• Sonuç bulunamadı

ÜNİTE TIBBİ SOSYAL HİZMET İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Dünyada ve Türkiye de Tıbbi Sosyal Hizmetin Tarihsel Gelişimi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÜNİTE TIBBİ SOSYAL HİZMET İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Dünyada ve Türkiye de Tıbbi Sosyal Hizmetin Tarihsel Gelişimi"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İÇİNDEKİ LE R

• Tıbbi Sosyal Hizmet Tarihsel Gelişimi,

• Tıbbi Sosyal Hizmetin Türkiye'deki Gelişimi,

• Tıbbi Sosyal Hizmet Glanındaki Gelişmeler,

• Sağlık Bakanlığının 663 Sayılı KHK İle Yapılanmasının Tıbbi Sosyal Hizmet Kapsamında Getirdikleri.

HEDE FL ER

• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;

• Tıbbi sosyal hizmet tarihsel gelişimini kavrayabilecek,

• Tıbbi sosyal hizmetin Türkiye'deki gelişimini açıklayabilecek,

• Tıbbi sosyal hizmet alanındaki gelişmeleri fark edebilecek,

• Sağlık Bakanlığının 663 sayılı KHK ile

yapılanmasının tıbbi sosyal hizmet kapsamında getirdiklerini öğrenebilebileceksiniz.

ÜNİTE

2

Sosyal Hizmetin Tarihsel Gelişimi

TIBBİ SOSYAL HİZMET

(2)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

GİRİŞ

Tıbbi sosyal hizmet; hastalığı ve tedavisi sırasında hastayı etkileyen, sosyal ve duygusal sorunların çözümüyle uğraşmak amacı ile sosyal kişisel çalışma ve bazen de grup çalışması yöntemi kullanılan sosyal hizmet mesleğinin bir uygulama alanıdır. Tıbbi sosyal hizmet, genellikle fiziksel hastalık sahiplerinin sosyal ve duygusal sorunları ile tıbbi bir kurum çerçevesinde ilgilenen bir daldır. Bu alana ilişkin bir başka tanıma göre tıbbi sosyal hizmet; “sosyal hizmet metod ve felsefesinin sağlık ve tedavi hizmetlerine adapte edilmesi, tıp ve halk sağlığı programları çerçevesinde uygulanmasıdır.” Bu alanda yapılan başka bir tanım;

“hastanede ayaktan veya yatarak muayene, tetkik ve tedavisi yapılan hastaların tıbbi tedaviden etkin bir şekilde yararlanmaları amacıyla sosyal hizmet uzmanlarınca yürütülecek ekonomik, sosyal, psikolojik, eğitici, destekleyici ve geliştirici hizmetlerin yanında hastanın ailesi ve çevresi ile ilişkilerinin düzenlenmesi, hastaneden taburcu olduktan sonra kişisel ve ailevi sorunlarının çözümlenmesi gibi hizmetlerin bütünü” şeklindedir.

Tıbbi sosyal hizmet; “odak noktası hastalık ve onun tıbbi tedavisi ile ilgili sosyal ve duygusal problemlere, hastaların ve ailelerinin uyumlarına yönelik bir hizmettir” ve

“sosyal problemi olan hastalar için her hastanede mevcut olması gereken bir programdır.” şeklinde tanımlanmaktadır. Tıbbi sosyal hizmet, “hastanın gereksinimlerini ve onu çevreleyen koşulları anlayan ve bunların hastalığını nasıl etkilediğini dikkate alan bir hizmet türüdür.” Tıbbi sosyal hizmet; hastaneye yatan her hastanın uygulanan tedaviden en etkili şekilde yararlanması amacıyla sosyal hizmet personelince görülecek ekonomik, sosyal, eğitsel ve destekleyici hizmetler yanında hastanın ailesi ve çevresi ile ilişkilerinin düzenlenmesi, hastaneden çıktıktan sonra kişisel ve aile sorunlarının çözümlenmesi gibi hususların tümü tıbbi sosyal hizmet olarak adlandırılır.

4. Ulusal Sosyal Hizmetler Konferansı Sağlık ve Sosyal Hizmetler Komisyonu Raporunda tıbbi sosyal hizmetler; “kişi, grup, aile ve toplumun sağlık hizmetlerinden etkin bir biçimde yararlanmaları amacıyla sosyal hizmet uzmanlarınca yürütülecek ekonomik, sosyal, psikolojik ve eğitsel boyutlarda, destekleyici ve geliştirici hizmetlerin sosyal hizmet disiplini ve mesleğinin yöntem ve felsefesiyle birleştirilerek tıp ve koruyucu sağlık hizmetleri çerçevesinde verilen hizmetler bütünüdür.” şeklinde tanımlanmaktadır.

Tıbbi Sosyal Hizmetin Tarihsel Gelişimi

Tıbbi sosyal hizmetin gelişmesinde başlıca dört faktör rol oynamıştır. Bunlardan ilki; on dokuzuncu yüzyılın sonlarında (1880), İngiltere'de akıl hastanelerinden taburcu olan hastaların hastalığının tekrarlamasına engel olmak için evlerinde takip

(3)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3 edilmesi görüşününün benimsenmesidir. Evlere gönderilen "ziyaretçiler", aileye hastanın nasıl bakılması gerektiği anlatmaktaydılar. İkinci faktör ise, muhtaç aileleri saptayarak yardımda bulunmak üzere "Lady Almoner" adı verilen ve yoksulların evine giden gönüllü kadınların hastanelerde görev almasıdır.

İlk kez 1890'da Sir Charles tarafından Londra'da başlatılan bu sistem sayesinde ücretli ya da ücretsiz yatacak hastaların hangi kaynaktan ne ölçüde yardım alacaklarına karar verildiği gibi sosyal durumları da inceleniyordu. Tıbbi sosyal hizmetlerin gelişmesinde önemli olan üçüncü faktör, aynı yıllarda (1893) Amerika Birleşik Devletlerinde, hastaneler ve toplum merkezlerince yoksul hastaları tedavi sonrasında takip için bu hastaların evlerine hemşire gönderilmeye başlanmasıdır.

Bu ziyaretler, tedaviyi kolaylaştırdığı gibi hastalığın aile hayatında yarattığı bireysel ve sosyal sorunları tanımlamaya da yararlı olmaktaydı. Dördüncü faktör ise tıp öğrencilerinin sosyal yardım kurumlarındaki çalışmalarıdır. Amerika Birleşik Devletlerinde John Hopkins Üniversitesi; hastalığa yol açan psikolojik ve sosyal sorunların tıp eğitimi içinde ele alınmasına gerek duyarak öğrencilerini söz konusu kurumlarda hastanın sosyal, ekonomik ve mesken sorunlarını incelemekle görevlendirmiştir.

Daha sonraki yıllarda hastalığa yol açan ve hastalığın neden olduğu psikososyal ve ekonomik faktörlerin önemi anlaşılmış ve kabul edilmiştir. Ayrıca; hastalığın sadece tıbbi tedavisinin yeterli olmadığı, bunun yanında psikososyal etmenlerin de ele alınması ve önleyici, takip edici yaklaşıma da yer verilmesi gerektiği görülmüştür.

Tıp elemanları; eski aile doktorları gibi, hastanın yaşama koşulları, alışkanlıkları, aile ilişkileri, geliri vb. gibi konularla ilgilenemiyorlardı. Bu nedenle sosyal durumu ihmal edilen hastalar ve aileleriyle ilişki kuracak, sorunlarının çözümlenmesinde yardımcı olacak birisinin istihdam edilmesinin gerekliliğine inanılmış, 1905 yılında ABD'de tıbbi sosyal hizmet Boston Massachusetts General Hospital, New York Belleve Hospital, Baltimore John Hopkins Hospital, Boston Berkeley Infirmary Hospital gibi hastanelerde resmen uygulanmaya başlamıştır.

Tıbbi sosyal hizmetin tarihçesi açısından Alexander ve Weber, kronolojik bir sıralama yapmış ve bu sıralamada yasal düzenlemelerin yanı sıra tıbbi sosyal hizmet açısından önemli olabilecek yayın ve eserlere de yer verilmiştir.

1898 yılında sosyal hizmetlerde ilk uygulama kursları başlatılmıştır ve aynı yıl içinde New York Flantropi Okulu'nun temelini oluşturan New York Hayırseverler Örgütü faaliyete geçmiştir.

