• Sonuç bulunamadı

MZT. Buhran ve bina inşa etmek mecburiyeti (*)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "MZT. Buhran ve bina inşa etmek mecburiyeti (*)"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Buhran ve bina inşa etmek mecburiyeti (*)

Y. M i m a r Z e k i S a y â r

Dünya vaziyeti, diğer memleketler gibi bizim de inşaat faaliyetimize tesir ediyor. Bizim gibi, malzeme istihsal ve imâl kabiliyeti mahdut olan, bilâkis bu malzemeyi hariçten alan memleketler buhrandan ileride, şüphesiz daha fazla müteessir olacaklardır. Son üç aylık harp devresi, bize Av-rupa buhranı devam ettiği takdirde önümüzdeki mevsimde inşa faaliyetimizin azalacağını tahmin ettirmektedir.

Dışardan gelen yapı malzemesi tedarikindeki sıkıntı ve fiyatların gayrimantıkî yükselişinin sebeplerini bu sahada çalışan sermayenin azlığında, stokların mahdut olmasında ve tüccarın ihtiyaçlarımızı küçük partiler halinde günü günü-ne ithal etmesinde aramalıyız. Diğer taraftan ihtikâr için harbi vesile bilenlerin stokları saklamak ve piyasadan ihti-yaçtan fazla mal kaldırmak gibi hareketleri, piyasayı boz-maktadır. Borsada oynar gibi, mal saklıyarak kısa zamanda zengin olmak hevesine düşenler arasında, meselâ, bir ma-halle nalburunun on senede bile satmasına imkân olmıya-cak derecede, 5 ilâ 6 yüz kg. kalay saklaması, Milli Müdafaa. Vekâleti müdahale ediyor diye bazı tüccarın, şehrin muh-telif yerlerindeki arsalara mevhum inşaat için satılmış gibi

A l m a n y a d a y e n i i n ş a e d i l m i ş b i r O r t a m e k t e p . B u b i n a k â g i r a h ş a p b i r k o n s t r u k s i y o n d u r

MZT.

fatura tanzim ederuk, demir depo etmeleri, ve dijer akla gelmedik hile ve desiselere müracaatlar vuku bulmaktadır.

Her ne ise, Avrupada harbin başlamasından, henüz üç ay geçtiği halde, memleketimizde görülen bu gayri tabiîlik-ler, yapmağa çok muhtaç ve mecbur olduğumuz, memleket inşaatımn ahengini bozacak mahiyet alıyor. Üç ay zarfında, muhtelif Avrupa malzemesindeki artışları, Türk Mimarlar Birliği yakından takip etmektedir. Bu yükseliş gayritabii oluyor ve ileride inşa kabiliyetimizi çok müteessir edecektir. Halbuki, her şeye rağmen inşa etmek mecburiyetindeyiz.

Malzemenin ihtikâr maksadı ile veya hakikî yokluk se-bebi ile her ne veçhile olursa olsun, yükselişini önlemek için bir çare bulmalıyız. Bu tedbirlere süratle tevessül etmek icap ediyor.

Son zamanlarda, bazı inşaat müteahhitlerinin taahhüt-lerini ifa edememeleri, yeniden münakaşaya çıkan işlere pi-yasadaki istikrarsızlıktan dolayı talip bulunmaması devlet inşaat -faaliyetinin bugünkü duruma göre ayarlanmasını icap ettiriyor. Biz bugün harp halinde olmadığımız bitaraf mem-leketler ile ticarî münasebetlerde bulunduğumuz halde mal-zeme sıkıntısı çekmemiz doğru mudur?

Her halde, meşgul olunduğu takdirde bu buhranı önlı-yecek tedbirler almak kabil olacaktır. Bu tedbirleri önü-müzdeki inşaat mevsimine kadar, temin etmeğe çalışmalı-yız.

Memleket inşaat faaliyetini yeni duruma göre tanzime ya-rıyacak çarelerin bir kaçını şöyle düşünmekteyiz.

1 — Malzemenin kontrolü ve yeni stoklar temini — Tica-ret mmtaka müdüriyetinde, malzeme ihtikârı ile uğraşan ve fiyatları tesbit eden bir büro vardır. Bu büro ile yaptığı-mız bir temas, bu işde daha başlangıçta olduğumuzu gös-terdi. Büro ve komisyon, şimdilik ihtikâr yapan tüccar ile meşguldür. İhbar üzerine ticarethaneleri kontrol edip, ihti-kâr yaptığı sabit olduğu takdirde cezalandırmaktadır. Bu suretle cezalandırılanların adedi şimdiye kadar beşi geç-miyor.

