• Sonuç bulunamadı

Uluslararası Cami Sempôzyumu (Sosyo-Kültürel Açıdan)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Uluslararası Cami Sempôzyumu (Sosyo-Kültürel Açıdan)"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Uluslararası

Cami Sempôzyumu

(Sosyo-Kültürel Açıdan)

08-09 Ekim 2()18 MALATYA

BİLDİ.RİL~R KİTABI

II. CİLT .. ·

Yayma

Hazırlayan

Prof. Dr. Fikret KARAMAN

G.,.,@ @ .INONO

~ Iİij ~. - '

üNIVERSITeSI

~

liJ ffJ

X AYlNEVI .

(2)

ooo r:rırı ~

i.l!Jb

YAYlNM

İnönü Üniversitesi (İlahiyat Fakültesi)

İnönü Üniversitesi Yayınları No: 40

İnönü Üniversitesi İlahiy3:t Fakültesi Yayınları No: 3

. Sertifika No 26607

Yayına Hazırlayan

Prof. Dr. Fikret KARAMAN

Talom Numarası

978-975-8573-80-6 (Tk)

ISBN . 978-975-8573-79-0

ı. Baskı Aralık 2018 Ankara 1.000 Adet

Editörler Prof. Dr. Fikret KARAMAN Dr. Öğr. Üyesi Emine GÜZEL Dr. Öğr. Üyesi Fetbullah ZENGİN

Arş. Gör. Ömer·TOZAL

B as ki

TDVI

T.U'IN~·r.c:.~

LJİJ

Serhat :t-.·Iah. 1256 Sokak No: ll Yenimahalle/ At"lKARA Tel: 0312 354 91 31 (pbx) Faks: 0312 354 91 32 e-posta: bilgi@tdv.coın.tr

Açıklama: Bu eserde yer alan tebliğ metinlerinin tüm sorumluluğu,

yazarlilnn~ aittir.

(3)

MODERNLEŞME SÜRECiNDE CAMiLER VE SOSYO -KÜLTÜREL iŞLEVLERİ

Hasan ARSLAN!

Özet: Modernleşme, camileri de cami cemaatini de etkilemektedir. Etkile- me süreci ise karşılıklı işlemektedir. Insanlar camileri inşa edip şekillen­

dirmekte, camiler de insanları şekillendirmektedir. Olumlu-olumsuz her iki durumda da insanların psikolojik yapıları, dini hayatla rı, ahlaki özellikleri, sosyal ilişkileri hatta dünya görüşleri oluşmakta veya değişmektedir.

Modernleşme sürecinde camiler bazen farklı amaçlar için kullanılmış, ba- zen de tamamen ortadan kaldırılmışlardır. Ancak modernleşme sürecinde camiler ve camiierin sosyo-kültürel işlevleri önemli bir problem konusu

oluşturmaktadır. Amaç bu süreçten camilerle karşılıklı olarak sosyo-kültü- rel yapının ve bireyin dini hayatının nasıl etkilendiğini ortaya koymaktır.

Amacın gerçekleştirilmesi için izlenecekyöntem ise deney, gözlem, mülakat ve tarihi dökümanların incelenmesi şeklinde gerçekleştirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Modernleşme, Camiler, İşlevleri, Yıktırılmaları, Sos- yo-Kültür Yapı ·

03 MOSQUES AND SOCIO-CULTURAL FUNCTIONS IN THE MODERNIZATION PROCESS

Abstract: Modernization affects mosques as well as the mosque commu-

nity. The process of influence is mu tual. People build and shape mosques

and mosques shape people. In both cases, the psychological structures, re- ligious life, moral characte~istics, social relations and even world views of people are formed or changed.

In the process of modernization, mosques have sametimes been used for different purposes, and sametimes have been completely eliminated.

However, in the process of modernization, the socio-cultural functions of mosques and mosques constitute an important problem issue. The aim of this process is to reveal how the socio-cultural structure and the religious life of the individual are affected by the mosques. The method to be carried out for the realization of the purpose was carried out as an examination of the experiments, observations, interviews and histarical documents.

Keywords: Modernization, Mosques, Functions, Demolitions, Socio-Cultu- ral Structure

1 Dr. Öğr.Üyesi, hasan.arslan@inonu.edu.tr.

7.onınur.ı

(4)

7.0TUIIU~I

Modcrnlcşıııc

Siirccindc Camiler ve

SosyıH<ıiltiircl işlevleri

("~ GİRİŞ

Günümüzün modernleşen dünyası, camiye giden cami cemaa- tini de camiye gitmeyenleri de hatta caminin kendisini de etkile- mektedir. Ancak etkileme süreci karşılıklı işlemektedir. insanlar ibadetlerini yaptıkları camileri inşa edip şekillendirmekte, camiler de insanları şekillendirmektedir. Bu inşaat ve mimari şekillendirme

bazen çok bilinçli bir şekilde gerçekleştirilirken bazen de tam ter- si olabilmektedir. Olumlu-olumsuz her iki durumda da insanların

psikolojik yapıları, dini hayatları, ahlaki özellikleri, sosyal ilişkileri

hatta dünya görüşleri oluşmakta veya değişmektedir.

Camiierin mimari ve mühendislik açısından etki ve işlevleri olduğu gibi kültür ve sosyal psikoloji açısından da etki ve işlevleri vardır. insan bazı camilere girdiğinde huzur bulur, h u şu ile ibadetini yapar, mutlu ve moraili bir şekilde ayrılır. Ancak bazı camilere gi-

rildiğinde insanın ruhu sıkılır ve oradan bir an önce ayrılmak ister.

Son yüzyılda bir taraftan dünyada üretilen bilgimiktarı katlanarak artarken diğer taraftan da modernleşme sürecinde dini hayat, birey ve toplum problemleri d~ artmaktadır. İşte tam da bu süreçte ca-o miler, insanlar üzerinde sanat •. estetik, mimari, mühendislik açıdan

etkiler yapar. Camiler sadece ibadet değil eğitim, öğretim; idari, hu- kuki ve sosyal psikolojik açıdan da işlevler görürler.

Süleymaniye'de bayram sabahı ayrı bir coşkudur. Çünkü bu duygu insanı bir anda ta nerelere götürür. Ancak bu eaşkuyu Sü- leymaniye'de hiç bayram namazı kılmayanlar da duyar. Minarele- rinde yükselen ezan sesleri d inin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. Hiç görmesek de 'Bitlis'te Beş Minare', Erzurum'da çifte minare, Edirne'de Selimiye minarelerinden okunan ezan ses- leri hem dinin temeli hem de bu vatanın tapu senedidir ama mo-

dernleşme sürecinde bu camiler '{e okunan ezan sesleri acaba nasıl

inliyor?

Tarihten günümüze camiler konusunda birçok şey söylenebilir, nitekim söylenecektir de. Ancak modernleşme sürecinde camiler ve camiierin sosyo-kültürel işlevleri önemli bir problem konusu

oluşturmaktadır. Amaç bu süreçten camilerle karşılıklı olarak sos- yo-kültürel yapının ve bireyin dini hayatının nasıl etkilendiğinj or- taya koymakttr. Amacın gerçekleştirilmesi için izlenecek yöntem ise gözlem, mülakat, deney ve tarihi dökümanların incelenmesi şeklin­

de olacaktır.

