• Sonuç bulunamadı

AEGON EMEKLİLİK ve HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "AEGON EMEKLİLİK ve HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR"

Copied!
63
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

AEGON EMEKLİLİK ve HAYAT A.Ş.

PARA PİYASASI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Bu rapor Aegon Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Emeklilik Yatırım Fonu’nun 2020 yılına ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki yıl ile karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş yıllık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir.

BÖLÜM A: 01.01.2020 – 31.12.2020 DÖNEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Oldukça sıra dışı gelişmelerle karşılaştığımız, belirsizliğin ve ekonomik dalgalanmanın had safhada olduğu bir yılı geride bırakıyoruz. Covid-19 salgını öncelikle sağlığımızı tehdit ederek bireysel ve toplumsal düzeyde yüksek maliyetler ödememize neden olurken ekonomik etkileri de mücadelesi zor bir dönem yaşamamıza neden oldu. Kasım 2019’da Çin’de başlayan salgının dünyanın batı tarafını ve ülkemizi de etkisi altına almaya başladığı Mart ayından itibaren bazı ekonomik faaliyetlerin tamamen durduğuna, uluslararası ticaret ve lojistiğin durma noktasına geldiğine, büyük çaplı istihdam kayıpları yaşandığına ve ülkelerin bu etkileri bertaraf edebilmek adına her türlü önlemi aldığına şahit olduk. Bunun yanı sıra ABD’de ırkçılık karşıtı protestolar, ABD seçimleri, ABD Başkanı Trump’ın seçimlerle ilgili yolsuzluk iddiaları ve yeni yılın ilk günlerinde ortaya çıkan darbe girişimi, küresel risk fiyatlamasını etkileyen diğer önemli unsurlar oldu.

Salgına neredeyse tüm gelişmiş ülke merkez bankaları likidite musluklarını açarak ve mali önlemler açıklayarak karşılık verdi. ABD Merkez Bankası Fed'in bilançosu 7.0 trilyon doların üzerine çıkarken, sağladığı mali teşvikler ilk etapta 2.3 trilyon dolar oldu, sene sonunda ise 900 milyar dolarlık bir paket daha kongreden geçti. ABD seçilmiş başkanı Biden bu sağlanan teşvikin çok yetersiz olduğu söyleyerek devamının geleceği sinyalini verdi. Avrupa’da 1.35 trilyon €’luk parasal destek 1.85 trilyon €’ya yükseltilirken, 750 milyar €’luk da mali destek sağlandı.

Japonya, İngiltere, Çin ve dünyanın dört bir yanında benzer önlemlerle salgının ekonomik etkileri hafifletilmeye çalışılırken, bu desteklerin hepsi önemli ve gerekli olsa da ülkelerin içlerine kapanmasına ve ekonomilerin daralma göstermesine çare olamadı. 2020 yılının son haftalarında virüsün mutasyona uğramış ve bulaşıcılık hızını artırmış olması, bu etkilerin 2021 yılının en azından ilk çeyreğinde de hissedilmeye devam edeceğinin sinyalini vermiş oldu.

Küresel büyüme ile ilgili tahminler 2020 için tüm bölgelerde ve küresel bazda önemli bir daralmaya işaret ederken 2021 ve 2022’de dünya ekonomisinin pandemi öncesine göre daha yüksek oranlarda büyümesi bekleniyor. IMF 2020 yılında daralmanın ardından, küresel

(2)

2

gelişmiş ülkeler 2020’de daraldıktan sonra, 2021’de %3.9 büyürken, gelişmekte olan ülkeler daralmanın ardından %6.0 büyüme kaydedecek.

Finansal piyasalar bazında yılı değerlendirecek olursak pandeminin başlangıcında birden ortaya çıkan nakit ihtiyacı nedeniyle, tüm varlık fiyatlarının bir anda çöktüğüne şahit olduk. Yıla ons başına 1500$’ın üzerinde başlayan altın fiyatlarının 1470$’lara düştüğüne, petrolün varil fiyatının negatife döndüğüne şahit olduk. Hisse senedi piyasasında Mart-Nisan aylarında yaşanan çöküşlere karşılık tüm ülkelerde uygulanan genişlemeci para politikası, gelişmiş ülke hisse senedi piyasalarında ileri teknoloji firmalarının önderliğinde rallilere neden oldu. 2020 sonu itibariyle Dow Jones ve S&P endeksleri sırayla %6.6 ve %16.3 değer kazanırken Nasdaq yılı %43.6 yukarıda kapattı. 2019 yılını %25.5 değer kazancıyla kapatan Alman DAX endeksi ise yaşanan ralliye rağmen 2020 sonunda %3.5 yukarıdaydı. Yılbaşında %2.0’nin biraz altında olan ABD tahvil faizleri yıl içerisinde %0.4’ün de altına gerilerken 2021’in ilk günlerinde yeniden %1.0’in üzerine çıktı. Altın fiyatı ise yıl içinde rekor yükselişle 2060$’ın üzerini gördü ve yılı ons başına 1888$ seviyesinde kapattı.

2021 yılının global ölçekte başlıca risk ve fırsatlarını özetleyecek olursak en önemli fırsatın aşılama çalışmalarının hızı ve sağlık krizinin geride bırakılması olduğunu söyleyebiliriz. İkinci önemli fırsatsa ABD Başkanlığı’na Trump yerine Biden’ın seçilmesi olabilir. Joe Biden’ın başkanlığının 2021 için bir fırsat olabileceğinin düşünülmesinin nedeni ABD-Çin ticaret savaşlarının durulması, dolayısıyla da dünya ticaret hacminde genişleme olasılığı olarak görülüyor. Ayrıca Biden’ın, mali teşviklerin arttırılması gerektiğine dair görüşleri de ABD ekonomisi ve dolayısıyla küresel ekonomi açısından bir fırsat niteliği taşıyor. Tahvil piyasasında getirilerin sınırlı hale gelmesi nedeniyle hisse senedi piyasalarının nispeten canlanması beklenti dahilinde. Ayrıca bol likidite ortamının devam edecek olmasının, tüm emtia fiyatlarına pozitif bir etkide bulunması da muhtemel. Biden yönetiminin yeşil enerji yatırımlarına ağırlık vermesinin beklenmesi de tarımsal emtialar ve gümüş için olumlu bir yatırım ortamı sunabilir.

Risk unsurlarına gelindiğinde, salgının tehlikeli yönde seyir değiştirmesi, 2021’in ekonomik ve finansal yansımalar açısından en önemli riski olarak görünüyor. Sağlanan parasal ve mali teşviklerin beklenenden çok önce ve çok daha güçlü bir şekilde enflasyonist bir ortam oluşturması da risk unsurları arasında dikkat çekiyor. Bir diğer ekonomik risk ise borçluluğun çok yüksek olduğu bir dönemde ortaya çıkan salgının gerektirdiği mali teşviklerin, borç sorununu daha da büyütmesi ve iflaslar için ortam hazırlaması. ABD’nin Çin ve İran politikasının, küresel bazda önemli jeopolitik riskler olarak varlığı sürerken; henüz küresel büyüme, enflasyon gibi ekonomik etkileri net bir şekilde ortaya konmasa da iklim değişikliğinin de ekonomiler ve finansal performanslar açısından bir diğer önemli risk unsuru olduğu söylenebilir.

(3)

3

2021 yılının genel olarak Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için 2020’ye nazaran daha olumlu geçmesi beklenmekle birlikte; alınan önlemler, mevcut kırılganlıklara yenilerinin eklenmesine neden oldu. Örneğin salgının başlarında nakit ihtiyacının çok yüksek seviyelere çıkması, TCMB’yi faiz indirmenin yanı sıra para basmaya da itti. Yaz aylarında büyümeyi desteklemek üzere kredi maliyetlerini düşürmek için alınan önlemler piyasaların sağlıklı işleyişini bozarken, talep enflasyonu da yarattı. Ayrıca bu dönemde bütçe açığı ve cari açık artarken; kur, faiz ve maliyet artışları nedeniyle enflasyonda da yüksek oranlı artışlar görüldü.

Sağlanan kredi ve istihdam teşvikleri sayesinde yılın ilk 3 çeyreğinde %0.5 büyüyen Türkiye ekonomisi 2020 yılını %1.8’lik bir büyüme ile tamamlarken, Kasım ayında salgının ikinci dalgasına yönelik alınan önlemler dolayısıyla 2021 yılının ilk çeyreğinde büyüme görünümünde hem yatırım talebi hem de tüketim talebi kaynaklı bozulma yaratması ihtimal dahilinde görülüyor. İkinci çeyrekte önceki sene ikinci çeyrekteki %9.9’luk daralmanın ne kadarının geri alınacağı oldukça önemli olacak. Bu esnada aşılama çalışmaları ile ilgili önemli miktarda yol kat edilmesi, ayrıca para ve maliye politikasında yatırımcı güvenini tazeleyici açıklama ve adımların sermaye girişini canlandırması; yılın ikinci yarısında daha gözle görülür bir büyüme performansı sergilenmesini sağlayabilir. Baz etkisinin 2020 yılı kayıplarının önemli bir bölümünü yok etmesi, yılın ikinci yarısında iç talepte canlılığın daha belirgin olması, sermaye girişlerinin canlanması ve dış talebin katkısının azalan oranda da olsa yine negatif olması varsayımları altında, 2021 yılında büyümenin %5.0 olarak gerçekleşmesi mümkün görünüyor.

Yılın ikinci yarısına dair olumlu beklentilerin arkasındaki bir diğer neden de enflasyon.

Petrol ve gıda fiyatları ile kurda görülen yükseliş 2020’nin %14.6 seviyesinde bir enflasyon oranıyla kapanmasına neden oldu. Ayrıca pandemi döneminde yüklenilmiş maliyetlerin ekonomik açılma sonrasında nihai fiyatlara yansıtılması, enflasyonun beklenenin üzerinde hızlanmasına yol açtı.

