• Sonuç bulunamadı

343 3 - 1971 41. YIL İSTANBUL

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "343 3 - 1971 41. YIL İSTANBUL"

Copied!
52
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

343

3 - 1971

41. YIL

İ S T A N B U L

Fİ ATI : 20.00 TL.

(2)

• - - — ® IZOCAM

ÇATILARDA İDEAL TECRİT MALZEMESİ

• hafiftir • yüksek ısı izolasyonu

• yanmaz • yüksek ses izolasyonu

• ekonomiktir • pratiktir

• yakıttan tasarruf • çürümez

• zamandan tasarruf • haşarattan bozulmaz

• firesizdir @ higroskopik değildir A = 0 , 0 3 5 kcal/mhc 0

İ Z O C A M T İ C A R E T V E S A N A Y İ A . Ş . Bankalar Cad. Türkeli Han, Karaköy - İst.

TEKNİK BİLGİ İÇİN TEKNİK MÜŞAVİRLİK BÜROLARIMIZ ÜCRETSİZ EMRİNİZDEDİR

İSTANBUL ANKARA İZMİR TRABZON ADANA BURSA 49 84 51 10 6218 34 859 23 98 28 23 24 70

ARK. — 57

(3)

VİTRA SIHHİ TESİSAT MALZEMESİ ECZACI BAŞI SERAMİK FABRİKALARI AŞ.

i

ARK — 58

(4)

I

i " H j t A j f i r 'i ı t t Sanayinin 'Şu

«mas riw/JW|g

büyük gsi-ant;

t * 4 4» 4»

İ d İ » i » i » i ö

§ Q 4 1 i ' " Q

*

Î 5 L Î R ?«ı

t r e » fi»

n | p s ş

büyük garanti

l Pilisi Ik 2 .TLIrh

Saneyinln stanaartla-ı Önderi EnstltUsU rİlMJBX>' Garantisi

ve .

büyük garanti

tpliistlk 2.TUrk Sanayinin Standartları Önderi Enstitüsü rtrm£X Garantim

ve

Z büyük garanti

1. Plâstik 2.TUrk Sanayinin Standarttan Önderi Enstitüsü fİMl£X Garantisi

2 b ü y ü k garanti

MğiMe.&'t'ir

C U M H U R İ Y E T fcAD. 125/Â E L M A D A Ğ T £ L : 4 7 1 2 6 0 A R K . — 76

!>& büyük gaeant:

jl.pıastii.. 2 .Türk i Stznaylmo Standarttan

| önder/ SnsMI&J I nNSUSK Garantisi:

frıtaM»w»ılıı*»]i.rıoıcıir^

büyük garanti

t.p/ûs«k f 2 , T ü r k Sanayinin Standartları Önderi EnatHUsU -, riyr/J>X ; Gerentisl

V© . • ^

büyük garanti I

1 .pıastik :12:rürk Sanayini;-! Standartları s önder; Enstitüsü i fİNOMK Garantisi i]

J f i J c e * * -

büyük garanti

I.PISsUk 2 . TUrfc Sanayinin Standartla' n önderi enstHVeL!

VİmU:'X Garantisi

M&iM&tti-

_ JW 4

İ p L / k c r i l ? Ö f

4a id

§

t , 4

1. «astık 2 7 0 , * « M

« r a r - fi?

büyük garanti

1. Plâstik 'Z.TUrk Sanayinin Standarttan

Önderi EmtltUsU IvtmjEC^ Garıntto

i M i H f S L ,

«•PHIMM

Ü t 9 * « i s t t i t t

büyük garanti |.

1. K i s t i * 2.TUrk • J

•Sanayinin Standartların Önderi . BıstitUsU TİmUX; Gpranm. |

vtî |

1 İ|fs#fc 2 Türk

Anaynlrı Standartlar*' y;M§&m> :' En&vtUsll

ÎİMU.1^ Garantisi

büyük garanti

Standartları EnstltUsU Garantisi

dL büyük garanti'|

İPftetMc"' 2.TUrk Sanayinin Standarttan!! önden 'EnstltUeU s rimrjyc Gnmntia! f

(5)

Tasarladığınız'

•• •

ENDÜSTRİ TESİSİ Kurulusunda

MÜHENDİSLİK-PROJE- İMÂLAT - TAAHHÜT - TESİS KURMA

ISITMA— KlİMA — SOĞUTMA ve

E N D Ü S T R İ T E S İ S L E R İ

^ L Â Ö ?

(6)

L'ARCHITECTE THE ARCHITECT

P E R I O D I O U E D ' A R C H İ T E C T U R E D ' U R B A N I S M E e t d e T O U R I S M E

PERIODICAL PUBLICATION ON ARCHITECTURE.

T O W N P L A N N I N G A N D T O U R I S M

İ Ç İ N D E K İ L E R

No. 343 — 1971

• Önemli haberler 103 • Sosyal Sigortalar Ku rumu tesisleri, S. ELDEM Prof. Mimar, 105

• Uşaklıgil köşkü, S. H. ELDEM, Prof. Mimar 109 • Akbank Umum Müdürlük binası, S. H. ELDEM, Prof. Mimar 112 • Sirer Yalısı, Yeniköy S. H. ELDEM, Prof. Mimar, 115

• Bir Tatil köyü projesi (Çeşme), Y. TOSUN, Mimar, 118 • Yeni Gediz kasabası, 120 • Si- de de bir Roma hamamı, M. GÜRDAL Arkeol. 125 • Sekili in (Konya), F. YAZICI, Mimar 130 • Artemis ve onun adına Anadolu'da yapılan tapmaklar, M. TUN AY Arkeol. 132 • în- dus'de 5000 yıl öncesine ait kültür merkezi ve Mezopotamya ile ilişkileri, E. TERZİOĞLU Arkeol. 135 • Ankara İ.T.I. Akademisi ek tesisleri mimarî proje yarışması I. ödül, Y. SAĞ- LIKOVA, 139 • Ölümler, 142 • Biblioğrafya, 143 • Haberler 144 • Yapı gereçleri piyasa fiyat cetveli 145.

C O N T E N T S

• İmportant News 103 Q The new Buildings for the Social Assurance İnstitution at Zey- rek, istanbul, S. H. ELDEM, Prof. Arch. 105 • The Uşaklıgil Residence at Bosphorus (is- tanbul) S. H. ELDEM, Prof. Arch. 109 • The General Head Office of Akbank at Fındıklı, S. H. ELDEM Prof. Arch. 112 • The Sirer villa, at Bosphorus, S. H. ELDEM Prof. Arch.

115 • A project for a leisure village (Çeşme — izmir) Y. TOSUN, Arch. 118 • The new Gediz village construction a f t e r the 1970 earth quake, 120 • A Roman bath at Side, M. GÜR- DAL, Archeol. 125 • The Sekili grot at Konya, F. YAZICI, Arch. 130 • Artemis and the temples t h a t has been built in Anatolia in the name of her. M. TUNAY, Archeol. 132 • A cultural center at Indus, built 5000 years ago, and its relations with Mesopotamia, E. TER-

ZİOĞLU, Archeol. 135 • First prize for the annex buildings of the Ankara Academy of Commercial Sciences, 139 • Departures, 142 • Bibliography, 143 • News 144 • List of the prices of the construction materials 145.

S O M M A İ R E

• Nouvelles importantes, 103 • Les nouveaux bâtiments de l'assurance Sociale â Zeyrek, İstanbul, Sedad H. ELDEM, Prof. Arch. 105 • Residence de son Exc. Uşaklıgil au Bosphore

(istanbul), S. H. ELDEM Prof. Arch. 109 Q L e nouveau bâtiment de la direction generale de la banque "AKBANK" â Fındıklı — istanbul, S. H. ELDEM, Prof. Arch. 112 • Villa au bord du Bosphore, istanbul, S. H. ELDEM, Prof. Arch. 115 • Projet d'un village de va- cances â Çeşme (İzmir), Y. TOSUN, Arch. 118 • Reconstruction du village de Gediz apres

le seisme de l'annee 1970, 120 • Therme Romain â "Side", M. GÜRDAL Archeol. 125 • Grotte â Sekili (Konya) F. YAZICI, Arch. 130 • Differents temples d'Artemis en Anatolie, M. TU- NAY, Archeol. 132 • Centre culturel datant de 5000 ans â İndus et ses relations avec la Mesopotamie, E. TERZİOĞLU Archeol, 135 • CoReours de projet pour les bâtiments annexe de l'Academie des Sciences Commercials et Economie â Ankara, Ier prix, Y. SAĞLIK- OVA, Arch. 139 • Deces 142 Q Bibliographie 143 • Nouvelles 144 Q Liste—des- prix de- materiaux de construction 145.

343 — 1971

No. 343 — 1971

(7)

1 <\RKİTEKT

MİMARLIK, ŞEHİRCİLİK VE T U R İ Z M D E R G İ S İ Her üç ayda bir yayınlanır.

Adres : Anadolu Han No. 33 — istanbul Tel : 22 13 07 Kuruluşu : 1931

Cilt: 40 No. : 343 imtiyaz sahibi ve umumî neşriyatı

idare eden : ZEKİ S. SAYAR Mimar, D.G.S.A.

Neşriyat Müdürü : Mahmut İlhan G Ö N E N

Mimar î. T. Ü.

S E K R E T E R : Keti Ç A P A N O Ğ L U M u h a b i r l e r i :

B. Almanya : Dr. Y. Müh. Arslan Terzioğlu Mimar A.I.V. — F r a n s a : Halûk TOGAY Mimar D.G.S.A. — isviçre : Seyfi SONAD Mimar D.G.S.A. — İtalya : Dr. Baran

ÇAĞA Mimar — isveç : Radi B1ROL Mimar D.G.S.A.

A b o n e ş a r t l a r ı :

Yıllığı : 60.— TL.

öğrenci abonesi 47.50 TL.

Bu sayı : 20.— TL.

Yabancı memleketler için 75.— TL.

A R K I T E K T ' I N K O L L E K S I Y O N L A R I : 1 9 3 6 — 1940 beher cildi 50.— TL.

1941 — 1950 beher cildi 55.— TL.

1951 — 1970 beher cildi 60.— TL.

İlân tarifemiz talep üzerine gönderilir.

Yazı foto; resim ve abone bedelleri ARKITEKT'in adresine posta ile gönde- rilmelidir. Basılmayan yazılar iade edilir.

Adreslerini değiştiren abonelerin en geç bir ay içinde idarehanemizi haberdar etme- leri lâzımdır. Aksi takdirde kaybolan der- gilerden mesuliyet kabul edilmez.

