• Sonuç bulunamadı

Ýntrauterin Geliþme Geriliðinde Arteriyal ve Venöz Doppler Bulgularý ile Perinatal Sonuçlarýn Karþýlaþtýrýlmasý

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ýntrauterin Geliþme Geriliðinde Arteriyal ve Venöz Doppler Bulgularý ile Perinatal Sonuçlarýn Karþýlaþtýrýlmasý"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Özet

Amaç: Bu çalýþmanýn amacý, anormal arterial ve venöz Doppler bulgularý olan intrauterin geliþme geriliði (ÝUGG) saptanmýþ fetuslarýn perinatal sonuçlarýnýn geliþmesi normal olan fetuslarýn perinatal sonuçlarýyla karþýlaþtýrmaktýr.

Hastalar ve yöntem: Bu prospektif çalýþmaya ÝUGG olan 48 fetus ve normal geliþim göstermiþ olan 15 fetus dahil edildi. Her hastaya Umbilikal arter (UA), orta serebral arter (OSA) ve duktus venozus (DV) Doppler incelemeleri yapýldý. Doppler bulgularýna göre hastalar þu þekilde gruplandýrýldý: Grup 1. UA indekslerinde artýþ ile beyin koruyucu etki varlýðý (n=17); Grup 2.

UA’de diyastol sonu akým kaybý veya yokluðu ile DV Doppleri normal (n=17); Grup 3. Patolojik UA indeksleri ile DV Dopplerinde ters akým (n=14) ve Fetal geliþimi gebelik haftasý ile uyumlu ve Doppler incelemeleri normal olan fetuslar (Kontrol grubu, n=15).

Bulgular: Doppler bulgularý kötüleþtikçe doðumdaki gebelik haftasýnýn azaldýðý saptandý. Venöz Doppleri bozuk olan grupta gebelik haftasý en düþük idi. Ýkinci ve üçüncü grupta doðum aðýrlýklarý birinci grup ve kontrol grubuna göre anlamlý olarak daha düþük saptandý. Gruplar arasýnda neonatal mortalite açýsýndan anlamlý fark saptanmadý.

Sonuç: Venöz Dopplerleri bozuk olan geliþme gerilikli fetuslarda perinatal sonuçlar, yalnýz arteryal Dopplerleri bozuk olana göre daha kötüdür. Bu sonucun en önemli nedeni venöz Doppleri bozuk olan fetuslarýn doðumda gebelik haftalarýnýn daha düþük olmasýdýr.

Anahtar Kelimeler: Ultrasonografi, Doppler; Fetus; Fetal Geliþme geriliði; Gebelik sonucu.

Abstract

Purpose: The aim of this study was to compare the perinatal outcome of intrauerine growth retarded fetuses with abnormal arterial and venous Doppler findings.

Patients and Methods: A total of 48 fetuses with intrauterine growth retardation and 15 well grown fetuses were included in this prospective study. Umbilical artery (UA), middle cerebral artery (MCA) and ductus venosus (DV) Doppler analyses were performed in all cases.

The following groups were determined according to the Doppler findings: Group 1: Increased UA Doppler indices together with brain sparing effect (n=17); Group 2: Absent or reversed end diastolic flow in the UA together with normal DV Doppler findings (n=17); Group 3:

Elevated UA Doppler indices and reverse flow in the DV (n=14); and Control group: Fetuses with normal intrauterine growth and normal Doppler analyses (n=15).

Results: Time of delivery decreased as the Doppler findings worsened. Fetuses with pathological DV Doppler findings were those whose delivery was the earliest. The mean birth weight of fetuses of Groups 2 and 3 was significantly lower than that of Group 1 and control group.

Neonatal mortality rate was similar in all groups.

Conclusion: Fetuses with abnormal venous Doppler findings have worse perinatal outcomes compared to those with abnormal arterial Doppler findings. This is due to lower gestational age at delivery.

Key words: Ultrasonography, Doppler; Fetus; Fetal Growth Retardation; Pregnancy Outcome.

Submitted : October 05, 2006 Revised : January 20, 2009 Accepted : March 17, 2009

Comparison of Perinatal Outcomes Between Growth Retarted Fetuses with Abnormal Arterial and Venous Doppler Findings

Mahmut Tuncay Özgün

Assist. Prof., M.D.

Department of Obstetrics and Gynecology Erciyes University Medical Faculty mtozgun@erciyes.edu.tr

Nurcan Murat

M.D.

Department of Obstetrics and Gynecology Erciyes University Medical Faculty drnmurat@yahoo.com

Ahmet Cem Batukan

Assoc. Prof., M.D.

Department of Obstetrics and Gynecology Erciyes University Medical Faculty cbatukan@erciyes.edu.tr

Mustafa Baþbuð

Prof., M.D.

Department of Obstetrics and Gynecology Erciyes University Medical Faculty mbasbug@erciyes.edu.tr

Corresponding Author:

Prof. Dr. Mahmut Tuncay Özgün Department of Obstetrics and Gynecology Erciyes University Medical Faculty

Ýntrauterin Geliþme Geriliðinde Arteriyal ve Venöz Doppler Bulgularý ile Perinatal

Sonuçlarýn Karþýlaþtýrýlmasý

This study was presented at Vth Maternal Fetal Medicine and Perinatology Congress, 16-19 November 2006, Ýstanbul- Turkey.

(2)

Giriþ

Her fetus genetik olarak önceden belirlenmiþ ve ebeveynlerinden etkilenen bir büyüme potansiyeline sahiptir (1). Fetusun genetik yapýsýndaki bozukluklar, viral enfeksiyonlar ve teratojenler gibi dýþ faktörler, plasenta geliþiminin yeterli olmamasý ve plasentanýn ve fetusun geliþimini olumsuz etkileyebilecek düzeyde aðýr olan maternal hastalýklar intrauterin geliþme geriliðine (ÝUGG) neden olabilir. Genetik hastalýklar, viral enfeksiyonlar, sendromlar ve teratojenlerden dolayý meydana gelen geliþme geriliðinde gebeliðin sonucu primer olarak altta yatan sebebe baðlýdýr. Oysa, plasental yetmezliðe baðlý olarak meydana gelen ÝUGG’de gebeliðin sonucu; gebelik haftasýna, gebenin durumuna ve fetusun takibinde kullanýlan metoda baðlýdýr.

