• Sonuç bulunamadı

OLUZ HÖYÜK 2011 YILI ARKEOZOOLOJİK SONUÇLARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "OLUZ HÖYÜK 2011 YILI ARKEOZOOLOJİK SONUÇLARI"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

OLUZ HÖYÜK 2011 YILI ARKEOZOOLOJİK SONUÇLARI

Vedat Onar

*

Oluz Höyük hayvan iskelet kalıntılarının arkeozzolojik incelenmesi, 2011 kazı döneminde iki aşamada yürütülmüştür. Birincisi kazı alanında yürütülen çalışmalar, ikincisi ise İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Osteoarkeoloji laboratuvarında devam edilen aşamalardır.

GENEL DEĞERLENDİRME

2011 yılında kazı çalışmaları, A Açmasından elde edilen arkeozoolojik malzeme üzerinde yürütülmüş olup, 4 farklı Mimari tabakadan (1, 2, 3 ve 4. Mimari tabakalar) elde edilen malzemeler incelenmiştir. 2. Mimari tabaka, iki farklı evre içermesi nedeniyle 2A ve 2B olarak ayrılarak değerlendirilmiştir.

Bu kazı sezonu içerisinde toplam 721 (NISP=721) arkeozoolojik malzeme incelenmiştir. İncelenen malzemelerin hayvan türleri dağılımına genel olarak bakıldığında, bunların çoğunluğunun koyun (Ovis aries L.), keçi (Capra hircus L.), sığır (Bos taurus L.) ve domuzlara (Sus scrofa L.) ait oldukları gözlenmiştir. Bu hayvanlara ait kemik kalıntılarının tüketim artığı olarak alanda yer aldığı ve genelde genç bireylerden oluştukları gözlenmiştir.

2011 yılında A açmasından elde edilen kemiklerin genel tür dağılımı Şekil 1’de verilmiştir. Bu kazı sezonunda, geçmiş dönemlerden farklı olarak yumuşakça (Mollusca sp.) türlerine de rastlanılmıştır.

* Prof. Dr. Vedat ONAR, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı, Osteoarkeoloji Laboratuvarı, 34320, Avcılar, İstanbul, E-Mail: onar@istanbul.edu.tr

(2)

2

(3)

3 Şekil 1. A açması Mimari tabakalanmalara göre hayvan türleri dağılımı (NISP %)

(4)

4

0 Tabakası (Ortaçağ-MS. 10.-16. yy)

Kazı çalışmaları öncesi gerçekleştirilen yüzey temizliği ile kazı çalışmaları sırasında kaldırılan yüzey toprağı içinde toplam 21 (NISP=21) adet hayvan kemiği kalıntısı tanımlanmıştır (Şekil 2).

Şekil 2. A açmasına ait “0” tabakası hayvan türleri NISP % dağılımı

Bu tabakada hayvan türü olarak en fazla koyun ve keçilere ait kemiklere rastlanılmıştır.

Bunu eşek (Equus asinus L.) ve domuz (Sus scrofa L.) kemikleri izlemektedir. Tüketim artığı olduğu düşünülen koyun, keçi (Ovis sp./Capra sp.) ve sığır (Bos taurus L.) kemiklerinden farklı olarak, söz konusu tabakada elde edilen bir adet eşeğe (Equus asinus L.) ait sol metacarpus’un diafiz kısmında (palmar yönde) satır izi gözlenmiştir (Resim 1).

Resim 1. Eşek (Equus asinus L.) sol metacarpus’unda gözlenen satır izi (Foto: V.Onar)

(5)

5 Bu tabakada elde edilen koyun (Ovis aries L.), keçi (Capra hircus L.) ve sığır (Bos taurus L.) kemiklerin de yaygın kasaplık izler gözlenirken, domuz (Sus scrofa L.) kemiklerinde ise her hangi bir kasaplık iz tespit edilememiştir.

