• Sonuç bulunamadı

Kaskı bile hayata bağlayamadı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Kaskı bile hayata bağlayamadı"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

www.mentesegazetesi.com www.milasmedya.com www.mentesegazetesi.com www.milasmedya.com www.mentesegazetesi.com www.milasmedya.com

Muğla Halk Sağlığı Müdürlüğü, 18 Kasım Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü kapsamında açıklamada bulundu. Açıklamada,

bilinçsiz antibiyotik kullanımının zararlarına vurgu yapıldı.

3’te

3’te 3’te

5’te

Yıl: 67 Sayı: 10957 18.11.2016 Cuma Fiyatı: 75 Krş. (KDV Dahil) Kurucusu: Turgut Dizdar

Toprağına sahip çık!

Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında bir dizi etkinlik gerçekleştirmeyi planladıklarını belirten TEMA Vakfı Milas

Sorumlusu Mehmet Nergiz, Türkiye topraklarının yüzde 86’sının erozyona maruz kaldığına dikkat çekerek, herkesi

toprağa sahip çıkmaya davet etti.

TEMA Vakfı, 14-20 Ka- sım tarihlerinin Erozyonla Mücadele Haftası oldu- ğunu hatırlatarak hafta içersinde gerçekleştirece- ği etkinliklerle toprağın verimliliğindeki azalmayı ifade eden “toprak bozulu- mu”nu gündeme getiriyor.

Milaslı Kubilay’ın şöhret yolculuğu...

Milas-Bodrum Havalimanındaki görevi, bir günde Kubilay Aka’nın hayatını değiştirdi. Lounge kısmında işlemlerini gerçekleştirdiği Ufuk Ergin’in dikkatini çekti ve Instagram hesabından gelen bir mesajın ardından kendini deneme

çekiminde buldu. Şimdi Kanal D’nin iddialı dizisi “Vatanım Sensin”de Ali

Kemal rolüyle izleyici karşısında.

Milaslı Kubilay Aka, Milas-Bodrum Hava- limanı’ndaki bir fo- toğrafıyla kendini dizi setlerinde buldu. Genç yetenek, oyunculuk kariyerini ve planları- nı Hürriyet Kelebek’e anlattı.

Şakayla başına iş aldı

Milas’ta DAEŞ (IŞİD) terör örgütünün bombalı saldırı düzenleyeceği şakasının ardından gözaltına alınan

kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

“Antibiyotikler

sağlığımıza ciddi tehdit”

Milas’ta bir motosiklet sürücüsü yoldan

çıkarak ağaca çarptı. Kafasındaki

kask paramparça olan sürücü, olay yerinde hayatını

kaybetti. Feci kaza, motosiklet

sürücülerinin kullandığı kaskların

kalitesinin tartışılmasına

neden oldu.

M

ilas-Ören Karayolu’nda meydana gelen trafik kazasında bir kişi yaşamını yitirdi. Yeniköy Termik Sant- rali’nde kömür sahasında- ki özel bir şirkette çalışan Ahmet Tuzcu (40), dün sa- bah saatlerinde işe gitmek için motosikletiyle yola çık- tı. Milas-Ören karayolunun 5'inci kilometresinde henüz bilinmeyen bir nedenle kont-

rolden çıkan motosiklet, yol kenarındaki çam ağacına çarparak durabildi. Çarp- manın şiddetiyle kafasın- daki kask paramparça olan sürücü, olay yerinde haya- tını kaybetti. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine gelen jandarma ekipleri, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

CENAZE İKİ SAAT NAKİL ARACI BEKLEDİ Kazanın hemen ardın- dan olay yerine cenaze ara- cı çağrılmasına rağmen, uzun bir süre araç gelmedi.

Tuzcu’nun yakınları, cena- ze aracının geç kalacağını öğrenmelerinin ardından duruma tepki gösterdiler.

Vatandaşlar, servis aracıy- la cenazeyi götürmek istedi ancak; başarılı olamayınca cenaze aracını beklemekten başka çare kalmadı. Yaklaşık iki saatlik stresli bekleyişin

ardından Milas Belediyesi Şehir Mezarlığı’nda görevli cenaze nakil aracı olay yeri- ne gelerek naaşı kaldırdı.

KASKLARA STANDART GETİRİLMELİ!

Feci kazada yaşamını kaybeden motosiklet sürü- cüsünün kullandığı kaskın paramparça olması, kullanı-

lan kaskların kalite standart- larının yeterliliğini tartışma- ya açtı. Cezai işlemlerden kaçınmak amacıyla birçok sürücü tarafından kullanılan ucuz ve kalitesiz motosiklet kasklarına standart getiril- mesini isteyen vatandaşlar,

“Motosiklet kullanıcıları- nın birçoğu kaza esnasında hayat kurtaran kaskın ka- litesine önem vermiyor. Bu durum özellikle cezai işlem görmekten kurtulmak için ucuz kask kullanan sürücü- lerin hayatını riske atıyor.

Piyasada yaygın bir şekilde satışa sunulan bu tür kask- ların satışına ve kullanımına müsaade edilmemesi gere- kiyor. Kullanılan kasklara da bazı kriterler getirilmesi kazalarda yaşanan yaralan- ma ve can kayıplarını en aza indirecektir.” diye konuştu.

Kaskı bile hayata

bağlayamadı

(2)

Yıl: 67 Sayı: 10957 18.11.2016

Yerel Süreli Yayın Günlük Siyasi Gazete

KURULUŞ 1949

İmtiyaz Sahibi : N&D Yayıncılık Reklam Organizasyon Basın Tanıtım Hizmetleri Paz. ve Tic. Ltd.

Şti. Adına Nazmi DOĞRU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü : Volkan YILDIZ

Sayfa Sekreteri : Demet LEYNE

Muhabirler : Mustafa EMRE, Bülent AKMAN, Nil AZAKLI (İnternet Editörü)

İdare Adresi : Hacıilyas Mahallesi Kadıağa Cad. No: 15 (Türk Hava Kurumu Üstü) MİLAS Telefon : 513 13 13

e-mail : milasmedya48@hotmail.com Web Adresi : www.mentesegazetesi.com Baskı : MİLBASSAN - Milas Basım Sanayi Tel : 513 25 25 - 513 35 35

Baskı Adresi : Milas-Bodrum Karayolu üzeri Baharlı Köyü Küçük Sanayi Sitesi B7-C7 Milas

Gazetemizin Satıldığı Bayiler Karadağ Ticaret Gezer Gıda

Metin Büfe Yurdal Öztekin Karaoğlu Ticaret Eniştenin Yeri Beyza Eczanesi

Hacıilyas Mah, Müştakbey Cad.

No:4/A MİLAS 0 252 513 33 85

NAMAZ VAKİTLERİ

GÜNEŞ

07:44 13:01

ÖĞLE İKİNDİ

15:41

AKŞAM

18:05 19:24

YATSI

En Yüksek: 20o En Düşük: 8o

ÖNEMLİ TELEFONLAR

512 10 01 512 14 67 Kaymakamlık

Cumhuriyet Savcılığı

Garnizon Komutanlığı Jandarma Komutanlığı Emniyet Müdürlüğü Askerlik Şubesi

Milas Belediye Başkanlığı

523 03 02 512 68 28 512 10 05 512 10 52 512 10 25

532 26 47 522 21 00 542 21 53 543 61 71 515 04 01 Milas Belediyesi Ören Hizmet Binası

Milas Belediyes Güllük Hizmet Binası Milas Belediyes Selimiye Hizmet Binası Milas Belediyes Bafa Hizmet Binası Milas Belediyes Beçin Hizmet Binası

Milas Bld. Zabıta Amirliği Bölge Trafik D.İ. Amirliği

512 12 81 515 07 77

512 50 27 512 10 07 512 13 00 513 36 43 Toplum Sağlığı Merkezi

Milas Devlet Hastanesi 1 No’lu Aile Sağlığı Merkezi 2 No’lu Aile Sağlığı Merkezi

513 26 00 Basın ve Halkla İlişkiler

444 41 86 512 10 53 121 Elektrik Arıza

Su Arıza Telefon Arıza

155 156 110 177 Polis İmdat

Jandarma İmdat İtfaiye

Orman Yangın

523 01 01 512 12 05 512 11 80 214 13 47 Milas Hava Limanı

Vergi Dairesi İlçe Tarım Müdürlüğü Muğla Barosu

513 53 53 512 48 35 513 58 86 Karadeveci Otobüs İşletmesi

Pamukkale Otobüs İşletmesi Kamil Koç Otobüs İşletmesi

Bilinmeyen Numaralar

Ahmet Gazi Öğrenci Yurdu

11811

515 01 97 0 506 365 13 97 532 36 00 532 26 67 532 26 55 522 26 56

Yeniköy Elektrik

558 02 93 558 02 90 Kemerköy

TKİ Yeniköy Alınan bilgiye göre, Seydi-

kemer’in Eşen Mahallesi’nde ikamet eden Bayram Oran’ı te- lefonla arayıp polis olduğunu söyleyen bir kişi Oran’ın adına şirket kurulduğunu ve şirket üzerinde dolandırıcılık yapıldı- ğını, operasyon için 10 bin lira para yatırmazsa bu suçtan 12 yıl hüküm giyeceğini söyleyip para istedi.

Bunun üzerine Oran istenilen parayı çekmek için Fethiye'deki banka şubesine geldi. Durum- dan haberdar olan Oran'ın oğlu da babasını uyarmak için banka- ya gitti. Oğlunun ve bankadaki

güvenlik görevlisini dinlemeyen Oran, istenilen paranın 2 bin lirasını çekti. Durumu anlayan banka yetkililerinin hesaba blo- ke koymasıyla Oran, dolandırıl- maktan son anda kurtuldu.