03 Modernleşme Süreci ve Camiierin Farklı Amaçlar İçin Kullanılması

Modernleşme süreci sanayi devrimi ile hızlanarak olu~lu-o­

lumsuz tüm dünyayı etkiHemeye devam etmektedir. Modernleşme,

(5)

dünya güç dengelerinin değişmesine yol açmış, yüzlerce yıllık kı­

rallıldar, imparatorluklar yıkılmış, ülkeler işgal edilmiş, çok acı fe- laketler yaşanmış, neticede camiler de bu süreçten etkilenmiş ve etkilenmeye de devam etmektedir.

Camiler modernleşme öncesinde de zaman-zaman değişik amaçlar doğrutusunda kullanılmıştır. Nitekim İslamiyetin ilk yılla­

rında Emeviler camileri kendi politik emelleri doğrultusunda kul-

landılar. Daha sonra Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa Osmanlı­

ya isyan öncesi, cami görevlilerini önceden örgütlemiş bu görevliler de yaptıkları propogandalarla, halkın Osmanlı Devleti aleyhine bir tutum oluşturmasına çalışmışlardır (Mehmet Arif Bey, 197 4: 445)

Tarihimizde ilk defa camiler 1877/78 Osmanlı-Rus Harbi (93

· Harbi) yıllarında amaç dışı kullanılmıştır. Bu savaşta Rumeli'den

İstanbul'a büyük bir göçmen (muhacir) akını yaşanmıştır. Rus Or- dusu ile Bulgar silahlı gruplarının önünden kaçan yüzbinlerce göç- men, kış mevsiminde İstanbul'u doldurunca bunların barındırılına­

için İstanbul'daki büyük camiler ibadete kapatılmıştır. Ayasofya, Sultan Ahmet, Süleymaniye, Beyazıt camileri muhacirlerin barın­

masına ayrılmış, bu camiler ve müştemilatı bir anlamda, göçmen- lerin kaldığı misafirhaneler ol~rak kullanılmıştır" (Mehmet Arif Bey, 1974: 432; Meydan, 2013: 231). 93 Harbi'nden 34 yıl sonra

yapılan Balkan Savaşında da göçmenler geçici olarak m.edrese, okul ve tekkelere yerleştirilmiştir, ancak en çok muhacir, cami ve mescit- lere yerleştirilmiştir. Bu nedenle birçok cami ibadete kapatılılarak,

geçici bir süre için misafirhane veya barınak olarak kullanılmışlar­

dır. Hilali Ahmer Cemiyeti iaşelerinin düzenli olarak yürümesi için

tuttuğu deftere göre çoğu cami olan 130 kadar mekanda 3709 aile- den oluşan14856 kişiye cemiyetçe yardım edilmiştir. İzmirdeki göç- menlerin birçoğu Hisar Camii dışındaki cami, mescit ve tekkelere

yerleştirilmiştir (Ağanoğlu, 2012: 201 den akt. Meydan, 2013: 232) 1912 Yılında yapılan Balkan Savaşına katılan Ziya Şakir, 'Sultan Selim Camisi'nde' adlı bölümde Meçhul Asker adlı anılarında şöyle anlatır: "ilk rasgeldiğimiz arabaya atladık, Sultan Selim Camisi'ne

yollandık Her tarafta gelip giden asker kafileleri, araba katarları

caddeleri dolduruyordu. Edirne'ye girdiğimiz zaman bu kalabalık

daha ziyade arttı. Şimdi Edirne adeta bir asker mahşeriydi. Caminin avlusu alayımızın askerleri ile dopdolu. Caminin içi büyük bir koğuş

halinde, yerdeki halılar toplanmış, her tarafta öbek öbek cephane

sandıldarı, silah çatıldarı, çadır denlderi, peksirnet çuvalları" (Şakir,

2011: 56-57 den akt. Meydan, 2013: 232).

Konya'da ki Alaaddin Camisi, Birinci Dünya Savaşı (1914-18),

Kurtuluş Savaşı (1920-23) ve İkinci Dünya Savaşı (1940-45) yılla­

rında askeri işlere tahsis edilmişti. Savaş yıllarında Osmanlı Sultanı

Konya'daki Alaaddin camisini askerlerin kullanımına tahsis ediyor,

i.OTIJiltiM

Jlloılcrnlcşnıe

Sürecinde

C::ınıiler ve Sosyo·l<iiltürel işlevleri

ll:ıs:ın ,\llSLM<

ı

639

ı

(6)

i.OTllltU~I

Modernleşme

Sürecinde Camiler ve Sosyo-l<ültiirel İşlevleri

llos;ın MtSt.\N

savaş yılları, sonra Kurtuluş Savaşı sırasında ordunun kullanımına

veriliyor. 1940-4S'te, milyonlarca insanın hayatını kaybettiği yıllar

ve günler, Mareşal Fevzi Çakmak döneminde de ordunun kullanı­

mında (İslam Ansiklo.; Meydan, 2013: 219).

"20 Nisan 1936 tarihli, Cumhuriyet gazetesinin 'Bu ne in-

safsızlık, Seferihisar'da tarihi cami ahır yapılmış' başlıklı kupürün- de: 'Seferilıisar'm Hereke Köyü'nde bircami tahrip edilmiş ve alı ır ha- line getirilmiştir. Müze müdürü tahkikat yapmıştır. Verdiği malümata göre, kütüphane ve medresesi vardır. Kütüphanesinde eser kalmamış­

tu: Evrenoğullarından Kasım tarafından inşa ettirilmiştir. Üstündeki arapça yazıya göre 641 yıllık olduğu anlaşılmaktadır. Osmanlı-Türk

sitilindedir. Tahribata rağmen, geriye kalan kısmı muhafaza edilir- se kıymettir' Camiyi ahır haline getiren, işgal sırasında Yunan van-

dalhğıdır. Caminin insafsızca ahır haline getirildiğini tespit edip ve bu bilgiyi Cumhuriyet gazetesine veren de İzmir m üze müdürüdür.

Müdür, arkeolajik sayım yaparken bu gerçeğin·farkına varmıştır.

Yüzlerce yıllık Kasım Çelebi Camii metruk halde bulunduktan son- ra, ı 936 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından revaldan

temizlenmiş, minaresi onarılmış ve temizlenerek ibadete açılmış­

tır" (Meydan,2013: 218).

ı 939-1946 yılları arasında Kutsal emanetler; Hz. Muhammed'in

sancağı, kılıcı, lurka-i saadeti, Hz. Osman'ın kanlı Kur'an'ı Kerim'i gibi dinsel ve tarihsel değeri olan eşyalar İstanbul'dan uzak Ana- dolu'nun içlerindeki bazı camilerde koruma altına alındı. Nitekim

Topkapı Saray'ında saklanan Kutsal emanetler ve bu emanetlerle ilgilenen görevliler (Topkapı Sarayı ikinci müdürü başkanlığında

30 görevli, aileleri, çocukları ve eşyaları tehlike tamamen geçene kadar) Niğde'ye götürülerek, Niğde'deki bazı camilere yerleştiril­

mişlerdir. Dolayısıyla, kutsal emanetlerin korunduğu Niğde'deki b1,1 camiler mecburen ibadete kapatılmış ve koruma altına alınmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kutsal Emanetlerin korunmasına bü- yük bir önem vermiştir. Dönemin Çumhur Başkanı, 28 Ocak 1943 günü Churchill ve ABD Başkanı Rusveld'Je görüşmek üzere Anka- ra'dan trenle Yenice'ye giderken Niğde'de treni durdurarak 'Kutsal Emanetleri' görüp korunması hususunda teftiş ve kontrol etmiştir

(Meyda·n, ~Oı3: 228-229).