1905 yılında yukarıda belirtilen bilginin yanı sıra aynı hastanede James J. Putman tarafından ilk psikiyatrik sosyal hizmet uzmanı görevlendirilmiştir.

(4)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4 1909 yılında akıl sağlığı için Ulusal Komite kurulmuştur. Yine aynı yıl içinde Chicago'da ilk çocuk akıl sağlığı kliniği olan Juvenile Psychopathic Institute kurulmuştur.

1911 yılında New York Akıl Hastaneleri tarafından bakım sonrası hizmet için sosyal hizmet uzmanları istihdam edilmiştir.

1912 yılında Dr. C. Cabot, sosyal hizmet uzmanı ve doktorun hastanın tedavisinde tedavi ekibinin birer üyesi olduğu görüşünü ortaya atmıştır.

1913 yılında bir akıl sağlığı kurumu olan Boston Psychopathic Hospital'da Mary C.

Jarret'in yönetiminde ilk sosyal hizmet bölümü kurulmuştur. Yine aynı yıl içinde Phipps Kliniğinde, John Hopkins Hospital'de sosyal hizmet uzmanı istihdam edilmiştir.

http://asteria.fivecolleges.edu/findaids/sophiasmith/mnsss30_bioghist.html

1915 yılında Richard C.Cabot tarafından Sosyal Hizmet ve İyileştirme Sanatı (Social Service and the Art of Healing) adlı eser yazılmıştır.1915 yılında Cannon Massachusetts General Hospital, sosyal himet bölümünde şef olarak çalışmaya başlamıştır. Sosyal hizmet uygulamalarını yataklı tedavi hizmetleri ile bütünleştirmiş ve bu görevde 1945 yılına kadar kalmıştır.

1917 yılında Mary Richmond tarafından Sosyal Teşhis (Social Diagnosis) adlı eser yazılmıştır. Ayrıca, sosyal hizmet üzerine Ulusal Konferans düzenlenmiştir.

(5)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5 1918 yılında Amerikan Tıbbi Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği kurulmuştur. Ayrıca ,aynı yıl içinde Amerikan Hastanede Çalışan Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği kurulmuştur.

1920 yılında şu anda "The Family" olarak bilinen Social Casework adlı dergi yayın hayatına başlamıştır.

1921 yılında Amerikan Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği ve 1926 yılında Amerikan Psikiyatrik Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği kurulmuştur.

1927 yılında Chicago Üniversitesi Basımevi tarafından, Social Service Review yayınlanmaya başlamıştır.

1931 yılında ünlü sosyal hizmet uzmanı Jane Addams'a Nobel Barış Ödülü verilmiştir.

1955 yılında 1921 yılında kurulun Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, 1918 ve 1926 yıllarında kurulan Tıbbi ve Psikiyatrik Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği ile diğer dört dernek birleşerek Ulusal Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği kurulmuştur.

1965 yılında Sosyal Güvenlik Yasasının 18. ve 19. maddeleri ile bakım hizmetlerinin masraflarını karşılayamayanlara yönelik olarak Medicare ve Medicaid yardım kurumları kurulmuştur.

1970 yılında Hastaneler Birleşik Komisyonu tarafından hastalara ve ailelerine sosyal hizmetin mutlaka sağlanması gerektiği ortaya konmuştur.

Elde edilen bilgilerden anlaşıldığı gibi sosyal hizmet mesleğinin sağlık alanında uygulanmaya başlaması, bu alanın birincil sorumluluğunu taşıyan tıp elemanlarınca sağlanmıştır.

Tıbbi Sosyal Hizmetin Türkiye’deki Gelişimi

Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarından hizmet alan hastalar ve yakınları, tedavi sürecinde hastanın sağlığına kavuşmasını engelleyen psikososyal ve sosyoekonemik sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunlar, hastalık öncesi var olup kişinin sağlığını kaybetmesine neden olduğu gibi hastalığa bağlı tedavi sürecinde veya taburculuk aşamasında gelişip hastaların sağlığına kavuşmasını engelleyebilmektedir. Bu sorunlar; zamanında çözümlenmediğinde hastayı ve hasta yakınlarını mağdur etmekte, sağlık çalışanları ve sağlık kuruluşlarını da tıbbi tedavi harici sorunlarla karşı karşıya bırakmakta ve sağlık hizmetini aksatabilmektedir. Özellikle özürlü, kimsesiz, bakıma muhtaç, yoksul, sağlık güvencesiz, yaşlı, mülteci, sığınmacı, insan ticareti mağduru, aile içi şiddet mağduru, ihmal ve istismara uğramış, kronik (kas, diabet, diyaliz, onkoloji, acil,

(6)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6 geriatri, ruh sağlığı, fizik tedavi, beyin cerrahi, yoğun bakım, ortopedi hastası vb.) hastalar ve aileleri sosyal hizmet müdahalesine büyük ihtiyaç duymaktadır.

Öte yandan sağlığın tanımının “...fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam iyilik hali”

olarak yapıldığı da göz önüne alındığında sağlığın sosyal yönünü ilgilendiren tıbbi sosyal hizmet öne çıkmaktadır. Özetle Sağlık Bakanlığının tıbbi sosyal hizmet politikasının oluşturulması ve sürdürülebilir kılınması, bu yönüyle de önem arz etmektedir.

Tıbbi Sosyal Hizmet Alanındaki Gelişmeler

Sağlık alanında yapılan çalışmalar, kuşkusuz sağlık mevzuatı kapsamında yürütülmektedir. Başlangıçta doğrudan sosyal hizmetlere yönelik düzenlemeler olarak düşünülmemişse de sosyal hizmet uygulamalarını geçmişte etkilemiş, hâlen etkilemekte olan ve hatta yeni hazırlanan tasarılarla gelecekte de etkileyecek olan mevzuata değinmekte yarar olacağı düşünülerek ilgili sağlık mevzuatı kabul tarihi itibarıyla aşağıda özetle sunulmaya çalışılmıştır.

Umumi Hıfzısıhha Kununu (Yasa No. 1593, Kabul Tarihi: 1930, Resmî Gazetede Yayımı: 6.5.1930 tarih ve 1489 sayı), hâlen yürürlükte olup halk sağlığı ile ilgili düzenlemeleri (çocuk ölümlerinin azaltılması, doğum öncesi ve sonrası ana sağlığının korunması, zührevi hastalıklar, genel kadınlar ve verem gibi sosyal hastalıklar dâhil bulaşıcı hastalıklardan korunma, çocuk ve gencin sağlığının korunması ve geliştirilmesi, ruhsal ve fiziksel özürlülerin korunması ve onları barındıracak kurum ve kuruluşların kurulması ve yönetimi, göçmenlerin sağlık işleri, cezaevlerinde sağlığa uygun koşulların sağlanması, sağlık istatistiklerinin tutulması, sağlıkla ilgili yayın ve propagandanın yapılması gibi) kapsamaktadır.

Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Yasa (Yasa No: 224, Kabul tarihi: 5 Ocak 1961, Resmi Gazetede yayımı: 12 Ocak 1961 tarih ve 10705 sayı) ile ilgili kanun, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde bir hak olarak tanınan sağlık hizmetlerinden faydalanmanın sosyal adalete uygun bir şekilde uygulanması amacı ile sağlıkla ilgili hizmetlerin bir program çerçevesinde düzenlenmesini öngörmektedir.

Bu açıdan bakıldığı zaman sağlık hizmetlerinin halkın ayağına götürülmesini olanaklı kılacak sağlık evi, sağlık ocağı, sağlık merkezi, sağlık grup başkanlığı teşkilatını kurmak ve bu birimlerde çalışacak tıp ve yardımcı sağlık personelini yetiştirecek görevlendirmesinin nasıl yapılacağı ortaya konmaktadır.

Ancak bu yasada toplumu tanıma, toplumla çalışma (toplum organizasyonu ve kalkınması) hizmeti, ilk basamakta çalışan ebeye görev olarak verilmiştir. Önceleri pilot uygulama olarak bazı ilçe ve illerde başlatılan teşkilat ve uygulama daha

(7)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7 sonraları tüm ülke çapında yaygınlaştırılmışsa da uygulama, özellikle sevk sistemi, istenilen düzeyde işletilememiştir.

Benzeri sistem, 1978 yılında Alma Ata'da yapılan Dünya Sağlık Örgütü Toplantısı'nda kabul edilmiş ve tüm ülkelerde, ulusal koşullar dikkate alınarak yapılacak uyarlamalarla uygulanması kararı alınmıştır.

