• Sonuç bulunamadı

Bononun (Emre Muharrer Senedin) Geçerlilik Koşulları   (s. 377-403)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bononun (Emre Muharrer Senedin) Geçerlilik Koşulları   (s. 377-403)"

Copied!
27
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BONONUN (EMRE MUHARRER SENEDİN) GEÇERLİK KOŞULLARI

Av. Talih UYAR*

Belirli şekil koşullarına bağlı ve belirli bir miktar paranın ödenmesi taahhüdünü içeren, “kıymetli evrak niteliğini taşıyan bir borç senedi”12 olan bono (emre muharrer senet), Ticaret Yasa’mızda dört madde halinde (TY. mad.688-690) düzenlenmiş ve 690. maddedeki yollama gereğince “niteliğine aykırı düşmedikçe” p o l i ç e hakkındaki hükümlerin bu kıymetli evrak türüne de uygulanması öngörülmüştür.

Bononun g e ç e r l i k (ş e k i l) k o ş u l l a r ı (öğeleri, unsurları), TY. mad. 688 ve 689’da belirtilmiştir.

Bu maddelere göre bir senedi “bono” (emre muharrer senet) yapan koşulları doktrindeki gruplandırmaya uygun olarak;

A) Zorunlu (kesin=mutlak mecburi) şekil (geçerlik) koşulları, B) Alternatif zorunlu (mecburi) şekil (geçerlik) koşulları, C) İsteğe bağlı (ihtiyari) koşullar,

olmak üzere, üç başlık altında incelemek mümkündür.

Biraz sonra daha yakından inceleyeceğimiz bu “zorunlu koşullar” bono’da ne zaman tam olarak yazılmış olmalıdır? Senedin alacaklısı ve borçlusu olan taraflar, aralarında anlaşarak, yasa gereği bono’da mutlaka yazılması gereken koşulların hepsini tam olarak içermeyen bir senet düzenleyip bunu tedavüle çıkarabilirler mi?

* Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi 1 DOMANİÇ, H. Kıymetli Evrak Hukuku ve Uygulaması, 1990, sh:465 2 B o n o ö r n e ğ i :

Vade Türk Lirası Kuruş

1.12.2000 (2) 100.000.000 TL. (4)

Bu emre muharrer senet (1) karşılığında, 1.12.2000 tarihinde (2) Ali Yıldırım’a (3) veya emrühavalesine, yalnız yüz milyon lira (4) ödeyeceğim. Bedeli malen alınmıştır. Uyuşmazlık halinde İzmir mahkeme (ve icra daireleri) yetkili olacaktır.

Borçlu : Basri Borçsever 1.6.2000 (6)

Atatürk Bulvarı, no:1, İzmir (5)

Pul-İmza (7)

(1- Emre muharrer senet (ya da bono) kelimesi, 2- Vade, 3- Lehtarın ismi, 4- Ödenecek para miktarı, 5- Düzenlenme (keşide) yeri, 6- Düzenlenme (tanzim) (keşide) tarihi, 7- Borçlunun imzası)

(2)

U y g u l a m a d a bu konudaki gereksinimleri gözönünde tutan yasa yapıcı, TY. mad. 592 hükmü ile bu soruya olumlu cevap vermiştir. Tedavüle çıkarken tamamen doldurulmamış olan bu tür bonolara a ç ı k b o n o denilmektedir.

A. ZORUNLU (KESİN) ŞEKİL KOŞULLARI

Aşağıda teker teker incelenen bu koşullardan herhangi birinin bulunmaması, senedin “bono” niteliğini kaybetmesine neden olur. Bu bakımdan bu koşullara; “zorunlu (kesin) şekil koşulları” denilmiştir.

Bu koşullar t a k i p (i c r a v e i f l a s) h u k u k u bakımından da çok önem taşırlar. Gerçekten, icra müdürü alacaklının “kambiyo senetlerine ilişkin özel takip usulü”ne göre takibe koymak istediği senedi inceleyerek, bu bölümdeki koşulların senette bulunup bulunmadığını araştırdıktan sonra, onun “takip talebi”ni kabul ya da red edecektir (İİY. mad. 168/I). İcra müdürünün bu konudaki yanlış takdiri İİY. mad. 168/I-3 ve 170a hükümlerine göre b o r ç l u n u n ve İİY. mad. 16 hükmüne göre de a l a c a k l ı n ı n şikayetine yol açar.

Gerek icra müdürü “takip talebi üzerine” -İİY. mad. 168/I-3 uyarınca- ve gerekse Tetkik Mercii “usulüne göre kendisine yapılan başvurularda” -İİY. mad. 170a/II uyarınca- takip dayanağı senedin b o n o niteliğini taşıyıp taşımadığını ve dolayısıyla İİY. mad. 167-170b hükümlerine göre, alacaklının “özel takip usulünden yararlanıp yararlanamayacağını, az sonra inceleyeceğimiz bu “zorunlu (kesin) şekil koşulları”na göre değerlendirilecektir.

TY. mad 688’de öngörülmüş olan “zorunlu (kesin) şekil koşulları” b e ş t a- n e’ dir.

1. “Bono” ya da “emre muharrer senet” sözcüğü (TY. mad. 688/I-1) : Bu sözcüklerden birisi s e n e t m e t n i n d e yer almalıdır3. Senedin altına ya da üstüne yazılamaz4. Yasa yapıcının bu husustaki titizliğinin nedeni, bir “adi senet”e sonradan “bono” (ya da “emre muharrer senet”) sözcüklerinin eklenmek suretiyle adi senedin kambiyo senedi haline getirilmesini önlemektir.

Önemi nedeniyle belirtelim ki, düzenlenen senet, az sonra inceleyeceğimiz “bononun diğer tüm zorunlu geçerlik koşulları”nı içermekle beraber, sadece senet metninde “bono” (“emre muharrer senet”, “emre yazılı senet”5) sözcüğü bulunmuyorsa -örneğin; “bu senet karşılığında A...’ya veya emrühavalesine 200.000.000 TL. ödeyeceğim...” ş e k l i n d e düzenlenmişse- ya da senette yazılı

3 Bknz: İİD. 22.4.1971 T. E:4460, K:4611 (Türkiye Huk. D. 1978/5, sh:857); 31.10.1966 T. E:10530, K:10678 (ABD. 1971/1, sh:170 – RKD. 1967, 2/2, sh:18)

4 ÖZTAN, F. age. sh:983; ERİŞ, G. age. sh:615; DOMANİÇ, H. sh:468; İMREGÜN, O. Kıymetli Evrak Hukuku, sh:110

(3)

bulunan “emre muharrer” sözcüğü çizilmişse6 , bu senet “emre muharrer senet” (bono) sayılmaz ve bu senede “emre yazılı ödeme vaadi” denilir (TY. mad. 742/I). Bu tür senetler “bono hükmünde” sayılırsa da, İİY. mad.167 vd. hükümleri bunlar hakkında uygulanmaz (TY. mad. 742/II)7.

Yargıtay’ımız bir içtihatı birleştirme kararında8 “(alacaklıya veya irae edeceği zat veya mahalle tediye edeceğim) sözlerinin Ticaret Kanunu’ndaki (emre muharrer) sözcüklerini ifade etmeyeceğini -dolayısıyla bu senedin ticari senet sayılmayacağını- ” belirtmiştir.

“Bono”nun mutlaka Türkçe olarak düzenlenmesi zorunluluğu yoktur, yabancı bir dilde de düzenlenebilir. Ancak bu takdirde, senet metninde, o yabancı dildeki “bono” karşılığı sözcüğün bulunması gereklidir (TY. mad. 688/I-1)9 10. Senedin yabancı dilde düzenlenmesi halinde, o dildeki “bono” karşılığı sözcüğün senet metninde bulunması zorunlu olduğundan, bono metninin iki dilde -örneğin; yarısının Türkçe yarısının İngilizce olarak- düzenlenmesi mümkün değildir11. Daha doğrusu bu durumda, düzenlenmiş olan senet “bono” niteliğini taşımaz12.

Türk vatandaşları arasında yabancı dilde bono düzenlenebilir mi ? Türk Ticaret Yasası’nda buna engel bir hüküm yoksa da, doktrinde ileri sürülen bir görüşe göre13; 10.4.1926 tarih ve 805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkındaki Kanun uyarınca, Türk vatandaşları arasında yabancı dilde kambiyo senedi düzenlenemez ve yabancı dilde yazılmış bir kambiyo senedi bir Türk tarafından başka bir Türk’e ciro edilemez... Buna karşın diğer bir görüşe göre14 ise; 805 sayılı kanunun, günün koşulları gözönünde tutularak dar yorumlanması zorunlu olduğundan ve ayrıca Türk Ticaret Yasası’nın daha sonra yürürlüğe giren özel bir yasa olması

6 Bknz: 12. HD. 12.10.1983 T. E:8184, K:7433 (UYAR, T. Gerekçeli-Notlu, İçtihatlı İcra ve İflas Kanunu, C:4, 1999, sh:5591)

7 Bknz: İİD. 31.10.1966 T. E:10530, K:10678 (ABD. 1971/1, sh:170 – RKD. 1967, 2/2, sh:18) 8 Bknz: 8.7.1936 T. E:6, K:23

9 Bknz: 12. HD. 23.11.1981 T. E:7344, K:8447 (UYAR, T. age. sh:5590 vd.)

10 Örneğin; Fransa’da “billet à ordre”, fransızca konuşan İsviçre Kantonlarından “billet de change”, Portekiz hukukunda “livrança”,Brezilya’da “nota promissora”, İtalya’da “pageherò”, “fede di

credito”, “vaglia cambiario”, “cambiale”, İspanya’da “pagere”, “vale”, Rusya da “postoj weksel”

Hollanda da “promesse(aan order)”, İngiltere’de “promissory note” sözcükleri kullanılmaktadır. ÖZTAN, F. age. sh:982 – Almanca düzenlenen bonolar -Almanca düzenlenen poliçeler gibi- “Wechsel” sözcüğünü içerir. Bu nedenle düzenlenen senedin ‘bono’ sayılması için ayrıca “ö d e y e c e ğ i m” sözcüğünü içermesi gerekir. Eğer, senet “ödeyeceğim” değil de “ö d e y i- n i z” sözcüğünü içeriyorsa ‘bono’ olmayıp, ‘poliçe’ sayılır. KURU, B. İcra ve İflas Hukuku, 1990, C:2, sh:1557 vd.; KURU, B. Almanca Düzenlenmiş Poliçe ve Bonoya Dayanarak Türkiye’de İlamsız Takip Yapılması (Prof. Dr. Yaşar Karayalçın’a 65 Yaş Armağanı, 1988, sh:613 vd.)

