• Sonuç bulunamadı

Eski Ankara Su ve Kanalizasyon

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eski Ankara Su ve Kanalizasyon"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Eski Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdür Yardımcısı ve İnşaat Mühendisi Hacı Baydar , Ankara'da bugün yaşanan su sorununun, Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek' in görevini tam olarak yerine getirmemesinden kaynaklandığını belirtti. ASKİ'nin temel görevlerinden birisinin kente içme suyu sağlayacak projeler üretmek olduğunu ancak Gökçek'in göreve gelmesinden bu yana ASKİ'nin köprülü kavşak ve yoldan başka bir şey yapamadığını dile getiren Baydar, Kızılırmak Projesi'ni de eleştirdi.

Kendisi de eski bir ASKİ çalışanı olan Hacı Baydar ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından ilk kez 1969 yılında oluşturulan Işıklı Baraj Sistemi Projesi'ni, Ankara'da bugün yaşanan su sorunun nedenleri ve çözümleri ile kentte bu tür sıkıntılar yaşanmadan önce bir anakent belediyesinin ne tür önlemler alması gerektiğini konuştuk. Baydar'ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Eski bir ASKİ çalışanı olarak Ankara'da yaşanan su sorununu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Su sorununun bugün neden bu boyutlara geldiğinin anlaşılabilmesi için Ankara'nın su tarihine bakmak gerekiyor. Ankara, 1923 yılında başkent olunca, 30 bin olan şehir nüfusu birden artmış ve şehre verilen su yetersiz duruma düşmüştür. O tarihlerde acil olarak artan ihtiyacı karşılamak için mevcut suya ilave olarak Kayaş'ta "Kosunlar

Kaptajı" yapılmış. Yine buna ek olarak Elmadağ membaları, şehir suyunun ihtiyaca cevap veremeyeceği düşünülerek hizmete açılmış. 1969 yılına kadar da Ankara'nın su ihtiyacı, kuyu sularından, kaplıcalardan ve yeraltı sularından karşılanmış. Ancak yapılan çalışmalar, şehrin artan su ihtiyacını karşılamaya yetmemiş. Bunun üzerine DSİ, 2020 yılına kadar şehre su verecek kaynakların ana iletim hatları ve depolarla ilgili, 1969 yılında, yeni bir Su Master Projesi yapmıştır. Bu projenin ana hedefi de 875 kotuna kadar olan yerleşim yerlerinin "cazibe" ile beslenmesini sağlamak ve 18 bin hektar alanda yaşayan bir milyon 562 bin nüfusa hizmet etmekti. Ancak 1980 yıllarında

Ankara'nın kent sınırı 18 bin hektardan 60 bin hektara çıkınca, DSİ Genel Müdürlüğü raporu, 102 adet su deposu, 38 adet pompa istasyonu olarak 3 kez revize etmiştir.

ÇAMLIDERE BİLEREK BÜYÜK YAPILDI'

Işıklı Barajı Sistemi basında çok fazla yer aldı. Birçok uzman da konuyla ilgili olarak "Baraj yapılsaydı. Ankara bugün su sıkıntısı yaşamazdı" dedi. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Bize rapor hakkında bilgi verir misiniz? - Ben de bu yoruma tamamen katılıyorum. Bu rapor hayata geçirilmiş olsaydı bugün Ankara'da su sıkıntısı

yaşanmazdı. Master Projesi'nin ana hedeflerinden birisi, Kurtboğazı, Eğrekkaya ve Akyar Barajları'nın yapımı ve bu üç barajın sularının Kurtboğazı Barajı'nda toplanarak, İvedik Arıtma Tesisi'ne aktarılmasıydı. Bu barajların bugün tamamı bitirildi. İkinci olarak da Ankara'ya çamlıdere Barajı'nın yapımını sağlamak ve bu barajı besleyecek Işıklı ve Körler Barajı'nın yapımını sağlamaktı. çamlıdere Barajı bitirildi ama bu barajı besleyecek Işıklı ve Körler Barajı henüz yapılmadı. Bugün yapılan tartışmaların nedeni de bu. Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek,

