• Sonuç bulunamadı

Ayasofya etrafında Türk san'at ekleri Mimar Kemal Altan

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ayasofya etrafında Türk san'at ekleri Mimar Kemal Altan"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tarih köşesi:

A y a s o f y a e t r a f ı n d a T ü r k s a n ' a t e k l e r i

Mimar K e m a l Altan

İstanbul alındığı zaman mimar Kemalet- tin ile mimar Muslahettin Ayasofyayi kiliseden camie çevirmişlerdi. İlk yapılan minarenin ka- idesi ve kaide üstüne gelen kısmın üzeri yonma taş ile yapılmış gövde sathı ise tuğla işlenmişti.

Sonradan minare yüzü, sıvanarak beyaz renkli badana yapıldığı için tabiî güzellikteki ilk alacalı şeklini kaybetmişti.

Sultanahmet çeşmesi karşısında bulunan - taş sathında şekillenmiş çubuklu, oyuklu yol- lar olan - diğer minare ise İkinci Beyazıt dev- rine ait mimar Hayrettinin eseri olduğu söyle- nir. Halbuki Hayrettinin yapmış olduğu cami- lerde minare zevki, daima kendini belli et- mektedir. Divanyolu başında bulunan «Firuz ağa», Çemberlitaşta «Atik Alipaşa» camilerils

«Bayazıt camii» nin minarelerine bakarsak Hay- rettine mahsus mimarî bir ifade buluruz.

Böyle çubuklu, oyuklu şekilde gövde işleme- leri olan minareleri en çok Koca Sinan yapmış- tır. Sinan; Ayasofyanın diğer cihetindeki birbi- rine benziyen iki minareyi (Hicrî 931) de m a - bedin ağır ve gobat cüssesine göre kalın gövdeli olarak yaptığı zaman Ayasofyayi de beraber tahkim etmişti.

Ayasofyanın daha yapılışında bünyesi sa- kattı. İnşaatı 5 senede tamamlanmıştı. Yapıl- dığı tarihten 20 sene sonra da kubbesi çökerek yıkılma tehlikesi göstermişti.

Mimar Miletli İzidorun yeğeni genç İzidor tarafından kubbesi, (30 kadem yükseltilmek su- retils) yeniden yapılıp tamiri dahi inşası kadar 5 sene sürmüştü.

989 da ikinci Bazil zamanında çöken kubbe- si tekrar onartılmıştı.

1317 de ikinci Antranik tarafından kubbede ve mabedin esa;3 yerlerinde mühim tamirler ya- pılmış olduğu halde 1346 da beşinci Jan Paleo- log zamanı, şark tarafındaki ayakla beraber as- kı kemeri çökmüş olmakla kubbenin bir kısmı yıkılmağa başlamıştı.

En sonunda Türkler eline geçen bu sakat, kocam1 ş tarihî anıt, bizim bakımımızla, koru- mamızla bugünkü uzun ömrünü bulmuş ve öz malımız sırasına geçmişti.

Türk mimarları Ayasofya için çok çalışmış- tı. Büyük kubbeyi tutan içteki kalın ayakların açılmamasını temin için, ayaklar hizasında dış- tan kuvvetli dayakları Koca Sinan yapmıştı.

Son Cümhuriyet devrimizde bile (1926 da) A y a - sofya kubbessinin sabit müşirelere göre vaziye-

(2)

D ı ş a r d a v e i ç e r i d e i l â v e l e r .

tini tesbite ait mukavemeti ec;am hesabatı ile projeleri yapılarak kubbe ve duvarlarındaki in- hirafların ilk zamanlarına ait tağyiri şekilleri olduğunu merhum hocamız mimar Kemalettin bir raporla bildirmiş, bunun üzerine 50 bin lira sarfile kubbesi tamir ve tahkim edilmişti.

Ayasofyanm içini dolduran, etrafını saran bir çok önemli Türk ekleri bu manzume ile be- raber kaynamıştı.

Üçüncü Ahmedin yaptırdığı hünkâr mahfeli Bizans san'atile imtizaç eden Türk ruhunun en ince bir zevkidir. Üçüncü Murat zamanında mi- mar Sinan tarafından yapılmış olan minber ile

müezzin mahfeli ve üç adet mermer kürsü, Bi- rinci Mahmut devrine ait kütüphane kısmı en temiz ulusal örneklerdir. Bizanslılar mimariden ziyade mczayik süsler üzerinde marifetlerini göstermişlerdir. Altın yaldızlı - bir nevi şeker taşı cinsinden - ufak, ufak tanelerden mürek- kep mıh şeklinde kakma olarak işlenmiş bu mo- zayiklara karşı, Türkler, kabartma nakış üze- rine olan çinilerin renk ve tertibindeki seçilmiş güzelliklerile satıh kaplama hünerlerini meyda- na koymuşlardır.

