Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü Yasası‘nda değişiklik yaptılar. Su işleri özelleştirilecek...
1954 yılından bu yana önemli işlevler görmüş, çok büyük tasarımları gerçekleştirmiş DSİ varken su işleri niye özelleştirilir, derseniz...
Yasa TBMM’de görüşülürken CHP’li Gürol Ergin DSİ’deki durumu kısaca özetledi:
“AKP iktidarı döneminde, yasa ve yönetmelikler değiştirilerek, büyük ölçekte kadrolaşma ve teslimiyetçi politikalar uygulanarak, devlet yatırım bütçesinin yaklaşık 3’te 1’ini kullanan DSİ Genel Müdürlüğ’nün içi boşaltılmıştır. Son altı yıl içinde, DSİ‘nin nitelikli, deneyimli ve donanımlı personeli, sözcüğün tam anlamıyla dağıtılmıştır. Bu süre içinde DSİ‘den ayrılan ya da ayrılmak zorunda bırakılan teknik ve idari personel sayısı yaklaşık 2 bin 750 olup bu sayı kurumun toplam teknik ve genel idari hizmetler personelinin yaklaşık yüzde 43’üdür. Görevlerinden alınan ve çeşitli baskılarla emekliliğe zorlanan memurlar ile yerleri değiştirilen DSİ personelinin sayısı ise 3 bin 200’e ulaşmıştır. Bunların yerine yapılan atamalarda bilgi ve liyakat hiç dikkate alınmamış, kurumu yok etme pahasına büyük çaplı siyasi bir kadrolaşma gerçekleştirilmiştir. Kadrolaşma harekâtı sonucunda teknik ve idari olarak çok zayıflayan DSİ Genel Müdürlüğü, İstanbul-Melen Sistemi Projesi’nin de altında kalmıştır. GAP’tan sonra DSİ tarafından gerçekleştirilecek en büyük proje olan İstanbul İçme Suyu Melen Projesi’nde son altı yıl içinde sadece yüzde 35 oranında ilerleme sağlanmıştır. Melen Projesi’nde sözleşme gereği, 2004’te tamamlanması gereken birçok iş paketinin bitişi 2008-2010 yılına ötelenmiştir. AKP hükümeti döneminde DSİ Genel Müdürlüğü GAP’ta da zafiyet göstermiş ve beş yıllık dönem boyunca GAP neredeyse durdurulmuş, GAP’ta sadece 55 bin hektar alan sulamaya açılmıştır. DSİ’deki vahşi kadrolaşma harekâtı sonucunda DSİ Genel Müdürlüğ’nün kurumsal kimliği yok edilmiş, hafızası silinmiş, birikimi dağıtılmış, işlevselliği ve ruhu ortadan kaldırılmıştır.”
Her Cumhuriyet kurumunda yaptıkları büyük yıkımı devletin su işlerinde de gerçekleştirmişler. Devletin su işlerine bakacak nitelikli insan bırakmamışlar. DSİ’yi kendilerine benzettiler, özelleştirip kurtulmak istiyorlar...