• Sonuç bulunamadı

Kardiyak acillerde anestezik yaklafl›mAnesthesiologic approach to cardiac emergencies

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kardiyak acillerde anestezik yaklafl›mAnesthesiologic approach to cardiac emergencies"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

There is not a single standard method to provide a safe air-way in emergency conditions. Combination of neuromus-cular blockers, induction agents, and adjuvant drugs may be necessary for urgent intubation. Since all these drugs exert various effects on the cardiovascular system, special attention should be given to airway safety in cardiac emer-gencies. Insufficient evaluation of the underlying patholo-gy and the use of inappropriate drugs may result in serious consequences. A good knowledge of the pathophysiology, rapid evaluation, and an appropriate pharmacological approach will make emergent intubation safer.

Key words: Airway obstruction; anesthesiology; cardiovascular system; emergencies; heart surgery; hemodynamic processes.

Kardiyak acillerde anestezik yaklafl›m

Anesthesiologic approach to cardiac emergencies

Füsun Güzelmeriç,1Hasan Basri Erdo¤an,2Tuncer Koçak1

Kartal Kofluyolu Yüksek ‹htisas E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 1

Anesteziyoloji ve Reanimasyon Klini¤i, 2

Kalp ve Damar Cerrahisi Klini¤i, ‹stanbul

Acil durumlarda güvenli havayolunu sa¤lamada standart bir yöntem yoktur. Acil entübasyon için nöromusküler blokerler, indüksiyon ajanlar› ve yard›mc› ilaçlar›n birlik-te kullan›m› gerekebilir. Bu ilaçlar kardiyovasküler sisbirlik-te- siste-me çeflitli etkilerde bulunabilece¤inden, kardiyovasküler acillerde havayolu güvenli¤ini sa¤lamak için özel bir dik-kat gerekir. Altta yatan patolojinin iyi de¤erlendirilmeme-si ve uygun ilaçlar verilmemede¤erlendirilmeme-si ciddi sorunlara neden ola-bilir. Hastal›¤›n fizyopatolojisinin bilinmesi, h›zl› de¤er-lendirme, uygun farmakolojik yaklafl›m acil entübasyonu daha güvenli hale getirecektir.

Anahtar sözcükler: Havayolu t›kan›kl›¤›; anesteziyoloji; kardi-yovasküler sistem; acil; kalp cerrahisi; hemodinamik proses.

Gelifl tarihi: 23 May›s 2005 Kabul tarihi: 14 Haziran 2005

Yaz›flma adresi: Dr. Hasan Basri Erdo¤an. Kartal Kofluyolu Yüksek ‹htisas E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Klini¤i, 34846 Cevizli, ‹stanbul. Tel: 0216 - 459 40 41 e-posta: gulayhasan@superonline.com

Havayolu güvenli¤inin sa¤lanmas›

Kardiyak acillerde havayolu güvenli¤inin sa¤lanma-s›n›n özel bir önemi vard›r. Acil havayolu sa¤lanmas› gere¤i, hastan›n bilincinin de olmad›¤› kalp veya solu-num durmas› sonucunda ya da solusolu-numsal veya kardi-yak tolerans›n›n ilerleyici bir flekilde geriledi¤i durum-larda ortaya ç›kar. ‹lk durumda hasta s›kl›kla bilinçsiz-dir, mümkün olan en k›sa zamanda en güvenli bir hava-yolu elde edilmeye çal›fl›l›r; sedatif, analjezik ve kas gevfletici gereksinimi oldukça azd›r. Aciliyeti daha az olan dekompanse hastalarda ise yaklafl›m biraz daha farkl›d›r. Bu hastalarda klinik durumu araflt›rma, güven-li entübasyon, hemodinami¤i etkileyen faktörlerin göz-den geçirilmesi ve bunlara yönelik kullan›lacak ilaçlar› planlamak için bir miktar zaman vard›r.

Laringoskopi ve endotrakeal entübasyon sempatik uyar›ya neden olur, bu durum klinikte hipertansiyon ve taflikardi olarak ortaya ç›kar.[1-3] Bu fizyolojik durum

sa¤l›kl› kiflilerde iyi tolere edilirken, kardiyak rezervi s›n›rl› olan kalp hastalar›nda çeflitli sorunlara neden

olur.[4]

Dahas› hipoksi, hiperkarbi ve asidoz nedeniyle acil entübasyon gereken kritik hastalarda afl›r› sempatik uyar› söz konusudur. Bu hastalarda taflikardi, labil tan-siyon ve miyokardiyal kontraktilitede art›fl gözlenir. Fizyolojik stresin azalt›lmas› entübasyon sonras› dö-nemde hipotansiyona neden olur. Birçok ilaç laringos-kopi ve entübasyona yan›t› bask›lar. Bunun yan› s›ra ha-vayolunun garantiye al›nmas›yla hipoksinin giderilme-si, asidozun önüne geçilmesi de sempatik uyar›y› azal-t›r. Ayr›ca, pozitif bas›nçl› ventilasyon intratorasik ba-s›nc› art›rarak sa¤ ventriküle venöz dönüflü azalt›r, sa¤ ventrikülün ardyükünü de art›r›r. Bu sorun özellikle kronik obstrüktif akci¤er hastal›¤› olan kalp hastalar›n-da hastalar›n-daha belirgindir. Sonuç olarak, tüm bu giriflimler s›-ras›nda sempatik tonusun azalt›lmas› hipotansiyon ve refleks taflikardi ile sonuçlan›r.

Laringoskopi ve entübasyona kardiyovasküler yan›t

(2)

kardiyovas-küler yan›tlar› provoke eder. Bu hemodinamik de¤iflik-likler kiritik hastalarda miyokard iskemisi ve yetersizli-¤ine ve serebral kanamaya neden olabilir.[5]

Kardiyovas-küler denge en fazla sempatik sinir sistemi arac›l›¤›yla etkilenir. Kalp h›z›, miyokard kontraktilitesi, arteriyel direnç ve venöz kapasitede de¤ifliklikler oluflur. Bütün anestezik ajanlar sempatik aktiviteyi etkileyerek kardi-yovasküler yan›t› de¤ifltirir.