Sağlık Hizmetleri Temel Yasası (Yasa No: 3359, Kabul Tarihi: 7 Mayıs 1987, Resmi Gazetede yayımı: 15 Mayıs1987 tarih ve 19461 sayı).

Kanun; Milli Savunma Bakanlığı hariç, bütün kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişilerini ve gerçek kişileri kapsar nitelikte sağlıkla ilgili temel esasları düzenlemiştir.

Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Yasa'nın uygulanmasında karşılaşılan aksaklıkları gidermeye yönelik önlemleri içermektedir. Sağlıkla ilgili hizmet veren diğer kurum ve kuruluşlarla iş birliğini vurgular. Mezuniyet öncesi eğitimi gerekli nitelikte eleman ihtiyacını karşılamak amacı ile YÖK ile koordinasyonu öngörür ve hizmet içi eğitim programlarının düzenlenmesine önem verir. Bu proğramlara katılmayan veya katıldığı hâlde başarısız olanların geçici veya devamlı meslekten uzaklaştırma ile cezalandırılmasına değinmektedir.

Tıp ve sağlık hizmetlerinin koruyucu, teşhis ve tedavi edici ve rehabilite edici yönüne işaret etmekte ve koruyucu sağlık hizmetlerinde görevli sağlık ve yardımcı sağlık personelinin sağlık işletmesi kapsamına alınma ve mali imkânlarından yararlandırma usül ve esaslarının Sağlık Bakanlığınca belirleneceğini kaydetmektedir.

Sağlık Bakanlığınca gerçekleştirilmeye çalışılan son çalışma, Sağlık Reform Paketidir. Bu paket; Dünya Sağlık Örgütünce 1978 yılında Alma-Ata'da imzalanan Dünya Sağlık Deklerasyonu esas alınarak hazırlanan "Ulusal Sağlık Politikası", "Yeni Sağlık Mevzuatı" taslaklarını içermektedir.

Söz konusu Taslak'ın hazırlık çalışmalarına önceleri meslek elemanlarımız davet edilmemiş, sonradan katılım sırasındaki taleplerimiz de dikkate alınmamıştır.

Taslak'ta sosyal hizmet uzmanı; tıp ve sağlık ekibinin bir elemanı olarak değerlendirilmemiş, sağlıkla ilgili meslekler sınıfında ele alınmıştır. Aynı Taslak’ta diyet uzmanı, klinik psikolog; doğrudan hasta ile temas eden meslek elemanı olarak yorumlanmış, sosyal hizmet uzmanının hasta ile hiç teması olmadığı biçimindeki bir bakış açısıyla hareket edilmiştir. Aynı tasarıda toplumu tanıma, toplumla çalışma, risk grupları ve halkla ilişkiler konularına yeni sağlık uygulamalarında önemli yaklaşım olarak değinilmekte, ancak bu işleri yürütecek elemanlar konusunda bir tanımlama yapılmamaktadır. Bütün bunlara karşın sağlık alanında sosyal hizmetin önemi gittikçe daha fazla oranda kabul görmektedir.

(8)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8 Şöyle ki Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan standart kadro tablosunda sosyal hizmet uzmanlarının sağlık ocaklarında da görevlendirilmesine ve buralarda kadro ihdasına da yer verilmiştir. Ülkemizde sağlık alanında sosyal hizmet çalışmalarına ve sosyal hizmet uzmanlarına olan gereksinim gün geçtikçe artmaktadır.

Ülkemizde ise tıbbi sosyal hizmetin tarihçesi ve mevzuatı ile ilgili olarak çeşitli kaynaklarda kimi bilgilere rastlanabilmekle birlikte bu bilgiler yeterince kapsamlı ve açık değildir. Bu çalışma ile ülkemizde tıbbi sosyal hizmetin gelişimi ve mevzuata ilişkin bilgiler ele alınacak ve bu alana bir katkı verilmeye çalışılacaktır. Tıbbi sosyal hizmet alanındaki gelişmeleri üç bölümde incelemekte fayda vardır. Bu dönemleri şöyle özetleyebiliriz:

Birinci Dönem: 1959-1983 Yılları

Sosyal hizmetlerin ilk resmî örgütleniş biçimi, Sağlık Bakanlığı kuruluş yapısı içinde yer almıştır. 1958 yılında başlatılan düzenlemelerde, sosyal hizmetler sadece tıp ve sağlık alanında düşünülmeyip Bakanlığın o zamanki isminde yer alan "sosyal yardım" hizmetlerini organize etmek amacı da göz önünde tutulmuştur.

Konu, tıbbi sosyal hizmet açısından ele alındığı zaman bu çalışmaların önemli kilometre taşlarının başlangıcı olduğu düşünülebilir. Bu kilometre taşlarının başlangıcı olarak 12.6.1959 tarih ve 7355 sayılı kanun olan Sosyal Hizmetler Enstitüsü'nün kurulmasına dair kanun kabul edilebilir. Bu kanun, Resmî Gazete'nin 22 Haziran 1959 tarihli nüshasında yayımlanmıştır. Bu kanunda Sosyal Hizmetler Enstitüsünün görevleri; teşkilat yapısı gibi konular yer almış, tıbbi sosyal hizmet açısından yasal bir dayanak oluşturmuştur. Enstitü bünyesinde tıbbi sosyal hizmetler şubesi kurulmuştur. Bu yasa ile Bakanlığın teşkilat yapısı içinde Tıbbi Sosyal Hizmetler Şubesi kurulmuş ve kanunun 7. maddesinde bu şubenin görevlerine yer verilmiştir. Buna göre: "Tıbbi Sosyal Hizmetler Şubesi, sosyal hizmetlerin koruyucu, terbiye ve tedavi edici tıbbi sosyal cephelerini (sosyal intibaksızlıklarını giderme, rehabilitasyon gibi) ihtisas bakımından tetkik ve bunların memlekette tatbikine dair olan esasları vazeder." denmektedir.

Sosyal hizmetler ve doğal olarak tıbbi sosyal hizmet alanında da çalışacak elemanları yetiştirmek üzere 1961 yılında "Sosyal Hizmetler Akademisi"

kurulmuştur. 1963 yılında 225 sayılı Kanunla Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı bünyesinde Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü faaliyete geçmiştir.

Ülkemizde tıbbi sosyal hizmetin bir ihtiyaç olarak ortaya çıkması yanında sağlık alanında sosyal hizmetin ilk uygulamalarına 1964'te Sosyal Hizmetler Akademisi öğrencilerinin stajları ile başlamış, 1967 yılında ise Ankara Üniversitesi Hastanesine bir sosyal hizmet uzmanının atanması ile tıbbi sosyal hizmet resmî yapı içinde yer almıştır. Bir başka kaynağa göre; Türkiye'de ilk - bilimsel ve mesleksel - tıbbi sosyal

(9)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9 hizmet uygulaması, 1964 yılında Miss Violet Bemmels idaresinde, bir grup stajyer sosyal hizmet uzmanı ile Hacettepe Hastanesi'nde başlatılmıştır.

Hacettepe Hastanesi Sosyal Hizmet Bölümü'nün kayıtları ve belgeleri incelendiği zaman bu konuda Nüket Atalay tarafından 1968 yılı Ocak ayında hazırlanan rapor, tıbbi sosyal hizmetin tarihçesi açısından şimdiye kadar pek bilinmeyen birçok bilgiyi gözler önüne sermektedir. Bu belgeye göre, Sosyal Hizmet Bölümü'nün 1966 yılı Ocak ayında kurulduğu belirtilmektedir. Bölümün 1966 yılı çalışmalarının özetlendiği bir dokümana göre, yukarıda belirtilen tarihte Nüket Fikriğ ve Barış Gönüllüsü olduğu belirtilen Eileen Mc. Carthy'nin çalışmaları ile bölümün amaçları belirlenip çalışmalara başlanmıştır. Aynı dökümana göre, ilk yıl içinde Sosyal Hizmet Bölümünün hastane içinde desteklenmediği ve çalışmaların pek çok kişi tarafından yanlış anlaşıldığı vurgulanmaktadır. Kim tarafından, ne tip bir eğitimin verildiği açık olmamakla birlikte Sosyal Hizmet Bölümü personelinin sosyal hizmet yöntemlerini öğrenip uygulamaları için hizmet içi eğitimlerinden söz edilmektedir.

Gönüllüler ile önceleri çatışmalar ve anlaşmazlıklar olduğu vurgulanmakla birlikte daha sonraları iş birliği sağlanabilmiştir.