11 ‘Bonolardaki “ödeyeceğim” sözcüğü hangi dilde yazılmışsa, “bono” kelimesinin de o dilde yazılması gerektiği’ hakkında bknz: ÖZTAN, F. age. sh:983

12 TUNA, E. age. sh:271 13 ERİŞ, G. age. sh:152

(4)

nedeniyle, TTY. mad. 692. maddesinin öncelikle uygulanması gerekir, yani Türk vatandaşları arasında da yabancı dilde bono düzenlenmesine engel bir yasal düzenleme yoktur.

2. Koşulsuz olarak (kayıtsız şartsız) belirli bir para ödeme vaadi (TY. mad 688/I-2) :

“Ödeme vaadi”,

a) Hem k o ş u l s u z (kayıtsız şartsız) olmalı ve;

b) Hem de b e l i r l i b i r b e d e l e (yani paraya) ilişkin olmalıdır.

Bonoda yer alan “ödeme vaadi” genellikle “bu bono karşılığında X.Y.’ye ... TL. -($), (DM) vs.- ödeyeceğim.” şeklinde ifade edilir.

a) Yüksek mahkeme;

- “Bononun, arkasına (ya da metnine)” hangi durumlarda (koşullarda) senet bedelinin tahsil edilebileceği’nin yazılmış olması halinde”15,

- “Bononun, teminat olarak ve taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye (protokole) bağlı olarak düzenlendiğinin anlaşılması halinde”16,

-“Bononun arkasına yazılan yazıdan ‘kapora’ olarak düzenlendiğinin anlaşılması halinde”17

-“Boş olarak düzenlenip alacaklıya verilen ve alacaklı tarafından ihtarnamedeki faiz oranı ile senet takibindeki faiz oranı farkı için doldurulup takibe konulan bononun18

“kayıtsız şartsız bir ödeme vaadi” içeren bir senet niteliğini taşımayacağını ve bu nedenle düzenlenen senedin ‘bono sayılamayacağını’ belirtmiştir.

Buna karşın yüksek mahkeme;

- “Metninde sadece ‘teminat olarak’ verildiği yazılı bulunan senedin -neyin teminatı olduğu senet üzerinde veya ayrı bir belge ile belirtilmedikçe- kambiyo senedi niteliğini kaybetmeyeceğini, yani yine bono sayılacağını”19

15 Bknz: 12. HD. 5.5.1994 T. E:5923, K:5904; 15.12.1992 T. E:9940, K:16335; 9.10.1987 T. E:1794, K:9992; 24.8.1997 T. E:12287, K:8654 vs...(UYAR, T. age. sh:5584)

16 Bknz: 12. HD. 12.9.1995 T. E:11025, K:11005; 27.9.1993, E:994, K:14167 (UYAR, T. age. sh:5582 vd.) – 24.9.1999 T. E:9617, K:10843; 8.4.1999 T. E:3867, K:4429; 28.12.1998 T. E:14375, K:15060 (Yayımlanmamıştır)

17 Bknz: 12. HD. 25.3.1988 T. E:6089, K:3656 (UYAR, T. age. sh:5586) – 5.3.1997 T. E:2162, K:2540 (Yayımlanmamıştır)

18 Bknz: 12. HD. 20.1.1998 T. E:14833, K:180 (Yayımlanmamıştır)

19 Bknz: 12. HD. 29.6.1993 T. E:7912, K:11789; 14.12.1992 T. E:8214, K:16142 (UYAR, T. age. sh:5585) – 27.3.2000 T. E.4031, K:4561; 24.3.1999 T. E:2977, K:3923; 19.10.1998 T. E:10446, K:10989 (Yayımlanmamıştır)

(5)

- “Senet arkasına ‘teminat senedidir, ciro edilemez’ şeklinde yazılan yazının (kaydın), senedin ‘bono’ olma niteliğini etkilemeyeceğini”20

ifade etmiştir.

b) Senet metninde “bedel” alternatif biçimde örneğin;

“... 650.000.000 TL. veya 1000 ABD Doları ödeyeceğim.” şeklinde belirtilemez.

Çünkü, bu tür belirtmede “belirlilik” yoktur21. Fakat, bedel “1000 ABD Doları veya

Türk Lirası” şeklinde gösterilebilir22.

Bonoda miktarı belirlenen para “Türk parası” olabileceği gibi, “yabancı para” da olabilir (TY. mad. 623)23.

Senet metninde “para miktarı” hem yazı ve hem de rakam ile gösterilmiş olup da, her ikisi arasında fark varsa “yazı ile olan” geçerli sayılır (TY. mad. 588/I)24. Ancak, paraya ilişkin rakamda ya da yazıda değişiklik (tahrifat) yapılmışsa, TY. mad. 588 hükmü uygulanmaz25. Örneğin; senette “para miktarı” rakamla (100.000.000) şeklinde belirtildikten sonra yazıyla (bir milyar) olarak açıklanmış ve senedin 100.000.000’a ilişkin rakamına bir sıfır eklenerek rakam (1.000.000.000) yapılmışsa, bu senet “bir milyar liralık senet” olarak işlem görmez.

Senette, rakamla ifade edilen “bedel miktarı”nda sonradan değişiklik (düzeltme) yapılmışsa, bu düzeltmenin altının borçlu tarafından ayrıca imza edilmesi gerekir26.

Senet bedeli yalnız yazı ile veya yalnız rakamla birden fazla kez gösterilmiş ve bunlar arasında fark varsa bunlar arasında “en az bedel” geçerli olur (TY. mad. 588/II). Ancak alacak miktarı senette -yazı ile “yirmiyedi milyon beşyüz milyon”27, “onbirbin dörtyüzbin”28 gibi- farklı anlamlara gelebilecek biçimde ifade edilmişse, bu senet -TY. mad. 688/I-2 gereğince “kayıtsız şartsız bir bedeli içermediğinden”- bono niteliğini taşımaz.

Senette “bedel” kısmı hiç yazılmamışsa bu senet “bono” sayılmaz29.

20 Bknz: 12. HD. 4.3.1986 T. E:8786, K:2400; 27.3.1984 T. E:292, K:3934; 17.2.1983 T. E:147, K:1134 (UYAR, T. age. sh:5589)

21 POROY, R/TEKİNALP, Ü. age. sh:155; DOĞANAY, İ. age. sh:1887 22 POROY, R./TEKİNALP, Ü. age. sh:155

23 Bknz: 12. HD. 9.4.1992 T. E:11592, K:4506; 22.1.1988 T. E:7312, K:348; 1.12.1987 T. E:1050, K:12988 (UYAR, T. age. sh:5589 vd.)

24 Bknz: 12. HD. 26.11.1986 T. E:2138, K:13000 (UYAR, T. age. sh:5590)

25 Bknz: 12. HD. 16.4.1987 T. E:8003, K:3589; 3.3.1987 T. E:6882, K:5956 (UYAR, T. age. sh:5590) 26 Bknz: 12. HD. 25.3.1986 T. E:9980, K:3252 (UYAR, T. age. sh:5591)

27 Bknz: 12. HD. 3.12.1999 T. E:13982, K:15594 (Yayımlanmamıştır) 28 Bknz: 12. HD. 3.6.1998 T. E:6116, K:6647 (Yayımlanmamıştır) 29 Bknz: 11. HD. 20.10.1982 T. E:3967, K:4002 (UYAR, T. age. sh:5591)

(6)

Senette “alacak miktarı” (senet bedeli) “Türk Lirası veya yabancı para birimi” olarak değil de, -“100 gr. altın”30, “... adet ata altınının ödeme günü karşılığı”31 şeklinde- gösterilmişse, senet bono niteliğini taşımaz.

“Ödenecek meblağ (senet bedeli)”nin, senet üzerinde (metnin üstünde, içinde, sol veya sağ köşesinde) gösterilmesi yeterli olup, nerede yazıldığının önemi yoktur32 33.

Bonoda ödenmesi öngörülen paranın (bedelin) hangi ülkenin parası olduğu tam olarak belirtilmemişse, örneğin; para miktarı (bedel) “dolar” olarak gösterilmiş, fakat bunun ABD. Doları mı, Kanada Doları mı olduğu belirtilmemişse, “ödeme yerindeki para türü”ne itibar edilir (TY. mad. 623/IV). Ancak bu şekilde sorun çözüme kavuşturulamıyorsa, senet içeriğinden de bu durum anlaşılamıyorsa senet geçersiz olur. Yüksek mahkeme ise “bononun cinsi belirtilmeksizin sadece Dolar üzerinden düzenlenmesinin TY. mad. 688/I-2 hükmüne aykırılık teşkil etmeyeceğini, diğer bir deyişle senedin bono niteliğini kaybetmesine neden olmayacağını” belirtmiştir...34.

Senedin “alacak miktarı”nı belirten kısmında basılı (matbu) olarak bulunan “TL.”, “Türk Lirası” sözcüklerinin çizildikten sonra, alacak miktarının “yabancı para” olarak ifade edilmesi halinde, senet “bono” niteliğini yitirir mi? Başka bir deyişle, senette basılı (matbu) olarak yer alan “TL.”, “Türk Lirası” sözcüklerinin sadece çizilmiş olması yeterli olmayıp, ayrıca bunların borçlu tarafından da paraf edilmesi gerekir mi? Yüksek mahkeme35, kanımızca da doğru olarak “senetteki ‘TL.’ ve ‘Türk Lirası’ sözcüklerinin çizilmesinin yeterli olduğunu, ayrıca HUMY. mad. 298/I uyarınca çizilen kısmın borçlu tarafından “paraf” (imza) edilmesine gerek bulunmadığını” -oy çokluğuyla- belirtmiştir.

3. Kime ya da kimin emrine ödenecekse onun adı ve soyadı (lehtarın ismi) (TY. mad 688/I-5) :

Bono, kime ya da kimin emrine düzenlenmişse, onun g e r ç e k k i ş i ise; “adı ve soyadı”, t ü z e l k i ş i ise; “ticaret ünvanı” (ticaret şirketlerinde), “adı” (derneklerde) belirtilmelidir.

Lehtarın ismi, bononun herhangi bir yerinde -hatta senedin arka yüzünde bile- yazılı olabilir3637.

30 Bknz: 12. HD. 15.11.1999 T. E:11073, K:14219 (YKD. 2000/2, sh:235 31 Bknz: 12. HD. 15.11.1992 T. E:5066, K:13242 (UYAR, T. age. sh:5589) 32 ÖZTAN, F. age. sh:985

33 Aksi görüş : DOMANİÇ, H. age. sh:470; KARAYALÇIN, Y. age. sh:312; POROY, R/TEKİNAY, Ü. age. sh:156

34 Bknz: 12. HD. 29.2.2000 T. E: 1358, K:3342 (Yayımlanmamıştır)

35 Bknz: 12. HD. 6.4.2000 T. E:4358, K:5421 (Yayımlanmamıştır) – 17.11.1998 T. E:12499, K:12943 (İzmir Bar. D. 1999/Nisan, S:2, sh:116 vd.)