ÝUGG fetal tahmini doðum aðýrlýðýnýn gebelik haftasýna göre 10. persantilin altýnda olmasýný tanýmlamak için kullanýlan bir terimdir. Bu sýnýrýn altýnda doðan bebeklerde perinatal mortalite ve morbiditenin arttýðý saptanmýþtýr (2). Fetal tahmini doðum aðýrlýðýnýn gebelik yaþýna göre 3. persantilin altýnda olduðu olgularda perinatal mortalite ve morbiditenin belirgin olarak arttýðý bildirilmiþtir (3,4).

Bu yenidoðanlarda doðumda hipoksi riski ile beraber prematür doðum nedeni ile respiratuar distres sendromu (RDS), nekrotizan enterokolit (NEK), retinopati, enfeksiyon ve hipoglisemi gibi neonatal komplikasyonlarda artmýþtýr (5).

Etiyolojide birçok faktör olmasýna raðmen plasental yetmezlik nedeniyle oluþan ÝUGG tanýsýnýn konulmasý önemlidir. Çünkü doðru teþhis ve takip protokolleri kullanýlarak doðumun doðru zamanda gerçekleþtirilmesi yenidoðanýn kýsa ve uzun dönem sonuçlarýný olumlu yönde etkilemektedir.

Tanýsal yaklaþým, plasental yetmezlik sonucu oluþan ÝUGG ile yapýsal olarak küçük fetuslarý birbirinden ayýrmayý ve altta yatan etiyolojik faktörleri (örneðin viral enfeksiyon, anöploidi, nonanöploid sendromlar gibi) çeþitli görüntüleme teknikleri ile tespit etmeyi amaçlar.

Bu nedenle tanýda fetal anatominin ultrasonografi (USG) ile deðerlendirilmesi ve fetoplasental kan akým dinamiklerinin Doppler USG ile incelenmesi önemlidir.

Çünkü plasental kökenli ÝUGG’de beyin ve kardiovasküler sistemin cevaplarý hastalýðýn þiddeti ile iliþkilidir (6).

Yapýlan çalýþmalarda ÝUGG’de Doppler parametrelerinde bozulmanýn belli bir sýrayý izlediði saptanmýþtýr. Ýlk olarak umbilikal arterde (UA) diastolde akým azalýr ve pulsatilite

indeksi (PI) artar. Bu dönemde kan daðýlýmý fetal dolaþýmda yeniden ayarlanýr ve vücuda giden kan azalýrken, kalp, adrenal bezler ve beyine giden kan miktarý artar. Dolayýsý ile orta serebral arterde (OSA) diyastolde akým artar, yani beyin koruyucu (BKE) etki ortaya çýkar (2). Patolojinin ilerlemesi ile beraber UA’da diyastol sonu akým kaybolur ve daha sonra diyastolde ters akým oluþur. Bu aþamada OSA’da BKE ortadan kalkabilir, fakat bu dönemde genellikle venöz Doppler bulgularýnda da patoloji izlenir.

Daha ileri aþamalarda duktus venozus (DV) Dopplerinde önce a dalgasýnýn kaybý, daha sonra ise ters a dalgasý izlenir. Sonraki aþama ise umbilikal vende (UV) pulsasyonlarýn oluþmasýdýr ki bu aþamada intrauterin fetal ölüm de meydana gelebilir.

ÝUGG tanýsý konulduktan sonra fetal iyilik hali testleri yapýlarak fetusun kronik hipoksiye maruz kalmadan ve gereksiz erken doðumdan kaçýnýlarak uygun zamanda doðurtulmasý gerekmektedir (7). Bununla beraber, hangi fetal iyilik testlerinin yapýlmasý gerektiði ve özellikle 32 haftanýn altýndaki gebeliklerde doðum zamanlamasý konularýnda tartýþmalar bulunmaktadýr. Amerika’da fetal iyilik testi olarak biyofifik profil (BFP) tercih edilmekte iken, Avrupa ülkelerinde non-stres test (NST) tercih edilmektedir (8).

Çalýþmamýzýn amacý, ÝUGG’li fetuslarda anormal arteriel ve venöz doppler bulgularý ile perinatal sonuçlar arasýndaki iliþkiyi araþtýrmaktýr.

Gereç ve Yöntem

Bu prospektif çalýþmaya Kasým 2003 ile Mart 2006 tarihleri arasýnda Erciyes Üniversitesi Týp Fakültesi Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Anabilim Dalý’na baþvuran ve plasental yetmezliðe baðlý ÝUGG tanýsý koyulan 48 hasta ve gebelik haftasý önceki gruplar ile uyumlu olan, fetal geliþimin normal olarak saptandýðý 15 kontrol vakasý alýndý. Çalýþmaya baþlamadan önce yerel etik kurulundan onay alýndý (Karar no: 03/40, tarih: 16.02.2003) ve her hastadan çalýþma öncesinde bilgilendirilmiþ onam alýndý.

Kronik hipertansiyon, otoimmün hastalýklar ya da diabet gibi maternal vasküler hastalýða yol açabilecek patolojileri olanlar, sigara içen anneler, USG’de fetal yapýsal anomali saptananlar, fetal kromozomal anomalisi tespit edilenler, serolojik olarak intrauterin enfeksiyon bulgusu olanlar ve çoðul gebeliði olanlar çalýþmaya dahil edilmedi.

ÝUGG tanýsý, ilk 20 hafta içerisinde USG ile gebelik haftasý doðrulanan olgularda, seri fetal karýn çevresi ölçümlerinin

(3)

gebelik haftasýna göre %5’in altýnda olmasý veya tahmini fetal aðýrlýðýn %10’un altýnda olmasý kriterlerine dayanýlarak koyuldu.