Olayın polise haber verilme- siyle dolandırıcıların yakalanma- sı için çalışma başlatıldı.

GERÇEK POLİS GİBİ DAVRANIYORLAR

Gazetecilere açıklama ya- pan Oran: “Dolandırıcılar beni arayarak, kimlik bilgilerini alıp, adınıza şirket kurmuşlar dediler.

Hiç aklıma gelmezdi benimde başıma geleceği. Haberlerde iz- liyordum. Tuzaklarına düşmem diyordum ama düşürüyorlar. Oğ- lum ve bankanın güvenlik görev- lisi durumu fark etti beni uyardı.

Ben de gerçek polislere haber vermesini istedim. Evle diyalog kurmaya çalıştım ama kurama- dım. Kredi kartımın limitinin 9 bin lira olduğumu söyledim. Bu parayı çekmemi istediler. Allah’a şükür atlattık, kimse inanma- sın. Vatandaşlar artık uyansın.

Gerçek polis gibi davranıyorlar.

Böyle bir telefon aldıklarında inanmasınlar ve en yakın polis merkezine başvursunlar” diye konuştu. (İHA)

Dolandırılmaktan son anda kurtuldu

Fethiye’de

telefonda kendisini polis olarak

tanıtan kişiye para göndermek isteyen vatandaş, hesabının bloke edilmesiyle dolandırılmaktan kurtarıldı.

Osmaniye Mahallesinde görme engelli Mustafa Demirtaş’ın rehber köpeğinin zehirlenerek ölmesiyle ilgili Marmaris Belediye Başkanlığından açıklama geldi.

Yapılan açıklamaya göre Mustafa Demirtaş’ın rehber köpeğinin ilk be- lirlemelere göre tarla ve bahçelere zarar veren dağ hayvanlarını zehirlemek amacıyla etrafa gelişi gü- zel bırakılan zehirli besin- ler nedeniyle öldüğü tah- min ediliyor. Görme engelli vatandaşın sorunlarının çözülmesi için Marmaris Belediyesi harekete geçti.

Marmaris Belediyesi Hay- van Rehabilitasyon Merke- zi’nde bulunan, daha önce eğitim almış, ortam şart- larına uyum sağlayabile- cek bir köpeğin, Marmaris Hayvanları Koruma Der- neği ile işbirliği içerisinde hızlı bir rehberlik eğitimin- den geçirilerek Demirtaş’a verilmesi kararlaştırıldı.

İLK BULGULAR KASITLI YAPILMADIĞI YÖNÜNDE Açıklama şöyle; “İlçemi- ze bağlı Osmaniye Mahal- lesi’nde yalnız yaşamakta olan görme engelli vatan- daşımız Mustafa Demir-

taş’ın rehber köpeğinin kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce zehirlenerek öl- dürülmesi üzerine, Beledi- yemiz zabıta ekipleri tara- fından başlatılan araştırma sürmektedir. 2014 yılında Belediyemize bağlanan sözkonusu mahallede ben- zer bir olayla ilgili herhan- gi bir kayıt bulunmadığı anlaşılmıştır. Belediyemi- zin ilgili birimleri bu üzücü olayın nedenini hassasi- yetle araştırmakla birlikte, bölge halkından alınan ilk bilgilere göre olayın tarla ve bahçelere zarar veren dağ hayvanlarını zehirle- mek amacıyla etrafa gelişi güzel bırakılan zehirli be- sinler nedeniyle yaşandığı tahmin edilmektedir.

HİÇ BİR SOSYAL GÜVENCESİ YOK Osmaniye, Marmaris’e 30 km uzaklıkta yer alan, yerleşimin coğrafi ko- şullardan dolayı dağınık olduğu kırsal mahallele- rimizden birisidir. Bu ne- denle, tek başına yaşayan ve hiçbir sosyal güvencesi olmayan mağdur vatanda- şımız Mustafa Demirtaş’ın günlük yaşantısını sürdü- rebilmesi için acil olarak desteğe ihtiyacı olduğu an- laşılmıştır. Gerek bir reh- ber, gerekse bir “dost” ola- rak yaşamında büyük yer kaplayan köpeğini kaybe- den vatandaşımıza destek çalışmaları kapsamında;

DEMİRATAŞ’A REHBER KÖPEK

* Marmaris Belediye- si Hayvan Rehabilitasyon Merkezi’nde bulunan, daha önce eğitim almış, or- tam şartlarına uyum sağ- layabilecek bir köpeğin, Marmaris Hayvanları Ko- ruma Derneği ile işbirliği içerisinde hızlı bir rehber- lik eğitiminden geçirilerek vatandaşımıza yardımcı/

rehber olarak verilmesi,

* Muğla Büyükşehir Be- lediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkan- lığı ile görüşülerek vatan- daşımızın “Evde Bakım Hizmeti” alması ve temel ihtiyaçlarının karşılanma- sı, *Mustafa Demirtaş’ın talebi durumunda ise Muğ- la’da Sosyal Hizmetler’e bağlı bir bakımevinde ha- yatını sürdürmesi yönünde girişimlerde bulunulacak- tır. Ayrıca, araştırma so- nucuna göre, Osmaniye ve benzer diğer kırsal mahal- lelerimizde başka bir ze- hirleme olayının yaşanma- ması için ilgili kurumlarla birlikte gerekli önlemler alınacaktır.

(Marmaris Manşet)

Demirtaş’a rehber köpek

Gümüşlük ve Yalıkavak mahallelerin- de sokaklara atılan zehirli kıymaları yi- yen sahipli 4 köpek ile 2 kedi telef oldu.

2 sokak köpeği ise hayvanseverlerin yar- dımıyla götürüldüğü veteriner kliniğinde yapılan müdahaleler ile hayata döndürül- dü. Bodrum Hayvan Hakları Derneği Baş- kanı Füsun Uslu ise jandarma ve savcı- lığa suç duyurusunda bulunduklarını ve suçluların bulunmasını istediklerini söy- ledi. (Bodrum Muhabiri)

Zehirli kıyma verdiler

Gümüşlük ve Yalıkavak

mahallelerindeki 4 köpek ile 2 kedi,

kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce

zehirli kıymayla telef edildi.

(3)

Milas-Bodrum Havalimanındaki görevi, bir günde Kubilay Aka’nın hayatını değiştirdi.

Lounge kısmında işlemlerini gerçekleştirdiği

Ufuk Ergin’in dikkatini çekti

ve Instagram hesabından gelen bir mesajın ardından kendini deneme çekiminde buldu. Şimdi Kanal D’nin iddialı dizisi

“Vatanım Sensin”de Ali Kemal rolüyle izleyici karşısında.

M

ilaslı Kubilay Aka, Mi- las-Bodrum Havali- manı’ndaki bir fotoğrafıyla kendini dizi setlerinde bul- du. Genç yetenek, oyuncu- luk kariyerini ve planlarını Hürriyet Kelebek’e anlattı.

* Oyunculuk kariyeri- niz nasıl başladı?

- Aslına bakarsanız be- nim hikayem, yapmayı ha- yal ettiğim her şeyin bir gün içinde gerçekleşme- siyle başlıyor. İnanması çok zor, filmlerde görseniz

“yok artık” dersiniz!

* Nasıl yani?

- 6 ay önce Muğla-Mi- las Havalimanı’nda özel bir şirkette çalışıyordum.

Ufuk Ergin, sanatçısı Ozan Doğulu ile lounge kısmı- na giriş yaptı. İşlemlerini gerçekleştirdim. O sırada yaka kartımdan adıma so- yadıma bakmış. 10 dakika sonra Instagram’dan bir mesaj geldi. Bana “Vata- nım Sensin” dizisindeki Ali Kemal karakteri için de- neme çekimine gelip ge- lemeyeceğimi soruyordu.

Görmesem, kim oldukları- nı bilmesem, birileri bana şaka yapıyor zanneder- dim.

* Sonra ne oldu?

- O akşam kendisiyle uzun bir telefon görüşme- si yaptık. Ardından birkaç deneme çekimine katıldım ve Ali Kemal rolüne kabul edildim.

* Yani yepyeni bir ha- yatın ilk günlerindesi- niz. İlk hissettiğiniz de- ğişiklikler neler?

- Tüm hayatım değişti...

Evim, işim, her şey yeni- lendi. Şimdi yolda yürür-

ken tanımadığım insanla- rın selamlarına, sevgi dolu bakışlarına tanık oluyo- rum. Ama biliyorum ki çok çalışmam gerek. Sadece kendime değil bana ina- nan herkese karşı sorum- luyum...

HAYAL Mİ GERÇEK Mİ ANLAYAMADIM

* Bu hızlı değişime ayak uydurmak zor oldu mu? - Oldu tabii... İlk günler, bu yaşadıklarım gerçek mi değil mi onu bile anla- makta güçlük çektim. Ha- yallerim, yaşadıklarım, 24 saatte değişen hayatım...

Şaşkınlık içindeydim. Bu süreçte bana destek olan yapımcımız Nermin Eroğ- lu, yönetmenlerimiz Durul ve Yağmur Taylan ve tabii ki menajerim Ufuk Ergin’e ne kadar teşekkür etsem az. * Role nasıl hazırlan- dınız?

- Oyuncu koçlarım Ha- kan Karsak, Esra Kızıldo- ğan, Barış Yıldız ve Kübra Kip’le çalıştım. Ayrıca dö- vüş sahneleri için Mehmet Ali Karakuş’tan eğitim aldım. Senaryoyu okudu- ğumda zaten Ali Kemal beni çok etkilemişti. Bu da role girmemi hızlandıran etkenlerdendi.