2020 yılının en önemli olaylarından TCMB’de ve Maliye Bakanlığı’nda gerçekleşen kadro değişimi, önümüzdeki dönemin para ve maliye politikası adımlarını daha da önemli hale getirdi.

TCMB 2020 yılı içerisinde, bir önceki yılsonunda %12.0 olan haftalık repo faizini Eylül ayına kadar %8.25 seviyesine kadar indirmiş, ancak kur volatilitesindeki artış nedeniyle Eylül ayında politika faizini %10.25’e çıkarmıştı. Kurdaki dalgalanmanın durulmaması, enflasyonla mücadelede beklenen sonuçların alınamaması, yabancı sermayenin Türkiye’den çıkmaya devam etmesi ve TCMB’de gerçekleşen Başkan değişimi; Kasım ayında politika faizinin %15.0’e, Aralık ayında %17.0’ye çıkartılması ile sonuçlanmıştı. Önümüzdeki dönemde bu sıkı duruşun devamı, maliyet baskılarının hafiflemesi, sermaye girişinin canlanması ve kurdan enflasyona geçişin yavaşlaması; enflasyonda gözle görülür bir düşüş yaşamamıza neden olabilir.

2021’de ekonomilerin dış ticaret ve turizm ilişkilerinin eskiye dönmeye başlaması da ülkeye olan döviz arzının artmasına ve kurdaki baskının hafiflemesine neden olacaktır. Bu sayede

(4)

4

finansman ihtiyacının 210 milyar doların üzerinde olmasını beklenti dahilinde. Bu denli yüksek bir finansman ihtiyacı tüm pozitif faktörlere rağmen kurda değer kaybını beraberinde getirebilir.

Finansal istikrarın sağlanmasında en önemli unsurlardan bir tanesi TCMB’nin rezerv yönetimi. 2021 yılında son iki senede büyük miktarda kayıplar veren rezervlerin erimesinin durmasını ve yeni TCMB yönetiminin rezerv biriktirme yolunda adımlar atmasını bekleniyor.

Bununla ilgili olarak TCMB Başkanı bir rezerv planı üzerinde çalıştıklarını ve yakın zamanda paylaşılacağını belirtmişti. Rezerv yeterliliğinin yükselmesi ve TCMB’nin bu konuda hassas davranması da kur istikrarına yardımcı olacaktır. Bu sayede kur riski çok yüksek şirketlerin daha fazla maliyet yüklenmemesi sağlanacak ve son yıllarda artan özel sektörün dövize endeksli borç yükü daha az kırılgan hale gelecektir.

Şirketlerin üstlendiği bir diğer yük olan faiz yükü de yılın ilk yarısında özellikle ilk çeyrekte yüksek seyretmeye devam edecek gibi görünüyor. Bu riskin son dönemde özellikle finansal olmayan işletmeler tarafından hızla arttığını görüyoruz.

Faizlerin yüksek seyretmesinin en önemli nedeni bütçe dengesindeki bozulma çünkü yüksek bütçe açığı, yüksek borçlanma ihtiyacı anlamına geliyor. Her ne kadar CDS (Credit Default Swap) spread ile ölçtüğümüz risk primi, pandemi dönemindeki 600 baz puanlık seviyelerinden 320 baz puanlara gerilese de ağır ödeme takvimi, faizler üzerinde baskı oluşturmaya devam edecektir.

BÖLÜM B: FON KURULU FAALİYET RAPORU, BAĞIMSIZ DENETİMDEN GEÇMİŞ MALİ TABLOLAR, FON PORTFÖY DEĞERİ-NET VARLIK DEĞERİ TABLOLARI ve FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER

Fon kurulu faaliyet raporu, bağımsız denetimden geçmiş son mali tablolar, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tabloları, bağımsız denetimden geçmiş performans sunum raporu ekte yer almaktadır.

BÖLÜM C: FON HARCAMALARI İLE İLGİLİ BİLGİLER

01.01.2020 – 31.12.2020 döneminde, fon portföyünde yer alan varlıkların alım satımına Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş. aracılık etmiştir. Söz konusu aracılık işlemleri için uygulanan komisyon oranları aşağıda yer almaktadır:

i. Pay komisyonu: 0.000105 + BSMV

ii. Borsa Yatırım Fonu komisyonu: 0.000105 + BSMV iii. Kesin Alım Satım komisyonu: 0.000021 + BSMV

(5)

5

iv. Ters Repo Komisyonu: 0.0000084 + BSMV

v. Vadeli Ters Repo Komisyonu: 0.0000105 + BSMV vi. Takasbank Para Piyasası: 0.0000231 + BSMV

vii. 7 gün üzeri Takasbank Para Piyasası: 0.000002888 + BSMV

Fon Malvarlığından Yapılabilecek Harcamaların Yıllık Olarak Fon Net Varlık Değerine Oranı

Aşağıda fondan yapılan harcamaların yıllık tutarlarının ortalama fon toplam değerine oranı yer almaktadır.

GİDERLER

ORTALAMA NET VARLIK DEĞERİNE ORANI

(%)

Fon Yönetim Ücreti 1,00%

Denetim Ücretleri 0,12%

Aracılık komisyon Giderleri 0,12%

Diğer Giderler 0,05%

Saklama Hizmeti için Ödenen Ücretler 0,01%

İlan Giderleri 0,01%

Noter Harç ve Tasdik Ücreti >0,00%

Toplam Giderler 1,31%

Fon’dan karşılanan toplam giderlerin üst sınırı, yıllık ortalama fon net varlık değerinin

%1,91’i olarak uygulanmış ve limit aşımına konu olan 58.833,16-TL gider, kurucu tarafından karşılanmıştır.

EKLER:

1. Fon kurulu faaliyet raporu

2. Bağımsız denetimden geçmiş finansal tabloları içeren bağımsız denetim raporu 3. Performans sunum raporu

(6)

YILLIK RAPOR FON KURULU – FAALİYET RAPORU

Bu rapor Aegon Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Emeklilik Yatırım Fonu’nun 01.01.2020 - 31.12.2020 dönemine ilişkin yıllık raporunun eki olup, döneme ilişkin gelişmelerin ve fon performansına ilişkin bilgilerin katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir.

Sermaye Piyasası Kurulu’nun 16/12/2019 tarih ve E.15648 sayılı izni doğrultusunda 02.01.2020 tarihinden geçerli olmak üzere Fon adresi, Portföy Yöneticisi, Fon Hizmet Birimi’nin bünyesinde bulunduğu kurum, Aracı Kurum, aracılık komisyon oranları, Risk Yönetim Hizmeti’nin alındığı kurum ve Yatırım Stratejisi değişiklikleri gerçekleşmiştir.

Güncel İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu’na Şirketin merkezi, şubeleri, acenteleri, www.aegon.com.tr sitesinde yer alan Sürekli Bilgilendirme Formları ve Kamuyu Aydınlatma Platformu’ndan (KAP) ulaşılabilir.

FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER

Fon’un 31 Aralık 2020 tarihi itibariyle sona eren performans döneminde brüt dönemsel getirisi %11,22 karşılaştırma ölçütünün getirisi %11,10 ve nispi getiri oranı ise %0,12 olarak gerçekleşmiştir.

Portföyün nispi getiri oranı; brüt getiri oranından, karşılaştırma ölçütü getiri oranının çıkarılması sonucu bulunan pozitif ya da negatif yüzdesel değerdir.

Fon Performansı ile ilgili daha detaylı bilgilere, Performans Sunum Raporu’nda yer verilmiştir.

Fon-Performans Ölçütü Karşılaştırmalı Getiri Grafiği:

(7)

Oldukça sıra dışı gelişmelerle karşılaştığımız, belirsizliğin ve ekonomik dalgalanmanın had safhada olduğu bir yılı geride bırakıyoruz. Covid-19 salgını öncelikle sağlığımızı tehdit ederek bireysel ve toplumsal düzeyde yüksek maliyetler ödememize neden olurken ekonomik etkileri de mücadelesi zor bir dönem yaşamamıza neden oldu. Kasım 2019’da Çin’de başlayan salgının dünyanın batı tarafını ve ülkemizi de etkisi altına almaya başladığı Mart ayından itibaren bazı ekonomik faaliyetlerin tamamen durduğuna, uluslararası ticaret ve lojistiğin durma noktasına geldiğine, büyük çaplı istihdam kayıpları yaşandığına ve ülkelerin bu etkileri bertaraf edebilmek adına her türlü önlemi aldığına şahit olduk. Bunun yanı sıra ABD’de ırkçılık karşıtı protestolar, ABD seçimleri, ABD Başkanı Trump’ın seçimlerle ilgili yolsuzluk iddiaları ve yeni yılın ilk günlerinde ortaya çıkan darbe girişimi, küresel risk fiyatlamasını etkileyen diğer önemli unsurlar oldu.

Salgına neredeyse tüm gelişmiş ülke merkez bankaları likidite musluklarını açarak ve mali önlemler açıklayarak karşılık verdi. ABD Merkez Bankası Fed'in bilançosu 7.0 trilyon doların üzerine çıkarken, sağladığı mali teşvikler ilk etapta 2.3 trilyon dolar oldu, sene sonunda ise 900 milyar dolarlık bir paket daha kongreden geçti. ABD seçilmiş başkanı Biden bu sağlanan teşvikin çok yetersiz olduğu söyleyerek devamının geleceği sinyalini verdi. Avrupa’da 1.35 trilyon €’luk parasal destek 1.85 trilyon €’ya yükseltilirken, 750 milyar €’luk da mali destek sağlandı.

Japonya, İngiltere, Çin ve dünyanın dört bir yanında benzer önlemlerle salgının ekonomik etkileri hafifletilmeye çalışılırken, bu desteklerin hepsi önemli ve gerekli olsa da ülkelerin içlerine kapanmasına ve ekonomilerin daralma göstermesine çare olamadı. 2020 yılının son haftalarında virüsün mutasyona uğramış ve bulaşıcılık hızını artırmış olması, bu etkilerin 2021 yılının en azından ilk çeyreğinde de hissedilmeye devam edeceğinin sinyalini vermiş oldu.