Subscription rates :

Annual subscription Dollars 6.00 Single copy Dollars 1.75 AU subscriptions, letters, photos, articles

advertisements tec. Should be addressed.

T o : A R K İ T E K T

Anadolu H a n No. 33 Eminönü / İSTANBUL T U R K E Y Abonnements pour l'etranger 1 an 6 Dollars Prix de ce numero 1.75 Dollars Pour tout payement et demande des ren- seignements, ainsi que pour tout envoi des documents, tels que photos, articles, annon- ces, bibliographie â inserer, s'adresser â la Direction:. A R K Î T E K T .

Anadolu Han No. 33 Eminönü istanbul - Turquie

önemli haberler

3 . H A L İ Ç K Ö P R Ü S Ü İ H A L E E D İ L D İ

|~~] Boğaziçi Köprüsünün devamı sayılan çevre yollarının aksamadan birbirine bağlantısını sağlayacak olan «Üçüncü Haliç Köprüsü» ile ilgili sözleşme im- zalanmıştır.

Haliç Köprüsü Japon nlshikowa Ji.

ma - Hira Heavy Industries co.u ile Al- man «Juliis Bergsr - Bauboag A.G.»

firmaları tarafından yapılacaktır. Söz- leşme köprü yapımının 30 ay içinde ta- mamlanmasını öngörmektedir. Sözleş- meyle ilgili olarak Sayıştayın vizesi alındıktan sonra ortak Japon - Alman firmasının 30 gün içinde inşaata baş- laması gerekmektedir.

Üçüncü Haliç Köprüsünün ihale bede- li 193 milyon liradır.

Köprünün genişliği dıştan dışa 31,20 metredir. Köprüde Boğaz Köprüsünde olduğu gibi 6 trafik şeridi vardır. Gi- diş - geliş trafiğine ait şeritler ortada

1.20 metre genişliğinde bir refüjle ay- rılmıştır. Her iki tarafta 3'er metre ge- nişlikte yaya kaldırımlar olacaktır.

Haliç Köprüsünün her iki başında ma- hallî trafiğe geçit vermek için kav- şaklar tertip edilmektedir. Köprünün

Halıcıoğlu tarafında kavşağın bir kıs- mını teşkil etmek üzere ayrıca takri- ben 60 metre uzunluğunda bir rampa köprüsü yapılacaktır.

Köprü ile ilgili sondaj çalışmalarına 1957 yılında başlanmış olup, Boğaz Köprüsü ele alınması üzerine 1967'den itibaren yeniden sondajlar yapılmıştır.

HAD* BARA'YI KAYBETTİK

• Güzel Sanatlar Akademisi Profesörle- rinden Heykeltraş Ali Hadi Bara, ölmüş- tür.

Ali Hadi Bara, 1906'da Tahranda doğ- muş, 1923'de İstanbul Güzel Sanatlar Aka- demisinde ilk heykeltraşımız İhsan Beyin atölyesinde çalıştıktan sonra 1927'de Pa- ris'e gitmiş ve orada Julien Akademisinde Bouchard ve Landovski ile çalışmıştır.

Charles Despiau'nun etkisi altında yaptığı eserlerden, bugün Resim ve Heykel Müze- sindeki (Havva) adlı eseri 1929'da Paris'- te Fransız Sanatçılar sergisinde teşhir edil- miştir.

Avrupadaki eğitimden döndükten sonra İstanbul Güzel Sanatlar Akademisine mu- laj öğretmeni, sonra heykel atölyesi profe- sörü olmuştur. Sanatçının yaptığı eserler arasında özellikle Adana'daki Büyük Kur- tuluş Anıtı, Hat Okulu bahçesindeki Ata- türk heykeli sayılabilir.

Ölümü, sanat çevrelerinde üzüntüyle karşılanmıştır. Refikası Bedia BARA'ya ve meslekdaşlarına taziyetlerimizi sunarız.

A r n e J A C O B S E N ö l d ü

1 9 0 2 — 1 9 7 1

Architecture Française dergisinden.

Eserleriyle 1950 sonrasında Avrupa mu- asır mimarlığını etkisi altında bırakmış olan Arne JACOBSEN'i modern mimarlık âlemi kaybetmiştir.

Dikkati çeken müteaddit mühim eserle- rin müellifi olan A. JACOBSEN'in uslû- bunu üç kısa cümle ile ifade etmek müm- kündür.

Nisbetlerdeki zerafeti, hatlardaki ber- raklık, detaylarda sadelik.

Mies van der Rohe gibi camdan perde duvar cepheleri Avrupa'da en çok tatbik eden mimardır.

Danimarka'da, 1955 de inşa ettiği (Ro- dovre) Belediye Sarayında meclis salonu bloku ile camdan inşa edilen büroları tam bir kontrast halinde tertiplenmiş, bu su- retle binada komün idaresinin kudretini belirtmek istemiştir.

Kopenhag'da inşa ettiği S.A.S. gökdeleni, günümüzde inşa edilen şakulî yapıların en zariflerinden biridir.

Arne Jacobsen'in ölümü ile ikinci dün- ya harbi sonunda Akademik ve tutucu us- lubun yenilmesinde rol oynamış mimarlar- dan biri daha kaybedilmiştir.

• ÖLÜM :

Değerli meslekdaşımız Samih S. AK- K A Y N A K ' m 14/9/1971 g ü n ü g e ç i r d i ğ i

bir kalp krizi sonunda vefat ettiğini büyük bir teessürle öğrendik. Ailesine ve meslektaşlarına taziyetlerimizi bildi- ririz.

EKSPRES

HMICIOĞIU

ÜSKÜDAR

(8)

• MİMARLIK OKULLARI ARASINDA ULUSLARARASI YARIŞMA

UIA XI. Genel Kongresi çerçevesi içe- risinde Mimarlık okulları arasında kol- lektif tatil faaliyetleri için mekan ko- nulu- bir yarışma düzenlenmiştir. Başa- rılı sonuçlara ödül olarak 3000 dolar ve 6-12 aylık burslar verilecek olan yarış- ma, 1972 Eylülünde Bulgaristan'ın Var- na şehrinde sonuçlanacaktır. Konu ile ilgili UIA çağrısı ülkemizde mimarlık eğitimi yapan kurumlara iletilmiştir.

ULUSLARARASI TÜRK SANAT KONGRESİ

i

• Uluslararası Türk Sanat Kongresi, Fransa'da Aix-En-Provence'de Kültür Bakanımız Talât Halman, Türk sanatı konusunda verdiği bir söylevle açmıştır.

Halman, dünyanın birçok ülkelerinden gelen kongre üyelerine Türkiye'de ya- pılmakta ve yapılacak olan sanat, arke- oloji, etnografya çalışmaları hakkında bilgi vermiştir. Kültür Bakanı, yalanda Türkiye'de «Geleneksel Türk Sanatları Kurumu» kurularak çini, tezhip, süsle- me, minyatür, yazı, cilt, halı - kilim, Karagöz gibi dallarda ustalık vs çırak- lık yoluyla öğretim ve üretim yapılaca- ğını söylemiştir.

Halman, Türk kültürüne önemli hiz- metlerde bulunan yabancı bilgin ve sa- natçılara, «T.C. devlet kültür armağan- ları verileceğini» de açıklamıştır.

Kongrede, 50'ye yakın ünlü sanat ta-

rihçisi, Türk sanatının çeşitli yönleri üzerinde hazırladıkları bilgileri sunmuş- lar, Aix-En-Provence'de zengin bir Türk sanat sergisi de açılmıştır.

ULUSLARARASI YARIŞMA SONUÇLARI :

(U.I.A. Haziran 1971 Bülteninden) A — B e l g r a d O p e r a B i n a s ı :

1. Ödülü kazanan Grup : (Danimarka).

H . D A L L , T. L I N D H A R D T S E N , S.

O V E R G A A R D , T. T H Y G E S E N .

2. Ödülü kazanan G r u p : (Yugoslavya).

Marko MUSIC, T. JEGLIC, M a r j a n MU- SIC.

3. ö d ü l ü kazanan G r u p : (isviçre). F, GLOOR, R. G U T M A N N , H. SCHUP- BACH, F . SCHWARZ, G . BROSSARD, P. J A N K O V I C .

4. Ödülü kazanan Grup : (Doğu Almanya - R.D.A.) P. ALBERT, J. B E R N D T , W.

RUBINOW, D. SCHOLZEL, K. WEVER.

5. Ödülü kazanan G r u p : (Yugoslavya) S.

DR1NJAKOVIC, 3 . JANKOVIC, L. JO- V A N O V I ü - A N D J E L K O V I C , A. STJE- PANOVIC.

B — P a r i s B e a u b o u r g K i t a p - l ı k M e r k e z i :

I. Ödül 250.000 F F . PIANO, ROGERS, F R A N C H I N I (Mimar) O V E A R U P and Partners, mühendisler (ingiltere)

Ayrıca otuz proje sahibinin her birine 10.00 F. prim verilmiştir. Bu yarışmada iki Türk mimarı da derece alarak başarı kazan- mışlardır. Bu mimarları (O.D.T.Ü.) Ahmet Gülgönen ve Kemal Aran'dır.

A M E R İ K A ' D A

T Ü R K S A N A T I N I N 1000. YIL SERGİSİ A Ç I L A C A K

ANKARA, (A.A.)

NEVV-YORK ve VVashington'da temaslar yapmakta olan Kültür Bakanı Talât Hal- man, 1973 sonbaharında Amerika'nın en büyük ve en önemli müzesi olan «Metro politan Museum of Art» salonlarında «Türk Sanatının Bin Yılı» adlı bir sergi açılaca- ğını açıklamıştır.

Ankara'ya gelen haberlere göre sergi, Cumhuriyetin 50 nci Yıldönümü münase- betiyle düzenlenecektir. Sergide İslâmiyet öncesiyle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerin- den Türk eserleri teşhir edilecek ve sergi süresince Türk kültürü ve sanatıyla ilgili konferanslar verilerek filmler gösterilecek- tir.

New-York'taki temasları sırasında bu serginin açılmasını sağlayan Kültür Bakam Talât Halman şunları söylemiştir:

«Türk Sanatının Bin Yılı adlı sergi, on- binlerce yeni dünya vatandaşına dünyanın en eski ve en kudretli sanat hazinelerinden biri olan gerçek Türk sanatının ihtişamını gösterecektir.