Kardiyovasküler yan›t›n derecesi, hipertansiyon, kapak hastal›klar›, hastan›n volüm durumu ve hava-yoluna uygulanan ifllemlerin süresi gibi faktörlerle iliflkilidir. Laringoskopiye ba¤l› hipertansif ve tafli-kardik yan›t laringoskopiden 5 saniye sonra bafllar, laringoskopi s›ras›ndaki 45-60 saniyeyi de içine al-arak, ifllemden 5 dakika sonra laringoskopi öncesi dü-zeye geri döner. Hemodinamik yan›tlar havayoluna uygulanan ifllemin süresi ve gücü ile do¤ru orant›l›-d›r.[6,7]

Laringoskopi ve endotrakeal entübasyon otonom si-nir sistemini etkiler. Laringoskopinin kendisi, orotrake-al entübasyon s›ras›nda en invaziv uyarand›r. Deneyim-li anestezistlerin hastan›n farinksine daha az kuvvet uy-gulayarak gerçeklefltirdikleri entübasyonda hemodina-mik yan›t daha az olur.[2]

Kardiyak hastal›klarda kardiyak nöronal regülasyon yafla, ek hastal›klara, kalp yetersizli¤ine, miyokard in-farktüsüne ve hipertansiyona ba¤l› olarak de¤iflebilir. Kardiyovasküler hastal›klara göre otonomik sinir siste-minin durumunu ay›rt etmemiz olanakl› görülmemekte-dir. Bu durumda kardiyak acillerde ya da yar› acil du-rumlarda kullanaca¤›m›z sedatif, hipnotik ve kas gevfle-ticilerinin seçimi ayr› bir önem tafl›maktad›r.

Hipoksemi ve hiperkarbinin kardiyovasküler etkileri

Acil kardiyak durumlarda hemodinamik bozukluk-lar›n geliflimi yan› s›ra hastan›n oksijen profili de bozul-maktad›r. Hipoksemiye kardiyovasküler yan›t hem ref-leks hem de do¤rudan etkilerle olur. Aort ve karotid ke-moreseptörlerden ç›kan nörorefleks etkiyle katekola-min ve renin anjiyotensin sal›n›m› oluflur. Bu etkiler uyar›c› etkilerdir. Daha geç dönemde ortaya ç›kan lokal vasküler etkiler ise do¤rudan inhibitör ve vazodilatör özellik gösterir. Hafif arteriyel hipoksemi (arteriyel sa-türasyon normalden düflük, ancak %80’den yüksek) sempatik uyar› ve bunun sonucu olarak katekolamin sa-l›n›m›na neden olurken, %60-80 aras›ndaki satürasyon-da lokal etki önem kazanmaya bafllar. Arteriyel satüras-yon %60’›n alt›na inerse lokal depresan etki tamamen etkin duruma geçer.[8,9] Bu durumda hipoksemiye net

kardiyovasküler yan›t, hastan›n hipoksisinin derecesine ba¤l› olarak de¤iflen inhibitör ve eksitatör yan›tlar

ara-s›ndaki denge ve efllik eden kardiyovasküler patolojile-rin tipi ile iliflkilidir.

Di¤er bir güçlü uyaran hiperkarbidir ve vazomotor merkezin do¤rudan uyar›lmas›yla belirgin vazokonst-riksiyona neden olur. Hiperkapni miyokard›n oksijen gereksiniminde art›fla (taflikardi ve erken dönemde hi-pertansiyon) ve miyokard›n oksijen deste¤inde düflüfle (taflikardi ve geç dönemde hipotansiyon) neden olur. Belirgin hiperkarbi ve hipoksemi asidoza yol açar ve bu durum bradikardi, hipotansiyon ve kardiyak debinin düflmesiyle sonuçlan›r.

Kardiyak kökenli olsun olmas›n, solunum s›k›nt›s› içindeki hastalarda labil bir hemodinami gözlenir. Bu-nun nedeni maksimale yak›n sempatik uyar› ve hipovo-lemidir. Bu nedenle, sempatik yan›t› bask›layan ajanla-r›n bu tip hastalarda kullan›m› belirgin hemodinamik de¤iflikliklere yol açacakt›r. Sempatik vasküler tonusun kaybolmas› önyük ve ardyükü azaltacakt›r. Bu yan›t› ciddi flekilde bask›layan ajanlar›n kullan›m› kalp debisi-ni azaltacak ve entübasyondan sonraki dönemde hipo-tansiyona ve hatta kalp durmas›na neden olabilecektir. Ayr›ca, entübasyondan sonra pozitif bas›nçl› ventilas-yonun bafllamas› bu etkilerin afl›r› flekilde ortaya ç›kma-s›na yol açabilecektir.

Kardiyak hastal›klarda intravasküler volüm durumu ve sempatik sinir sisteminin çal›flmas› hastan›n patolo-jisine göre de¤iflim gösterece¤inden, bu patolojilerin göz önünde bulundurulmas› ve yaklafl›m›n buna göre yap›lmas› gerekmektedir.

Entübasyon için kullan›lan farmakolojik ajanlar

Entübasyon için kullan›lacak anestezik ajanlar has-tan›n hemodinamik durumunu etkileyece¤inden, bu ajanlar›n özelliklerinin iyi bilinmesi, hastan›n kardiyak patolojisine göre seçim yap›lmas› gerekir.

‹ndüksiyon ajanlar›. ‹ndüksiyon ajanlar› h›zla bi-linç kayb›na yol açarak entübasyonu kolaylaflt›ran ilaç-lard›r (Tablo 1).