Küresel büyüme ile ilgili tahminler 2020 için tüm bölgelerde ve küresel bazda önemli bir daralmaya işaret ederken 2021 ve 2022’de dünya ekonomisinin pandemi öncesine göre daha yüksek oranlarda büyümesi bekleniyor. IMF 2020 yılında daralmanın ardından, küresel büyümenin 2021’de %5.2 olmasını beklerken, OECD 2020 yılında dünya ekonomisinin daralacağını, 2021 ve 2022’de sırayla %4.2 ve %3.7 büyüyeceği görüşünde. IMF’ye göre gelişmiş ülkeler 2020’de daraldıktan sonra, 2021’de %3.9 büyürken, gelişmekte olan ülkeler daralmanın ardından %6.0 büyüme kaydedecek.

Finansal piyasalar bazında yılı değerlendirecek olursak pandeminin başlangıcında birden ortaya çıkan nakit ihtiyacı nedeniyle, tüm varlık fiyatlarının bir anda çöktüğüne şahit olduk. Yıla ons başına 1500$’ın üzerinde başlayan altın fiyatlarının 1470$’lara düştüğüne, petrolün varil fiyatının negatife döndüğüne şahit olduk. Hisse senedi piyasasında Mart-Nisan aylarında yaşanan çöküşlere karşılık tüm ülkelerde uygulanan genişlemeci para politikası, gelişmiş ülke hisse senedi piyasalarında ileri teknoloji firmalarının önderliğinde rallilere neden oldu. 2020 sonu itibariyle Dow Jones ve S&P endeksleri sırayla %6.6 ve %16.3 değer kazanırken Nasdaq yılı %43.6 yukarıda kapattı. 2019 yılını %25.5 değer kazancıyla kapatan Alman DAX endeksi ise yaşanan

(8)

üzerine çıktı. Altın fiyatı ise yıl içinde rekor yükselişle 2060$’ın üzerini gördü ve yılı ons başına 1888$ seviyesinde kapattı.

2021 yılının global ölçekte başlıca risk ve fırsatlarını özetleyecek olursak en önemli fırsatın aşılama çalışmalarının hızı ve sağlık krizinin geride bırakılması olduğunu söyleyebiliriz. İkinci önemli fırsatsa ABD Başkanlığı’na Trump yerine Biden’ın seçilmesi olabilir. Joe Biden’ın başkanlığının 2021 için bir fırsat olabileceğinin düşünülmesinin nedeni ABD-Çin ticaret savaşlarının durulması, dolayısıyla da dünya ticaret hacminde genişleme olasılığı olarak görülüyor. Ayrıca Biden’ın, mali teşviklerin arttırılması gerektiğine dair görüşleri de ABD ekonomisi ve dolayısıyla küresel ekonomi açısından bir fırsat niteliği taşıyor. Tahvil piyasasında getirilerin sınırlı hale gelmesi nedeniyle hisse senedi piyasalarının nispeten canlanması beklenti dahilinde. Ayrıca bol likidite ortamının devam edecek olmasının, tüm emtia fiyatlarına pozitif bir etkide bulunması da muhtemel. Biden yönetiminin yeşil enerji yatırımlarına ağırlık vermesinin beklenmesi de tarımsal emtialar ve gümüş için olumlu bir yatırım ortamı sunabilir.

Risk unsurlarına gelindiğinde, salgının tehlikeli yönde seyir değiştirmesi, 2021’in ekonomik ve finansal yansımalar açısından en önemli riski olarak görünüyor. Sağlanan parasal ve mali teşviklerin beklenenden çok önce ve çok daha güçlü bir şekilde enflasyonist bir ortam oluşturması da risk unsurları arasında dikkat çekiyor. Bir diğer ekonomik risk ise borçluluğun çok yüksek olduğu bir dönemde ortaya çıkan salgının gerektirdiği mali teşviklerin, borç sorununu daha da büyütmesi ve iflaslar için ortam hazırlaması. ABD’nin Çin ve İran politikasının, küresel bazda önemli jeopolitik riskler olarak varlığı sürerken; henüz küresel büyüme, enflasyon gibi ekonomik etkileri net bir şekilde ortaya konmasa da iklim değişikliğinin de ekonomiler ve finansal performanslar açısından bir diğer önemli risk unsuru olduğu söylenebilir.

2021 yılının genel olarak Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için 2020’ye nazaran daha olumlu geçmesi beklenmekle birlikte; alınan önlemler, mevcut kırılganlıklara yenilerinin eklenmesine neden oldu. Örneğin salgının başlarında nakit ihtiyacının çok yüksek seviyelere çıkması, TCMB’yi faiz indirmenin yanı sıra para basmaya da itti. Yaz aylarında büyümeyi desteklemek üzere kredi maliyetlerini düşürmek için alınan önlemler piyasaların sağlıklı işleyişini bozarken, talep enflasyonu da yarattı. Ayrıca bu dönemde bütçe açığı ve cari açık artarken; kur, faiz ve maliyet artışları nedeniyle enflasyonda da yüksek oranlı artışlar görüldü.

Sağlanan kredi ve istihdam teşvikleri sayesinde yılın ilk 3 çeyreğinde %0.5 büyüyen Türkiye ekonomisi 2020 yılını %1.8’lik bir büyüme ile tamamlarken, Kasım ayında salgının ikinci dalgasına yönelik alınan önlemler dolayısıyla 2021 yılının ilk çeyreğinde büyüme görünümünde hem yatırım talebi hem de tüketim talebi kaynaklı bozulma yaratması ihtimal dahilinde görülüyor. İkinci çeyrekte önceki sene ikinci çeyrekteki %9.9’luk daralmanın ne kadarının geri

(9)

alınacağı oldukça önemli olacak. Bu esnada aşılama çalışmaları ile ilgili önemli miktarda yol kat edilmesi, ayrıca para ve maliye politikasında yatırımcı güvenini tazeleyici açıklama ve adımların sermaye girişini canlandırması; yılın ikinci yarısında daha gözle görülür bir büyüme performansı sergilenmesini sağlayabilir. Baz etkisinin 2020 yılı kayıplarının önemli bir bölümünü yok etmesi, yılın ikinci yarısında iç talepte canlılığın daha belirgin olması, sermaye girişlerinin canlanması ve dış talebin katkısının azalan oranda da olsa yine negatif olması varsayımları altında, 2021 yılında büyümenin %5.0 olarak gerçekleşmesi mümkün görünüyor.

Yılın ikinci yarısına dair olumlu beklentilerin arkasındaki bir diğer neden de enflasyon. Petrol ve gıda fiyatları ile kurda görülen yükseliş 2020’nin %14.6 seviyesinde bir enflasyon oranıyla kapanmasına neden oldu. Ayrıca pandemi döneminde yüklenilmiş maliyetlerin ekonomik açılma sonrasında nihai fiyatlara yansıtılması, enflasyonun beklenenin üzerinde hızlanmasına yol açtı.

2020 yılının en önemli olaylarından TCMB’de ve Maliye Bakanlığı’nda gerçekleşen kadro değişimi, önümüzdeki dönemin para ve maliye politikası adımlarını daha da önemli hale getirdi.

TCMB 2020 yılı içerisinde, bir önceki yılsonunda %12.0 olan haftalık repo faizini Eylül ayına kadar

%8.25 seviyesine kadar indirmiş, ancak kur volatilitesindeki artış nedeniyle Eylül ayında politika faizini %10.25’e çıkarmıştı. Kurdaki dalgalanmanın durulmaması, enflasyonla mücadelede beklenen sonuçların alınamaması, yabancı sermayenin Türkiye’den çıkmaya devam etmesi ve TCMB’de gerçekleşen Başkan değişimi; Kasım ayında politika faizinin %15.0’e, Aralık ayında

%17.0’ye çıkartılması ile sonuçlanmıştı. Önümüzdeki dönemde bu sıkı duruşun devamı, maliyet baskılarının hafiflemesi, sermaye girişinin canlanması ve kurdan enflasyona geçişin yavaşlaması;

enflasyonda gözle görülür bir düşüş yaşamamıza neden olabilir.

2021’de ekonomilerin dış ticaret ve turizm ilişkilerinin eskiye dönmeye başlaması da ülkeye olan döviz arzının artmasına ve kurdaki baskının hafiflemesine neden olacaktır. Bu sayede ülkenin toplam finansman ihtiyacının azalmasını beklemekle birlikte, 2021 yılında cari açık finansmanı ve önümüzdeki bir yılın kısa/orta uzun vadeli dış borç geri ödemelerinden oluşan finansman ihtiyacının 210 milyar doların üzerinde olmasını beklenti dahilinde. Bu denli yüksek bir finansman ihtiyacı tüm pozitif faktörlere rağmen kurda değer kaybını beraberinde getirebilir.

Finansal istikrarın sağlanmasında en önemli unsurlardan bir tanesi TCMB’nin rezerv yönetimi. 2021 yılında son iki senede büyük miktarda kayıplar veren rezervlerin erimesinin durmasını ve yeni TCMB yönetiminin rezerv biriktirme yolunda adımlar atmasını bekleniyor.

Bununla ilgili olarak TCMB Başkanı bir rezerv planı üzerinde çalıştıklarını ve yakın zamanda paylaşılacağını belirtmişti. Rezerv yeterliliğinin yükselmesi ve TCMB’nin bu konuda hassas davranması da kur istikrarına yardımcı olacaktır. Bu sayede kur riski çok yüksek şirketlerin daha fazla maliyet yüklenmemesi sağlanacak ve son yıllarda artan özel sektörün dövize endeksli borç yükü daha az kırılgan hale gelecektir.

(10)

olmayan işletmeler tarafından hızla arttığını görüyoruz.