televizyon ekranlarında açıklamalarda bulunuyor. "DSİ, çamlıdere Barajı'nı olması gerektiğinden daha büyük yapmış" diyor. Bir belediye başkanının bu tür açıklamalarını mühendislere yapılan bir hakaret olarak nitelendiriyorum. çünkü DSİ bu barajı bilerek büyük yaptı. Neden? 1995 yılında DSİ 5. Bölge Müdürü Gündoğan çavuşoğulları ile o dönem yapılan toplantının tunaklarına bir göz atalım. Toplantıda, Işıklı Barajı için sondaj çalışmalarının yapılması amacıyla eleman alındığı ve tüm hassas sondajlara DSİ tarafından hemen başlanması kararı verilmişti. Yine aynı tarihte

Kızılırmak Nehri'nden su getirilmesi tartışılmış ve bu suyun diğer baraj suları kadar kaliteli olmayacağı ancak Işıklı ve Körler Barajı devreye girdikten 20-30 yıl sonra Kızılırmak projesinin yapımına başlanabileceği görüşülerek karara bağlanmıştı. _imdi bu barajlar yapılmış olsaydı, çamlıdere Barajı bu barajlardan beslenecekti. O amaçla da büyük yapılmıştır. Gökçek açıklama yapıyor ama kimse DSİ neden barajı büyük yapmış diye sormuyor.

Melih Gökçek, "DSİ'nin 2030 yılında getiririm dediği Kızılırmak suyunu biz 6 ayda getireceğiz" diyor. Gökçek'in açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Bu tür açıklamalar yanıltıcıdır. çünkü DSİ her şeyi belli bir program sistemine oturtarak karara bağlamıştır. Meseleye bir de şu açıdan bakarsak: 1053 sayılı yasa der ki; "Nüfusu 100 binden fazla olan yerleşim yerlerinin su ihtiyacı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından karşılanır." Zaten ASKİ de bu yasaya istinaden Ali Dinçer 'in Ankara Anakent Belediyesi başkanı olduğu dönemde, DSİ Genel Müdürlüğü ile bir protokol imzalamıştı. ASKİ ile DSİ

(2)

tarafından imzalanan protokolde, Ankara'nın su ihtiyacının karşılanması için kaynağın bulunması, kaptajların

yapılması, suyun arıtması için arıtma tesisi yapılması işlerinin DSİ tarafından yapılması öngörülüyordu. 2560 Sayılı Yasa'nın emredici hükmü de "Bir yerleşim yerinin su ihtiyacı o yerleşim yerinden sorumlu belediye başkanı tarafından karşılanır" demektedir. Kavşakkaya Barajı yapıldı ancak ASKİ'nin asli görevi olan ve DSİ'nin de öngördüğü Işıklı Barajı'nın yapımına bir türlü başlanmadı. Oysa DSİ'nin planına göre Işıklı ve Körler Barajları şehri halen besleyen diğer barajlara karşın daha fazla beslenme havzası ve dere yatakları bulundurduğu için öncelikle bu iki barajın bitirilmesi gerekiyordu.

Peki Işıklı ve Körler barajları sizce neden yapılmadı?

- Uzmanları düşündüren asıl soru da bu zaten. Kavşakkaya Barajı yapıldı ama çamlıdere Barajı'nı beslemesi düşünülen Işıklı Baraj Sistemi bir türlü hayata geçirilmedi. Ayrıca Melih Gökçek, "Gerede Barajı'nın yapımında belediye gecikmemiştir" diye bir ifade kullanıyor. Bu da yanlış bir ifadedir. çünkü DSİ'nin hazırladığı Master Projesi'nin Su Talep Eğrisi'ne göre, Işıklı ve Körler barajlarının 2003 yılında bitmesi gerekiyordu. Biraz önce bahsettiğim 1995 yılına ait toplantı tutanağında da barajların bir an önce yapılması öngörülüyor. Bu noktada da DSİ'nin neden Işıklı Baraj Sistemi'nin 2003 yılında bitirilmesi gerektiği yönünde aldığı kararın önemine yine DSİ'nin verileriyle göz atalım:

