• Sonuç bulunamadı

BEYİN TEMELLİ ÖĞRENME

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BEYİN TEMELLİ ÖĞRENME"

Copied!
28
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EĞİTİMDE ETKİN ÖĞRENME

BEYİN TEMELLİ ÖĞRENME

(2)

 Stil ve algısal bileşeni olan biçem, bireyin imzası gibidir. Bu nedenle genelde değişmez bir özellik içerir.

 Açıklayıcı öğretim kuramlarının yerini, günümüzde kuralcı öğretim kuramlarına bırakmasıyla öğretim tasarımı daha önemli hale gelmiştir.

Beyin ve Stil

(3)

 Hebb’in Nörofizyolojik Kuramı’nın bulguları çerçevesinde beynin iki yarı küresinin farklı bilgiyi işlediği görülmüştür. Hiçbir yarı kürenin diğerinden üstün olmadığı ve her ikisine de gereksinim duyulduğu kanıtlanmıştır.

Hebb’in Nörofizyolojik Kuramı

(4)

 Beyinlerinin yarısı hasar görmüş kişiler üzerinde yapılan araştırmalar, beynin değişik bölgelerinin işlevleri konusunda, çok değerli ipuçları vermektedir. Sol yarı küre konuşma işlevinden, sağ yarı küre ise uzamsal ve algılama işlevinden sorumludur.

Beyin araştırmaları

(5)

 Beynin bir bölümünün daha sık biçimde kullanılması.

 Örneğin beynin sol yarı küresini kullananlar okuyarak öğrenmeye yatkınken, sağ yarı küreyi etkin kullananlar, görerek ve deneyerek öğrenmektedir.

Herman: Beyin başatlığı

kavramı:

(6)

Beyin yarı küreleri üzerindeki çalışmalar derinleştikçe, beyin çeyreklere ayrılarak, incelenmiştir.

Kolb dört çeyrekli beyin modeli üzerinde ayrıntılı çalışmalar yapmıştır. Bu modelde beyin;

sol-üst (A);

sol-alt (B);

sağ alt (C) ve

sağ-üst (D)

olmak üzere dört çeyreğe ayrılmıştır.

Beynin yarıküreleri

(7)

Buna göre mantıksal, olgusal, eleştirel, teknik, nicel ve ayrıştırıcılık ağırlıklı olarak A çeyreğinin özellikleri olarak sıralanırken;

yapısal ardışık, planlı, organize edici, ayrıştırıcı ve varolan durumu koruyucu özellikler ise B çeyreğinin,

C çeyreği, ilişkisel, duygusal, tinsel bir yapı ortaya koyarken,

D çeyreği baskın olan beyinde görsel, sezgisel yenilikçi, imgesel, kavramsal ve geleneksel özellikler daha ön plana çıkmaktadır. Bir insan hiçbir zaman bir çeyrek beyin egemenliğinde yaşamamaktadır.

Beynin yarıküreleri

(8)

Beynin nasıl çalıştığı, duyguların nasıl oluştuğu,

hafıza ve öğrenmenin mekanizmaları tam olarak

bilinmiyor. Beyin vücuttaki tüm organları kontrol

etmekle kalmayıp duygularımızı, düşüncelerimizi ve

hayallerimizi yönlendiriyor.

(9)

MÖ 2000’li yıllardan kalma kafataslarındaki delikler, ilk beyin ameliyatlarnn bu çağlarda yapıldığını gösteriyor.

Düşünce ve duyguların kaynağının kalp değil de beyin olduğunu, ilk olarak Alkmaeon adında bir bilim adamı MÖ 450 yılında gösterdi. Göz sinirlerini beynin içerisine kadar takip etti.

(10)

Ortaçağda kilisenin insan vücudu üzerindeki çalışmalar yasaklaması nedeniyle, beyinle ilgili hiçbir ilerleme kaydedilemedi.

