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu malı ihraç edecek, diğer taraftan ülkede nispeten kıt bulunan üretim faktörünü yoğun biçimde kullanan diğer malı ithal edecek. Böylece ülkeler bu dış ticaretten kazançlı çıkacaklar (Yarbrough, B. ve Yarbrough, R.,: 1994: 78-79).

1.2.1.3.2. Mal ve Faktör Fiyatları Đlişkisi, Faktör Fiyatlarının Eşitlenmesi : Stolper-Samuelson Teorisi

Stolper-Samuelson teoremi, ülkenin karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu malın üretiminde yoğun bir şekilde kullanılan ve ülkenin bolca sahip olduğu üretim faktörünün fiyatının dış ticaret sonrası yükseleceğini söyler. Faktör Fiyatları Eşitliği teoremi ise, malların dış ticareti sonrasında, üretim faktörleri ülkeler arasında serbest dolaşıma olmasa bile, ülkeler arasında faktör fiyatlarının eşitleneceğini söyler.

Stolper-Samuelson teoremi ve Faktör Fiyat Eşitliği teoreminin sonuçları, uluslararası dış ticaretin ekonomideki farklı gruplar üzerindeki etkisinin niçin değiştiğini ortaya koymaktadır. Karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olan malların yoğun kullandığı (ve ülkenin nispeten bolca sahip olduğu) üretim faktörü sahipleri dış ticaret sonucu mal fiyatının ve faktör fiyatının değişmesinden (artmasından) kazanç elde ederlerken; karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olmayan malın yoğun kullandığı (ülkenin nispeten kıt bulunan) üretim faktörünün sahipleri dış ticaret sonrası mal fiyatının ve faktör fiyatının değişmesinden (düşmesinden) kayba uğrar.