(7)

Senedin “vade” kısmına lehtarın, lehtar kısmına da vadenin yazılmış olması, senedin “bono” sayılmasını engellemez38.

“Lehtarın adresi”nin de ayrıca, lehtarın isminin yanında yazılmasına gerek yoktur.

Senette “lehtar” olarak gösterilen kişinin “gerçek” ya da “tüzel” kişiliğe sahip olması gerekir39. Bu nedenle senette; “M.R. mirasçıları”nın40, “ ... adi ortaklığın”41, -“Selçuklar Karasör”, “Uyar Dersanesi”, “Yıldız Ticaret”, “Deha Medikal”, “Bursa Özen Otomotiv”, “Büyükçekmece Hastahanesi”, “Ev-Kur Sitesi Yönetim Kurulu”, “Uğur Pazarlama Ticaret”, “Devar Matbaası”, “Salim Mobilya”, “Deksan Dekorasyon” şeklinde- “firma ismi42”nin lehtar olarak gösterilmiş olması halinde, düzenlenen senet, bono olarak geçerli olmaz. Eğer senette hem “firma ismi” ve hem de “firma sahibi gerçek kişinin ad ve soyadı” -“Metin Koçer-Efe Pazarlama”, “C.N. Çalışkan-Osmanlı Mefruşat” şeklinde- birlikte gösterilmişse, bu senet bono niteliğini taşır43. Ancak hemen belirtelim ki; senedin “lehtar” bölümünde belirtilen “firma” isminin yanında yer alan gerçek kişinin ad ve soyadının, aynı anda yazılmış olması gerekir44. Eğer, senedin “lehtar” bölümünde yazılı olan “firma” isminin yanına sonradan -lehtar veya hamil tarafından- firma sahibinin isim ve soyadı eklenmiş ise, bu eklenen isim keşideci tarafından paraf (imza) edilmemişse, senet bono niteliğini taşımaz45.

Senette “gerçek ya da tüzel kişi” olarak isim veya ünvanının tam (noksansız) olarak belirtilmiş olması gerekli midir? Yüksek mahkeme46 “lehtarın isim ya da ticaret ünvanının -kural olarak- tam bir şekilde senette yazılı olmasının gerektiğini, ancak ‘lehtar’ hanesinde kısaltılmış ünvanı yazılı olan tüzel kişinin bu sıfatının ciro

37 Bknz: 11. HD. 28.2.1991 T. E:1989/9542, K:1355 (İzmir Bar. D. 1993/1, sh:129) 38 Bknz: 12. HD. 31.1.1985 T. E:1984/11501, K:799 (UYAR, T. age. sh:5603)

39 Bknz: 12. HD. 9.4.1996 T. E:3880, K:4901; 19.9.1995 T. E:11710, K:11488 (UYAR, T. age. sh:5519)

40 Bknz: 12. HD. 23.11.1981 T. E:7207, K:8805 (UYAR, T. age. 5534)

41 Bknz: 12. HD. 22.10.1999 T. E:11712, K:12736 (Yayımlanmamıştır) – 10.9.1987 T. E:14217, K:10406; 26.6.1985 T. E:2764, K:6324 (UYAR, T. age. sh:5530 vd.

42 Bknz: 12. HD. 29.5.2000 T. E:7986, K:8754; 7.6.1999 T. E:7017, K:7692; 25.5.1999 T. E:5871, K:6803; 6.5.1999 T. E:5288, K:5886; 14.10.19978 T. E:9962, K:10702; 30.9.1998 T. E:8999, K:9904 (Yayımlanmamıştır) – 21.6.1995 T. E:9323, K:9253; 25.4.1995 T. E:6456, K:9397; 11.7.1994 T. E:9424, K:9561 (UYAR, T. age. sh:5524 vd.)

43 Bknz: 12. HD. 12.2.1993 T. E:13635, K:2580; 4.2.1993 T. E:11756, K:1836 (UYAR, T. age. sh:5528)

44 Bknz: 12. HD. 9.4.1996 T. E:4692, K:4918 (UYAR, T. age. sh:5518)

45 Bknz: 12. HD. 24.11.1993 T. E:14471, K:18490; 10.12.1992 T. E:3994, K:6518; 16.3.1992 T. E:9391, K:3131 (UYAR, T. age. sh:5526 vd.)

46 Bknz: 12. HD. 6.3.2000 T. E:2931, K:3800; 28.12.1999 T. E:16771, K:17504; 17.12.1999 T. E:15757, K:16769; 2.12.1999 E. 14515, K:15480; 26.10.1999 T. E:11846, K:12939; 21.10.1999 T. E:11553, K:12650; 21.9.1999 T. E:9491, K:10492; 16.9.1999 T. E:9811, K:10360 vs... (Yayımlanmamıştır)

(8)

şerhinden anlaşılması durumunda,senedin tüzel kişi adına düzenlendiğinin kabulü gerekeceğini” belirtmektedir.Örneğin; lehtar bölümünde “Temeller Ecza Deposu” yazılı olan senet, “Temeller Ecza Deposu İlaç Sanayi Tic. Ltd. Şti.” kaşesi basılarak başka bir kişiye ciro edilmişse, lehtarın “Temeller Ecza Deposu İlaç Sanayi Tic. Ltd. Şti.” olduğu anlaşıldığından, ünvanın kısaltılmış olarak senede yazılmış olması senedin kambiyo senedi niteliğine etkili olmayacaktır.

Bonoda “lehtar” ve “keşideci” sıfatları birleşemez, başka bir deyişle, keşideci kendisini “lehtar” olarak göstererek bono düzenleyemez47. Çünkü, TY. mad. 690’da, TY. mad 585’e yollama (atıf) yapılmamıştır.

Bononun “lehtar” hanesinde “hamiline” şeklindeki belirtme, yasaya aykırı olup, bu şekilde düzenlenmiş olan senet, bono niteliğini taşımaz48.

Senedin “lehtar” bölümünde yapılan değişiklik ve ilaveler (çizme ve düzeltmeler), keşideci tarafından paraf (imza) edilmiş olmadıkça geçerli olmaz49.

“Lehtar” bölümü yazılı bulunmayan (boş bırakılmış olan) senet “bono” sayılmaz.50

Ancak, “lehtar” bölümü boş olarak düzenlenmiş olan senet sonradan lehtar tarafından -aradaki anlaşmaya uygun olarak- doldurulabilir.51 Senedin boş olan “lehtar” kısmının, en geç senet tedavüle çıkarılıncaya kadar doldurulması gerekir52.

Bonoda, b i r d e n f a z l a l e h t a r gösterilebilir53. Uygulamada, bu durumla “iki şekilde” karşılaşılmaktadır :

a) Birden fazla kişinin alternatif olarak -örneğin; “(A)’ya ya da (B)’ye

ödeyiniz.” şeklinde- senette lehtar olarak gösterilmiş olması halinde, -bu senedin

geçerli olup olmayacağı doktrinde54 tartışmalı olmakla beraber- senette lehtar gösterilenlerden herbirinin, senette yazılı hakkı tek başına, diğerlerinden bağımsız olarak kullanabileceği kabul edilmelidir. b) Birden fazla kişi senette “(A)’ya ve

(B)’ye ödeyiniz.” şeklinde, birlikte lehtar olarak gösterilmiş olabilir. Uygulamada

47 Bknz: 12. HD. 13.12 1999 T. E:15567, K:16370; 18.10.1999 T. E:11353, K:12445; 29.6.1998 T. E:7388, K:7867; 16.6.1998 T. E:6399, K:7296 (Yayımlanmamıştır)

48 Bknz: 12. HD. 23.6.1999 T. E:7191, K:8631 (Yayımlanmamıştır)

49 Bknz: 12. HD. 13.11.1997 T. E:12260, K:127051.7.1997 T. E:7582, K:7823; 12.6.1997 T. E:5522, K:6975 (Yayımlanmamıştır) – 12. HD. 18.3.1996 T. E:3521, K:3605; 3.10.1995 T. E:12294, K:12760 (UYAR, T. age. sh:5519)

50 Bknz: 12. HD. 28.2.2000 T. E:2592, K:3314; 24.9.1999 T. E:9626, K:10849; 27.4.1999 T. E:4972, K:5388; 5.3.1998 T. E:2005, K:2694; 10.12.1997 T. E:13549, K:13828 (Yayımlanmamıştır) – 1.2.1996 T. E:670, K:1339; 31.10.1994 T. E:13004, K:13308 (UYAR, T. age. sh:5520)

51 Bknz: 12. HD. 23.5.1995 T. E:6491, K:7417 (UYAR, T. age. sh:5525)

52 Bknz: 12. HD.8.2.2000 T. E:503, K:1761 (Yayımlanmamıştır) – 27.5.1993 T. E:6138, K:10059 (UYAR, T. age. sh:5528) – 8.11.1984 T. E:12687, K:11555) (UYAR, T. age. sh:5533)

53 Bknz: 12. HD. 30.10.1990 T. E:3237, K:10658 (UYAR, T. age. sh:5529)

54 ÖZTAN, F. Ticari Senetlerde Birden Fazla Lehtar Gösterilmesi (Batider. 1978, C:IX, S:4, sh:1022 vd.)

(9)

daha çok bu tür senetlerle karşılaşılmaktadır. Yüksek mahkeme, bu durumda, ö n c e l e r i55 “alacaklılar arasında teselsül bulunup bulunmadığının araştırılmasını, teselsül yoksa alacaklıların isteyebileceği alacak miktarının yargılamayı gerektireceği”ni belirterek, “alacaklılardan birinin tek başına takipte bulunamayacağını” kabul etmişken, s o n i ç t i h a t l a r ı n d a56 bu görüşünden dönerek, “senetteki borcun para borcu olduğunu, bu durumda BY. mad. 69 ve 148 hükümlerinin uygulanamayacağını, bu borcun bölünebilir borçlardan olması nedeniyle lehtarlardan birinin kendi payı oranında -örneğin; iki lehtar varsa birisinin senet bedelinin yarısını, üç lehtar varsa senet bedelinin üçte birini- talep edebileceğini ifade etmiştir.

Bonoda lehtarın belirtilmesi, hak sahibinin (meşru hâmilin) saptanmasında rol oynar.