Büronun, memleketteki stok miktarından malûmatı yok-tur. Esasen elde bunu temin edecek, vesaik ve istatistik de yoktur. Binaenaleyh ne komisyon, ne müstehlik stoktan ve ihtiyaçtan haberdar değildir. Bu suretle fiyatları kontrol etmekte müşkülâta uğramaktadırlar. Senelik malzeme ih-tiyaçlarımızı bilmek ve stoklar bulundurmak mecburiyetin-deyiz.

Harp dışında bir memleket olduğumuz halde, yarın harp haline girdiğimizi kabul edersek yine inşaat yapa-cağız. Bu defaki yapı faaliyetimiz bir (Harp Mimarisi) şek-linde olacaktır (kışla ve garnizonlar, kamplar, sığmaklar, hastahaneler, ve tahkimat işleri gibi). Velhasıl, sulh veya harp, her iki halde de, inşaat için malzemeye, bazı Avrupa malzemesine şiddetle muhtacız. Normal devirlerdeki yapı malzemesi istihlâkimiz muhtelif istatistiklerden elde

edile-im Majlttab ınn.

M i m a r : R i c h a r d K l s s e l e r m e k t e b i n Plâıı v e u m u m î g ö r U u U ş t l

(2)

bilir. Takribi olarak, senelik mübrem ve muhtelif malzeme istihlâkini şöyle kabul edelim:

Ton

120.000 — Betonarme ve her nevi profil demirleri. 30.000 — Tesisat malzemesi boru ve bilûmum

demir-den aksösuar maddeleri, çivi ve saire. 10.000 — Cam.

15.000 — Seramik. 20.000 — Saç ve envai.

3.500 — Çinko ve saire.

İhtiyaç cetvelleri vücude getirerek ve ayni zamanda bir ihtiyat nisbcti kabul ederek, ticarî münasebetlerde bulun-duğumuz devletlerden, bu stokları temin edebiliriz. Bu su-retle temin edilecek malzemenin satışı yeni fiyatlar ile tesbit edilerek halkın, müteahhitlerin aldanmamalan içir» narha tâbi tutulmalıdır. Yoksa, vaziyetin, geçen Eylülden farkı olmıyacaktır. Malûmdur ki, geçen Eylülde başlıyan, siyasi buhran, bir kaç günde, piyasayı altüst etmiştir. O sırada, bütün memlekette inşaat ikmal devresinde bulunmak-ta idi. Müteahhitler, mal sahipleri, anormal fiat yükselme-sine bakmadan, beklemeden bütün mübayaalarını süratle yapmışlardır. Yalnız İstanbul piyasasında yapı malzemesi satışlarında fiat farklarından mütevellit fark bir milyona var-mıştır.

2 — İnşaat ve emlâk üzerine yapılan kredilerin yeniden genişlemesi — Bugün, inşaat ve emlâk üzerine açılan krediler hemen hemen kesilmiş sayılabilir. Emlâk Bankası azamî 2000, Emniyet Sandığı azamî 1000 liraya kadar kredi açı-jorlar. Vakıf Paralar kredi miktarını tahdit etmemekle bera-ber, ikraz şartlarını çok ağırlaştırmış ve nisbeti % 50 den % 35 e indirmiştir. Bankaların, on üç aylık devrede, umumi vaziyeti tetkik ve kendi kendilerine bazı idarî tedbirlere tevessül ederek, kredileri kısdıkları görülüyor. Bu hal piya-sada yapı yaptıracaklara bir huzursuzluk ve emniyetsizlik vermektedir. Şurasını kaydedelim ki, bankaların aldıkları ted-birler muvakkat ve idaridir, vaziyete göre krediyi açıp, kesi-yorlar.

Bundan da anlaşılıyor ki, umumi iktisadi piyasa ile bunun nâzımı olacak Vekâlet, ve müesseseler arasında, irtibat, mü-nasebet ve iş birliği yoktur. Yapı piyasasını muhtekir tüccar nasıl bozuyorsa, bankaların, bir istikrar ifade etmiyen

hare-A y n i m e k t e b i n m e r a s i m s a l o n u . T a v a n t a m a m e n a h ş a p k o s t r u k s i y o n d u r

M i m a r H e r b e r t M. H o r s t m a n n b î r d e t a y L c h u s a k a d i n l a r ş i f a h a n e s i

ketleri, ayni menfi tesiri yapıyor. Binaenaleyh, bankaların, eskisi gibi kredi miktar ve müddetlerini tanzim etmeleri, ve iş sahasına emniyet vermeleri lâzımdır.