Sosyal Hizmet Bölümü'nün kuruluşu sırasında Sosyal Hizmetler Akademisi'nden 3 öğrencinin, Sosyal Kişisel Çalışma stajını yapmaları için hastaneye gönderildiği ve hocaları Mr. Pillai tarafından denetlendiği vurgulanmaktadır. Aynı yıl içinde Prof.Solomon Green'in sosyal hizmet konusunda verdiği konferanstan söz edilmektedir. Sosyal Hizmet Bölümü tarafından hastalarla bireysel görüşmelerin yapıldığı kişisel çalışma; 1967 yılında başlayan grup çalışmaları, hasta yatış mülakatları, gönüllüler grubu ile iş birliği, oyun odalarındaki çalışmalar, eğlence faaliyetleri, hizmet içi eğitimi, hastane personeli eğitimi ve Sosyal Hizmetler Akademisi öğrencilerinin eğitimi biçimindeki eğitim faaliyetleri yürütülmüştür.

Hastanedeki sosyal hizmet çalışmalarına ilave olarak Gülveren Ana ve Çocuk Sağlığı Merkezi'nde duyulan ihtiyaç üzerine Ağustos 1967'den itibaren bu merkezde de Sosyal Hizmet Bölümü kurulmuş ve bir sosyal hizmet uzmanının yönetiminde bölüm faaliyetleri yürütülmeye başlanmıştır. Sosyal Hizmet Bölümü’nün kendine ait bir bütçesinin bulunduğundan söz edilmekte ve hastane bütçesinde para ayrıldığı, ayrıca gönüllülerden; International Child Welfare Union'dan yardım alındığı ve bölüme bağlı bir satış büfesinden elde edilen gelirden söz edilmektedir.

Son olarak yapılan araştırmalardan söz edilmekte ve 3 ayrı araştırmanın yürütüldüğü ve tamamlandığı belirtilmektedir.

1967 yılında sosyal hizmet alanına yeni elemanlar yetiştirmek amacıyla Hacettepe Üniversitesi bünyesinde H.Ü.Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmetler ve Sosyal Çalışma Bölümü kurulmuştur.

(10)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10 Hacettepe Hastanesi Sosyal Hizmet Bölümü tarafından verilen hizmetlerin değerlendirildiği bir başka raporda tıbbi tedaviye ilişkin hizmetler kapsamında;

sosyo-ekonomik değerlendirme, taburculuk, servis nakli, yer sağlama, yuvaya yerleştirme, giyecek yardımı, tetkik yardımı, ilaç yardımı, cihaz yardımı, yol ücreti, kızılay yardımı, sosyal faaliyetler kapsamında grup çalışması, eğlence faaliyeti, film gösterisi, gezi, gönüllü çalışmaları, oyun odaları faaliyetleri gibi çalışmaların yapıldığından söz edilmektedir.

Tıbbi sosyal hizmet alanında çalışan sosyal hizmet uzmanları; hastanın hastalığı ve tedavisi ile ilgili olabilecek sosyal, ekonomik ve duygusal faktörlerin önemini sağlık ekibine iletmek, hasta ve ailesine bu faktörleri anlamasında yardımcı olmak, hastanın ve ailesinin moralini arttırmak, onlara güven duygusu vermek, hastanın ve ailenin yararına toplum kaynaklarını harekete geçirmek, hastane işleyişine mesleki açıdan katkıda bulunmak yoluyla hastanenin daha iyi hizmet vermesine çalışmak gibi görevler üstlenmiş ve 1973 yılına kadar çok yataklı devlet hastanelerinde görev alan sosyal hizmet uzmanlarının sayısı 20 civarında iken artan ihtiyaçları karşılamak üzere ve kapsamlı tıp anlayışının gittikçe yerleşmesi nedeniyle hastanelere atanan sosyal hizmet uzmanı sayısında büyük artış olmuştur. S.B'nin 1989 istatistiklerine göre; Sağlık Bakanlığı hastanelerinde görev yapan 94 sosyal hizmet uzmanı bulunurken bu sayı günümüzde Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre 1994 yılında 162'ye çıkmıştır. Ancak bu sayıya üniversite hastanelerinde SSK hastanelerinde çalışan sosyal hizmet uzmanları dâhil değildir.

1996 yılı itibarıyla bu sayının 300'ün üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.

Birbiriyle bağlantısız olarak merkez ve taşra hastanelerinde çalışan sosyal hizmet uzmanlarının, alana ilişkin sorunlarını tartışmalarını sağlamak ve ortak uygulamaya geçmeleri için 1972 yılı başında Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından Ankara'da üç günlük toplantı yapılarak görev tanımlamaları yapılmıştır. Bu tanım, 26 Kasım 1973 tarih ve 14724 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tedavi Kurumları Yönetmeliği içinde yerini almıştır. Bu yönetmeliğin 33., 34. ve 35. maddelerinde Tıbbi Sosyal Hizmetler; 130. maddede sosyal hizmetler şefinin görev ve yetkileri, 131. Maddede ise sosyal hizmetler uzmanının görev yetkileri konusuna yer vermiştir. Sağlık Bakanlığı Hıfzıssıhha Okulu'nda, Dünya Sağlık Örgütünün desteği ile "Sağlık Alanında İnsan Gücünün Geliştirilmesi" adı altında 1976 yılında başlatılan bir projede, sosyal hizmet uzmanı Halk Sağlığı alanında da sağlık ekibinin bir üyesi kabul edilmiş ve seçilen iki sosyal hizmet uzmanı, diğer ekip elemanları ile birlikte üç aylık sağlık hizmetleri uyum programından geçirilerek Projenin uygulama alanları olan Ankara-Çubuk ve İzmir-Torbalı ilçelerinde Sağlık Grup Başkanlıkları bünyesinde oluşturulan standart kadroda yer alarak çalışmalarına başlamışlardır.

Ayrıca; Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencilerinin halk sağlığı

(11)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11 stajlarında da eğitici olarak yer alan sosyal hizmet uzmanları, tüm sağlık personeli ile karşılıklı uyum ve etkili çalışma örneğini vermişlerdir.

Halk sağlığı alanında ekip elemanı olarak sosyal hizmet uzmanına ihtiyaç olduğunun belirlenmesi üzerine Hıfzıssıhha Okulu bünyesinde de Sosyal Hizmetler Bölümü kurulmuştur. Kısa zamanda sayısı sekize ulaşan sosyal hizmet uzmanları;

özellikle "toplumu tanıma- toplumla çalışma" konularında eğitimci, araştırmacı ve uygulayıcı eleman olarak hizmet vermeye başlamışlardır. Bu arada, sağlık grup başkanlıklarında sosyal hizmet uzmanı kadroları oluşturulmuşsa da ilçe düzeyinde çalışacak bir iki uzman hariç, sosyal hizmet uzmanları bulunamamıştır.

Birinci Tedavi Kurumları Yönetmeliği kaldırılarak hâlen yürürlükte olan 1983 tarihli Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği yayımlanmıştır. Bu yönetmelikteki sosyal hizmete ilişkin hükümler, önemli ölçüde bir önceki yöenetmelikteki hâliyle devam etmiştir.

İkinci Dönem: 1983-2010 Yılları

Yukarıda belirtilen yönetmelik, 13 Ocak 1983 tarih ve 17927 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ve hâlen yürürlükte bulunan Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği ile yeniden düzenlenmiş ve bu yönetmeliğin 125.,126. maddelerinde sosyal hizmetler şefi ve sosyal hizmetler uzmanının görev ve yetkileri belirtilmiştir.

Ayrıca; 159.maddede, halkla ilişkiler memurunun görevleri başlığı altında, sosyal hizmetler uzmanın halkla ilişkiler görevini de yürütebileceğini belirten bir hüküm konmuştur. Bu her üç maddede yazılan görevlerin tartışmalara ve değişik yorumlara açık bir dil sergilediği görülmektedir.