Onyedinci yüzyılda Fransız filozof Descartes (Dekart) beynin çalışma prensibini hidrolik bir motorunkine benzetiyordu.

Beynin anatomisiyle ilgili ilk kitap 1664 yılında yazıldı.

Galvani, 18. yüzyılda insan hareketlerinin elektrik akımı sayesinde olduğunu gösterdi. Bu buluş, sinir hücrelerinin işlevlerini araştıran modern nörofizyoloji biliminin temelini oluşturdu. 1800’lü yıllarda beyin ve sinir hücrelerinin yapısı daha iyi anlaşıldı.

(11)

Beyinden çıkan sinir hücrelerinin omuriliğe, ve oradan da organlara gittiği gösterildi.

James Parkinson’un 1817 yılında "Parkinson hastalığı"nı tanımlamasıyla beynin çalışma mekanizmaları üzerindeki araştırmalar hız kazandı. Beynin gizeminin aydınlatılması açısından, bu hastalık halen en önemli araştırma konularından birisidir.

(12)

Gage adlı bir demiryolu işçisinin kafasının ön tarafına 1848 yılında saplanan bir kazık, beynin işlevlerinin anlaşılmasında çığır açtı.

Beynin "frontal lob" olarak adlandırılan ön tarafına saplanan demir kazık, işçinin ölümüne yol açmamış ancak kişilik değişimine yol açmıştır. Bu gözlem, beyin cerrahisinde önemli bir gelişmeye neden oldu. Çeşitli davranış bozuklukları göste- ren kişilerin frontal lobları çıkartılarak saldırgan ya da hasta- lıklı kişilik özellikleri tedavi edilmeye çalışılıyordu.

(13)

Bunu izleyen yıllarda beyindeki çeşitli merkezlerin işlevleri daha iyi anlaşılmaya başlandı. Örneğin beyindeki konuşma merkezi, kasları yöneten hareket merkezi bulundu.

19. yy sonlarında şizofreni, depresyon gibi ruhsal hastalıklar tanımlanarak bunların beyinle ilgisi araştırıldı. 20. yy başlarında Sigmund Freud, beynin derinliklerine inerek bilinçaltı kavramını ortaya attı. Freud’a göre, insan beyni asıl özgürlüğe bilincin oluşturduğu baskılardan kurtulduğunda kavuşuyordu. Uyku sırasında baskılardan kurtulan insan beyni iç karmaşalara savaşıyordu.

Bu ilkeyi temel alan Freud, bilinçaltına inilerek psikolojik sorunların çözülebileceğini gösterdi. 1900’lü yılların başlarından itibaren beyin ve si-

(14)

 Genetik mühendisliğindeki çalışmalar, kök

hücre çalışmaları, hücre ölümüne bağlı felç

ve omurilik hastalıklarını tedavi edebilecek.

(15)

İnsan beyni kıvrımlı bir yapıya sahip.

2200 cm2 olan beyin yüzeyinin üçte ikisi, kıvrımların arasındadır.

Bu kıvrımların arasındaki hücreler sayesinde, insan ince işleri yapmak üzere parmaklarını kullanıyor, araç sürebiliyor, dilsel ve matematiksel sembollerle haberleşiyor.

Beynin Yapısı

(16)

 Tüm bunlar beyinde bulunan 100 milyar civarındaki sinir hücresi (nöron), bir o kadar destek hücresi ve bu hücreler arasındaki sayısız iletişim ağının sonucudur.

 Fosiller üzerinde yapılan çalışmalar, insan

beyninin yapısında önemli bir değişiklik

olmadığını gösteriyor. Olasılıkla, 50 bin yıl

önce yaşamış olan insanla hemen hemen aynı

beyne sahibiz.

(17)

 1,3-1,5 kilogram ağırlığında olan beyin, vücudun en iyi korunan yerindedir; kafatasının içerisinde. Beynin ağırlığı kişiden kişiye değişir.

Yapılan araştırmalar insan beyninin ağırlığıyla işlevi arasında bağlantı olmadığını gösterdi.