Ayrıca belirtelim ki, bono, niteliği gereği “emre yazılı senet” olduğundan, senet metninde “emrühavalesine” sözcükleri yer almasa bile -örneğin; “bu bono

karşılığında (A)’ya beşyüz milyon lira ödeyeceğim.” ş e k l i n d e- yine senet “bono”

niteliğini taşır (TY. mad. 690, 593). Keza, bonoda yazılı olan “emrühavalesine” sözcükleri çizilmiş de olsa, yine senet “bono” niteliğini taşır.57

4. Keşidecinin imzası (TY. mad. 688/I-7) :

Bonoyu düzenleyen kişinin, bunu “el yazısı ile” imzalaması gerekir (TY. mad. 668/I). Bu nedenle, borçlunun m ü h ü r ü n ü58 ya da p a r m a k i z i n i59 içeren senetler, usulüne göre -yani; BY. mad. 14/II, 15; HUMY. mad. 297’ye göre- onaylanmış da olsalar60 “bono” olarak geçerli değildirler.

Senette birden fazla borçlu bulunup da, bunlardan bir kısmı senedi imzalamış bir kısmı ise “mühür” ya da “parmak izi” kullanmışsa, bu senet el yazısı ile senedi imzalamış olanlar bakımından -“imzaların bağımsızlığı” ilkesi (TY. mad. 589) gereğince- “bono” niteliğini taşır6162.

55 Bknz: 12. HD. 11.10.1977 T. E:8055, K:8265; 22.9.1977 T. E:6930, K:7329 (UYAR, T. Kambiyo Senetleri, sh:1193 vd.)

56 Bknz: 12. HD. 23.6.1992 T. E:1813, K:8573 (YKD. 1992/11, sh:1722 vd.) – 7.12.1987 T. E:608, K:12680); 15.10.1986 T. E:10588, K:10562; 12.9.1984 T. E:7062, K:8926 (UYAR, T. Kambiyo Senetleri, sh:1188 vd.)

57 Bknz: 12. HD. 31.3.1983 T. E:118, K:2409 (UYAR, T. age. sh:5605)

58 Bknz: 12. HD. 4.5.1995 T. E:7132, K:7154 (UYAR, T. age. sh:5576) – 12.4.1984 T. E:1760, K:4490 (UYAR, T. age. sh:5579)

59 Bknz: 12. HD. 4.5.1995 T. E:7132, K:7154 (UYAR, T. age. sh:5576) – 12. HD. 20.4.1992 E:12049, K:5138; 5.12.1989 T. E:12353, K:15063 (UYAR, T. age. sh:5577 vd.)

60 Bknz: 12. HD. 17.2.1976 T. E:1560, K:1585 (UYAR, T. Kambiyo Senetleri, sh:162 vd.)

61 Bknz: 12. HD. 5.11.1993 T. E:13604, K:17191; 1.10.1990 T. E:18728, K:9315 (UYAR, T. age. sh:5577) – 27.3.1984 T. E:1131, K:3638 (UYAR, T. Kambiyo Senetleri, sh:161) – 12. HD. 4.3.1991 T. E:9686, K:2679 (UYAR, T. age. sh:5578)

(10)

Vekil (BY. mad. 388/II) ve ticari vekil (BY. mad. 453); çek düzenlemek için açık olarak yetki verildiği takdirde, vekili bulundukları kişi adına çek düzenleyebilir. Fakat, ticari mümessil (BY. mad. 450/1), kendisine böyle açıkça yetki verilmemiş dahi olsa, temsil ettiği kişi adına çek düzenleyebilir.

Senedin geçerliliği için, borçlu tarafından hem pul üzerine hem de açığa imzalanmış olmasına gerek yoktur. Tek imza yeterlidir. Bu nedenle pulsuz olarak, açığa atılan imza ile de bono düzenlenebilir63. Başka bir deyişle, bononun geçerli olabilmesi için ayrıca pulun üzerinin de imzalanmasına gerek yoktur64.

Bononun zorunlu unsuru olan imzanın65, metnin altına veya metni kapsayacak biçimde atılmış olması gerekir.

Keşidecinin imzası notere onaylattırılabilir66. Ancak, uygulamada bu tür senetlere pek rastlanmamaktadır67.

Senedi “tanık” sıfatıyla imzalamış olan kişi de “keşideci” (borçlu) durumda olmadığından, senet bedelinden sorumlu tutulamaz6869.

Bonoda keşidecinin imzasının bulunması yeterlidir. Ayrıca, “keşidecinin ismi”nin (ad ve soyadının) yazılmış olması gerekli değildir.7071

Keşidecinin ad ve soyadının yazılmış olması -keşideci öteden beri sadece ad ve soyadından ibaret olan yazıyı “imza” olarak kullanmıyorsa- “imza” yerine geçmez. Keza, “keşidecinin adresi”nin de bonoya yazılmış olması zorunlu değildir.

Ayrıca belirtelim ki, keşidecinin imzasını içermeyen fakat keşideci tarafından düzenlenmiş (el yazısı ile yazılmış) olan bono, ancak düzenleyen keşideci aleyhine “yazılı delil başlangıcı” (HUMY. mad 292) sayılır72.

Senette yer alan imzalardan birisinin (veya birkaçının) çizilmiş olması, diğer imzaların geçerliğine etkili olmaz. İmzaların hepsinin çizilmiş olması halinde ise senet geçersiz olur73.

63 Bknz: 12. HD. 14.10.1980 T. E:6089, K:7410 (UYAR, T. age. sh:5579) 64 Bknz: 12. HD. 2.6.1994 T. E:6691, K: 7252 (UYAR, T. age. sh:5576 vd.)

65 Bknz: 12. HD. 5.5.1999 T. E:5424, K:5820; 3.2.1998 T. E:166, K:675 (Yayımlanmamıştır) – 15.2.1996 T. E:2174, K:2340; 24.3.1994 T. E:3271, K:3839 (UYAR, T. age. sh:5570 vd)

66 İİD. 27.12.1962 T. E:14483, K:6704 (UYAR, T. age. sh:194)

67 VURAL, P. İcra ve İflas Kanunu ve Noterlik Kanunu Açısından Noterlik Senetleri (İcra ve İflas Kanunu Uygulamasında Güncel Sorunlar Sempozyumu’na sunulan bildiri, 1978, sh:111)

68 ÖZTAN, F. age. sh:465

69 Bknz: 12. HD. 1.12.1986 T. E:2432, K:13256; 17.12.1980, E:9817, K:8861 (UYAR, T. age. 5224 vd.)

70 POROY, R. /TEKİNALP, Ü. age. sh:285; ÖZTAN, F. age. sh:988 71 Krş. ARSLANLI, H. Ticari Senetler, 1954, sh:49

72 DOMANİÇ, H. age. sh: 113 73 ÖZTAN, F. age. sh:466

(11)

“Gözü görmeyenlerin attığı imzaların, usulünce, yani noter tarafından onanması” gerektiğinden (TY. mad 668/II), kambiyo senetlerinin düzenlenmesinde BY. mad 14/II, 15 ve HUMY. mad. 297 uygulanmayacak demektir. Aynı şekilde “imza atma güç ve yeteneğine sahip olmayan” kişiler -özellikle; okuma yazma bilmeyenler- kambiyo senedi düzenleyemezler. Bu kişiler, kendi adlarına kambiyo senedi düzen-leyecek bir temsilci ya da vekil atayarak, kambiyo senedi ile borç altına girebilirler74.

5. Düzenlenme (tanzim) tarihi (TY. mad. 688/I-6) :

Düzenlenme tarihi bulunmayan senet “bono” niteliğini taşımaz75. “Adi senet” sayılır7677.

Senedin düzenlenme tarihini taşıyıp taşımadığı kuşkusuz senet aslının incelenmesiyle anlaşılır. İİY. mad. 168/I uyarınca borçluya “ödeme emri” ile birlikte “senet fotokopisi” veya “senet sureti” gönderilmesi zorunlu olduğundan, gönderilen bu “senet fotokopisi”78 ya da “senet sureti”nde düzenlenme tarihinin yazılı olmaması -kural olarak- takip dayanağı senedin düzenlenme tarihini taşımadığını gösterir. Senet fotokopisinde “düzenlenme tarihi”nin görülmemesi fakat icra kasasındaki senet aslında bu tarihin yazılı olması halinde, senedin “bono” olarak kabulü gerekir mi? Eğer, borçlunun elindeki senet fotokopisi, bir örneği de icra dosyasında bulunan ve kendisine -İİY. mad. 168/I uyarınca- “ödeme emri” ile birlikte icra müdürlüğünce gönderilmiş olan fotokopi ise, bu durumda icra kasasındaki senet aslına düzenlenme tarihi takipten sonra alacaklı (ya da vekili) tarafından atılmış demektir. Senedin düzenlenme tarihinin mutlaka senet düzenlenirken atılması gerekli olmayıp, senet “tedavüle çıkmadan” ya da “tedavüle çıkarılırken” de atılabilirse de79 senet tedavüle çıkarıldıktan sonra, örneğin; icra takibine konu yapıldıktan sonra80, düzenlenme tarihinin -alacaklı ya da alacaklı vekili tarafından- icra kasasında bulunan senede atılması senedin bono niteliğini kaybetmesine neden olmalıdır. Yüksek mahkemenin önceki tarihli içtihatları bu doğrultuda iken81, yeni kararlarında82 “düzenlenme

74 DOMANİÇ, H. age. sh:477

75 Bknz: 12. HD. 23.12.1998 T. E:14304 , K:14910; 17.9.1998 T. E:7939, K:9065; 8.12.1997 T. E:13220, K:13677 (Yayımlanmamıştır)

76 DOMANİÇ, H. age. sh:473,478

77 Bknz: 12. HD. 6.4.1999 T. E:2992, K:4275 (Yayımlanmamıştır) – 11. HD. 3.7.1975 T. E:1973, K:4642 (Batider, 1975, C:8, S:2, sh:157)

78 Bknz: 12. HD. 21.10.1996 T. E:12447, K:12818; 9.10.1996 T. E:11350, K:12029 (Yayımlanmamıştır)

79 Bknz: 12. HD. 5.6.1986 T. E:7137, K:6799; 12.11.1985 T. E:3797, K:9400 (UYAR, T. age. sh:5568)

80 Bknz: 12. HD. 5.2.1993 T. E:13300, K:2657 (UYAR, T. age. sh:5564)

81 Bknz: 12. HD. 23.2.1987 T. E:987, K:2486 (UYAR, T. age. sh:5560 – 24.12.1985 T. E:5314, K:11509 ; 10.10.1984 T. E:7498, K:10482; 28.2.1984 T. E:12253, K:2128 (UYAR, T. Kambiyo Senetleri, sh:90 vd.)