Bu serginin Amerika'da yapılan en önem- li Türk kültür faaliyeti olacağına ve Ame- rikan sanat çevrelerinde geniş yankılar ya- pacağına eoıinim.»

T O P K A P I S A R A Y I N D A F E S T İ V A L OLMAZ!

Topkapı sarayında tarihî türk müziği festival düzenleneceği, sayın Kültür baka- nının basın toplantısındaki beyanından, hayret ve üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz.

Topkapı sarayı istanbul'u dünya şehri yapan değerlerden biridir. Türk mimarisi, süsleme sanatları ve tarihi bakımından, ba- rındırdığı yerine konması imkânsız sanat şaheserleri ile dünyada eşine rastlanmayan kıymetlerden biridir.

Başka memleketlerde içinde çok daha az değerli eser bulunan benzeri saraylarda ziyaretçilerin küçük gruplar halinde ve ne- zaret altında kısa sürelerle gezdirildiği dü- şünülürse, bizde sayıları pek az olan bek- çilerin nezaretinde, ahşap tavan ve çatılı, yanıcı eşya ve kumaşlarla dolu müzenin kalabalık ziyaretçi akınlarında, ne büyük tehlike içinde olduğunu düşünmek bile in- sanın tüylerini ürpertmektedir.

Kültür bakanımızdan, bu kUltür ve me-

deniyet hazinemizi ziyaretinde, onun daha iyi muhafazası için alınması lüzumlu ted- birler konusunda imkânların arttırılmasın- da yardımcı olmasını beklerdik.

Topkapı sarayı civarının bir kültür mer- kezi olarak ele alınması civarda açık, ka- palı tiyatro, konser salonu, sergi evler ya- pılmasının düşünülmesi doğru olabilir. Bu meyanda Saint İren kilisesinin az bir emek- le bir konser salonu haline getirilmesi bir çok defalar düşünülmüş ve hatta bu husus Akademimizde bir mimarî proje konusu olarak ele alınmıştı.

Topkapı sarayını bir sanat gösterisi için tarihî de olsa bir dekor telâkki etmek sa- nata karşı bir saygısızlık olur. Topkapı sarayı kendi bir sanat şaheseridir, belki bazı yerlerinde, fon müziği olarak, müzik ona eşlik edebilir.

Turizm bakımından Türkiye'ye, İstan- bul'a gelmeğe, günlerce kalmağa sebep ola- bilecek topkapı sarayı için içinde verile- cek sekiz yüz kişilik konserden toplanacak bir gelir düşüncesine yer verilebilir mi?

Bu tür toplantı ve gösteriler için düzen- lenmemiş çok parçalı girinti çıkıntılı ve kontrolü güç topkapı kompleksi içinde, hatta avlularında gece bir kalabalığın top- lanması ve dikkatların tek yöne çevrilmesi düşünülemez. Binde bir ihtimal dahi olsa bir kaza, bir yangın, bir hırsızlık, bir sa- botaj riskini göze almağa kimsenin hakkı yoktur.

Hele, ihmal, lâkaydi, vazife hissi nok- sanının kül ettiği, modern koruyucu tesis- lerine nazaren yanmasına imkân olmayan Kültür sarayı faciasından sonra...

Bir rejisör, bir festival tertipçisinin, faz- la düşünmeden ileri sürebileceği, Topkapı sarayında festival teklifinin karşısında he- pimiz adına kültür bakanımız dikilmeli idi.

Ben, şahsen bir Türk vatandaşı, bir mi- mar, bir akademi hocası olarak Topkapı sarayı'nda yapılacak bir festivale razı de- ğilim.

Prof. Asım MUTLU

(9)

îmSM

«W

Umumî Görünüş

Sosyal Sigortalar Kurumu Tesisleri

Zeyrek — İSTANBUL

Mimarı :

Prof. Sedad H. ELDEM

Bu sayımızda değerli meslekdaşımız Prof.

Mimar Sedad H. Eldem'in son yıllarda yap- tığı dört eserini tanıtıyoruz. İnşaatları he- nüz ikmal edilmemiş bulunan başka bir grupu da yakın bir gelecekte yayın serimi- ze katacağımızı ümid ediyoruz.

Sosyal Sigortalar Kurumu Zeyrek Tesisleri:

Başlangıçta İşçi Sosyal Sigortaları Genel Müdürlüğüne ait bir dispanserden başka çeşitli çarşı, banka şubesi, büro gibi ku- rulları içine alması ön görülmüş ve ona göre plânlanmış ve inşa edilmiş olan bu bina, sonradan yalnız sigortanın servisleri, yani yapılışından farklı amaçlara tahsis edilmiştir. Kompleksin bulunduğu yer şe- hircilik bakımından büyük önem taşımak- tadır. Burada bulunan Zeyrek Yokuşu İs- tanbul'un Tarihî yokuşlarının arasında en tanınmışlardan biridir. Eskiden Unkapanın'- dan Saraçhanebaşı'na giden tek yol bu idi.

Yeni tesislerin bulunduğu yerin karşısın- da eski türbe, konaklar ve tarihi istinad duvarları bulunuyordu. Atatürk Caddesinin açılmasıyla, yokuş eski trafik önemini kay- betmiştir. Projeye başlandığı senelerde . (1963) söz konusu eski eserlerin çoğu Zey- rek Camiinin etrafını çevreler şekilde ayak- ta duruyordu. Projede bu binaların ölçü ve

oranlarının büyük ölçüde korunmalarına itina edilmişdir. Ancak binanın kullanışa açıldığı bu senelerde, söz konusu eski eser- lerden bir çoğunun yok olduklarını da kay- detmek lâzımdır. Kompleks ilk kullanma programına uymak üzere ayrı ve çeşitli boylarda binaların gruplandırılmasıyla vü- cuda getirilmiştir. Bunların yükseklik vc ağırlıkları yokuş başına, doğru gittikçe azal- mak suretiyle düzenlenmiştir. Bina betonar- me'karkastır. Çarşı katlarındaki kapalı du- varlara karşılık üst katlar prefabrike ele- manlar arasında sıra pencerelidir. Cephe yüzeyleri ve korkuluklar çeşitli boylarda suni taş levhalarla kaplıdır.

Yapının kontrolü, ne yazık ki yeniden revaç bulan idari bir teamüle göre proje mimarına yaptırılmamıştır. Bununla bera- ber, idarenin kontrol şefi Y. Mimar Rebiî Kutsal'ın b u yolda gösterdiği meslekî anla- yış sayesinde, proje mimarı şantiyedeki faaliyetine imkân derecesinde devam ede- bilmiştir.

(10)
(11)

Kat plânlan ve elevasyon

(12)

'bbkttE 'MOZAİK 7*

;M|j

Büro sistem detayı ve uy- gulaması.

(13)

Dış görünüş

Uşaklıgil köşkü

Emirgân — İSTANBUL

Mimarı :

Prof. Sedad H. ELDEM

Emirgân'dan Tokmakburnu'na kadar uzanan saha, eskiden İsmail Paşa Yalıları ve korulusu ile süslü idi. Yıkılan bu ya- lıların yerleri parsellenmiş, üzerlerinde vil- la şeklinde binalar yapılmağa başlanmıştır.

Y. Mimar Seyfi Arkan ve Orhan Adaş'ın yaptıkları iki bina arasında bulunan geniş

arazi üzerinde 1963 senesinden itibaren Uşaklıgil köşkü inşa edilmeğe başlanmıştır.

Tokmakburnu'na doğru uzanan koruluk saha üzerinde bulunan cesim ve kıymetli iki ağaçtan büyük çınar, Y. Mimar Orhan Adaş'ın himmetiyle kurtulmuş, diğeri na- dir rastlanan büyüklükte bir çam yola kur-

Dışarıdan detaylar

(14)

Üst kat plânı

ban olmuştur. Uşaklıgil bahçesinde bulu- nan selvi, sedir ve melez çamlarının hep- si korunmuş, binanın yeri bu ağaçlar göz önünde tutularak seçilmiştir. Ne yazıktırki.

daha yukarıya do?ru olan koruluktaki bir çok ağaçlar zaman ile köşklerin yerlerine geçen apartmanlar yüzünden kesilmiştir.

Böyle oldi'fju hâlde, bu semt, Bebek vc

Rumelihisanndaki parsellasyon ve imar şe- killeri yanında daha iyi muhafaza edil- miştir.

Büyükçe bir programa göre inşa edilen Uşaklıgil kö'.kü iki katlı olarak, geniş çık- ma ve saçaklarıyla araziye uygunluğuna önem verilmiştir. Betonarme yapı karkası cephelerde ahşap bir pencere sistemiyle çevrilmiştir. Başlangıçta pencerelerin kor- kuluklarıyla boyasız ve tabiî ağaç rengin- de bırakılmaları düşünülmüş iken, bunlar sonradan boyanmışdır. Iç ve dış tavanlar ile saçaklarda da betonarmenin ahşap kap- laması cilâlı olmak üzere uygulanmış iken bunlar da boyanmıştır. Saçak ve çatı örtü- sü alüminyumdur ve tahminimize göre Tür- kiye'de bıı tür uygulamanın birinci örne- ğidir.

Zemin kat plânı

(15)
(16)

Akbank Genel Müdürlük Binası

F I N D I K L I

Mimarı :

Prof. Sedad H. ELDEM

Müteahhit Firma : İstanbul İmâr Ltd.

Fındıklıda binanın bulunduğu ada, as- lında Genel Müdürlüğün tümünü alacak şekilde düşünülmüş, fakat vakit kaybetme- mek için yapının birinci kısmına derhal başlandığından, cadde üzerindeki bloku bü- tünüyle tamamlamak kabil olmamıştır. Bi- nanın yüksekliği, belediyece Mebusan Cad- desi için düşünülen siluetin alçak kısmına rastladığından, arzu edilen katlar elde edi- lememiştir. Cihangir ve Mollabayırı sırtla-

rındaki binaların zaten çok hareketli ve farklı yüksekliklerde oldukları düşünülürse, ist. İmar Müdürlüğünün birinci plândaki binalar sırası için öngördüğü bu zigzaklı düzendeki manayı anlamak pek kolay de- ğildir. Şehir siluetinde suni surette kademe- li bir düzen aramaktansa imkân bulunduk- ça aynı yükseklikte uzun yatay ve sakin hatların elde edilmesine çalışılması daha isabetli olurdu kanısındayız.