Bizanslıların taş oyma işleri belli başlı ken- ger denilen akant yaprakları olup bunlar da

(3)

Birinci M a h m u t m e k t e b i . Görü- n ü ş v e k a t

plânları.

en çok kemerlerde, sütun başlıklarında tezyini şekil almıştır.

Türkler yekpare mermerleri dantel gibi ga- yet musanna işlemede, birbirine geçme hendesi şekiller üzerine yonmada ve oymada en üstün, en ince kabiliyeti göstermişlerdir.

Modül hesabile yapılmış temiz bir Türk sü.

tununun, istalâktit üzerine çok san'atlı işlenmiş bir Türk başlığının, somaki ve granitlere ince kalem ile zıvana açılarak taşların ek ve kenet suretile kavsine göre düzgün tertibini gösteren yüksek bir Türk kemerinin güzelliklerini Bizans san'atında hiç bulamayız.

Ayasofyanm plân tertibine ve kuruluş esa- sına gelince: '

Mabet içinde; iki yanı dehliz kalmak üzere dört kalın ayak üzerine oturan 31 metre kutrun- daki büyük orta kubbe sahasını, 18 metre açık- lığında bulunan iki geniş yarım kubbe açmış ve bu yarım kubbeler tekrar üçer küçük yarım kub- beye taksim edilmiştir. Ayaktan ayağa çevrile- rek bağlanan dört askı kemerinin tam re's nok- taları orta büyük kubbenin kaide kasnağı al- tında özengi yahut kilit taşı payı teşkil ettire- cek nisbetli bir kalınlık arası bırakmamıştır.

Bütün kuvvet gerginliklerini kendi arala- rında çarpıştıran bu teşkilâtı, Türk mimarların- dan Hayrettin ile Koca Sinan zaif bularak, ilkin Hayrettin Bayazıt camisini, sonra da Koca Sinan Süleymaniye ile Tophanedeki Kılıç Alipaşa ca- miini yaptıkları zaman Türk mimarisinde daha fennî esaslar göstermişlerdir.

Ayasofya önünde «Mimar Sinanın, mimar Davudun, mimar Mehmedin» üç usta eseri görü- lür. Bunlar; Bizans mimarisine karşı san'at üs- tünlüğünü koyan türbelerdir.

Çifte kubbeli olan her üç türbenin mimari şekillerini güzelleştiren mermer satıh kaplama- larmdaki çok temiz işçiliktir. İkisi; altı köşe plân üzerine olup birbirine benzer; ortadaki İkinci Selime ait olan Koca Sinanın eseridir. İçinde sekiz sütun taksimatı vardır. Bu türbelerin dış şekillerinden ziyade iç güzelliğini arttıran çok tatlı desen üzerine renkli kabartma çini pano- ların birbirine yaraşmış tertipleridir. Yabancı gezicilere bu türbeleri açıp göstermek bu vesile ile Türk sanatını kendi özlüğü üzerinde tanıt- tırmak çok önemli bir hizmet olur.

Ayasofyanm avlusu içinde Birinci Mahmu- dun yaptırığı şadırvanla mektep ve imaret bi- naları görülür.

Birinci Mahmut devrinde - Hekimoğlu Ali paşa gibi yüksek bilgili büyüklerin çalışmasile - mimariye fazla bir önem verilmiş ve bu sebeple güzel san'atlarda bir çok medenî ezerlerimiz ya- pılmıştı.

Birinci Mahmuda ait Ayasofya avlusundaki mektep binasının zemin katı evvelce bir esnaf kahvesi halinde idi. Kemer teşkilâtını kapatan eski kötü camekânlarını, çerçivelerini ve içinde- ki derme çatma tahta peyke döşemelerini kal- dırıp eserin restore suretile tamir edilerek göz önündeki önemli biçimini göstertmek lâzımdır.

f]

1 - 1

1 L I I

m

1 I ı

ı • D r

ti i r ı r ' o '

dJ 1

(4)

Yaptığım kat plânlarından ve yüzden görü- nüş resminden esasının ne kadar sade temiz olmak üzere mimarî bir değer taşıdığı görülmek- tedir. Sonra bu mektep binasının yanındaki o güzel şadırvanın da mimari teşkilâtı - her dili- nin ölçüsü 3.90 mesafe açıklığını gösteren - sekiz sütun üzerine olup üstü kubbeli, geniş bir sakaf ve saçakla örtülüdür.