1.Mimari Tabaka (Helenistik Çağ-MÖ. 2. yüzyıl – MÖ. 1. yüzyılın ilk yarısı)

Bu mimari tabakadaki çalışmalar 478.80 m ile 478.50 m seviyeleri arasında yürütülmüş olup, bu seviyeler arasından toplam 262 (NISP= 262) hayvan kemiği kalıntısı incelenmiştir. Bu tabakadan elde edilen hayvan türlerinin NISP% dağılımı Şekil 3’de verilmiştir.

Şekil 3. A açmasına ait 1. Mimari tabakanın hayvan türleri NISP % dağılımı

Bu mimari tabakadan en fazla koyun (Ovis aries L.) ve keçi (Capra hircus L.) kemikleri elde edildi. Bu hayvanların yaş dağılımına bakıldığında genelde genç bireylere (0-3 yaş arası) ait oldukları gözlendi. Kemikler üzerinde yaygın olarak kasaplık izler gözlendi. Tüketim artığı olan bu hayvanlar, muhtemlen et tüketimi amacıyla kullanıldıkları düşünülmekteydi. Bu tabaka içerisinde bir adet koyun/keçi (Ovis sp./Capra sp.) uzun kemiğinden yapılmış “kemik delici- bız” elde edilmiş olup (Resim 2), bunun bir ucu sivriltilmiş, bir ucuda ise bağlama amaçlı olduğu düşünülen oyuntu bulunduğu gözlenmiştir.

(6)

6 Resim 2. Kemik delici-1. Mimari Tabaka (Foto. Ş. Dönmez, Bkz.Res.48)

Bu kemik aletten başka yine aynı hayvanların uzun kemiğinden yapılmış bir tane de kemik kazıyıcı alet bulunmuştur (Resim 3). Muhtemelen deri işlemede kullanıldığı düşünülen bu aletin yüzeyi oldukça aşınmıştır.

Resim 3. Kemik kazıyıcı (1. Mimari tabaka) (Foto: V.Onar)

Kazı çalışmaları sırasında A açması 1. Mimari tabakada ortaya çıkarılan koyun (Ovis sp.) ve keçi (Capra sp.) astragallerinin (Astragalus-Talus) 6 tanesinde delme işlemi yapıldığı görülmüştür (Resim 4).

(7)

7 Resim 4. Delinmiş koyun (Ovis aries L.) ve keçi (Capra hircus L.) astragalleri (Foto: V.Onar)

Bu delme işleminin, astragallerin proksimal’den yapıldığı saptanmıştır. Geçmiş dönem kazı çalışmalarında bazı astragallerde 2 veya 3 delik gözlenirken, bu çalışma A açması 1.

Mimari tabakadan elde edilenlerin bir delik taşıdığı tespit edilmiştir. Bu deliklerden belki de asılmak için iplikler geçirilmiş yada geçmiş dönem kazı çalışmalarında gözlendiği gibi kemik veya metal bir nesnenin geçirildiği düşünülmektedir.

Sığır (Bos taurus L.) kemiklerinin yaş dağılımına bakıldığında genelde bunların 3 yaş civarında genç ve genç&erişkin bireylere ait oldukları gözlenmiştir. Tüketim artığı olan bu kemikler üzerinde yaygın kasaplık izler mevcuttur. Aynı şekilde yaygın kasaplık izler, domuz (Sus scrofa L.) kemiklerinde de tespit edilmiştir. Genç ve yavru bireylere ait olan bu hayvanların 45 günlük ile 3 yaşa aralığında dağılım gösterdiği görülmektedir.

1.Mimari tabakadan elde edilen at (Equus caballus L.) ve eşek (Equus asinus L.) kalıntılarının ise erişkin bireylere ait dişler ve distal extremite kemiklerinden oluştuğu saptanmıştır.

Bu tabakadan elde edilen kuş türleri (Aves sp.) (NISP=10) olarak tavuk (Gallus sp.) ve kaz (Anser sp.) türlerinin tanımlanması yapılmıştır. Bunlardan bir adet kaz (Anser sp.) kemiğinde kasaplık iz gözlenirken, diğerlerinde her hangi bir ize rastlanılmamıştır. İki adet kuş (Aves sp.) kemiğin ise türü belirlenememiştir.