(17)

Cephe

Binanın plânında öncelikle uygulanma- sına çalışılan özgü, büyük ve toplu çalışma yerleri sağlanması olmuştur. Bu sebepten dolayı, memur ve müdürleri ayrı ayrı «böl- melerde»» oturtmaktansa, bunların tek bü- yük salonlarda yerleştirilmelerine gayret edilmiştir. Bu salonlar binanın bütün cep- he uzunluğunda ve 11 metre kadar derin- liktedir. Ortalarında direkler yoktur. Bu büyük mekânlarda çiçekli alçak bölmeler- le müdür ve muavinlere yer ayrılması, ma- sa ve çiçeklikler düzeninin orto-gonal ol- mayıp, serbest ve farklı yönlerde tertiplen- meleri düşünülmüş iken, tatbikatta bundan vazgeçilerek daha alışılmış ve aksiyal bir sisteme dönülmüştür.

Büyük salonların tavanları akustik lev- halarla kaplıdır. Anemostatlar gömülü ve her tarafın aynı şekilde havalandırılmasına imkân verecek şekilde düzenlenmiştir. Işık- lıklar da tavan yüzeyleri üzerinde eşit ara- lıklara bölünmüştür. Binanın dıştan gece görünüşünde düzenli ve aynı renkte bir ışık taksimatının sağlanmasına gayret edil- miştir. Bu ölçüde büyük büroların bu şe-

(18)

kille aydınlatılmaları Türkiye'de birinci defa burada uygulanmıştır. Bina betonarme karkastır. Sistemin olağanüstü büyük açık- lıkta olması yüzünden eksenler üç metre gibi dar bir aralık ile düzenlenmiş, direk- lerin derinlikleri arttırılmıştır. Bu sayede döşeme kalınlıkları yarım metre içinde ka- labilmiştir. Betonarme elemanlarının baş- langıçta Marmara mermeri ile kaplanma- ları düşünülmüş iken, bu malzemeye kar- sı genellikle beslenen çekimserlik yüzün- den, bunlar sonradan sunî taşa çevrilmiş- tir. İlk projede ön görülmüş olan özel de- kor ve döşemeden sonradan vaz geçilmiş bankanm stokları ile yetinilmiştir.

z e m i n k a t

a.a k e s i t

_J

Kat plânları ve kesit

T r —

n o r m a l k a t

(19)

Deniz cephesi

Sirer yalısı

YENİKÖY

Mimarı :

Prof. Sedad H. ELDEM

YenikÖy'iin sahil boyu öteden beri yer yer büyük yalılar arasında dar cepheli, bir- birine bitişik binalarla kaplı idi. Bunlar kendi küçük ölçülerine rağmen karakterli ve mimari değer taşıyan evlerdi. Eski ya- lılar yerlerini zaman ile yeni binalara ver- mişlerdir. Sirer yalısı da dar cepheli bir eski yalı arsası üzerine inşa edilmiştir. Ka- rakteri ve yüsekliği ile civar binalarla bağ- daşacak bir ölçüde tutulmasına cumba ve

teraslarıyla mimarisinin hafifletilip canlan- dırılmasına çalışılmıştır. Sokak cephesi ta- biî renkte meşe kaplamadır. Deniz tarafın- da aynı malzeme saçak ve sürme kepenkler- de kuilanılmıştır. içerisinde en itinalı işçi- likte meşe duvar ve tavan kaplamaları var- dır. Zemin katında döşemeler çeşitli boy- da mermerdir. Bu arada bâzı eşik ve ba- samakların boylan 4 metreye kadar uzan- maktadır. Mal sahibinin binada ve yapının

(20)

İıer tarafında gösterdiği titizlik ve anlayış sayesinde iş ve malzeme kalitesinin mem- leketimizde uygulanabileceğin en yükseği olmasını sağlamıştır. Binanın her tarafı kontrollü hava ile teçhiz edilmiştir.

(21)

l i g

Koybaşı c a d d e s i 0 1 i 3 S

Kat planlan kesit ve

içden bir görünüş

a.a Kesit

II

İ l i

0 1 2 3 4 5 4

r-^n

1 - v - ' d s İ İ

r-^n r-^n

1 1 balkon

irfTTInT

I

I ! ! I !

j

i l ! 1 ( 1 I i I ! I İ l i . ı

I

J _ L L i r . L - L - L ı T I

mm i rs

İ İ B J J J L J

sauna

S;

/

- rn / ;

oda

t

H - B

1 i i! I

1

11 I T R î

ı , ı ; ı j J L J . ± i

/

t e r a s kat « I

(22)

maket bir

tatil köyü projesi

Yılmaz TOSUN Mimar D.G.S.A.

ÇEŞME Akdeniz İklimi özellikleri sebe- biyle yazın sıcaklarına karşı site binaları- nın içinin serin ve hattâ soğuk olacak şe- kilde mimarî ve in^ai tedbirlerle kıymet- lendirilmiştir. Bu husus yapı bütününün er önemli özelliğini teşkil etmektedir.

Köy Binaları dört ana gurup halindedir.

İkametgâh üniteleri : Moteller

Villâlar Otel

Çadırlı kamp

2. Umumi yemek ve eğlence yerleri : Lokanta (Mutfak ve servis)

Gece kulübü Yat kulüp Snack Bar Kahve-Çarşı Tiyatro

3. Spor tesisleri : Plâj

Yüzme havuzu (Su topu) Yelken-yat spor faaliyetleri Deniz kayağı

Balık avı

T o p oyunları (tenis, voleybol, basketbol) 4. Hizmet tesisleri:

İdare — personel Çarşı (P.T.T.) Çamaşırhane

Diğer hizmetler (Elektrojen, su, sıcak, soğuk hava)

Aşağıda bu tesislerle ilgili genel yerleş- me sebepleri anlatılmış ve binaların tümü ile ilgili brüt m2'leri cetvel halinde veril- miştir. (Devamı 133. sahifede)

v

- f . •

*J

\

ML-- Ski

İ t vs

izmir • TATİL KÛ»Ü çsinn oummcr n*xt

1 _ g e c e k l u b u 2 _ y a c h t k l ü b ü 3 _ Kbhve 4 _ l o k a n t a 5_ç:ocuk bahçesi 6 qçİ k hava li y a t r osu 7 - k a m p i n g r - — V ^ j

vaziyet planı

(23)

fek odalı üniteler

(24)

Yeni Gediz'in umumi görünüşü

yeni gediz kasabası

ZEKÎ SAYÂR

28 M a r t 1970 deki deprem sonunda yı- kılan Gediz kasabası İmâr ve İskân Ba- kanlığı Âfetler Genel Müdürlüğü tarafın- dan 10 ay gibi kısa bir süre içinde bir yerleşme plânına göre kısmen yeniden inşa edilmiş, bu korkunç âfetten kurtulan Ge- dizliler yeni binalarında oturmağa başla- mışlardır.

Hükümet Gediz ve çevresinde hasar gö- ren ve yıkılan köylere özel kanun gereğin- ce şimdiye kadar beş yüz milyon liradan fazla para sarf etmiş, bu suretle Gedizli- lerin yaralarını imkân nisbetinde sarmış- tır.

Bilindiği gibi yurdumuz, dünyada mev- cut iki mühim deprem kuşaklarından biri olan «Alpik» kuşağı üzerine rastlamakta- dır. Bu kuşak Hindistan, İran, Türkiye, Balkanlar ve İtalyadan geçerek Kuzey A f - rika'ya kadar uzanmaktadır.

1939 da meydana gelen can ve mal kay-

bı bakımından en mühimi olan Erzincan Yeni Şehir plânından bir parça

(25)

Yıkılan Eski Gediz'den bir görünüş

depreminden beri yurdumuzda on üç mü- him deprem daha olmuş, bunlar takriben 60 bin kişinin ölümüne ve asgari bir tah- minle 8-10 milyar liralık maddî zarara se- bebiyet vermişlerdir.

Depremlere karşı alınacak tedbirler ve bilhassa depreme dayanıklı binalar inşa metodlarını geliştirmek için bir kaç yıl ön- ce i m â r ve iskân Bakanlığında bir enstitü kurulmuş ve çalışmağa başlamıştır.

1970 de Gediz, 1971 Burdur ve Bingöl depremlerindeki incelemeler resmî bi- naların daha çok hasar gördüğü ve yıkıl- dığı gerçeğini meydana koymuştur. Genel- likle Japonya, italya gibi bir deprem mem- leketi olan yurdumuzda alınmış olan ted- birlerin yetersizliğini, inşa edilen binaların gerek proje gerekse tatbikatlarını yapan mühendis ve mimarların özel bilgiler ile mücehhez olmadıklarını meydana koymuş- tur. Bu hususda Kütahya deprem icra he- yetinin raporunda teknik eğitim yetersiz- liği ve yapı teknolojisine karşı duyulan umursamamazlık bilhassa belirtilmektedir.

1963 de bizimle aynı deprem kuşağı üze- rinde bulunan Yugoslavya'nın Üsküp şeh- ri, meydana gelen şiddetli deprem sonun- da tamamen yıkılmıştı. Ender olan bu şid- detteki depremden sonra, Yugoslavlar özel bir sismoloji ve şehircilik enstitüsü kura- rak beynelmilel örgütlerden yardım iste- mişlerdir. Yeni Üsküp şehri bu enstitünün

Yeni mesken blokları

(26)

çalışmaları sonunda meydana koyduğu in- şaat nizamnameleri ve talimata göre inşa edilmiştir. Birleşmiş Milletler Üsküp sis- moloji ve şehircilik enstitüsüne Japonyalı mütehassıs Müh. Dr. îzumt'yi göndermiştir.

D r . lzumi bir kurs yaparak Yugoslav mes- lekdaşlarına gerekli bilgileri öğretmiş ve on- ları eğitmiş orada bir buçuk yıl çalışmıştır.

Dr. lzumi ayrıca Üsküpte inşa edilecek büyük gar binasilc bir spor tesisinin pro- jelerinde bilhassa betonarme ve çelik inşa- at sahasında depreme dayanıklı sistem ve metodları uygulamıştır.

Mütehassıs Dr. îzumi Tokyo'da uluslar- arası «sismologie, genie para sismique»

enstitüsünde dünyanın her tarafından P N U D aracılığı ile gelen eksper ve mü- hendislik öğrencilerine kurslar yapmakta ve onları eğitmektedir.

1970 de Parisden geçerken U N E S C O muhabirine Dr. lzumi şunları söylemiştir:

«Japonya'da yılda en az 3.000 deprem kaydedilmektedir. Bütün inşaat mühendis- lerimiz aynı zamanda birer sismoloji mü- hendisidirler.»

