• Sonuç bulunamadı

Sahnenin yalnız kadını:Deniz Türkali kısa bir aradan sonra Zelda oyunuyla yeniden tiyatroda

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sahnenin yalnız kadını:Deniz Türkali kısa bir aradan sonra Zelda oyunuyla yeniden tiyatroda"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

+

1 6

PAZAR, 7 Ocak 2001

(?

VL O

r

*r>r)

/ > : D e n iz Türkali dört yaşmda. Bu fotoğrafa bakanlar nala a y n ıs ın ' diyor.

f j

G e c e M elek ve Bizim Ç o cu k la r film inden bir sahnede (üstte).

Fem inist olduktan so nra oynadığı Kutsal A ile de (solda).

Hep meydanlarda, sokaklarda, gecelerde rkı söyledi. Evcil olan hiçbir şeyi sevmedi

80'lerrfe Evrfa'y, oynayan D e n iz Türkalj^

Atıf Y ılm az, 12 yıl sonra Türkali'ye "Evlenelim yoksa kötü yola düşeceğim " ~ . . . . R.|rUan Felek, Ercüment Karacan, dedi ve böylece Gazetecilik yıllarından. Kimler yo •“ özd em ir Gürsoy... evlendiler. Çift

H asan Pulur, D oğan H ep er, Sam ı Türkan Şoray'la.

Deniz Türkali kısa bir aradan sonra Zelda oyunuyla yeniden tiyatroda

ahnenin yalnız kadını

Her an herkesin uğruna ölmeye hazır olduğu şeyler vardır,

bu bugün bir aşktır, yarın bir rol, öbür gün bir şarkı, bir sosyal

çalkantı... 20 yıl illa ki sadece Theodorakis şarkısı söylemek

istemem. Bu yapımla, isteriyamla da ölçüşüyor sanırım

ama hayat o kadar isterik ki, ben nasıl olmayayım.

Şu günlerde Tiyatro İstanbul'da ünlü yazar Scott Fitzgerald'ın karısı Zelda'nın hayatını oynayan Deniz Türkali, 30. yıldâniazla bir süredir sahnelerde. Ama 'sahneler" deyince Maksim, Günay ya da Bostancı- Kültür Merkezi filan gelmesin aklınıza. O tüm Türkiye'nin değil, 'bir kısım' Türkiye'nin iyi tanıdığı bir isim. Protest müzik söyleyerek kimi Avrupa sahnelerinde; 12 Eylül döneminin 'sol' şarkılarıyla Türkiye'de, Yunanistan'daydı... Dernek gecelerinde, miting kürsülerinde, feminist toplantılarda

hep oynadı, söyledi. Ünlü bir yazarın (Vedat Türkali) kızı, ünlü bir senarist, şairin ■ (Barış pirhasan) kızkardeşi, ünlü bicfilm

yönetmeninin (Atıf Yılm az) karısıydı ama hep 'tek başına' yaptığı işlerin kadını oldu. Hâlâ babasının takma soyadını kullanıyor, kocasının kimi filmlerinde rol alıyor. Yine de kendi sevdiği işleri yapıyor. Genelde tek kişilik oyunlar oynuyor; çünkü "O sahnedeyken ne münasebet, başkaları da olabilir!" İsteriyası, narsizmi, takıntılarıyla birlikte seviyor kendini.

Türkiye'nin ünlü

yönetmenlerinden birinin, Atıf Yılmaz'ın karısı ama asla Yeşilçam starı olamadı. Şöhret olmanın yolu yönetmenin yatak odasından geçmiyor muydu yoksa? Geçiyordu, geçiyordu. Ama o yönetmenin yatak odasmdan geçmemişti ki, oraya demir atmıştı! İşte star olamaması bu yüzdendi. Atıf Yılmaz'ın bu

şakası bir yana, gerçekten de kocası tarafından "iyi bir oyuncu" olarak nitelendirilse de

onun filmlerinde başrol kapamadı hiç Deniz Türkali. Çünkü Atıf Yılmaz, "Kötü oynuyorsun olmaz" değil, "Karımsın, olmaz" demişti yıllarca. Gerçi evde, bazı roller için feci kavgalar çıkmış, eşya oradan oraya fırlatılmıştı ama yine de sonuç değişmemişti. Türkali, pek çok filmin iyi oynayan yardımcı kadm rollerinde kalmış, ama o da intikamını, sadece tek kişilik oyunlar oynayarak almıştı.