(8)

8 A açması 1. Mimari tabakadan, Oluz Höyüğün çoğrafik yapısıyla ilişkili (çevresinin sulak alan alması) olarak bir adet kara midyesi (Mytilus sp.) kavkı ortaya çıkarılmıştır (Resim 5). Bu Mollusca kavkı, geçmiş dönemde Oluz Höyüğün çevresindeki sulak alanla ilişkisini göstermesi açısından önem taşımaktadır.

Resim 5. Kara midye (Mytilus sp.) kavkı (1. Mimari tabaka) (Foto: V.Onar)

2.Mimari Tabaka

A Açması’nın, geçmiş kazı dönemlerinden farklı olarak 2011 yılı kazı çalışmalarında ilk defa evreli olduğu tespit edilmiştir. Bundan dolayı 2011 yılı kazı çalışmaları 2A ve 2B olmak üzere iki evreli olarak yürütülmüştür. Dolayısyla arkeozoolojik verileri de 2 evreli olarak değerlendirilmiştir.

2A Mimari Tabaka’sı (Geç Demir Çağı’nın Geç Evresi, MÖ 4. yüzyılın ikinci yarısı - 3. yüzyıl)

2A Mimari tabakası, 478.50 m ile 477.90 m’ler arası seviyede yürütülmüş olup, buradan elde edilen hayvan kemiklerinin dağılımı Şekil 4’de verilmiştir.

Bu mimari tabakadan en fazla koyun (Ovis aries L.) ve keçi (Capra hircus L.) kemikleri elde edildi. Bu hayvanların yaş dağılımına bakıldığında genelde genç bireylere (0-3 yaş arası) ait oldukları gözlendi. Kemikler üzerinde yaygın olarak kasaplık izler gözlendi. Tüketim artığı olan bu hayvanlar, muhtemlen et tüketimi amacıyla kullanıldıkları düşünülmekteydi.

(9)

9 Şekil 4. A açmasına ait 2A Mimari tabakanın hayvan türleri NISP % dağılımı

Kazı çalışmaları sırasında A açması 2A Mimari tabakada ortaya çıkarılan 45 adet koyun (Ovis sp.) ve keçi (Capra sp.) astragallerinin (Astragalus-Talus) 16 tanesinde delme ya da işleme izleri saptanmıştır. Keçilere ait 5 adet astragalin, 4 tanesinde karakteristik işleme izleri gözlenirken, bir tanesinin ise proximal’den delinmiş olduğu saptanmıştır. Oyun taşları olarak da tanınan depolanmış astragallerdeki işleme izlerinde ön, sırt, taban ile bazen de orta ve yan kısımlarına ait yüzeylerin düzleştirilmesi şeklinde çalışılmıştır. İşleme ya da delme izi bulunan toplam 11 adet koyun (Ovis aries L.) astragallerinin 4 tanesinin yüzeylerinin düzleştirildiği (Resim 6), geri kalanlarında ise delme işleminin yapıldığı belirlenmiştir (Resim 7). Bu astragallerin bazılarında geçmiş kazı dönemlerindeki gibi birden fazla delik olduğu görülmüştür.

Resim 6. İşlenmiş koyun (Ovis aries L.) astragali (Foto: V.Onar)

(10)

10 Resim 7. Delinmiş koyun (Ovis aries L.) astragali (Foto: V.Onar)

2A Mimari tabakasında, astragallerden farklı olarak bir adet koyun (Ovis aries L.) phalax media’sında (2. parmak kemiği) da delme işleminin yapıldığı gözlenmiştir (Resim 8).

Delme işleminin kemiğin diafizinde axial-abaxial yönde olduğu saptanmıştır.

Resim 8. Delinmiş koyun (Ovis aries L.) phalanx media’sı (Foto: V.Onar)

2A Mimari tabakasında, Domuz (Sus scrofa L.) kemiklerinin oranının (NISP%) sığırlara göre daha fazla olduğu saptandı. Domuz kemiklerinin çoğunluğu yavru ve genç bireylere ait olup, tüketim artığı oldukları gözlenmiştir. Bu mimari tabaka kazıları sırasında b.1118 olarak kodlanan taban içinde orta boy moloz taşlarla oluşturulmuş bir yığının yanına özenle yerleştirilmiş yavru ve yenidoğan domuz kafatasları ortaya çıkarıldı (Resim 9, 10). Toplu halde sadece kafataslarından oluşan, diğer iskelet kemiklerine rastlanılmayan malzemelerin incelenmesinde kafataslarının 13 farklı bireye ait olduğu saptandı.