Yukarıdaki satırları yazmaktaki âmacı- mız, Japonya gibi bir deprem memleketi olan yurdumuzda, Erzincan âfetinden beri otuz yıldan fazla zaman geçtiği halde, ko- nuya gereken önemi vermediğimizi hatır- latmaktır. Depreme dayanıklı yapılar için bugüne kadar aldığımız ilmî ve teknik me- todları gereği gibi geliştirmediğimizi 1970 ve 1971 deki depremlerde yıkılan resmî binalarımız göstermektedir.

Bakanlıktaki enstitünün çalışmalarının genişliği hakkında da sarih bilgimiz yok- tur.

Yalnız elimizde eskisine nazaran biraz

geliştirilmiş «Âfet bölgelerinde yapılacak yapılar hakkında yönetmelik» vardır ki 3U- nun da yeterli olduğunu zannetmemek teyiz.

Yugoslavya misali bize, depremlerdeki hasarları önlemek için yapılmakta olan ça- lışmalarda uluslararası örgütlerden fayda- lanmamız gerektiğini göstermektedir.

İtalya, Japonya gibi bu sahada çok ileri memleketlerin, geliştirdikleri metodlardım faydalanmamız, mühendislerimizi bu mem- leketlere gelişmeleri için göndermemiz ge- rekmektedir.

Yeni Gediz ve Çevresi hakkında, İmar ve İskân Bakanlığı Kütahya deprem icra heyeti başkanlığının hazırladığı ön bilgiler raporundan ilginç kısımları aşağıda yayın- lıyoruz.

oOo

İmar İskân Bakanlığı Kütahya deprem icra heyet Başkanlığı tarafından «Gediz»

depremi hakkında verilen önbilgiler.

Bölgenin sismik aktivitesi :

Türkiye deprem haritasında : Kütahya, Aslanapa tehlikesiz bölge, Gediz, Emet, Si- mav, Uşak II. derece Deprem Bölgesi ola- rak gösterilmektedir.

Mevcut bilgilere göre günümüze kadar Bölgede tektonik menşeli şu Depremler ol- muştur.

1700 senesinde Episantre Koordinatları bilinmiyen merkezi Kütahya'da 6 şiddetin- de, 1859 senesinde Episantre Koordinatları bilinmiyen merkezi Kütahya'da 6 şiddetin- de, 1859 senesinde Episantre Koordinatlar:

bilinmiyen merkezi Tavşanlı-Gediz'de 7 şiddetinde, 1886 senesinde Episantre Koor-

dinatları bilinmiyen merkezi Uşak-Denizli'- de 7 şiddetinde, 1896 senesinde Episantre Koordinatları bilinmiyen merkezi Emet ve!

civarında 7 şiddetinde, 1930 senesinde Epi- santre Koordinatları (30°.3'N — 29°.3'E) olan merkezi Emet ve civarında 6 şiddetin- de, 1934 senesinde Episantre Koordinatları (38°.7'N — 3 0 ° . 0 ' E ) olan merkezi Uşak- Afyon'da, 7 şiddetinde, 1941 senesinde Epi- santre Koordinatları (38°.6'N — 29°.4'E) olan merkezi Uşak ve civarında 6 şidde- tinde, 1944 senesinde Episantre Koordinat- ları (390.O'N — 29°.4'E) olan merkezi Uşak-Gcdiz'de 7 şiddetinde, 1970 senesin- de Episantre Koordinatları (39°.1'N — 29°.4'E) olan merkezi Gediz'de 8 şidde- tinde depremler olmuştur.

Kütahya'nın Güneybatısında bulunan ve Gediz, Emet ilçelerini içine alan Emet çu- kurluğu; Kuzey-Güney ve Doğu-Batı doğ- rultusunda sıralanmış olan sıcak su kay- naklarından ve geçmiş Depremlerin Epi- santr'larından anlaşılacağı üzere halen ak- tivitesini korumaktadır.

2S.3.1975) Depreminin karakteristiklerine gelince :

Bu Deprem Akçaalan, Kayaköy ve De- reköy'den Hisarcık Kasabasına kadar Ku- zeybatı istikametinde uzanan bir fay hattı ile Çomaklar, Çukurören Köyleri istikâme- tinde uzanan fay hattının şakuli hareketle- rinden vukua gelmiştir.

28.3.1970 günü Türkiye saat ayarı ile.

Saat 23,05 de vukua gelen Depremin, Epi- santr'ın koordinatları, 39°.1'N. — 29°.4'E.

Episantr'ın derinliği, 5-10 Km., E p i s a n t r d a şiddet VIII, Kütahya'da şiddet V, Gediz'- de şiddet VIII, Emet'te şiddet VII, Simav'- da şiddet VI, Depremin devam süresi 6

(27)

saniye olup Episantr'da açığa çıkan enerji ise 2 x 1022ERG. dir.

Depremin hasar alanı 13250 Km.2 olup bunun 250 KmVsinde depremin şiddeti VIII, 1000 Km.2'sinde VII. 12000 K a l e - sinde VI şiddetindedir.

Hissedildiği alan ise 350.000 Km.2 yani Türkiyemizin % 45'ni bulmaktadır.

Depremin bölgede sebep olduğu can ve mal kaybı son tesbitlere göre şöyledir.

I — CAN K A Y B I :

Kütahya Ui : Toplam 1086 Vatandaşı- mız hayatlarını kaybetmiş, 1258 Vatanda- şımız da yaralanmıştır.

Depremin tesir alanına giren Afyon ve Uşak illerinde can kaybı olmamıştır.

II — M A L K A Y B I :

Kütahya İlinde toplam 9401 bina yıkıl- mış veya ağır hasara uğramış, 9098 bina orta, 7261 bina az hasar görmüştür.

Uşak llin'de :

Ulubey. Banaz. Sivaslı İlçeleri ve 72 Kö- yünde 71 bina yıkılmış veya ağır hasara uğramış, 558 bina orta. 484 bina az, ha- sar görmüştür.

Afyon Hinde ise : Merkez ve İlçeleri ve 55 Köyünde 1 binanın yıkıldığı, 164 bina- nın orta ve 144 binanın az hasar gördüğü tesbit edilmiştir.

Netice olarak depremin hasar alanı için- de kalan Bölgede 9473 yapı yıkılmış veya ağır hasara uğramış, 9800 yapı orta, 7889 yapı da az hasar görmüştür.

Deprem yukarıdaki saydıklarımızdan başka geniş ölçüde canlı ve cansız maJ kaybına sebep olmuştur.

Burada hemen şunu da belirtmek yerin- de olacaktır; II. ci derece Deprem Bölge- si olan bu Bölgede şayet yapılar deprem yö- netmenliği esaslarına göre inşa edilmiş ol- salardı bu depremi hafif çatlaklarla atla- tabilirler ve bu acıklı tablo doğmazdı.

B u n e t i c e t e k n i k e ğ i t i m n o k s a n l i ğ i v e y a p ı t e k - n o l o j i s i n e k a r ş ı d o y u l a n u m u r s a m a m a z l ı k t a n i l e r i g e l m i ş t i r .

II. derece Deprem Bölgesi olarak göste- rilen bu Bölgede yapıların % 90 'inin te- melleri sığıda inşa edilmiş, bir çok yapı- ların temelleri dolgu toprağı ve dere oli- viyonlarının üzerine oturtulmuştur. Temel malzemesi olarak yuvarlak dere taşlan, harç olarak da çamur kullanılmıştır.

Yuvarlak kesitli kavak ağaçlarından ya- pılan bina iskeletlerinde, bağlantılı son de- rece yetersiz ve zayıf olarak teşkil edilmiş, bu zayıf taşıyıcı bir çok yapılarda 40 cm.

kalınlığında toprak döşemeler ile yüklen- miştir.

Depremlere en mukavim yapı sistemi olarak gösterebileceğimiz Ahşap iskelet bağdadi yapılarda dahi hasara rastlanma- sı bunların yapılışlarında da ayni hatala- ra yer verilmesîndendir.

Ayni para ile ihtiyacı karşılıyacak çok daha iyi yapılar yapmak mümkün iken ya- ni tasarruf plânlama ile sağlanarak yapıyı iyi malzeme ve iyi işçilikle yapma yolu varken, tam tersine iyi bir plânlama yapıl- madan hatta plânsız işe bağlıyarak lüzum- suz büyüklükte hacimler teşkiliyle maliye- tin artırıldığı bu artışında kötü malzeme kullanma ve vasıfsız işçilikle karşılanma yoluna gidildiği gözlemlerimiz arasındadır.

Burdur Deprem Bölgesindeki müşaha- delcrimiz de buradakilerin bir benzerinden başka bir şey değildir. B u b i l i n ç - s i z , y a p ı t e k n o l o j i s i n d e n y o k s u n u y g u l a m a l a r A n a - d o l u m u z u n b i n l e r c e K a - s a b a v e K ö y ü n d e a y n e n t e k r a r l a n m a k t a d ı r .

Bu gidişe kısa zamanda Devlet eliyle son verilme yolunun bulunması en başta gelen vazifelerimiz arasında olmalıdır.

28.3.1970 Depremi hakkında kısaca ar- zettiğim bu ön bilgilerden sonra Depremin olucundan bu yana yapılan ve yapılmakta olan işleri, imar faaliyetlerini ve yatırım- ları rakamlara dayanarak bilgilerinize su- nuyorum.

Depremin duyulduğu ve merkezinin ta- yin edildiği anda ilde ve civar illerde bu- lunan başta şanlı Ordumuz olmak üzere bütün Devlet Kuvvetleri Felâketzede Va- tandaşlarımızın yardımına koşmuş ve der- hal kurtarma, enkaz kaldırma, yaralıları tedavi, yiyecck yardımı, geçici iskân çalış- malarına başlanılmıştır.

Necip Milleitmiz de her felâkette oldu- ğu gibi bunda da bir biri ile yarış eder- cesine Felâketzede Vatandaşın yardımına koşarak Milletçe yaşamanın en güzel ör- neklerinden birini daha yaratmıştır.

Dostumuz Milletlerde Gediz Depremine büyük nakti ve ayni yardımda bulunmuş- lar bilhassa, B. Almanya, İngiltere ve is- viçre bu yardımın öncülüğünü yapmışlar- dır.

Ayrıca iktisadî güçlüğe düşen Deprem Bölgesindeki Afetzedelerden Yurt Dışında çalınmak isteyenlere öncelik tanınması için Çalışma Bakanlığı nezdinde teşebbüse ge- çilmiş ve ilk etapta 5000 kişilik kontenjan sağlanmıştır.

