• Sonuç bulunamadı

Devlet Su

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Devlet Su"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Devlet Su İşleri'nde çalışmış, su uzmanı Dursun Yıldız, Kızılırmak’tan Ankara’ya su getirilmesi planının Ankara halkına ek maliyetler getireceğine, bunun belediye tarafından uzun bir süre sübvanse edilmesinin ise olanaksız olduğuna işaret ederek, “Bu durum Ankara'da da su hizmetleri yönetiminin su üzerine yaratılan küresel politikalar doğrultusunda özelleştirilmesi sonucunu doğuracaktır” dedi.

Devlet Su İşleri (DSİ) Eski Mühendisi, su uzmanı Dursun Yıldız, Kızılırmak’tan Ankara’ya su getirilmesinin arıtma maliyetleriyle birlikte “halen en pahalı içme ve kullanma suyunu kullanan” Ankaralıya ek maliyetler yükleyeceğine dikkat çekti.

Yıldız, “Bu durumda artacak olan birim su maliyetinin belediye tarafından sübvanse edilerek düşük tutulmaya çalışılması uzun bir süre için mümkün olmayacaktır. Bu durum Ankara'da da su hizmetleri yönetiminin su üzerine yaratılan küresel politikalar doğrultusunda özelleştirilmesi sonucunu doğuracaktır” uyarısında bulundu. Yıldız, Melih Gökçek’in sekiz ay içerisinde Ankara’ya getireceğini söylediği Kızılırmak suyunun içilebilir bir su özelliği

taşımayacağını da vurguladı.

İnşaat Mühendisleri Odası ve TMMOB’de yöneticilik yapmış olan ve görüşlerinden dolayı önceki yasama döneminde kurum içerisinde sürgün de yaşayan su uzmanı Dursun Yıldız ile Ankara’nın su sorunu üzerine konuştuk:

Bugün özellikle Ankara üzerinden tartışılan su sorununun temelinde ne yatıyor? Yanlış yönetimler mi yoksa daha yapısal nedenler mi sorunun bu noktaya gelmesinde etkili oldu?

Ankara’nın su sorununun temelinde daha önce bu konuda uzman kuruluş olan Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan planlamada yer alan Gerede Sistemi Projesine uyulmaması, plansızlık ve keyfi yönetim anlayışı yatmaktadır.

Konunun uluslararası su politikalarıyla ve Türkiye’de uygulanan makro ekonomik politikalarla ilgisi ne düzeyde? Ankara'ya Kızılırmak’tan ileri arıtma teknolojileri ile arıtılması zorunlu olan su getirildiğinde, gerek Kızılırmak Projesi ilk yatırım maliyetinin, gerekse projenin işletme maliyetinin arıtma maliyeti ile birlikte çok yüksek oluşu halen en pahalı içme ve kullanma suyunu kullanan Ankaralıya ek maliyetler yükleyecektir. Bu durumda artacak olan birim su maliyetinin belediye tarafından subvanse edilerek düşük tutulmaya çalışılması uzun bir süre için mümkün

olmayacaktır. Bu durum Ankara'da da su hizmetleri yönetiminin su üzerine yaratılan küresel politikalar doğrultusunda özelleştirilmesi sonucunu doğuracaktır. Bu da ülkemizde uygulanan makro ekonomik politikalar ile uyum

göstermektedir.

Ankara’ya en az gelecek beş ay boyunca iki gün su verilip iki gün verilmemesi, şu an için en uygun çözüm mü? Şu anda su kesintisi yapmak en uygun çözüm olarak görülmektedir. Bunun yanı sıra suyun çok tasarruflu bir şekilde kullanılması fazla depolanmaması gibi tedbirlere ihtiyaç bulunmaktadır. Bunun için kamuoyu bilgilendirilmeli ve bilinçlendirilmelidir.

Yaşanan su sıkıntısıyla ilgili olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in ve belediyecilik anlayışının konunun bu boyutlara ulaşmasındaki sorumluluğu nedir? Gökçek’in vatandaşa sunduğu pisuara yarım basma, duş sürelerini kısaltma, bulaşık yıkarken az su harcama ve yağmur duası gibi “önlemlerin” geçerliliği var mıdır?

Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü, DSİ tarafından yapılan planlamalara uymayarak ve su sıkıntısı yaşanabileceği doğrultusunda yapılan uyarıları dikkate almayarak sürecin bu güne gelmesinde en önemli rolü oynamışlardır. Bu durum plansız ve keyfi yönetim anlayışının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.

(2)

plansızlık ve keyfi yönetim değil, çok olağandışı koşulları ve kuraklık nedeniyle yaşanan bir su sıkıntısı döneminde önerilmesi kabul edilebilir. Bu nedenle bu öneriler bugün suyun tasarruflu kullanılması önerilerinden daha başka bir anlam taşımamakta ve sıkıntıya sokan öneriler olarak ortaya çıkmaktadır.

