• Sonuç bulunamadı

AHLAK KANITI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "AHLAK KANITI"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AHLAK KANITI

• -Bu kanıtın çeşitli türleri vardır.

• -Bir kısmı, insandaki ahlak duygusunun ve vicdanın kaynağı olarak Tanrı’nın varlığını öngörür.

• -Diğer bir kısmı ise, ahlaki doğruların nesnelliğinin ve ahlaki gerçekçiliğin Tanrı dışında bir hipotezle açıklanamayacağını vurgular.

• -Ahlak kanıtı daha çok Kant ve C.S Lewis gibi filozoflarla anılmaktadır.

(2)

Kant ve İyi Niyet

• Kant’ın ahlak metafiziğinde «iyi niyet» kavramı merkezi bir yer tutmaktadır.

• Kayıtsız şartsız bir şekilde iyi diyeceğimiz tek şey «iyi niyet»tir.

• İyi niyet mutluluğa layık olmanın, dolayısıyla da ahlakın vazgeçilmez koşuludur.

• Tabiatta her şey yasalara göre işler, ancak insan ilkelere göre hareket eder.

• Bu onun akıl sahibi ve iradeli bir varlık olması sebebiyledir.

(3)

Kategorik Buyruk

• Pratik akıl, iradeyi sınırlar ve ona olması

gerekeni nesnel ilkeler şeklinde gösterir. Kant bu ilkelere «buyruk» der.

• «Buyruk» hiçbir koşula bağlanamayacağı için

«kategorik»tir ve evrenseldir.

• Buna göre, insan her zaman, evrensel bir yasa olacak şekilde eylemde bulunmalıdır.

(4)

En Yüksek İyi

• Ahlaki eylemlerin nihai gayesi «en yüksek iyi»nin gerçekleşmesidir ve Kant’a göre bu «gerçekleşme»

zorunludur. Çünkü o, ahlak yasası ile belirlenmiş iradenin zorunlu nesnesidir.

• Ancak bu dünyada bir insanın bu ideale erişmesi imkansızdır.

• Bu ideale erişim ancak ruhun ölümsüzlüğü ve Tanrı’nın varlığı ile mümkün olabilir.

• Tanrı, dışında hiçbir şey mutluluğun ahlakla orantılı olmasını sağlayamaz.

(5)

Değerlendirme

• Kant’ın ahlak ile Tanrı arasında kurduğu ilişkinin amacı çok açık değildir.

• Kant’ın bu ilişkiyi Tanrı’nın varlığının bir kanıtı olarak mı sunduğu yoksa ahlak metafiziğindeki bir boşluğu doldurmak için mi Tanrı’nın varlığına başvurduğu hususu tartışmalıdır.

• Kant bir taraftan ahlakın otonomluğunu sağlamaya çalışırken diğer taraftan en yüksek iyinin

gerçekleşmesinin imkanını Tanrı’nın varlığına bağlamaktadır.

(6)

Değerlendirme

• Mackie’ye göre en yüksek iyinin gerçekleşmesi, ahlakın otonomluğu için zorunlu bir postula

değildir.

• Ancak böyle bir yaklaşımın gerçek anlamda ahlaki bir ideale sahip olup olmayacağı

tartışmalıdır.

• Çünkü, en yüksek iyinin gerçekleşmesi,

mutluluğun ahlakla orantılı olmasının garantörü olarak düşünülmektedir.

(7)

Ahlaki Doğruların Nesnelliği

• Ahlakın göreceli bir şey değil de nesnel bir şey

olduğunu, yani ahlak yasalarının herkes için geçerli

olduğunu kabul ettiğimizde bu nesnelliğin kaynağını da açıklamak durumundayız.

• Ahlakın göreceli olduğu fikri, bazen, başka insan ve toplumlarla toleransa dayalı bir ilişki kurmanın bir koşulu ve dayanağı olarak öne sürülmektedir.

• Ancak, bu düşünce tutarsızdır. Çünkü bizzat kendisi bir ahlaki doğruluğu (toleranslı olmamız gerektiğini)

önermektedir.

(8)

• Lewis’e göre ahlakın nesnelliğinin kaynağı insanların olgusal dünyaya ilişkin bilimsel tecrübeleri olamaz.

• Çünkü bilim bize «olan» hakkında açıklama yapar,

«olması gereken»e dair bir şey söyleyemez

• Bilimsel yasalara uymama konusunda özgürlüğümüz olmadığı halde, ahlaki yasalara uymayabiliyoruz.