Bu mavi gözlü, hala dört yaşmdaki haline benzeyen, delifişek ve dobra kadım anlatmaya başlamadan önce açıldığa kavuşturmamız gereken bir soyadı sorunu var: Deniz Türkali, Vedat ve Merih Pirhasan'm kızı. Türkali'yi rahat yazı ve senaryo yazabilmek için takma soyadı olarak alan Vedat Bey'in ilk soyadı Demirkan. Ama

Pirhasanoğullan'ndan geldiği için vaktin birinde mahkeme karanyla Pirhasan soyadmı alıyor. Böylece eşi ve oğlu Banş'ın soyadları da Pirhasan oluyor. Ancak o sıralarda Emesto Casahni ile evli olan Deniz, bu değişiklikten yararlanmıyor. Zaten babasının isteğiyle konservatuvar yıllarından bu yana Türkali'yi kullanıyor. Bu arada Atıf Yılmazla evlerönce soyadı Batıbeki'ne dönüşüyor.

Bilmeyenler olabilir, Atıf Bey'in bir asıl soyadı var: Batıbeki...

N

e

OLACAĞI BELLİYDİ

Neyse, kısaca Deniz Türkali, İstanbul

Üsküdar'da doğar. İçinde bostan, kırmızı balıkların yüzdüğü bir havuz, hatta bir yatır olan kocaman bahçeli bir evde. Nasıl 'adam' olacağı

çocukluğundan öylesine bellidir ki, dokuz aylıkken konuşmaya, hem de çok konuşmaya başlar. Çok masal dmlediği için küçük yaşlarından itibaren kendi yazdığı masalları oynar.

Mutlu ama 'değişik' bir çocukluk geçireceği, babasının o yedi yaşındayken içeri alınmasıyla belli olacaktır. Kbmünistlik suçlamasıyla yedi yıl hapiste kalan Vedat Türkali yüzünden küçük kızı oldukça hırpalanır. Özellikle ilkokul öğretmeni tarafından, ilkokul yıllan hapishane ziyaretleriyle geçer. Hele birkaç ay da annesi Merih Pirhasan içeri girince, bir gününün yansmı babasının, yansını da annesinin yanında geçirecektir. Büyüdüğü, çok büyüdüğü yıllarda hep sokaklarda, demek gecelerinde, eylemlerde olmasına rağmen, hayatındaki tek hapishane günü bu olacaktır neyse ki...

İlkokulda konservatuvarın bale bölümüne girer, lise döneminde ise tiyatro bölümüne geçer. Bir üç yıl da Londra'da tiyatro eğitimi alır. O sırada tanıştığı Napolitano Emesto Casalini, sıkı bir maço olduğu için tiyatro yapmasını istemez. Deniz Türkali de "O zaman beraber şarkı söyleriz" der ve böylece protest şarkılar söyleme dönemi başlar. Kızı Zeynep'i doğurduktan ve ilk eşinden ayrıldıktan sonra Türkiye'de de bırakmayacaktır sahneleri.

Bir de Abdi İpekçi’nin ısrarıyla girdiği

gazetecilik dönemi var: 1970'li yıllarda Milliyet'te Beyoğlu Muhabirliği (Yine ona uygun bir iş, mekanı hâlâ Beyoğlu!) ve Hayat dergisinde sinema, tiyatro, müzik sayfalan yapar. Bu sırada 13 yaşından beri tanıdığı, babasının arkadaşı, Yılmaz Ahi'sinin gözüne pek kardeşçe olmayan bir şekilde çarpar. (Gerçi ona göre Atıf Yılmaz hiçbir kadına kardeş gözüyle bakmamıştır ya!)