(11)

11 Resim 9. 2A Mimari Tabakasında domuz (Sus scrofa L.) kafatasları (Foto: Ş.Dönmez, Bkz.Res. 87)

Resim 10. 2A Mimari Tabakasında ortaya çıkarılan domuz (Sus scrofa L.) kafataslarının toplu görünümü (Foto:

V. Onar)

Bu kafatasların incelemesi yapıldığında, bunların 3 ile 9 haftalık yaşlar (ortalama 7 haftalık) arasında değişen yenidoğan/yavru domuzlara ait oldukları saptandı. Muhtemelen bu alana sadece kafatasların bırakıldığı, vücut kısımlarının tüketim amacıyla kullanıldığı düşünülen bu hayvanların bir tanesinde, occipital kemikte bıçak izleri tespit edildi (Resim 11).

(12)

12 Bu hayvanların kafalarının gövdeden ayrıldığı ve özenle moloz taşlarının bulunduğu yığının yanına depolanmış olduğu gözlendi.

Resim 11. 2A Mimari Tabakasında ortaya çıkarılan domuz (Sus scrofa L.) kafatasında bıçak izleri (Foto: V.

Onar)

Ortaya çıkarılan bu domuz kafataslarının burada bulunuş nedeni, ancak bu alandaki kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkarılacak mimari yapının tam olarak anlaşılmasıyla mümkün olabilecektir. Ancak yinede kafatasları üzerinde tespit edilen kesim izleri, kasaplık bir aktivitenin olduğunu göstermektedir. Mimari yapının tam olarak anlaşılmasıyla, bu alanın rituel ya da başka bir aktivite amaçlı kullanımı ilişkisi de olması ihtimali değerlendirilecektir.

2A Mimari tabakasında kuş türü olarak tavuk (Gallus sp.) kemikleri elde edilmiştir.

Muhtemelen bu kemiklerin söz konusu alanda tüketim artığı olarak yer aldıkları düşünülmektedir.

2A Mimari tabakasından 3 adet köpek (Canis familiaris L.) kemiği yanında bir adet total köpek iskeleti ortaya çıkarılmıştır (Resim 12). Erkek, 5-7 yaşlarında bir köpeğe ait olduğu gözlenen bu iskeletinin yaklaşık 60 cm omuz yüksekliği ve 37 kg vücut ağırlığına sahip bir bireye ait olduğu tespit edildi. Dolichocephalic tipde bir av köpeği formatında olan bu köpeğin iskelet kemikleri incelendiğinde, her hangi bir patoloji veya kasaplık ize rastlanılmadı.

Muhtemelen alana ölü olarak alana bırakıldığı ya da gömüldüğü kanısına varılmaktaydı.

(13)

13 Resim 12. 2A Mimari Tabakasında ortaya çıkarılan köpek (Canis familiaris L.) iskeleti (Foto: V. Onar)

2011 kazı dönemi çalışmalarında, 2010 kazı döneminde A Açmasının K17 ve K13 plankarelerinde ortaya çıkarılan balık kemiklerine benzer olarak L13 plankaresinde 1 adet balık kemiği ortaya çıkarılmıştır (Resim 13). Bu kemiğin incelenmesinde, 2010 kazı dönemindeki balık kemiklerine benzer olarak bunun Sazan balığına (Cyprinidae sp.) ait olduğu saptandı.

Kazı alanının jeomorfolojik yapısı göz önüne alındığında, geçmişte sulak bir alan içerisinde yer alan Oluz Höyük’te, bu tür hayvanların da bulunması kazının ilerlemesine bağlı olarak mümkün olmaktadır. 2A Mimari tabakasından ortaya çıkarılan Tunç Olta Kancası (Bkz. Ş.Dönmez, Res.