Hıfzıssıhha Okulu'nun 1983 yılında uygulamalarının durdurulması sonucunda diğer tıp ve sağlık elemanları ile birlikte sosyal hizmet uzmanlarının da değişik kuruluşlara atamaları yapılmış ve bu durum, halk sağlığı alanındaki sosyal hizmet uygulamalarının da son bulmasına neden olmuştur. Diğer taraftan, 1983 yılı ülkemizdeki sosyal hizmet uygulamaları açısından bir dönüm noktasıdır. Bu yıl içinde sosyal hizmet; uzun yıllardan beri üzerinde durulan, ancak bir türlü gerçekleştirilemeyen korunmaya, bakıma, yardıma muhtaç çocuk, sakat ve yaşlılar ile diğer ihtiyaç gruplarını kapsayan sosyal hizmetlere ilişkin yönetim ve uygulamaların bütünleştirilerek tek bir otoriteye bağlanması ve güçlü bir örgütsel yapının kurulması, 27 Mayıs 1983 tarihinde yürürlüğe giren 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ile gerçekleşmiştir. Bu kanunun 38.

maddesine göre; Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel.Müdürlüğü, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler Enstitüsü, İllerdeki Korunmaya Muhtaç Çocukları Koruma Birlikleri ve Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumunun birleştirilmesi ve

(12)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12 bütünleştirilmesi suretiyle kurulmuş, bu kuruluşlara ait yasal hükümler yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu kanun; ülkemizdeki sosyal hizmet uygulamaları açısından yeni bir dönemi açmıştır, ancak tıbbi sosyal hizmet uygulamaları açısından bazı açmazları da beraberinde getirmiştir. SSYB bünyesindeki Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü ve Sosyal Hizmetler Enstitüsü'nün bu kanunla kapatılmış olmasının tıbbi sosyal hizmet uygulamalarının büyük oranda uygulama alanı olan bir büyük yapının göz ardı edilmesine ve bu alandaki hizmetlerin organizasyonuna büyük ölçüde ket vurulmasına neden olmuştur. Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü bünyesinde yürütülen tıbbi sosyal hizmetler için örgütsel bir yapı ortadan kaldırılmıştır. Ancak bu alandaki eksiklik, gün geçtikçe açık bir biçimde hissedilmeye başlanmış ve bu eksiklik, "Bakanlığın halkla ilişkiler faaliyetlerinde hızlı bir tempo ile artış olduğu ve bunun doğal sonucu olarak sosyal hizmet üretimine ihtiyaç doğduğu; Bakanlık bünyesinde doğrudan bu hizmetleri üretmekle görevli bir organizasyon bulunmadığı, bu ihtiyacı gidermek ve Bakanlıkla Taşra Teşkilatı arasındaki sosyal hizmet koordinasyonunu sağlamak" şeklinde ifade bulmuş ve bu eksikliği karşılamak üzere 17. 04. 1992 tarihli makam onayı ile Sağlık Bakanlığı bünyesinde Sosyal Hizmetler Koordinatörlüğü kurulmuştur.

1989 yılında Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından sosyal hizmetlere ilişkin görevler alınarak Başbakanlığa devredilmiştir. SSYB, Sağlık Bakanlığı olarak devam etmiştir. 1992 yılında, Sağlık Bakanlığı ve Taşra Teşkilatı arasındaki sosyal hizmet koordinasyonunu sağlamak amacıyla Sosyal Hizmetler Koordinatörlüğü kurulmuştur. Bu koordinatörlük, daha sonra halkla ilişkiler koordinatörlüğü ile birleştirilerek bakanlık makamına ulaşan hasta dilekçelerinin illerle koordinasyon hâlinde işleme alınması ve başvuranların sorunlarının çözümüne ilişkin faaliyetleri yürütmüştür.

Sağlık alanında tıbbi sosyal hizmetlere olan gereksinimin bir başka göstergesi olarak 1 Eylül 1993 tarih ve 21685 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Diyaliz Merkezleri Yönetmeliği’nde sosyal hizmet uzmanına yer verilmiş olması gösterilebilir. Buna göre; cihaz sayısı 10'dan fazla her merkezde, bir uzman mutlaka bulunması gerekmektedir. Diğer yandan Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde sosyal hizmet uzmanı istihdamına gerek duyulmakta ve hâlen iki sosyal hizmet uzmanı görevlendirilmiş bulunmaktadır.

2003 yılında Sağlık Bakanlığı hastanelerinde hasta hakları birimlerinin kurulması çalışmaları başlamıştır. Hasta hakları alanında yapılan çalışmalar, tıbbi sosyal hizmetlerin gelişimi açısından önemli bir dönüm noktası olmuştur. Hasta hakları birimlerinde meslek olarak öncelikle tercih edilen sosyal hizmet uzmanları, mesleki

(13)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13 saygınlık kazanırken Bakanlığın daha fazla istihdam oluşturması da başka bir kazanım olmuştur.

Üçüncü Dönem: 2010 Yılı Sonrası

2010 yılından bu güne kadar tıbbi sosyal hizmetler alanındaki gelişmeleri kapsayan üçüncü dönemde, tıbbi sosyal hizmet çalışmalarının daha bilimsel bir yaklaşımla ve somut temeller üzerinde yürütüldüğü görülmektedir. Bu dönemde aşağıdaki gelişmeler yaşanmıştır:

10 Haziran 2010 tarihinde Hastane Forumu dergisinin organizasyonu ile “Tıbbi Sosyal Hizmet Paneli 2010” gerçekleştirilmiştir. Panelde, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veli DUYAN tarafından konferans verilmiştir. Programa yaklaşık 150 civarında sosyal hizmet uzmanı ile bazı hastane başhekimleri, başhekim yardımcıları ve akademisyenler katılmıştır.

Temmuz-Ekim 2010 aylarında, tıbbi sosyal hizmet çalışmalarını yürütecek sosyal hizmet uzmanlarının Bakanlığa görevlendirilmeleri sağlanmıştır.

09 Kasım 2010 tarihinde Tıbbi Sosyal Hizmetler Şube Müdürlüğü 44666 sayılı Makam oluru ile kurulmuştur. Bu gelişmeyle ilk defa tıbbi sosyal hizmet adıyla ve odağı tıbbi sosyal hizmetin geliştirilmesi olan bir idari teşkilatlanma, Sağlık Bakanlığı bünyesinde teşkil edilmiştir.

16 Şubat 2011 tarihinde Tıbbi Sosyal Hizmet Uygulama Yönergesi yürürlüğe girmiş ve bu gelişmeyle birlikte tıbbi sosyal hizmet uygulamalarının Bakanlık hastanelerinde yürütülmesine ilişkin usül ve esaslar belirlenmiştir. İlk kez tıbbi sosyal hizmet çalışmaları yönerge ile belirlenen standart formlara kaydedilmiş ve bunun neticesinde sağlıklı istatistiki veriler elde edilmeye başlanılmıştır.

2011 yılının Nisan ayında Tıbbi Sosyal Hizmet Bilim Komisyonu teşkil edilmiştir.

Komisyon'da tıbbi sosyal hizmet alanında deneyimi ve akademik çalışmaları olan dört akademisyen ile Bakanlık hastanelerinde görev yapan iki deneyimli sosyal hizmet uzmanı görev almıştır.

2011 yılı Şubat-Mart aylarında ilk kez hastanelerde çalışan sosyal hizmet uzmanlarına yönelik, tıbbi sosyal hizmet uygulamaları konusunda, birer günlük bölgesel eğitimler gerçekleştirilmiştir.

Vatandaşların tıbbi sosyal hizmet çalışmaları konusunda bilgilendirilmesi amacıyla afiş ve broşürler oluşturulmuş, 2011 yılı Nisan ayında İstanbul'da gerçekleştirilen EXPOMED Fuarında ilk kez tıbbi sosyal hizmet çalışmaları tanıtılmıştır.

(14)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14 2011 yılının Mayıs-Ekim ayları arasında sosyal hizmet birimleri kuran veya kurması gereken Bakanlık hastaneleri denetlenerek hizmetin etkin sunumu ve yaygınlaştırılması çalışmaları yürütülmüştür.

2011 yılının ikinci altı ayında tüm Türkiye genelinde yaklaşık 80 bin hastaya sosyal hizmet uzmanlarında sosyal hizmet müdahalesi gerçekleştirilmiştir.

2011 yılı sonuna kadar 300 hastanede tıbbi sosyal hizmet birimlerinin kurulması sağlanmıştır.

2011 yılında 663 sayılı KHK ile Sağlık Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı yeniden yapılandırılmış ve bunun neticesinde Tıbbi Sosyal Hizmetler Şubesi kaldırılarak en küçük idari birimler olarak daire başkanlıkları teşkil edilmiştir. Bu kapsamda tıbbi sosyal hizmet çalışmalarını yürütmekle sorumlu Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde Hasta Hakları ve Tıbbi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı kurulurken Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunda da Hasta, Çalışan Hakları ve Güvenliği Daire Başkanlığı teşkil edilmiştir.