Faizlerin yüksek seyretmesinin en önemli nedeni bütçe dengesindeki bozulma çünkü yüksek bütçe açığı, yüksek borçlanma ihtiyacı anlamına geliyor. Her ne kadar CDS (Credit Default Swap) spread ile ölçtüğümüz risk primi, pandemi dönemindeki 600 baz puanlık seviyelerinden 320 baz puanlara gerilese de ağır ödeme takvimi, faizler üzerinde baskı oluşturmaya devam edecektir.

31.12.2020 tarihinde, TCMB Dolar Efektif Satış Kuru 7,3647-TL, TCMB Euro Efektif Satış Kuru 9,0376-TL olmuştur. BIST 100 endeksi, yılı %29,06 artışla 1.476,72 puan seviyesinden kapatmış ve gösterge tahvil bileşik faizi %14,96 olarak gerçekleşmiştir.

(11)

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.

PARA PİYASASI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 1 OCAK - 31 ARALIK 2020 HESAP DÖNEMİNE AİT

FİNANSAL TABLOLAR VE BAĞIMSIZ DENETÇİ RAPORU

(12)
(13)
(14)
(15)
(16)

İÇİNDEKİLER SAYFA

FİNANSAL DURUM TABLOSU ... 1

KAR VEYA ZARAR VE DİĞER KAPSAMLI GELİR TABLOSU ... 2

TOPLAM DEĞER/NET VARLIK DEĞERİ DEĞİŞİM TABLOSU ... 3

NAKİT AKIŞ TABLOSU ... 4

FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN AÇIKLAYICI DİPNOTLAR ... 5-28 DİPNOT 1 FON HAKKINDA GENEL BİLGİLER ... 5-6 DİPNOT 2 FİNANSAL TABLOLARIN SUNUMUNA İLİŞKİN ESASLAR ... 7-15 DİPNOT 3 BÖLÜMLERE GÖRE RAPORLAMA ... 16

DİPNOT 4 NAKİT VE NAKİT BENZERLERİ ... 16

DİPNOT 5 TERS REPO ALACAKLARI ... 16

DİPNOT 6 DİĞER ALACAK VE BORÇLAR ... 16-17 DİPNOT 7 FİNANSAL VARLIKLAR ... 17

DİPNOT 8 KARŞILIKLAR, KOŞULLU VARLIK VE BORÇLAR ... 18

DİPNOT 9 NİTELİKLERİNE GÖRE GİDERLER... 18

DİPNOT 10 TOPLAM DEĞER/NET VARLIK DEĞERİ VE TOPLAM DEĞERİNDE/NET VARLIK DEĞERİNDE ARTIŞ/AZALIŞ……… 18-19 DİPNOT 11 FİYAT RAPORUNDAKİ VE FİNANSAL DURUM TABLOSUNDAKİ TOPLAM DEĞER/NET VARLIK DEĞERİ MUTABAKATI ... 19

DİPNOT 12 HASILAT ... 20

DİPNOT 13 ESAS FAALİYETLERDEN DİĞER GELİRLER VE GİDERLER ... 20

DİPNOT 14 TÜREV ARAÇLAR ... 20

DİPNOT 15 FİNANSAL ARAÇLARDAN KAYNAKLANAN RİSKLERİN NİTELİĞİ VE DÜZEYİ ... 21-24 DİPNOT 16 FİNANSAL ARAÇLAR ... 25-26 DİPNOT 17 NAKİT AKIŞ TABLOSUNA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR ... 26-27 DİPNOT 18 İLİŞKİLİ TARAF AÇIKLAMALARI ... 27-28 DİPNOT 19 FİNANSAL TABLOLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ETKİLEYEN YA DA FİNANSAL TABLOLARIN AÇIK, YORUMLANABİLİR VE ANLAŞILABİLİR OLMASI AÇISINDAN AÇIKLANMASI GEREKEN DİĞER HUSUSLAR ... 28

DİPNOT 20 BİLANÇO TARİHİNDEN SONRAKİ OLAYLAR ... 28

(17)

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.

PARA PİYASASI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 31 ARALIK 2020 VE 2019 TARİHLERİ İTİBARIYLA FİNANSAL DURUM TABLOSU

(Tüm tutarlar, Türk Lirası (“TL’’) olarak gösterilmiştir.)

1

Bağımsız Bağımsız denetimden denetimden

geçmiş geçmiş

Dipnot Cari dönem Önceki dönem referansları 31 Aralık 2020 31 Aralık 2019 Varlıklar

Nakit ve nakit benzerleri 4 6.145.114 6.692.323

Ters repo alacakları 5 7.003.449 12.432.776

Finansal varlıklar 7 12.063.187 7.697.079

Diğer alacaklar 6 58.833 62.232

Toplam varlıklar 25.270.583 26.884.410

Yükümlülükler

Diğer borçlar 6 40.650 41.458

Toplam yükümlülükler 40.650 41.458

Toplam değeri/Net varlık değeri 25.229.933 26.842.952

Takip eden dipnotlar, bu finansal tabloların ayrılmaz bir parçasıdır.

(18)

1 OCAK - 31 ARALIK 2020 VE 2019 HESAP DÖNEMLERİNE AİT KAR VEYA ZARAR VE DİĞER KAPSAMLI GELİR TABLOSU

(Tüm tutarlar Türk Lirası (“TL”) olarak gösterilmiştir.)

2

Bağımsız Bağımsız denetimden denetimden

geçmiş geçmiş

Cari dönem Önceki dönem

Dipnot 1 Ocak - 1 Ocak -

referansları 31 Aralık 2020 31 Aralık 2019 KAR VEYA ZARAR KISMI

Faiz gelirleri 12 2.133.483 5.979.156

Finansal varlık ve yükümlülüklere ilişkin

gerçekleşmiş kar/(zarar) 12 583.446 (568.090)

Finansal varlık ve yükümlülüklere ilişkin

gerçekleşmemiş kar/(zarar) 12 91.994 (102.355)

Esas faaliyetlerden diğer gelirler 13 58.782 61.979

Esas faaliyet gelirleri 2.867.705 5.370.690

Yönetim ücret giderleri (-) 9 (262.579) (266.769)

Komisyon ve diğer işlem ücret giderleri (-) 9 (2.252) (36.374)

Denetim ücret giderleri (-) 9 (32.044) (24.756)

Saklama ücret giderleri (-) 9 (3.722) (3.286)

Kurul ücretleri giderleri (-) 9 (7.737) (3.968)

Esas faaliyetlerden diğer giderler (-) 9,13 (36.950) (18.791)

Esas faaliyet giderleri (-) (345.284) (353.944)

Esas faaliyet karı 2.522.421 5.016.746

Finansman giderleri (-) - -

Net dönem karı 2.522.421 5.016.746

DİĞER KAPSAMLI GELİR KISMI

Kar veya zararda yeniden sınıflandırılmayacaklar - -

Kar veya zararda yeniden sınıflandırılacaklar - -

Diğer kapsamlı gelir - -

Toplam değerde/net varlık değerinde artış 2.522.421 5.016.746

Takip eden dipnotlar, bu finansal tabloların ayrılmaz bir parçasıdır.

(19)

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.

PARA PİYASASI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

1 OCAK – 31 ARALIK 2020 VE 2019 HESAP DÖNEMLERİNE AİT TOPLAM DEĞER/NET VARLIK DEĞERİ DEĞİŞİM TABLOSU

(Tüm tutarlar Türk Lirası (“TL”) olarak gösterilmiştir.)

3

Bağımsız Bağımsız denetimden denetimden

geçmiş geçmiş

Dipnot Cari dönem Önceki dönem referansları 31 Aralık 2020 31 Aralık 2019 1 Ocak itibarıyla toplam değeri/

net varlık değeri 26.842.952 25.791.225

Toplam değerinde/net varlık değerinde artış 10 2.522.421 5.016.746

Katılma payı ihraç tutarı 10 19.106.884 18.525.482

Katılma payı iade tutarı (-) 10 (23.242.324) (22.490.501)

31 Aralık itibarıyla toplam değeri/

net varlık değeri 25.229.933 26.842.952

Takip eden dipnotlar, bu finansal tabloların ayrılmaz bir parçasıdır.

(20)

1 OCAK - 31 ARALIK 2020 VE 2019 HESAP DÖNEMLERİNE AİT NAKİT AKIŞ TABLOSU

(Tüm tutarlar Türk Lirası (“TL”) olarak gösterilmiştir.)

4

Bağımsız Bağımsız denetimden denetimden

geçmiş geçmiş

Cari dönem Önceki dönem

Dipnot 1 Ocak - 1 Ocak -

referansları 31 Aralık 2020 31 Aralık 2019 A. İşletme faaliyetlerden nakit akışları

Net dönem karı 2.522.421 5.016.746

Net dönem karı mutabakatı ile ilgili düzeltmeler

Faiz gelirleri ile ilgili düzeltmeler 12 (2.133.483) (5.979.156)

Faiz tahakkukları ile ilgili düzeltmeler (52.520) 125.337

Gerçekleşmemiş gerçeğe uygun değer

zarar/(karları) ile ilgili düzeltmeler 12 (91.994) 102.355

İşletme sermayesinde gerçekleşen değişimler

Alacaklardaki artış/azalışla ilgili düzeltmeler 3.399 (20.554)

Finansal varlıkların alım satımından kaynaklanan net azalış (4.274.114) (38.711)

Borçlardaki artış/azalışla ilgili düzeltmeler (808) 1.421

Alınan faiz 12 2.133.483 5.979.156

İşletme faaliyetlerinden

elde edilen/(kullanılan) net nakit (1.893.616) 5.186.594 B. Finansman faaliyetlerden nakit akışları

Katılma payı ihraçlarından elde edilen nakit 10 19.106.884 18.525.482 Katılma payı iadeleri için ödenen nakit 10 (23.242.324) (22.490.501) Finansman faaliyetlerinde kullanılan net nakit (-) (4.135.440) (3.965.019) Yabancı para çevrim farklarının etkisinden önce

nakit ve nakit benzerlerindeki net artış/(azalış) (6.029.056) 1.221.575 C. Yabancı para çevrim farklarının

nakit ve nakit benzerleri üzerindeki etkisi - -

Nakit ve nakit benzerlerindeki net artış/(azalış) (6.029.056) 1.221.575 D. Dönem başı nakit ve nakit benzeri değerleri 19.106.644 17.885.069 Dönem sonu nakit ve nakit benzeri değerleri 17 13.077.588 19.106.644

Takip eden dipnotlar, bu finansal tabloların ayrılmaz bir parçasıdır.