(12)

tarihinin senet tedavüle çıktıktan sonra konduğu kanıtlanmış değildir, fotokopide görülmediğinden bahisle senette düzenlenme tarihinin olmadığı doğru değildir.”, “bonoda -daha doğrusu icra kasasındaki bono aslında- düzenlenme tarihi vardır, borçlu hernekadar düzenlenme tarihi bulunmayan bir senet fotokopisi ibraz etmişse de, senet tamamen doldurulmadan alacaklıya verilebilir, somut olayda düzenlenme tarihinin anlaşmaya aykırı olarak atıldığı hususundaki uyuşmazlık borçlu tarafından belgelendirilmiş değildir.” şeklindeki g e r e k ç e l e r l e “senet fotokopisinde düzenlenme tarihinin yazılı olmamasının senedin bono sayılmasını engelleme-yeceği”ni belirtmeye başlamıştır... Kanımızca, ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmiş bulunan senet fotokopisinde düzenlenme tarihinin yazılı olmaması, buna karşın icra kasasındaki senet aslında düzenlenme tarihinin bulunması, bu tarihin icra takibi başladıktan sonra senede alacaklı ya da vekili tarafından atıldığının kanıtı sayılmalı, bu konuda borçludan ayrıca “düzenlenme tarihinin aradaki anlaşmaya aykırı olarak alacaklı ya da vekili tarafından atılmış olduğu” konusunda yazılı belge istenmemelidir.

Borçluya gönderilen ve alacaklı ya da vekili tarafından çıkarılan -“aslı gibidir” yazılarak altı imzalanan- senet suretinde “düzenlenme tarihi”nin yazılı olmaması, fakat icra kasasındaki senet aslında “düzenlenme tarihi”nin görülmesi halinde, senet “bono” niteliğinde sayılır mı? Böyle bir durumda, hazırlanan senet suretine, düzen-lenme tarihinin unutma sonucu yazılmamış olması daha kuvvetle muhtemel olduğun-dan, senet suretinde düzenlenme tarihinin yazılı olmaması senedin “bono” sayılma-masına neden olmamalıdır8384.

Noterce düzenlenen protesto evrakında ve senet suretinde “düzenlenme tarihi”nin yazılı olmamasına rağmen icra kasasındaki senet aslında bu tarihin yazılı olması halinde, senet kambiyo senedi niteliğini kaybeder mi? Yüksek mahkeme önceki tarihli kararlarında85 “bu durumun, senede düzenlenme tarihinin icra takibinden ve senet tedavüle çıkarıldıktan sonra atılmış olduğunu göstereceğini” kabul ederek, senedin “bono” sayılmayacağını -kanımızca da yerinde olarak- belirtmişken, daha sonra bu görüşünden dönerek; yeni tarihli kararlarında86, “protesto evrakında senedin düzenlenme tarihinin yazılmamış oluşunun sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu göstermeyeceğini” ifade ederek, senedin “bono” niteliğini koruyacağı sonucuna varmıştır.

82 Bknz: 12. HD. 8.6.1998 T. E:6355, K:6858 (Yayımlanmamıştır) – 21.11.1995 T. E:16115, K:16497; 5.5.1988 T. E:8826, K:6073; 16.1.1985 T. E:10882, K:176; 20.4.1984 T. E:2525, K:4910 (UYAR, T. age. sh:5557 vd.)

83 Bknz: 12. HD. 9.11.1987 T. E:15689, K:11393; 26.11.1985 T. E:3875, K:10080 (UYAR, T. age. sh:5566 vd.)

84 Karş: 12. HD. 18.6.1987 T. E:11259, K:7648 (UYAR, T. age. sh:5567) 85 Bknz: 12. HD. 3.3.1980 T. E:515, K:1955 (UYAR, T. age. sh:5573)

86 Bknz: 12. HD. 19.9.1996 T. E:10000, K:10715 (Yayımlanmamıştır) – 23.9.1994 T. E:10391, K:10999; 26.6.1986 T. E:13401, K:7515; 14.2.1985 T. E:11670, K:1276 (UYAR, T. age. sh:5563 vd.)

(13)

Düzenlenme tarihinin senede “gün”, “ay” ve “yıl” olarak atılması gerekir.87 Bu tarih kalemle, daktilo makinesi ile ya da kaşe (damga) ile atılabilir88.

Tarih yazıyla veya rakamla ifade edilebilir.

Düzenlenme tarihinin, senedin belli bir yerine yazılması yasada öngörülmemiş olduğundan, bu tarih imzanın üstüne ya da senedin herhangi bir yerine atılabilir8990.

“Düzenlenme tarihi” olarak “30 Şubat”, “29 Şubat”, “31 Nisan” gibi olanaksız bir tarih belirtilmişse, senedin düzenlenme tarihinin -o ayın son günü olan- “28 Şubat”, “30 Nisan” olduğu mu kabul edilmeli, yoksa bu durumda senet “bono” olarak geçersiz mi sayılmalıdır? Doktrinde91 tartışmalı olan bu konu hakkında Yargıtay’ımız92 “bu durumun, belgenin bono olma özelliğini ortadan kaldıracağını benimsemenin aşırı bir şekilcilik olacağını ve bunun hak kaybına neden olacağını, düzenlenme tarihinin bu şekilde gösterilmiş olmasının bir yanılgıdan kaynaklandığını kabul etmenin isabetli olacağını ve düzenlenme tarihinin o ayın son günü olarak yazıldığını farzetmenin uygun olacağını” ifade etmiştir.

Yüksek mahkeme93 “düzenlenme tarihi”nin gün ve ayı belirten bölümünde, “20.11.1989” gibi önce günün sonra ayın belirtilmesi gerekirken -“11.20.1989” gibi-, takdim tehir yapılarak, önce ayın sonra günün yazılarak düzenlenme tarihinin ifade edilmiş olmasının, senedin “bono” niteliğine etkili olmayacağını’ belirtmiştir.

Senedin “düzenlenme tarihi” ve “vade tarihi” aynı olabilir. Bu durum senedin (bononun) geçerliğine etkili olmaz94. Fakat, senetteki “düzenlenme tarihi”nin, “vade tarihi”nden sonraki bir tarih olarak yazılmış olması halinde, senet “bono” niteliğini taşımaz95.

Düzenlenme tarihi olarak senette bulunan tarihin açıkça okunamaması halinde, bilirkişi incelemesi yapılarak, gerçek tarihin araştırılması gerekir96.

87 Bknz: 12. HD. 20.11.1998 T. E:14645, K:223; 11.11.1997 T. E:12300, K:12587 (Yayımlanmamıştır) – 3.12.1986 T. E:11310, K:11329 (UYAR, T. age. sh:5571)

88 Bknz: 12. HD. 19.4.1999 T. E:4775, K:4982 (Yayımlanmamıştır) - 20.12.1984 T. E:9545, K:13289; 26.9.1984 T. E:6574, K:9594 (UYAR, T. age. sh:5569 vd.)

89 ÖZTAN, F. age. sh:467

90 Bknz: 12. HD. 18.5.1998 T. E:5072, K:5605 (Yayımlanmamıştır) – 2.7.1980 T. E:5464, K:5810 (UYAR, T. age. sh:5574)

91 ÖZTAN, F. age. sh:469; GÜRBÜZ, H. age. sh:244; ŞİMŞEK, E. Hukukta ve Cezada Ticari Senetler, 1982, sh:329; KARAYALÇIN, Y. age. sh:110

92 Bknz: 12. HD. 28.12.1999 T. E:16745, K:17482 (Yayımlanmamıştır) 93 Bknz: 12. HD. 8.6.1992 T. E:878, K:7948 (UYAR, T. age. sh:5565)

94 Bknz: 12. HD. 18.12.1996 T. E:15550, K:15912 (YKD. 1997/2, sh:229) - 20.3.1996 T. E:3341, K:3749; 12.5.1975 T. E:2528, K:4404 (UYAR, T. age. sh:5556)

95 Bknz: 12. HD. 25.2.2000 T. E: 2573, K:3163; 15.4.1999 T. E:4177, K:4832; 17.6.1997 T. E:6754, K:7149; 22.5.1997 T. E:5635, K:5950 (Yayımlanmamıştır)

(14)

Düzenlenme tarihi, genellikle, senedin düzenlenip lehtara verildiği sırada atılırsa da, böyle hareket edilmesi zorunlu değildir. TY. mad. 690/II gereğince, bonolara da uygulanan TY. mad. 592 hükmüne göre, “tedavüle çıkarılırken” bononun düzenlenme tarihi atılmamış olabilir. Başka bir deyişle, tedavüle çıkarılmadan veya tedavüle çıkarılırken düzenlenme tarihinin atılmasında yasal bir zorunluluk yoktur. Bu şekilde düzenlenen bonolara “e k s i k b o n o”, “a ç ı k b o n o” dendiğini, biraz sonra belirteceğiz. Uygulamada, önceleri -daha doğrusu, 7.6.1974 T. E:1971/12-112, K:663 sayılı HGK. kararının97 kabulüne kadar- “düzenlenme tarihinin senet üzerinde, senet lehtara verilirken bulunması” istenmekte idi. Bunun aksinin, yani düzenlenme tarihinin, lehtar tarafından sonradan atıldığı -“düzenlenme tarihinin mürekkebi ile senet metninin yazıldığı mürekkep üzerinde “yaş tayini” konusunda” yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan rapor ile- saptanınca, senedin kambiyo senedi niteliğini taşımadığına (ve dolayısıyla ile, takibin iptaline) karar verilmekte idi. Anılan HGK. kararından sonra, artık bu tür uygulamaya son verilmiş olup, TY. mad. 592 doğrultusunda, kambiyo senetlerinin (ve bunlar arasındaki bonoların) düzenlenme tarihini içermeden tedavüle çıkarılabileceği ve düzenlenme tarihinin, “keşideci ile arasındaki anlaşmaya uygun olarak” lehtar (ya da senedi ondan devralan hâmil) tarafından, sonradan senet üzerine atılabileceği kabul edilmiştir98. Bu durumda, “düzenlenme tarihi”nin senede “aradaki anlaşmaya uygun olarak atılıp, atılmadığı” konusunda çıkacak uyuşmazlıkta, ispat yükünün, senetteki düzenlenme tarihinin aksini ileri süren borçlunun “düzenlenme tarihinin aradaki anlaşmaya aykırı olarak atıldığı” iddiasını y a z ı l ı k a n ı t ile ispat etmesi gerekeceği”99 bu konuda -eski uygulamadan farklı olarak- “bilirkişi incelemesi yapılamayacağı” kabul edilmiştir100.