Camiierin savaş yıllarında barınak olarak kullanımıyla ilgili olarak tarihçi İlber Ortaylı şöyle der, "Türkiye iki cihan harbinin birincisine savaşan güç olarak katıldı .... imparatorluk bu savaşta ilk defa umumi seferberlik ilan etti. Askerlikten muaf tutulan med- reseliler ve gayrimüslimler bile silahaltına alındı. 1.5 milyon asker bu devletin gördüğü bir kalabalık değildi. Toplanan askere ne silah, ne kalacak yer ne de tayın (asker azığı, asker ekmeği) verilebildL Medrese ler, camiler, zaten harap halde olan vakıf eserleri ve istan-

(7)

oul halkı askeri barındırıp beslemekle görevlendirildi. Zaten 1912- 13 kışında Balkan felaketini yaşayan Türkiye'nin İstanbul, Bursa ve edirne gibi şehirleri perişan muhacir dalgalarını barındırmak zo- runda kalmıştı. Camiler cami olmaktan çıktı başka ne yapılabilirdi

ki?" (Ortaylı, 2012, Meydan, 2013: 233).

Türkiye'ye değişik tarihlerde Balkan ülkelerinden göçmenler

gelmiştir. Nitekim 1950'li yıllarda gelen göçmenler yurdun değişik

illerine yerleştirilmişlerdir. Bu gelen göçmen gruplarından bir kıs­

da Mersin' e getirilmişler ve şu an ilçe müftülüklerinin bulundu-

ğu Müftü Camii'nde barındırılmışlardır. Aileleri ile çoluk-çocuk ge- len soydaşlarımıza civardaki mahalle sakinleri yardımda bulunur.

Prof. Dr. Mehmet Arslan, çocukluk yıllarında kendisinin de evden verilen yemekleri, göçmenlere, defalarca götürdüğünü anlatmıştır.

03 Modernleşme Sürecinde Yıktırılan Camiler

Geçmişte ve modernleşme sürecinde camiierin değişik amaç- larla kullanıldığı olmuştur. Ancak yine geçmişte ve modernleşme

sürecinde, değişik amaçlarla, camiierin yıktırıldığı, tümden ortadan

kaldırılarak yerle bir edildiği zamanlar da olmuştur. Nitekim Sicil- ya ve İspanya'da altı-yediyüz yıl y,üksek bir medeniyet ortaya koyan

Müslümanların yaptıkları çok sayıda sanat şaheseri camiler, galip

hıristiyanlar tarafından yıktml mışlardır.

"Türkiye modernleşecek ve küçük Amerika olacak" söyleminin

dillendirildiği yıllarda ülkenin her yerinde kara yolu yapımına önem

verilmiştir. O dönemde şehir merkezlerinde yeni yollar, bulvarlar, meydanlar açılmış, Türkiye'de modernleşme ile birlikte gerçekten bir değişim rüzgarı yaşanmıştır. Ancak bu faaliyetler gerçekleştiri­

lirken çok sayıda tarihi cami de yıktırılinıştır. Eliili yıllarda sadece

\..'

İstanbul'un Tophane, Karaköy, Fatih, Erriinönü, Saraçhane ve Beşik- taş semtlerinde 70'e yakın caminin, yol açma ve değişik imar faali- yetleri gerekçesiyle yıktınldığı belirlenmiştir (Meydan, 2013: 261).

Mehmet Şevket Eygi "Cami Kıyımı" adlı kitabında, "Cami kıyı­

1950-60 arasında da devam ederek yol açma bahanesiyle nice tarihi caminin temellerine kadar yıkılmasına sebep oldu" diyerek 1950-1960 arasında yıkılan ve satılan camilerden söz eder.

1950 li yıllarda İstanbulda tarihi cami ve mescit yıkımı İstan­

buJ!un iman için çağırılan Fransız Mimar Heriri Prost ve Alman Prof.

Hans Högg tarafından gerçekleştirilmiştir ... Hoca Sinan tarafından

yaptırılan Azepler Mescidi, Fatihli yıllardan kalmadır ama hamarnı

ile yola katılır. Kanuni devri hatırası Tüfenkhane M escidi satılır. Sa- raçhane M escidinin yerinde ise şu an resmi daireler vardır (Bağla n, 2010).

7. OTUil,.::.:U~-'--1 _ _

Modcrıılcşnıc

Sürecinde Camiler ve Sosyo-l<ültiircl işlevleri

Ilasan ,\1\SI..\N

1641

(8)

1.oruıum

lllodernleşnıe

Sürecinde Camiler ve Sosyo-l<ültilrel işlevleri

ll;ıs;ın,\ltSI.AS

642

ı

Prost bu kadarla yetinmez, ikinci yıkım furyası ile (1 955-57) yol

kenarında kalan mescitleri de ayıkJar. Zeytincil er M escidi yok edilir.

Şüceattin Camii'nin yıkım em rini kimin verdiği hiç anlaşılamaz. Ha- zi re bile darma duman edilir. istanbul'un ilk belediye başkanı Hızır Bey'in mezarı ortada kalır arsalar yeniden camileştirilemesin diye tarla beton taştırılır ki bu alanda konut blokları yapılır ... Sadece 56- 57 yılları arasında 54 camiyi yıktırır (Şahiner, 2010; Meydan,2013:

262)

" ... tarihe gömülen Mimar Sinan mescitlerinden, Beyazıt'ta yı­

kılan Kemankeş Kara Mustafa Paşa Camii ve Medresesinden, Top-

kapı'daki Kara Ahmet Paşa'nın Mimar Sinan Eseri zarif sebilinden (ki bence istisnai bir Rönesans tipi fontanaydı, inşaat makinelerini

dayayıp yıkılışını gözürole gördüm) bahseden Müslüman yok" (Or-

taylı, 2012).

İstanbul'un birçok tarihi camisinin yıktınldığı yıllarda (1 950- 60 ... tarihi camiierin bakım ve onarımı konusunda çıkarılan yasa- ya rağmen) istanbul'un abidevi camilerine de ilgisiz kalınmıştır.

Bu durum dönemin basınınca eleştirilmiştir. Örneğin, Sultanahmst Camii'nin etrafının gecekondutarla kuşatılmasını ve bakımsızlığı­

Metin Engin, 1953 yılında Cumhuriyet gazetesinde şöyle eleştir­

miştir: "istanbul'un en büyük tarihi abidelerinden olan Sultanah- met Camisi gecekonduların ve usulsuz inşaatın istilası altında ...

Üç beş teneke parçası ya da taş bulan her şahıs caminin duvarına bitişik bir gecekondu inşa ediyor. Sultan Ahmet Camii'nin hali ise büsbütün utanç verici. 1950'de Vakıflar tarafından tamir edilirken bir amalenin dikkatsizliği yüzünden kül olan, camiye bitişik mahfil-i hümayun üç seneden beri harap ve yanık bir vaziyette bırakılmış.

