Uluslararası
Cami Sempôzyumu
(Sosyo-Kültürel Açıdan)
08-09 Ekim 2()18 MALATYA
BİLDİ.RİL~R KİTABI
II. CİLT .. ·
Yayma
HazırlayanProf. Dr. Fikret KARAMAN
G.,.,@ @ .INONO
~ Iİij ~. - '
üNIVERSITeSI~
liJ ffJ
X AYlNEVI .ooo r:rırı ~
i.l!Jb
YAYlNMİnönü Üniversitesi (İlahiyat Fakültesi)
İnönü Üniversitesi Yayınları No: 40
İnönü Üniversitesi İlahiy3:t Fakültesi Yayınları No: 3
. Sertifika No 26607
Yayına Hazırlayan
Prof. Dr. Fikret KARAMAN
Talom Numarası
978-975-8573-80-6 (Tk)
ISBN . 978-975-8573-79-0
ı. Baskı Aralık 2018 Ankara 1.000 Adet
Editörler Prof. Dr. Fikret KARAMAN Dr. Öğr. Üyesi Emine GÜZEL Dr. Öğr. Üyesi Fetbullah ZENGİN
Arş. Gör. Ömer·TOZAL
B as ki
TDVI
T.U'IN~·r.c:.~LJİJ
Serhat :t-.·Iah. 1256 Sokak No: ll Yenimahalle/ At"lKARA Tel: 0312 354 91 31 (pbx) Faks: 0312 354 91 32 e-posta: bilgi@tdv.coın.tr
Açıklama: Bu eserde yer alan tebliğ metinlerinin tüm sorumluluğu,
yazarlilnn~ aittir.
CAMi TEFRiŞATINDA ESTIETİK SORUNLAR
Fatih ÖZKAFA ı
Özet: islam dininin ibadethanesi olan cami, bu dinin mimari, tezyini ve es- tetik anlayışını yansıtan mekanların başında yer alır. Bu yönüyle cami, müs- lümanın hayata bakışın ı, vizyonunu ve medeniyet seviyesini de görünür kı
lar. Mimari bakımdan yeterince sağlam, ahenkli, kullanışlı, mehabetli, sade veya gösterişli olması kadar; caminin içmimari ve dekoratif anlamda da belli bir program dahilinde ele alınması gerekir. Dışarıdan bakıldığında etkileyici olan bir yapının içine girildiğinde ~üzelliği ile insanı yine cezbetmesi bekle- nir. Mimarideki azarnet hissinin, genel alıengin ve gözü okşayan nispetlerin oluşttırduğu huzur atmosferi, iç mekandaki rahatsız edici detaylarla herta- raf edilmemelidir. Bunun için, cami içmimarisi ve dekorasyonu, profesyonel bir destekle yeniden gözden geçirilmelidir. Sadece yeni yapılan camiierin
değil, tarihi camiierin bile çoğunda maalesef tefrişatla ilgili estetik sorunlar sözkonusudur. Camilerdeki renk tercihleri, kalemişle ri, muhtelif techizatın konumlandırılması, montaj ı, çoğu zaman rahatsız edici boyutlardadır. Halı
lar, minher perdeleri, kürsü müştemilatı, kitaplıklaı; rahleler, ayakkabılık
lar, elektrik ve hoparlör tesisatı, aydınlatma elemanları, saatler, klimalar vs.
pek çok unsur, estetik bakımdan oldukça problemli durumdadır. 'camilere peyderpey eklenen bu gibi fonksiyonel veya dekoratif elemanlar, profesyo- nel destek alınarak değil, genellikle cami görevlilerinin veya dernek yöne·
ticilerinin iyiniyetli inisiyatifleriyle ibadethanelerdeki yerini almaktadır.
Bu gibi estetik problemierin ekonomik sebepleri olmakla birlikte "cami içmimarisi" alanında akademik bir disiplinin henüz gelişmemiş olması, dini alanda eleştiri kültürünün ve estetik bilincin yeterli seviyede olmaması gibi sosyo-kültürel sebepleri de vardır. islam dininin vitrini konumunda olan camilere, bilhassa tarihi camilere konulacak en küçük dekoratif parçanın, yapılacak tefrişatın, hatta çakılacak bir çivinin bile belli kurallara tabi olma-
sı gerekir. Bu çalışmada; önemli camilerimizden başlanarak tefriş~tta tespit edilen estetik sorunlardan çeşitli örnekler verilecektir. Çözüm teklifi olarak ise, model alınabilecek mahiyetteki bir proje kapsamında belirlenen bazı
camilerdeki tefrişat yenileme çalışmaları üzerinde durıiladıktır.