Tedavüle çıkarılırken düzenlenme tarihi atılmamış olan senet (bono) ya “e k s i k” senet (bono) olarak ya da “beyaz (açık)” senet (bono) olarak düzenlenmiştir. Eğer, senetteki noksanlığın -örneğin; düzenlenme tarihinin- daha sonra alacaklı tarafından senede konulması kararlaştırılarak, senet borçlu tarafından imzalanıp lehtara verilmişse, bir “a ç ı k (beyaz) b o n o” var demektir. Eğer, senet düzenlenirken, senetteki noksanlığın -örneğin; düzenlenme tarihinin- daha sonra alacaklı tarafından senede konulması kararlaştırılmadan, senet borçlu tarafından imzalanıp lehtara verilmişse, ortada bir “e k s i k b o n o” var demektir. “Eksik bono”ya alacaklı, daha sonra düzenlenme tarihini kendiliğinden atamaz. Aksi takdirde, bu davranışı “özel (hususi) evrakta sahtekarlık” suçu olur101.

97 Bknz: UYAR, T. Kambiyo Senetleri, sh:109 vd.

98 Bknz: 12. HD. 5.6.1986 T. E:7137, K:6799; 12.11.1985 T. E:3797, K:9400; 4,7,1985 T. E:1174, K:6733 vb... (UYAR, T. Kambiyo Senetleri, sh:105 vd.)

99 Bknz: 12. HD. 17.9.1998 T. E:7794, K:9107 (Yayımlanmamıştır) – 16.1.1996 T. E:109, K:115; 2.2.1987 T. E:5620, K:1051; 11.11.1986 T: E:1124, K:12086 (UYAR, T. age. sh:5556 vd.) – 21.10.1991 T. E:3034, K:10805 (Yasa D. 1991/12, sh:1682)

100 Bknz: 12. HD. 12.11.1979 T. E:8717, K:8185 (UYAR, T. age. sh:5584)

101 Ayrıntılı bilgi için bknz: UYAR, T. İcra ve İflas Hukukunda Suç Sayılan Fiiller (İcra-İflas Suçları),1987, sh:598

(15)

Bir bononun “beyaz (açık) bono” olarak mı “eksik bono” olarak mı düzenlendiği konusunda çıkacak uyuşmazlıkta, i s p a t y ü k ü “bononun eksik bono olduğunu” ileri süren borçluya düşer. Çünkü, gerek uygulamadaki gereksinimler ve gerekse TY. mad. 592 hükmü, düzenlenmiş olan bononun, karine olarak açık (beyaz) bono olarak kabulünü gerektirir. Borçlu, “düzenlenme tarihi”ni koymadan imzalayıp alacaklıya verdiği bononun “adi senet” şeklinde kalmak üzere “eksik bono” olarak düzenlen-diğini ve “alacaklıya daha sonra düzenlenme tarihini atma yetkisini vermemiş olduğunu” y a z ı l ı k a n ı t l a ispat etmek suretiyle, alacaklının kendiliğinden düzenlenme tarihi atarak bono haline dönüştürdüğü senedi -ve icra takibini- iptal ettirebilir ve ayrıca alacaklının TCY. mad. 345’e göre “hususi evrakta sahtekarlık suçu”ndan dolayı cezalandırılmasını sağlayabilir.

“Beyaz (açık) bono” olarak düzenlenmiş bir senede, düzenlenme tarihi en geç ne zaman atılabilir? Kanımızca, “ödememe protestosunun çekilebileceği sürenin sonuna kadar” düzenlenme tarihi senede atılabilir. Ödememe protestosunun düzenlen-diği anda, senede düzenlenme tarihi atılmış olmalıdır. Senet için düzenlenen protesto evrakında “düzenlenme tarihinin bulunmadığı”nın belirtilmiş olmasına rağmen, icraya konulan senette düzenlenme tarihinin bulunması halinde, senedin kambiyo senedi niteliğini kaybettiği sonucuna varılmalıdır. Yüksek mahkeme, senedin bankaya “tahsil cirosu ile” tahsil için verilmesinden sonra, “düzenlenme tarihi”nin banka tarafından atılmış olması halinde, ö n c e l e r i 102, “senedin bono niteliğini taşımayacağını” -ve yapılan kambiyo senetlerine ilişkin takkibin iptali gerekeceğini” belirtmişkken- s o n r a103 bu içtihadından dönerek “düzenlenme tarihinin bu aşamada da atılabileceğini” -oy çokluğu ile- kabul etmeye başlamıştır.

Düzenlenme tarihi “takip tarihinde” alacaklı vekili tarafından senede yazılabilir mi? Yüksek mahkeme104 “alacaklı vekilinin takip ânında senede düzenlenme tarihini yazmasının, senede ‘bono’ niteliğini vermeyeceğini” belirtmiştir.

“Düzenlenme tarihi”nin senette bulunması şu bakımlardan önem taşır: a-Bonoyu düzenleyen kişinin (keşidecinin) ehil olup olmadığı, bononun düzenleme tarihine göre saptanır. b- “Görüldüğünde ödenecek bonolar”da, borçluya karşı üç yıllık zamanaşımı süresi, senet bir yıl içinde ibraz edilmişse, bu bir yılın geçmesinden itibaren işlemeye başlayacağından, senedin, düzenlenme günü bu konuda önem taşır. c- “Görüldüğünde ödenecek bonolar”, düzenlenme gününden itibaren bir yıl içinde ödenmek üzere borçluya ibraz edileceğinden, bu ibraz durumunun saptanmasında, senedin düzenlenme tarihi önem taşır. d- “Görüldüğünden belli süre sonra ödenmek üzere düzenlenen bono”ların, düzenlenme tarihinden itibaren bir yıl içinde ibrazı gerektiğinden, bu gerekliliğe uyulup uyulmadığının tespiti bakımından, düzenlenme gününün bilinmesine gerek vardır. Düzenlenme tarihinin, gerçeğe uygun olup

102 Bknz: 12. HD. 18.3.1981 T. E:869, K:2560; 2.7.1980 T. E:4337, K:5793 (UYAR, T. age. sh:5572 vd.)

103 Bknz: 12. HD. 19.4.1982, E:3144, K:3302; 8.2.1978 T. E:1186, K:1066 (UYAR T. age .sh:5570 vd.) 104 11.2.1986 T. E:7215, K:1501; 6.3.1978 T. E:2075 (UYAR, T. Kambiyo Senetleri, sh: 116 vd.)

(16)

olmadığı önem taşımaz. Yani, düzenlenme tarihi olarak, senedin gerçekten düzenlendiği tarihten önceki veya sonraki bir tarih atılabilir.105 Bu nedenle, senette düzenlenme tarihi olarak yazılı olan tarihte keşidecinin ölmüş olması senedin geçerliğine etkili olmaz106. Ancak, keşidecinin ehliyetinin saptanmasında gerçek düzenlenme tarihinin gözönünde bulundurulması gerekir107.

Düzenlenme tarihi ile vade tarihinin değişik kalemle yazılması senedin “bono” olma niteliğini değiştirmez108. Düzenlenme tarihi, kaşe ile de atılabilir109.

Senette birden fazla “düzenlenme tarihi” varsa, bu senet “bono” sayılır mı? Kanımızca, bu tür senetleri ‘bono” saymamak gerekir.110 Çünkü, böyle bir durumda, hangi düzenlenme tarihi, az önce belirttiğimiz sorunlara ışık tutacaktır? Örneğin; keşidecinin ehliyeti hangi tarih itibarıyla araştırılacaktır? “Görüldüğünde ödenecek bono”larda, ‘ibraz süresi’, ‘zamanaşımı süresi’ hangi tarih esas alınarak belirlene-cektir? Bu nedenle biz, yüksek mahkemenin111 “iki düzenlenme tarihinin varlığı halinde senedin geçersiz kılacağını belirten bir yasa hükmü bulunmadığı”na ilişkin görüşüne katılamıyoruz.

Senet üzerindeki pulun, senedin düzenlenme tarihinden önce tedavülden kalkmış olması, başlı başına senedin “bono”sayılmasına etkili olmaz112.

B. ALTERNATİF ZORUNLU (MECBURİ) ŞEKİL KOŞULLARI

Bunlar bonoda ayrıca gösterilmediği takdirde, bonoda bulunan diğer bir kayıt, bu koşulun yerini alır. Ancak bu kayıt da senette yoksa, senet bono niteliğini taşımaz.

Bonoda, “alternatif zorunlu şekil koşulları” i k i t a n e- d i r : 1. Düzenlenme (tanzim=keşide=ihdas) yeri (TY. mad. 688/I-6) :

Bonoda “düzenlenme yeri” açıkça gösterilmiş olmalıdır. Eğer, “düzenlenme yeri” gösterilmemişse “senedi düzenleyen kimsenin adının yanında yazılı olan yer”

105 Bknz: 12. HD. 1.6.1998 T. E:5890, K:6385; 2.3.1998 T. E:1726, K:2434; HGK. 23.10.1996 T. E:12-555, K:714 (Yasa D. Aralık/1996, sh:1914)

106 Bknz: 12. HD. 2.3.1998 T. E:9721, K:2466 (Manisa Bar. D. 1998/Nisan, sh:94 vd.) 107 ÖZTAN, F. age. sh:467

108 Bknz: 12. HD. 2.12.1991 T. E:5099, K:12571 (YKD. 1992/2, sh:233) 109 Bknz: 12. HD. 19.4.1999 T. E:4775, K:4982 (Yayımlanmamıştır) 110 ÖZTAN, F. age. sh:467

111 Bknz: 12. HD. 29.5.1995 T. E:7086, K:7739; 3.4.1986 T. E:10057, K:3875 (UYAR, T. age.sh:5561 vd.)

(17)

düzenlenme yeri sayılır113. Bu da senette yazılı değilse senet “bono” niteliğini taşımaz114. “Adi senet” sayılır.

Düzenlenme yeri “el yazısı” ile yazılabileceği gibi, “daktilo” ile de yazılabilir115; “kaşe” (damga) ile de basılabilir116. “Düzenlenme yeri”nin mutlaka keşidecinin ismi altında yazılma zorunluluğu da yoktur117.

Düzenlenme yeri yazılı olmayan senette yer alan “uyuşmazlık halinde ... mahkemeleri yetkilidir.” şeklindeki kayıtta adı geçen yer “düzenlenme yeri” olarak kabul edilemez118.

Bonoda “düzenlenme yeri”nin -kent, ilçe, bucak, köy gibi- bir idari birimi belirtir şekilde ifade edilmesi yeterli olup ayrıca adres gösterilmesi gerekmediği gibi119,“idari bir birim adı”nı ifade etmediği için düzenlenme yeri senette “Alsancak”, “M.Köy”, “Güzelyalı”, “Yukarı Ortaören”, “Güneşli”, “Kalamış”, “Esenkapı”, “Çengelköy”, “Şehremini”, “Kapalıçarşı”, “4. Levent” vb. şeklinde gösterilemez120. Senette sadece mahalle (ve sokak) adının yazılmış olması halinde bu yer “idari bir birim” olarak kabul edilemeyeceğinden, “düzenlenme yeri” belirtilmiş sayılmaz ve bunun sonucu olarak da senet “bono” niteliğini taşımaz.