Örneğin, Einstein’in beyni ortalamanın altında bir ağırlığa sahip.

 Dar bir rafın içerisine sıkıştırılarak yerleştirilmiş

bir yorgana benzeyen beyin, kafatasının içinde

(18)

Beyin hücrelerinin yoğun olarak bulunduğu dış kabuğa "korteks" deniliyor. "Gri cevher" olarak da bilinen bu kısım, yaklaşık 3-4 mm kalınlığındadır.

Beynin bu bölümünde daha çok nöronlar ve aralarda bulunan destek hücreleri var.

Beyin korteksi ve hemen altındaki doku, lob

denilen çeşitli bölümlerden oluşuyor. Beynin ön

kısmına "frontal", orta kısmına "parietal", arka

kısmına "oksipital" ve yan kısmına "temporal" lob

deniliyor.

(19)

 Her bölümün kendine göre bir işlevi var.

Beynin ön tarafındaki frontal lob, entelektüel işlevleri yürütüyor. Bu kısım içinde konuşma ve göz hareketlerinden sorumlu merkezler de var.

Düşünme, planlama ve problem çözme yeteneği beynin bu kısmına ait. Görme ve işitme, beynin yan ve arka kısımlarına ait yetenekler. Beynin üst orta kesiminde bulunan

"motor korteks" denen bölge, hareketlerimizi

sağlıyor.

(20)

 İstemli hareketlerimiz için kaslara giden

sinyaller burada oluşuyor. Bu bölgenin

komşuluğundaysa, parietal bölgeye ait "duyu

korteksi" var. Bu bölge uzuvlardan ve

organlardan gelen uyarıları algılıyor. Örneğin

acı, ağrı gibi duyular burada hissediliyor.

(21)

Beynin arkasında bulunan oksipital bölgede görmeden sorumlu merkezler var.

Beynin yanında yer alan temporal bölge işitme,

hafıza, algılama, yaratıcılık ve bazı davranış

biçimlerinden sorumlu. Ünlü ressam Vincent

Van Gogh’un beynindeki temporal bölgeyi

etkileyen epilepsi hastalığının, yaratıcılığında

oldukça büyük etkisi olduğu düşünülüyor.

(22)

 Beynin iç kesimlerinde bulunan "hipokampus"

bellekten sorumlu bölge olarak kabul ediliyor.

Bilgiler uzak belleğe gönderilmeden önce burada 2-3 hafta kadar saklanıyor.

 Beynin neredeyse tam ortasında bulunan

"talamus" ise, adeta bir istasyon görevini görüyor.

Vücuttan gelen tüm bilgiler, değerlendirilmeden önce buraya uğruyor ve beynin gerekli kısımlarına buradan gönderiliyor. Vücut ısısı, iç organların çalışmasının ayarlanması gibi bilincimizin kontrolünde olmayan bazı işlevlerin düzenlenmesi hipotalamus tarafından yapılıyor. 12/17/2021

Öğr. Gör. Dr. Pınar Kızılhan 22

(23)

 Beynin altında bulunan beyin sapı, kalp ve solunum gibi hayati işlevleri kontrol ediyor.

Bu bölgedeki hasarlar kalbin ve solunumun durmasına yol açarak ölüme neden oluyor.

Ancak, beyin sapı tek başına bu işlevleri

kontrol etmekte yetersiz kalabiliyor. Beyin

sapının üst merkezlerle bağlantısı

kesildiğinde, bir süre sonra kalp ve solunum

durabiliyor.

(24)

 Beynin arka alt kesiminde bulunan

"serebellum", diğer bir adıyla "beyincik"se

hareketlerimizin koordinasyonundan

sorumlu. Özellikle kıvrak hareketlerin

denetiminde rol oynayan beyincik, elektrikli

yılan balığı ve bazı köpek balıklarında çok

gelişmiştir. Beyincik, yaşamı sürdürmek için

mutlaka gerekli bir bölge olmasa da, hasar

gördüğünde denge bozuklukları, yürüme ve

hareket güçlükleri oluşuyor.