Anahtar Kavramlar: cami, dekorasyon, içmimari, tefrişat, estetik, sanat.
C.. OTURUM
1 Doç. Dr., Marmara Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Türk Islam Sanatlan Tarihi Anabilim
Dalı ı
585Öğretim Üyesi, Hattat. fatihozkafa@gmail.com
6.0TUI\UM
C:lıııi Tdrişatında
Es telili Sorunlar
fJiilı UZI(,\f,\
586 1
C?.5 A ESTHETIC ISSUES IN MOSQUE REFURBISHMENT
Abstract: The place ofworship of the religion of Islam, mosque is the fore- most of the structures that represent the architectural, decorative, and aest- hetic attitude of this religion.ln this regard, mosque ma kes visibi e Muslims' perspective on life, their vi si on, and the level of their civiliıation. As it is sufficiently durable, harmonious, useful, sublime, modest or palatial in ter-
nı s of architecture, a mosque needs to be examined withln a certain prog- ram in terms of interior architecture and decoration. lt is expected that a structure that is impressive from the outside should captivatt the abserver from the inside as well. The peaceful atmosphere created by the sense of grandeur, the overall coherence, and the proportions that please the eye In the architecture should not be defeated by lrrltatlng details in the interior.
The lnterior architecture and decoration of a mosque should be reviewed with professlonal support. The re are aesthetlcal problemsin furnishings of, not only newly built mosques but eve n many of the histarical mosques. Co- lar ch o ice, h and drawings, and pasitioning and installation of equipment in mosques are bothersome most of the time. The re are plenty of issues w ith elements such as carpets, minbar curtains, lmam's desk extensions, book- shelves, reading desks, shoe cabinets, electrical and speaker installations, liglltning elemen ts, clocks, air conditioners, ete. Such functional or decora- tive elemen ts are install ed in mosques usually not by receiving professional support, but by the initiath.-es of mosque affıcia ls or society administrators.
Apart from economical reasons, such aesthetical issues have socio-cultural reasons, as the re hasn't been an academic discipline developed in the field of"mosque interior architecture", and criticism culture and an aesthetical consciousness among mosque communities are not at desired levels. A smail decorative piece, a furnishing applied, or even a nail to be installed in mosques, especially in histarical mosques, which are the showcases of the religion of Islam, should be subject to certain rules. In this study. various examples from the aesthetical issues observed in furnishings of mosques are presented, starting from our important mosques. As the solution offer.
refurnishing works on some mosques, which have been designated wl thin the scope of a project that can be taken as model, will be discussed.
l<eywords: mosque, decoration, interior architecture, refurbishment, aest- hetics, art.
03 Giriş
· Dini mimarinin en baskın, en dikkat çekici yapıları elbette iba- dethaneler olduğu için İslam mimarisi denince akla ilk olarak cami- ler gelmektedir. Bu yönüyle, İslam'ın hayata bakışını, müslümanla-
rın mimari ve estetik anlayışlarını en sarih biçimde ortaya koyan, İslam dininin bir nevi vitrini mevkiinde olan yapılar camilerdir.
Cami, gerek mimarisi ile gerekse içmimarisi ile bir bütündür. Bir cami, dışardan bakıldığında ne kadar heybetli, azametli ve ahenkli olursa olsun içine girildiğinde de gözü rahatsız etmeyecek bir at- mosfer sunmalı dır. Bu anlamıyla caminin dış ve iç uyumunu insanın dış güzelliği ile iç güzelliği arasındaki ilişkiye benzetebiliriz. MalOm- dur ki; islam'da zahiri güzellik, temizlik, düzen ve ahenk kadar ba-
t'ınl güzellik yani kalp temizliği de önemlidir. Tek başına bunlardan birinin olması yeterli değildir. Dolayısıyla müslümanların hayata
bakışlarını, zihniyet dünyalarını, estetik görgülerini, yaşadıkları
çevreye, bilhassa ibadethanelerine de yansıtmaları beklenir.