Bu feci manzara muhteşem caminin bütün güzelliğini ortadan kal-

dırmaya kafi geliyor. Vakıflar Umum Müdürlüğü acaba neden bura-

sını tamir edip camiyi bu çirkin vaziyetten kurtaramaz." Bu noktada

insanın aklın.a birkaç soru geliyor. (Engin; Ceyhan: 37).

19SO'Ierde Yeni Sabah gazetesinde yazar olan Prof. Dr. Sema- vi Eyice, Sekban Paşa Mescidi, Mimar Ayaz Camii, Velide Camii'nin türbesi gibi dini eserlerin yol yapmak için yıktırıldığını anlatmıştır.

Eyice, kendisinin bu cami, mescit ve türbelerin yıkılmasına gaze- tesinde itiraz ettiğini ancak uyarıldığını da belirtmiştir. Eyice, Türk tarihi için önemli olan Zeyrek evlerinin de bu dönemde yıkıldığını söylemiştir. Prof. Dr. Sema vi Eyice, "Sanat Alemi" dergisinden Ülkü Ö. Akagündüz'e ve.rdiği röportajda bu gerçeğin altını çizmiştir. İşte Semavi Eyice'nin o röportajından bazı bölümler:

"Bozdoğan kemerinden Aksaray'a inerken sağda iki küçük cami

vardı. Baba Hasan Alemi ve Oruç Gazi Cam ileri. Baba Hasan Alemi'yi daha o zaman vakıflar kiraya vermişti. Hatta bir öğretmen oturu- yordu içinde. Cadde üstünde olmamasına rağmen yıktılar onu.

(9)

Oruç Gazi mamurdu, kullanılıyordu. Hiç lüzumu yokken yıkıldı o da. Bulvar açıldığında, dört tarafında servi ağaçlarıyla çok şirin bir durumu vardı, caddeden dışarıda ve biraz çukurdaydı zaten. Kimin

aklına estiyse, lüzumsuz burada dediler, yıktılar. Eyice İstanbul'dan başka şehirlerde de tarihi camiierin yıkıldığını belirtir ... Adana'da kentin göbeğinde, camisi, medresesi, kütüphanesiyle görkemli bir külliye düşünün. ı650'lerde Cafer Paşa yaptırmış, ı950'de cadde

genişleyecek bahanesiyle yıkılmış. Ne var ki arsa hala boş, külliye

yıkıldığı ile kalmış, şehrin anıtsal yapısının yerinde şimdi çömlekçi var" (Meydan, 20ı3: 263-264).

ı950' li yıllarda İstanbul'da yıktınian ve tahrip edilen tarihi ca- milerden bazıları: ı 465 tarihinde inşa edilmiş olan tarihi Murat Paşa

Camii Vatan Caddesi yapılırken ı 957'de yıkılmıştır. Pertevniyal Lisesi yakınlarında bulunan tarihi Oruç Gazi Camii, ı 956 yılında yol yapım ·çalışmaları sırasında yıktırılmıştır. Yeni Kapı yakınlarında Fatih döneminden kalma ı479 tarihli Çakır Ağa Camii yine yol

yapım çalışmaları nedeniyle ı958'de yıkılmıştır. Aksaray'da Vatan cadesinin başlangıcında yer alan Fatih döneminden kalma Çarncılar

Camii ve çeşmeleri, ı 957 yılında yol yapım çalışmaları nedeniyle

yıkılmıştır. Aksaray'da,ı555 yapımı tarihi Kazasker Abdurrahman Camii ı 957'de yol yapım çalışma'iarı nedeniyle yıkılmıştır. Karaköy

Kabataş ·arasında -bugünkü Mimar Sinan Üniveristesi'nin tam

karşısındaki- Salıpazarı Süheyl Bey Camii ı957'de yol yapım çalış­

maları sırasında yıkılmıştır. Karaköy Kabataş arasındaki ı878-ı879 yapımı, özgün mimariye sahip çok nadide eserlerden biri olan Ka- raköy M escidi veya camisi ı 958'de yol yapım çalışmaları sırasında yıkılmıştır. Karaköy Kabataş arasındaki Il. Mahmut döneminden kalma, ı826 yapımı, tarihi Nusretiye camii ve sebili ı958'de yol

yapımı sırasında tahrip edilmiştir. Karaköy Kabataş arasındaki

Mimar Sinan eserlerinden Kılıçali Paşa Camii ve dükkaniarı da

ı 958' de yol yapı m çalışmaları sırasında tahrip edilmiş, bazı duvar-

ları yıkılarak yeniden yapılmıştır (Meydan, 20ı3: 264).

7.0TllllU~1

Modernleşme

Sürecinde Camiler ve Sosyo·l<iiltürel işlevleri

llas;ın,UL4iL\N

(10)

i.OTUIIUM

Modernleşme

Slirecinde Camiler ve Sosyo·l<iiltiirel işlevleri

. ..,

V'".;\.... ~':.

...

ı.. ..

.

..., ~

..

.~- -:c)~ :.:\;.-. 'ı _.,.., .J')UI. .:_ - · ....;; , .,.. .ı.. J...li~ __ ,_ ...,,..... ..,. ı

j l .l' -.l4-~ .:; .... :; .;~l:t: ..::

":'h' -J.:(,:... ' •••. \:;.:;::-._, ••

:'->-;,s)\;. .j\;._;_,1) ~

,_;;:>'.! {;:.\.! lt.:l~._t; o-1:..:.1{'_\'d~\ .. IJ .jl_;~-1 ... )\•~.ı.t_:-".;:-.;:,'.,:~_, :

.. ı 1 . . . \

(.,;~.:...,!, . ... L<iı. .! -. -";.. . . ...,: J

Fotoğraf· numara 70

Yunanlılar tarafından yakılan Orhangazi kasabası cami-i şerifi.

(Orhangazi kasabası tahminen 1000 haneli olup yunanlılar tara~

fından bilcümle emakini diniyye ve resmiyesiyle kamilen ihrak ve ahalinin kısmi azami katil ve imha ve eşya ve nakitleri gasb ve yağ­

malanmıştır.)

Yunanlılar TarafındanYalolan Nasrettin Paşa Camii

(11)

1950'11 Yıllarda Yıktınlan Camilerden Biri

İstanbul'da Vol V apım Çalışmaları Sırasında 1 957'de Yılalan Süheyl Bey Camii

~~---

Modernleşme

Sürecinde Camiler ve Sosyo·l<ültürel

İşlevleri

Hasan ,\llS LAN

(Yukarda verilen cami resimleri Sinan Meydan'ın El Cevap adlı kitabından 1645 alınmıştır)

(12)

7.0TURU~I

lltoderııleşıııe Sürecinde

C:ımilervc

Sosyo·l<ültiirel işlevleri

ll,ıs:ııı,\ltSI.;\N

C"3 Modernleşme Süreci ve I<ABE

(Osmanlı'nın yaptırdığı revaklar ve kale yıktırıldı, yakında clevasa saat kulesi otel yaptın ldı)

Modernleşme Süreci ve Tarihi Sultanahmet Camii

(Türkiye'nin küçük Amerika olma süreci işliyor, ancak Türkiye'nin küçük Amerika olması gerekiyor mu?)