(21)

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.

PARA PİYASASI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

31 ARALIK 2020 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN AÇIKLAYICI DİPNOTLAR

(Tüm tutarlar, Türk Lirası (‘’TL’’) olarak gösterilmiştir.)

5 1. FON HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Ankara Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Likit Kamu Emeklilik Yatırım Fonu (“Fon”) İç Tüzüğü, 6 Ekim 2003 tarihinde tescil edilmiş ve 9 Ekim 2003 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanmıştır. Fon, Aegon Emeklilik ve Hayat A.Ş.’den (“Aegon Emeklilik” veya “Kurucu”) 2 Aralık 2003 tarihinde Fon portföyünü oluşturmak üzere toplam 650.000 TL avans alarak faaliyetlerine başlamıştır. Fon, Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (“SPK”) almış olduğu izin uyarınca 3 Aralık 2003 tarihinde katılma paylarını birim pay değeri 0,010169 Kuruş’tan halka arz etmiştir. Fon, iç tüzüğünde belirtildiği üzere süresiz olup, on sekizinci yılındadır.

Ankara Emeklilik A.Ş. Şirket ünvanı 23 Eylül 2008 tarihinde tescil edilerek Aegon Emeklilik ve Hayat A.Ş. olarak değişmiştir. Ankara Emeklilik A.Ş. Para Piyasası Likit Kamu Emeklilik Yatırım Fonu olarak kurulan ve 13 Kasım 2008 tarihinde tescil edilerek Aegon Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Likit Kamu Emeklilik Yatırım Fonu olarak değiştirilen fon ünvanı, Sermaye Piyasası Kurulu'nun i-SPK.4632 s.kn.17.3 (3 Mart 2016 tarih ve 7/223 s.k.) sayılı İlke Kararı olarak kabul edilen "Emeklilik Yatırım Fonlarına İlişkin Rehber"e uyum sağlanması amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu'nun 14 Haziran 2017 tarih ve E.7413 sayılı izni ile Aegon Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Emeklilik Yatırım Fonu olarak değiştirilmiş olup, söz konusu değişiklikler 24 Temmuz 2017 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmıştır.

Sermaye Piyasası Kurulu'nun 16 Aralık 2019 tarih ve E.15648 sayılı izni doğrultusunda, 2 Ocak 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Fonun Portföy Yöneticisi Oyak Portföy Yönetimi A.Ş. olarak değişmiştir. Aegon Emeklilik ile Oyak Portföy Yönetimi Anonim Şirketi (“Oyak Portföy” veya

“Yönetici”) arasında yapılan Portföy Yönetim Sözleşmesi kapsamında Fon’un yönetimi Oyak Portföy tarafından yapılmaktadır.

Fon, Aegon Emeklilik ve Hayat A.Ş.’ine ödenmek üzere her gün net varlık değerinin %0,00273 (yüzbindeikivirgülyetmişüç) oranında “Fon İşletim Gideri Kesintisi” tahakkuk ettirmektedir.

Fon’un çıkarılmış katılma belge sayısı 10.000.000.000 adet olup 31 Aralık 2020 ve 2019 tarihleri itibarıyla dolaşımda olan pay sayısı sırasıyla 388.900.901 ve 455.510.670 adettir. Fon’da, Kurucu’nun tahsis etmiş olduğu sermaye avansına ilişkin herhangi bir katılma belgesi kalmamıştır. Buna göre aynı tarihler itibarıyla Fon’un birim pay değeri sırasıyla 0,064875 TL ve 0,058929 TL’dir.

Fon’un, 31 Aralık 2020 tarihinde sona eren hesap dönemine ait finansal tabloları 16 Mart 2021 tarihinde Fon Yönetimi tarafından onaylanmıştır.

Fon Kurucusu, Yöneticisi ve Saklayıcı Kurum ile ilgili bilgiler aşağıdaki gibidir:

Kurucu:

Aegon Emeklilik ve Hayat A.Ş.

Kozyatağı Mahallesi, Sarı Kanarya Sokak K2 Plaza No:14 Kat:2-3-6 34742 Kadıköy/İstanbul Yönetici:

Oyak Portföy Yönetimi A.Ş.

Ayazağa Mahallesi Vadi İstanbul Park 7B Blok No:7C Kat:20, 34450 Sarıyer/İstanbul Saklayıcı Kurum:

İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş.

Reşitpaşa Mahallesi Tuncay Artun Caddesi, Emirgan, Sarıyer 34467 İstanbul

(22)

31 ARALIK 2020 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN AÇIKLAYICI DİPNOTLAR

(Tüm tutarlar, Türk Lirası (‘’TL’’) olarak gösterilmiştir.)

6 1. FON HAKKINDA GENEL BİLGİLER (Devamı) Fon’un yönetim stratejisi

Fon Portföyünün tamamı, devamlı olarak, vadesine en fazla 184 gün kalmış likiditesi yüksek para ve sermaye piyasası araçlarından oluşur ve portföyün günlük olarak hesaplanan ağırlıklı ortalama vadesi en fazla 45 gündür.

Fon Portföyünün asgari %25’i devlet iç borçlanma senetlerinde yatırıma yönlendirilir. Fon, Bakanlıkça veya özel sektör tarafından ihraç edilen ve vadesine en fazla 184 gün kalan borçlanma araçlarına, ters repoya, Takasbank ve yurtiçi organize para piyasası işlemlerine yatırım yaparak faiz geliri elde eder. Bunlara ek olarak fon, yatırım stratejisinde yer alan sınırlamalar dahilinde vadeli mevduata ve katılma hesaplarına da yer verebilir.

Portföye dahil edilen banka borçlanma araçları dışındaki özel sektör borçlanma araçları ihraççısının yatırım yapılabilir seviyede derecelendirme notuna sahip olması zorunludur.

Fon portföyüne, vadeye kalan gün sayısı hesaplanamayan varlıklar dahil edilemez.

Fon portföyünde yer alabilecek varlık ve işlemler için belirlenmiş asgari ve azami sınırlamalar; Devlet İç Borçlanma Senetleri %25-100, Ters Repo İşlemleri %0-75, Vadeli Mevduat/Katılma Hesabı (TL)

%0-25, Yurtiçi Özel Sektör Borçlanma Araçları %0-20, Takasbank Para Piyasası ve Yurtiçi Organize Para Piyasası İşlemleri %0-10 şeklindedir.

Bir bankada/katılım bankasında bulunan mevduatın/katılma hesabının oranı, fon portföy değerinin

%6'sını geçemez.

Fon, teknik nedenler ile işlem saatlerinde gerçekleştirilememesi durumunda, katılımcıları zarara uğratmamak adına, borsa dışı Ters Repo işlemi gerçekleştirebilir.

(23)

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.

PARA PİYASASI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

31 ARALIK 2020 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN AÇIKLAYICI DİPNOTLAR

(Tüm tutarlar, Türk Lirası (‘’TL’’) olarak gösterilmiştir.)

7

2. FİNANSAL TABLOLARIN SUNUMUNA İLİŞKİN ESASLAR A. SUNUMA İLİŞKİN TEMEL ESASLAR

(a) Uygulanan muhasebe standartları ve TFRS’ye uygunluk beyanı

Bu finansal tablolar, SPK’nın 30 Aralık 2013 tarih ve 28867 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan seri II-14.2 No’lu (“Tebliğ”) hükümlerine uygun olarak hazırlamış olup Tebliğ çerçevesinde SPK tarafından belirlenen esaslara bunlar ile düzenlenmeyen konularda Türkiye Finansal Raporlama Standartları (“TFRS”) hükümlerini içeren; “SPK Muhasebe ve Finansal Raporlama Mevzuatı” esas alınmıştır. Bununla birlikte Fon’un portföyündeki varlıkların gerçeğe uygun değer ölçümlerinde Tebliğ’in 9. maddesinde belirtilen değerleme ilkeleri esas alınmıştır (Dipnot 2).

Fon’un finansal tabloları ve dipnotları, SPK tarafından 30 Aralık 2013 tarihli bülten ile açıklanan formatlara uygun olarak ve zorunlu kılınan bilgiler dahil edilerek sunulmuştur.

Fon muhasebe kayıtlarının tutulmasında ve kanuni finansal tabloların hazırlanmasında, SPK tarafından çıkarılan prensiplere ve şartlara, Fon içtüzüğünde belirtilen hükümlere, Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), vergi mevzuatı ve Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan Tekdüzen Hesap Planı şartlarına uymaktadır.

Bu finansal tablolar, gerçeğe uygun değerleri ile gösterilen finansal varlık ve yükümlülüklerinin dışında tarihi maliyet esasına gore hazırlanmış, kanuni kayıtlara TFRS uyarınca doğru sunumun yapılması amacıyla gerekli düzeltme ve sınıflandırmalar yansıtılarak düzenlenmiştir.

(b) Yeni standartlar, değişiklikler ve yorumlar

Fon, Türkiye Muhasebe Standartları (“TMS”) veya Türkiye Finansal Raporlama Standartları

(“TFRS”) tarafından yayınlanan ve

31 Aralık 2020 tarihinden itibaren geçerli olan yeni ve revize edilmiş standartlar ve yorumlardan kendi faaliyet konusu ile ilgili olanları uygulamıştır.