Müslümanların ilk mescitlerinin hem mimari hem de dekoratif
açıdan oldukça sade olduğu bilinmektedir. Ancak tarihi süreç göz-
Jemlendiğinde, zamanla mimari ve tezyini bakımdan oldukça iddialı
ve gösterişli camiierin yapıldığı da rahatlıkla görülür. Bu nevi cami
inşa etmek, onun ibadethane fonksiyonuna ilave birtakım saikler- den de kaynaklanmaktadır ki, idarecilerin teb'a nezdinde itibar ka-
zanmaları, müslümanların gayrimüslimlerle ve diğer otoritelerle
yarışmaları, varlıklı kimselerin kendilerini gösterme arzuları veya
"Allah' ın evi" sayılan bu kutsal mekaniara gösterilen hürmet, bunlar
arasında sayılabilir.
03 ı. Kabe Örtüsünün Estetik Özellikleri
Cami denince ilk olarak müslümanlaı:ın kıblesi Kabe'ye ve tef-
rişat denince de Kabe örtüsüne kısaca temas etmekte fayda vardır.
İslam dininin en kutsal ibadetga~ı olan Kabe'nin örtüsü için Suudi Arabistan'da özel bir imalathane'oiduğu ve bu örtünün her yıl me- rasimle değiştirilerek eski örtüden parçaların muhtelif beldelerde muhtelif koleksiyonlara katıldığı mah1mdur. Ancak ne yazık ki yıl
lardır Kabe örtüsü üzerindeki yazıların estetik seviyesinde müspet b_ir gelişme görülme111ektedir. Bu yazılar, hat sanatı açısından maa- lesef vahim denebilecek boyutta estetikten uzaktır. Harf bünyeleri ve istif özellikleri itibariyle günümüz hat sanatının ulaştığı seviye- nin çok çok gerisindedir. Kabe ·Örtüsü gibi en dikkat çekici tefrişat
unsuru üzerinde bile yazı estetiğinin bu seviyede kalmış \b1ması müslümanlar adına üzüntü verici bir durumdur. Bu konu, zaman zaman hattatlar tarafından yetkili makamlara iletilmiş olsa bile her- hangi bir netice ·alınamamıştır.
Kabe örtüsü üzerinde yoğun olarak elbette Kur'an-ı Kerim'den ayetler yazılıdır. Ancak Kabe'nin kuzeydoğu duvarında, Kabe kapı
sının hemen yanındaki şeritte, "Suniat hazihi'l-kisvetu fi Mekke- ti'l-Mükerremeti ve ihdaha ile'l-Ka'beti'l-Müşerrefeti Hadimü'l-Ha- remeyni'ş-Şerifeyn Selman bin Abdülaziz Al-i Suud tekabbelallahu minhu (bu örtü, Mekke-i Mükerreme'de yapıldı ve Harerneyn-İ Şe
rifeyn'in hizmetkarı Selman bin Abdülaziz Suudi tarafından Şerefli
Kabe'ye hediye edildi. Allah kabul etsin)" ibaresi de yer almaktadır
ki, Beytullah'ın kisvesi üzerine. kral bile olsa bir şahıs isminin bu büyüklükte yazılması hiç uygun değildir (Resim 1). Ayrıca Kabe, sa-
6.0TUIIUM
Cami
Tefrişatında
Estetil<
Sorunlar
Fatih ÖZK,\F,\
dece o bölgeyi yönetenlerin değil, bütün müslümanların müşterek ı
mekanıdır. 587
6.0TllltU~I
C;iıııi Tcfrişfıtınıla
Es teli!\
Sorunlar
588
ı
!
Aynı şekilde, Kral Fehd isminin yer aldığı eski bir Kabe örtüsü
parçası da Mekke-i Mükerreme'deki Harerneyn-I Şerifeyn Müzesi'n- de teşhir edilmekte olması (Resim 2), bu hürmetsizliğin kuşaktan kuşağa aktarılan bir gelenek halini aldığını göstermektedir.