03 Modernleşme Sürecinde Cami ile İlgili Yaşanan Bazı

Deneyimler ·

Bir yaz günü idi, akşam vakti birisi geldi, 'cami inşaatına bir kamyon yapı malzemesi geldi, indirilecek dedi'. Herkes tarladan,

1 bağdan, bahçeden gelmiş, akşama kadar çalışmış yorgun vaziyette,

646 ı

neredeyse kıpırdayacak mecali kalmamış, pek hareket yok. Tek kişi

(13)

olarak 'Ya Allah' deyip yapı malzemelerini indirmeye başladım, der- ken gelenler oldu, daha sonra gelenler arttı. Caminin işine namaz

kılan-kılmayan, camiye gelen-gelmeyen herkes el attı, az önce yor- gunluktan kıpırdayamayan insanlar sanki birden dinçleştiler, kısa

zamanda bitti.

Çanakkale Zaferi dolayısıyla İnönü Üniversitesi Yerleşkesi içeri- sindeki camide o yıl (2010) vaazı ben vermiştim. Çanakkale zaferi ile ilgili askerlerimizin savaş sırasında yaşadıkları olayları, kahra-

manlıkları anlatıyorum. Türk milletinin, eğitim kurumlarının, hepsi birden seve seve cepheye gidip de dönmeyen liselileı~ tıbbiyemer­

den bahsediyorum. Bu sırada da önceden hazırladığım görselleri projeksiyonla cemaatin çoğunluğunun görebileceği şekilde sunum (power-point) da yapıyorum. Projeksiyon ilk defa camiye girmişti, o zamana kadar camide uygulanmamış bir deneyim oldu. Cami cema- ati bu deneyimi gayet olumlu karşıladı, üniversite rektörü telefonla arayarak tebrik etti.

Diğer bir deneyim de 2015 yılında gerçekleştirildi. Malatya-

nın şehir merkezinde bulunan Yeni Cami ·de ilahiyat Fakültesi'nde 'Çevre ve Din' ders i öğrencilerinden gönüllü bir grupla temizlik ger-

çekleştirdik. Cami neredeyse beş;vakit dolu, bazen cemaat içeriye

sığınıyor dışarıya serilen sergilerde de namaz kılıyor. Yani camide çok sayıda Müslüman ibadet yapıyor, dolayısıyla zannedildiğinden

çok temizliğe ihtiyaç var. Neyse uzun süren temizlik epey sonra bit- ti, herkes yorgun. Ahali gerçekleştirilen temizlik faaliyetini çok iyi

karşıladı, takdirkar sözlerle yapılan işi desteklediklerini gösterdi- ler. Civardaki bir çay ocağı, temizlik faaliyetini gerçekleştiren tüm ilahiyat Fakültesi öğrencilerine yorgunluk çayı ikram etti, herhangi bir ücret almadı.

03 Modernleşme Sürecinde Camilerle İlgili Olarak

Gerçekleştirilen Gözlemler

"Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan,

namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah'tan başkasından kork- mayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan ol-

maları umulur" (Tevbe, 9: 18). Camiler konusu çok yönlü bir konu

olduğu için gözlemler de çok yönlü olacaktır. Burada konu camiler, muhataplar ise insanlardır.

1- Camiierin ibadet, eğitim, öğretim, toplum meselelerinin İs­

tişare edilmesi gibi birçok işlevi vardır, ancak bu işlevleri zayıflamış durumdadır. Ayrıca camiler, gerektiğinde düş­

manlar tarafından göç etmek zorunda bırakılan muhacirle- re sığınak, vatan savunmasında askerler için barınak, askeri

2J?I.lli!.l!lL _ _

1\lodernleşrııe

Sürecinde Camiler ve Sosyo-I<ültürel işlevleri

ll:ısaıı AIL~L-\N

mühimmat ve kutsal emanetlerin saklandığı, koruma altına 1 . 647 alındığı mekanlar olarak da işlevleri vardır. Camiler, zaman 1

(14)

7.0TURU~1

Modernleşme

Sürecinde Camiler ve Sosyo·l<iiltürcl İşlevleri

zaman bu amaçlar doğrultusunda fonksiyon göstermekte- dirler.

2- Günümüzde camiler, tarihi süreç içinde gerçekleştirdikleri

tüm işlevlerini yerine getiremeseler de, varlıkları ile önem- li bir görevi yerine getirmektedirler. Camiler; taş toprak, beton ve ahşaptan oluşan herhangi bir mekandan ibaret

olmayıp vatanımızın, milletimizin tapu senetleridir; iyi ko-

runmalıdır. Çeşitli gerekçe ve bahanelerle yıkılıp ortadan

kaldırılmamalıdır. En son olarak da 15 Temmuz 2016 ta- rihinde gerçekleştirilen hain darbe girişimi sırasında çok önemli bir işlev görmüşlerdir.

3- Yeniden yapacağız diye sapasağlam camiler yıkılıyor. Cami- lerin yıkılınası israfa yol açıyor; emek kaybı, zaman kaybı,

maddiyat kaybı, sanat kaybı ve belkide hepsinden daha önemlisi bir tarih kaybı söz konusu olmaktadır.

4- Bir Müslüman'ın asla aklından çıkarmayacağı ve hayatı bo- yunca fiili olarak da yerine getirmesi gereken 'makasıd-ı şerlyye' (canın, aklın, dinin, ııamusun-neslin, malın korun-

ması düsturu) kurallarına yeterince uyulmuyor. Nitekim Cami inşaatları iyi denetlenmiyor; betonarme yeterince su-

lanmıyor, yeni yapılan cami ve minareler sağlam yapı lınıyor.

Depremler ve fırhnalarda 300-400 senelik tarihi camiler değil yeni yapılan cami ve minareler yı kılıyor. Örneğin, tüm uyanlara rağmen, Mersin'in Arslanköy'ünde yaptırılan ca- minin minaresi fırtınadan daha yapıldığı yıl yıkıldı. Ayrıca,

tedbirsizlik yüzünden, namaz kılanların üzerine kalas düş­

tü, tesadüfen ölüm veya yaralanma olmadı.

5- Osmanlı Devlet-i Aliye'sinde 'selatin camileri' vardır; onları

ancak padişahlar yaptırabilirdi. Ne kadar parası çok olur- sa olsun padişahtan başkalarının 'selatin' camisi yaptırma

yetkisi yoktu. Bu uygulamada sadece padişah ve devletin prestiji söz konusu değil önemli bir israfın da önüne geçil-

miş oluyordu. Ancak günümüzde nüfusu bin kişiyi bulma- yan kasabalarda bile her birisi üç şerefeli olmak üzere dört m inareli camiler yaptırılına ktadır.

6- Osmanlı 'namazgahlar' yapmıştır. Namazgahlar; bir anda neredeyse yüzbinlerce kişinin namaz kılabilmeleri için dü-

zenlenmiş açık mekanlardır. Pratiklik ve israfın önlenmesi

açısından·çok akıllıca düşünülmüş ibadet mekanları olarak

· · inşa edilmişlerdir.