Yüksek mahkeme121, “senet fotokopisinde düzenlenme yerinin yazılı olmamasına rağmen, icra kasasındaki senet aslında bunun belirtilmiş olması halinde, senedin bono niteliğini taşıyacağını” -kanımızca hatalı olarak122- belirtmiştir.

Keşide yerinin tam isminin yazılmasına gerek var mıdır? Bu yer -“İst.” , “Ank.” , “Band” , “Ant.” , “İzm.” , “G. Antep” , “Ş. Urfa” , G. Hacıköy” , “K. Eli” , “Dnz.” , “Çn” vb. şeklinde- k ı s a l t ı l a r a k belirtilebilir mi? Bu soruyu 14.02.1992 T. E:1, K:5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; “çeklerde keşide yerinin hiçbir duraksamaya

113 Bknz: 12. HD. 28.3.2000 T. E:3547, K:4660 (Yayımlanmamıştır) – 29.6.1987 T. E:11525, K:8037; 20.3.1986 T. E:9465, K:3059 (UYAR, T. age. sh:5555)

114 Bknz:12. HD. 8.5.2000 T. E:6984, K:7562; 20.4.2000 T. E:5409, K:6323; 11.4.2000 T. E:4923, K:5706; 2.3.2000 T. E:2168, K:3652; 15.2.2000 T. E:1466, K:2284; 10.9.1999 T. E:8703, K:9916 (Yayımlanmamıştır)

115 Bknz: 12. HD.16.3.1982 T. E:1362, K:2000 (UYAR, T. Kambiyo Senetleri, sh:165)

116 Bknz: 12. HD. 14.11.1985 T. E:4015, K:9603; 26.2.1985 T. E:12032, K:1750 (UYAR, T. age. sh:5555)

117 Bknz: 12. HD. 20.4.1999 T. E:4661, K:5017 (Yayımlanmamıştır)

118 Bknz: 12. HD. 18.2.1999 T. E:217, K:1679; 27.10.1997 T. E:10620, K:11542 ; 28.4.1997 T. E:4545, K:4737 (Yayımlanmamıştır) – 4.10.1995 T. E:12051, K:12804 (UYAR, T. age. sh:5555)

119 Bknz: 12. HD. 29.5.2000 T. E:8020, K:8788 ; 24.12.1998 T. E:14594, K:14999; 16.6.1998 T. E:6413, K:7311; 2.12.1996 T. E:14763, K:15078 (Yayımlanmamıştır) -5.6.1997 T. E:6299, K:6625 (İBD. 1997/4, sh:963) – 21.12.1995 T. E:16180, K:18253 (UYAR, T. age. sh:5552)

120 Bknz: 12. HD. 30.3.2000 T. E:4155, K:4916; 14.2.2000T. E:1281, K:2185; 3.2.2000 T. E:222, K:1054; 16.11.1999 T. E:13736, K:14367; 11.11.1999 T. E:13105, K:13940; 9.11.1999 T. E:13002, K:13837 vb. (Yayımlanmamıştır)

121 Bknz: 1. HD. 24.3.2000 T. E:3716, K:4506; 24.11.1997 T. E:12815, K:13065 (Yayımlanmamıştır) 122 Bu konuda ayrıntılı bilgi için bknz: yuk. dipn. 79 civarı

(18)

meydan vermeyecek şekilde anlaşılabilir olması koşuluyla kısaltılarak yazılabileceği”

şeklinde cevaplandırmıştır123. Yüksek mahkeme, buna karşın -“Trb.”, “K. Eli”, “Esk”124, “S. Hisar”, “İzm.”, “Ant.”, “K. Paşa”, “Eskiphir”, “DZC.”, “S.Dağı”, “İSAT”, “İSK.”, “Gir.”, “A.F.Paşa”, “Band” gibi- kimi kısaltmaların, düzenlenme yerini belirgin ve tereddüde neden olmayacak biçimde ifade etmediğini belirterek, bu belirtme şeklinin geçerli olmadığını ifade etmiştir125.

2. Ödeme yeri (TY. mad 688/I-4) : Bonoda ödeme yeri açıkça gösterilmelidir.

“Ödeme yeri” olarak -kent, ilçe, bucak, köy gibi- idari birim adının yazılması yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunlu değildir126.

Eğer, “ödeme yeri” gösterilmemişse, “düzenlenme yeri” ödeme yeri sayılır. “Düzenlenme yeri” de gösterilmemişse, “senedi düzenleyenin adının yanında yazılı yer hem d ü z e n l e n m e y e r i ve hem de ö d e m e y e r i sayılır127.

Senedi düzenleyenin adının yanında da herhangi bir yer yazılı değilse, senet “bono” niteliğini taşımaz (TY. mad. 689/III). “Adi senet” sayılır.

Gerek i c r a m ü d ü r ü ; alacaklının “takip talebi” üzerine -İİY. 168/I uyarınca- ve gerekse T e t k i k M e r c i i; usulüne göre kendisine yapılan başvurularda -İİY. mad.170a/II uyarınca- takip dayanağı bonoda, yukarıda belirtilen “alternatif zorunlu şekil koşulları”nın bulunup bulunmadığını kendiliğinden araştırmak zorundadır. Çünkü, bu koşulların bulunmaması halinde, alacaklının elindeki senet “adi senet” sayıla-cağından, alacaklı “kambiyo senetlerine ilişkin özel takip yolu”na başvuramayacaktır.

C. İSTEĞE BAĞLI (İHTİYARİ) KOŞULLAR

Bu koşullar, bonoda bulunması zorunlu olmayan ve bu bakımdan bulunmaması, senedin “bono” niteliğine etkili olmayan koşullardır.

T a k i p h u k u k u yönünden bu koşulların yokluğu takibin yürümesini etkilemediğinden, gerek i c r a m ü d ü r ü -İİY. mad. 168/I uyarınca- ve gerekse T e t k i k M e r c i i -İİY. mad.170a/II) uyarınca- bu koşulların varlığını, alacaklının “kambiyo senetlerine ilişkin özel takip yolu”ndan yararlanması bakımından araştıramaz.

123 Bu konuda ayrıntılı bilgi ve Yargıtay içtihatları için bknz: UYAR, T. “Çekin Geçerlik Koşulları” (Yargı Düny. D. Mayıs/2000, sh:26 vd.)

124 Bknz: 12. HD. 3.3.1999 T. E:1714, K:2509 (Yayımlanmamıştır)

125 Bu konudaki Yargıtay içtihatları için bknz: UYAR, T. “Çekin Geçerlik Koşulları” (a.g.d. sh:27) 126 ÖZTAN, F. age. sh:473

127 Bknz: İİD. 26.6.1967 T. E:6144, K:6403 (EROL, N. Takip Hukukunda Kambiyo Senetleri, 1971, sh:90)

(19)

Ancak hemen belirtelim ki; bonodaki isteme bağlı koşulların y o k l u ğ u takibin yürümesini etkilemezse de, bu koşulların şu ya da bu şekilde v a r l ı ğ ı senette (yer alması) takibi etkiler.

Bononun “isteğe bağlı (ihtiyari) koşulları” u y g u l a m a d a pekçok uyuşmazlıklara neden olmaktadır128.

Burada, uygulamada en fazla görülen ve çeşitli uyuşmazlıklara neden olan bononun isteğe bağlı (ihtiyari) koşullarından sadece t a k i p h u k u k u bakımından önem taşıyanlarına kısaca değinilecektir. Bunlar;

1. Vâde koşulu ve muacceliyet kaydı, 2. Bedel kaydı,

3. Yetki kaydı, 4. Faiz kaydı,

5. Masraf ve vekalet ücreti kaydı, 6. Keşidecinin ismi ’dir.

1. Vade koşulu ve muacceliyet kaydı

TY. mad. 690’daki yollama gereğince p o l i ç e ’lerin vadeye ilişkin TY. mad. 615-619 hükümleri, b o n o ’lar hakkında da uygulanır. Yollama yapılan TY. mad 615’de öngörülen129 -yani; a- Görüldüğünde130, b- Görüldükten belirli bir süre sonra131, c- Keşide gününden belirli bir süre sonra132, d- Belirli bir gün133 ş e k l i n-

128 Ayrıntılı bilgi için bknz: UYAR, T. Emre Muharrer Senetlerde İhtiyari Kayıtlar (ABD. 1971/1, sh:29 vd.)

129 Ayrıntılı bilgi için bknz: ÇELİKTAŞ, İ. Bono’da Vade Unsuru (Yasa D. 1999/3, sh:303 vd.) 130 Bonoda herhangi bir vade kaydı bulunmamakta ise, yani bononun vadesi yazılmamışsa,

görüldüğünde ödenmek üzere düzenlenmiş kabul edilir (TTY. mad. 689/II). Böyle bir bononun keşide tarihinden itibaren bir yıl içinde ibraz edilmesi gerekir. Eğer hamil, elindeki bonoyu bu süre içinde keşideciye ödenmek üzere ibraz etmez ve ödememe protestosu keşide etmez ise, keşideci dışında bonoya imza atmış olan diğer kişilere (cirantalara, avalistlere) karşı müracaat hakkını yitirir. 131 Bonoda vade konusuna ilişkin olduğu halde, poliçeye nazaran fark arzeden yegane husus

“görüldükten belli süre sonra ödenmesi şart olan bonolarda”, vadenin, “senedi tanzim edenin” bono

üzerine yazacağı tarihli ve imzalı bir “görülmüştür” kaydından itibaren işlemeye başlayacak olmasıdır. Bu husus poliçede “muhatap”ça yerine getirilir. Görüldüğünden belli bir süre sonra

ödenmesi şart olan bonoların, tanzim edene TTY. mad. 605’te yazılı süre içinde, yani tanzim

tarihinden itibaren bir yıl içinde getirilmesi gerekir (TTY. mad.690/II). Tanzim eden, bononun kendisine (görülmek üzere) ibraz olunduğunu, gününü işaret etmek suretiyle teyid etmekten kaçınırsa, durumun bir protesto ile tespiti icab eder... (ÖZTAN, F. age. sh:996)

Bu tür vade “görüldüğünden 61, 91 gün sonra” sözcüklerinin bonoya yazılmasıyla ifade edilir. Bu tip bonolarda vadenin belirlenebilmesi için ibraz süresi içinde bononun tanzim edene ibrazı ve bono üzerine yazacağı imzalı ve tarihli “görülmüştür” kaydının alınması gerekir. İbraz süresi tanzim tarihinden itibaren bir yıldır (TTY. mad 691/II).