* Ali Kemal’in sizin kadar şanslı olmadığı görülüyor. Sizce Ali Ke- mal’in hayatla veya ha- yatın Ali Kemal’le derdi ne?- Evet Ali kemal biraz şanssız... Kimliksiz olma- sı, ayrıca içten içe her gün büyüyen ve kendisinin bile inkar etmek durumunda kaldığı imkansız aşkı, ha- yatla olan en büyük dert- leri. Sanki hayatın da Ali Kemal’e bir kırgınlığı, ne bileyim sanki bir küskün- lüğü var. Bakarsınız ikisi zamanla barışır. Benim ha- yatım nasıl değiştiyse bel- ki Ali Kemal’in hayatı da değişir.

HEPİMİZ BİRAZ ALİ KEMAL OLMALIYIZ

* Ali Kemal’in hikaye- sinde özel bulduğunuz yönler neler?

- Ali Kemal’le benziyo- ruz aslında. Gururlu ve mağrur duruşu, görünür- de sert, özünde vicdanlı ve merhametli olma hal- lerimiz bire bir aynı. Ali Kemal dürüst bir adam, yüreği, hissettiği her şey gerçek.

* Onu oynamanın size ne katacağını düşünü- yorsunuz?

- Ali Kemal, günümüzde birçoğumuzun unuttuğu duyguları gerçekten yaşa- yan bir adam. Onu canlan- dırmak bana sevginin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Güve- nin, güvenilir olmanın zor ama bir o kadar da olmaz- sa olmaz olduğunu hatır- lattı. Hepimizin hayatında bence bir Ali Kemal olmalı ya da hepimiz biraz Ali Ke- mal olmalıyız.

YAZ TATİLİNDE EĞİTİM İÇİN

YURTDIŞINA GİDECEĞİM

* Oyunculukla ilgili hedefleriniz neler?

- Kendimi şu anda bana verilen sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirme- ye programlamış durum- dayım. Yaz dönemi için menajerimle bir eğitim programı planlıyoruz, ara- daki boşluğu yurtdışında eğitim alarak değerlen- dirmek, sonra burada de- ğerli oyuncu koçlarından destek alarak teknikleri- mi geliştirmek istiyorum.

Oyunculuk aslında dok- torluk gibi... Her yeni gün yeni bir sistem ortaya çı- kabiliyor, o yüzden ilk he- defim tam donanım için elimden geleni yapmak.

Bundan 30 yıl sonra ardı- ma baktığımda, bir günde değişen hayatıma ve bana sunulan armağana layık, iyi bir oyuncu olarak hatır- lanmak istiyorum.

O SAHNEYİ GÖZLERİM DOLU DOLU İZLEDİM

* Geçen hafta dizinin

“Mustafa Kemal”li ta- nıtım filmi çok ses ge- tirdi. Halit Ergenç’in o sahnesini izlerken siz neler hissettiniz?

- Öncelikle böylesine duygu yüklü bir sahnenin 10 Kasım gibi önemli bir güne denk gelmesinden dolayı çok mutluyum. Ata- türk ilke ve inkılaplarını benimseyerek büyümüş bir Türk genci olarak, ta- nıtımda “Ey Mustafa’m hiç değişmemişsin” sözlerini gözlerim dolu dolu izle- dim. Sonrasında Atatürk ve silah arkadaşlarının ka- zandıkları bu büyük zafer- den dolayı onlara bir kez daha minnettar olduğumu hatırladım. O hissi bana yaşattığı için “Vatanım Sensin” projesinde yer al- maktan da bir kez daha gurur duydum.

Milas’ta DAEŞ (IŞİD) terör örgütünün

bombalı saldırı düzenleyeceği şakasının ardından

gözaltına alınan kişi tutuksuz yargılanmak üzere

serbest bırakıldı.

M

ilas’a bağlı Kıyıkış- lacık Mahallesi’ni, DAEŞ (IŞİD) terör örgütü- nün bombalı saldırı düzen- leyeceği şakasını yapan 1 kişi, Milas İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı ekip- ler tarafından gözaltına alınmıştı.

Arkadaşlarına bomba şakasını yapan S.T., Milas İlçe Jandarma Komutan-

lığına bağlı Kıyıkışlacık Jandarma Karakol Komu- tanlığına verdiği ifadele- rin ardından dün adliyeye sevk edildi.

Şüpheli S.T. adliyeye, TCK 213 sayılı kanunla

“halk arasında korku ve panik yaratmak amacıy- la tehdit” suçundan ifade verdi. Savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından S.T.

serbest bırakıldı. Şakayla başına bela alan S.T., yap- tığı şakadan pişman oldu- ğunu ve bir daha bu tür şaka yapmayacağına söz verdi.

HERŞEY ŞAKAYLA BAŞLADI…

Gerçekleşen olayda;

Kıyıkışlacık Mahallesi’n- de yaşayan S.T., cep tele- fonuna şaka uygulaması indirdi. Şaka uygulaması

programını indiren S.T., şaka amaçlı mahallede yaşayan 3 kişiye “ IŞİD’in Kıyıkışlacık Mahallesi’ne bombalı saldırı düzenleye- ceği” mesajını gönderdi.

Cep telefonlarına numa- rası bilinmeyen bir yerden mahalleye bombalı saldırı düzenleneceği mesajını alan kişiler, hemen Milas İlçe Jandarma Komutanlı- ğına bağlı Kıyıkışlacık Jan- darma Karakol Komutanlı- ğına gitti. Şakazede 3 kişi, olayı jandarma ekipleriyle paylaştı.

Jandarma ekipleri, cep telefonlarına gelen me- sajları araştırdığında; ma- hallede yaşayan S.T.’nin mesaj attığını tespit etti.

Ekipler, mesaj atan S.T.’yi yapılan operasyonla gözal- tına aldı. Gözaltına alınan S.T., yaptığı şakayı itiraf etmişti.

Erozyonla Mücadele Haftası

kapsamında bir dizi etkinlik gerçekleştirmeyi

planladıklarını belirten TEMA

Vakfı Milas Sorumlusu Mehmet

Nergiz, Türkiye topraklarının yüzde

86’sının erozyona maruz kaldığına

dikkat çekerek, herkesi toprağa

sahip çıkmaya davet etti.

TEMA Vakfı, 14-20 Ka- sım tarihlerinin Erozyonla Mücadele Haftası oldu- ğunu hatırlatarak hafta içersinde gerçekleştirece- ği etkinliklerle toprağın verimliliğindeki azalmayı ifade eden “toprak bozulu- mu”nu gündeme getiriyor.

“Toprak bozulumu, top- rağın sağlığında meydana gelen bozulmalar ve son- rasında toprağın sunduğu hizmetlerin azalması ola- rak nitelendiriliyor. Dünya- da kullanılabilir arazilerin

yüzde 33’ü toprak bozulu- muna uğramış durumda.

Türkiye’de ise toprak bo- zulum tiplerinden sadece erozyon dikkate alındı- ğında bile topraklarımızın yüzde 86’sında erozyon meydana geldiği görülü- yor. Toprak bozulumu su kıtlığı, gıda güvensizliği, iklim değişikliğinde hız- lanma, yoksulluk, göç, top- rak ve toprağa bağlı diğer ekosistem hizmetlerinde azalma gibi sonuçlara yol açıyor.” diyerek erozyona dikkat çeken TEMA Vakfı Milas Gönüllü Sorumlusu Mehmet Nergiz, toprak bo- zulumunun insan kaynaklı olduğunun altını çizdi.

Fas’ın Marakeş şehrin- de düzenlenen İklim Zirve- si’nde de toprak bozulumu konusunun gündeme gel- diğini hatırlatan Nergiz,

“Konu şu an dünya günde- minde önemli bir yer tutu- yor. Türkiye’de de toprak bozulumunun önlenmesi, etkilerinin azaltılması ve toprağın iyileştirilmesi amacıyla acilen çalışma- lar yapılmalıdır. İklim de- ğişikliği etkileri ve toprak bozulumu ile karşı karşıya olan havzaların etkilenme düzeyleri saptanmalı ve önlemler alınmalıdır” dedi.

İklim değişikliği ve toprak bozulumu

geleceğimizi tehdit ediyor Ormanların yok edilme- sinin, tarım arazilerinin amaç dışı ve yanlış kulla- nılmasının sera gazlarını artırıp iklim değişikliğini hızlandırdığına dikkat çe- ken Nergiz, “İklim deği-

şikliği toprak bozulumuna yol açıyor. Toprak bozulu- mu da iklim değişikliğin- de artışa sebep oluyor. Bu olumsuz etkileşim, toprak, tarım, gıda ve orman var- lıklarımızı doğrudan tehdit ediyor. Topraklarımızı ko- ruyarak iklim değişikliği ile mücadele edebileceği- miz bir sistem kurmalıyız.

Herkesi, hem toprağın ko- runması hem de iklim de- ğişikliğine neden olan kö- mür ve diğer fosil yakıtlara dayalı enerji tüketiminin engellenmesi için yerel ve ulusal yönetimlerden ta- leplerde bulunmaya çağırı- yoruz” diye konuştu.

Gönüllüler çağrı yapacak TEMA Vakfı gelecek kuşakların yaşam hakkını savunmak için Türkiye’de gönüllüleri ile birlikte çe- şitli etkinlikler düzenleye- cek ve toprak bozulumuna dikkat çekecek. Gönüllüler bir hafta boyunca Toprağa Saygı Yürüyüşleri, tanı- tım ve bilgilendirme için stant çalışmaları ve eğitim etkinlikleri düzenleyerek toprak bozulumu ile müca- dele edilmesi için herkesi harekete geçmeye davet edecek. Erozyonla Müca- dele Haftası dolayısıyla Milas’ta da etkinliklerin planlandığı kaydedildi.