Bu arada ön hasar tespitleri de süratle neticelendirilmiş ve inşaat safhasına geçiş hazırlıklarına başlanılmıştır. Bu çalışmalar neticesinde yapılacak işin portesinin 350.

000.000,— Lira olduğu tespit edilmiştir.

Daimi iskân çalışmaları:

Bu çalışmalar 1970 yılında merkesi Ge-

diz'de olmak üzere, İmar ve iskân Bakan- lığınca kurulan Kütahya Deprem Bölgele- ri İmar ve İskân icra Heyeti Başkanlığı Merkez Te?kilâtı ve bu Merkez Teşkilâtına bağlı (Gediz, Çavdarhisar, Emet ve Soğuk- su da olmak üzere) dört İnşaat Amirliğin- den müteşekkil bir teşkilâtla yürütülmüş,

1971 senesinde ise İnşaat Amirlikleri kal- dırılmış olup işler Merkez Teşkilâtı tara- fından yürütülmektedir.

İcra Heyeti Başkanlığı daimi iskân ça- lışmalarına yoğun bir plânlama çalışması ile girişmiş. Bölgede 9303 konut, 577 îş yeri, 110 öğretmen Lojmanı, 4 Ortaokul, 83 İlkokul, 51 Cami, 27 Sağlık Ocağı, 14 Jandarma Karakolu, 356 Ahır ve Saman- lık, 2 İlçe içme Suyu, 36 Köy içme Su- yu, 2 İlçe Elektrik tesisi, 14 Köy Elektrik tesisi, 7 İlçe ve Köy Kanalizasyonu, 20 Km. Asfalt kaplama yol, 172 Km. Köy yolu, 180 Km. Köy iç yolu yapımını prog- ramlamıştır.

Çalışılacak Şantiye adedi 139 dır.

Bu büyük iş programının tatbik safha- sında, Felâketzedelerin Kış gelmeden daimi iskâna kavuşturulmaları hedef alınarak 1970 senesinde bu proğramm konut inşa- atları bölümünde % 84'ü, İş yerleri bölü- münde % 32'si ve Kamu yapı ve tesisleri bölümünde de % 26 sı tahakkuk ettiril- miş ve hedefe varılmıştır.

Bu inşaatlar için, 163 yerde Jeolojik etüt yapılmış, 103 yeni yerleşme yeri imar plânı tanzim edilmiş, 5.373.237 m2 arazi kamu- laştırılmış, 540 hektarlık sahanın harita işleri sonuçlandırılmıştır.

Yapılan konutlar : 1 — B. A. Karkas.

2 — Tek katlı yığma,

3 — Ahşap karkas Tuğla dolgu, 4 — Ahşap karkas bağdadi,

5 — Y T O N G , tiplerinde olmak üzere 5 nevi inşaat tarzında ve inşaat alanları 44 ilâ 67 m2 olan 7 tip plân tatbikiyle yapıl- mış ve yapılmaktadır.

İnşaatı tamamlanmış 8236 konut, 172 İş yeri, 78 Okul, 51 Cami, 27 Sağlık Oca- ğı, 356 Ahır ve Samanlık, 25 Öğretmen Lojmanı, 6 adet Köy Konağı, 14 adet Jan- darma Karakolu binası ve devam etmekte olan 1 Hastane inşaatı için 173.306.407.66 lira harcanmıştır. Buna göre konutların nv'si ortalama olarak 374,45 liraya male- dilmiştir.

Bu maliyet içine, çalışan Teknik Ele- manların ve Memurların tamamının ek ödenekleri ve büyük bir kısmının maaşla- rı dahildir.

Teknik ve İdari bilumum masrafların, sarflara göre oranı % 2,4 civarındadır.

Bu güne kadar 9303 hak sahibinden S332 sinin yani % 90 ınm borçlandırma

(28)

ve adlarına tescil muameleleri bitirilmiş ar- ta kalan 971 in de borçlandırılmasına ça- lışılmaktadır. Bunların ekserisi Almanyaya gidenler olduğu için borçlandırılma işlem- leri gecikmiştir.

21.7.1971 tarihi itibariyle Başkanlığımı- zın fon gelirleri yekûnu 239.344.677.69 li- radır.

Bunun 238.239.759.42 lirası Bakanlık tahsisi, 953.958.12 lirası para yardımları 19.338.76 lirası aynı yardım, 131.621.39 lirası da sair fon gelirleridir.

Bu gelirin 173.306.407,66 lirası yapılara, 15.874.051,78 lirası kamulaştırmaya, 13.432.— lirası konutları orta ve az hasar görenlere yardıma, 18.268.724.88 lirası ka- mu tesislerine harcanmıştır.

1.908.547,65 lirası nakit olarak, 9.083.- 979,25 liralık bölümü malzeme olarak, 7.470.965,47 liralık bölümü de demirbaş olarak mevcutlarımızdadır.

1971'e kalan işlere devam edilmektedir.

1971 programımızda muhtelif tipte 1106 konut, 405 İşyeri, 55 İlçe ve Köyde i ç m e Suyu, 14 İlçe ve Köyde Elektrik tesisi, 7

İlçe ve Köyde Kanalizasyon tesisi ve 2 İl- çede Belediye binası, itfaiye Garajı, Ter- minal, Mezbaha, Sinema inşaatları bulun- maktadır.

Bütün ihaleler yapılmış, bir kısım in- şaatlar başlamıştır. Programın hedefi 1971 sonunda işlerin tamamlanmasıdır.

Bu tatbikatta karşılaştığımız güçlükleri kanunların kifayetsiz kalmasından uğradı- ğımız müşkilât ve düşülen hatalarımıza da değineceğim.

Başta yüklü programın kısa zamanda gerçekleştirilmesi için lüzumlu yetişmiş Teknik Eleman, Usta ve Uzman işçi temi- ninde büyük zorluklara uğradık ve tabii olarak bunun, inşaatların kalitesi üzerin- de büyük etkisi oldu.

T.S.E.since imâlat standartları belirtil- miş olduğu halde bu standartlara uymayan birçok Fabrika imalâtı ile karşılaştık. Mal- zeme temin ve termin plânmında hazırla- nışın da bu cihetin tespit edilmeyişi güç- lükleri doğurdu. Tahsis edilen Kereste için- de çok düşük kaliteli malların bulunması da Bizi bir hayli üzdü.

7269-1051 Sayılı Afetler Kanunu, maa- lesef bir ilçenin tamamının naklinde kifâ- yetsiz kalmaktadır. Zira kanun icabı na- kil hak sahipliği neticesine göre yapılmak- tadır. Bu bakımdan Kiracılar, Kazanın sos- yal hayatı devam ettirmesi için lüzumlu tüzel kişiliği haiz Dernekler, resmi olma- yan Bankalar, sair Teşekküller, Kiracı, Iş Sahipleri için yeni yerleşme yerinde bir saha tefriki dahi mümkün olmamakta ve haklı istekler karşılanamamaktadır.

Kanuna, Kazaların naklinde bu gibi is- teklerin karşılanmasını sağlıyacak madde- lerin eklenmesi lâzımdır.

Nihayet bu tatbikatta düşülen hatalar.

Bunları;

1 — Az da olsa bazı Köylerin yeni yer- leşme yerleri seçilirken Su temininin önce- den düşünülmemesi,

2 — Bir kısım Köylerin büyük sakınca- lar arzeden diğer Köy arazisi içine nakli,

3 — Iş yerleri inşaatlarına geç başlanıl- ması,

Olarak sıralıyor ve kabul ediyoruz.

(29)

Side de roma hamamı

Mustafa GÜRDAL Side Müzesi Asistanı

Eski Antalya ya da Selimiye adlarını taşıyan bugünkü Side harabeleri, Antalya ili Manavgat ilçesinin yedi kilometre ba- tısında, bir kilometre uzunluğunda 3 5 0 - 400 metre genişliğinde bir yarımadadır.

H a m a m : Anadolu'nun en eski liman şe- hirlerinden biri olan Side'nin, merkezi ye- rinde, geç devir kara surlarının dışında, ana direkli caddenin yanında ve Agora giriş kapısının tam karşısmdadır.

Hamamın giriş yolu batıdan olup, yedi metre genişliğinde, alt kısmı kanallı, üstü taş levhalarla örtülmüş, her iki tarafı sü- tunlarla süslü, deniz surlarına kadar uzanan ana direkli caddeye dik bir caddedir.

R o m a hamamı olduğu sonradan tesbit edilen bu bin 1957 - 1958 yıllarında, Si- de kazıları sırasında Ord. Prof. Dr. Arif Müfid Mansel başkanlığındaki kazı heyeti tarafından meydana çıkarılmıştır. 1.

Kapalı kısmı 26.20X41.50:1087.3 met- rekarelik dikdörtgen bir alan teşkil eden değişik büyüklükte beş mekânlı olup, bu çağın hamamlarında olduğu gibi üç ana bölümden meydana gelmiştir. 2.

1. Frigidarium 2. Tepidarium 3. Caldarium FRİGİDARİUM

14.75X9:130.75 metrekarelik bir alan kaplamaktadır. Tabanı değişik f o r m ve bü- yüklükte mermer levhalarla kaplıdır. Salo- nun kuzey-doğu yönünde çapı 5.80 ve de- rinliği 1.25 metreyi bulan tabam mermer plâkalarla döşeli, asıl salona bakan tarafı düz, diğer tarafı yuvarlak bir havuz var- dır. (Piscina) Bu havuza kuzey köşesinde- ki birkaç basamakla inilir.

Piscina'nın etrafı 0.80 metre kalınlığın- da bir duvarla çevrili, bu duvarın dış bi- tim noktasında ayrıca yuvarlak bir duvar-

H a m a m ı n kazıdan önceki hali.

la çevrilmiştir. Yuvarlak duvar üzerinde beş adet alçak kemerli niş ile bu nişlerin arasında ve yüksekte dikdörtgen şeklinde derin nişler bulunmaktadır. (3) Yüksekte bulunan nişler su oluklarıyla teşhis edilmiş- lerdir. Dışardan pişmiş toprak oluklarla ge- len sular bu nişler vasıtasıyla Piscina'nın dolmasını sağlarlar. Havuzun kirlenen suyu altta ve kuzeyde bulunan bir oluk vasıta- sıyla boşaltılır. Havuzun üzeri kalıntılar- dan anlaşılacağı üzere yuvarlak taş kemer (kubbe) ile örtülmüştür.