106), bu bölgede balıkçılık yapıldığını ve balık tüketildiğini göstermekteydi. Muhtemel tüketim artığı olan bu kemik, şu ana kadarki üçüncü balık kemiği örneğini oluşturmaktaydı.

(14)

14 Resim 13. Sazan balığına (Cyprinidae sp.) ait vertebra (Foto: V. Onar)

2A Mimari tabakasında, 1. Mimari tabakadakine benzer olarak bir adet yumuşakça (Molusca sp.) kavkına rastlanılmıştır. Tarak Midyesi (Flexopecten glaber L.) olarak isimlendirilen bu mollusca kavkı, kazı çalışmalarında tür olarak ilk defa elde edilmiştir (Resim 14).

Resim 14. Tarak Midyesi (Flexopecten glaber L.) (Foto: V. Onar)

2B Mimari Tabakası (Geç Demir Çağı’nın Geç Evresi’ne, MÖ 5. yüzyılın son çeyreği - 4. yüzyılın ilk yarısı)

2B Mimari tabakası, 477.90 m ile 477.40 m’ler arası seviyede yürütülmüş olup, buradan elde edilen hayvan kemiklerinin dağılımı Şekil 5’de verilmiştir.

Bu mimari tabakadan en fazla koyun (Ovis aries L.) ve keçi (Capra hircus L.) kemikleri elde edildi. Bu hayvanların yaş dağılımına bakıldığında genelde genç bireylere (0-3 yaş arası) ait oldukları gözlendi. Kemikler üzerinde yaygın olarak kasaplık izler gözlendi.

(15)

15 Şekil 5. A açmasına ait 2B Mimari tabakanın hayvan türleri NISP % dağılımı

Keçilere (Capra hircus L.) ait 13 kemiğin (NISP=13) 8 tanesinin astragal olduğu gözlendi. Bu astragallerin 2 tanesinin işlenmiş, bir tanesine ise delme işleminin yapıldığı saptandı (Resim 15). Bu işlenmiş astragallerden birinin kırmızı rekte boyanmış olduğu ve bu boyanın halen kemik üzerinde yer aldığı görüldü.

Resim 15. Boya kalıntısı bulunan (sol) ve delinmiş (sağ) keçi (Capra hircus L.) astragalleri (Foto: V.Onar)

Koyunlara (Ovis aries L.) ait kemik kalıntılarının % 42.19’unu astragaller oluşturmaktaydı. Bu kemiklerden 7 tanesinin işlenmiş ya da delinmiş olduğu belirlendi (Resim 16).

(16)

16 Resim 16. Delinmiş koyun (Ovis aries L.) astragali (Foto: V.Onar)

Astragallerden farklı olarak, işleme artığı 1 tane tibia (kaval kemiği), 1 tane phalanx proximalis (1.parmak kemiği) ile 4 tane de uzun kemik’lerden üretilmiş kemik delici (Bız) ortaya çıkarılmıştır. Kemik delicilerin hayvan türü tam olarak yapılamayıp koyun/keçi (Ovis sp./Capra sp.) olarak snıflandırılmıştır (Resim 17).

Resim 17. Kemik deliciler (Bız, 2B Mimari tabakası) (Foto: V.Onar)

Köpek kemiklerinin 5-7 yaşlarında total bir iskelete ait olduğu düşünülmüş ancak parçalı kırık olması nedeniyle morfometrik ölçüm alınamamıştır.

2B Mimari tabakasından 3 adet yumuşakça (Mollusca sp.) kalıntısı elde edilmiştir (Resim 18). Bu yumuşakça (Mollusca sp.) türleri, Oluz Höyüğün çevresindeki sulak alanla ilişkisini göstermesi açısından önem taşımaktadır.