Barbitüratlar hemodinamik aç›dan stabil hastalarda s›k kullan›lan indüksiyon ajanlar›d›r. Thiopental k›sa etkili bir barbitüratt›r ve h›zl› hipnotik etki gösterir. Hemodinamik olarak stabil olan hastalarda oldukça güvenli olmakla birlikte, ventrikül fonksiyonlar› bo-zuk olan ya da hipovolemik hastalarda s›kl›kla kan ba-s›nc› ve kardiyak debinin düflmesine neden olur. Kar-diyak debinin düflmesinde do¤rudan negatif inotropik etki ve venöz kapasitenin artmas› sonucunda ventrikül doluflunun ve santral sinir sistemine etkiyle sempatik tonusun azalmas› rol oynar.[10,11]H›zl› ve yüksek dozda

(3)

doz aral›¤›n› belirlemeye yönelik çal›flmalarda plazma thiopental düzeyi ile hemodinamik etkiler aras›nda bir ba¤lant› bulunamam›fl; thiopental indüksiyonunu taki-ben yap›lan trakeal entübasyondan sonra hem kontrol grubunda hem de iskemik kalp hastal›¤› olanlarda be-lirgin hipertansiyon ve taflikardi gözlenmifltir.[12]

Barbi-türatlar›n analjezik özelliklerinin olmamas› ve entü-basyona sempatik yan›t› yeterince bask›layamamas› sonucunda gözlenen bu etkiler, iskemik kalp hastal›k-lar›nda kullan›mhastal›k-lar›nda özel bir önem gerektirir. Çün-kü, taflikardi ve hipertansiyon miyokard›n oksijen tü-ketimini art›rarak bu hastalar için yaflamsal önemi olan miyokardiyal beslenmeye zarar verebilir. Solu-num ve kardiyak bak›mdan s›k›nt›da olan hastalarda bu ajan›n kullan›lmas› önerilmez; çünkü çok iyi bir doz titrasyonunu gerektirir ve hemodinamik etkileri olumsuz olabilir.

Benzodiazepinler hem sedatif hem de hipnotik özellikler gösterir ve anestezi indüksiyonunda kullan›-l›r. ‹skemik kalp hastalar›n›n anestezik indüksiyonun-da tek ajan olarak kullan›lan miindüksiyonun-dazolam (0.5 mg/kg) ve diazepam (0.2 mg/kg) laringoskopi ve entübasyona hiperdinamik yan›t› önlemede yeterli olamam›fllar-d›r.[13]

‹ki ilaç aras›nda hemodinamik etkileri aç›s›dan baz› farkl›l›klar vard›r. Kalp h›z› üzerine etkileri de-¤iflken olabilir. Koroner kalp hastalar›na uygulanan 0.1 mg/kg veya 0.5 mg/kg diazepam kan bas›nc›n› s›-ras›yla %7 ve %18 oran›nda azalt›rken, kalp h›z›, kalp

indeksi, sistemik vasküler direnç üzerine herhangi bir etki göstermemifltir.[13,14]

Midazolam ile premedikasyon yap›lm›fl koroner hastalar›nda 0.2 mg/kg doz ile orta-lama arter bas›nc› %20 oran›nda azalm›fl, kalp h›z› da %15 oran›nda artm›flt›r.[15]K›saca, diazepam ve

mida-zolam aras›ndaki en önemli farkl›l›k midamida-zolam›n or-talama arter bas›nc›n› diazepamdan biraz daha fazla düflürmesidir.

Etomidat bir karboksillenmifl imidazoldür. Etki bafl-lang›c› h›zl›d›r ve etkisi k›sa sürer. Di¤er indüksiyon ajanlar›yla k›yasland›¤›nda, en az kardiyak depresyon yapan ajand›r. Kan bas›nc›n› belirgin olarak etkilemez. Miyoklonik hareketler, bulant›, kusma ve adrenal sup-resyon en s›k gözlenen yan etkilerdir.[16,17]Birçok

çal›fl-mada etomidat›n sistemik kan bas›nc›n› azaltmad›¤› bil-dirilmiflse de, kapak hastalar›nda %10-19 aras›nda azaltt›¤›n› bildiren yay›nlar da bulunmaktad›r.[18,19]Akut

miyokard infarktüsü nedeniyle perkütan koroner anji-yoplasti yap›lacak hastalarda genel anestezi için 0.3 mg/kg kullan›ld›¤›nda kalp h›z› ve ortalama bas›nçta de¤iflme olmad›¤› bildirilmifltir.[20]

Acil endotrakeal entübasyon için hem hastanede hem de hastane d›fl› uygulamalarda etomidat oldukça kullan›fll› bir indüksiyon ajan› olarak görünmektedir. Hipovolemik ve kardiyak rezervi s›n›rl› hastalarda bile hemodinamik bozuklu¤a neden olmamas›, kullan›m›n›n giderek yayg›nlaflmas›na neden olmaktad›r.[21] Elektif

kardiyovasküler ameliyatlarda belirgin bir üstünlü¤ü Tablo 1. ‹ndüksiyon için kullan›labilecek ilaçlar

‹laç Doz Etki Etki Dikkat edilecek noktalar

Normotansif Hipotansif bafllang›ç süresi

hastalarda hastalarda süresi

Etomidat 0.2-0.3 mg/kg ‹V 0.1-0.2 mg/kg 30-60 sn 3-5 dk Analjezik özelli¤i yoktur. Trakeal entübasyona

sempatik yan›t› önlemede yetersiz kalabilir. Kalp h›z› ve kan bas›nc›nda yükselme istenmedi¤i durumlarda kullan›lmamal›.

Propofol 1.5-2 mg/kg ‹V 0.5 mg/kg 9-50 sn 3-10 dk Miyokard depresyonu ve venodilatasyon

yapmas› nedeniyle hipotansiyon ve taflikardiye neden olabilir. Mitral ve aort yetersizli¤i olan hastalarda önyükü azalt›rsa da ciddi hipotansiyon yapabilir.

Tiyopental 2-3 mg/kg ‹V 0.5-1 mg/kg 30-60 sn 5-30 dk Negatif inotropik etkileri ve venöz kapasiteyi

art›rmas› nedeniyle ventrikül fonksiyonu bozulmufl olan ve hipovolemik hastalarda kan bas›nc›n› ve kardiyak debiyi düflürebilir.

