PSİKO-MOTOR (DEVİNİŞSEL) ALAN
Bireyin doğrudan gözlenebilen öğrenilmiş fiziki davranışlarını kapsar. Psikomotor alan zihin-kas koordinasyonu gerektiren öğrenilmiş davranışları ifade eder. Bir işin yapılması sırasında kullanılan, bilinçli zihinsel etkinliğin yönlendirdiği koordineli kas hareketleridir.
Genelde modelden taklit yoluyla öğrenilir ve gözlenerek yoklanır[10]. Psikomotor becerilerin doğrudan gözlenme olanağı vardır[5]. Kurallara uygun yüzebilme, düzgün çizgiler çizebilme, ip atlama gibi davranışlar devinsel becerilere örnek olarak verilebilir. Fen bilimleri, tıp, mühendislik, mesleki ve teknik eğitimde devimsel becerilerin öğretimi, bilişsel beceriler kadar, hatta bazen daha da önemlidir.
Klausmeier’e (1985) göre, motor yetenek ile devimsel beceriler farklıdır. Motor yetenek: Vücudun bir/birden fazla organının katıldığı kas hareketi ya da işlemidir. Örnek: Kol ve bacak gücü, parmak hareketi, vücut esnekliği. Bunların bir kısmı kalıtımın, bir kısmı da öğrenmenin ürünüdür. Devimsel beceri ise; bir işin yapılması sırasında kullanılan, bilinçli zihinsel etkinliğin yönlendirdiği koordineli kas etkinlikleridir. Örnek: Elle/daktiloda yazı yazma.
Psikomotor alan çeşitli eğitimcileri tarafından sınıflandırılmıştır. Bunlardan Simpson (1966, 1972) tarafından yapılan sınıflamada, bir becerinin kazanılma evreleri, başlangıcından en yetkin ürün haline gelinceye kadar aşamalı olarak sıralanmıştır[5]. Cangelosi (1990) ise, psikomotor alanda hedeflerin belirlenmesinde iki öneri sunmaktadır: Bunlar: 1-Dayanıklılık, güç, esneklik, çeviklik gerektiren istemli kasların kapasiteleriyle ilgilidir. 2-Belli bir beceriyi gösterme yeteneğiyle ilgilidir. Her iki durumda da psiko-motor becerinin yapılması için gerekli gözlenebilir basamaklar (işlem basamaklar) adım adım alt alta yazıldığında hem öğretimine yol gösteren basamaklar hem de ölçme ve değerlendirme için uygun ölçütler belirlenmiş olacaktır.
Burada Grobman’ın sınıflaması verilmiştir. Grobman, devinişsel alanı şu şekilde kodlamıştır: Uyarılma, kılavuzla yapma, beceri haline getirme, duruma uydurma ve yaratma.
Uyarılma: Algılama ve bedensel kurulmayı kapsar. Algılama, duyusal uyarılma olup, duyuların uyaranla buluşmasını ifade eder. Bu basamakta birey izleyici konumda ve pasiftir.
Örnek: Tenis oynayan bir sporcuyu izleme/gözleme. Bedensel kuruluş aşamasında ise, bireyin, vücudunu gözlemden hareketle ilgili davranışı yapılabilecek konuma getirmesi söz konusudur. Algılamada sadece izleme varken; bedenen kurulmada söz konusu fiziksel
1
davranışın gösterilmesi için olumlu tepki ve gönüllülük vardır. Örnek: “Vücudunu izlediği tenis oyuncunun konumuna getirebilme”, “Bedenini 100 metre kısa mesafe koşusunun kalkış pozisyonuna hazır duruma getirme.”
Kılavuzla Yapma (Taklit): Bireyin herhangi bir hareketi bir kılavuz-yardımcının desteğiyle yapması. Bireyin bir antrenör yardımıyla tenis oynama davranışı sergilemesi gibi.
Burada birey, izlediği ve bedenen kurulduğu davranışı, bir rehber yardımıyla yapar. Taklit, deneme-yanılma, destekle yapma, model alarak davranış sergileme söz konusudur. Örnek: “ Tenis oyununda antrenör yardımıyla kurallarına uygun servis atabilme”.
Beceri Haline Getirme: Bireyin herhangi bir hareketi ya da işi yardım almadan kendi kendine ve işin gereklerine uygun olarak yapması ve bunu tekrar yoluyla beceri haline getirmesidir. Bu basmakta bireyin söz konusu beceriyi otomatik olarak istenilen nitelik, süre ve yeterlikte yapması beklenir. Davranışın alışkanlık haline getirilmesi olarak ifade edilen
“mekanikleşme” bu basamakla ilgilidir. Örnek: “Tenis oyununda yardım ve destek almadan kurallarına uygun servis atabilme”.
Duruma Uydurma (Transfer ve Genelleme): Bireyin önceki basamaklarla elde ettiği bir beceriyi, yeni bir duruma kolayca uygulayabilmesidir. Bu aşamada, davranışın başka türlü yapılması ve becerinin transferi söz konusudur. Bu basamak, bilişsel alanın uygulama basamağı ile iç içedir. Örnek: “İlk kez karşılaştığı farklı araçlarla tenis oynayabilme”.
Yaratma: Orijinal, özgün ve benzersiz yeni bir devinişsel davranış biçimi sergileyebilme. Bu basamak bilişsel alanın sentez basamağı ile iç içedir. Örnek: “Tenis oyununda yeni ve farklı bir servis atma davranış tekniği icra edebilme”.
Kaynak: Akpınar, B. (2012). Eğitimde Programları ve Öğretim, Ankara: Data Yayınları.
2