(17)

17 Resim 18. 2B Mimari tabakasından ortaya çıkarılan yumuşakça (Mollusca sp.) örnekleri. A. Tatlı su midyesi (Unionidae-Unio sp., Unio cf. crassusi), B. Talı su midyesi (Unionidae sp.?), C. Kara midye (Mytilus sp.) (Foto:

V. Onar)

Çoğunluğu genç bireylere ait olan domuz (Sus scrofa L.) kemikleri içerisinde, daha önce kazı alanında hiç rastlanılmamış olan bir adet işlenmiş astragal ortaya çıkarılmıştır (Resim 19).

Şimdiye kadar yürütülen kazı çalışmalarında işlenmiş astragallerin tamamen koyun ve keçilere ait olduğu saptanmış, ancak bu kazı döneminde bir adet işlenmiş domuz astragali de elde edilmiştir. Oyun taşları olarak tanınan astragallerdekine benzer olarak işleme izleri, ön ve arka yüzlerinin düzleştirilmesi şeklinde çalışılmıştır. Bulunan bu malzeme kazı alanında ilk işlenmiş domuz astragali örneğini oluşturmaktadır.

Resim 19. İşlenmiş domuz astragali (2B Mimari tabakası) (Foto: V.Onar)

(18)

18 2B Mimari tabakasında ortaya çıkarılan kuş (Aves sp.) kalıntıları incelendiğinde, biri dışında (Yaban Kazı-Anser sp.) diğerlerinin tavuk’lara (Gallus sp.) ait kemik kalıntıları olduğu saptanmıştır. Bir adet Yaban kazı (Anser sp.) kemiğinde de bıçak izleri tespit edilmiş olup, muhtemelen tüketim artığı olduğu düşünülmektedir.

Bu mimari tabakada, diğerlerinden farklı olarak bu kazı sezonunda equid kalıntılarına rastlanılmamıştır.

3. Mimari Tabakası (Geç Demir Çağı’nın Geç Evresi-MÖ 5. yüzyıl)

3. Mimari Tabaka, L 14 ve L 15 plankarelerinde gerçekleştirilmiş olup, buradan elde edilen hayvan kemiklerinin dağılımı Şekil 6’da verilmiştir.

Bu mimari tabakadan en fazla koyun (Ovis aries L.), keçi (Capra hircus L.), sığır (Bos taurus L.) ve domuz (Sus scrofa L.) kemikleri elde edildi. Bu hayvanların yaş dağılımına bakıldığında genelde genç bireylere (0-3 yaş arası) ait oldukları gözlendi. Kemikler üzerinde yaygın olarak kasaplık izler gözlendi.

Şekil 6. A açmasına ait 3. Mimari tabakanın hayvan türleri NISP % dağılımı

Kuş (Aves sp.) türü olarak bir adet tavuk (Gallus sp.) femur’u saptandı. Domuz (Sus scrofa L.) kemiklerinin yaş dağılımına bakıldığında bunların genç bireylere ait olduğu gözlendi.

Domuz kemikleri içerisinde bir adet phalanx media’nın (2. parmak kemiği) proximal’den delinmiş olduğu tespit edildi (Resim 20). Bu malzeme, işlenmiş domuz kemiği olarak ikinci örneğimizi oluşturmaktaydı.

(19)

19 Resim 20. Delinmiş domuz (Sus scrofa L.) phalanx media’sı (3. Mimari Tabaka) (Foto:V. Onar)

4. Mimari Tabaka (Geç Demir Çağı’nın Geç Evresi- MÖ 6. yüzyıl)

4. Mimari Tabaka, J 16, J 17, K 16 ve K 17 plankarelerinde gerçekleştirilmiş olup, buradan elde edilen hayvan kemiklerinin dağılımı Şekil 7’de verilmiştir.

Şekil 7. A açmasına ait 4. Mimari tabakanın hayvan türleri NISP % dağılımı

Bu mimari tabakadan en fazla koyun (Ovis aries L.) ve keçi (Capra hircus L.) kemikleri ortaya çıkarılmış olup bunu domuz (Sus scrofa L.) kemikleri izlemiştir. Bu hayvanların yaş dağılımına bakıldığında genelde genç bireylere (0-3 yaş arası) ait oldukları gözlendi. Kemikler üzerinde yaygın olarak kasaplık izler gözlendi.