Yıllık su toplama alanı büyüklüğü: Kurtboğazı Barajı'nda 300 bin kilometrekare, Eğrekkaya Barajı'nda 412 bin kilometrekare, Akyar Barajı'nda 253 bin kilometrekare, çamlıdere Barajı'da 753 bin kilometrekare, Işıklı Barajı'nın kapasitesi bin 278 kilometrekare.

Yıllık su akış miktarı: Kurtboğazı Barajı 85 milyon metreküp, Eğrekkaya Barajı 90 milyon metreküp, Akyar Barajı 57 milyon metreküp, Çamlıdere Barajı 180 milyon metreküp, Işıklı Barajı 325 milyon metreküp.

Barajların göl alanı: Kurtboğazı Barajı 580 hektar, Eğrekkaya Barajı 396 hektar, Akyar Barajı 191 hektar, çamlıdere Barajı 3 bin 220 hektar, Işıklı Barajı 880 hektar.

Barajların yıllık içme suyu kapasiteleri: Kurtboğazı Barajı 67 milyon metreküp, Eğrekkaya Barajı 90 milyon metreküp, Akyar Barajı 49 milyon metreküp, çamlıdere Barajı 150 milyon metreküp, Işıklı 295 milyon metreküp. Körler barajını da söylemiyorum. Rakamlardan da anlaşılacağı gibi bugün faaliyette olması gereken Işıklı Baraj Sistemi'nin ne denli önem taşıdığı ortada.

'KIZILIRMAK_ SUYUNDA_ SÜLFAT_ VAR'

DSİ neden Kızılırmak'tan getirilmesi düşünülen suyun projesini 2027 yılına bıraktı?

- Cevabı çok basit. Kızılırmak suyu öyle Gökçek'in açıkladığı gibi 6-7 ayda getirilemez. Getirilse bile sonradan birtakım teknik sorunlar yaşanabilir. Ayrıca Kızılırmak suyu, içinde çok fazla radyoaktif madde ve sülfat

bulunduruyor. Bu oranlar diğer içme sularında olan oranların çok üzerinde. Ankara'daki barajların suları 8.5 oranında sertliğe sahipken, Kızılırmak suyunda bu oran 45.4 olarak hesaplanmış. Ayrıca bir suda en fazla 250 miligram/litre oranında sülfat olması gerekirken, Kızılırmak suyunda bu oran 336 miligram/litre. Sonuç olarak, Kızılırmak suyunun getirilmesi DSİ'nin planlarına göre daha pahalıya mâl olacaktı ve suyun kalitesi Işıklı Barajı'ndan sağlanacak suya oranla çok düşüktür. Ayrıca eldeki teknolojilerle bu suyun arıtılması da çok zordur.

Neden?

- Bana göre arıtılamayacak su yoktur yeter ki teknoloji el versin ancak bu teknolojiyi ülkenize getirebilmenin de belli bir maliyeti vardır. _imdi Gökçek, "Pek çok ülke ile konuşuyorum ve bu suyun arıtılması için gerekli sistem

yapılacak" diyor. Doğru bir adım olabilir ancak birtakım sorular sormak gerekiyor. Birincisi; "Pahalı" olduğu gerekçesiyle Işıklı Baraj Sistemi projesini rafa kaldırdın, neden daha fazla paraya mal olacak Kızılırmak suyunu getirmeye çalışıyorsun? İkincisi; Kızılırmak suyu için "375 kilometre boru döşüyorum" diyorsun, 2 bin 200'lük boru sistemiyle, tek hat döşenerek, Kızılırmak'tan aynı debide su getirebilecekken neden 375 kilometre boru döşüyorsun? Bu maliyeti artırmıyor mu? Ayrıca Gökçek, "Kızılırmak'tan gelen suyu, Kurtboğazı ve çamlıdere barajlarındaki su ile