7- Camiierin yalıtımı, ısıtma ve serinletilmesi, üzerinde ciddi olarak kafa yorulması gereken, önemli bir problemqir. Bu konular camiierin büyük çoğunluğunda fizik kurallarının

(15)

tam tersi yönde olduğu gözlenmiştir. Tavandan ısıtma gibi fizik kurallarına aykırı yöntemler Diyanet İşleri Başkanlığı

yeni binası dahil olmak üzere birçok camide yer almakta enerji ve para kaybına yol açılmakta, buna karşılık cemaat da israf edilen enerji göz önünde bulundurulduğunda, ye- terince ısınamamaktadır. Fizik kurallarına aykırı uygulama

klimaların kullanımlarında da söz konusu olmaktadır. Yaz

aylarında, sıcak bölgelerde, pencerelerden giren güneş ışın­

ları ortamı olumsuz etkilemekte, klimalar çalıştırılmakta

ancak Idimaların önündekiler üşümekte az ilerdekiler terle- mektedirler. Esasında güneş ışınlarının pencerelerden içe- riye girmeleri, iki işlevli kepenklerle, önlenirse çoğu yerde

klimaların çalıştırıtmasına bile gerek olmayabilir. Bu konu- lara dikkat edilmediği için yaylalarda bile klima ile soğutma

· yanlışlığı yapılıyor.

8- Camilerde güneş enerjisinden ya hiç ya da yeterince yarar-

lanılmıyor. Allah güneş enerjisini bedava veriyor, Müslü- manlar da bu enerjiden yararlanmamak için inat ediyorlar.

Yeni yaptırılan cami projelerinde güneşten faydalanmaya yer verilmiyor. Haliyle cami inşaatları da güneş enerjisin- den en yüksek fayda sa~·lanacak şekilde planlanmıyor, bu konu göz ardı ediliyor. Halbu ki güneş enerjisi ile ilgili mali- yet toplam inşaat maliyetinin yanında çok cüz'i kalır.

9- Birçok camide kullanılan ses cihaziarı iyi çalışmıyor. Ses ci-

hazlarının kullanılması da problemli, genellikle camiierin içinde de dışında da desibel düzeyi çok yüksek, neredeyse

kulakları sağır edecek düzeyde. Esasında ses düzeyine bir

sınır getirilmelidir. Camilere akü ile çalışan seslendirme cihaziarı getirildiğinde önceleri karşı çıkıldı, karşı ç~kanlar daha sonraları hoparlörleri sonuna kadar açmaya başladı­

lar.

10- Müezzinler minareye çıkıTııyorlar, minarelerin içi toz top- rak, ezanlar minarede okunursa belki civarda muhtemel

bazı tehlikeli durumlar önceden farkedilebilir ve önlemler de alınabilir.

11- İlk defa 17. Yüzyılda görülmeye başlanan mahyalarda kandil kullanılıyordu. Kutsal geceler için de giderek, 'Miraç Kandili', 'Regaip Kandili', 'Mevlit Kandili' vb. ifadeler kulla-

nılmaya başladı ve bu kullanım şekli günümüze kadar geldi.

Ancak modernleşme sürecinde minareler arasına çekilen mahyalar da etkilenmiştir. Çünkü mahyalarda kullanılan

kandillerin yerini zamanla fenerler, ampüller, floresanlar ve günümüzde de !et lambaları almıştır. Ne var ki hala 'miraç kandili', 'regaip kandili' ifadeleri kullanılmaya devam edi-

Modernleşme

Sürecinde Camiler ve Sosyo-l<iilliirel İşlevleri

lloson ılllSL<\N

649

(16)

7.0TURU~1

1\lodenılcşnıc

Silrednde Camiler ve Sosyo·l<üiLiirel işlevleri

650

yor. Cami kültüründe kullanılan bazı ifadeleri modernleşme

sürecine göre güncelleme gerekebilir mi diye de düşünmek

gerekir.

12- Günümüzde camiierin etrafındaki yollar, varsa cami av-

luları, cuma namazı vakitlerinde arabalarla dolup taşıyor.

Sürücüyle beraber beş kişilik yolcu kapasiteli otomobiller genellikle bir veya iki kişi ile geliyor. Ayrıca bu arabaları da hemen hemen hiçbir Müslüman ülke imal etmiyor, ama bu tablo imamı da cemaatı da hiç rahatsız etmiyor, herkes ha- linden memnun görünüyor.

13- Camilerde engeliiierin camiye girmelerini ve çıkmalarını kolaylaştıracak önlemler yok, bu eksikliğin kısa zamanda halledilmesi gerekir.

14- Camilerde muhtemel yangın tehlikelerine karşı hemen he- men hiç önlem alınmamış durumda, Alla~ korusun her an bir facia yaşanabilir. Ayrıca yangın ve deprem gibi durumlar

düşünülerek en az üç çıkış kapısı her an kullanıma hazır ve içerden dışarıya açılacak şekilde olmalıdır. Camiierin çoğu

bu yönden yetersiz bir konumda, hatta var olan kapılar bile düşüncesizce sabitlenmiş vaziyettedir. ~.

15- Camiierin çoğunda 'cami bahçesi' yok. Yeni yapılan camiler- de de cami bahçesine pek yer verilmiyor. Esasında yeni ya-

pılacak camiler mümkün olduğunca geniş aviulu olmalı, bu avluda çoculdarın oynayabilecelderi oyun parkı, büyülderin oturup sohbet edebilecelderi kamelyalar olmalı, cami avlu- suna anaokulu ve yaşlı bakım evlerinin kapıları açılmalıdır.

Bahçede oynayan çoculdarın bir taraftan ezan sesini duy-

malarına, cami havasını teneffüs etmelerine, yaşlı dedeler ve nenelerle sohbet edebilmelerine imkan sağlanmalıdır.

16- Çoğunlukla camiierin ıslak mekanları kötü durumda, bu rnekanlara ve bu mekanlarıp temizliğine belli bir düzey ge- tirilmelidir (Tarihçi Doç. Dr. Cahit Külekçi Fas'a gittiğinde

250 bin kişilik Fas camiinde ancak 20 kişilik bir sıhhi mekan

bulunduğunu, etrafın da çok pis olduğunu anlatmıştı). Di- nimizin önem verdiği temizlik ve sağlık konularına vurgu

yapılarak sıhhi mekanların uygun bir şekilde kullanılması

ve koruprnası hususunda sık sık cemaat bilgilendirilmeli, uygun yerl~re okunacak şekilde uyarıcı yazılar yazılmalıdır.

17- Yeni yapılmakta olan camiler veya mevcut camilerde yapı­

lan tadilatlar, çoğu zaman kanayan bir yara gibi probleme dönüşmektedir. Bitmeyen cami yapım, tadilat ve onarımla­

rı, israfa dönüşen alımlar, kısa süre önce yapılan onarım ve

tadilatların neredeyse 'yap-boz'a dönüşmesi, her defasında

(17)

yine mantıksız ve kullanışsız olarak yeniden yapılması ön- lenmelidir.

18- Bazı camilerde Veda Hutbesi cam çerçeve içinde asılı duru- yor, insanların okuyamayacağı kadar yüksekte. Ayrıca yazı

puntoları çok küçük, sanki okunınası istenmiyor. Görevlile- re hatırlatıldığında çok memnuniyetsiz bir tepki veriyorlar.