(".S 2. Mescid-i Nebevi'nin Aydıntatılması ve Camilerde
Aydııılatma Sorunu
Mescidlerin akşamları aydınlatılması ihtiyacı ilk mescitlerle bir- likte başlamıştır. Bu uygulamanın M escid-i Nebevi'ye kadar uzandı
ğı bilinmektedir. Bu konudaki teklif, ilk olarak Temim ed-Dari isimli sahabiden gelmiş ve onun Şam bölgesinden getirdiği kandillerle Mescid-i Nebevi akşamları aydınlatılmaya başlanmıştır (İbn Mace,
"Mesacld", 9; Özkan, 2011: 420). Günümüzde önemli tarihi camile- rimizin birçoğu akşamları dışardan aydınlatılmaktadır, fakat bu ay-
dınlatmalar caminin mimari güzelliklerini bütünüyle yansıtmaktan uzaktır. Bütün camiler için gerekli olmamakla birlikte, Süleymaniye, Ayasofya, Selimiye, Sultan Ahmet, Fatih Camii gibi sembol yapıların
çok daha profesyonel şekilde aydıntatılması gerekmektedir. Mesela
bazı Avrupa ülkelerindeki öneınli yapılarda dış cephe aydınlatma
sının mimari eseri bütün olarak algılayabileceğimiz şekilde tasar-
landığını görmekteyiz. Garp meddahlığı yapmamaksadı gütmeden, mimari aydınlatma konusuna Budapeşte'deki Parlamento Binası'nı
örnek verebiliriz ki sözkonusu yapı, aydınlatma alanında ödüller de
almıştır.
Cami içinin aydıntatılması konusu da çok önemlidir. Camilerde ana ku b benin kilit taşına asılmış en büyük avizelerden diğer aydın
latma elemaniarına ve elektrik tesisatına varıncaya kadar birçok problem dikkatleri çekmektedir. Bazı büyük camiierin avizeleri de çok büyük olduğu halde estetik değildir. Gösterişli olmak ile este- tik görünmek arasında çok önemli bir farkın olduğu ne yazık ki iyi bilinmemektedir. "Bir şey ne kadar gösterişliyse o kadar güzeldir"
anlayışı toplumda çoğunlukla hakimdir. Halbuki çoğu zaman göste-
rişlilik ile zarafet ters orantılıdır.
Cami içi aydınlatma konusunda, gökdelenler arasına yerleştiril
diği halde son zamanların prestijli Camilerinden sayılan Ataşehir
Mimar Sinan Camii'nde asılı olan yazı-avizeleri örnek olarak ince- leyebiliriz.
Ataşehir Mimar Sinan Camii yazı-avizeleri çok iri boyutlarda
olduklarından Caminin iç mimarisine estetik katkı sağlamadıkları
gibi, iç hacim ferahlığını daraltmakta, mahfi! katında Cuma kılanlar
hatibi izleyememekte, Esmaü'l-Hüsna konulu olduğu için devakar
açısından hoş durmarı:ı.akta.dıı~lar (ŞuJ>.~şı ve Leylek, 2015: 453).
Ayrıca avizenin ana iskeletini meydana getiren yazı kesimleri, hat
sanatının kendine has boyutlarını b ertaraf etmiş olup hattın azam e-
'tini zedelemiştir (Resim 3-4). Kur'an ayetleri veya dini ibareler celi sülüsle istiflenip CNC tezgahında kesildikten sonra buna strüktürel bir askı malzemesi fonksiyonu yüklemek ve kenarlarına lambalar takmak, nasıl bir medeniyet bilincinin tezahürü olabilir?
Birçok camideki avizeler, diğer aydınlatma elemanları ile şam
danlar ise böylesine bir "farklı olma" iddiası gütmeyen, piyasa işi,
herhangi bir sanat değeri olmayan niteliktedir.
0.> 3. Cami Mimarisi/İç~imarisi ve Tefrişatı İle İlgili
Estetik Sorunlar
Günümüzde cami inşa etmek, "takva temelli" (Tevbe, 9/108) ve ihtiyaç odaklı olmaktan ziyade birçok örnekte olduğu gibi gösteriş maksatiıdır veya meşruiyet kazanma aracı haline gelmiştir. Ezici
gökd~lenlerin, devasa apartman bloklarının, çirkin toplu konutların aralarına serpiştirilmiş olan kubbeli minareli camiler, o bölgedeki
çarpık kentleşmenin kutsal paratoneri olarak yapılmaktadır.
Bir bölgede cami yapılmasına gerek olmadığını savunanlar da ihtiyaç olduğunu savunanlar da bulu.nabilir. Bunun için gerekli etüdler objektif bir şekilde yapılmalı ve cami yapmak imar planla-
masının ön şartı gibi algılanmamalıdır. Bütçesi müsait olan her ku- rumun yeya şahsın istediği yere istediği şekilde cami yaptırmasına
müsaade edilmemelidir. Bütün cami planlarının sadece statik ve mühendislik açıdan değil, mimari estetik alanında uzman bir heyet
tarafından da onaylanması şart koşulmalıdır.