Milaslı Kubilay’ın şöhret yolculuğu...

Toprağına sahip çık!

Şakayla başına iş aldı

(4)

NUR PENCERESİ

İbrahim KUL

İnsan hakları

...olmaları hasebiyle aralarında ayırım gözetmez.

Başlangıcı itibariyle kıyas götürmese de İslâm’ın insana tanıdığı haklar ve insana yaklaşım şekliyle bugün savunulan ve uygulamaya çalışılan insan hakları ile ilgili metinlerde maddeleştirilen haklar arasında zıtlık teşkil edecek hususları bulmak müm- kün değildir. Bilakis mahiyeti itibariyle İslâm’da konu daha geniş şekilde yer alır. Fertlerin sadece haklara değil insanlığa karşı, kendisi dışındakilerle dayanışma, hoşgörü ve kardeşlik gibi bir takım vazi- feler ile sorumlu olduğu, komşularına karşı dahi bir takım yükümlülükleri bulunduğu, ilk planda insan hakları ve dayanışma ile ilgili göze çarpan İslâmi prensiplerdir. Ve burada fertler arasında sadece bir yardımlaşma değil, maddi manevi bir dayanışma ve iş birliği olarak özetlenebilecek karşılıklı bir bağım- lılık söz konusudur.

Haklara saygılı bir toplum

Doğaldır ki toplumları fertler veya gruplar oluş- turur. Fertler veya grupların ve bunların arasındaki ilişkilerin niteliği toplumun özelliklerini de göste- rir. O halde demokratik ve fertleri arasında haklara saygılı bir toplumun oluşabilmesi için de onu oluş- turan fertlerin veya grupların bir takım özelliklere sahip olması gerekiyor. Yani Çağdaş Fransız Sos- yologlardan Alein Touraiene’nin dediği gibi, ‘toplu- mu oluşturan fertlerin rastgele fertler olamayacağı, bilakis bunların özne durumunda olmaları’ durumu söz konusudur. Touraiene’ye göre özne düşüncesi mutlaka var olması gereken üç unsuru birbiriyle bağdaştırıyor. Bunları baskıya karşı direnme, mut- luluğun başlıca şartı olarak özgürlüğün görülmesi, dolayısıyla ferdin kendine değer vermesi, nihayet ben dışında ötekilerin de birer özne olarak tanınma- sı ve yaşama şansını en yüksek boyutlarda sağlayan siyasi kurallara ve hukuk kurallarına dayanılması şeklinde özetlemek mümkündür.

Gerçekten de insan hakları ve demokrasinin var- lığı, ötekilerin yani diğer fertlerin tanınmasına, ka- bul edilmesine bağlıdır. Müreffeh, demokrat toplu- mun temelini oluşturan bu özellikleri İslâm’da tam manasıyla bulmak mümkün olmakla birlikte aslında İslamiyet’in, Müslüman ferdin yada topluluğun belli hususiyetlere sahip birer şahsiyet olmaları gerekti- ği hususundaki görüşleri bugün, dün olduğu gibi bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Toplumun çe- kirdeğini oluşturan fertlerin, yaratıcının ruhundan üflediği yüce bir varlık, kendine özgü, güçlü, şanlı, şerefli, kimlik sahibi bir şahsiyet olması, insan naza- rında İslâm’ın ön plana çıkardığı bir şablon olarak görmek mümkündür.

İnsan hakları ve temel özgürlüklerin tanınması, insanın var oluşundan yüzyıllar sonra ilgi konusu olabilmiş, bunların güvence altına alınması, aykırı gidişlerden korunması ve daha ileri düzeyde ger- çekleştirilmesi amacı uluslar arası kuruluşların olu- şumunu sağlamıştır. Bir başka deyişle insanın insan sıfatıyla, yaratılışından sahip olduğu bu hak ve öz- gürlükler, çağlar süren gelişmelerle kazanılmış ve tanınmıştır.

XIII. yüzyılda kabul edilmiş bir insan hakları be- yannamesi olarak bilinen Magna Carta vesikasına, insan hakları nazarıyla bakıldığında, kralla hür ve asil insanlar arasındaki karşılıklı bir hak-hukuk, hürriyet anlaşmasından ibaret olduğu fark edilir.

Mahiyeti itibariyle bütün insanlığı içine alan bir in- san hakları anlaşması olmadığı halde Magna Carta hemen hemen bütün literatürlerde yer alır. Her ne kadar insan hakları bağlamında pek bir şey ifade etmese de batıda insan haklarında başlangıcı teşkil eden Magna Carta, o zamana kadar İngiltere’de ya- şayan vatandaşların, kralları tarafından çiğnenmiş en tabii hak ve hukukların çiğnenmemesi gerekti- ğine dair bir taahhüttür. Bununla birlikte hemen hemen bütün ülkelerin, ya da demokrasiyi sistem olarak seçmiş ülkelerin anayasalarının ihtiva ettiği insan haklarına yaklaşımı Magna Carta’da bulmak mümkün değildir. Zaman olarak 13. asra ait olan bu anlaşmayı, daha geniş çerçeveli insan hakları vesikası olan Amerika İnsan Hakları Bildirgesi ta- kip eder ki bu da 18. asrın ikinci yarısına ait bir vesikadır. Daha sonra 1948’deki İnsan Hakları Ev- rensel Beyannamesi, 1950’de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, AGİK, Helsinki gibi günümüze oldukça yakın anlaşma ve vesikalar gelir.

Bugün bu anlamda insan haklarına en yakın me- tin 1776’da ABD’de Virjina eyaletinde ilan edilen Haklar Bildirgesi’nde söz konusu olmuştur. Yani 18.

asrın ikinci yarısından itibaren... ...devam edecek

İzmir Muğlalılar Derne- ğinin 2016 yılı sonbahar gala yemeği Kuşadası’nda yapıldı. İzmir’de yaşayan çok sayıda Muğlalının bir araya geldiği geceye geç- tiğimiz yıllarda İzmir Vali yardımcılığı görevini yü- rüten MHP Muğla Millet- vekili Mehmet Erdoğan da katıldı.

İzmir’de yaşayan Muğ- lalılar tarafından 1988 yılında kurulan “Muğla İli Kültür ve Dayanışma Derneği”nin yılın belli dö- nemlerinde gerçekleştir- diği buluşmaları devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda Çeşme’de yapılan bahar yemeği buluşmasının ar- dından 2016 yılı sonbahar gala yemeği buluşması Ku- şadası’nda yapıldı. Kuşa- dası Tusan Beach Resort Hotel’de yapılan geceye İzmir’de yaşayan çok sayı- da Muğlalı katıldı.

Gecede Muğlalı ses sa- natçıları, TRT İzmir Radyo- su THM sanatçısı Yatağan- lı Mustafa Özcan ile Kültür Bakanlığı İzmir Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğundan Fethiyeli

Tahsin Duru sahne aldı.

Kuşadası’ndaki Muğlalılar gecesine katılanlar Muğ- lalı sanatçıların söyledik- leri Muğla türkülerini hep birlikte eşlik etti. Yöresel oyunlar ve zeybekler hep birlikte oynandı. Geceye katılan Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan’da Muğ- la Zeybeği oynadı. Gecede derneğin 28. Kuruluş yılı anısına hazırlatılan pasta hep birlikte kesildi.

İzmir Muğla İli Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Adil Can, gece- de yaptığı konuşmada İz- mir’deki Muğlalılar olarak yılın belli dönemlerinde

bir araya gelerek birlik ve dayanışma sergilediklerini belirtti. Başkan Adil Can, Dernek olarak bu yıl il kez Muğlalı iki Üniversite öğ- rencisine burs vermeye başladıklarını kaydederek yapılacak bağış ve destek- lerle ileriki yıllarda daha fazla Muğlalı öğrenciye burs vermek istediklerini söyledi.

İzmir Muğlalılar Derne- ği’nin 2016 yılı sonbahar gala yemeği buluşmasına katılan Muğla Milletveki- li Mehmet Erdoğan, Tür- kiye’de 3 ilde Muğlalılar Derneğinin bulunduğunu belirterek, “İstanbul, An-

kara ve İzmir’de bulunan Muğlalılar Derneği dışın- da başka illerde Muğlalı- lar Derneği bulunmuyor.

İzmir Vali yardımcılığı gö- revim sırasında İzmir’deki Muğlalılar derneğimizle yakın iletişimimiz oldu.

Çok güzel çalışmalar yapı- yorlar. Önceki başkanımız Esat Karaöz abimiz uzun yıllar bu bayrağı taşıdı.

Yeni göreve gelen yönetim de başarıyla bu görevi de- vam ettiriyor. Öğrencilere burs verilme konusu çok güzel. Guru duydum. Adil başkanımızın konuşmasın- da söyledi; bunu üyelerden gelecek yardım ve bağışla- ra bakarak yapmayalım.

İsterseniz bir sisteme so- kalım. Bir havuz oluşturul- sun, bu SMS sistemiyle de olabilir. Bu havuza her ay tüm üyelerimiz cüzi mik- tarlarda katkı yapsa daha fazla öğrenciye burs verir hale gelebiliriz. Mesela benim önerim; sigara içen üyelerimiz her ay bir gün- lük sigaraya verdiği parayı öğrencilere burs için oluş- turulan sisteme bağışla- sın” dedi. (İHA)

İzmir'deki Muğlalılar Kuşadası’nda buluştu

İzmir’de oturan Muğlalılar tarafından kurulan “Muğla İli Kültür ve Dayanışma Derneği”nin 2016 yılı sonbahar gala yemeği Kuşadası Tusan Beach Resort Hotelde yapıldı.