Buııa karşılık esas salon büyük ve kalın tuğlalardan taş olmıyan tonozla yapılmış- tır. Karşılıklı dar duvarlarda kemerlerin al- tında ışık temin eden üçer pencere bulun- maktadır.

Yüzme havuzunun her iki yanında deği- şik derinliklerde birer niş bulunmaktadır, bu nişler banyo vazifesini gören küvetler- dir.

Frigidarium aynı zamanda Apoditerium olarak da kullanılmış olduğu düşünülmüş fakat soyunma yeri bölmelerine ve bank- lara raslanılmamıştır.

Bu mekânın girişi kuzey-batı istikâmetin- deki kapı olup bu kapının t a m karşısında kuzey-doğu istikametinde eğik ve dar bir geitle hamamın muhtemel odunluğuna ge- çilir. Frigidarium'a açılan diğer iki kapı- dan biri (Sudaterium veya Lacanicum)a di- ğeri ise Tepidarium'un ikinci salonuna açı- lır.

CALDARİUM

H a m a m ı n sıcak ve yıkanma salonu olup 23,60X10,30:243,08 metrekarelik bir alan kaplıyan tam bir dikdörtgendir. Bizans ça- ğında kullanılarak çeşitli yapı özellikleriyle tâdil edilmiş, aslında da olduğu gibi simet- rik görünümünü muhafaza etmiştir. (4) Sa- lonun üzeri beşik tonozla örtülmüş, en yük- sek yeri 11,50 metreyi bulur. Bu tonoz di-

ğer mekânların tonozlarından daha yük- sektir. Doğu ve batı cephelerinde bulunan dikdörtgen havuzların uzunluğu 7,50 m.

genişliği ise 2,50 m. olup 1,15 m. derinli- ğe sahiptirler.

Bu havuzların üzeri taş tonoz kemerlerle örtülü olup, bu kemerlerin hemen alt kıs- mında salonun ışığını temin eden üçer pen- cere ile teşhis edilmiştir. Ayrıca yanda ve direkli caddeye bakan dar kısımda da birer pencere mevcuttur.

Salonun uzun duvarlarında üçer kemerli niş yer almaktadır. Bu nişlerin genişliği 2.80 metre yüksekliği ise 2.30 metreyi bulmakta olup, Bizans'lılar tarafından değişikliğe uğ- ratılarak kapı olarak kullanılmıştır.

Mekânın ana direkli cadde cephesindeki yüzünde genişliği 4.70, yüksekliği 4 metre olan büyük bir pencere bulunmakta bu pen- cerenin kenarı nis duvarına dayanmakta olup, dışardan kolomarla takviye edilmiş- tir. Bu pencere ile içerdeki nişler önüne geç devirde yapıldığı tesbit edilen üç banyo havuzu mevcuttur. Bu havuzlardan ortada bulunanı yanlardakinden daha büyük olup, solundaki küçük havuzla beraber önleri düz, sağdaki havuzun önü yarım yuvarlak- tır. Her üç havuzunda caddeye bakan kı- sımları yarım daire şeklindedir.

Havuzların taban, duvar ve üst kısımları ince mermer levhalarla kaplı olup, içine basamaklarla inilir.

Dar duvarlar önünde bulunan dikdörtgen şeklindeki havuzların üst kısmında üçer basık kemerli niş bulunmakta ancak bun- lardan sadece doğuda olanları karakterini muhafaza etmektedir. Batıdaki ise özelli- ğini kaybetmiştir. Bu salonun tabanı üze- rine geç devirde 0.90 metre genişliğinde ve 0.20 metre yüksekliğinde salonun ortasın- dan, dar yanlardaki havuzlar önünde uza- nan küçük havuzlar ve Tepidariuma geçme-

(30)

yi sağlıyan kaldırım peklinde mermer lev- halarla kaplı yol hattı mevcuttur.

Caldarium içinde izahı gerekli görünen Sudaterium veya Lacaniumm (Terleme ile yıkanılan yer) un ise aslı dört köseli olup, geç devirde yuvarlakl&ştırılmıştır. Çapı 6.20 metredir, itina ile işlenmiş taş bir kubbe ile örtülmüştür:

Mekân d ö n dar kapı ve bu kapılar ara- cında bulunan yarım daire şeklinde çapı 1.25 metre yüksekliği 2.85 meıre olan niş- lerle teçhiz edilmiştir. Dört tarafı da me- kânlarla çevrili bu kısım hamamın merkezi- ni teşkil etmektedir.

Resim: 1 — Hamamın restorasyondan son- ra müze hali.

Resim: 2 — Frigiderium'un teşhir salonu halinde kullanılışı.

Resim: 3 — Tepidarium'de teşhir edilen eserler.

TEPİDARÎUM

Tepidarium da Caldarium da olduğu gi- bi iki kısımdır. Bunlardan birincisi Calda- riuma açılanı olup, 16.20X10.30:166.86 metrekarelik bir alanı kaplar. Bu salon gü- ney-kuzey istikâmetinde uzanmakta ve ba- tı cephesi dış kısımdan dörtgen şeklinde iiç paye ile takviye edilmiştir.

Tepidariumun uzun kenarlarında üçer, dar duvarlarında ise ikişer kemerli niş var- dır. Kesit olarak enleri 3.20, yükseklikleri 3.86 metredir. Bu salonun tabanı tamamen çökük olarak bulunmuş ancak nişler önün- de bulunması gereken küvetlerin çok tah- rip olmuş parçalarına rastlanabilmiştir, ki bunun içinde nişler önünde küvetlerin bu- lunup bulunmadığı şüphe ile karşılanmış ve müphem kalmıştır.

Bu salondan kuzeye açılan bir kapı ile Tepidariumun ikinci salonuna geçilir. İkin- ci salon 10.83X8.30:89.699 metrekarelik bir alan kaplamaktadır. Üzeri alçak beşik to- nozlarla kapatılmış olması gerekir. Uzun duvarlardan avluya bakan kısmı yıkılmış ve bu yıkık duvar üzerinde salonun ışığını temin eden pencerelerin bulunduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca uzun duvarlarda üçer niş bulunmakta, bugün görülen nişlerden ikisi kemerli diğeri ise dörtgen şeklindedir.

Bu salonun kış aylarında Apoditerium olacak kullanıldığı sanılmakta ise de soyun- ma bölmelerine veya banklara raslanılma- mıştır. Üst kapı ile teçhiz edilen bu salon- dan avluya, Frigidariuma ve tepidariuma geçilebilir. (5).

A V L U

Hamam binasının arkasında 50X33:1650 metrekarelik alanı kaplamaktadır. Dikdört- gen şeklinde olan bu avlu deniz surlarına kadar yaklaşan basit bir duvarla ihate edil- miştir.

Avluya üç kapıdan girmek mümkündür.

Fakat as:l giriş kanısı batı ihate duvarının

(31)

güneyinde bulunan büyük kapı olup, bu kapının önü avlu ile hamam binasını irti- batlıyan tabanı mermer levhalarla döşeli bir antreye sahiptir. Bu antrenin a î l u kıs- mı boydan boya bir kanalizasyonla sınırlan- dırılmış olup, hamam tarafında dükkân ol- duğu sanılan mekân kalıntılarına raslanıl- mıştır.

Avlunun ortasında 9.60 metre genişliğin- de bir cadde mevcuttur. Bu caddenin her iki yanı sütunlu revaklarla süslü idi. Cad- denin sağ ve solunda halen görülen mekân kalıntılarının dükkân oldukları tahmin edil- mektedir. Bu dükkânların önlerinin moza- ikle kaplı olduğu mevcut kalıntılardan an- laşılmaktadır. Ana giriş kapısı dışında dört kapısı bulunan avlunun iki kapısı kuzeye açılmakta, bunlardan birinin üstü tuğla kemerli olup, diğerinin de tuğla kemerli ol- ması gerektiği düşünülmektedir. Güneye açılan diğer iki kapıdan biri Frigidariuma diğeri ise tepidariuma açılır.

CEHENNEMLİK VE SALON TABANLARI KALINTILARI

Kapalı hamam binasının, soğuk sulu banyo havuzlu kısmı hariç, diğer kısımla- rın taban altlarında cehennemlik boşlukla- rı görülmüştür. Salon tabanları 0.27 met- relik tuğla ayaklar üzerinde oturmakta, bu ayakların kaideleri birbiri üzerine konul- muş ensiz dört köşeli tuğlalardan meyda- na getirilmiş bu kaideler üzerinde 0.75X 0.75: ebadında plaka tuğlalar konulmuş ve çok ince bir harç kullanılmıştır.

Banyo havuzlan altında dar massiv (küt- leli) tuğla duvarlar bulunmakta ve bunlar arasında birbirine paralel birbirine dik ve birbirinden ayrılan tonozlu taş kemerler mevcuttur.

H a m a m ı n kapalı kısmının bütün salon- larının duvar ve tabanları mermerle kaplı olduğu tabanda kalan orjinal döşemeden ve duvardaki kalın sıva tabakası ve mermer- leri tesbit eden çivi deliklerinden anlaşıl- maktadır. Bizans devrinde de restore edi- len tabanlara yer yer kitabeler konmuştur.

Kaplamalarda renkli mermerlerinde kulla- nıldığı bazı nişlerde görülür.

K Ü L H A N

H a m a m ı n birkaç külhanı olmakla, bun- lardan Caldariumıın kuzey-doğusunda dar duvar kısmında bulunanın temellerini bu- gün görmek mümkündür. Bu külhan ke- merle teçhiz edilmiş, gece ve gündüz ya- kılmakta idi. Külhanın önünde bulunan kı- sım ise muhtemel odunluktu.

SU DEPOSU VE K A N A L KALINTILARI

Piscina'nın solunda bulunan küvetin tam arkasında uzunluğu 10.25, genişliği 2 met- reyi bulan mekân hamamın su kemerlerine desteklik etmekte, yedek su deposu olduğu (Devamı 135. sahifede)

(32)

5 lOm

da tahmin edilmektedir. Su taksimatı yedek depo arkasından giden pişmiş toprak bo- rularla yapılmış, havuz başlarında taştan yapılan taksimatlarla havuzlarla yine bu toprak borularla verilmiştir. Cehennemlikle irtibatı bulunan yan duvarlardaki borular ise hamamın duvarlarınmda ısındığım gös- terir mahiyettedir.