Camiierin mimari estetiği ve işlevselliği ne kadar önemliyse, iç~
mimarfve dekoratif es tetiği de o kadar önemlidir. Bu gibi konularda
farklı uzmanlık sahalarından ve yetkili merci temsilcilerinden te-
şekkül edecek danışma ve denetim heyetlerine ihtiyaç vari:\Jı:
Diyanet"İşleri Başkanlığı yetkilileri, müftülük temsilcileri, bel~
diyelerin imar, fen işleri, park ve.bahçe iŞieri müdürlüğü uzmanla-
rı, şehir plancıları, peyzaj mimarları (Özel, 2012: 88), içmimarlar;
hattatlar ve nakkaşlar arasından seçilecek bir heyetin cami inşaatı,
çevre düzenlemesi, tezyinatı ve tefrişatı açısından söz sahibi olması gerekir. ·Bütün bu farklı branşların h~rbirinin beklentisini karşıla
mayı cami görevlilerine tevdi etmek. cami yaptırma derneklerine havale etmek onlar için haksızlık olacaktır.
Proje aşamasındayken oldukça kullanışlı ve estetik olacağı ön- görülen cami inşaatlarında, zamanla ödeneğin yetersiz hale gelme- si neticesinde projeden bazı tavizlerin verilmesiyle bambaşka bir sonuç ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca, mimari proje güzel olsa bile binaya başlandıktan sonra cami yaptırma d.erneği yetkililerinin ini- siyatifleriyle de mimari estetikten uzak, tezyinat, dekorasyon v.e tef-
rişat açısından oldukça problemli uygulamalar yapılcıbilmektedir.
6.0TUilllM
Cami
Tcfrişiitıııda
Estctil<
Sorunlar
Fotih ÖZK,\FA
ı ı 589
ı
_ _ _ 6. OTU_RII~l
Ciımi Tcfrişatında
Es tc til<
Sorunlar
Foıilo ÖZI<.\f,\
Oiyanet işleri Başkanlığı'nın Ankara'da inşa ettirdiği Ahmed Harndi Akseki Camii özgün bir örnek olmakla birlikte aynı planın
ücretsiz olarak uygulanmasına imkan tanınması, yurt çapında ana
hatlarıyla birbirinin kopyası olan ama işçilik ve malzeme detayla-
rıyla bozulmuş örneklerin çoğalmasına yol açacaktır. Çünkü aynı
planın uygulandığı her camide aynı ustalar çahşmayacak, aynı ka- litede malzeme ve işçilik söz konusu olmayacaktır. Ayrıca bir plan ne kadar özgün olursa olsun bütün mekanlar ve bütün zamanlar için elverişli olamaz. Tarihte de birbirinin kopyası sayılacak cami- ler yoktur. Başka biresere benzese de her caminin kendine mahsus
birtakım farklılıkları mevcuttur.
Cami inşa etmek için geleneksel zanaatı ve yeni teknolojileri öğ
reten okullarda eğitim görmüş ustalar tarafından gerçekleştirilecek
bir mimari dil ve tasarım benimsemeliyiz. (Pasic, 2012: 280) Cami inşası konusunda temel ilkeler şunlar olmalıdır: Gerekli ise, gereken yere, gerektiği kadar ve gerektiği tarzda cami yapılma
lıdır (Kirazoğlu, 2012: 29). Özgün bir mimari üslubun oluşabilmesi
için şu soruların cevap bulması beklenir: Ülke halkına ve. dünyaya yeni ve özgün bir mesaj iletilmiş m~ir? Üzerinde uzlaşılmış güç- lü ve yaşayan bir değerler sistemi mevcut mudur? Eski yüzyıllarda
mevcut değerler sistemi yeni bir.yoruma kavuşmuş mudur ve bu yorum toplum tarafından benimsenip içselleştirilmiş midir? (Ök- ten, 2012: 147)
Cami içmimarisi ve dekorasyonuyla ilgili olarak mihrap, min- her ve kürsü işçiliği, kapı ve pencere kanatlarının tezyinatı, yazı ve
kalemişi gibi temel tefrişata ilaveten halılar, perdeler, aydınlatma elemanları, ısıtma ve havalandırma cihazları, ses tesisatı, ayak.ka-
bılık, saat, levha, pano, dolap, kitaplık vb. pek çok tefrişl unsur yer
almaktadır. Bu zaruri eşyanın bizz~t kendi kalitesi ve estetik hususi- yetleri yanında camide konumlandırılması da önemli bir husustur.
