• Sonuç bulunamadı

TOPLUM VE MİMARIN ROLÜ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TOPLUM VE MİMARIN ROLÜ"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TOPLUM VE MİMARIN ROLÜ

Yazan : Ercan E V R E N Y. Mimar (İ.T.Ü.)

Muhakkak ki «yapıcılar» - mimarlar, kalfalar, u s t a l a r - insanların yaşamalarında mühim rol oynamışlardır. Onun içindir ki yapıcılar cemiyetten daha ileri görüşlü, sosyal meseleleri iyi bilen, özellikle düşün-me ve çözdüşün-me kabiliyeti fazla olan kişiler olmalıdırlar. Halk ekseriyetle alışagelmiş olduğu program ve arzularla karşımıza çık-maktadır. Birçokları kendi asıl ihtiyaçları-nın farkında değildirler. Meselâ, yapıcı, mal sahibi istemedi diye eve helâ ve banyo yap-mazsa, o aile pislikten kurtulamıyacaktır. Bu misal biraz tuhaf gözükse de, Antalya köy evlerinde bu hususu müşahede ettim. Aslında temiz ruhlu olan bu insanların (çün-kü odalar hayret edilecek kadar temiz ve tertiplidir) evlerinde helâ ve banyo olmadı-ğından. o tarafları felce tığramış gibidir. Uydurma, sonradan yapılan şeylerse kulla-nışsız, pis ve çirkin oluyor. Bu sahil köy-leri oldukça zengin olduğundan para mese-lesi de mühim rol oynamamaktadır. Kısaca, parası olan ve temizliği seven bu insanları derbederliğe sokan «yapıcılardır». İyi halle-dilmemiş bir plânın, çirkin hacımların ora-da yaşayan insanlar üzerinde m u h a k k a k ki tesiri çok büyüktür. Bilhassa okul, hasta-hane, büro gibi umumî binalarda bu eksik-liklerin acısını yüzlerce, binlerce insan; bu-nu duyarak yahut duymıyarak çeker.

Bir de halkın her şeyi «en ucuza mal

etme» endişesi vardır. Belirli bir programın ve kalitenin muhakkak belirli bir fiatı ola-caktır. Bunun aşağısına in il d iği zaman ucuz fakat kullanışsız, çirkin, ekonomik olma-yan yapıların doğması en normal neticedir. Tabiîdir ki banyolu bir ev banyosuzdan daha pahalıya çıkar.

Toplum üzerinde bu kadar etkisi olan mimarları, bilhassa iktisnden ve kültürce geri kalmış memleketlerde mühim vazifeler bekler. Bizde ise durum tamamen aksinedir. Türkiye çapında muazzam bir yapı progra-mı olduğu halde mimarlar işsizdir. Ben, bunun nedenini aşağıdaki hususlara bağla-dım:

1 — Devlet ve mahallî teşekküller mi-marlarla müşterek çalışmak yoluna gitme-mektedirler. Kendi ellerindeki ehliyetsiz ve kısır elemanlarla bu işler ya yürümemekte yahut da iyi netice alınmamaktadır.

2 — Mimarlar kendi dar çerçevelerine kapanıp kalmış, bürolarda iş bekleyen tipler haline gelmişlerdir. Sosyal meseleleri etüd etmek, teklifler hazırlamak, resmî ve özel şahısları uyarmak, halkı eğitmek yoluna git-memişlerdir.

3 — Mimarlar (üstünde en fazla durul-ması icabeden nokta budur) yapıcı olama-mışlar, kâğıt mimarlığından ileri gidememiş-lerdir. Mimarlarımız hâlâ yaptıkları eser-lerle değil de kazandıkları konkurlarla

öğü-nüyorlar. Bence mimarlık, inşa etmek, eser meydana getirmektir. İnsan yaptıkça öğre-nir, hatalarını görür, kısaca tecrübe edinir. Mesleğimizin bu can damarını kesen mu-hakkak ki, en büyük işveren d u r u m u n d a olan devlettir. Kontrollük ve bir işin mima-risinin A'sından Z'sine kadar bir müellife verilmesi daha henüz devlet dairelerinde çalışan meslektaşlarımız tarafından benim-senmemiştir. Mimarlar Odasının faaliyetle-rinden de şimdilik bir fayda görmüş değiliz. Bu böyle olunca «suyun başı deyip» mimar-lar Ankara'da toplanmakta, daireler de bu arkadaşlara Türkiye'nin dört bir bucağında projeler ihale etmektedir. Mimarlar büyük emeklerle güzel plânlar yapmakta, güzel cepheler çizmekte fakat Türkiye'de güzel, mahalline uygun binalar inşa edilmemekte-dir. Bu şartlarla edilmesine de imkân yok-tur. Ankara'dan Adana'ya, Ankara'dan Er-zurum'a proje yapılırsa ve yapılar işvere-nin kontrolluğuna bırakılırsa mimarîmiz bir adım daha ileri gidemez!..