4. Mimari tabakada ortaya çıkarılan 12 koyun astragalinin beşinde işleme izleri ve delik (3 kemikte işleme izi, 2 kemikte delik) rastlanılmıştır. Astragallerden farklı olarak bu mimari tabakada, 4 adet phalanx proximalis’de (1. parmak kemiği) delme işleminin yapıldığı

(20)

20 gözlenmiştir. “Kemik Amulet” olarak isimlendirilen phalanx’ların periferal olarak proximal ve distal’den delinmiş oldukları saptanmıştır (Resim 21).

Resim 21. Delinmiş koyun (Ovis aries L.) phalanx proximalis’si-Kemik Amulet (4. Mimari Tabaka) (Foto:V.

Onar)

4. Mimari tabakada ortaya çıkarılan domuz (Sus scrofa L.) kemiklerinin yaş dağılımına bakıldığında genelde genç ve yavru hayvanlara ait oldukları gözlendi. Yaygın kasaplık izlere sahip olan bu kemiklerden 5 adet phalanx media’da (2. parmak kemiği) delme işleminin yapıldığı belirlendi (Resim 22).

Resim 22. Delinmiş domuz (Sus scrofa L.) phalanx media’sı-Kemik Amulet (4. Mimari Tabaka) (Foto:V. Onar)

Oluz Höyük kazı arkeozoolojik çalışmaları, 2011 kazı sezonunda A Açmasında yoğunlaşmış, açmadaki derinleştirme ve genişletilme çalışmalarının 2012 yılında da sürdürülmesi düşünülmektedir. Yürütülen kazı çalışmalar ile açmalardan elde edilen hayvansal kalıntıların değerlendirilmesine devam edilecek olup, elde edilen sonuçlarla arkeozoolojik değerlendirmelere katkı sağlanacaktır.

(21)

21 Teşekkür

Amasya Oluz Höyük kazı çalışmaları sırasında büyük yardım ve desteğini gördüğüm başta kazı başkanımız sayın Doç.Dr. Şevket Dönmez olmak üzere, kazı ekibinde yer alan tüm öğretim üyesi ve öğrenci arkadaşlarıma, Arkeomalakoloji konusunda bilgi ve tecrübesiyle her zaman yanımda olan sayın Dr. Canan Çakırlar’a teşekkürü bir borç bilirim.

Referanslar

Benzer Belgeler

regionalt onkologiskt centrum (ROC) och av de ytterligare kompe- tenser som byggs upp för att utföra RCC uppdraget. Västerbottens läns landsting härbärgerar sedan tidigare ROC

Yaln›zca ak›ll› kartlarla s›n›rl› ol- mayan bu yeni elektronik ödeme araçlar›, özellikle toplu tafl›mac›l›kta tüm dünyada kendilerine kullan›m alanlar›

DiĢi keçi taze kıkırdak hücrelerinde sinkronizasyon sonuçları hücre canlılık oranı ile karĢılaĢtırıldığında grup 6 (120 saat serum açlığı) de G1/G0

Kıbrıs Evcil Koyunlarında (Ovis ammon) Yaşayan Ophryoscolecid (Entodiniomorphida) İşkembe Siliyatı, Ophryoscolex purkynjei Stein, 1858 (Sensu Göçmen, 1999).. New Rumen

Türkiye’nin güneydoğusunda yaşayan evcil keçilerin (Capra hircus L.) Entodiniid (Entodiniomorphida: Entodiniidae) siliyat faunası, tür ve form çeşitliliği

o Periyodik, sürekli, parçalı sürekli ve parçalı düzgün fonksiyonların Fourier serileri

KEÇİ ALT FAMİLYASI (Caprinae) CİNS (Genus) AT (Equus L.) SIĞIR (Bos I) KOYUN (Ovis) KEÇİ (Capra L.) TAVUK (Gallus) TÜR (Species) EVCİL AT (Equus caballus) EVCİL SIĞIR

Camlı kapıları tavandan yere kadar sar- kan salonda istendiği zaman bunları sür- mek suretiyle yok etmek imkânı vardır.. Binanın alt katları oturma ve yemek, üst katları