Çalýþmaya alýnan tüm hastalara her deðerlendirmede Doppler USG yapýldý. Bu çalýþmada Doppler akýmý açý düzeltmesinden baðýmsýz olan semikantitatif yöntemlerle deðerlendirildi. Semikantitatif olarak Doppler akýmýnýn deðerlendirilmesi ise PI, Rezistans indeksi (RI) ve Sistol/Diyastol (S/D) oranýný içermektedir.

Uterin arterlerde diyastolik çentiklenme olmasý, UA PI’da artýþ yani PI’nýn gebelik haftasýna göre 2 standart sapmanýn üzerinde olmasý, diastol sonu akýmda azalma, kaybolma veya ters akým, OSA Dopplerinde BKE olmasý veya önce saptanýp sonraki incelemelerde kaybolmasý, serebroplasental Doppler indeksinin birin altýnda olmasý, DV Dopplerinde atrial sistol dalgasýnýn (a dalgasý) kaybolmasý veya ters akým, UV Dopplerinde pulsasyon varlýðý anormal Doppler bulgularý olarak kabul edildi.

Ölçümlerde LOGÝQ 500 USG cihazý ve 3.5 MHz’lik abdominal transduser kullanýldý. Ölçümler hep ayný kiþi tarafýndan yapýldý (MB). Doðum kararý alýnýrken fetal Dopplerde elde edilen veriler ile birlikte NST, BFP ve maternal durum da dikkate alýndý.

Gruplar UA Doppler indeksleri, BKE varlýðý ve venöz doppler bulgularýna göre oluþturuldu. Çünkü BKE ÝUGG’de relatif olarak erken cevabý yansýtmaktadýr ve venöz akým bozulmadan önce meydana gelir. Bu þekilde kötü perinatal sonuçlar açýsýndan üç ayrý risk grubu belirlendi: BKE varlýðý ile beraber UA Doppler indekslerinde artýþ saptananlar Grup 1’e (n=17); DV Doppleri normal ama UA Dopplerinde diastolik akým kaybý veya ters akým saptananlar Grup 2’ye (n=17) ve patolojik UA Doppler indeksleri ile DV Dopplerinde ters akým saptananlar Grup 3’e (n=14) dahil edildiler. Yaþ ve haftasý uyumlu Doppler bulgularý normal fetuslar ise kontrol grubunu (n=15) oluþturdu.

Doðumdan hemen sonra yenidoðan deðerlendirilerek, çocuk hekimi tarafýndan saptanan Apgar skoru, doðum kilosu, doðum kilosunun persantili kaydedildi. Doðumdan hemen sonra kordonun 10 cm’lik bölümü klampe edilerek heparinize enjektörlere en az 2 cc kan alýnarak, kan gazý analizi yapýldý. Neonatal komplikasyonlar ve neonatal mortalite oranlarý hastane kayýtlarý incelenerek saptandý.

Ýstatistiksel deðerlendirme. Veriler ortalama ± standart sapma ya da ortanca (minumum-maksimum) olarak ifade edildi. Veriler analiz edilmeden önce gruplarýn normal

daðýlýp daðýlmadýðýna göre parametrik yada parametrik olmayan analizler uygulandý. Çalýþma gruplarýnýn ortalama/ortancalarýnýn karþýlaþtýrýlmasýnda Tek yönlü Kruskal Wallis varyans analizi (çoklu karþýlaþtýrma testlerinden Dunn’s testi) yada tek yönlü varyans analizi (çoklu karþýlaþtýrma testlerinden Scheffe testi) kullanýldý.

Kategorik deðiþkenlerin karþýlaþtýrýlmasýnda X2 analizi yapýldý.Verilerin analizi SPSS 13.0 istatistik paket programý kullanýlarak yapýldý Ýstatistiksel anlamlýlýk sýnýrý olarak p<0.05 kabul edildi.

Bulgular

Gebelik haftasý 26-36 arasýnda olan ve yapýlan deðerlendirme sonucunda ÝUGG saptanan 48 fetus alýndý.

Geliþimi normal olan 15 fetus ise kontrol grubunu oluþturdu. UA Doppler indekslerinde artýþ ile BKE varlýðý olan grupta (grup 1) 17 fetus, UA Dopplerlerinde diastolik akým kaybý veya ters akým ile DV Dopplerleri normal olan grupta (grup 2) 17 fetus, patolojik UA Doppler indeksleri ile DV Dopplerinde ters akým olan grupta (grup 3) 14 fetus ve kontrol grubunda 15 fetus vardý.

Çalýþma ve kontrol gruplarýnda olan vakalarýn klinik özellikleri Tablo I’de belirtildi. Ortalama yaþ, gravida, parite, vücut kütle indeksi açýsýndan gruplar arasýnda anlamlý fark gözlenmedi (p>0.05). Doðumdaki gebelik haftasý, üçüncü grupta birinci grup ve kontrol grubuna göre istatistiksel olarak daha küçük bulundu (p<0.05).

Venöz Dopplerleri bozuk olan grupta doðumdaki gebelik haftasý en düþük bulundu (bu cümlenin yeri deðiþtirildi).

Doppler bulgularý kötüleþtikçe doðumdaki gebelik haftasýnýn ve doðum aðýrlýðýnýn da azaldýðý saptandý.

Doðum aðýrlýðý, iki ve üçüncü grupta birinci grup ve kontrol grubuna göre daha az bulundu (p<0.05). En düþük doðum aðýrlýðý üçüncü grupta saptandý. Plasenta aðýrlýðý iki ve üçüncü grupta birinci grup ve kontrol grubuna göre daha düþüktü (p<0.05). En düþük plasenta aðýrlýðý Venöz Doppleri bulgularý bozuk olan grupta bulundu. Preeklampsi oranlarý gruplar arasýnda istatistiksel olarak farklý bulunmadý (p>0.05). ÝUGG mevcut olan vakalarda fetal endikasyonlar nedeniyle sezaryen oraný kontrol grubuna göre yüksek bulundu (p<0.05). Çalýþma gruplarý arasýnda apgar skorlarý açýsýndan anlamlý fark yoktu ancak kontrol grubu ile karþýlaþtýrýldýðýnda ikinci gruptaki hastalarda Apgar skorlarý anlamlý derecede daha düþüktü. Apgar skorlarý, UA pH ve pO2 deðerleri açýsýndan gruplar arasýnda anlamlý fark saptanmadý. Neonatal mortalite oraný tüm gruplarda benzer bulundu. Venöz doppleri bozuk olan grupta Yoðun Bakým Ünitesi (YBÜ) bakýmý gerektiren bebek sayýsý birinci grup ve kontrol grubuna göre anlamlý olarak daha yüksek idi.