Yatağan’a bağlı Bozar- mut Mahallesi’nde yaşa- yan çiftçiler, kurak geçen yaz mevsiminin ardından sonbaharın mevsim nor- mallerinin üzerindeki sı- caklıkta geçmesi ve bu yıl az yağış alan tarım arazi- leri için yağmur duasında bulunmak üzere Gücük mevkisinde bir araya gel- di.Bolluk, bereket ve bir- likteliklerinin artacağına inandıkları, geçmişi asırlar öncesine dayanan yağmur duası geleneğini yaşatmak için buluşan mahalle sa- kinleri, burada yemek ve

aşure ikramında bulundu.

Yemek ikramının ar- dından okunan Kur’an-ı Kerim’den sonra, yağmur duası okundu.

Bozarmut Mahallesi Muhtarı Vedat Kaçıkan, muhabirimize yaptığı açık- lamada, yağmur duası ge- leneğinin bölge halkı için kutsal olduğunu söyledi.

Vatandaşlar tarafından imece usulüyle toplanan malzemelerle yapılan ye- meği birlikte yediklerini anlatan Kaçıkan, “Yaklaşık dört aydır yağmur yağmı- yor. Geçenlerde biraz yağ- dı. Ondan önce de biraz çi-

seledi. Yaşlılarımız yağmur duası talebinde bulundu.

Ben de yemekli olarak ter- tip ettim. Vatandaşlarımız da katkıda bulundu” diye konuştu. Kaçıkan, yörede- ki vatandaşların en önem- li gelir kaynağının tarım olduğunu ve bu nedenle

yağmurların yağmaması- nın kendilerini olumsuz etkilediğini kaydetti. Öte yandan, yağmur duasının sona ermesinin ardından yaklaşık 5 dakika boyunca çiseleyen yağmur vatan- daşlarda şaşkınlık yarattı.

(Demeç Gazetesi)

Toprakların bereketlenmesi için yağmur duası ettiler

Yatağan'da çiftçiler, sonbahardaki

sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle yağmur duası okudu.

Gıda Tarım ve

Hayvancılık Bakanlığı Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi Başkanlığı, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü arasında imzalanan, Aktif İşgücü Piyasası Programları

kapsamında "Tarımsal Nüfus Gençleşiyor Projesi” başlatıldı.

İlçe Gıda Tarım ve Hay- vancılık Müdürü Nejmet- tin Kaya “İlçemiz arı yetiş- tiriciliği konusunda önemli bir yere sahiptir. Bu potan- siyeli doğru değerlendir- mek ve arıcılarımızın doğ- ru teknikler uygulayarak bu mesleği yapmalarını istediğimizden dolayı, Biz-

ler de Marmaris İlçe Mü- dürlüğü olarak Marmaris İlçe Halk Eğitim Merke- zi Müdürlüğü ile işbirliği yapmak suretiyle bu pro- jeyi ilçemizde yürütmeye başladık.

Genç çiftçi projesinden hibe alan ve hibe almak is- teyen çiftçilere yönelik dü-

zenlediğimiz “Arı Yetiştiri- ciliği Kursu” nu başlatmış bulunmaktayız.”

Marmaris’te düzenle- nen Arı Yetiştiriciliği Kursu 14-25 Kasım 2016 tarihle- ri arasında, 10 iş günü (80 saat) sürecek.

Marmaris Şoförler Oda- sı Toplantı Salonunda ger-

çekleşecek olan kurs ol- dukça yoğun bir program çerçevesinde yürütülecek olup, hem teorik hem de pratik bilgiler verilecek.

Kursta Marmaris İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Mü- dürlüğü Veteriner He- kimleri Mehmet Elevli ve Çağdaş Emre Şavran öğ- retmenlik yapacak.

Teorik ve uygulamalı olmak üzere iki aşamada gerçekleştirilecek eğitim- lerle kursiyerlere arı ırk- ları, arı biyolojisi, ana arı, polen, arı sütü, arı zehri, bal üretimi, arı hastalık ve zararlıları ile mücadele yöntemleri gibi konularda eğitim verilecek olup, kur- siyerlerin sertifikalı birer arı yetiştiricisi olmaları sağlanacak. (Marmaris Manşet)

İlçe Tarım’dan genç çiftçilere arıcılık kursu

(5)

SİNANSAL

SÜPER AY Sinan KIYANÇ

Doğa bize her seferinde yeni mucizeler sunuyor. Süper Ay’da bu mucizelerden birisidir. 21.

Yüzyılın en büyük dolunayı geç- tiğimiz günlerde izlendi. Bu muh- teşem doğa gösterisini birçok in- san izleme fırsatı bulurken bol bol fotoğraf çekti. Sosyal medya da olay o kadar ilgi gördü ki çev- remde birçok insan fotoğraflarını paylaştılar.

Doğa’nın bize sunduğu bu muhteşem olayı Süper Ay ismiyle anmak başarılı bir Bilimsel Pro- pagandadır. Böylesine önemli bilimsel olayların toplum tarafın- dan ilgi duyması için 2000 sonrası özellikle isim üzerinde Bilimsel Propaganda yapılmaya başlandı.

Bunun en büyük başarısı CERN projesinde Tanrı Parçacığının bulunacağı iddiasıydı. Bu isim insanlar arasında tartışılırken CERN, Show programlarına ka- dar taşındı ve tartışıldı. Sonra biz- de bu projenin içinde bulunduk.

Bu olayların insanlık tarihinde son derece önemli bir yeri bulun- maktadır. Astronomi Fatihi olan Maya medeniyetinin ilk olarak üzerinde araştırmalar yaptığı olayların temeli bilimsel olmanın yanı sıra dini ve batıldı. Bu olay- lardan dinsel ifadeler çıkarmaya çalışan Mayalar tarih boyunca büyük acılara neden olmuştur.

İşte onlardan beri bilim ile batılı hep birbirine karıştırdık. Bilim yaparken hurafeleri bir kenara bırakamadık. İkisini bir arada götürmeye çalıştık. İşte sorunda tam burada çıktı. Çünkü ikisi de birbirine tam zıt kavramlardır. Bi- lim hurafeleri, hurafelerde bilimi sonlandırmak için var olmuştur.

Biz buna aldırış etmeden ikisini bir kefeye koymaya çalışıyoruz!

Mayaların düştüğü hataya bizler- de düştük.

Doğa olaylarının muhteşem gösterisi altında felaketlerin yat- tığı iddiası insanlık tarihi kadar eski bir gelenektir. Tanrıyı gök- lerin bilinmezliğinde arayan in- sanoğlu oradan gelen her ola- ğandışı mesajı anlamaya ve onu kendisine yorumlamaya çalış- mıştır. Bu karmakarışık yapıda mesajı anlamlandırmak biraz zor olmuştur. Bunun yerine yeryü- zünde yaşanan felaketlerde, gök- yüzünde meydana gelen olayları birleştirince günümüzdeki du- rum ortaya çıkmıştır.

Peki, gökyüzü masum mu?

İşte bu soruya cevap vermek ar- tık o kadar zor değil, çünkü duy- masak da bilmesek de hayatımı- zın önemli bir yerine oturmuş olan Batıl İnançlarımızı bilimsel olarak açıklayan bir kesim var.

TÜBİTAK mı? Tabi ki de değil!

Onlar başka işlerle uğraşa dur- sun, Bilim Adamları bu olayları anlamlandırmaya çalışıyorlar.

Fizikin temeline inen bilim adam- ları yeryüzünde meydana gelen olayların gökyüzü olaylarının olağan etkisinden bile kaynakla- nabileceğini söylüyorlar. Bu konu da NASA ve ESA çalışmalarını sosyal medyadan sürekli paylaş- maktadır. Uzayda meydana gelen olayları canlı olarak telefonları- mıza ulaştıran bir teknoloji mev- cut! Buradan bakıldığında bizim onca muhteşem olay doğanın ola- ğan akışından meydana geldiğini

görmekteyiz. Doğa bunlar için hazırlanmıyor, olağan akışına devam ediyor. Bu durum kimi za- man canlılar üzerinde psikolojik etki etse de bundan çok da farklı sonuçlar çıkarmıyor. Süper Ay’ı görme fırsatı bulmuş olan bizler nedense hurafeleri de beraberin- de getirdik.

Süper Ay semada tüm muhte- şemliği ile sergileneceği sıralarda sosyal medyada yayılan radyas- yon miktarının artacağı ve bu ne- denle gece telefonlarımızı kapat- mamız gerektiği ile ilgili saçma sapan bir hurafe yayıldı. Bizim telefonlarımızın radyasyonu ile ilgili Ay’ın ne işi var? Olay aslın- da ne kadar ciddi seviyelere ulaş- tığını Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı’nın sosyal medya da yap- tığı açıklama ile fark ettim. Evet, hurafeler yine başını almış gitmiş.

Dahası bir gün sonra Süper Ay’ın fotoğraflarına bakarken gözüme ilişen Türkiye’de meydana gelen depremlerin haritasıydı. Bu ha- ritaya baktığımızda Süper Ay’ın depremleri tetiklediği saçmalığı ortaya atılmıştı. Birilerinin buna inandığını şöyle ispat edelim.

Marmara Depremi olarak isim- lendirdiğimiz Kocaeli ve Düzce Depremlerini o yıl gerçekleşen Güneş Tutulmasına bağlayan biz- ler değil miydik? Sonra her gü- neş tutulmasında deprem olma- sın diye dualar eden bizler değil miydik? Ya da bu kadar zeki ve öngörüsü yüksek insanlar olarak halen doğru dürüst Deprem Mü- cadelesi Planı olmayan yine bizler değil miyiz? Binaları buna uygun yapmayan, Malzemeden Çalma kavramını günlük hayatımıza ka- dar yerleştiren bizler değil miyiz?