H A M A M BİNASININ YAPI MALZEMESİ

Kazılarda açığa çıkarılan kısımlar ekse- riyette olup, sadece tonoz kısımları yıkık- tır. Yapı uzunluğu iki metrenin üzerinde bulunan çeşitli büyüklükte kuvvetli kalın bir harç tabakasıyla birlikte kullanılan kes- me taşlardan inşa edilmiş ve üzeri kırmı- zımtırak bir harç tabakasıyla sıvanmıştır.

Salonlardan sadece Frigidariumun üzeri tuğla tonoz olup, diğer salonların üzeri be- şik tonozla örtülüdür. Cehennemlik terti- batında da tuğla kullanılmış olup taban ve duvarların iç kısımları mermer levhalarla kaplıdır.

RESTORASYON

Binanın sağlam vaziyette kalan kalın du- varları 1959-1961 yıllarında merhum Yük Müh. Ragıp Devres ve eşi Selma Devres tarafından gerekli müsaade alınarak restore edilmiştir. Restorasyonda duvarlar sadece derzlenmiş fakat konglemera taşlarından olan duvar konstrüksiyonunu örtmemek için hiç bir tarafa sıva yapılmamıştır. Bi- nanın salonlarının üzeri ince betondan ya- pılmış tonoz kemerle örtülmüş olup, La- canicumun noksan olan taş kemeri de aynı şekilde işlenmiş böylece eski kısımla yeni kısım rahatlıkla farkedilmektedir. (6).

H a m a m ı n tarihlendirilmesi için elde ye- teri kadar doküman olmadığından (inşaat Kitabeleri, Süsleme tasvirleri) tarihlenme kesinlikle tesbit edilememektedir. Sağlam- lığına bakılırsa şehrin terkedilişine kadar kullanılmış olduğu zannedilmekte, M.S. 5. ci Y.Yılda yapıldığı, plânının daha erken te- sis edildiği ve sonradan bu plâna göre inşa edildiği düşünülmektedir. Zira plân ve ya- pı çok dikkatsiz, gayrımuntazam yapılmış olup, bu durum hamamın geç devirde ya- pılmış olabileceğini ispatlamaktadır.

Side'nin üç hamamından biri olan bu ha- mam, Liman hamamı ve Büyük h a m a m d a olduğu gibi paralel plânlı değildir. Ha- m a m d a salonlar birbirine diktir. Bu ha- mamla Side'de yuvarlak, çember tip deni- len bir tip ortaya çıkmıştır. (Ringtyp). Bu hamamın her iki yanı sütunlu olmasına rağmen, Büyük hamamın her iki yanı sü- tunlu olup, dükkânlar yanlardadır. Halbu- ki mevzumuza konu olan h a m a m d a dük- kânlar ve avlu ön cephededir.

Perge şehir kapısı güney-batısında görü- len üzeri tonozlarla örtülü büyük salon- lardan müteşekkil hamam olması çok muh- temel büyük bir kalıntı geç devre aittir.

Ayrıca Aspendos düzlüğünde bulunan kub-

Hamamın plânı

be ve kemerleri ayakta duran binanın da geç devir bir hamam olması iktiza eder.

Silyon'da aşağı şehirde bulunan ve bazı araştırıcılar tarafından (Saray) olarak bah- sedilen bina ise yine geç devir bir hamam olduğu bugün tahakkuk etmiş bulunmak- tadır. (7).

Mazydus (Lara) Sivil havacılık moteli önünde geç devir hamamı bulunmakta bu hamamın cehennemlik kısmı ile yıkanma salonlarından biri görülmekte ise de diğer kısımları harap olmuştur. (8).

Side'de bulunan Liman hamamı ve bü- yük hamam hariç, Bu geç devre ait ha- mamların, tezimiz mevzusu olan geç devir Roma hamamı ile plân bakımından birçok benzerlikler göstermesi dolayısıyla çağdaş oldukları kanaatine varılmıştır.

BİBLtOGRAFYA

1 — Arif Müfid Mansel, Die Ruinen von Side 1963 Berlin.

2 — Ord. Prof. Dr. Arif Müfid Mansel Side Klavuzu 1967 Ankara.

3 — Ord. Prof. Dr. Arif Müfid Mansel İlk Çağda Antalya Bölgesi 1956 is- tanbul.

4 — George E. Bean Turkey's Southern Shore A n Archaeological Guıde 1968 London.

5 — M a h m u t Akok Türk Arkeoloji Der- gisi sayı XVII-I 1968, Ankara.

DİP NOTLAR

(1) Ord. Prof. A. Müfid Mansel. Side H a . vuzu 1967 Ankara S. 15.

(2) Mahmut Akok. Türk Arkeoloji dergisi Sayı: XVII-I 1968 Sayfa, 8.

(3) Arif Müfid Mansel Die Ruinen von Side 1963 Berlin sayfa 148.

(4) A. M. Mansel Die Ruinen Yon Side 1963 Berlin, Sayfa: 150.

(5) A.M. Mansel Die Ruinen Von Side 1963 Berlin, 150-152.

(6) Ord. Prof. A.M. Mansel Side Müzesi 1962. İST. Sayfa: 2

(7) A.M. Mansel İlkçağda Antalya bölgesi 1956, İST. S. 17.

(8) G.E. Bean Turkey's Southern Shore 1968 London. S. 103.

geleceğin şehri

Mevcut şehirlerin büyümesi şeklinde mi, Yoksa yepyeni şehirlerin kurulma- sı şeklinde mi olmalı?

(Echanges et logements No. 92-1970) 1946 dan bu yana ingiltere'de 27 adet yeni şehir kurulmuştur. Son zamanda Lon- dra'nın 80 km. ötesinde «MİLTON KEY- NES» adında 250.000 kişilik bir şehir in- şa edilmektedir. Gaye Londra'yı nüfus yo- ğunlaşmasından kurtarmak Londra'nın dı- şında yeterli iş sahasına sahip yeni bir merkez yaratmaktır.

Bundan başka «Lancashire» eyaletinde mevcut Preston şehrinin sıhhîleştirilmesine ve genişletilmesine karar verilmiştir. Pres- ton 2000 senesine ulaşmadan 500.000 ki- şilik bir belde haline getirilecektir.

Konut alanında yapılan uygulamaların sadece % 2 oranı yeni kurulan şehirlerde bulunuyor. Oranın yetersizliğine rağmen psikolojik bakımdan bu oranın önemi bü- yüktür. Zira yepyeni konut demetleriyle birlikte konutlarda oturanlara mahsus iş alanları yaratmanın mümkün olduğu is- patlanmış oluyor.

Şehirleşme probleminin önemini idrak eden İngiltere hükümeti evvelce bütçesin- de bu konu için ayırmış olduğu 800 mil- yon sterlin tahsisatı 1 milyara yükseltmiş- tir. (20 milyar T. lirası)

Şehirlerde hasıl olan hızlı n ü f u s büyü- mesine karşılık büyük Belediyeler kendili- ğinden harekete geçmişlerdir. Örneğin

«Greater London Council» örgütünün kap- sadığı sınırlar içindeki Belediyeler, bu ör- gütün program tavsiyelerine uyarak n ü f u s yoğunlaması meseleleri olmayan komşu Belediyelerle anlaşarak oralarda yeni ko- nut ve iş sahalara açılması hususunda işbir- liği halindedirler. Finansman ve teknik yardım G. Council tarafından temin edil- mektedir.

Londra, Glasgow, Manchester, Birming- ham gibi merkezlerde kurulu sanayi geniş- leyemediği takdirde, bu gibi sanayiciler'e başka elverişli sahalar temin edilmektedir.

Bilindiği gibi birkaç sene evvel Londra Birmingham Belfast gibi büyüme istidadın- da olan şehirlerin etrafında yeşil bir kuşak temin ettikten sonra büyümelerini plân dairesinde müsaade etmek ilk tedbir ve eğilim olmuştu. Yatakhane şehir şeklinde kurulmuş olan yeşil kuşak ötesindeki bu banliyöde oturanların iş yerleri yine eski merkezde kaldığı cihetle iş-konut münase- betleri uzaklaştığından bu sistem revaç bul- mamıştır.

Ekonomik olmayan bu sistem yerine da- ha yukarıda bahis edilen 250.000 kişilik sosyoekonomik ortamın var olabilecek bü- yüklükte yeni şehirler kurulması tercih edilmiştir.

E. MENTEŞE

(33)

Mamûllerimiz üzerindeki TSE markasına dikkat ediniz.

8-26 mm bütün çaplarda derhal teslim Broşür ve Fiat isteyiniz.

Met aş

nervürlü

P.K. 458 İzmir Telgraf. METAŞ - izmir Telefon : 39740

ARK. — 7 8

çeliği % jj

Ka^uMrl • ıj

Tabiî sertlikte, düz betonarme çeliğinden kimyasal özellik itibariyle farklı, sıcak çekilmiş, III a çelikleri;

inşaat çeliği kullanımında % 40 tasarruf sağlıyor.

Alman D İ N normuna göre imâl ediliyor. Türk Stan-

dartları Enstitüsünün garantisini taşıyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Tanrılar tanrısı Zeus ile Leto'nun kızı- dır. O'da kardeşi Apollon gibi sırtında al- tından yapılmış ok ve yay taşır. Yanından tazısını hiçbir zaman ayırmaz, onunla

geçebilmesini temin maksadiyle, baş direk kırma olarak tertip edilmiş olup tazyikli hava ile çalışmaktadır.. Kaptan köşkü mah- dut su üstü yüksekliği sebebile baş tarafta

kiye Erozyonla Mücadele Ağaçlan­ dırma Vakfı) oldu. Büyük bir toprak erozyonu ile karşı karşıya bulunan Türkiy e ’nin çöl haline gelm em esi için bir

Prens Sabahattinin dönüşü Prens Sabahattin Bey, pederinin tabutu beraberinde olduğu halde, Marsilyadan İstanbula hareketle İz­ mire uğradığı zaman, Doktor

Meter Leto ile ilişkili yazıtlara, sayıca fazla olmasalar da, Lydia ve Phrygia bölgelerinde rastlanmaktadır: Philadelphia’lı Tyrannos’un Geç Hellenistik/Erken

After birth occurred, 4 external measurements (total body length, tail length, hind foot length, and ear length) and weights of newborns were recorded throughout the postnatal

Ayı gidince ağaca saklanan Tamer yere indi ve Selim’in yanına geldi.. Gülerek ona “ O ayı senin kulağına bir şeyler

çömlek elde yapılmıştır. Hamurunun içine saman, çakıl ve kum karıştırılmış, dışı kır- mızı veya devetüyü renkte, içi siyah bazen de dışı rengindedir. V.b bundan