2011 yılı 22-24 Aralık tarihleri arasında üç gün süreli Birinci Uluslararası Tıbbi Sosyal Hizmet Kongresi gerçeleştirilmiştir. Kongreye yurt dışından ve yurt içinden akademisyenleri, sağlık kurumlarının üst yöneticileri, doktorlar, hemşireler ile yaklaşık 200 civarında sosyal hizmet uzmanı ve Bakanlık bürokratları katılmıştır.

2012 yılının Mart ayında bir hafta süreyle 30 sosyal hizmet uzmanının katılımıyla sosyal hizmet akademisyenlerinin eğitim verdiği tıbbi sosyal hizmet eğitici eğitimi gerçekleştirilmiştir. Bu eğitimlerin devamı olarak 2012 yılı Ekim ve Kasım aylarında da iki grup hâlinde eğitimler gerçekleştirilmiştir.

2003 yılı öncesinde yaklaşık 180 olan sosyal hizmet uzmanı sayısı hasta hakları çalışmalarıyla 2005 yılında yaklaşık 260 rakamlarına kadar yükselmiştir. 2010 yılı Temmuz ayında Sağlık Bakanlığının tümünde 484 olan sosyal hizmet uzmanı sayısı, 2010 yılı sonunda 534'e, 2011 yılı Mart ayında 594'e, 2011 yılı Aralık ayında ise 749'a yükselmiştir. 2011 yılı Aralık ayında ve 2012 yılı Ocak ayında ataması yapılan, ancak henüz göreve başlamayan sosyal hizmet uzmanlarının görevlerine başlaması ile sosyal hizmet uzmanı sayısı 840'ı geçmiştir. Buradan da anlaşılmaktadır ki 2010 yılı başından 2012 yılı başına kadar geçen iki yıllık sürede, sosyal hizmet uzmanı sayısı neredeyse iki kat yükselmiştir.

Tıbbi Sosyal Hizmetler Şube Müdürlüğünün kurulduğu tarihten 663 sayılı KHK neticesinde görevinin sonlandığı Mart 2012'ye kadar geçen bir buçuk yıllık dönemde Şube olarak Çocuk Koruma Kanunu gereğince; yedi (7), sığınmacı, mülteci ve insan ticareti mağdurlarına yönelik çalışmalar kapsamında beş (5), engellilere yönelik çalışmalar kapsamında, iki (2) toplantıya katılım sağlanmıştır.

(15)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15 Engelli ve kronik hasta gruplarından kas hastalarına ilişkin iki (2) çalıştay gerçekleştirilmiştir.

Sağlık Bakanlığının 663 Sayılı KHK İle Yapılanmasının Tıbbi Sosyal Hizmet Kapsamında Getirdikleri

Sağlık Bakanlığı; 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin, 2/11/2011 tarihli ve 28103 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesini takiben Bakanlık Merkez Teşkilatı ve bağlı birimleri ile Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ve Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü şeklinde yeniden yapılandırılmıştır.

Bakanlığın değişimini ve yeni yapıya dönüşümünü teminen “Sağlık Bakanlığı Değişim Yönetimi Programı” hazırlanmış ve yeniden yapılanma süreci, oluşturulan değişim yönetimi programı çerçevesinde yürütülmüştür.

Kanun hükmünde kararnamede taşra teşkilatı da Bakanlık ve bağlı kuruluşlarına göre yeniden yapılandırılmıştır. Bu yapılandırmada İl ve İlçe Sağlık Müdürlükleri ile Sağlık Grup Başkanlıkları Bakanlığın; Kamu Hastane Birlikleri, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun; Halk Sağlığı Müdürlükleri ise, Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun taşra yönetim teşkilatı olarak belirlenmiş ve bunlara bağlı hizmet birimleri öngörülmüştür.

Yeni yapılanma ile şube müdürlükleri tamamen kaldırılarak en küçük idari birimler olarak daire başkanlıkları belirlenmiştir. Daha önce Tıbbi Sosyal Hizmetler Şube Müdürlüğünün bağlı olduğu Hasta Hakları ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı kaldırılarak yeni yapılanma neticesinde Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı Hasta Hakları ve Tıbbi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı teşkil edilmiştir.

Bakanlığın taşra teşkilatı olarak il ve ilçe sağlık müdürlükleri belirlenmiştir. Sağlık müdürlüklerine, 112 acil sağlık hizmetleri dışında hizmet sunumu görevi verilmemiş olup ilde sağlık hizmetlerinin izlenmesi ve koordinasyonu görevi verilmiştir. İl sağlık müdürlükleri bünyesinde yer alan hasta hakları koordinatörleri, son düzenlemelerle hasta hakları ve tıbbi sosyal hizmetler koordinatörü olarak görevlendirilmiştir. Bu kapsamda il sağlık müdürlüklerine sosyal hizmet uzmanları kadroları verilmiş ve görevlendirmelere imkân sağlanmıştır.

663 sayılı KHK ile kurulan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu bünyesinde Hasta Çalışan Hakları ve Güvenliği Daire Başkanlığı kurularak bu daire başkanlığının görevleri arasında hasta hakları ve çalışan güvenliği çalışmalarının yanında Bakanlık hastanelerinde tıbbi sosyal hizmet çalışmalarının yürütülmesi sorumluluğu da yer almıştır.

(16)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16 Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun taşra teşkilatı olarak her ilde en az bir tane olmak üzere, Kamu Hastane Birlikleri oluşturularak Genel Sekreterlikler teşkil edilmiştir. Her genel sekreterlik bünyesinde tıbbi sosyal hizmet çalışmalarını yürütmek üzere kurumun Hasta Çalışan Hakları ve Güvenliği Dairesinin izdüşümü olarak aynı isimli birimler teşkil edilmiş ve bu birimlere ağırlıkla sosyal hizmet uzmanları görevlendirilerek genel sekreterliğe bağlı hastanelerdeki hasta hakları, çalışan güvenliği ve tıbbi sosyal hizmet çalışmalarının geliştirilmesi ve koordine edilmesi sorumluluğu verilmiştir.

Bakanlık hastanelerinin de söz konusu KHK ile yönetsel yapısı değiştirilmiş olup daha önce Başhekimliğe bağlı olarak hizmet sunan tıbbi sosyal hizmet birimleri, yeni yapılanma ile önce Başhemşirenin yerine tanımlanan Bakım Hizmetlerine bağlanmış iken yapılan itirazlar üzerine Başhekimlere disiplin mevzuatına dayandırılarak bağlanmış ve kriz kısmen aşılmıştır. Başhekim, Hastane Yöneticisine bağlı olduğu için tıbbi sosyal hizmet birimlerinin 1983 tarihli Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği ve 2011 tarihli Tıbbi Sosyal Hizmet Uygulama Yönergesi sağlanan hastanenin en üst yöneticisine bağlanma imkânı fiilen ve resmen ortadan kalkmıştır.

Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun ise merkez teşkilatında tıbbi sosyal hizmetlerin birinci basamakta sağlık kurum ve kuruluşlarında yürütülmesine ilişkin bir görev tanımlaması yapılmamıştır.

Söz konusu kuruma bağlı her ilde halk sağlığı müdürlüğü kurulmuş, ancak bu müdürlükler bünyesinde tıbbi sosyal hizmet birimleri tanımlanmamıştır.

Müdürlüklerde görev yapan sosyal hizmet uzmanları ise; ağırlıkla ruh sağlığı hizmetlerinin yürütüldüğü birimlerde görevlendirilerek toplum ruh sağlığı merkezleri, çocuk ve kadın izlem merkezleri ile benzer çalışmaları yürütme sorumluluğu verilmiştir. Taşrada sadece toplum sağlığı merkezleri bünyesinde (Nüfusu 50 bin ve üzeri olanlarda), sosyal hizmet uzmanı kadroları tanımlanmıştır.

Çok az sayıda sosyal hizmet uzmanı hâlen TSM'lerde görev yapmaktadır.

Bakanlığın yeni yapılanmasını düzenleyen 663 sayılı KHK ile tüm kadrolu yöneticiler, görevlerinden alınmıştır. Bu durum, tıbbi sosyal hizmet çalışmalarının geliştirilmesi konusunda kamu hastanelerinin yöneticilerine yönelik yürütülen bilgilendirme ve eğitim çalışmalarının etkisini önemli oranda ortadan kaldırmış ve yeni atanan yöneticilere benzer eğitim ve rehberliğin yapılmasını gerekli hâle getirmiştir.

