Efemçukuru Altın Madeni ile ilgili Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava bu kez de aralık ayına ertelendi. Bakanlar Kurulu tarafından altıncı şirket lehine verilen “Acele kamulaştırma kararı” ile ilgili dava, acele kamulaştırmanın iptali ile ilgili Danıştay İdari Davalar Genel Kurulundaki (DİDK) dosyanın bir türlü sonuçlanmaması nedeniyle sürekli ileri bir tarihe erteleniyor.
DİDK’nın bir yıldır önlerinde olan dosyayı görüşmemesi ve bekletmesi buradan çıkacak kararın yerellerdeki davaları esasından etkileyeceği için buralardan da karar çıkmamasına neden oluyor. Bu geçen süre de neler değişiyor peki; Şirket Bakanlar Kurulu Acele Kamulaştırma kararını baskı unsuru olarak kullanarak, 35 parsellik alandan 33 parselini eline geçirdi. Acele Kamulaştırma aleyhine dava açan Efemçukuru köylülerinden sadece biri dışında diğerleri şirketle anlaşarak ücretsiz bir şekilde davalarını yürüten avukatı azlettiler, (Şirket anlaşmanın ilk şartı olarak bunu istiyordu çünkü). Yeni Maden Yasası altıncı şirketin önündeki bir büyük engeli daha temizleyerek, madene verilecek Gayri Sıhhi Müessese izni Büyükşehir Belediyesinden alınarak İl Özel İdaresine verildi. Böylece maden nedeniyle zaten büyükşehirle davalık olan şirket bir büyük engelden de kurtulmuş oldu. Bu arada hâlâ devam eden üç ayrı davaya rağmen maden alanında tesisler tamamlandı.
GEÇ KALAN ADALET
Efemçukuru köylüleri adına açılan davaları yürüten Avukat Arif Ali Cangı, şirketin bugün yarın madende altın
çıkarma işlemine başlayacağı görüşünde. Cangı’ya göre bütün hazırlıkları tamamlanan işletme kendi ticari planlarına göre süreci götürüyor ve uygun olduğunda madende üretime başlayacak.
Cangı, “Madeni durdurabilecek tek şey Enerji Bakanlığının şirkete 1999 yılında verdiği işletme izninin iptali ya da ÇED dosyasının bozulması. Şirketin satın alamadığı iki parselden bir tanesi hemen işletmenin yanı başında, bu da engel oluyor olabilir. Acele kamulaştırma ile ilgili DİDK’dan bir türlü karar çıkmaması da davaları etkiliyor. Burada bir kez daha geç kalan adalet, adalet değildir sözünün ne kadar doğru olduğunu görüyoruz” diye konuştu. İzmir
Büyükşehir Belediyesinin Çamlı barajı nedeniyle madenle davalık olduğunu belirten Cangı, GSM Ruhsatı verilmesinin İl Özel İdaresine devredilmesinin ardından büyükşehir belediyesinin elinde madene karşı sadece su havzalarını
koruma ile ilgili kanun kaldığını aktardı. Madenci şirketlerin su havzası ile ilgili sorunda, madenciliğin özel bir yasa ile yapıldığını ve Su Havzası Yasası’nın kendilerini bağlamayacağı yönünde savunma yaptıklarını dile getiren Cangı, “Oysa Anayasanın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ile ilgili maddeleri aslolanın canlı yaşamı olduğu noktasındadır” dedi.
KOCAOĞLU’NUN NAMUS SÖZÜ
Efemçukuru’nda altıncı şirket her an üretime başlama noktasına geldi. Geçtiğimiz yıl Efemçukuru’ndaki üzüm
festivaline katılarak (Bölge Alfons tipi üzümleri ile ünlü) “Şeref sözü veriyorum, bu madeni buraya yaptırmayacağım” diyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan bu aralar ses seda çıkmıyor. Zaten elindeki GSM izni de alınınca Su Havzaları Yönetmeliği’nden başka elinde bu konu ile ilgili yetkisi kalmayan Belediye Başkanı, yarın “Ne yapalım uğraştım ama yetkim bu kadara yetti” derse şaşırmamak lazım.
Bu savunma kendisinin “namus sözü”nü kurtarmaya yeter mi bilinmez ama, halka dayanmadan yapılan üst tabaka politikacılığın bir kez daha iflas ettiği anlamına geleceği kesin.
Aziz Kocaoğlu, yıllardır kendisine “İzmir halkına durumu anlatıp, halkı sularına sahip çıkmak için mücadeleye
çağırması” sözünü tutmuş olsaydı, bugün her halde Efemçukuru Altın Madeni’ni konuşmuyor olacaktık. Oysa başkan, gizli kapılar arkasında “Ahlaksız tekliflere” (Çevre Bakanı Veysel Eroğlu’nun Kocaoğlu’na ‘Madene karşı çıkma, şirket işi bitince Çamlı Barajı’nı sana yapıp hediye etsin’ türünden teklifte bulunduğu iddiaları basına yansımıştı) muhatap olmayı, bakanlarla arayı bozmadan üst düzey görüşmelerle bu işi çözme yolunu yeğledi. Süreç, onur sözü ile kendini bağlayan, ama aynı zamanda halkın mücadelesini de bir anlamda tıkayan Kocaoğlu’nun politikalarının
Efemçukuru’nda iflasına doğru emin adımlarla gidiyor. EVRENSEL-30/09/2010