Bu merkeziyetçilikten ne zaman kurtu-lacağız? N e zaman mimarlarımız Anadolu-ya dağılacak? Ne zaman Türkiye'miz güzel yapılara kavuşacak?

Ercan E V R E N Y. Mimar İ T Ü

(Baştarafı 51. sahifede)

reliler bu işçilerin şehirlerini kirlettiklerin-den acı acı şikâyet etmektedirler. Eskikirlettiklerin-den çok temiz olan Orta Avrupa trenlerinin ikinci mevkileri memleketler arasındaki bu işçi hareketlerinden bugün son derecede kirli bir hal almıştır.

Bu hususta daha bir çok örnekler ver-mek kabildir. Bütün b u n l a r şehirlerin çeh-resinin düzenine ve temizliğine etki yapan faktörün dönüp dolaşıp, topluma, nihayet insan'a gelip çattığını göstermektedir!

Her şeyden önce halkta şehir sevgisini, terbiyesini yaratmak bilhassa İstanbul'da yeni yerleşenlere, büyük şehir bilgisini aşı-lamak lâzımdır.

Halbuki, bu vatandaşlarımız kendilerini İstanbul'un etkisinde hissetmek ihtiyacını bile duymamakta, bilâkis, İstanbul'u göçtük-leri yergöçtük-lerin ortamına indirmektedirler.

Belediye Reisinin şehrin temizliği hu-susunda halkla işbirliği çağrısını iyi kar-şılamak, Belediye ile beraberce gayret

sar-fetmek lâzımdır. Sokak ve meydanlarımı-zın bugün mühmel halinden ilk önce ken-dimiz rahatsızlık duymalıyız. Evlerimiz ve dükkânlarımızın yüzünü temizlemek, boya-mak, sokakları temiz tutmak için müşterek bir gayrete ve şuura ihtiyacımız vardır. Ama, İstanbul'un bugünkü hali belki de bir çoklarını rahatsız etmemektedir.

Bu takdirde yalnız Belediyenin gayret-lerinin kâfi gelmiyeceği muhakkaktır.

Referanslar

Benzer Belgeler

raiti haiz ve zarif oldukları gibi ucuza da mal olmak- tadır. Bundan başka şehirlerin ortalarında bulunan ve vak- tile cephelerinden başka hiç bir şeye ehemmiyet vermeksizin

Toprak altında gelişen kısa bir rizom meydana getirler.Bu rizom üzerinde her yıl ancak bir tane saplı yaprak oluşur.. Sapın tabanı derimsi bir kın ile

2 — Konservatorium, tiyatro salonu, sahne evi ve Myatro idaresi kısımları vazih ve müstakil olarak birbi- rinden ayırd edilmiş olmakla beraber müşterek çalışma- da

• Marka mimarisi: Marka veya alt marka, teklifini anlatabilmek için birlikte nasıl çalışmalılar.. • Marka kimliği: Marka, görsel ve yazılı biçimde en iyi

Esnekliğin, çevikliğin, görünür- lüğün ve şeffaflığın sürekli kılınmasının kendi kendini yöne- tebilen ekipler sayesinde olduğuna inanıyor ve takımların karar

 Yağ asitlerinin, triaçilgliserollerin, fosfolipidlerin ve glikolipidlerin yıkımı ve yapımı ile ilgili metabolik yollar hakkında bilgi edinir.  Lipid depo

Ancak insan onuru, yani insanın akıl ve vicdan sahibi bir varlık olarak değerli olduğu bir kere kabul edildikten sonra, insanın yaşam hakkının, özgürlüğünün, düşünce

Bizim kadar, yerli malzeme ile kurulmuş zengin mimarî örnekleri olan bir memlekette, ah- şap ve kâgir inşaat usullerini unutmak ve yerli malzemeyi Zihmal etmek, hiç de