(20)

d e- vadelerden birinin bonoya konmuş olması mümkünse de, zorunlu değildir. Çünkü, “vadesi gösterilmemiş bono, görüldüğünde ödenmesi gereken bir bono” sayılır134. (TY. mad. 689/II).

Bonoya vade konmaması, bononun geçerliğini etkilemezse de, bonoya yasada (TY. mad 615) öngörülen -ve az önce belirttiğimiz- dört tür vadeden başka bir vade135 veya bu vadelerden birden fazlası136 konamaz. Bu takdirde, senet “bono” niteliğini kaybeder (TY. mad. 615/II) ve “adi senet” sayılır.

Senedin “vade” ve “düzenlenme” tarihleri a y n ı t a r i h olabilirse de137, “vade tarihi” “düzenlenme tarihi”nden ö n c e k i bir tarih olamaz138139.

Rakamla ve yazı ile gösterilen vade tarihlerinin birbirine uygun olmaması halinde, senet “bono” niteliğini taşımaz140.

Senette “vade tarihi” noksan olarak belirtilmiş ve bu noksanlık herkesçe kolayca anlaşılabilecek (giderilebilecek) nitelikte ise, senedin geçerliğine etkili olmaz. Örneğin; 1 Mart 2000’da düzenlenen bonoda vade “1 Haziran” olarak belirtilmişse, vade tarihinin “1 Haziran 2000” kabul edilmesi gerekir141142.

Vade tarihi bonoda, “belli bir günde ödenecek” şeklinde ifade edilmek isteniyorsa; gün, ay ve yılın kesin olarak -örneğin; “31.12.2000” gibi- belirtilmesi gerekir143144.

Yılı belirtilmeden sadece gün ve ayı yazılarak vade tarihi belirtilemez145.

132 Bu tür vade, “keşide tarihinden (ihdasından) 61 gün, 91 gün sonra” şeklinde bonoda gösterilir. Sürenin hesabında, sürenin başladığı gün (keşide günü) hesaba dahil olmaz (TTY. mad. 665). 133 Bu tür vade, “13.12.2000” , “Kurban Bayramının ilk günü” şeklinde ifade edilir.

134 Bknz: 12. HD. 21.10.1999 T: E:11596, K:12652; 26.3.1998 T. E:3072, K:3614 (Yayımlanmamıştır) – 20.9.1994 T. E:9772, K:10795; 2.7.1992 T. E:7506, K:9100 (UYAR, T. age. sh:5540 vd.) – 9.12.1994 T. E:15565, K:15840 (YKD. 1995/3, sh:431 vd.)

135 Bknz: 12. HD. 26.5.1998 T. E:5589, K:6028; 3.6.1997 T. E:6149, K:6518 (Yayımlanmamıştır) – 5.7.1994 T. E:8960, K:9145; 9.4.1984 T. E:1850, K:4274 (UYAR, T. age. sh:5541 vd.)

136 Bknz: 12. HD. 8.5.2000 T. E:6941, K:7506; 9.3.2000 T. E:3296, K:4089; 14.2.2000 T. E:1385, K:2283; 3.2.2000 T. E:1023, K:1004; 23.12.1999 T. E:16595, K:17131 (Yayımlanmamıştır) 137 Bknz: 12. HD. 18.12.1996 T. E:15550, K:15917 (Bknz: yukarıda dipn. 95 )

138 Bknz: 12. HD. 27.3.1996 T. E:3700, K:4106; 15.2.1996 T. E:2141, K:2306; 1.11.1993 T. E:12486, K:16788 (UYAR, T. age. sh:5536) – 25.6.1998 T. E:7222, K:7818 (Yasa D. 1998/2, sh:1213) 139 ÖZTAN, F. age. sh:997)

140 Bknz: 21.4.2000 T. E:5609, K:6478 (Yayımlanmamıştır) – 8.4.1996 T. E:4640, K:4800 (UYAR, T. age. sh:5535 vd.)

141 KARAYALÇIN, Y. age. sh:158; ARSLANLI, H. age. sh:53 142 Karş: DOMANİÇ, H. age. sh:245

143 İMREGÜN, O. Kıymetli Evrak Hukuku sh:45

144 Bknz: 12. HD. 2.6.1994 T. E:7192, K:7282 (YKD. 94/12, sh:1938 vd.) 145 Bknz: 12. HD. 2.6.1994 T. E:7192, K:7282 (YKD. 1994/12, sh:1938 vd.)

(21)

Bonoda vade tarihinin rakam ve yazı ile ve fakat farklı tarihleri belirtir şekilde yazılmış olması, bonoyu geçersiz hale getirir146.

“11.15.1998 olarak yazılmış vade tarihinin” “15.11.1998, “Eylül bir 1988” olarak yazılmış vade tarihinin “1 Eylül 1988” olarak algılanması gerekir147.

Vade tarihi olarak imkansız bir tarih örneğin; “30.2.2001” yazılmışsa, bu durum senedin bono olma niteliğine etki eder mi? Yargıtay’ımız haklı olarak “bu durumun, belgenin bono olma özelliğini ortadan kaldıracağını kabul etmenin, aşırı bir şekilcilik olacağını” belirterek, “Şubat ayının son gününün vade olarak kabul edilmesi gerekeceğini” belirtmiştir148.

Bononun “vade” kısmına lehtarın, “lehtar” kısmına ise vadesinin yazılmış olması ise, senedin “bono” sayılmamasını gerektirmeyeceği149 gibi, “vade” tarihi ile “tanzim” tarihlerinin değişik kalemle yazılmış olması150 da senedin “bono” olma niteliğine etkili olmaz.

Senede “vade tarihi” senet düzenlendikten sonra da151 ve fakat en geç senet tedavüle çıkarılmadan152 yazılabilir. Ancak, senede sonradan atılan vade tarihinin -borçlu ile lehtar arasındaki anlaşmaya uygun olarak- atılmış olması gerekir. Borçlu, senede sonradan atılan vade tarihinin “aradaki anlaşmaya aykırı olarak” atılmış olduğunu yazılı delille kanıtlayarak, bu senede dayalı takibin iptalini isteyebilir

U y g u l a m a d a, bonolara konulması alışkanlık haline gelmiş olan “... bu

bono vadesinde ödenmediği takdirde bundan sonraki bonoların da muacceliyet kesbedeceği (vadelerinin gelmiş sayılacağı) ...” şeklindeki kayıt geçerli midir?

Doktrinde153 bu konuda çok değişik görüşler ileri sürülmüş ve Yargıtay uzun süre bu değişik görüşlerin etkisi altında farklı kararlar vermiştir154. Ancak son zamanlarda,

146 Bknz: 12. HD. 8.4.1996 T. E:4640, K:4800 (UYAR, T. age. sh:5535 vd.)

147 Bknz: 12. HD. 17.5.1999 T. E:6019, K:6407 (Yayımlanmamıştır) – 16.11.1989 T. E:4810, K:14018 (UYAR, T. age. sh:5542 vd.)

148 Bknz: 12. HD. 3.2.2000 T. E:435, K:1481 (Yayımlanmamıştır)

149 Bknz: 12. HD. 31.1.1985 E:11501, K:799 (UYAR, T. Kambiyo Senetleri, sh:184) 150 Bknz: 12. HD.2.12.1991 T. E:5099, K:12571 (YKD. 1992/2, sh:233)

151 Bknz: 12. HD. 10.3.1986 T. E:8977, K:2585; 12.11.1981 T. E:6980, K:8304 (UYAR, T. age. sh:5546 vd.)

152 Bknz: 12. HD. 20.11.1987 T. E:16904, K:11952 (UYAR, T. age. sh:5543 vd.)

153 DOMANİÇ, H. age. sh:969 vd.; ÖĞÜTÇÜ, H./ALTIN, M. age. sh:322 vd.); KARAYALÇIN, Y. age .sh:316; AKGÜN, M.Z. age. sh:121; ŞİMŞEK., E. Ticari Senetler, 1969, sh:91; ERMAN, E.S. age. sh:194; BERKİN, N. İflas Hukuku, 1972, sh:147; TAYLAN, E. Taksitle Satışlar (Yasa D.1980/6, sh:801 vd.); ERTEKİN, E./KARATAŞ, İ. age. sh:206; ÖZTAN, F. age.sh: 1002; ÇELİKTAŞ, İ. agm. sh:305)

154 Bknz: İİD. 9.2.1970 T. E:1592, K:1453 (RKD. 1970/6-7, 2/2, sh:104 – TD. 24.10.1969 T. E:1950, K:4978 (Batider, C:V, sh:821) – İİD. 15.4.1966 T. E:4233, K:3478 (ERMAN, E.S. age. sh:194) – İİD. 21.4.1966 T. E:4416, K:4175 (ABD. 1966/2, sh:595) – İİD. 28.1.1964 T. E:781, K:1158 (TUNCAY, S./DEMİRHAN, H.O. İcra ve İflas Kanunu, 1965, snh:158)

Referanslar

Benzer Belgeler

Hâlbuki biz, burada, Türk Düşüncesi tabirini, birçok alanı kuşatıcı ve geniş anlamının yanında; sistemli, özgün bir Türk Felsefesi/Türk İslam Felsefesi’nin tarihsel

İlk sistemli Türk Düşünce Tarihi kitaplarını ortaya koyan Hilmi Ziya Ülken’in, tek başına hiçbir karakter ifade etmediği halde, “modern” kelimesini

Üst katman dil etkileşimi; bir bölgede siyasi, ekonomik ya da kültürel yönden hakim durumda olan, idareci konumunda bulunan toplumun dilinin bunlara tabi olan

Macarların eski tarihi hakkında bilgi veren bir diğer önemli yabancı yazılı belgeler ise Yunanca yazılmış kaynaklardır.. Bizans İmparatoru

'Antalya tarihinin en büyük orman yangını'nın ardından bölgedeki temizlik çalışmalarını incelemeye giden Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, "Yanan alanlarda 'Yang

Nükleer enerji referandumuna muhalefet partisi SDS'nin sempatizanlar ının katılmaması çağrısında bulunan Kabavinov, nükleer enerji meselesinin halkoylamasına sunulacak bir

Sarp s ınır kapısından Samsun Gerze’ye kadar deniz doldurularak yapılan, dünyanın en güzel ve en uzun sahillerinden olan Karadeniz sahilini katleden “Karadeniz Sahil

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Urfa Şube Başkanı Abdullah Melik, GAP' ın sulama yatırımlarının henüz tamamlanmamış olmasından ötürü bazı tarla sahiplerinin bile