(4)

Tablo I. Vakalarýn klinik özelikleri ve perinatal sonuçlar

Grup 1: BKE varlýðý ile beraber UA Doppler indekslerinde artýþ saptananlar; Grup 2: DV Doppleri normal ama UA Dopplerinde diastolik akým kaybý veya ters akým saptananlar’; Grup 3: patolojik UA Doppler indeksleri ile DV Dopplerinde ters akým saptananlar. Yaþ, VKÝ, DGH, Doðum Aðýrlýðý, Plasenta aðýrlýðý, APGAR, UA pH ve UA pO2 deðerleri (Ortalama±standart sapma); Gravida ve Parite deðerleri ortanca (minimum- maksimum); Preeklampsi olan, Doðum þekli, Neonatal ölüm, YBÜ, PMS’de takip ve Taburcu deðerleri oran ve yüzde olarak verilmiþtir. C/S:

Sezaryen; PMS: Prematüre Servisi; NSVY: Normal spontan vajinal yolla doðum; VKÝ: Vücut kütle indeksi, DGH: Doðumdaki gebelik haftasý;

Taburcu: Doðar doðmaz aileye verilen fetuslar; YBÜ: Yenidoðan youn bakým ünitesinde takip edilenler. *Birinci gruba göre; **ikinci gruba göre;

†üçüncü gruba göre ve ††dördüncü gruba göre farklýdýr.

Neonatal dönemde ortaya çýkan komplikasyonlar ve neonatal dönemde gerekli ek tedaviler Tablo II’de gösterildi. RDS, NEK, periventriküler lökomalazi (PVL), perinatal asfiksi, sepsis, intraventriküler kanama (ÝVK), antibiyotik kullanýmý, sürfaktan kullanýmý, ventilatör ihtiyacý, nazal sürekli pozitif hava yolu basýncý (CPAP) ihtiyacý ve 28 gün ve üzerinde hastanede kalma gibi

neonatal dönmedeki problemler açýsýndan gruplar arasýnda istatistiki fark saptanmadý. Bebeklerden 43 tanesinde Tablo II’de belirtilen problemlerden hiçbirine rastlanmadý, geri kalan 20 bebekte ise bu problerden biri veya birden fazlasý saptandý. Kontrol grubunda dört bebekte neonatal dönemde problem gözlenirken, geri kalan 16 bebek çalýþma gruplarýndandý.

Grup 1 Grup 2 Grup 3 Kontrol Test Deðeri P 17 17 14 15

25,9±5,1 26,7±5,5 28,1±4,4 24,9±5,0 F= 1,04 0,38 1(1-6) 2(1-3) 1,5(1-6) 2(1-7) H= 0,16 0,98 0(0-3) 0(0-2) 0,5(0-5) 1(0-4) H= 0,76 0,85 26,1±2,8 26,7±4,5 28,0±3,7 24,6±3,4 F= 2,04 0,11 34,4±2,8 32,0±3,7 30,4±3,8*,†† 34,0±2,5 F= 4,83 0,005 Doðum Aðýrlýðý (gr) 1976±416**,† 1428±623*,†† 1320±567*,†† 2362±566**, † F= 12,01 <0,001

397±136† 310±75†† 281±118*,†† 469±91,5*,† F= 8,68 <0,001 5/17 (29,4) 6/17 (35,3) 4/14(28,5) 0/15 (0,0) X 2= 10,40 0,09 Doðum þekli oraný(%)

C/S NSVY

16/17 (94,1) 1/17 (5,9)

17/17 (100) 0/0 (0)

14/14 (100) 0/0 (0)

10/15 (66,7) 5/15 (33,3)

13,39 0,004

1. dk 5,8±1,8 5,1±2,5†† 5,1±2,0 7,0±1,4 F= 8,81 0,03 5. dk 8,0±1,9 6,6±2,7†† 7,0± 2,3 9,0±1,4 0,01 7,35±0,05 7,33±0,07 7,30±0,10 7,34±0,06 F= 1,26 0,29 32,1±12,7 32,9±21,2 24,8±10,4 23,2±8,1 F= 1,35 0,16 2/17,(11,8) 4/17, (23,5) 5/14,( 35,7) 0/15 (0) X 2=7,23 0,06 4/17, (23,5) 1/17,( 5,9) 5/14, (35,7) *†† 0/15, (0) X 2=8,96 0,026 6/17 (35,2) 5/17 (29,4) 7/14 (50) 7/15 (46,7) X 2=1,81 0,63 9/17, (52,9) 7/17, (41,1) 2/14, (14,2) 8/15, (53,3) X 2=6,06 0,12 APGAR

N Yaþ(yýl) Gravida Parite VK% (kg/m)2 DGH (hafta)

Plasenta Aðýrlýðý(gr) Preeklampsi oraný (%)

UA pH UA pO2 Neonatal ölüm

YBܒnde takip oraný (%) PMS’de takip oraný (%)

Taburcu oraný (%)

(5)

Tartýþma

ÝUGG sýk rastlanan bir klinik problem olup, perinatal morbidite ve mortalitenin önemli sebeplerinden biridir.

Baþka bir problemi olmayan ÝUGG’li fetuslarda, intrauterin hayatta fetal iyilik halinin bozulmasý, doðum sonrasý dýþ ortama adaptasyonda zorluk ve prematürite görülebilir (9). ÝUGG tanýsýnýn konulmasýnda ve ek anomali olup olmadýðýnýn saptanmasýnda USG güvenilir bir taný aracýdýr.