Neyse oluyor böyle şeyler deme- yin. O haritayı hazırlayan arka- daş Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nin internet adresine bakarak bu memlekette bir gece- de ne kadar depremin meydana geldiğine bakarsa daha sağlıklı sonuçlar elde edecektir.

Peki, bunun sorumlusu kim?

Kim hayatımızda aslında büyük bir keyif alacağımız olayları hu- rafeler ile dolduran ve bize kor- ku sendromları yaşatan? Bunlar aslında kendi adlarına bilim yap- tıklarına inanan şarlatanlardır.

Televizyonun ışıklı dünyasında kendilerine biraz yer bulmuş ve bu durumdan şımarmış insan- lardır. İnsanlara korku satarak televizyon ekranına kilitleyen yö- netmenler ve kanal sahiplerdir.

Bu şarlatanlarla mücadele etmek için kurulmuş olan işini yapama- yan kurumlarımızdır. Odasında dünyaya bakmayı unutan bilim adamlarımızdır. Unvanlarını bi- rilerinin sırtından almış hırsızlar- dır. Ama siz suçluları aramayın.

Biraz araştırın, biraz düşünün merak edin! Bunları anlamak için çok zeki olmaya hele hele bilim adamı olmaya gerek yok! Bunları anlamak için gelişen teknoloji biz- lere büyük fırsatlar sunuyor, bun- ları kullanarak bilgiye ulaşmak çok daha kolay olmaktadır. Onun için korkmayın ve keyfinize ba- kın. Doğanın bizlere sunduğu bu muhteşem gösterileri keyifle izle- yin, fotoğraf çekin!

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, kalın sağlıcakla…

Muğla Büyükşehir

Belediyesinin ev sahipliğinde bu yıl dokuzuncusu

gerçekleştirilen ‘Ege İlleri Tanıtım Günleri’ Ankara - Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Ruan Fuarcılık Ltd. Şti. ve Egem Platformu iş birliğinde gerçekleştirilen tanıtım günleri etkinliğine Ege Bölgesi’nin sekiz ili olan Muğla, Aydın, Afyonka- rahisar, Denizli, İzmir, Kütahya, Manisa ve Uşak’tan katılım oldu.

Ege Bölgesi’nde bulunan illerin kültürel ve tarihi özelliklerinin Ankaralılara tanıtıldığı ve dört gün süren etkinliğe yaklaşık 400.000 kişi katılım gösterdi.

Muğla Büyükşehir Beledi- yesi’nin ev sahipliği ve koordi- nasyonunda gerçekleştirilen et- kinlikte bölgeye ait davul zurna ve halk oyunları ekipleri gös- terilerini sergiledi. Gösteriler ve Araştırmacı–Gazeteci–Yazar Ünal Türkeş’in “Muğla Tarihi”

hakkındaki konuşması katılım- cılar tarafından beğeniyle takip edilirken, Tarihi Muğla Evi ve

Eski Muğla Fotoğrafları Sergisi de yoğun ilgi gördü.

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan stant alanın- da Muğla ve ilçelerin tanıtımı yapılırken ziyaretçilere bölgeye ait yöresel tatlardan “keşkek”

ve “tarhana çorbası” ikram edi- lirken, Muğla ilini tanıtıcı dergi, broşür ve 2. Uluslararası Zurna Festivali CD’si hediye edildi.

Fuarda Muğla Eğitim, Çev- re Koruma ve Dayanışma Vakfı (MEÇEV) Başkanı İsmail Baykal

tarafından Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gü- rün’e 9. Ege İlleri Tanıtım Gün- lerine katkılarından dolayı pla- ket takdim edildi.

Fuara katılan Muğla Valisi Amir Çiçek, Muğla Milletvekil- leri Akın Üstündağ, Nurettin Demir ve İzmir Milletvekilleri Mustafa Balbay ve Tacettin Ba- yır stantta görevli personele ve Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne ilgilerinden ve çalışmalarından dolayı teşekkürlerini iletti.

9’uncu Ege İlleri Tanıtım Günleri

Büyükşehir’in ev sahipliğinde gerçekleşti

Muğla Halk Sağlığı Müdürlüğü, 18 Kasım

Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü kapsamında açıklamada

bulundu. Açıklamada, bilinçsiz antibiyotik kullanımının zararlarına

vurgu yapıldı.

M

uğla Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Nuri Cey- han, 18 Kasım Avrupa Antibiyo- tik Farkındalık Günü kapsamın- da açıklama yaptı.

Ceyhan, akılcı ilaç kullanı- mına dikkat çekerek “Antibi- yotiklere dirençli bakterilerle mücadele etmek için Sağlık Ba- kanlığımız tarafından alınan ka- rar sonucu, antibiyotikler artık eczanelerimiz tarafından reçete- siz verilmemektedir. Uygulama- ya geçen bu karar toplumdaki antibiyotik düşüncesini değiş- tirmeye yönelik, gelecek kuşak- larımızın infeksiyon hastalıkları ile mücadelesinde bir dönüm noktasıdır. Bunun gibi reform niteliğinde uygulamaların ge- liştirilmesi sağlıklı geleceğimiz için kritik önem taşımaktadır.

Maalesef geldiğimiz noktada antibiyotik kullanımı amacını aşmıştır. Ülkemizde hastalıkla- rın tedavisinde antibiyotiklerin çok büyük bir kısmının tedavi- de kullanımına gerek olmadığı bilinen bir gerçek olarak apaçık ortadadır.“Antibiyotik yönetimi”

gereksiz antibiyotik kullanımını ortadan kaldırmak ve normalleş- tirmek ve süreci kontrol etmek amacıyla verilen çabalar olarak adlandırılır. Böylece antibiyotik-

ler yalnızca ihtiyaç duyulduğun- da reçetelenir ve vatandaşları- mız tarafından kullanılır. Doğru ilacın, dozun ve sürenin seçilme- sini sağlamak ve yanlış teşhisleri veya gecikmiş teşhisleri en aza indirerek, doğru uygulama ya- pılmasını amaçlamaktadır.

Başlangıçta bakterilerin di- renç geliştirme sorununa çözüm olarak yeni antibiyotikler bulun- muşsa da, her yeni antibiyotiğin kullanıma girmesini takip eden yıllar içinde yeni direnç şekilleri ortaya çıkmış ve antibiyotikle- rin parlak dönemi sona ermiştir.

Son yıllarda da eskisi gibi çok sık yeni antibiyotikler geliştirile- memektedir” dedi.

Ceyhan, açıklamasına şöy- le devam etti “Virüslerin neden olduğu hastalıklarda ve her du- rumda gereksiz yere kullanıl- ması, uygun doz ve sürelerde kullanılmaması gibi nedenlerin antibiyotiklere karşı direnç ge- lişmesine, hastalıkların tedavi edilememesine yol açtığını söy- leyebilirim. Neticede de ilaçlara bağlı yan etkilerin görülme sık- lığında artışa ve ülkemizi zarara uğramasına sebep olacak sağlık harcamalarına yol açmaktadır.

Geldiğimiz süreçte antibiyotik- lere karşı dirençli bakterilerin neden olduğu hastalıklar ile sa- vaşıyoruz. Tedavi süreçlerinin uzadığı hasta sayısı gün geçtik- çe artmaktadır. Gerekli önlem- leri alamazsak savaşı mikropla- rın kazanması kaçınılmazdır. Bu savaşta Hükümetimize, Sağlık Bakanlığımıza, ilaç sanayimize, sağlık çalışanlarına ve vatan- daşlarımıza çok büyük görevler

düşmektedir. Topyekün bir mü- cadelede ile bu sorunumuzun birlik ve beraberlikle çözümü mümkündür.”

“ÇOCUK ARTRİTİNE YOL AÇABİLİR DİKKAT”

Ceyhan, çocuklarda antibiyo- tik kullanımının artrite yol açtı- ğını kaydederek “Son yıllarda yapılan çalışmalar, muhtemelen antibiyotik ilaçlarının aşırı kul- lanımı ile bağlantılı olarak, an- tibiyotikler ile çocukluk artriti arasında olası bir bağlantı oldu- ğunu göstermiştir. Gereksiz an- tibiyotik kullanımını önlemeye çocuklarda da önem verilmeli- dir, çünkü bu, yaşamı değiştiren uygun olmayan bağışıklık hasta- lıklarının gelişimini önlemenin bir yolu olarak görünmektedir.

"Antibiyotikler çoğunlukla ge- rekliyken, hatta cankurtaran ilaçlar olsa da, aşırı kullanımı veya kötüye kullanımı riski bera- berinde getirir. Çocukluk artriti gibi hastalık geliştirme riski sa- dece onlardan biri olabilir” diye konuştu.

ANTİBİYOTİK KULLANIMI Ceyhan, antibiyotiğin doktor kontrolünde alınması gerektiği- ni ifade ederek “ Kesinlikle aile hekimlerimize danışınız. Antibi- yotiklerin soğuk algınlığı, nezle, grip gibi viral hastalıklarda işe yaramayacağını bilmeliyiz. Her ateşli rahatsızlıkta antibiyotik kullanılmasına gerek yoktur.

Antibiyotiklerin ishal gibi yan etkileri olabilir. Bazı yan etkiler ölüme yol açabilir. Antibiyotikle- ri mutlaka doktorunuzun öner- diği miktarda ve saatlerde kul- lanınız. Kendinizi iyi hissetseniz bile tedaviniz tamamlanmadan antibiyotiği kesmeyiniz.

Tedavi bittiğinde kalan anti- biyotikleri saklamayınız. Başka- sı için yazılmış antibiyotiği asla kullanmayınız. Yararı olmayaca- ğı gibi zarar görebilirsiniz. En önemlisi, infeksiyon hastalıkla- rının önlenmesinin olmazsa ol- mazı el yıkamayı unutmamalıyız.