Ketamin 1-2 mg/kg ‹V 1-2 mg/kg ‹V 1-2 dk 5-15 dk Kardiyovasküler etkileri de¤iflkendir.

(4)

gösterilememekle birlikte, acil durumlarda önerilen bir ilaçt›r. Ortalama arter bas›nc›n› doza ba¤l› düflürebilir. Bu yüzden, önerilen dozu hemodinamik olarak stabil hastalarda 0.3 mg/kg iken, stabil olmayan hastalarda 0.15 mg/kg’dir.[22]

Propofol ya¤da eriyen, h›zl› etkili hipnotiktir ve anestezi indüksiyonu ve sedasyon amac›yla yayg›n ola-rak kullan›lmaktad›r. Antikonvülzif ve antiemetik etki-leri kullan›m›n› daha yayg›n hale getirmifltir. Ortalama arter bas›nc›n› belirgin olarak azalt›rken, kalp h›z› üze-rine etkileri de¤iflkendir. Ortalama kan bas›nc›n›n azal-mas›na karfl›n kalp h›z›n›n artmamas›, propofolün kal-bin barorefleks kontrolünü bozdu¤unu düflündürmekte-dir.[23] Propofol tek bafl›na ya da di¤er ilaçlarla birlikte

kullan›ld›¤›nda, venodilatasyona ba¤l› olarak arter ba-s›nc›, kalp indeksi ve kalbin önyükünde belirgin azal-maya, miyokardda belirgin depresyona neden olur.[24]

Propofolün kardiyodepresan etkisi tiyopentalden daha fazlad›r. Ciddi koroner kalp hastal›¤›, aort darl›¤› ve hi-pertansiyonda propofol koroner perfüzyonu azaltarak miyokard iskemisine neden olabilir. Mitral veya aort kapak yetersizili¤i olan hastalarda ise kalbin ardyükünü azaltarak kardiyak perfüzyonu düzeltebilir. Hemodina-mik olarak stabil olmayan ve hipovoleHemodina-mik hastalarda kullan›m› önerilmez.

Ketamin bir fenilsiklidin türevidir. H›zl› etkili, dissosiyatif anestezik özellikleri olan bu indüksiyon ajan› ayn› zamanda güçlü amnestik, analjezik ve sem-patomimetik özellik gösterir. Ayr›ca, havayolunun koruyucu reflekslerini ve spontan ventilasyonu koru-yan tek indüksiyon ajan›d›r. Santral sempatomimetik özellikleri nedeniyle kalp debisini, kan bas›nc›n›, kalp h›z›n›, pulmoner arter bas›nc›n› art›r›r ve oksijen tü-ketimini art›rarak miyokard iskemisine neden olabi-lir.[25] Maksimum sempatik aktivesi olan ve uzun

dö-nemde katekolamin depolar›n› tüketmifl kritik hasta-larda kardiyak depresan etki gösterebilir. Halüsinas-yonlara ve afl›r› emosyonel strese neden olabilen ke-tamin eriflkin hastalarda tek bafl›na kullan›lmaz. Bu etkileri en aza indirmek amac›yla benzodiazepinlerle birlikte ve di¤er yan etkisi olan afl›r› sekresyondan korunmak amac›yla antikolinerjik ajanlarla birlikte uygulanabilir.

Kas gevfleticiler. Akut kalp ya da solunumun durma-s› durumlar›nda hastalar durma-s›kl›kla bilinçsizdir ve entübas-yonun kolaylaflt›r›lmas› için kas gevfletici verilmesi ge-rekmez. Elektif ya da h›zl› entübasyon gerekti¤inde ise mutlaka nöromusküler kas gevfleticilerin kullan›lmas› gerekir. En iyi seçim, h›zl› entübasyona olanak tan›rken en az yan etkiye yol açan kas gevfleticidir.

Süksinilkolin entübasyon koflullar›n› en h›zl› ger-çeklefltiren, etkisini motor son plakta depolarizasyon

yaparak gösteren bir kas gevfleticidir. En h›zl› bafllang›ç etkisine sahip kas gevfletici olmas›na karfl›n, kardiyak sorunu olan hastalarda kullan›m›n› k›s›tlayan yan etki-lere sahiptir. Yan›kl› hastalarda süksinilkolin verilmesi-nin kalp durmas›na yol açabilece¤i bilinmektedir. Sük-sinilkolin verilmesine ba¤l› hiperkalemi, serebrovaskü-ler hastal›klar, spinal kord hasar›, Guillain-Barre send-romu ve yo¤un bak›mda uzun süre yatma nedeniyle at-rofisi olan ve nondepolarizan nöromusküler ajanlara ba¤l› farmakolojik denervasyonu bulunan hastalarda da görülebilir. Süksinilkolin verilmesi, nöromusküler has-tal›¤› bulunmayan kiflilerde serum potasyum konsant-rasyonunun 0.55 mEq/l art›fl› ile sonuçlanm›flt›r.[26]

Po-tasyum miktar›n›n 5 mEq/l’den fazla art›fl› son derece nadirdir. Ayr›ca, süksinilkoline ba¤l› sinüs bradikardisi, kavflak ritmi ve ventriküler aritmi görülebilir. Nodal ri-timler ve aritmiler postgangliyonik muskorinik resep-törler ve pregangliyonik sempatik resepresep-törler arac›l›-¤›yla oluflur. Nodal ritimler s›kt›r ve genelde bradiarit-miler gözlenir. Nadiren asistoli ve ventriküler tafliarit-miler görülebilir.[27]

Bu etkileri nedeniyle süksinilkolinin kardiyak pato-lojileri olan hastalarda kullan›m› k›s›tl›d›r.