• Diğer taraftan, ahlakın nesnelliğinin kaynağı insan zihni de olamaz. Çünkü öyle görünüyor ki ahlaki yasaların varlığı insanın varlığına ve yokluğuna başlı değildir.

(9)

Vicdanın Kaynağı

• İnsandaki vicdan duygusu Tanrı’dan başka bir şeyle açıklanamaz mı?

• Mackie, böyle bir duygunun insana, diğer insanlar (aile, toplum)

tarafından empoze edilmiş olabileceğini söyleyerek vicdanın kaynağına dair bazı natüralis ve psikolojik açıklamalar yapılabileceğini öne sürer.

• Ancak insan, toplumun empoze ettiği bazı şeylere karşı çıktığında

herhangi bir rahatsızlık duymazken, diğer bazı karşı çıkışlarında vicdanen rahatsızlık duymaktadır. Demek ki vicdanla toplumun empoze ettiği

şeyler arasında birebir bir örtüşmeden bahsetmek doğru değildir.

• Ayrıca natüralis ve psikolojik açıklamalar sadece, insanın bu duyguya hangi yolla sahip olduğuna dair bir şeyler söyleyecektir. Bu durumda, belirli bir yolla edinilen bir duygunun niçin insanın ahlaki sorumluluğuna kaynaklık ettiği sorusu hala cevap bekleyecektir.

(10)

Kaynaklar

Copan, P. (2017). «Ahlaki Argüman», Din Felsefesi: Klasik ve Güncel Meseleler, Ed. Paul Copan ve Chad Meister, (çev. Aydın Çavdar), İstanbul: Ayrıntı Yay. ss. 180-200.

Adams, R. M. (2013). «Tanrı’nın Varlığı Lehine Ahlaki Argümanlar», (çev. Hümeyra Özturan), Din Felsefesi: Seçme Metinler, ed. Michael Peterson vdğ. İstanbul: Küre, ss. 309-321.

Reçber, M. S. (2016). «Tanrı’nın Varlığı’nın Delilleri», Din Felsefesi: El Kitabı, ed. Recep Kılıç ve Mehmet Sait Reçber, Ankara: Grafiker Yayınları, ss. 123-154.

Peterson M. vdğ. (2003). Akıl ve İnanç: Din Felsefesine Giriş, (çev. Rahim Acar), İstanbul: Küre Yay.

Reçber, M. S. (2004). Tanrı’yı Bilmenin İmkanı ve Mahiyeti, Ankara: Kitâbiyât.

Kant, I., (2015). Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi, çev. İoanna Kuçuradi, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu.

Kant, I. (2016). Pratik Aklın Eleştirisi, çev. İoanna Kuçuradi ve dğr., Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu.

Idziak, J. M. «Ahlak Tanrı’nın Buyruklarına Dayanır mı?» (çev. Ferhat Akdemir), Din Felsefesinde Çağdaş Tartışmalar, ed. Michael Peterson vdğ., Ankara: Elis. ss. 349-377.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Eşi için çalmak zorundaydı, çünkü eşi Eşi için çalmak zorundaydı, çünkü eşi ölecek olursa tören için bir hayli para ölecek olursa tören için bir hayli para

MAXAM olarak, işbu İş Ahlak Kuralları ile ilgili herhangi bir konuda danışmak, yorum yapmak veya fikir beyan etmek için tüm çalışanları, Uyum Görevlisi ile iletişime

Bir seçim sisteminde kullanılan oyların doğru sayıldığı, bir otoriteye güvenmeyi       gerektirmeden   doğrulanabilmelidir. Klasik seçim sistemlerinde bu durum seçime

Grup Kuramı Vakfı, Gürsey’­ in çalışmasını, “ fiziksel olayların açık­ lanmasında önem kazanan matematik­ sel kuramların geliştirilmesi, grup kura­ mı

• Toplumun onaylamadığı bir davranışa ailenin tepkisi değişkenine göre öğrencilerin ahlaki kayıtsızlık düzeyleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir

anomik işbölümünü ortadan kaldıracak ahlaki kuralları üreterek çatışmayı önleyecek, hem de devletle birey. arasında bir ara

• Din tanımı içerisinde Tanrı kavramının, irade sahibi bir insanın ve insan ile Tanrı/kutsal arasında bir tür ilişkinin varlığından söz

 Sonuçcu etik öğretiler olarak bilinen teleolojik teoriler, ahlaki eylemin değerini eylemin sonucunun belirlediğini öne sürer.. Son derece iyi niyetle ya da ahlaki ilkelere