31 Aralık 2020 tarihi itibarıyla yürürlükte olan yeni standartlar ile mevcut önceki standartlara getirilen değişiklikler ve yorumlar:

Yeni TMS/TFRS’nin finansal tablolara etkileri ile ilgili açıklamalar:

a) TMS/TFRS’nin başlığı,

b) Muhasebe politikası değişikliğinin varsa ilgili geçiş hükümlerine uygun olarak yapıldığı, c) Muhasebe politikasında değişikliğin açıklaması,

d) Varsa geçiş hükümlerinin açıklaması,

e) Varsa geçiş hükümlerinin ileriki dönemlere olabilecek etkileri,

f) Mümkün olduğunca, cari ve sunulan her bir önceki dönem ile ilgili düzeltme tutarları:

i) Etkilenen her bir finansal tablo kalemi için sunulmalı ve

ii) Şirket için “TMS 33, Hisse Başına Kazanç” standardı geçerliyse adi hisse ve seyreltilmiş hisse başına kazanç tutarları tekrar hesaplanmalıdır.

g) Eğer mümkünse sunulmayan dönemlerden önceki dönemlere ait düzeltme tutarları ve

h) Geçmişe dönük uygulama herhangi bir dönem veya dönemler için mümkün değilse bu duruma yol açan olaylar açıklanmalı ve muhasebe politikasındaki değişikliğin hangi tarihten itibaren ve ne şekilde uygulandığı açıklanmalıdır.

(24)

31 ARALIK 2020 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN AÇIKLAYICI DİPNOTLAR

(Tüm tutarlar, Türk Lirası (‘’TL’’) olarak gösterilmiştir.)

8

2. FİNANSAL TABLOLARIN SUNUMUNA İLİŞKİN ESASLAR A. SUNUMA İLİŞKİN TEMEL ESASLAR (Devamı)

TMS 1 ve TMS 8 önemlilik tanımındaki değişiklikler; 1 Ocak 2020 tarihinde veya bu tarihten sonra başlayan yıllık raporlama dönemlerinde geçerlidir. TMS 1 “Finansal Tabloların Sunuluşu” ve TMS 8 “Muhasebe Politikaları, Muhasebe Politikalarındaki Değişiklikler ve Hatalar” daki değişiklikler ile bu değişikliklere bağlı olarak diğer TFRS’lerdeki değişiklikler aşağıdaki gibidir:

i) TFRS ve finansal raporlama çerçevesi ile tutarlı önemlilik tanımı kullanımı, ii) Önemlilik tanımının açıklamasının netleştirilmesi ve

iii) Önemli olmayan bilgilerle ilgili olarak TMS 1 ‘deki bazı rehberliklerin dahil edilmesi.

TFRS 3’teki değişiklikler – işletme tanımı; 1 Ocak 2020 tarihinde veya bu tarihten sonra başlayan yıllık raporlama dönemlerinde geçerlidir. Bu değişiklikle birlikte işletme tanımı revize edilmiştir. UMSK tarafından alınan geri bildirimlere göre, genellikle mevcut uygulama rehberliğinin çok karmaşık olduğu düşünülmektedir ve bu işletme birleşmeleri tanımının karşılanması için çok fazla işlemle sonuçlanmaktadır.

TFRS 9, TMS 39 ve TFRS 7’deki değişiklikler- Gösterge faiz oranı reformu; 1 Ocak 2020 tarihinde veya bu tarihten sonra başlayan yıllık raporlama dönemlerinde geçerlidir. Bu değişiklikler gösterge faiz oranı reformu ile ilgili olarak belirli kolaylaştırıcı uygulamalar sağlar.

Bu uygulamalar korunma muhasebesi ile ilgilidir ve IBOR reformunun etkisi genellikle riskten korunma muhasebesinin sona ermesine neden olmamalıdır. Bununla birlikte herhangi bir riskten korunma etkinsizliğinin gelir tablosunda kaydedilmeye devam etmesi gerekir. IBOR bazlı sözleşmelerde korunma muhasebesinin yaygın olması göz önüne alındığında bu kolaylaştırıcı uygulamalar sektördeki tüm şirketleri etkileyecektir.

TFRS 16 ‘Kiralamalar - COVID 19 Kira imtiyazlarına ilişkin’ değişiklikler;

1 Haziran 2020 tarihinde veya bu tarihten sonra başlayan yıllık raporlama dönemlerinde geçerlidir. COVID-19 salgını sebebiyle kiracılara kira ödemelerinde bazı imtiyazlar sağlanmıştır. Bu imtiyazlar, kira ödemelerine ara verilmesi veya ertelenmesi dahil olmak üzere çeşitli şekillerde olabilir. 28 Mayıs 2020 tarihinde, UMSK UFRS 16 Kiralamalar standardında yayımladığı değişiklik ile kiracıların kira ödemelerinde COVID-19 sebebiyle tanınan imtiyazların, kiralamada yapılan bir değişiklik olup olmadığını değerlendirmemeleri konusunda isteğe bağlı kolaylaştırıcı bir uygulama getirmiştir. Kiracılar, bu tür kira imtiyazlarını kiralamada yapılan bir değişiklik olmaması durumunda geçerli olan hükümler uyarınca muhasebeleştirmeyi seçebilirler. Bu uygulama kolaylığı çoğu zaman kira ödemelerinde azalmayı tetikleyen olay veya koşulun ortaya çıktığı dönemlerde kira imtiyazının değişken kira ödemesi olarak muhasebeleştirilmesine neden olur.

31 Aralık 2020 tarihi itibarıyla yayımlanmış ancak henüz yürürlüğe girmemiş olan standartlar ve değişiklikler

TFRS 17, “Sigorta Sözleşmeleri”; 1 Ocak 2023 tarihinde veya bu tarihten sonra başlayan yıllık raporlama dönemlerinde geçerlidir. Bu standart, hali hazırda çok çeşitli uygulamalara izin veren TFRS 4’ün yerine geçmektedir. TFRS 17, sigorta sözleşmeleri ile isteğe bağlı katılım özelliğine sahip yatırım sözleşmeleri düzenleyen tüm işletmelerin muhasebesini temelden değiştirecektir.

(25)

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.

PARA PİYASASI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

31 ARALIK 2020 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN AÇIKLAYICI DİPNOTLAR

(Tüm tutarlar, Türk Lirası (‘’TL’’) olarak gösterilmiştir.)

9

2. FİNANSAL TABLOLARIN SUNUMUNA İLİŞKİN ESASLAR A. SUNUMA İLİŞKİN TEMEL ESASLAR (Devamı)

TMS 1, “Finansal tabloların sunumu” standardının yükümlülüklerin sınıflandırılmasına ilişkin değişikliği; 1 Ocak 2022 tarihinde veya bu tarihten sonra başlayan yıllık raporlama dönemlerinde geçerlidir. TMS 1, "Finansal tabloların sunumu” standardında yapılan bu dar kapsamlı değişiklikler, raporlama dönemi sonunda mevcut olan haklara bağlı olarak yükümlülüklerin cari veya cari olmayan olarak sınıflandırıldığını açıklamaktadır. Sınıflandırma, raporlama tarihinden sonraki olaylar veya işletmenin beklentilerinden etkilenmemektedir (örneğin, bir imtiyazın alınması veya sözleşmenin ihlali). Değişiklik ayrıca, TMS 1'in bir yükümlülüğün “ödenmesi”nin ne anlama geldiğini açıklığa kavuşturmaktadır.

TFRS 3, TMS 16, TMS 37’de yapılan dar kapsamlı değişiklikler ve TFRS 1, TFRS 9, TMS 41 ve TFRS 16’da yapılan bazı yıllık iyileştirmeler; 1 Ocak 2022 tarihinde veya bu tarihten sonra başlayan yıllık raporlama dönemlerinde geçerlidir.

TFRS 3 ‘İşletme birleşmeleri’nde yapılan değişiklikler; bu değişiklik İşletme birleşmeleri için muhasebe gerekliliklerini değiştirmeden TFRS 3’te Finansal Raporlama için Kavramsal Çerçeveye yapılan bir referansı güncellemektedir.

TMS 16 ‘Maddi duran varlıklar’ da yapılan değişiklikler; bir şirketin, varlık kullanıma hazır hale gelene kadar üretilen ürünlerin satışından elde edilen gelirin maddi duran varlığın tutarından düşülmesini yasaklamaktadır. Bunun yerine, şirket bu tür satış gelirlerini ve ilgili maliyeti kar veya zarara yansıtacaktır.

TMS 37, ‘Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar’ da yapılan değişiklikler’ bu değişiklik bir sözleşmeden zarar edilip edilmeyeceğine karar verirken bir şirketin hangi maliyetleri içerdiğini belirtir.

Yıllık iyileştirmeler, TFRS 1, ‘Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’nın ilk kez uygulanması’ TFRS 9 ‘Finansal Araçlar’, TMS 41 ‘Tarımsal Faaliyetler’ ve TFRS 16’nın açıklayıcı örneklerinde küçük değişiklikler yapmaktadır.

TFRS 9, TMS 39, TFRS 7, TFRS 4 ve TFRS 16 ‘daki değişiklikler - Gösterge faiz oranı reformu Faz 2; 1 Ocak 2021 tarihinde veya bu tarihten sonra başlayan yıllık raporlama dönemlerinde geçerlidir. Bu Faz 2 değişikliği, bir gösterge faiz oranının alternatifiyle değiştirilmesi de dahil olmak üzere reformların uygulanmasından kaynaklanan sorunları ele almaktadır.

TFRS 17 ve TFRS 4 “Sigorta Sözleşmeleri”nde yapılan değişiklikler, TFRS 9'un uygulanmasının ertelenmesi; 1 Ocak 2021 tarihinde veya bu tarihten sonra başlayan yıllık raporlama dönemlerinde geçerlidir. Bu değişiklikler, TFRS 17'nin uygulama tarihini iki yıl süreyle 1 Ocak 2023'e ertelemektedir ve TFRS 9 Finansal Araçlar standardının uygulanma tarihine yönelik, TFRS 4'teki geçici muafiyetin sabit tarihi 1 Ocak 2023’e ertelenmiştir.