Süksinilkolinin yerine giderek artan s›kl›kla, k›sa (mivakuryum, rapakuryum) ve orta etkili (sisatrakur-yum, vekuron(sisatrakur-yum, rokuronyum ve atrakuryum) non-depolarizan kas gevfleticiler kullan›lmaktad›r. Nonde-polarizan kas gevfleticiler genellikle kardiyak aritmi-lere neden olmazlar. Baz›lar› hemodinamiyi etkiler. Atrakuryum ve mivakuryum doza ba¤l› olarak hista-min salg›lanmas›na ve kan bas›nc›n›n azalmas›na ne-den olur.[28,29]Bu etkileri yavafl uygulamayla

giderile-bilir. Birçok çal›flmada yaklafl›k 1 mg/kg rokuronyum ile 1 mg/kg süksinilkolinin birbirine yak›n etki bafl-lang›c›na sahip olduklar› gösterilmifltir. Kirkegaard-Nielsen ve ark.[30]0.83 mg/kg ve 1.04 mg/kg

rokuron-yum ile 1 dakikada %90-95 oran›nda entübasyonun gerçekleflebildi¤ini göstermifllerdir. Rapukuronyum ile de, 1.5 mg/kg dozda verildi¤inde 1 mg/kg süksinil-kolin ile sa¤lanana benzer sürede entübasyon gerçek-lefltirilebilir. Ek olarak, 0.04 mg/kg neostigmin ile süksinilkoline benzer flekilde geri dönüfl sa¤lanabilir. Ancak, koroner kalp hastalar› ile kapak hastalar›nda rapukuronyum kalp h›z›n› ve kalp indeksini art›r›rken, ortalama arter bas›nc›n› azalt›r. Bunun yan› s›ra bron-kospazm, hipotansiyon ve taflikardi gibi yan etkilere sahip olmas› kalp hastalar›nda kullan›mlar›n› k›s›tla-maktad›r.[31]

Laringoskopiye hiperdinamik yan›t› düzenleyen ilaçlar

(5)

engel-lenmeye çal›fl›l›r. Bunlar aras›nda, lidokain gibi amid lokal anesteziklerin topikal ya da intravenöz kullan›-m›ndan bafllayarak, yüksek riskli koroner arter bypass ameliyatlar›nda endotrakeal entübasyon yeri-ne laringeal maske kullan›lmas› gibi birçok yöntem vard›r.[32]

Opioidler. Opioidler anestezik indüksiyona hiper-dinamik yan›t› engellemede s›k kullan›l›rlar. Opioid-ler, santral sinir sisteminden sempatik ç›k›fl› azaltarak vagal etki gösterirler. Bu amaçla en s›k olarak, hista-min salg›lanmas›na yol açmayan fentanil ve analogla-r› kullan›l›r. Histamin salg›lanmas›na neden olmayan opioidler (fentanil, alfentanil, sufentanil, remifentanil) sistemik vasküler direncin azalmas›na yol açmazlar, böylece hipotansiyon gözlenmez. Fentanil laringosko-piden 3-5 dakika önce, alfentanil ise 1 dakika önce ve-rilmelidir.[33,34]Ancak, trakeal entübasyon için önerilen

opioidlerle ilgili çal›flmalar genellikle stabil ve hemo-dinamisi uygun hastalarda yap›ld›¤› için, acil durum-larda doz titrasyonu dikkatli yap›lmal›d›r. Opioidler floktaki hastalarda dikkatle kullan›lmal›d›r; çünkü, sempatik blokaj kardiyovasküler kollapsa neden olabi-lir. Kardiyak kökenli olmayan bir nedenle acil entü-basyon gerektiren hastalarda etomidat ve süksinilkolin ile birlikte uygulanan 3 µgr/kg fentanilin, uyanmada gecikmeye neden olmakla birlikte hemodinamik bo-zulmaya yol açmad›¤› bildirilmifltir. Kardiyak sorunu olan hastalarda, patolojiye ba¤l› olarak doz yar› yar›ya azalt›labilir.

Alfentanil ve remifentanilin kardiyovasküler stabili-te gösstabili-termeyen hastalarda kullan›m›yla ilgili veriler az-d›r. Alfentanil 10-30 µgr/kg’l›k dozda hemodinamik olarak stabil hastalarda kullan›labilir. Remifentanil, hi-perdinamik yan›t› fentanilden daha iyi bask›lamas›na karfl›n, daha fazla hipotansiyon ve bradikardi yapma potansiyeline sahiptir.[35]

Beta-blokerler. Esmolol h›zl› ve k›sa etkili kardi-yoselektif bir beta-blokerdir ve entübasyona taflikar-dik ve hipertansif yan›t› azalt›r. Refleks taflikardi ge-reken hipovolemik durumlarda kullan›m› tehlikelidir. Hemodinamik olarak stabil hastalarda esmolol larin-goskopiden 1-2 dakika önce, 1-4 mg/kg kullan›lmal›-d›r.[34] Kardiyak acillerde kullan›m› koroner arter

has-tal›¤›, hipertansiyon, aort darl›¤› ve aritmilerle s›n›rl›-d›r.

Vazodilatörler. Laringoskopiye hipertansif yan›t› azaltmada vazodilatörler kullan›labilirse de, ciddi aort yetersizli¤i ve aort diseksiyonu gibi kan bas›nc›n›n ko-runmas›n›n gerekli oldu¤u patolojilerde bunlar›n kul-lan›m› özel bir dikkat gerektirir. Nitrogliserin ve sod-yum nitroprussid h›zl› etkili, k›sa etki süresine sahip vazodilatörlerdir. Düflük dozlarda nitrogliserin daha

çok venodilatasyon yaparken, daha yüksek dozlarda ardyükü azalt›r ve kan bas›nc›n› düflürür. Nitroprussid hem arteriyel hem de venöz dilatasyon yap›c› özellik gösterir. Her iki ilaç da hipovolemik acillerde kullan›l-mamal›d›r.

Kalsiyum kanal blokerleri, ciddi kardiyodepresan etki gösterdiklerinden, acil entübasyon gerektiren kar-diyak kökenli durumlarda kullan›lmamal›d›r.

Özel kardiyak durumlar ve anestezik yaklafl›m

Miyokard iskemisi. Miyokard iskemisi, solunum s›-k›nt›s›, hipoksemi sonucunda da laringoskopi ve tra-keal entübasyona yol açabilir. ‹skemi, oksijen sunumu ile tüketimi aras›ndaki dengenin bozulmas› sonucu oluflan bir durumdur. Bu durumda en uygun yaklafl›m, oksijen sunumunu en üst düzeyde tutarken, metabolik gereksinimleri en aza indirerek oksijen tüketimini azaltmakt›r.