Doppler USG ise ÝUGG’li fetuslarýn deðerlendirilmesinde ve takibinde günümüzde yaygýn olarak kullanýlmaktadýr.

Plasental yetersizliðe baðlý ÝUGG’nin tanýsýnda ve takibinde UA, Doppler USG ile incelenmesi gereken en önemli damardýr (5). Yüksek riskli gebeliklerde UA Doppler incelemelerinin gereksiz müdahaleleri azalttýðý ve perinatal mortaliteyi %38 azalttýðý bir meta analizde ortaya konulmuþtur (10). Bu güne kadar UA Doppler sonuçlarýnýn doðum zamanýna etkisini araþtýran tek randomize kontrollü çalýþma 2003 yýlýnda the Growth Restriction Intervention Trial (GRIT) grubu tarafýndan yayýnlanmýþtýr (11). Bu çalýþmaya gebeliði 24-36 hafta arasýnda tekiz ve çoðul gebeliði olan toplam 548 kadýn dahil edilmiþ ve UA Dopplerleri patolojik olan hastalar iki gruba randomize edilmiþtir. Birinci grupta kortikosteroid uygulanarak 48 saat sonra gebelik sonlandýrýlmýþ, ikinci grupta ise NST’de anormallik olana kadar veya uygun

gebelik haftasýna ulaþýlana kadar beklenmiþtir. Bu çalýþmada iki grup arasýnda perinatal motralite açýsýndan fark saptanmamýþ ancak birinci grupta neonatal mortalitenin daha yüksek olduðu, ikinci grupta ise ölü doðum oranýnýn daha yüksek saptanmýþtýr. Bununla beraber iki yýllýk takip sonunda birinci grupta beyin hasarý oraný %10 iken, ikinci grupta bu oran %0 bulunmuþtur (12). GRIT çalýþmasýnda UA dýþýndaki fetal arterler incelenmemiþ, bundan daha önemlisi geç oluþan deðiþikliklerin göstergesi olan venöz Doppler incelemeleri yapýlmamýþtýr. Biz çalýþmamýzda OSA Doppler ile birlikte DV ve UV Doppler incelemelerini gerçekleþtirdik. Ayrýca GRIT çalýþmasýnda fetal iyilik halinin deðerlendirmesinde yalnýzca NST kullanýlmýþ, BFP kullanýlmamýþtýr. Biz ise çalýþmamýzda fetal iyilik halini NST ve BFP ile takip ettik ve doðum kararýný verirken BFP sonuçlarýný dikkate aldýk.

OSA, ÝUGG’li fetuslarýn deðerlendirilmesinde ve takibinde Doppler USG ile deðerlendirilen diðer bir damardýr.

ÝUGG’de hipoksiye yanýt olarak OSA’da vazodilatasyon olmaktadýr ve bu geniþleme NST’de geç deslerasyonlarýn baþlamasýndan iki hafta öncesinde en fazladýr (13). OSA Doppler sonuçlarýyla fetal asidozun öngörülebilmesi yüksek oranda saðlanamamaktadýr (14). Hipoksiye yanýt olarak OSA’da oluþan vazodilatasyon beyin için yeterli

Tablo II. Neonatal dönemde ortaya çýkan komplikasyonlarýn ve neonatal dönemde gerekli ek tedavilerin oraný (%).

Grup 1 Grup 2 Grup 3 Kontrol P

N 17 17 14 15

Respiratur distres sendromu 3/17 (17,6) 3 /17 (17,6) 2/14 (14,3) 2/15 (13,3) 1,00 Nekrotizan enterekolit 2/17 (11,8) 0/17 (0) 1/14 (7,1) 3/15 (20) 0,26 Periventriküler lökomalazi 1/17 (5,9) 0/17 (0) 0/14 (0) 1/15 (6,7) 0,85

Perinatal asfiksi 2/17 (11,8) 2/17 (11,8) 1/14 (7,1) 0/15 (0) 0,71

Sepsis 2/17 (11,8) 2 /17 (11,8) 1 /14 (7,1) 0/15 (0) 0,71

Intraventriküler kanama 3/17 (17,6) 3/17 (17,6) 2/14 (14,3) 2/15 (13,3) 1,00

Antibiyotik kullanýmý 6/17 (35,3) 6/17 (35,3) 3/14 (21,4) 3/15 (20) 0, 67

Sürfaktan kullanýmý 3/17 (17,6) 3/17 (17,6) 2/14 (14,3) 2/15 (13,3) 0, 88

Ventilatör ihtiyacý 5/17, (29,4) 6/17, (35,3) 4/14, (28,5) 0/15, (0) 0, 88 CPAP ihtiyacý 0/17 (0) 1/17 (5,9) 2/14 (14,3) 2 /15(13,3) 0, 43 28 gün ve üzerinde hastanede kalma 1/17 (5,9) 0/17(0) 0/14 (0) 1/15 (6,7) 0, 85 Grup 1: BKE varlýðý ile beraber UA Doppler indekslerinde artýþ saptananlar; Grup 2: DV Doppleri normal ama UA Dopplerinde diastolik akým kaybý veya ters akým saptananlar’; Grup 3: patolojik UA Doppler indeksleri ile DV Dopplerinde ters akým saptananlar. CPAP: Nazal sürekli pozitif hava yolu basýncý.

(6)

oksijen saðlayabilir ise fetal asidoz ihtimali düþecektir.

Bu nedenle biz çalýþmamýzda OSA Dopplerinde BKE’nin bulunmasýný preterm fetuslarda doðum endikasyonu olarak kabul etmedik.

Venöz Dopplerlerdeki deðiþiklikler ÝUGG’de geç döenemde meydana gelmekte ve DV ve UV Doppler incelemeleri ÝUGG taný ve takbinde kullanýlmaktadýr.