Tarihi camilerde bu gibi eşyadan bazıları orijinal olup tarihi değeri haiz iken bazıları sonradan yerleştirilmiştir. Antik vasıfta olmayıp
sonradan camilere yerleştirilen eşyanın bir kısmı sadece. camiler için üretilen, estetik bir kaygı taşıyan (ancak buna rağmen.birçoğu
estetik olmayan) niteliktedir. Bunlara örnek olarak cami halılarını,
avizeleri, minher perdelerini verebiliriz. Camide yer alan eşyadan
bir diğer kısmı ise sadece camiler için üretilmeyen, çok amaçlı ve piyasa işi sıradan ürünlerdir. Bunlara örnek olarakdakalorifer tesi-
satı, klima, vantilatör, mikrofon, hoparlör, dolap ve son zamanlarda giderek sayısı artan tabure ve iskemleleti verebiliriz.
Camilerde en çok yer kaplayan ve dikkat çeken tefrişi unsur-
ların başında halılar gelmektedir. Günümüzde artık kök boyalı, el doku ması, kıymetli haliian n serili olduğu bir c~ mi nerdeyse hiç kal-
mamıştır. Eğer hala korunabilmişse Anadolu'daki birkaç camide bu
"gibi örneklere rastlanabilir. Yeni üretilen makina halıları arasında
da elbette kalite farldarı vardır. Bazı camiler istisna tutulursa halı
lardaki renk uyumsuzlukları ve desen tercihleri çoğunlukla rahatsız
edicidir. Çok canlı renklere, bilhassa vişne çürüğüne ve kırmızıya fazlaca rastlanmaktadır. Halı seçimi yapılırken cami duvarlarında
ki çinilerin renkleri vey~ duvar boyasının rengi genellikle dikkate
alınmamaktadır. Böylece iç mekanda uyumsuz kentrastlar meyda- na gelmektedir (Resim 5).
Camiler için vazgeçilmez bir eşya olan halılar son zamanlarda genellikle mihrabiyeli veya saf çizgili olarak üretilen halılardır. Daha eski dönemlerde harim zeminleri, genellikle vatandaşların camile- re vakfettikleri müstakil halıların yanyana ve üstüste döşenerek oluşturduğu rengarenkgörünüme sahipti. Bu halıların veya kilim- Ierin büyük bir kısmı maalesef yerli ve yabancı hırsızlar tarafından
çalmarak kaybolmuştur. Camilerden çalınan tarihi eser, antika halı,
kilim, hat levhası, yazma eser, ayaklı saat ve hatta çini pano o kadar çoktur ki bunların kemmiyeti hakkıda fikir edinmek için resmi ka-
yıtlara bakıla bilir. Tabii ki, kayıtlara geçmeyen, tutanağı tutulmamış
olan hırsızlıkların sayısı da belirsizdir.
Osmanlı döneminde, bilhasşa önemli Seliitin Camileri için özel olarak halı dokunuyordu. Bunlar genellikle motifleri birbirini ta- mamlayan büyük parçalardan teşekkül ediyordu. Mesela istanbul Fatih Camii halısı bu cami için özel olarak tasarlanıp dokutulmuş,
parça halıların birleşmesi ile bütününde bir kompozisyonun mey- dana getirildiği yekpare desenli bir halıydı. Zaman zaman eskiyen
parçalarının yenilendiği b~ halı yaklaşık 2094 m2 büyüklüğündey
di (Özçelik ve Uludağ, 2013: JL6). Bazı cami~erde kubbe deseninin
izdüşümünün halılara dakunduğu ve ilginç bir estetik espri ortaya
çıktığı görülmektedir. Konya Sultan Selim Camii'nin bu vasıfraki do- kuma halısı maalesef yakın tarihte kaldırılmış ve yerine na hoş bir makina halısı serilmiştir.
Tarihi camiler için sonradan·imal ettirilen makina halılarında,
eski halıların renkleri sözde muhafaza edilmek istenmiş ancak ke- sinlikle tutturulamayan o tatlı kök boyası tonlarının yerini itici kır
mızılar, maviler, yeşiller almıştır.
Birtakım aksesuarların montajında da çok ciddi yanlışlıklar ya-
pılmaktadır. Bazı tarihi camilerimizde 7-8 asırlık Selçuklu çinileri veya Osmanlı döneminden kalma 3-5 asırlık çiniler matkapla de- linerek bunlara başka aksesuarlar asılmıştır veya çini kırılarak bir alarm düğmesi monte edilmiştir (Resim 6). Tesbih veya mikrofon asmak için askı yapıştınldığı da görülmüştür (Resim 7).