(25)

 Son yıllarda beynin sağ ve sol yarıları arasıdaki farklılıklar araştırılıyor. Beynin sol yarısı, matematiğe yatkın ve mantıkçı, eleştirel düşüncenin kaynağı; sağ yarısıysa kavrayıcı, yaratıcı ve sanatkar.

 Konuşmadan sorumlu merkezler beynin sol

yarısında bulunuyor. Konuşma için önemli iki

merkez, temporal ve frontal bölgelerde yer

alan "Wer- nicke" ve "Broca" alanları.

(26)

 Beynin sol tarafında meydana gelen bir hasar, vücudun sağ yarısını felç ettiği gibi konuşmayı da bozuyor. Buna karşın, kişinin, beyninin sağ tarafını kullanarak şarkı söyleyebilmesi gösteriyor ki, beynin içerisinde özel görevi olan bölgeler bulunsa bile, gerektiğinde diğer bölgeler bu görevleri kısmen de olsa üstlenebiliyor. Beynin ortasındaysa, her iki yarısını birleştiren bir köprü var. Beynin her iki yanının birbirleriyle ne derece haberleştiği tam olarak bilinmiyor. Bazı kuramlara göre bu iki yarının birbirinden hemen hemen hiç haberi yok.

(27)

Korpus Kallosum (Beyin yarı kürelerini birleştiren bölge)

Limbik sistem (duygular, bellek)

Frontal lob (entellektüel düşünce, konuşma, göz hareketleri)

Hipotalamus (vücut ısısı, iç organların kontrolü)

Temporal lob (işitme, algılama, yaratıcılık)

Beyin Sapı (refleksler, hayati organların kontrolü)

Beyincik (hareketlerin eşgüdümü ve denge)

Oksipital lob (görme)

Talamus (bilgilerin istasyonu)

Parietal lob

(28)

 Beyin sapı (Brainstem)

 Beyincik (Cerebellum): Otomatik sinir sistemi

 Limbic sistem (Emotion): Duygusal beyin, duygusal zeka

 Korteks (reason

 /logic): Mantık, akıl yürütme, problem çözme, plan ve planlama, yaratıcılık.

Beynin en önemli bölümleri ve görevleri

Referanslar

Benzer Belgeler

Normalde 60 yaşın altındaki kadınların koroner kalp hastalığına yakalanma riski aynı yaş grubundaki erkeklerden çok daha az. Ancak aynı yaş grubundaki diyabet hastası

SARS-CoV-2’nin nörotropik bir virüs olduğu bilinmesine rağmen; od- yoloji alanında COVID-19’un işitme ve dengeye etkisi hâlen merak edilen, ancak henüz yeterince

Mîna Urgan benim için doğ­ ru y aratılm ış k ültürün çok önem li sim gelerinden birisi. M îna Urgan gibi kişilikler için ölüm söz

Mastoid selüler sistemi pnömotik olan- lar ile sklerotik olanlar, kr enflamasyon ve fibroblastik aktivite açısından değerlendirildiğinde aradaki fark istatistiki olarak

In this article we present a case of neurobrucellosis with bilateral progressive sensorineural hearing loss that was treated by cochlear implantation succesfully.. Cochlear

Case Report: Larynx Cancer, with Synchronous Chronic Myelogenous Leukemia, and Metachronous Lung Cancer.. Olgu Sunumu: Metakronize Akciğer

— Yahya Kemal, beni çağırıyor galiba!., diyen merhu- jj mun; Yahya Kemal’in de son demlerini yaşadığı hastahane Jj odasında, fani hayata gözlerini

1) Yeterli konservatif tedaviye rağmen iki ay veya daha uzun sürede klinik veya elektrik- sel testler ile iyileşme tesbit edilemeyen Bell pa- ralizide cerrahi