Yüksek riskli gebeliklerde DV Dopplerinin patolojik olmasýnýn fetal asidozu öngörmede iyi bir belirteç olduðu ortaya konmuþtur. (14, 15). Baschat ve arkadaþlarýnýn (9) yapmýþ olduðu 604 ÝUGG’li bebeði içeren bir çalýþmada DV Doppleri patolojik olan grupta sekelsiz sað kalým oranýnda belirgin azalma olduðu ortaya konmuþtur. Ayrýca 29. gebelik haftasýndan sonra DV Dopplerinin sekelsiz sað kalýmý saptamada en güvenilir parametre olduðu bulunmuþtur. Ayný çalýþmada DV Doppler bulgularýnýn neonatal mortaliteyi öngörmede en önemli parametre olduðu saptanmýþtýr. Biz çalýþmamýzda gruplar arasýnda neonatal mortalite açýsýndan fark saptayamadýk. Bu hasta sayýsýnýn az olmasý ile açýklanabilir.

Gonzalez ve arkadaþlarýnýn (16) yaptýðý ve tahmini fetal aðýrlýðý 5. persantilin altýnda olan 151 fetusu içeren çalýþmada olumsuz perinatal sonuçlarý öngörmede NST, BFP ve UA Dopplerleri karþýlaþtýrýlmýþ ve yalnýz anormal Doppler sonuçlarýnýn olumsuz perinatal sonuçlar ile beraber olduðu ortaya konulmuþtur. Bu çalýþmada hastalardan %24’ünde olumsuz perinatal sonuçlar görülmüþtür. Bizim çalýþmamýzda Dopplerler incelemeleri patolojik olan çalýþma gruplarýndaki hastalardan %33’ünde Tablo II’de belirtilen olumsuz sonuçlardan biri veya daha fazlasý izlenmiþtir.

Bizim sonuçlarýmýz ÝUGG bulunan fetuslarda dolaþým sisteminde meydana gelen deðiþikliklerin progressif olduðunu desteklemektedir. Harrington ve arkadaþlarý (17) UA Doppler bulgularýnda bozulma saptandýktan sonra OSA Doppler bulgularýnýn bozulduðunu, daha ileri aþamalarda ise venöz Doppler bulgularýnýn bozulduðunu ortaya koymuþtur. Bu veriler ýþýðýnda ÝUGG saptanmýþ olan fetuslarýn takibinde birçok damardan Doppler incelemeleri yapýlmasý gerekliliði aþikardýr. Patolojinin daha ileri aþamalarýnda BKE ortadan kalkabilir, fakat bu dönemde venöz Doppler bulgularýnda bozulma saptanýr ve bu bulgu fetusun durumunun daha da bozulduðunun göstergesidir. Bizim bulgularýmýz venöz Doppler incelemelerinin fetusun durumu hakkýnda OSA Doppleri bulgularýndan baðýmsýz olarak daha doðru sonuçlar verdiðini göstermektedir. Yani venöz Doppler bulgularý

bozuk olan fetuslarda OSA Doppler verilerinden baðýmsýz olarak fetusun durumunun kötüleþmekte olduðu sonucuna varýlabilir.

Doppler incelemeleri sonucunda elde edilen verilerden anormal olanlarýn sayýsý arttýkça perinatal sonuçlar da kötüleþmektedir. BKE ortaya çýktýðýnda UA’da pO2 azalýr, venöz Doppler bulgularý bozulduðunda ise arterial pO2 daha da azalýr asidoz, fetal organ hasarlarý veya fetal ölüm meydana gelebilir. Bashat ve arkadaþlarý (18) yaptýklarý bir çalýþmada venöz Doppler bulgularý bozuk olan fetuslarda arterial Doppler bulgularý bozuk olanlara göre UA pH deðerlerini anlamlý olarak daha düþük bulmuþlardýr.

Çalýþmamýzda ise her dört grubun UA pH deðerleri arasýnda anlamlý fark bulunmamýþtýr. Venöz Doppler bulgularý bozuk olan fetuslarda BFP ve NST bulgularýna göre doðum kararý verilir. Bu farkýn sebebi, çalýþmamýzda doðum kararý alýnýrken NST ve BFP sonuçlarýna göre fetuslar asidoza girmeden doðum kararý alýnmasý olabilir. Baschat ve arkadaþlarýnýn (18) çalýþmasýnda venöz Doppleri bozuk olan bazý fetuslarda umbilikal arter pH’sý 7.20’nini altýnda olmasý bu grupta umbilikal arter pH ortalamasýnýn düþük bulunmasýna katkýda bulunmuþ olabilir. Bu açýdan bakýldýðýnda Baschat ve arkadaþlarýnýn (18) çalýþmasýnda bazý fetuslarýn doðum kararýnýn verilmesinde geç kalýndýðýný düþünüyoruz. Bizim yaklaþýmýmýzýn ise bir miktar daha zaman kazanýlabilecek fetuslarýn erken doðumuna ve gereksiz prematüriteye sebep olma potansiyeli mevcutttur (19, 20). Ayrýca UA pH 7.0’ýn altýna indiðinde bebeklerde beyin hasarý oluþma ihtimali artmaktadýr. Baschat ve arkadaþlarýnýn (18) çalýþmasýnda hiçbir fetusta umbilikal arter pH’sý 7.0’ýn altýnda saptanmamýþtýr.

Önceki çalýþmalar (13, 18, 21-24) ile uyumlu olarak, çalýþmamýzda da venöz Doppler bulgularý bozuk olan fetuslarda geliþme geriliðinin daha erken baþladýðý ve daha aðýr olduðunu saptadýk. DV Doppler bulgularýnda anormallik saptandýðýnda, fetal asidoz ve ölüm riski yüksek olduðundan dolayý erken doðum önerilebilir; fakat Doppler bulgularýnýn perinatal yönetime genel uygulanmasýnda dikkat edilmelidir. Günümüzde standart yaklaþým ÝUGG saptanan fetuslarda birçok damardan Doppler incelemelerinin yapýlmasý, fakat doðum kararý alýnýrken nonstress test ve biyofizik profile göre karar verilmesidir.

Bu yaklaþýmýn dezavantajý bazen doðum kararýnda gecikme ve asidozda bir bebek doðurtulmasýdýr. Yalnýz venöz Doppler bulgularýna göre karar verilmesinin dezavantajý ise bazý bebeklerin gereksiz yere daha erken doðurtulmasýdýr. ÝUGG’li fetuslarýn doðum

(7)

zamanlamasýnda Doppler incelemeleri, NST ve BFP’nin birlikte kullanýlmasý günümüzde en çok benimsenen yaklaþýmdýr.