Ancak cami cemaatinin bu duruma pek bir i tirazı yok, onlar sorun çıkarmayan 'iyi insan' babacanlığını sergiliyorlar.

19- Camiierin hemen-hemen hiçbirinde okuma salonu yok. Ki- tap okumak isteyenler caminin içinde namaz kılanların ara-

sında verimli bir okuma yapamıyorlar. Camilerde isteyen- lerin yararlanacağı okuma salonu veya salonları yapılması

gerekir.

20- Çoğu camide bayanların abdest alabilmeleri için ıslak

mekanlar yetersiz, mevcut olanlar da standartların çok

altında, bayanlar lavabo ihtiyaçları konusunda rahatsız,

hemen önlem alınmalıdır.

03 Modernleşme Sürecinde Camilerle İlgili Olarak Gerçekleştirilen Mülakatliır

Bu bölümde bazı kişilerle yapılan mülakatlara yer verilecektir.

Mülakatlarda, "Camiler hakkında görüş ve düşüncelerinizi bizimle

paylaşır mısınız?" şeklinde gayet açık anlaşılır bir soru yöneltilmiş­

tir. Aşağıda bu konuda yapılan açıklamalardan bir kısmına yer ve-

rilmiştir.

_"İstanbul'da bir uyuşturucu şebekesi yakalanmıştı, şebekenin

lideri babasının hayrına cami yaptırıyordu. Ertesi günü televizyon- cular caminin yapıldığı inşaatın önünde, oradan geçenlere, 'uy-'clŞtu­

rucu parasıyla yaptırılan bu cam ide' namaz kılar mısınız diye sordu- lar. Onların çoğu 'bizim için namaz önemli, biz namazımızı kılarız,

caminin uyuşturucu parasıyla yaptırılması önemli değil' şeklinde

cevap verdiler, sadece bir genç kız 'ben böyle bir camide namaz

kılmam, gider başka camide kılarım, evde kılarım, temiz olan her yerde kılabiiirim ama uyuşturucu parasıyla yapılan camide namaz

kılmam' diye cevap vermişti"

_"İşgal yıllarında, Maraş Ulu Cami İmam ı Rıdvan Hoca, cuma na-

mazı kılmak için camiye doğru gelmekte olan halkın karşısına çıka­

rak: 'Düşman bayrağı Maraş Kalesinde dalgalanırken Cuma namazı kılmak caiz değildir' demiş, halkı işgalci Fransız güçlerine karşı ha- rekete geçirmiş ve yöredeki milli mücadele hareketini ateşlemiştir.

Cami deyince cennet mekan Rıdvan hoca aklıma geliyor"

_ "Camilerden, cami cemaatından 'dünyadaki gelişmeleri nasıl

LQ!.\!!t!.!~!---··

Modernleşme

Sürecinde

Canıiter ve

Sosyo-ı<iiltürel işlevleri

Jb .. un ,\RSU\N

takip ederiz, geri kalmışlıktan nasıl kurtuluruz' diye bir ses yük- 651

\ )

i

'

(18)

!llodernlcşnıe

Sürecinde Camiler ve Sosyo·l\ültürcl İşlevleri

ll;s.m ,\I!SlMI

selmiyor. insanın aklına camilerdeki imam, vaiz ve cemaatin, yoksa 'mikro ci pe !<arşılık makro cüppe' peşindeler mi sorusunu getiriyor.

Üç-beş kişi haricinde kimsenin böyle bir derdi yok."

_ "Camilerde verilen vaaz ve hutbelerde birlik, beraberik, vatan sevgisi, çalışma, güven, doğruluk, dürüstlük, sabır, sebat, tutumlu- luk, ahlak, yenilikçi ve yarancı düşünce vurgusu yapılmalı. Cema-

atın yaratıcı düşüneeye ve gelişmeye açık bir zihin yapısına sahip

olması için çaba gösterilmelidir."

_"Bir yerde duymuştu m, binli yıllarda Nişabur Camii imam ı is- mail Cevheri insanların da kuşlar gibi uçabilecelderini düşünür. Uç- mak için özel yaptığı kuşkanatlarını kendisine bağlayarak Nişabur

Camii'nin minaresinden atlar. Ancak uçuş denemesinin başarısız­

lıkla neticelenmesi sonucunda alim imam İsmail Cevheri hayatını

kaybeder, şehit olur, ruhu şad olsun. Keşke isınail Cevheri'nin gös-

terdiği azi m ve gayret sürdürülebilmiş olsaydı" .

_"Bir gazeteci kitabında, İstanbul da 1950'li yıllarda yeni yollar ve bulvarlar açmak amacıyla çok sayıda tarihi caminin yıkıldığmı yazmıştı. Tarihçi İlber Or~aylı da bir caminin dozerle yıkıldığmı gözleriyle gördüğünü anlatmıştı. Acaba yollar, bulvarlar bu tarihi camiler yıktınlmadan açılamaz mıydı? Eliili yıllardan ço·k önce Ya- lova' da Atatürk'ün evine, büyüdüğü için, zarar vermesi söz konusu olan ağacı kesip-kesmernek konusunda Ata'ya danışır! ar. O da 'ağacı

kesmeyeceksiniz, evi geriye çekeceksiniz' der, öyle de yapılır. Acaba dozerlerle yıktırılan o tarihi camiler de geri çekilemez miydi? Ca- miye, tarihe saygı bu mu? Her geçen gün teknik, teknoloji gelişiyor, yıllar önce bir ev geri çekilebiliyorsa neden o tarihi camiler geri çe- kilmedi veya yollar ona göre düzenlenmedi?"

_ "1930'lu yıllarda Mersin'in tarihi camilerinden .... Camisi'nin

imamının 'gavur icadı bisiklete binrnek günah' dediğini söylemiş­

lerdi. Ancak bir müddet sonra kendisi de bir bisiklet alıp binmeye

başlamıştı."

_ "Modernleşme sürecinde ramazan ayı geldiği zarrian, 'batı yakasının uzun insanları: Beyaz Dam'da Müslüman cemaat ön- derlerine iftar yemeği veriyorlar. Ama dünyanın birçok yerinde minareleri havaya uçuruyor, camileri içindeki ce·maatle beraber

bombalıyorlar:·

_ "Camiler·bilhassa çocuklar için çok çekici hale getirilmeli, ca- miler, çocukların.hafızalarında iyi anıların yer aldığı mekanlar ol-

malıdır. Küçük yaşta çocuklar cami ile tanışl:lrılmalı, sevdirilmelidir.

Bunun için ebeveynleri 'gelişim dönemleri ve dini hayat' konusunda bilinçlendirecek vaaz ve hutbelere de yer verilmelidir. Ayrıca çocuk oyun sever, caminin kapalı ve açık alanlarında çocukların oynayabi-

65z !eceği düzenlernelerin yapılması iyi olur".