Miyokard›n oksijen gereksinimi kalp h›z›, ardyük ve kontraktilite arac›l›¤›yla düzenlenir. Taflikardi (kalp h›z› >90/dk), hipertansiyon veya hipotansiyondan da-ha fazla iskemiye neden olur.[36,37]

Miyokard iskemisi-nin artmas›n› önlemek için miyokard›n oksijen tüketi-minin artmas› önlenmeli, buna yol açan taflikardi ve duvar stresinin (inotropi ve ardyükün artmas›) artma-s›ndan kaç›n›lmal› ve yeterli koroner perfüzyon sa¤-lanmal›d›r. Uygun dozlarda opioidler ve rokuronyum ile taflikardiden ve dahas› afl›r› oksijen kullan›mdan korunularak laringoskopi ve trakeal entübasyon sa¤la-nabilir. Sol ventrikül fonksiyonu bozuk olan hastalar-da laringoskopi ve trakeal entübasyona sempatik yan›t oluflmayabilir. Bu yüzden, indüksiyon ajanlar›n›n ve opioidlerin normal dozlarda kullan›lmas› hipotansiyo-na neden olabilir.

Sol ventrikül hipertrofisi: aort darl›¤› ve hipertan-siyon. Sol ventrikül ejeksiyonuna karfl› bir direnç olufl-tu¤u zaman, sistolik bas›nç yükselerek bunun üstesin-den gelmeye çal›fl›r. Bu durum miyokardda hipertrofiye neden olur. Aort darl›¤›nda aort kapa¤› düzeyinde, sis-temik hipertansiyonda sissis-temik dolafl›m düzeyinde ard-yük artar.[38]

(6)

miyokard iskemisini önlemek olmal›d›r. Hipotansiyon h›zla düzeltilmeli ve koroner perfüzyonun yeterli ol-mas› sa¤lanmal›d›r. Bu amaçla alfa-adrenerjik ago-nistler kullan›labilir. Hipovolemi varsa h›zla düzeltil-meli; böylece, entübasyon sonras›ndaki hipotansiyon ve kompensatuvar taflikardi önlenmeye çal›fl›lmal›d›r. Sol atriyal bas›nç hipertrofik sol ventrikülü doldurmak için gerekli oldu¤undan sinüs ritmi korunmaya çal›fl›l-mal› ve volüm infüzyonu yap›lçal›fl›l-mal›d›r. Taflikardiyi ön-lemek ve sinüs ritmini korumak için esmolol kullan›-labilir.

Laringoskopi ve trakeal entübasyon gerekti¤i zaman h›zl› etkili ve etki süresi k›sa olan indüksiyon ajanlar› kullan›labilirse de, her ilac›n kardiyovasküler etkileri göz önünde bulundurulmal›d›r. Örne¤in, propofol vazo-dilatasyona neden oldu¤u için bu patolojik durumda kullan›lmamas› gereken bir ilaçt›r. Mivakuryum ve at-rakuryum gibi kas gevfleticiler de histamin salg›lanma-s›yla hipotansiyona yol açabileceklerinden, bunlar›n dikkatli kullan›lmas› gerekir.

Aort yetersizli¤i. Ciddi aort yetersizli¤inde konjestif kalp yetersizli¤i ve pulmoner ödem gözlenir; bu durum-da solunum s›k›nt›s› nedeniyle entübasyon gerekebilir. Kronik aort yetersizli¤inde hastalar, örne¤in tip A aort diseksiyonu nedeniyle, hemodinamik olarak akut aort yetersizli¤i olan hastalardan daha stabil durumdad›r. Aort yetersizli¤inde kompansasyon sol ventrikül bü-yüklü¤ünün, sistolik duvar tansiyonunun, kas kitlesinin ve kalp h›z›n›n artmas›yla sa¤lan›r. Bu durumlarda ise miyokard›n oksijen gereksinimi artar. Sorunu a¤›rlaflt›-ran bir baflka faktör ise aort yetersizli¤inde ayn› zaman-da aort zaman-darl›¤›n›n zaman-da bulunmas›d›r. Bu durumzaman-da yakla-fl›m bask›n patolojiye ve ventrikül fonksiyonuna göre belirlenir.

Aort yetersizli¤inde en iyi yaklafl›m, ventriküler doluflu sürdürmek, ardyükü azaltmak, kalp h›z›n› ha-fifçe yüksek tutmak ve kontraktiliteyi düzeltmektir. ‹ndüksiyon ajanlar›n›n seçimi miyokard depresyonu-nun derecesine ba¤l› olarak de¤iflebilir. Ciddi ventri-kül disfonksiyonu olan hastalara, kardiyak depresyona en az neden olan ajanlar (örn. etomidat, opioidler) ve-rilmelidir. Sempatik vasküler tonusun azalt›lmas› ard-yükü azaltacakt›r. Kalp h›z›n› art›rmak k›sa etkili va-zodilatörler veya narkotiklerle sa¤lanabilir. Kardiyak depresyon yapan esmolol ve verapamil gibi ilaçlardan kaç›n›lmal›d›r. Entübasyondan sonraki dönemde hipo-tansiyondan kaç›nmak için s›v› infüzyonuyla önyük ya da sempatomimetriklerle kontraktilite art›r›lmaya çal›-fl›lmal›d›r.

Mitral darl›k. Mitral darl›¤›nda sol atriyum ile ventri-kül aras›nda bas›nç fark› vard›r ve sol ventriventri-külün doluflu azalm›flt›r. Kardiyak debiyi art›ran tüm ifllemler veya

di-yastol zaman›n›n k›salmas› sol atriyum bas›nc›n›n artma-s›na neden olacakt›r. Mitral darl›¤›nda sol atriyum basıncı volum de¤iflikliklerine, inotropik duruma ve PaCO2’ye

karfl› duyarl›d›r.

