Efemçukuru köyünde altın madenine arazilerini satmayan tek köylü olan Ahmet Karaçam’ın arazilerine el konulması davası Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldü. Keçi Çobanlığı ile geçimini sağlayan Ahmet Karaçam keçilerini emanet edeceği kimseyi bulamadığı için yine davaya katılamadı.
Karaçam’ın mücadelesine destek için İzmir’den giden EGEÇEP, TEMA, ÇYD üyelerinin yanı sıra bu duruşmaya Kavacık ve Efemçukuru köy muhtarları ve her iki köyden köylüler de katıldı.
Ahmet Karaçam’ın avukatı Arif Ali Cangı duruşmada söz alarak görülen davanın sadece Ahmet Karaçam'ı değil civardaki tüm köylü yurttaşları ve mahkemeye katılan köylüleri de doğrudan etkilediğini ifade etti. Cangı'nın söyledikleri mahkeme tutanağına geçirilirken, duruşma Danıştay’daki acele kamulaştırma davasının sonucunun beklenmesine karar verilerek, 11 Eylül 2013 tarihine ertelendi.
BİRLİKTE MÜCADELE ARAYIŞLARI
Duruşma sonrası mahkemeye İzmir'den gelip katılanlar ile köy muhtarları ve köylüler o bölgede neler
yapılabileceğine dair toplantı gerçekleştirdi. Madenin kapasitesini artırmasının yöre köylülerinde ciddi kaygılara yol açtığı gözlemlendi.
Geçtiğimiz aylarda madene iş yapmak için kurdukları ortak şirketle gazetelerde gündem olan Efemçukuru Muhtarı Mustafa Özdemir ve Kavacık Köyü Muhtarı Şinasi Köse de mücadelenin yeniden başlatılması için ne gerekiyorsa köylüler ile birlikte yapacaklarını söyledi. Her iki köyün muhtarının bu tutumları altın madeni karşıtı mücadelenin yeniden canlanması için çabalayan çevre örgütleri tarafından umut verici olarak değerlendirildi.
Elele Hareketi yaptığı yazılı açıklamada İzmir’in içme suyunu tehdit eden altın madeninin bir an kapanması için çalışmaların sürdüğünü belirtirken, İzmirlilere bir kez daha sularına sahip çıkılması çağrısı yaptı.