Kendim Atıf Yılmaz'a vakfedip, yemek yapıp, senaryolarını yazıp, güzel olmaya çalıştığı bir-iki yıl sonunda, "Bu böyle olmayacak" denir. Ama Türkali değil, Yılmaz tarafından! "Sadece benim için yaşama. Böyle giderse bedeli ağır olur,

intikamın da acı olur" diyerek kızdırır (!) onu Yılmaz: "Sen görürsün" der Türkali. Dört ay sonra ilk konseri hazırdır: Barış Şarkıları ve Theodorakis. Bir altı ay sonra da ilk oyunu: İyi Bir Yurttaş Aranıyor. Ve o günden beri de "H er şey

olmalıyım, her şeyi yapmalıyım" diye düşünür ve öyle yapar. Politika, tiyatro, şarkılar, bir kaset... Asıl aşkı oyunculuk kalmak üzere.

A

rtik b a la d s ö y l ü y o r

\

Hep tek kişilik oyunlar oynar (iyi Bir Yurttaş Aranıyor, Küçük Sevinçler Bulmalıyım, Herşey Satılık, Kutsal Aile, Cadılar Zamanı, Zelda), hep Onur'un gitarıyla tek ses çıkar sahneye. O dernek gecesi senin, bu anma toplantısı benim, mitingler, toplantılar, dolaşır durur. Oynar, söyler. Söylerken dürtükler. Şimdiki anarşizan ruh haline uygun yaşar yani. Evcil olan şeylerden hiç hazzetmez. Tek kişi olmasının tek nedeni, ağır egosantrizmidir: "N e münasebet, o sahnedeyken başka biri de olabilir!" Bir de istediği oyunlarda, istediği gibi oynamak arzusu: Dönemine göre oldukça sert oyunlarda rol almıştır. Ama şimdi olsa, aynı geceler, çıkıp o şarkıları söyler ini? Hayır. Çünkü hem aynı şeye takılmak istemez, hem de o gün söylenen ilerici sözler bugün artık gericidir. Mesela geçmişte demokrasi demokrasi der ama bugün bunu söyleyenlerin gırtlağına sarılmak geçer içinden; bu kelimenin ne anlama geldiğini bugün söyleyebilen var mıdır? Bu yüzden o zaman sol kesime hitap eden Theodorakis, İnti İlimiani, Victor Jara parçalan, bugün yerini baladlara bırakmıştır.

Bu arada 19 yıl yaş farkıyla 30 yıla yakın bir süredir birlikte olduğu Atıf Yılmaz nasıldır? Bir arkadaşının deyimiyle, "Deniz'e şaşmaktan yaş almamış, bu yüzden genç kalmıştır!"

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Introduction: This study presents the current prevalence of anxiety, mood, and personality disorders as well as factors associated with the existence of psychiatric disorders

HAYALET GEMİ Çarpışmadan sonra alevler içinde sürüklenen ve Anadolukavağı'ndaki Boğaz Komutanlığı önünde karaya oturan Ship Broker gemisindeki

Nahit, Vedat Türkali ile Görüşüyor Nahit ve Türkali yine roman hakkında konuşmak üzere birlikteydiler fakat bu görüşmede daha çok geçmiş siyasi tecrübeler,

• İleri Biyolojik AAT çıkış sularının azami oranda kentsel yeşil alanların (varsa tarım alanlarının) sulamasında ve/veya endüstride kullanılarak,

Türkel Hocam, kızımın kırmızı elbiseli devrimci teyzesi, ihanetin kol gezdiği, kitlesel firarların olduğu bir zaman diliminde kalenin burçlar ında dalgalandırdığın

Bu yaz›da, atefl, bafl a¤r›s›, nöbet geçirme flikayetleri ile baflvuran, BOS'ta PZR ile HSV-DNA pozitifli¤i saptanan, MRG ve EEG bulgular› herpes ensefalitini

Lemma 4.4.1 (M, g) bir Riemannian manifold ve ˆ ∇’de TM tanjant demetin ˆg Sasaki metri˘gine g¨ore Levi-Civita konneksiyonu olsun... Buda teoremimizi

saptanmıştır. Bu etki hayvanın gelişme evrelerine bağlı olarak değişiklikler saptanmıştır. Bu etki hayvanın gelişme evrelerine bağlı olarak değişiklikler