Mitral darl›¤› olan hastalarda amaç, pulmoner arter bas›nc›n›n yükselmesinin, taflikardinin ve miyokard depresyonunun önlenmesidir. Kalp h›z›n›n artmas›n-dan kaç›n›lmal›d›r. Sa¤ ventrikül yetersizli¤ine neden olmamak için vazopresörleri kullan›rken dikkatli olun-mal›d›r.

Mitral yetersizlik. Akut, ciddi mitral yetersizli¤i akut pulmoner ödeme neden olur. Mitral yetersizli¤i olan hastalara yaklafl›mda amaç, ardyükü azaltmak, kalp h›z›n› korumak veya hafifçe art›rmak, önyükü ko-rumak, kontraktiliteyi desteklemek olmal›d›r. ‹notropik etkileri olan ilaçlardan kaç›n›lmal›d›r. Gerekti¤inde, kardiyak debi pozitif inotropik ajanlarla korunmaya ça-l›fl›l›r.

Sonuç olarak, kardiyak acillerde entübasyon gerek-ti¤i zaman ilk amaç, havayolu güvenli¤inin h›zla sa¤-lanmas›, uygun flekillerde yeterli oksijenizasyon ve ventilasyonun sa¤lanmas›d›r. Klinisyen, hastan›n kardi-yovasküler patolojisi, intravasküler volüm durumu ve anestezi indüksiyonu için planlama yapmal›d›r. Hipok-si, hiperkarbi, asidoz ve afl›r› yorgunlu¤un sempatik sis-temin afl›r› çal›flmas›na yol açaca¤›, bunun da taflikardi, hemodinamik durumun de¤iflmesi, miyokard kontrakti-litenin art›fl›yla sonuçlanaca¤› bilinmelidir. Laringosko-pi ve endotrakeal entübasyon sonras›ndaki dönemde, sempatik sistemin bask›lanmas› ve pozitif bas›nçl› ven-tilasyon gibi nedenlerle hipotansiyon görülebilece¤i göz önünde bulundurulmal›d›r. Ayr›ca, sempatik uyar› hipovolemik hastalarda bu durumun gözden kaçmas›na neden olacakt›r.

(7)

KAYNAKLAR

1. Shribman AJ, Smith G, Achola KJ. Cardiovascular and cate-cholamine responses to laryngoscopy with and without tra-cheal intubation. Br J Anaesth 1987;59:295-9.

2. Derbyshire DR, Chmielewski A, Fell D, Vater M, Achola K, Smith G. Plasma catecholamine responses to tracheal intuba-tion. Br J Anaesth 1983;55:855-60.

3. Russell WJ, Morris RG, Frewin DB, Drew SE. Changes in plasma catecholamine concentrations during endotracheal intubation. Br J Anaesth 1981;53:837-9.

4. Edwards ND, Alford AM, Dobson PM, Peacock JE, Reilly CS. Myocardial ischaemia during tracheal intubation and extubation. Br J Anaesth 1994;73:537-9.

5. Forbes M, Dally FG. Acute hypertension during induction of anaesthesia and endotracheal intubation in normotensive man. Br J Anaesth 1970;42:618-24.

6. Horak J, Weiss S. Emergent management of the airway. New pharmacology and the control of comorbidities in cardiac disease, ischemia, and valvular heart disease. Crit Care Clin 2000;16:411-27.

7. Singh H, Vichitvejpaisal P, Gaines GY, White PF. Comparative effects of lidocaine, esmolol, and nitroglycerin in modifying the hemodynamic response to laryngoscopy and intubation. J Clin Anesth 1995;7:5-8.

8. Rothe CF, Flanagan AD, Maass-Moreno R. Reflex control of vascular capacitance during hypoxia, hypercapnia, or hypox-ic hypercapnia. Can J Physiol Pharmacol 1990;68:384-91. 9. Serebrovskaya TV. Comparison of respiratory and

circulato-ry human responses to progressive hypoxia and hypercapnia. Respiration 1992;59:34-41.

10. Christensen JH, Andreasen F, Kristoffersen MB. Comparison of the anaesthetic and haemodynamic effects of chlormethia-zole and thiopentone. Br J Anaesth 1983;55:391-7.

11. Reiz S, Balfors E, Friedman A, Haggmark S, Peter T. Effects of thiopentone on cardiac performance, coronary hemodynamics and myocardial oxygen consumption in chronic ischemic heart disease. Acta Anaesthesiol Scand 1981;25:103-10.

12. Fischler M, Dubois C, Brodaty D, Schlumberger S, Melchior JC, Guilmet D, et al. Circulatory responses to thiopentone and tracheal intubation in patients with coronary artery dis-ease. Effects of pretreatment with labetalol. Br J Anaesth 1985; 57:493-6.

13. Samuelson PN, Reves JG, Kouchoukos NT, Smith LR, Dole KM. Hemodynamic responses to anesthetic induction with midazolam or diazepam in patients with ischemic heart dis-ease. Anesth Analg 1981;60:802-9.

14. Cote P, Gueret P, Bourassa MG. Systemic and coronary hemodynamic effects of diazepam in patients with normal and diseased coronary arteries. Circulation 1974;50:1210-6.

15. Reves JG, Samuelson PN, Lewis S. Midazolam maleate induction in patients with ischaemic heart disease: haemody-namic observations. Can Anaesth Soc J 1979;26:402-9. 16. Doenicke AW, Roizen MF, Kugler J, Kroll H, Foss J, Ostwald

P. Reducing myoclonus after etomidate. Anesthesiology 1999; 90:113-9.

17. Duthie DJ, Fraser R, Nimmo WS. Effect of induction of anaesthesia with etomidate on corticosteroid synthesis in man. Br J Anaesth 1985;57:156-9.

18. Criado A, Maseda J, Navarro E, Escarpa A, Avello F. Induction

of anaesthesia with etomidate: haemodynamic study of 36 patients. Br J Anaesth 1980;52:803-6.