(19)

'c.,3 DEGERLENDİRME VE SONUÇ

Modernleşme sürecinde camiler değişik amaçlar için J<ulla-

nılmışlardır. Modernleşme süreci denilince, genellikle yenilik ve icatlarla ortaya çıkan Batı'daki sanayileşme devrimi ile geleneksel

yaşam tarzının değişmesi yep yeni bir döneme girilmesi, şeklinde değerlendirilmektedir. Yeni dönemde sanayileşmeyi kaçıran ülke- ler, sanayileşmiş 'modern' ülkelerden öncelikle askeri alanda olmak üzere hayatın diğer alanlarında da 'belirleyici' değil 'belirlenen' ül- keler konumuna düşmüş oluyorlardı. Bu süreç, ilk önce ası<eri alan- da yenilgileri getirdi, daha sonra hayatın diğer alanlarını kapsadı.

Netice olarak modernleşme süreci camileri de cami cemaatini de etkiledi. Bu etki günümüzde de sürüyor. Camiierin farklı amaçlar

doğrultusunda kullanılmak zorunda kalınması da esasında sanayi devriminin kaçırılmasının bir neticesi olduğunu unutmamak gere- kir. Ancak bu sürecin hala yeterince anlaşılamayıp insanların birbi- rini suçlamaları daha vahim bir durumdur.

Modernleşme sürecinde yıktırılan camiler konusu esa~ında çok önemlidir. Çünkü elde olanın hem de tarihi değeri olan çarnilerin

yıktınlması çok önemli bir meseledir. "Türkiye modernleşec.ek ve küçük Amerika olacak" söylemiilin dillen_d,irÜdiği" yıllarda Ülk_enin her yerinde kara yolu yapımına önem verilmiştir. O dönemde şehir

merkezlerinde yeni yollar; bulvarlar; meydanlar açılmış, T~rkiye'de modernleşme ile birlikte gerçekten bir değişim rüzgarı yaşanmış­

tır. Ancak bu faaliyetler gerÇekleştirilirken çok sayıda tarihi cami de yıktırılmıştır. Eliili yıllarda sadece İstanbul'un Tophane, Karaköy, Fatih, Eminönü, Saraçhane ve Iieşiktaş semtlerinde 70'e yalqn cami- nin, yol açma ve değişik imar faaliyetleri gerekçe.siyle· yıktırılmıştır.

Bu yıkım acaba modernizmin bir dayatması mı? Karar vehbierin modernizm karşısında yaşadıkları aşağılık duygusu, aşağılıR'komp­

Jeksi, özgüven eksikliğinin bir sonucu mu? Veya ülke aklının ve be- cerisinin yetersizliği mi? idi. Ama her üç hal de vahim bir durumdur.

Modernleşme sürecinde camide yaşanan bazı deneyimler g<?s- teriyor ki camiye giden veya gitmeyen Müslümanlar zannedilenin aksine yeniliklere açık ve camiierin yapılmasına destek veriyor.

Çoğunluğu oluşturan yetkisiz Müslümanlar camiyi yapıyor, yıkan­

lar bu yetkisizler değil. Modernleşme çok yönlü işliyor .. Toplumları dönüştürmede sosyal psikoloji çalışmaları ile insanların değer yar-

gıları ve algıları çarpıtılıyor. İnsanlar, kendi aleyhlerine olanı fark edemez hale geliyor, en sonunda toplumu zehirleyerek elde edilen paralarla yaptırılan camiler için bile bir tepki göstermez hale geli- yorlar.

_7. OTURU_ı.ı _ _ _

Modernleşme

Sürecinde Camiler ve Sosyo-l<ültürel işlevleri

llos:ın ARSL\N

Modernleşme sürecinde camilerle ilgili olarak gerçekleştirilen

gözlemler, vaaz ve hutbelerde birey ve toplumun ilerlemesi için ı gerekli olan kalkınma kriterleri üzerinde yeterince durulmadığını · 653

(20)

gösteriyor. Akıl, bilgi, yenilikçi ve yaratıcı düşünce, güven, dürüst- lük, verilen sözün yerine getirilmesi, israf, tutumluluk, çalışmak, işin sağlam yapılması, tedbir konuları zayıf. Netice olarak toplum bu konularda problem yaşıyor. Akılsızlık, bilgisizlik, tedbirsizlik yü- zünden camiierin k_endisi de zarar görüyor.

Modernleşme sürecinde camilerle igili olarak bazı kişilerle ger-

çekleştirilen mülakatlara da önem verilmesi gerekir. Modernliğin

temel kavramı 'yenilik ve yenilikçilik' kabul edilirse, her yenilik, iyi- lik ve fayda anlamına gelmiyor. Modernlik faydalı da olabilir, yerine göre zararlı da olabilir. Müslümanların akıl, bilgi ve şuurlu tutum ve

davranışiarına bağlı. Eğer camilerdeki öğreti bu yönde gerçekleşti­

rilirse camiler de Müslümanlar da kurtulur.

<.?.5 KAYNAKÇA

Ağanoğlu, H. Yıldırım (2013), Osmanlı'dan _Cumhuriyete Balkanların

Malrus Tali hi: Göç, iz Yay., istanbul

Eygi, Mehmet Şevket (2003), Yakın Tarihimizde Cami Kıyımı, Tarih ve i b ret Yayınları, istanbul

Hamlin, Cyrus (2010), Türkler Arasında, çev. Arzu Taşcan-M. Hizmetli, TBBD Yay., Istanbul .

Mehmet Arif Bey (1974), Başımıza Gelenler, sadeleştiren Nihat Yazar, Kı­

lıç Kitabevi, Ankara

Meydan, Sinan (2013), El-Cevap, inkılap Yay. istanbul

Ortaylı, ilber (2012), Cami Olmaktan Çıkan Camiler, Milliyet Pazar, 29 Nisan, 2012

Taşcan, Arzu (2011), Bulgaristan'ın Bağımsızlık Sürecinde Kilisenin Fonksiyonel Rolü, Doktora Tezi, Dokuz Eylül Ün i. Sos. Bil. Enst, İzmir Ziya Şakir (2011), Meçhul Asker, '1912 Edirne Muhasarası', istanbul.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Turizme bağımlılık ekonomik, sosyal ve siyasi bağımlılığa da yol açabilir.Ekonomileri büyük ölçüde turizme bağlı olan ülkeler ve toplumlar, toplumsal ekonomik ve

tarımsal alanlar olan turizm bölgeleri, turizmin gelişmesiyle birlikte oluşan hızlı yapılaşma ile birlikte hızla kentsel alanlara dönüşür.. Bunun sonucunda kırsal, ormanlık

kullanımda zaman zaman dekorasyonla ilgili bcfzı küçük müdaha- Jelere ihtiyaç olabilir. Her seferinde yetkili heyetlerden onay almak, uygulamada mümkün olmayabilir. Bunun en

624 Mehmet Akif’in Cami Kürsülerinde Zikrettiği Ayetler Ve Yorumları..

ölçer ve çocuğun gelişimine dair bir öngörü

Bu çalışmada, eğri eksenli çubukların düzlem içi statik ve dinamik davranışlarına ait denklemler, eksenel uzama, kayma deformasyonu ve dönme eylemsizliği etkileri göz

Skene (sahne) binası orkestraya beş kapı ile açılmaktadır. Bizans Dönemi'nde muhtemelen iki evreli değişikliğe uğramış; birinci değişiklikte orkestra su oyunlarının

19.yy’dan bu yana kitle tüketimi türleri , ödeme gücü olan burjuvazinin egemenliği altında iken, 1920’lerden sonra bu durum daha alt tabakalar için de söz konusu olmaya