3 — İnşaat usullerimizi bugünkü mecburiyetlere göre tanzim etmeliyiz — Bilhassa bu mesele üzerinde durmak is-terim. Maalesef, son senelerde memleketimizde bir görenek inşa tarzı hâkimdir. Yani. yurdumuzun, iktisadî bünyesine uygun, tam mânasile tetkik ve kabul edilmiş bir inşaat sis-temimiz yoktur. Eski mimarî eserlerimiz hattâ, Aziz ve Ha-mit devirlerindeki kalfa inşaatımız — (Mimarî hareketler ve vasıflar hariç) daha mantıkî ve yerli idi.

Çünkü, o devirde bile, yapılarda ecnebi malzemesine, lüks inşaata daha az yer veriliyor ve daima yerli malzeme hâkim oluyordu. Bugünkü buhran devresi başlarken, memle-ketimiz için bir inşaat sistemi kabul etmek icap ettiğini şim-di daha iyi anlıyoruz. Pena görenek neticesi, bazan hiç lü-zum olmadığı halde, yerlisi varken ecnebi malzemesi kullanı-yoruz. Bu kötü alışkanlıktan kurtulduğumuz takdirde, mal-zeme buhranını daha az hissedeceğimiz muhakkaktır. Âdeta, lüks ecnebi malzemesi ile yapılmıyan binaları (Mimarî eser) addetmemeğe başladık. Güzeli, millî vasıfları, konforlu, plân kompozisyonlarında, plâstik tesirlerde ve mimarî detaylarda arıyacak yerde, lüks malzemede dolayısile muğlâk ve pahalı inşa usullerinde aramaktayız. Betonarmeyi hiç lüzum olma-dığı halde, Anadolunun en küçük kasabalarına kadar, köy mekteplerine, evlere, belediye şubelerine.... vesaireye kadar soktuk, medeniyet icabıdır diye fabrikalarımızda, imalâtha-nelerimizde, en lüks seramik vesair inşaatı tatbik ettik tek-katlı evlerde bile, betonarme döşemeleri kanunlar ile mac-burî kıldık!..

(3)

H a s t a n e n i n umum? g ö r ü n ü ş ü K a t p l a n ı ( T a ş - a h ş a p ) i n ş a a t a g ü z e l b i r m i s a l . Y e n i i n ş a e d i l e n b u lo~ h u s a K a d ı n l a r ş i f a h a n e s i t a m a m & n k â g l r v e a h ş a p u s u l ü n d e y a p ı l m ı ş t ı r . B ü t U n e n s t a l â s y o n n d a h i l i n ş a a t T ü r k p a r s s l i l e 2 1 0 , 0 0 0 l i r a y a m a l o l m u ş t u r M i m a r B r u n o B i c h l e r Y e n i i n ş a e d i l m i ş k â g i r a h ş a p b i r k i l i s e n i n a h ş ? p k o n s t e -r o k s i y o n u ı d a n g ü z e l b i -r m i s a l

Bunu, Mimarî Kültürsüzlük de mi aramak lâzımdır? Yoksa, kabahati mimarları dinlemiyen otoritelere mi atfet-melidir? Herhalde bundan, yurdun mimarî bünyesini yapan müesseseler de mesuldür. Bizim kadar, yerli malzeme ile kurulmuş zengin mimarî örnekleri olan bir memlekette, ah-şap ve kâgir inşaat usullerini unutmak ve yerli malzemeyi Zihmal etmek, hiç de doğru değildir. Bu meseleyi incelerken, Almanyayı bir lâhza gözönünde tutalım. Almanyamn; mem-leket ekonomisi ile inşa faaliyetini ayarlıyabildiği için, non senelerde, inşa faaliyetinde bir sisteme sahip olduğu gözük-mektedir. Senede 8 milyon ton demir istihsal ve ihraç eden bir memleket olduğu halde, sırf iktisadî mecburiyetlerle, demir konstrüksiyonu ve betonarmeyi mecbur olmadığı orta ve vasat inşaatta tamamen terkederek, bunun yerine, kâgir ve ahşap inşa usullerini inkişaf etmiş bir şekilde tatbik etmektedir. Betonarme ve demir konstrüksiyon hesabatmda nizamnameler, tadil edilmiş demirin mukavemet emsali mü-him surette yükseltilmiştir. Son senelerde bu suretle yapılan. Alman köylü tasarruf birlikleri binaları, küçük zabit mek-tepleri bir lohusa kadın hastahanesi bilhassa zikre şayandır. Yeni inşa edilen Başvekâlet binası bile tamamen kârgirdir.

Demek ki, değil bizim gibi yapı malzemesinin mühim bir kısmım dışardan ithal edeıı bir memleket, mütenevvi inşa malzemesi yapanlar bile, zamanın icap ettirdiği gekilde, inşa faaliyetlerini tanzim etmişlerdir. Almanyada, bilhassa ikamete mahsus her nevi binalar, pahalı sistemlerden içti-nap edilmek suretile ahşap, dolgu veya adî kâgir usullerinde yapılmaktadır. Halbuki, yapı kanunlarımız, belediye nizam-larımız iki ailelik bir evin bile tam kârgir (döşemeler, çatı, altı, saçaklar, putrel veya betonarme) olmasını âmirdir.