1 Ocak 2021 tarihi itibarıyla geçerli olacak yeni standartlar, değişiklikler ve yorumların, Fon’un finansal tabloları üzerinde önemli bir etkisi olması beklenmemektedir.

(26)

31 ARALIK 2020 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN AÇIKLAYICI DİPNOTLAR

(Tüm tutarlar, Türk Lirası (‘’TL’’) olarak gösterilmiştir.)

10

2. FİNANSAL TABLOLARIN SUNUMUNA İLİŞKİN ESASLAR (Devamı) A. SUNUMA İLİŞKİN TEMEL ESASLAR (Devamı)

(c) Karşılaştırmalı bilgiler ve önceki dönem tarihli finansal tabloların düzeltilmesi

Finansal durum ve performans trendlerinin tespitine imkân vermek üzere, Fon’un finansal tabloları önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmaktadır. Cari dönem finansal tabloların sunumu ile uygunluk sağlaması açısından karşılaştırmalı bilgiler gerek görüldüğünde yeniden sınıflandırılır. 31 Aralık 2020 tarihi itibarıyla, cari dönem finansal tablolar ile uygunluk sağlanması açısından karşılaştırmalı bilgilerde yapılan önemli bir sınıflandırma değişikliği bulunmamaktadır.

(d) Netleştirme/Mahsup

Finansal varlık ve yükümlülükler, gerekli kanuni hak olması, söz konusu varlık ve yükümlülükleri net olarak değerlendirmeye niyet olması veya varlıkların elde edilmesi ile yükümlülüklerin yerine getirilmesinin birbirini takip ettiği durumlarda net olarak gösterilirler.

(e) Raporlama Para Birimi

Fon’un finansal tabloları, faaliyette bulunduğu temel ekonomik çevrede geçerli olan para birimi (fonksiyonel para birimi) ile sunulmuştur. İşletmenin finansal durumu ve faaliyet sonucu, Şirket’in geçerli para birimi olan ve finansal tablo için sunum para birimi olan TL cinsinden ifade edilmiştir.

B. MUHASEBE POLİTİKALARINDA DEĞİŞİKLİKLER

Muhasebe politikalarında yapılan önemli değişiklikler ve tespit edilen önemli muhasebe hataları geriye dönük olarak uygulanır ve önceki dönem finansal tabloları yeniden düzenlenir. Fon’un, 2020 yılı içerisinde muhasebe politikalarında bir değişiklik olmamıştır.

C. ÖNEMLİ MUHASEBE POLİTİKALARININ ÖZETİ (a) Nakit ve nakit benzerleri

Nakit ve nakit benzeri kalemleri, nakit para, vadesiz mevduat ve Borsa Para Piyasasından alacaklardan oluşmaktadır. Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası (“VİOP”) işlemleri için teminat olarak verilen ve bilanço tarihi itibarıyla açık bulunan işlemlerin değerlemesi sonucu hesaplanan tutarlar teminata verilen nakit ve nakit benzerleri hesabında muhasebeleştirilmektedir (Dipnot 4 ve 17).

(b) Ters repo alacakları

Geri almak kaydıyla satılan menkul kıymetler (“repo”) finansal tablolara yansıtılır ve karşı tarafa olan yükümlülük “Repo borçları” hesabına kaydedilir. Geri satmak kaydıyla alınan menkul kıymetler (“ters repo”), satış ve geri alış fiyatı arasındaki farkın iç iskonto oranı yöntemine göre döneme isabet eden kısmının ters repoların maliyetine eklenmesi suretiyle “Ters repo alacakları” hesabına ters repo alacakları olarak kaydedilir.

(27)

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.

PARA PİYASASI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

31 ARALIK 2020 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN AÇIKLAYICI DİPNOTLAR

(Tüm tutarlar, Türk Lirası (‘’TL’’) olarak gösterilmiştir.)

11

2. FİNANSAL TABLOLARIN SUNUMUNA İLİŞKİN ESASLAR (Devamı) C. ÖNEMLİ MUHASEBE POLİTİKALARININ ÖZETİ (Devamı)

(c) Finansal varlıklar

Fon, menkul kıymetlerini “gerçeğe uygun değer farkı kar/zarara yansıtılan finansal varlıklar”

olarak sınıflandırmakta ve muhasebeleştirmektedir. Finansal varlıkların sınıflandırılması Fon yönetimi tarafından satın alma amaçları dikkate alınarak, elde edildikleri tarihlerde kararlaştırılmaktadır. Tüm finansal varlıklar, ilk olarak bedelin gerçeğe uygun değeri olan ve yatırımla ilgili satın alma masrafları da dahil olmak üzere maliyet bedelleri üzerinden gösterilmektedir.

Kayıtlara ilk alındıktan sonra gerçeğe uygun değer farkları kar/zarara yansıtılan finansal varlıklar, gerçeğe uygun değerleriyle değerlenmektedir. Gerçeğe uygun değer farkları kar/zarara yansıtılan finansal varlıkların makul değerindeki değişiklik sonucu ortaya çıkan kar veya zarar gelir tablosunda “Finansal varlık ve yükümlülüklere ilişkin gerçekleşmemiş kar/zarar” hesabına dahil edilmektedir. Gerçeğe uygun değer farkları kar/zarara yansıtılan finansal varlıkları elde tutarken kazanılan faizler, faiz geliri olarak finansal tablolara yansıtılmaktadır. Temettü gelirleri ise ayrı olarak, temettü gelirleri şeklinde finansal tablolarda gösterilmektedir (Dipnot 7).

Krediler ve alacaklar

Krediler ve alacaklar, borçluya para, mal veya hizmet sağlama yoluyla yaratılan sabit veya belirlenebilir nitelikte ödemelere sahip olan ve aktif bir piyasada işlem görmeyen finansal varlıklardır. Krediler ve alacakların ilk kayıtları elde etme maliyetleri dahil olmak üzere gerçeğe uygun değerleri ile yapılmakta ve müteakiben iç verim oranı yöntemi kullanılarak iskonto edilmiş bedelleri ile değerlenmektedir.

Finansal varlıklara ilişkin gerçekleşen değer artışları/azalışları

Fon menkul kıymetlerinin her gün itibarıyla uygulanan değerleme ilkelerine göre değerlenmesi sonucunda ortaya çıkan değerleme farkları, kar veya zarar ve diğer kapsamlı gelir tablosunda yer alan “Finansal Varlık ve Yükümlülüklere İlişkin Gerçekleşmemiş Kar/zarar” hesabında muhasebeleşmektedir. Bu suretle, değerleme farkları ancak ilgili menkul kıymetin elden çıkarılarak gerçekleşmesi halinde “Finansal Varlık ve Yükümlülüklere İlişkin Gerçekleşmiş Kar/zarar” hesabına yansıtılmaktadır.

Tüm yatırım amaçlı menkul kıymetler işlem tarihlerinde finansal tablolara yansıtılmaktadır.

Beklenen kredi zarar karşılığının ölçümü

Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlıklar dışındaki finansal varlık veya finansal varlık gruplarına ilişkin beklenen kredi zarar karşılığının ölçümü finansal varlığın durumu ve gelecek ekonomik ilgili önemli varsayımlar ve gelişmiş modellerin kullanımını gerektiren bir alandır.

(28)

31 ARALIK 2020 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN AÇIKLAYICI DİPNOTLAR

(Tüm tutarlar, Türk Lirası (‘’TL’’) olarak gösterilmiştir.)

12

2. FİNANSAL TABLOLARIN SUNUMUNA İLİŞKİN ESASLAR (Devamı) C. ÖNEMLİ MUHASEBE POLİTİKALARININ ÖZETİ (Devamı)

Beklenen kredi zararını ölçmeye ilişkin muhasebe koşullarını uygulamak için bir grup önemli karar alınması gereklidir. Bunlar:

- Kredi riskindeki önemli artışa ilişkin kriterlerin belirlenmesi,

- Beklenen kredi zararının ölçülmesi için uygun model ve varsayımların seçilmesi,

- İlişkili beklenen kredi zararı ve her tip ürün / piyasaya yönelik ileriye dönük senaryoların sayısı ve olasılığını belirleme,

- Beklenen kredi zararını ölçme amaçlarına ilişkin benzer finansal varlıklar grubunun belirlenmesi.

Bu kapsamda, Fon yönetimi 31 Aralık 2020 ve 2019 tarihleri itibarıyla finansal tablolarında taşımakta olduğu finansal varlıkların kredi risklerinde önemli bir değişimin olmadığını ve finansal varlıklara ilişkin TFRS 9’a göre hesaplamış olduğu değer düşüklüğü karşılığı tutarının finansal tabloların bütünü değerlendirildiğinde önemsiz olduğunu tespit etmiştir. Buna göre, Fon yönetimi 31 Aralık 2020 tarihi itibarıyla hazırlanan finansal tablolarında ilgili finansal varlıklarına ilişkin herhangi bir değer düşüklüğü karşılığı muhasebeleştirmemiştir.

(d) Takas alacakları ve borçları

“Takas alacakları” kalemi altında Fon’un bilanço tarihinden önceki iki iş gününde sattığı menkul kıymetlerden kaynaklanan alacaklar bulunmaktadır.

“Takas borçları” kalemi altında altında Fon’un bilanço tarihinden önceki iki iş gününde aldığı menkul kıymetlerden kaynaklanan borçlar bulunmaktadır.

(e) Finansal yükümlülükler ve diğer finansal yükümlülükler

Finansal yükümlülükler, gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılan finansal yükümlülükler veya diğer finansal yükümlülükler olarak sınıflandırılmaktadır. Diğer finansal yükümlülükler, başlangıçta işlem maliyetlerinden arındırılmış gerçeğe uygun değerleriyle ve sonraki dönemlerde etkin etkin faiz yönetimi kullanılarak itfa edilmiş maliyet bedelleriyle muhasebeleştirilmektedir.