Sıradan ' hoparlörlerin camil.erdeki konumlan~ırmaları ve mon-
6.0TURU~1
Cami
Tefrişatında
Estetik Sorunlar
Fatih ÖZI{,\F,\
tajları yine büyük oranda sorunludur. Hoparlör sayısı, cami büyük- ı
lüğüne nispeten çoğu yerde fazladır ve bu hem görüntü hem de 591
6.0Tl!!!.lill
Cfınıi Tcfriş:'ıtıııda Estctilı
Sorunlar
fatih U7.KAf,\
592 1
ı
gürültü kirliliğine yol açmaktadır (Resim 8). İ sraf boyutu da ayrıca dile getirilmelidir. Elektrik tesisatıyla ve kablo, boru gibi malzeme- lerin döşenmesiyle ilgili nahoş görüntülere de sıkça rastlanmakta-
dır (Resim 9).
Türk İslam mimarisinin en önemli eserlerinden olan Bursa Ulu Camii'nin muhteşem ahşap kündekari minherini muhafaza etmek
maksadıyla etrafına camdan yapılan koruyucuyu metal çubuklarla sabitlemek için minberin muhtelif yerlerine birçok vi da saplanmış
tır (Resim 10-12). Bu durum, alnındaki sinek, dostuna rahatsızlık
vermesin diye onu alnından vuran adamın haline benzetilebilir.
Yeni camiler şöyle dursun tarihi camilerde bile hiçbir sanat
değeri olmayan hat levhalarının, Kabe, Mescid-i Nebevi vs resimli
sıradan baskıların duvarlara asıldığına sıklıkla şahit olmak müm- kündür. Bazı camilerde bunlar en dikkat çekici yerlerde, yani milı
rabın yanıbaşında veya kürsünün üzerinde asılıdır. Mimar Sinan'a atfedilen Konya Sultan Selim Camii kürsüsüne ~de yakın zamanda böyle ibtidai, yazıları çok bozuk olan bir ahşap oyma levha (Resim 13) asılmış; daha sonra yetkili merciiere konunun uzmanları tara- fından iletilmesine rağmen hiçbir gelişme olmamıştır. İşin bu boyu- tu da ayrı bir trajedidir. Yani bir konuda uzmanlaşmış, ehliyet sahibi ve sahasında tanınmış bir şahsiyet tarafından yapılan uyarılar, ya-
zılan yazılar, verilen bilimsel raporlar bile hiç dikkate alınmamak
tadır. Eğer bu kişiye güvenilmiyorsa konu araştırılıp başka kişilere
de sorulabilir; fakat ne yazık ki bu da yapılmamaktadır. Bu nasıl bir zihniyet tutulmasıdır; o da incelemeye değer ayrı bir bahistir.
Diyanet İşleri Başkanlığı m urakıplarının veya müftülük yetkili- lerinin camilerde yapmış olduklan denetimlere yönelik olarak ya-
pılan bazı araştırmalara göre bu denetimierin çoğu zaman yüzeysel
yapıldığı, periyodik olmadığı, resmi prosedür icabı Murakabe Def- teri'nin doldurulup imzalanmak suretiyle zaman zaman bu görevin yerine getirilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır (Korkmaz, 2012: 21).
Ancak bu denetimler esnasında caminin temizliği, imarnın görev- lerini düzgün bir şekilde ifa edip etmediği gibi hususlara dikkat
edilmiş olsa bile cami tefrişatını ve dekorasyonunu ilgilendiren konularda uyarılar yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgiye ulaşıla
mamıştır .. Kaldı ki, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Görev ve Çalışma Yönergesi'nde, Cami Hizmetleri Daire Başkanlığı'nın görev listesin- de bu konularla. doğrudan ilgili bir madde yer almamaktadır. Diya- net İşleri Başkanhğı'nın Görev ve Çahşma Yönetmeliği'nde ise ko- numuzla kısmen alakah olarak, il ve ilçe müftülüklerinin görevleri
arasında "Camilerin temizlik, bakım, onarım, çevre tanıimi ve ben- zeri iş ve işlemlerini yürütmek (Madde 30/ı)", murakıpların görev- leri arasında "müftülüklerce düzenlenen görev programına uygun olarak cami ve Kur'an kurslarını ve buralarda görevli personelin
'çalışmalarını denetlemek" (Madde 36/a), imam-hatiplerin görev- leri arasında "cami ve çevresinin bakım ve temizliğini sağlamak ve bunun için gerekli tedbirleri almak; şadırvan, abdest alma yeri ve tuvalet gibi yerlerin temizliğinin vakıf, dernek, köy tüzel kişiliği, be.- lediye veya ilgililer tarafından yapılmasını sağlamak (Madde 40/g)"
ve "teberrukat eşyasının bakımını ve korunmasını sağlamak (Mad- de 40 fğ)" gibi hususlar yer almaktadır.