16 köşe üzerine yapılmış elan orta sebil ma- halinin mermer musluk aynasının kenarları ya- rım yuvarlak işlenmiştir, tekrar bunun üzerine ayni taksimatta bronzdan ince iş döküm sure- tile yapılmış çok musanna motifli ve şekilli bir havuz parmaklığı dolaşmaktadır. Kubbe ve sa- çak altı tavanları da altın yaldız üzerine ka- bartma nakışlıdır.

İmarete gelince; bu binaya Suluanahmet çeşmesi karşısında rokoko tarzında yapılmış süslü bir tak şeklinde bulunan merasim kapısın- dan girilir.

Yonma taş sathı araları sıravari tuğla ile öz biçimde çok önemli yapılmış olan bu medenî izeı-in bugün ambarlıktan kurtarılamsı, mükem- mel bir teşhir salonu halinde tamiri ilk sıra iş- lerden olmalıdır.

Adliye ciheti köşesindeki Sultan İbrahimin mimarbaşı Kasıma yaptırdığı sebilin - sebiller, çeşmeler belediye elinde olduğu için - artık. A- yasofya müze olduktan sonra eklerinden sayıla- rak hiç olmazsa içindeki molozlarının temizlet- tirilmesi lâzımdır. Sonra da o sıra dükkânla- rının kaldırılması teşebbüsüne biran evvel so- nuç verilmelidir. Ayasofyanın; - Türkler elin- deki - ilk zamanına ait hududu Fatihin vakfiye- sinde böyle gösterilmiştir: [1],

[1 — Nefsi büyük kilise «Ayasofya», yeni kalai sultaniye «Topkapı surları» civarındadır.

2 — Şarkında kenisei sultaniye «Aya İreni kilisesi» dir.

3 — Batısında Ayasofyaya imam tayin e- dilenlerin oturmasına tahsis edilen bina ile sa- atçi Hamza Balinin bulunduğu kenisei sultani- yedir. «Avlusunda ayrıca bir Bizans tekkesi ha- linde kilise bulunduğu anlaşmıyor.»

4 — Şimalinde Ayasofya tetimmatından olan medrese arasında üstü damlı tarikiâm].

Biz şimdi Ayasofya etrafının düzeltilmesi için yalnız bir hududundaki Topkapı sarayı sur- ları duvarına bitişik derme çatma evleri oradan silmeği ve o yolun tarihî şerefini meydana koy- mağı düşünmeliyiz. O zaman dört ciheti açık kalacak olan Ayasofyayi güzelleştirecek güzel sanat ekleri, etrafına önemini bir kat daha taşırmış olacaktır. Biz her zaman bu Türk var- lıklarını koruyarak göz önündeki özlüklerini be- lirtmeliyiz!

[ 1 ] Bu vakfiye Topkapı sarayi müzesi müdürü Tah- sin tarafından arapça olarak neşredilmiş Son posta mu- harrirlerinden İbrahim Hakkı tarafından Türkçeye çev-

rilmiştir. İ ç e r i d e ilâveler.

Referanslar

Benzer Belgeler

Şimdi, dünyanın en eski kubbe sistemlerinden biri olan Aya- sofya ve Süleymaniye yapı sistemleri ara- sında bir mukayese yapalım: H e r ikisi, plân bakımından merkezî bir

Şehrin Baladız girişinde köylüler için bir mey- dan tanzim edilmiş ve bu mevkide demirci, nalbant, arabacı, saraç, dökmeci gibi ateşle çalışan sanatkârlar için

Bu iki eserler beraber - Sultanahmed meydanına karşı olan Divanyolu caddesi köşesindeki - Firuzağa camii de da- hil olarak ayak istinadı olmaksızın dört duvarın köşe

3 üncü Ahmed zamanında, Üsküdarda yeni Valde, Ah- med İye camileri gibi kıymetli eserler vücude getiren bilhassa Şehzade başındaki Sadrıazam Nevşehirli İbrahim Paşa

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) açıkladığı 2011 HES raporunda, kısa zamanda uygulamaya konulan yakla şık bin 500 HES’in mevcut ölçüm ağı

Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı Makina Mühendisleri Odası Başkanı Emin Koramaz, deprem bölgesinde, yerle şim alanlarının içinden sanayi

"Kentsel dönü şüm alanı" ilan edilmeden önce, "kentsel yenileme", "kentsel sağlıklaştırma" gibi hangi müdahale biçiminin

Kamuoyuna sunulan rapora göre son dönemde izin verilen HES’lerin şimdiye kadar var olan HES’lerden çok daha az elektrik üreteceği ortaya konulurken amac ın, doğayı, yok