(f) Kur değişiminin etkileri

Yabancı para cinsinden olan işlemler, işlemin yapıldığı tarihte geçerli olan kurdan; yabancı para cinsinden olan parasal varlık ve borçlar ise, dönem sonu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kurundan Türk Lirasına çevrilmiştir. Yabancı para cinsinden olan kalemlerin çevrimi sonucunda ortaya çıkan gelir ve giderler, ilgili yılın kar veya zarar ve diğer kapsamlı gelir tablosunda finansal varlık ve yükümlülüklere ilişkin gerçekleşmiş kar/zarar ve finansal varlık ve yükümlülüklere ilişkin gerçekleşmemiş kar/zarara dahil edilmiştir.

(29)

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.

PARA PİYASASI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

31 ARALIK 2020 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN AÇIKLAYICI DİPNOTLAR

(Tüm tutarlar, Türk Lirası (‘’TL’’) olarak gösterilmiştir.)

13

2. FİNANSAL TABLOLARIN SUNUMUNA İLİŞKİN ESASLAR (Devamı) C. ÖNEMLİ MUHASEBE POLİTİKALARININ ÖZETİ (Devamı)

(g) Bilanço tarihinden sonraki olaylar

Bilanço tarihinden sonraki olaylar, dönem karına ilişkin herhangi bir duyuru veya diğer seçilmiş finansal bilgilerin kamuya açıklanmasından sonra ortaya çıkmış olsalar bile, bilanço tarihi ile bilançonun yayımı için yetkilendirilme tarihi arasındaki tüm olayları kapsar. Fon, bilanço tarihinden sonraki düzeltme gerektiren olayların ortaya çıkması durumunda, finansal tablolara alınan tutarları bu yeni duruma uygun şekilde düzeltir (Dipnot 20).

(h) Vergi karşılığı

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun (“GVK”) Geçici 67. maddesinde 7 Temmuz 2006 tarihinde 5527 sayılı yasa ile yapılan değişiklik ve bu değişiklik çerçevesinde yayınlanan 23 Temmuz 2006 tarih ve 26237 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan karar ile Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kurulan menkul kıymetler yatırım fonları (borsa yatırım fonları ile konut finansman fonları ve varlık finansman fonları dahil) ile menkul kıymetler yatırım ortalıklarının portföy işletmeciliği kazançları üzerinden yapılacak tevkifat oranı değişiklik tarihinden 1 Ekim 2006 tarihine kadar %10, 1 Ekim 2006 tarihinden itibaren %0 olarak değiştirilmiştir.

(i) Gelir/giderin tanınması

Fon menkul kıymetlerinin dönem sonu itibarıyla aşağıdaki değerleme ilkelerine göre değerlenmesi sonucunda ortaya çıkan değerleme farkları, kar veya zarar ve diğer kapsamlı gelir tablosuna “Finansal varlık ve yükümlülüklere ilişkin gerçekleşmemiş kar/zarar” hesabına kaydedilir. Bilançoda bulunan finansal varlıkların, alım ve satımı, fon paylarının alım ve satımı, fonun gelir ve giderleri ile fonun diğer işlemleri yapıldıkları gün itibarıyla muhasebeleştirilir.

Fon’dan satılan bir menkul kıymet satış günü değeri (alış bedeli ve satış gününe kadar oluşan değer artış veya azalışları toplamı) üzerinden “Finansal varlıklar” hesabına alacak/borç kaydedilir. Satış günü değeri, ortalama bir değer olup; “Finansal varlıklar” hesabının borç bakiyesinin, ilgili menkul kıymetin birim sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır. Satış tutarı ile satış günü değeri arasında bir fark oluştuğu takdirde bu fark “Finansal varlık ve yükümlülüklere ilişkin gerçekleşmiş kar/zarar” hesabına kaydolunur. Satılan menkul kıymete ilişkin Fon’un muhasebe kaytlarında bulunan “Fon payları değer artış/azalış” hesabının bakiyesinin ortalamasına göre satılan kısma isabet eden tutar ise, bu hesaptan çıkarılarak “Finansal varlık ve yükümlülüklere ilişkin gerçekleşmiş kar/zarar” hesaplarına aktarılır.

Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’ndaki (“VİOP”) işlemler için teminat olarak verilen tutar her gün itibarıyla açık olan pozisyon rayiç değeri de dikkate alınarak değerlenmekte ve ilgili tutarlar kar veya zarar ve diğer kapsamlı gelir tablosunda “Finansal varlık ve yükümlülüklere ilişkin gerçekleşmiş kar/zarar” kaleminde muhasebeleştirilmektedir. İlgili teminat tutarı ise bilançoda

“Teminata verilen nakit ve nakit benzerleri” hesabına kaydedilir.

(30)

31 ARALIK 2020 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN AÇIKLAYICI DİPNOTLAR

(Tüm tutarlar, Türk Lirası (‘’TL’’) olarak gösterilmiştir.)

14

2. FİNANSAL TABLOLARIN SUNUMUNA İLİŞKİN ESASLAR (Devamı) C. ÖNEMLİ MUHASEBE POLİTİKALARININ ÖZETİ (Devamı)

(j) Uygulanan Değerleme İlkeleri

Portföydeki varlıkların değeri aşağıdaki esaslara göre tespit edilir:

a) Portföye alınan varlıklar alım fiyatlarıyla kayda geçirilir. Yabancı para cinsinden varlıkların alım fiyatı satın alma günündeki yabancı para cinsinden değerinin Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (“TCMB”) döviz satış kuru ile çarpılması suretiyle bulunur.

b) Alış tarihinden başlamak üzere portföydeki varlıklardan;

1) Borsada işlem görenler değerleme gününde borsada oluşan en son seans ağırlıklı ortalama fiyat veya oranlarla değerlenir. Şu kadar ki, kapanış seansı uygulaması bulunan piyasalarda işlem gören varlıkların değerlemesinde kapanış seansında oluşan fiyatlar, kapanış seansında fiyatın oluşmaması durumunda ise borsada oluşan en son seans ağırlıklı ortalama fiyatlar kullanılır.

2) Borsada işlem görmekle birlikte değerleme gününde borsada alım satıma konu olmayan paylar son işlem tarihindeki borsa fiyatıyla; borçlanma araçları, ters repo ve repolar son işlem günündeki iç verim oranı ile değerlenir.

3) Fon katılma paylan, değerleme günü itibarıyla en son açıklanan fiyatları esas alınarak değerlenir.

4) Vadeli mevduat, bileşik faiz oranı kullanılarak tahakkuk eden faizin anaparaya eklenmesi suretiyle değerlenir.

5) Yabancı para cinsinden olanlar, TCMB tarafından ilgili yabancı para için belirlenen döviz alış kuru ile değerlenir.

6) Türev araçlar nedeniyle teminat olarak verilen varlıklar da portföy değeri tablosunda gösterilir. Bu varlıklar teminatın türü dikkate alınarak bu maddedeki esaslar çerçevesinde değerlenir.

7) Borsa dışı repo-ters repo sözleşmeleri, piyasa fiyatını en doğru yansıtacak şekilde güvenilir ve doğrulanabilir bir yöntemle değerlenir.

8) (1) ile (7) nolu alt bentlerde belirtilenler dışında kalanlar, KGK tarafından yayımlanan TFRS dikkate alınarak değerlenir. Değerleme esasları, yazılı karara bağlanır.

9) (7) ve (8) nolu alt bentlerde yer alan yöntemlere ilişkin kararlar kurucunun yönetim kurulu tarafından alınır.

c) Endeks fonların portföylerinde yer alan varlıklardan; baz alınan endeks kapsamında bulunan varlıklar endeksin hesaplanmasında kullanılan esaslar, diğer varlıklar ise (b) bendinde belirtilen esaslar çerçevesinde değerlenir.

Fon’un diğer varlık ve yükümlülükleri, KGK tarafından yayımlanan TFRS dikkate alınarak değerlenir. Fon’un yabancı para cinsinden yükümlülükleri TCMB tarafından ilgili yabancı para için belirlenen döviz satış kuru ile çarpılması suretiyle değerlenir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Para Piyasası Likit - Kamu Emeklilik Yatırım Fonu’nun (“Fon”) 31 Aralık 2003 tarihi itibariyle düzenlenmiş ilişikteki bilançosunu, fon portföy değeri ve net varlık

Aegon Emeklilik ve Hayat Anonim irketi Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu’nun (“Fon”) 1 Ocak - 31 Aralık 2009 hesap dönemine ait para ve sermaye piyasası alım satım işlemlerini

düzenlemelerine ve Aegon Emeklilik ve Hayat Anonim Şirketi Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu’nun iç tüzük hükümlerine uygunluk arz etmediği konusunda ve ilişikteki ara

Para Piyasas Likit Kamu Emeklilik Yat r m Fonu’ nun (Fon) 31 Aral k 2008 tarihi itibariyle haz rlanan ve ekte yer alan bilançosu, gelir tablosu, fon toplam de,eri ve fon

PARA Pİ YASASI Lİ Kİ T KAMU EMEKLİ LİK YATIRIM FONU (eski unvanı yla “Ak Emeklilik A.Ş. Para PiyasasıLikit - Kamu Emeklilik Yatı rı m Fonu”).. 1 OCAK - 31 ARALIK 2008

Hedeflenen karş ı laş tı rma ölçütünün hesaplanması nda hedef portföy dağ ı lı m oranları ndan hareket edilmiş tir. Gerçekleş en karş ı laş tı rma ölçütü hesaplaması nda

Fon portföyünün en az %80'i ters repo dahil devlet iç borçlanma senetlerine yatırılmak kaydıyla fon varlıkları, borsa para piyasası işlemleri dahil para

Borç krizinin çözümü için Avrupa Merkez Bankası’nın kısa vadede piyasalara likidite sağladığı ve bu sayede risk iştahının güçlendigi daha iyimser bir senaryoda ise