19. Reves JG, Hill S, Berkowitz D. Pharmacology of intravenous anesthetic induction drugs. In: Kaplan JA, Reich DL, Konstadt SN, editors. Cardiac anesthesia. 4th ed. Philadelphia: W. B. Saunders; 1999. p. 611–34.

20. Kates RA, Stack RS, Hill RF, Carlson EB, Hinohara T, Hlatky MA, et al. General anesthesia for patients undergoing percutaneous transluminal coronary angioplasty during acute myocardial infarction. Anesth Analg 1986;65:815-8. 21. Bergen JM, Smith DC. A review of etomidate for rapid

sequence intubation in the emergency department. J Emerg Med 1997;15:221-30.

22. Reynolds SF, Heffner J. Airway management of the critically ill patient: rapid-sequence intubation. Chest 2005;127:1397-412. 23. Brussel T, Theissen JL, Vigfusson G, Lunkenheimer PP, Van

Aken H, Lawin P. Hemodynamic and cardiodynamic effects of propofol and etomidate: negative inotropic properties of propofol. Anesth Analg 1989;69:35-40.

24. Mulier JP, Wouters PF, Van Aken H, Vermaut G, Vandermeersch E. Cardiodynamic effects of propofol in com-parison with thiopental: assessment with a transesophageal echocardiographic approach. Anesth Analg 1991;72:28-35. 25. White PF, Way WL, Trevor AJ. Ketamine-its pharmacology

and therapeutic uses. Anesthesiology 1982;56:119-36. 26. Prielipp RC. Neuromuscular blocking drugs in patients in the

intensive care unit. In: Ayers SM, Grenvik A, Holbrook PR, Shoemaker WC, editors. Textbook of critical care. Philadelphia: W. B. Saunders; 2000. p. 972-83.

27. Chakravarty EF, Kirsch CM, Jensen WA, Kagawa FT. Cardiac arrest due to succinylcholine-induced hyperkalemia in a patient with wound botulism. J Clin Anesth 2000;12:80-2. 28. Savarese JJ, Ali HH, Basta SJ, Scott RP, Embree PB, Wastila

WB, et al. The cardiovascular effects of mivacurium chloride (BW B1090U) in patients receiving nitrous oxide-opiate-bar-biturate anesthesia. Anesthesiology 1989;70:386-94. 29. Scott RP, Savarese JJ, Basta SJ, Sunder N, Ali HH, Gargarian

M, et al. Atracurium: clinical strategies for preventing hista-mine release and attenuating the haemodynamic response. Br J Anaesth 1985;57:550-3.

30. Kirkegaard-Nielsen H, Caldwell JE, Berry PD. Rapid tra-cheal intubation with rocuronium: a probability approach to determining dose. Anesthesiology 1999;91:131-6.

31. McCourt KC, Elliott P, Mirakhur RK, McMurray TJ, Phillips AS, Cochrane D. Haemodynamic effects of rapacuronium in adults with coronary artery or valvular disease. Br J Anaesth 1999;83:721-6.

32. Kahl M, Eberhart LH, Behnke H, Sanger S, Schwarz U, Vogt S, et al. Stress response to tracheal intubation in patients undergoing coronary artery surgery: direct laryngoscopy ver-sus an intubating laryngeal mask airway. J Cardiothorac Vasc Anesth 2004;18:275-80.

33. Ko SH, Kim DC, Han YJ, Song HS. Small-dose fentanyl: optimal time of injection for blunting the circulatory respons-es to tracheal intubation. Anrespons-esth Analg 1998;86:658-61. 34. Korpinen R, Saarnivaara L, Siren K, Sarna S. Modification

of the haemodynamic responses to induction of anaesthesia and tracheal intubation with alfentanil, esmolol and their combination. Can J Anaesth 1995;42:298-304.

(8)

or remifentanil for blunting cardiovascular changes induced by tracheal intubation. Minerva Anestesiol 2000;66:691-6. 36. Slogoff S, Keats AS. Does perioperative myocardial ischemia

lead to postoperative myocardial infarction? Anesthesiology 1985;62:107-14.

37. Lieberman RW, Orkin FK, Jobes DR, Schwartz AJ.

Hemodynamic predictors of myocardial ischemia during halothane anesthesia for coronary-artery revascularization. Anesthesiology 1983;59:36-41.

Referanslar

Benzer Belgeler

Diyabetli grupta ise kad›n hastalarda %1,3, erkek hastalarda %1; tüm diyabet hastalar›nda ise %1,3 oran›nda psoriasis sap- tand› (Tablo 2).. Psoriasis diyabet

Konvansiyonel ölçümler ve doku Doppler ölçümleri birlikte değerlendirildiğinde kardiyak sendrom X’li hastalarda diyastolik dis- fonksiyon, kontrol grubuna kıyasla daha

Transtorasik ekokardiyografik incelemede sol-sa¤ vent- rikül sistolik fonksiyonlar›nda azalma, septal miyokardda hipe- rekojen görünümde parlakl›k art›fl›,

Birinci olgu olan 65 yafl›nda erkek hastada, sirkumfleks ko- roner artere sa¤ transfemoral perkütan translüminal anjiyoplas- ti planlanm›fl ve baflar›l› stent

Konsantrik hipertrofili hasta grubundaki ventriküler aritmi (Lown 2 ve üzeri) nor- mal geometrili ve konsantrik remodelingli hasta gruplar›na göre istatistiksel olarak anlaml›

Geciken sol ventrikül duvarlar›n›n erken stimülasyonu ve atriyum sistolünü sol ventrikül kontraksiyonunun takip edece¤i flekilde k›salt›lm›fl sol atriyoventriküler

HASTALAR VE YÖNTEMLER Kısaltmalar: AEA Atriyum erken atımı AHİ Apne-hipopne indeksi KHD Kalp hızı değişkenliği KHT Kalp hızı türbülansı PSG Polisomnografi TB

Daha önceleri efor testi kalp yetmezliği, myo- kard infarktüsü veya diğer kardiyak hadiselere neden olacağı düşünülerek infarktüsten 10-12 haf- ta sonra yapılırdı..