ÝUGG’li infantlarda doðum eylemi artmýþ asfiksi riski taþýmaktadýr (25). Prematürite ile birlikte ÝUGG bulunduðunda bu bebekler için vajinal doðum strese neden olabilir ve retrospektif çalýþmalardan sezeryan ile doðumun bu durumda bir miktar avantaj saðlayabileceði sonucuna varýlmýþtýr (26). Özellikle 34 hafta altýndaki ÝUGG’li fetuslarda serviks indüksiyon için uygun deðil ise doðumun fetusta neden olacaðý stres ve doðumun gecikmesi göz önüne alýnarak sezeryan ile doðum tercih edilebilir (5).

Bizim çalýþmamaýzda çalýþmaya alýnan gebelerin gebelik haftasýnýn düþük olmasý, ÝUGG bulunmasý ve bazý annelerde preeklampsi gibi doðumun gecikmesinin olumsuz maternal ve fetal sonuçlara sebep olabilme potansiyeli olan ek risk faktörlerinin bulunmasý yüksek sezeryan oranlarýna neden olmuþtur. Ayrýca bizim bulgularýmýz ile uyumlu olarak bazý çalýþmalarda (27,28) Doppler incelemeleri patolojik olan fetuslarda sezeryan ile doðum oranlarý %100 olarak bildirilmiþtir.

Doppler bulgularý ile bebeðin doðum sýrasýndaki durumu hakkýnda yakýn iliþki bulunmakla beraber, neonatal ölüm, YBÜ ihtiyacý gibi postpartum komplikasyonlar ile Doppler bulgularý arasýndaki iliþki daha zayýftýr. Bunu postpartum komplikasyonlarýn birçok faktörden etkilenmesi ile açýklamak mümkündür. Bu faktörler arasýnda en önemlisi doðumda gebelik haftasýdýr (18). Bascaht ve arkadaþlarýnýn (9) yaptýðý ve 604 ÝUGG’li fetusu içeren çalýþmada 27.

haftadan önce gebelik haftasýnýn neonatal komplikasyonlar açýsýndan en önemli faktör olduðu ve anormal Doppler sonuçlarýnýn bu dönemde neonatal komplikasyonlarý ön görmekte sýnýrlý önemi olduðunu ortaya koymuþtur. Ancak 27. gebelik haftasýndan sonra DV Dopplerinin patolojik olmasýnýn neonatal komplikasyonlarý öngörmede faydalý olduðunu ortaya koymuþtur. Biz çalýþmamýzda Tablo II’de belirtilen neonatal problemler açýsýndan gruplar arasýnda anlamlý fark saptayamadýk. Ancak, bu sonuçlarý yorumlarken gruplar içinde neonatal problem yaþayan bebek sayýsýnýn az olmasýný dikkate alarak bu verilerin istatistiki gücünün sýnýrlý olacaðýný vurgulamak gereklidir.

Fetal Doppler bulgularý ile yaþamýn ileriki dönemlerindeki nörolojik ve zeka geliþimi konusu son zamanlarda ilgi çekmekle beraber, bu konuyu aydýnlatmak için iyi planlanmýþ çalýþmalara ihtiyaç bulunduðu kanýsýndayýz.

Sonuç olarak venöz Doppler bulgularý anormal olan ÝUGG’li fetuslarýn arteriyal Doppler bulgularý patolojik olanlarla karþýlaþtýrýldýðýnda perinatal sonuçlarý daha kötüdür. ÝUGG’li bir fetusta OSA Doppler bulgularý normal saptandýðýnda, venöz Doppler bulgularýnýn bozulmasý fetusun durumunun kötüleþtiðini gösterir. Venöz Doppler bulgularý anormal olan fetuslarda perinatal sonuçlar daha kötü olmakla beraber, bu duruma en önemli katkýsý olan faktör bu fetuslarýn gestasyonel yaþýnýn daha küçük olmasýdýr. ÝUGG’li fetuslarda doðum zamanlamasýnýn saptanmasýnda daha detaylý venöz Doppler çalýþmalarýna ihtiyaç bulunduðu kanýsýndayýz.

(8)

Kaynaklar

1.Baschat AA. Arterial and venous Doppler in the diagnosis and management of early onset fetal growth restriction. Early Hum Dev 2005; 81: 877-887.

2.Mari G, Hanif F. Intrauterine growth restriction: how to manage and when to delivery. Clin Obstet Gynecol 2007;50:497-509.

3.Resnik R. Intrauterine growth restriction. Obstet Gynecol 2002; 99: 490-496.

4.Somunkýran A, Madazlý R, Calay Z ve ark. Ýntrauterin geliþme geriliði olgularýnda uterin arter Doppler bulgularýnýn plasenta yatak biyopsisi histolojisi ile iliþkisi.

Cerrahpaþa Týp Dergisi 2002; 33: 231-235.

5.Hui L, Challis D. Diagnosis and management of fetal growth restriction: the role of fetal therapy. Best Pract Res Clin Obstet Gynaecol 2008 ;22:139-158.

6.Baschat AA. Pathophysiology of fetal growth restriction:

Implications for diagnosis and surveillance. Obstet Gynecol Surv 2004;59:617-627.

7.Kinzler WL, Vintzileos AM. Fetal growth restriction: a modern approach. Curr Opin Obstet Gynecol 2008

;20:125-131.

8.Hecher K, Bilardo CM, Stigter RH, et al. Monitoring of fetuses with intrauterine growth restriction: a longitudinal study. Ultrasound Obstet Gynecol 2001;

18:564-570.

9.Baschat AA, Cosmi E, Bilardo CM, et al. Predictors of neonatal outcome in early-onset placental dysfunction.

Obstet Gynecol 2007 ;109:253-261.

10.Alfirevic Z, Neilson JP. Doppler ultrasonography in high-risk pregnancies: systematic review with meta- analysis. Am J Obstet Gynecol 1995;172:1379-1387.