Melih Gökçek’in Ankara su şebekesinin bakımını yaptırmadığı için Ankara’nın içme suyu şebekesinden bol miktarda su kaybı yaşandığına ve böylelikle suyun ziyan edildiğine ilişkin iddialar var…

Ankara suyu dağıtım şebeke kayıplarının bu konuda kabul edilebilir sınırların üstünde olduğu birçok yerde dile getirilmektedir. Bu durum tabii ki suyun kullanılmadan ziyan olması anlamına gelmektedir. Bunun düzeltilmesinin ve dünyada gelişmiş ülkeler sınırı olan yüzde 10-15 sınırına çekilmesi için dağıtım şebekelerinin hızla yenilenmesi gerekmektedir.

Bilindiği gibi Gökçek, sekiz ay içerisinde Ankara’ya Kızılırmak’tan su getireceğini ifade ediyor. Ancak Kızılırmak suyunun Ankara içme suyunun 30 katı kadar fazla klorür, 16 katı fazla sülfat içerdiği ve sertlik oranının ise

Ankara’nın suyundan beş kat fazla olduğu belirtiliyor. Kızılırmak suyunun yeterince arıtılmadan vatandaşa sunulması, kanser riskini artırmaz mı? Buna karşı ne yapılabilir?

Yukarıdan belirtilen sülfat ve klorür açısından çok yüksek değerler içeren, bunun yanı sıra içerisinde kurşun ve kadmiyum gibi ağır metaller bulundurma riski taşıyan Kızılırmak suyunun ileri arıtma teknolojileri ile (arıtma tesisleri bu teknolojiye sahip değildir) arıtılmadan kente verilmesi insan sağlığı açısından sakıncalıdır. Kızılırmak suyu

mevcut su ile karıştırılarak klasik arıtma ile kente verilse bile bu su, koku, tat ve fiziksel ve biyolojik özellikler olarak içilebilir bir su özelliği taşımayacaktır. Bu suyun sadece kullanma suyu olarak kullanılması önerilecek ve yoksul kesimlerin sağlıklı içme suyuna erişimi zorlaşacaktır. Buna karşı yapılabilecek en etkili yöntem suyun ileri arıtma teknolojisi ile arıtılarak kente verilmesidir.

Sorunun çözümü nerededir? Sorun sadece yerel düzeyde alınacak önlemlerle çözülebilir mi? Yoksa küresel boyutta alınacak önlemler mi gerekmektedir? Bu önlemlerin içeriği ne olmalıdır?

Sorun önce ulusal bir su politikası oluşturmak ve bunun arkasında duracak siyasal iradeye sahip olmak sorunudur. Bu genel makro politikalar yerel ölçekte su hizmetlerine ilişkin yerel politikaları da belirleyecektir. Önlemlerin içeriği özetle su hizmetleri yönetiminin özelleştirilmemesi, yaşamsal bir doğal kaynak ve insan hakkı olarak suyun kamu yararı anlayışı ile planlanması ve yönetilmesidir.

Görüşlerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Ben teşekkür ederim.

Referanslar

Benzer Belgeler

Garp kültür 'âleminde in- tişar etmiş tıp tretelerine ismini koydurmağa mu- vaffak olmuş College de France'm eski asistanla- rından değerli doktorumuz Sadi Nâzım şehrimizin

“AKP iktidarı döneminde, yasa ve yönetmelikler değiştirilerek, büyük ölçekte kadrolaşma ve teslimiyetçi politikalar uygulanarak, devlet yatırım bütçesinin yaklaşık

Yani ba şlangıçta çok başarılı denilen bir devir modeli, daha sonra Dünya Bankası'nın yayımladığı bir raporda eleştirildi.. Bu da bu tür çalışmaların

Diğer büyük şehirlerdeki barajlarda "doluluk anlamında sıkıntı bulunmadığını'' belirten yetkililer, doluluk oranlarının İstanbul'daki barajlarında yüzde 25.1,

• Sterilizasyon suyun içerdiği bütün canlı organizmaların yok edilmesine suyun sterilizasyonu denir.. suya renk, koku veren ve suyun estetiğini

Ayrıca, Toplam on yıl ve daha fazla hapis ceza- sına mahkum olanlar ile terör suçları, örgüt kur- mak, yönetmek veya ör- güte üye olmak suçları, örgüt

Türkiye su hizmetleri yönetiminin en önemli sorunu fiziki ve idari kayıplar yani kayıp ve kaçaklar.. Ülke genelinde su şebekelerindeki kayıp kaçak oranları ortalama

olarak bırakır bu hava tekrar ısındığında bağıl nem düşer ve hava önceki durumuna göre daha kurudur. — Bu durum Kaliforniyadaki Baja