(3)

harmanlayıp vereceğim" diyor, Kızılırmak suyundaki sülfat oranının düşmesi için 1'e 7 oranında harmanlama yapılması gerekiyor. Kızılırmak'tan gelen suyu 1 birim olarak kullanacaksan neden Ankara'nın şehir dışındaki kuyulardan su getirmeyi düşünmedin? Gökçek'in susuzluk durumunda ilk yapması gereken şey şehir merkezinden uzakta bulunan kuyu sularını değerlendirmeye almaktı. _ehir içindeki kuyu sularına kanalizasyon suyu karışabilir bu yüzden kullanılması sakınca doğurabilir ancak şehir dışında yer alan kuyu sularında bu risk oldukça düşüktür. Kuyu sularında belediye ters yıkama sistemi yapsaydı, iddia ediyorum en kötü şartlarda, şehre bir günde 106 bin metreküp su kazandırılabilirdi.

Gökçek, DSİ'nin Işıklı Baraj Sistemi ile ilgili izni kendilerine vermediğini dile getiriyor!

- Ben de ona şu soruyu sorarım. Kavşakkaya Barajı'nı nasıl yaptı belediye? Televizyon ekranlarında "Kavşakkaya Barajı'nın yapılması için Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ı devreye soktum" diyor. Peki Gökçek, Kavşakkaya Barajı'na akan suyun regülatör yardımıyla Kurtboğazı Barajı'na aktığını, dolayısıyla böyle bir barajın yapımına birinci öncelik verilmesi gerekmediğini de başbakana söylemiş mi? ASKİ, DSİ ile 1053 Sayılı Yasa çerçevesinde, 16 _ubat 1979 tarihinde imzaladığı protokol gereği hiçbir sorun yaşamamıştır. ASKİ, DSİ'den ne istediyse DSİ bunu hemen yerine getirmiştir. çünkü ASKİ su konusunda halka karşı sorumludur.

Selda GÜNEYSU

Referanslar

Benzer Belgeler

TürkMMMB’nin amaçları; bağımsız Müşavir Mühendislik ve Mimarlığın çalışma alanlarını oluşturan Teknik Müşavirlik hizmetlerini geliştirmek ve yaygınlaştırmak,

Madde 11 - İSKİ Genel Müdürü İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanının teklifi üzerine İçişleri Bakanı tarafından atanır. Yönetim Kurulu üyelerinde

veya https://esube.iskur.gov.tr internet adresi üzerinden İş Arayan” linkine TC kimlik numarası ve şifresi ile giriş yaparak başvuru yapabileceklerdir. Son müracaat tarihi

• Evliya Çelebi ve İkizhüyük Mahallelerimizde ekonomik ömrünü tamamlayan içme suyu depoları yerine sırasıyla 3.000 ve 300 m³ hacimli betonarme içme suyu

üü) NVİ Kaydı : Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün adrese dayalı kayıt ve takip sisteminden alınan kayıt ve belgelerdir. vv) Parsel Bacası (Rögar) :

ATIKSU ÇUKURU (FOSSEPTİK) YAPIM TEMİNATI: Parselin yüz aldığı yol veya yollarda Atık su kanalizasyon şebekesi yok ise ve parsel sahibi atık su çukuru yapmak

CANİK Bölgesinde bulunan depo ve terfi merkezlerinin SCADA alt yapı sisteminin oluşturulması için malzeme, ekipman ve hizmet alımı işi (3 adet).. Faaliyet

Faaliyet 1.5.1 SASKİ hizmet alanı içerisinde bulunan depoların bakım onarım ve çevre tanziminin yapılması ( 197 adet depo).. Faaliyet