11.GRIT Study Group. A randomised trial of timed delivery for the compromised preterm fetus: short term outcomes and Bayesian interpretation. BJOG 2003 ;110:27-32.

12.Thornton JG, Hornbuckle J, Vail A, et al. Infant wellbeing at 2 years of age in the Growth Restriction Intervention Trial (GRIT): multicentred randomised controlled trial. Lancet 2004;364:513-520.

13.Arduini D, Rizzo G, Romanini C. Changes of pulsatility index from fetal vessels preceding the onset of late decelerations in growth retarded fetuses. Obstet Gynecol 1992; 79: 605-610.

14.Francisco RP, Miyadahira S, Zugaib M. Predicting pH at birth in absent or reversed end-diastolic velocity in the umbilical arteries. Obstet Gynecol 2006;107:1042-1048.

15.Carvalho FH, Moron AF, Mattar R, et al. Ductus venosus Doppler velocimetry in the prediction of acidemia at birth: which is the best parameter? Prenat Diagn 2005;

25(13):1212-1216.

16.Gonzalez JM, Stamilio DM, Ural S, Macones GA, Odibo AO. Relationship between abnormal fetal testing and adverse perinatal outcomes in intrauterine growth restriction. Am J Obstet Gynecol 2007;196:e48-e51.

17.Harrington K, Thompson MO, Carpenter RG, Nguyen M, Campbell S. Doppler fetal circulation in pregnancies complicated by pre-eclampsia or delivery of a small for gestational age baby: 2. Longitudinal analysis. Br J Obstet Gynaecol 1999;106: 453-466.

18.Baschat AA, Gembruch U, Reiss I, Gortner L, Weiner CP, Harman CR. Relationship between arterial and venous Doppler and perinatal outcome in fetal growth restriction.

Ultrasound Obstet Gynecol 2000; 16: 407-413.

19.Zeitlin J, Ancel PY, Saurel-Cubizolles MJ, Papiernik E. The relationship between intrauterine growth restriction and preterm delivery: an empirical approach using data from a European case-control study. BJOG. 2000;107:750- 758.

20.Garite TJ, Clark R, Thorp JA. Intrauterine growth restriction increases morbidity and mortality among premature neonates. Am J Obstet Gynecol 2004 ;191:481- 487.

21.Baschat AA, Gembruch U, Reiss I, Gortner L, Diedrich K. Demonstration of fetal coronary blood flow by Doppler ultrasound in relation to arterial and venous flow velocity waveforms and perinatal outcome- the ‘heart sparing effect’. Ultrasound Obstet Gynecol 1997; 8: 82-86.

(9)

22.Kiserud T, Eik-Nes SH, Blaas H-G, Hellevik LR, Simensen B. Ductus venosus blood velocity and the umbilical circulation in the seriously growth retarded fetus. Ultrasound Obstet Gynecol 1994; 4: 109-114.

23.Rizzo G, Capponi A, Soregaroli M, Arduini D, Romanini C. Umbilical vein pulsations and acid-base status at cordocentesis in growth-retarded fetuses with absent end- diastolic velocity in umbilical artery. Biol Neonate 1995;

68: 163-168.

24.Ozcan T, Sbracia M, d’Ancona RL, Copel JA, Mari G. Arterial and venous Doppler velocimetry in the severely growth-restricted fetus and associations with adverse perinatal outcome. Ultrasound Obstet Gynecol 1998; 12:

39-44.

25.Lin CC, Moawad AH, Rosenow PJ, River P. Acid-base characteristics of fetuses with intrauterine growth retardation during labor and delivery. Am J Obstet Gynecol 1980;137:553-559.

26.Lee HC, Gould JB. Survival rates and mode of delivery for vertex preterm neonates according to small- or appropriate-for-gestational-age status. Pediatrics. 2006;

118:e1836-e1844.

27.Vergani P, Roncaglia N, Locatelli A,et al. Antenatal predictors of neonatal outcome in fetal growth restriction with absent end-diastolic flow in the umbilical artery. Am J Obstet Gynecol 2005;193:1213-1218.

28.Cosmi E, Ambrosini G, D'Antona D, Saccardi C, Mari G. Doppler, cardiotocography, and biophysical profile changes in growth-restricted fetuses. Obstet Gynecol 2005;106:1240-1245.

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalýþmamýzda distal arkus aort patolojisi olan olgularda opaklý konvansiyonel BT sonuçlarý ile ameliyat bulgularý retrospektif olarak karþýlaþtýrýlarak BT’nin tanýdaki

Bu çalýþmada solunum sýkýntýsý ve sað kalp yetmezliði bulgularý nedeniyle pulmoner emboli düþünülen ve bilateral alt ekstremite venöz sistem renkli Doppler

Sohn D-W, Chai I-H, Lee D-J, et a l: Assessme nt of mitral annulus velocity by doppler tissue imaging in the evaluation of left ventricular diastolic function.

Çalışmamızda esansiyel hipertansiyon/u 114 olguda gelişen SVH'nin sağ ventrikü l işlevleri üzerine olan etkisi standart eko ve doku Doppler görüntüleme ( DDG

doku Doppler göriintiileme ve renkli M-Mod ekokardiyografi teknikleri ile noninvaziv olarak sol ventrikiil diyastol sonu basmcmı (LVEDP) tahmin et- mektir.. Hastalara Aloka

beyaz renkli bölüm renkli Doppler ilc tesbit edilen türbülan akımı göstemıekted ir), b) KAF'nün açılış yerinde PW Doppler ile elde edilen de-.. vamlı akım

Penil Doppler ultrasonografik görüntüleme ve beraberinde fonksiyo- nel değerlendirme için yapılan intrakavernozal enjeksiyon, ereksiyon hemodinamisinin objektif bir

Gereç ve Yöntemler: WBS tanýsý alan olgularýn dosyalarý retrospektif olarak, sistemik muayene bulgularý, göz muayene bulgularý, ekokardiyografi, renal Doppler, tiroid fonksiyon