Ellerimizi ve çocuklarımızın elle- rini sık sık yıkamalıyız” şeklinde konuştu.

“Antibiyotikler sağlığımıza ciddi tehdit”

(6)

T.C. MİLAS İCRA DAİRESİ 2016/275 TLMT.

TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI

Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup:

Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin

%50’sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 14/11/2016

1.İhale Tarihi : 04/01/2017 günü, saat 10:00 - 10:10 arası.

2.İhale Tarihi : 20/01/2017 günü, saat 10:00 - 10:10 arası.

İhale Yeri : TOPRAK YEDİEMİN OTO PARKI, HACI APTİ MAH. ESKİ AYDIN CAD. DEPO SOK. NO:15 - null null / null

No Takdir Edilen Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) Değeri TL.

1 36.000,00 1 %1 48KF824 Plakalı, 2008 Model, FORD Marka, DB3 FOCUS MCA TIT. SD Tipli, G8DA8C13906 Motor No’lu, WFOHXXWPDH8C13905 Şasi No’lu, Rengi Gri, Muhtelif yerlerinde hafif çizikleri mevcut, sol ön kapı bozuk, 181.101

km de, Araç çalışır durumda.

(İİK m.114/1, 114/3)

Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr’de (Basın-483140)

KOAH yani “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı” uzmanlar tarafından “Sinsi bir tehlike” olarak tanımlanıyor.

Ülkemizde yaklaşık 3 milyon kişinin KOAH has- tası olduğu tahmin edi- liyor. Fakat KOAH’lı her on kişiden dokuzu hasta olduğunun farkında de- ğil. Özel Yücelen Hasta- nesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevda Mutlu Bozkurt, 18 Kasım “Dün- ya KOAH Günü” öncesi

“KOAH hastalığı ve ko- runma yolları” hakkında bilgi verdi.

TÜM DÜNYADA EN SIK RASTLANAN ÖLÜM

NEDENİ

Özel Yücelen Hasta- nesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevda Mutlu Bozkurt, “Kronik obstrük- tif (tıkayıcı) akciğer hasta- lığı”nın baş harflerinden oluşan “KOAH”, aslında iki hastalığı tanımlamak- ta kullanılır: kronik bron- şit ve amfizem.

Kronik bronşit, en az iki yıl üst üste ve bu iki yılın en az üç ayında ök- sürük ve balgamla seyre- den ilerleyici bir rahatsız- lıktır. Amfizem ise, kana oksijen taşınmasını sağla- yan hava keseciklerinde harabiyete neden olan bir hastalıktır. Bunun sonu- cunda akciğerde elastiki- yet kaybı ve nefes darlığı görülür.

Çoğumuzun adını bile duymadığı KOAH, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, kalp-damar hastalıkla- rı, zatürre ve AIDS’ten sonra 4. en sık ölüm ne- denidir. Ölüm nedenle- ri arasında bu kadar üst sıralarda yer almasının ötesinde KOAH, yaşam kalitesini bozan, işgücü kaybına neden olan ve kişiyi zaman içinde kendi bakımını bile gerçekleş- tiremeyecek hale getiren bir hastalık. Ülkemizde yaklaşık 3 milyon kişinin KOAH’lı olduğu tahmin edilmekte, tüm dünyada ise bu sayı 600 milyona ulaşmaktadır.

SİGARA KOAH'IN EN BÜYÜK NEDENİ KOAH’ın başlıca ne- deni (yüzde 90 hastada) sigaradır. Yalnızca siga- ra değil, pipo ve puro

kullanımı da KOAH’a yol açmaktadır. Sigara içen- lerin beşte birinde KOAH gelişmektedir. Sigara içen kişilerde, içmeyenle- re göre KOAH riski 30 kat kadar artmıştır. Sigaraya erken yaşta başlanması ve uzun süre çok miktar- da içilmesi, KOAH’ın daha ağır seyretmesine neden olur. Sigara dışında bazı mesleki faktörler (ma- dencilik, fırın/tahıl işçili- ği, çiftçilik gibi) ve ısınma amaçlı tezek yakılması da KOAH’a zemin hazırlar.

Ne yazık ki KOAH, tanısı ihmal edilen bir hastalık.

Toplumda yeterince bi- linmiyor ve önemsenmi- yor. Halbuki erken tanı ve müdahale, hastalığın gidişini durdurabilir ya da yavaşlatabilir. Tanıda öncelikle hastanın şika- yetleri değerlendirilmek- te ve solunum fonksiyon testleri ile akciğer grafisi gibi tetkiklerden yararla- nılmaktadır. Başlıca belir- tileri; öksürük, daha çok sabahları balgam çıkarma ve özellikle eforla gelen nefes darlığıdır. Tanıda gecikilmesinin en önem- li sebebi, sigara içenle- rin öksürüğü ve balgamı

“normal” kabul etmele- ridir. Oysa biliyoruz ki,

“normal öksürük” ya da

“normal balgam” yoktur.

KOAH’lı kişiler, öksürük ve balgamı çoğunlukla o kadar kanıksamışlardır ki, yakınmaları iyice ar- tana kadar doktora baş- vurmayı düşünmezler.

Oysa KOAH’a erken tanı konup zamanında sigara bırakılırsa, yıllık akciğer fonksiyon kaybı azalmak- tadır. 35 yaşından sonra sağlıklı her insanın 1 sa- niye içinde dışarı vere- bildiği soluk hacmi yılda 30 ml azalma gösterir.

Sigara içen KOAH’lılarda bu azalma 150 ml’ye bile ulaşabilir. Dolayısıyla KO- AH’lılarda sigaranın bı- rakılması, hastanın daha uzun yıllar boyunca hayat kalitesinin yüksek kalma- sı açısından kritik önem taşımaktadır.

Sigara, eroin ve koka- in gibi bağımlılık yapıcı bir maddedir. Bu fiziksel bağımlılık nedeniyle kişi sigarayı bırakmada zor- luk çekmektedir. Kendi

kendine sigara bırakıla- mıyorsa, sigara polikli- nikleri devreye girmeli- dir. Günümüzde sigara bağımlılığının tıbbi teda- visi mümkündür.

KOAH’LI HER ON KİŞİDEN DOKUZU HASTA OLDUĞUNU

BİLMİYOR

Sadece ülkemizde değil, dünyada da gide- rek artış gösteren KOAH hakkında bilinci artırmak amacıyla her yıl Kasım ayının üçüncü Çarşam- ba günü “Dünya KOAH Günü” etkinliklerine ay- rılmıştır. Dünya KOAH Günü, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığına karşı Küresel Girişim (GOLD) grubu tarafından tüm dünya ülkelerinde dü- zenlenmektedir. Bu özel günde, KOAH hakkında bilgi arttıracak çalışma- lar yapılmakta; kendile- rinde KOAH olduğunun farkında olmayan kişi- lerin basit bir solunum testi yaptırması ve erken tanısı teşvik edilmekte- dir. Günümüzde dünyada KOAH hastası olan her dört kişiden sadece biri hastalığının farkındadır.

Sonuç olarak; kendini- zi ihmal etmeyin, nefes darlığı, öksürük, balgam yakınmalarınız varsa, mutlaka bir Göğüs Has- talıkları Uzmanı’na baş- vurun ve KOAH hastası iseniz erken tanı şansını yakalayın.

5 DAKİKADA KOAH TANISI

KOAH'ın tanısı, basit ve ağrısız bir test olan

“nefes ölçüm testi–solu- num fonksiyon testi ” ile kolayca konabilmektedir.

KOAH’ın erken tanısı, hastalığa bağlı sakatlık ve ölüm oranlarını azal- tacaktır. Bu nedenle, 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan ve/veya meslek icabı ya da çev- resel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişi- lerde müzmin seyirli ök- sürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tara- fından görülüp ”nefes öl- çüm testini” yaptırması gerekir.” dedi. (Devrim Gazetesi)

Proje sonunda raporlar toplanarak Datça’ya özgü bir kalkınma modeli öneri- lecek.

Datça’nın Kalkınma Stra- tejisinin ve Yol Haritasının Belirlenmesi konulu proje önümüzdeki altı aylık süreç- te bir araştırma projesi ola- rak uygulanacak. Projenin 1. aşaması olan “Datça’nın Sosyal ve Ekonomik Duru- munun Tespiti, Kalkınma Stratejisi ve Yol Haritasının Belirlenmesi” yapılan baş- vuru sonucunda GEKA ta- rafından doğrudan faaliyet desteği kapsamında hibe almaya ve desteklenmeye hak kazandı. 1. Aşamanın ardından “Datça Gelişme Gündeminin Belirlenmesi”

başlığındaki 2. aşamaya ge- çilecek.

PROJENİN İÇERİĞİ Datça Belediyesi tara- fından yapılan açıklama- da, “Projenin genel amacı Datça'nın Güney Ege Böl- gesi'nde ve Güney Ege Böl- gesinin de diğer bölgeler içinde rekabetçilik düze- yinin artırılması ve bölge- sel kalkınmanın hızlanması amacıyla Datça'nın kalkın- ma stratejisini belirlemeye yönelik temellerin atılması ve bu amaca hizmet edecek analizlerin gerçekleştirile- rek yol haritasının ortaya konulması. Datça gelişme eksenlerinin belirlenmesi, kalkınma çalıştayı ile yerel- den bir kalkınma modelinin geliştirilmesi ve sonuç ola- rak strateji ve yol haritası- nın hazırlanmasıdır. Proje- nin özel amacı Datça'da yer alan tüm kamu kurum ve kuruluşları, sivil inisiyatif- ler, özel sektör ve yerel hal- kın katılımı sağlanarak 3’er aylık iki aşamada, toplam 6 aylık süre içerisinde, Datça ilçesinin tamamında, Dat-

ça'nın sosyal ve ekonomik mevcut durumunun ortaya konması, Datça'nın doğal, kültürel ve tarihi mirasını gözeten ve koruyan bir kal- kınma stratejisinin ulusal ve uluslararası düzeyde benzer örneklerle karşılaştırılma- sı, 2. Aşamaya temel teşkil edecek yol haritasının be- lirlenmesi, ardından Datça gelişme eksenlerinin belir- lenerek, geniş katılımlı bir Kalkınma Çalıştayı ile tüm paydaşların payı ve etkisini içeren bir kalkınma strate- jisi ve yol haritasının hazır- lanması ve sonuç olarak 6 farklı raporun üretilerek ka- muoyuna duyurulmasıdır.