Bu tezat bizim bir (inşaat ekonomi) sine sahip olmadığı-mıza bir delildir. O halde, başkalarına, bakarak, onların tatbik ettiklerini süratle kabul etmeliyiz. İkametgâhlarda münferit binalarda, köy mekteplerinde, küçük halk evle-rinde, daha bıı gibi orta ve küçük umumî hizmet binalarında, yerli ve tedariki kabil malzeme ile inşaat yapmalıyız. Bu suretle mümkün mertebe hariçten gelen malzemenin istih-lâkini asgariye indirmeliyiz.

Bu; siyasî zaruretlerin bize ilham edeceği ilk mantıkî çaredir. Bu hâdise ayni zamanda, mimarları ve memleket inşa faaliyetini idare eden otoriterleri yapı ekonomisi bah-sinde, düşündürecek imkânlar artacaktır. Neticede, yapıla-rımızı bir inşa sistemine ulaştıracak bir vesile teşkil edecektir.

Takriben bir ay kadar evvel İstanbul Belediyesi tarafın-dan yaptırılacak yarım milyonluk mektep inşaatına talip çıkmamıştı.

Bu mektep projeleri, yukarıda bahsettiğim düşüncelere ve prensibe göre tâdil edilseler acaba inşaatları imkân dahiline girmez mi?

Neticede, siyasî buhrandan aldığımız bir kaç aylık tec-rübe ile, önümüzdeki inşaat mevsimine kadar, hazırlanalım. Faaliyetimizi önliyecek mahzurları, alacağımız tedbirler ile bertaraf edelim. Bu tedbirleri şimdilik şu bir kaç madde ile hülâsa edebiliriz.

1 — Resmî ve beledî inşaat projelerini günün mecbur kıldığı şartlara göre tanzim etmek. Bu suretle tedariki zor ve muhal olan ecnebi malzemeyi kullanmaktan çekinmek veya istimali asgarî hadde indirmek, basit inşa usulleri tat-bik etmek.

(4)

nizamname-lerinde adî, kagir ve ahşap inşa usullerine imkân verecek tâdilâtı yapmak.

3 — Yabancı malzeme yerine, yerlisini ikameye çalışmak yerli malzeme sanayiine kolaylık göstermek.

4 — Yapı işlerine eskisi gibi geniş mikyasta ve vadeli

kredi temin etmek.

Bu işleri tanzim edecek ve nâzım rol oynıyacak bir

bü-roya ihtiyaç vardır. Bu da Nafıa ve Ticaret Vekâletlerinin, teşriki mesaisi ile olabilir.

Aksi takdirde siyasî buhran devam ettiği müddetçe mem-leket inşaatı felce uğrıyacaktır. Hususî inşaat duracak, dev-let inşaatından en mübrem olanları yapılabilecek, ancak, as-kerî inşaat yapılacaktır. Fakat, mukabil tedbirler varken niçin yapı faaliyetimizi durduralım?

Referanslar

Benzer Belgeler

> Cümleyi olumsuz yaparken Don’t ve Doesn’t yardımcı öge olarak kullanılmaktadır, kullanılacak olan yardımcı fiil tabloda gösterildiği gibi özneye göre

Sürdürülebilir Binalara Yolculukta Kilometre Taşları Olarak Yüksek Performanslı Binalar Yüksek Performanslı Binalar yaşam döngüsü çerçevesinde başta enerji olmak

raiti haiz ve zarif oldukları gibi ucuza da mal olmak- tadır. Bundan başka şehirlerin ortalarında bulunan ve vak- tile cephelerinden başka hiç bir şeye ehemmiyet vermeksizin

Bir binada mühendisin işi filvaki mevcut usûller ve malzemelerin en müsaitlerini intihap ederek Projesini hesaplayıp tatbik etmekten" ibaret ise de, iyi bir mimari

Büyükdere Prese

Yunan Simonides’in elegeia’larında felsefe görülmektedir. yüzyıl başları) ilk kez (ve daha sonra Antimakhos, İÖ 4. yüzyıl) elegeia vezni ile aşk şiirleri

• Marka mimarisi: Marka veya alt marka, teklifini anlatabilmek için birlikte nasıl çalışmalılar.. • Marka kimliği: Marka, görsel ve yazılı biçimde en iyi

2000’li yıllardan önce tek tek korku filmi örneklerine rastlanırken, 2000’li yıllarla birlikte korku, Türk sineması içerisinde istikrarlı bir tür