Üç başlı taşra yönetim sistemi dâhilinde tıbbi sosyal hizmet çalışmalarının, sadece kamu hastanelerinde yürütülmesi ve geliştirilmesi için düzenlemeler yapıldığı görülmekte olup bu durumun tıbbi sosyal hizmetlerin birinci basamakta gelişimini olumsuz etkileyeceği görülmüştür.

(17)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17 Yeni yapılanmada tıbbi sosyal hizmet çalışmalarıyla birlikte sosyal hizmet uzmanının temel meslek uzmanı olarak sorumluluk üstlendiği, hasta ve çalışan hakları alanındaki hizmetlerin yürütülmesinden sorumlu daire başkanlıklarına, hemşire ve doktorlar atanarak sosyal hizmet uzmanı daire başkanı atanmamasının hizmetlerin yeterli ve etkli bir şekilde yürütülmesi ve geliştirilmesini olumsuz etkileyeceği görülmektedir.

Bireysel Etkinlik •Ülkemizde tıbbi sosyal hizmet birimlerinin yaygınlığını araştırınız.

Öde v

Bu kadar eski bir geçmişe sahip tıbbi sosyal hizmet uygulama alanının istenilen düzeyde olamamasının nedenleri ne olabilir? Tartışınız.

(18)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

Öz et

•Tıbbi sosyal hizme,; hastalığı ve tedavisi sırasında hastayı etkileyen sosyal ve duygusal sorunların çözümüyle uğraşmak amacı ile sosyal kişisel çalışma ve bazen de grup çalışması yöntemi kullanılan sosyal hizmet mesleğinin bir uygulama alanıdır. Tıbbi sosyal hizmet, genellikle fiziksel hastalık sahiplerinin sosyal ve duygusal sorunları ile tıbbi bir kurum çerçevesinde ilgilenen bir daldır. Bu alana ilişkin bir başka tanıma göre tıbbi sosyal hizmet; “sosyal hizmet metod ve felsefesinin sağlık ve tedavi hizmetlerine adapte edilmesi, tıp ve halk sağlığı programları çerçevesinde uygulanmasıdır.

•Tıbbi sosyal hizmet ;“odak noktası hastalık ve onun tıbbi tedavisi ile ilgili sosyal ve duygusal problemlere, hastaların ve ailelerinin uyumlarına yönelik bir hizmettir.” ve “sosyal problemi olan hastalar için her hastanede mevcut olması gereken bir programdır.” şeklinde tanımlanmaktadır.

•Tıbbi sosyal hizmetin gelişmesinde başlıca dört faktör rol oynamıştır.

Bunlardan ilki, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında (1880) İngiltere'de akıl hastanelerinden taburcu olan hastaların hastalığının tekrarlamasına engel olmak için evlerinde takıp edilmesi görüşününün benimsenmesidir. İkinci faktör ise, muhtaç aileleri saptayarak yardımda bulunmak üzere "Lady Almoner" adı verilen ve yoksulların evine giden gönüllü kadınların hastanelerde görev almasıdır. Daha sonraki yıllarda hastalığa yol açan ve hastalığın neden olduğu psikososyal ve ekonomik faktörlerin önemi anlaşılmış ve kabul edilmiştir. Ayrıca hastalığın sadece tıbbi tedavisinin yeterli olmadığı bunun yanında psikososyal etmenlerin de ele alınması ve önleyici, takip edici yaklaşıma da yer verilmesi gerektiği görülmüştür. 1898 yılında, sosyal hizmetlerde ilk uygulama kursları başlatılmıştır.1911 yılında New York Akıl Hastaneleri tarafından bakım sonrası hizmet için sosyal hizmet uzmanları istihdam edilmiştir.1917 yılında Mary Richmond tarafından Sosyal Teşhis (Social Diagnosis) adlı eser yazılmıştır. 1918 yılında Amerikan Tıbbi Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği kurulmuştur.

•Tıbbi sosyal hizmetin Türkiye'deki gelişimine bakıldığında Umumi Hıfzısıhha Kununu (Yasa No. 1593, Kabul Tarihi: 1930, Resmî Gazetede Yayımı: 6.5.1930 tarih ve 1489 sayı), hâlen yürürlükte olup halk sağlığı ile ilgili düzenlemeleri (çocuk ölümlerinin azaltılması, doğum öncesi ve sonrası ana sağlığının korunması, zührevi hastalıklar, genel kadınlar ve verem gibi sosyal hastalıklar dâhil bulaşıcı hastalıklardan korunma, çocuk ve gencin sağlığının korunması ve geliştirilmesi, ruhsal ve fiziksel özürlülerin korunması ve onları barındıracak kurum ve kuruluşların kurulması ve yönetimi, göçmenlerin sağlık işleri, cezaevlerinde sağlığa uygun koşulların sağlanması, sağlık istatistiklerinin tutulması, sağlıkla ilgili yayın ve propagandanın yapılması gibi) kapsamaktadır.Sosyal hizmetlerin ilk resmî örgütleniş biçimi, Sağlık Bakanlığı kuruluş yapısı içinde yer almıştır. Sosyal hizmetler ve doğal olarak tıbbi sosyal hizmet alanında da çalışacak elemanları yetiştirmek üzere, 1961 yılında "Sosyal Hizmetler Akademisi" kurulmuştur. 1963 yılında 225 sayılı Kanunla Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı bünyesinde Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü faaliyete geçmiştir.1967 yılında sosyal hizmet alanına yeni elemanlar yetiştirmek amacıyla Hacettepe Üniversitesi bünyesinde H.Ü.Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmetler ve Sosyal Çalışma Bölümü kurulmuştur.

•Temmuz-Ekim 2010 aylarında, tıbbi sosyal hizmet çalışmalarını yürütecek sosyal hizmet uzmanlarının Bakanlığa görevlendirilmeleri sağlanmıştır.

•2010 yılı Temmuz ayında, Sağlık Bakanlığının tümünde, 484 olan sosyal hizmet uzmanı sayısı; 2010 yılı sonunda 534'e, 2011 yılı Mart ayında 594'e, 2011 yılı Aralık ayında ise 749'a yükselmiştir. 2011 yılı Aralık ayında ve 2012 yılı Ocak ayında ataması yapılan, ancak henüz göreve başlamayan sosyal hizmet uzmanlarının görevlerine başlaması ile sosyal hizmet uzmanı sayısı 840'ı geçmiştir.

(19)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19 Değerlendirme sorularını

etkileşimli olarak cevaplandırabilirsiniz

DEĞERLENDİRME SORULARI

1. I. 19. yüzyıl sonlarında İngiltere’de akıl hastanelerinden taburcu olan hastaların hastalığının tekrarlamasına engel olmak için evlerinde takip edilmesi görüşünün benimsenmesidir.

II. “Lady Almaner” adı verilen ve yoksulların evine giden gönüllü kadınlar hastanelerde görev almıştır.

III. 1989 yılında, sosyal hizmetlerde ilk uygulama kursları başlatılmıştır.

IV. 1918 yılında, Amerikan Tıbbi Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği kurulmuştur.

Tıbbi Sosyal Hizmetin tarihçesi ile ilgili olarak yukarıdakilerden hangisi ve hangileri yanlıştır?

a) Yalnız I b) I ve III c) III ve IV d) II ve IV

e) Yalnız III

2. Tıbbi Sosyal Hizmetin tarihçesi ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

a) 1912 yılında, Dr. Cabot sosyal hizmet uzmanı ve doktorun hastanın tedavisinde tedavi ekibinin birer üyesi olduğu prensibini ortaya atmıştır.

b) 1909 yılında, New York Akıl Hastaneleri tarafından bakım sonrası hizmet için sosyal hizmet uzmanı istihdam edilmiştir.

c) 1898 yılında, sosyal hizmetlerde ilk uygulama kursları başlatılmıştır.

d) 1917 yıllında, Mery Richmend tarafından “Sosyal Teşhis” adlı eser yazılmıştır.

e) 1931 yılında, ünlü sosyal hizmet uzmanı Jane Addams’a Nobel Barış ödülü verilmiştir.

(20)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20 3. “Sağlıklı Hizmetlerin Sosyalleştirilmesi” hakkındaki yasada (1961 tarihli)

toplumu tanıma, toplumla çalışma hizmeti, ilk basamakta çalışan

……….. görev olarak verilmiştir.

Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdaki sözcüklerden hangisi getirilmelidir?

a) Sosyal hizmet uzmanına b) Hemşireye

c) Ebeye d) Doktora

e) Sosyoloğa

4. Aşağıdakilerden hangisi tıbbi sosyal hizmet alanında 1959 – 1983 yılları arasındaki gelişmelerden birisi değilidir?

a) Sosyal hizmetlerin ilk resmî örgütleniş biçimi, Sağlık Bakanlığı kuruluş yapısı içinde yer almıştır.

b) 1959 tarihli ve 7355 sayılı Kanun olan Sosyal Hizmetler Enstitüsünün kurulmasına dair kanun kabul edilmiştir.

c) Sağlık alanında sosyal hizmetlerin ilk uygulamalarına, 1964 yılında Sosyal Hizmetler Akademisi öğrencilerinin stajları ile başlanmıştır.

d) 1967 yılında, Ankara Üniversitesi Hastanesine bir sosyal hizmet uzmanı atanmıştır.

e) 1959 yılında Hacettepe Üniversitesi bünyesinde Sosyal Hizmetler ve Sosyal Çalışma Birimi kurulmuştur.

5. Hacettepe Üniversitesi bünyesinde, Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmetler ve Sosyal Çalışma Bölümü hangi tarihte kurulmuştur?

a) 1958 b) 1959 c) 1960 d) 1966 e) 1967

(21)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21 6. I. Hastalığı ve tedavisi ile ilgili olabilecek sosyal, ekonomik ve duygusal

faktörlerin önemini sağlık ekibine iletmek II. Hastanın ve ailesinin moralini artırmak

III. Hastanın ve ailesinin yararına toplum kaynaklarını harekete geçirmek IV. Hastanın hastalığına teşhis koymak

Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri tıbbi sosyal hizmet alanında çalışan sosyal hizmet uzmanlarının görevlerinden değilidir?

a) Yalnız II b) Yalnız IV c) II ve IV d) I ve III e) II ve III

7. Hıfzısıhha Okulunun ……… yılında uygulamalarının durdurulması sonucunda diğer tıp ve sağlık elemanları ile sosyal hizmet uzmanlarının değişik kuruluşlara atamaları yapılmıştır. Bu durum, halk sağlığı alanındaki sosyal hizmet uygulamalarının da sonlanmasına neden olmuştur.

Yukarıda boşluğa aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

a) 1983 b) 1982 c) 1981 d) 1980

e) 1979

8. 27 Mayıs 1983 tarihinde ………. sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu gerçekleşmiştir.

Yukarıdaki boşluğa aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

a) 5320 b) 3413 c) 2828 d) 4320 e) 6284

(22)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22 9. Aşağıdakilerden hangisi 2010 yılı sonrasında sosyal hizmetlerde görülen

gelişmelerden biri değildir?

a) 2010 yılında Hastane Forumu Dergisinin organizasyonu ile “ Tıbbi Sosyal Hizmet Paneli 2010” gerçekleştirilmiştir.

b) 2010 yılında Tıbbi Sosyal Hizmetler Şube Müdürlüğü 44666 sayılı makam oluru ile kurulmuştur.

c) 2011 yılında “Tıbbi Sosyal Hizmet Uygulama Yönergesi” yürürlüğe girmiştir.

d) 2011 yılı sonuna kadar 300 hastanede, tıbbi sosyal hizmet birimlerinin kurulması sağlanmıştır.

e) 2010 yılında Sağlık Bakanlığı hastanelerinde “hasta hakları birimleri”nin kurulması çalışmaları başlamıştır.

10. I. Kanun hükmünde kararnamede taşra teşkilatı da Bakanlık ve bağlı kuruluşlarına göre yeniden yapılandırılmıştır.

II. Yeni yapılanma ile şube müdürlükleri tamamen kaldırılarak en küçük idari birimler olarak daire başkanlıkları belirlenmiştir.

III. Müdürlüklerde görev yapan sosyal hizmet uzmanları ise ağırlıkla ruh sağlığı hizmetlerinin yürütüldüğü birimlerde görevlendirilerek toplum ruh sağlığı merkezleri, çocuk ve kadın izlem merkezleri ile benzer çalışmaları yürütme sorumluluğu verilmiştir.

IV. Bakanlığın taşra teşkilatı olarak il ve ilçe sağlık müdürlükleri belirlenmiştir.

Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri Sağlık Bakanlığının 663 sayılı khk ile yapılanmasının tıbbi sosyal hizmet kapsamında getirdikleri değişikliklerdendir?

a) Yalnız III b) II,III,IV c) I,II,III d) III,IV e) I,II,III,IV

1e-2b-3c-4e-5e-6b-7a-8c-9e-10e

(23)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 23

YARARLANILAN ve BAŞVURULABİLECEK KAYNAKLAR

Akıcı, N.ve diğ., (1986)."Ankara Hastanelerinde Yatan Kanserli Hastalara Sunulan Tıbbi Sosyal Hizmetler Üzerine Bir Araştırma" H.Ü.Sosyal Hizmet Yükekokulu (basılmamış bitirme tezi),Ankara

Alexander, C.A. and D.N.Weber., (1977). “Social Welfare: Historical Dates”.

Encyclopedia of Social Work. NASW Washington DC,

Atalay, N.(1967). Hacettepe Hastanesi Sosyal Hizmet Bölümü Yıl Sonu Raporu,Ank.

Butrum, Z.,(1967). “Social Work in Medical Care”. London:Wilner Brother Ltd.

Çakmaklı, K.,(1976).”Türkiye'de Sağlık Hizmetlerinin Bütünlenmesinde "Tıbbi Sosyal Hizmetin" Önemi”, Sermet Matbaası, Istanbul

Duyan, V. (1996).”Sağlıkta Psiko-Sosyal Boyut (Tıbbi Sosyal Hizmet)”. Ankara, Friedlander, W.(1963) “Introduction to Social Welfare”. New Jersey: Prentice Hall Güran Koşar, N. (1989). “Sosyal Hizmetlerde Aile ve Çocuk Refahı Alanı”. Ankara:

Yargıçoğlu Matbaası

Öztürk H.D. ve diğ. (1982). “Tıbbi Sosyal Hizmet” (basılmamış bir çalışma) Ankara:

H.Ü.Hastaneleri Sosyal Hizmet Bölümü

Rubinow, E. (1943). “Medical Social Work”. Journal of American Hospitals Sağlık Bakanlığı (1990).”Yataklı Tedavi Kurumları Istatistik Yıllığı 1989”. Ankara Severge, O.(1970). Hacettepe Hastanesi Sosyal Hizmet Bölümü Yıl Sonu Raporu, Ankara

Stroup, H. (1960). “Social Work: An Introduction to the Field”, NewYork: American Book Company

Teague, D. (1972). “Social Services.” Journal of American Hospital Association.

Turan, N.(1979). "Tıbbi Sosyal Hizmet" Yayınlanmamış Bir Makale. SHA, Ankara.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Sosyal güvenlik sistemlerinin modern anlamda tarihsel seyrinde, sistemin kurumsal ve hukuksal açıdan gelişme göstermesinde birtakım önemli gelişmeler yaşanmıştır.

yapmaktadır. Bu personel sayısına temizlik ve güvenlik personeli dâhil değildir. İhâle personelinin çoğunu sağlık çalışanları oluşturmaktadır. Sadece bir tane sosyolog,

Sosyal sigortaların kademeli kurulması ilkesi (önce iş kazaları ve meslek hastalıkları ile analık sigortası).. İşçi sigortalarının finansmanı (her sigorta kolu için

Adli sosyal hizmetin tarihsel gelişimi, Adli sosyal hizmetin amacı ve adli sosyal hizmet uzmanının rol ve işlevleri, Adli sosyal hizmet alanında hükümlü

Osmanlı toplumunda hemen bütün sosyal hizmet kuruluşları (bimaristan, imaret, kervansaray vb.) vakıf yoluyla oluşturulmuş ve sosyal hizmet giderleri vakıf kaynakları

•Birinci basamak sağlık hizmetlerinin toplumun katılımını sağlayacak şekilde bireylerin yaşadıkları ve çalıştıkları yerlerde koruyucu, tanı koyucu, tedavi

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığa karşı ilk çalışmalar 1987 yılında Sosyal Planlama Genel Müdürlüğü

Özet •Osmanlı döneminde ağırlıklı olarak vakıf mantığıyla yürütülen sosyal hizmetler, daha çok yardım kuruluşları, çocuklar, özürlüler, hastalar ve