Bu proje ile yerel aktör- lerin fikirlerine ve önerile- rine yer verilerek, yerelden genele doğru bir kalkınma modeli ortaya konacaktır.

Bu süreçte ilçemizin hassa- siyetleri, ihtiyaçları, sorun- ları, güçlü yönleri bölgemizi en iyi tanıyan yerel yöne- tim aktörleri, özel sektör, STK’lar ve halk tarafından belirlenecek ve uzman bir araştırma firması tarafından değerlendirilerek tespitler raporlar halinde sunulacak- tır. Çalışmalar saha ziyaret- leri, platform toplantıları, yüz yüze görüşmeler, çalış- taylar şeklinde gerçekleş- tirilecek, ayrıca veri derle- mesi, veri analizi, literatür taraması, medya taraması

çalışmaları ile desteklene- cek, ulusal ve uluslararası örneklerle Datça karşılaş- tırılarak, ilçemize özgü bir kalkınma modeli önerilecek- tir. Çıkacak sonuçlar ve or- taya konacak olan raporlar merkezi birimlerin de ilçe- mizle ilgili vereceği kalkın- ma ile ilgili kararlarda temel teşkil edecektir.” denildi.

Proje fikri Datça Kent Konseyi tarafından orta- ya konuldu ve Datça Kent Konseyi ve Datça Belediye- si tarafından olgunlaştırıl- dı. Kent Konseyi ve Datça Belediyesi uzmanlarının ça- lışmaları sonucunda Muğla Sanayi ve Ticaret Odası’n- da ve Datça’da düzenlenen birçok toplantının ardından MUTSO’da projenin ortağı oldu. Yapılan görüşmelerde projenin ilk aşaması için Gü- ney Ege Kalkınma Ajansı’nın (GEKA) Doğrudan Faaliyet Desteğine başvurulmasına karar verildi. Kasım ayı içe- risinde proje başvurusu ka- bul edildi. Kent Konseyi üye- leri Tülay Özberk ve Hayriye Balkan’ın çabalarıyla ortaya konan, olgunlaştırılan ve GEKA tarafından destek- lenen projenin ilk aşaması 15 Kasım 2016 tarihinde başladı. Ayrıca Datça Kent Konseyi proje boyunca yön- lendirici ve öncü olarak ça- lışmalarda aktif şekilde yer alacak. (Devrim Gazetesi)

Olay, dün gece ilçeye 16 kilometre mesafede- ki Değirmenyanı mahal- lesinde meydana geldi.

F.K’nin kullandığı 64 KL 922 plakalı LPG’li oto- mobil hareket halindey- ken alev aldı. Paniğe ka- pılan sürücü F.K, aracın kontrolünü kaybederek yol kenarındaki kayalara çarptı. Kazanın etkisiyle LPG tankı büyük bir gü- rültü ile patladı. Alevler otomobilin her yanının sardı. Patlamanın etkisiy- le sürücü olay yerinden

kaçtı. Aracın yandığını gören çevre sakinleri it- faiye ve jandarmaya ha- ber verdi. Su ve köpükle alevlere müdahale eden itfaiye, yangını söndür-

dü. Olay sonrası kaçan sürücü F.K daha sonra karakola kendiliğinden giderek ifade verdi. Kaza ile ilgili soruşturma baş- latıldı. (İHA)

Datça kendine yol haritası çiziyor

“Datça’nın Sosyal ve Ekonomik Durumunun Tespiti, Kalkınma

Stratejisinin ve Yol Haritasının Belirlenmesi” konulu proje önümüzdeki altı aylık süreçte bir araştırma projesi olarak uygulanacak.

LPG’li oto cayır cayır yandı

Marmaris'te hareket halindeyken alev alan LPG'li otomobil kaza yaptıktan sonra yanarak küle döndü. LPG tüpünün patlaması sonucu korkup kaçan sürücü hakkında işlem başlatıldı.

Sinsi hastalık KOAH'a dikkat!

(7)

SPOR SPOR SPOR SPOR SPOR

Mart ayında İzmir’de düzenlenecek Özel Spor- cular Olimpiyatları öncesi illerden çıkacak takımla- rı belirlemek için düzen- lenen Özel Olimpiyatlar İl Oyunları kapsamında

Bodrum’da düzenlenen il oyunlarında Basketbol karşılaşmaları ve yüzme yarışları yapıldı.

KIRÇİÇEKLERİ’DE SAHADAYDI…

Kırçiçeği Bodrum Bas-

ket oyuncuları ve teknik ekibinin de yer aldığı mini olimpiyata Bodrum Sağ- lık Vakfı öğrencileri ile Bodrum Belediyesi Bod- rumspor Özel Sporcuları katıldı. Engelli bireylere sporla birlikte bir şeyler vermeyi, sosyal etkinlikle- rin içine sokmak, hep be- raber zaman geçirmelerini sağlamak amaçlarıyla kar- ma olarak yapılan basket- bol maçlarında Ayşe Gül- sevim Ali Rüştü Kaynak Anadolu Lisesi öğrencileri ile Kırçiçeği Bodrum Bas- ket’in oyuncuları da özel sporcularla birlikte bas- ketbol oynadı.

Kırçiçeği Bodrum Bas- ket’in kimi basketçileri ve teknik ekibi de özel spor- culara tribünden destek verirken, Kırçiçeği Bod- rum Basket Baş Antrenörü Ömer Petorak, “Kırçiçeği Bodrum Basket’in maç- larında bizi hiç yalnız bı- rakmayan bu ekibi biz de bugün yalnız bırakmak istemedik. Bütün takım olarak buradayız. Bu or-

ganizasyonun içinde oldu- ğumuz için çok mutluyuz”

dedi.

SPOR İLE BAŞARIYORLAR…

Türkiye Özel Olimpiyat- lar Ege Temsilcisi Serdar Çiçek ise Bodrum’da dü- zenlenen mini olimpiyatlar hakkında şunları söyledi;

“Burada katılım ga- yet iyi. Bu katılımı daha da fazlalaştırmak için bu öğrencilerle diğer okulla- rı birleştirip onları biraz daha dış dünyaya açmak, diğer okullardaki çocuk- ları da buraya kazandırıp hep beraber zaman ge- çirmelerini sağlamak isti- yoruz. Burada şu an 80’e yakın sporcumuz var. He- defimiz bu sayıyı 200’ün üzerine çıkarmak. Biz bu- rada engelli öğrencilerimi- ze sporla birlikte bir şeyler başarma şansı vermeyi, zaman geçirmeyi, sosyal etkinliklerin içine sokmayı amaçlıyoruz. Buradaki et- kinliğe katılan diğer spor- cuların da özel sporcularla zaman geçirdiklerinden

dolayı duyarlılıkları daha da artıyor.”

Çiçek, önümüzdeki yıl- larda Özel Olimpiyatlara katılımı daha da artırarak, olimpiyatları daha büyük bir organizasyon haline

getirmeyi de hedefledikle- rini anlattı.

Özel Olimpiyatlar Muğ- la İl Oyunları’na Bodrum Belediyesi ve B. B. Bod- rumspor’un destek verdiği bildirildi. (Kent Tv)

Özel sporcular yarışma heyecanı yaşadı

Özel

Olimpiyatlar Muğla İl

Oyunları Bodrum’da yaklaşık 80 özel sporcunun katılımıyla

yapıldı.

Referanslar

Benzer Belgeler

İmar planına konu alanda imar planının konut amaçlı yapılacağı belirtildiğinden, alan üzerinde toplu konut projesi yapılmasının planlanması durumunda kapasitesi

yapı yaklaşm a m esafeli Ticaret kullanım lı planlanarak, “O topark alanı ihtiyacı kendi parseli içerisinde karşılanacaktır.” plan notunun eklenm esine ilişkin

2547 ada 11 parsel içerisinde yürüriükte bulunan kanun ve yönetm eliklere göre yapılaşm asının sağlanm ası am acıyla plan değişikliği hazırlanm ıştır..

Çünkü ana plan da bu cadde üzerindeki parsellerde TAKS: 0,30 dur. TAKS'ın kaldınim asıyia bu parselde TAKS 0,40 olarak kullandırılacaktır. Bu İmar planı

Bu kapsamda 3792 ada 8 nolu parselde plan değişikliği ile öngörülen Konut Alanı kullanılması halinde Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği gereğince konut

Öneri 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında; 362 ada 17 ve 18 nolu parsellerin kullanım fonksiyonu Ticaret Alanı iken Akaryakıt ve Servis İstasyonu Alanı

c) Araçların fenni muayenelerini ve egzoz ölçümlerini zamanında yaptırmak, araçların trafik sigortalarının yaptırılmasını takip ve temin etmek, bu işler için alınacak

p) Demirbaşların envanterlerini yaparak her yıl Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığına icmal vermek. q) Yönetim tarafından verilen diğer görevleri yürütmektir.