Bazı selatin camileri başta olmak üzere birçok caminin girişinde
cemaati kocaman bir çelik para kasası karşılamaktadır (Resim 14- 15). Camiye yardım etmeyi hatırlatması için böyle göz alıcı bir yere
konumlandırılmış olduğu şüphesizdir ama bu sorunu daha zarifbir
şekilde çözüme kavuşturmak gerekmektedir.
Renk uyumu ve renk seçimi konusunda camilerde çok ciddi sı
kıntılar vardır (Resim 16-17). Çirkin kalemişleri de bu uyumsuzluk- lara eklenince ortaya karmakarışık bir renk cümbüşü çıkmaktadır.
Malzeme uyumsuzlukları da ayrı bir meseledir. Örneğin Konya'da- ki Osmanlı dönemi yapılarından Kapu Camii'nin ahşap kündekarl minberinin hemen üstüne, abanoz renkli tarahi minberle hiç bağ
daşmayan, modern (!),sıradan pir avize asılmıştır (Resim 18).
İç mekan yüksekliği fazla olmayan bazı mescitlerin ta~anlarına,
büyük . camiierin kubbelerine özenilerek devasa boyutta yazı uygulaması yapılmaktadır. Böyle olunca da yazının bütün qlarak
algılanması mümkün olmamaktadır. Hill Town AVM Mescidi'nin
tavanındaki celi.sülüs Besmele, buna bir örnektir (Resim 19). ·
Alışveriş merkezlerindeki, konaklama tesislerindeki mescit- lerle ilgili estetik proble!'J1ler sayılamayacak kadar çoktur. Bu gibi mekanlarda ibadet edenler de çoğunlukla oradan gelip .. geç_enler ol-
duğu için buralardaki sorunlar üzerinde durmaya hiç kimse ,lüziım
görmemektedir. Mesela; İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı Mes- cidi'nin çini mihrabındaki cell sülüs elif, hem duvarlardaki ve mih- raptaki çinilerle uyumsuz durmaktadır hem de te~elsiz, mesnetsiz, yersiz bir uygulamadır (Resim 20)
Büyük klimaların camilerde işgal ettiği yer ve ortaya çıkardığı
manzara hiç hoş değildir (Resim 21). Her ne kadar bir zaruret olsa da bu konuda daha estetik çözümlernelere ihtiyaç vardır.
Namaz vakitlerini gösteren ve vakitmatik denilen dijital tabela- lar camiler için üretilmiş olsa da cami atmosferine hiç uygun olma- yacak mahiyettedir (Resim 22). Ne hikmetse birçok cami görevlisi ve cemaati bu gibi aksesuarlara pek düşkün oldukları için nerdeyse her camide bunlara rastlamaik mümkündür. Cep telefonlarıyla ilgili
6. OTUHUM
C<imi
Tcfrişatında
Estclil<
Sorunlar
f;ıtlh ÖZI(,\fA
uyarı ilanları, başka birçok duyuru ve afiş de, camiierin kapısına,
1 593
duvarına rastgele, itinasız bir şekilde yapıştırılmaktadır.
6.0TlJftUM
Cami
Tcfrişiitında
Estctilt Sorunlar
Camilerde hanımiara ait ibadet mekanları ise genellikle parava- natarla veya perdelerle ayrılmaktadır. Bunların estetik kaliteleri de maalesef oldukça düşüktür. Ayrıca cami içindeki dekoratif bütün- lüğü bozduğu ve hanımlar kısmıyla ilgili olarak iğreti, geçiştirilmiş bir mekan hissi verdiği için bu tarz uygulamalardan vazgeçilmelidir.
Cami mimarisi tasarianırken en baştan, hanımlar mahfıli de husu- sen hesaba katılarak plan, proje yapılmalıdır. Çünkü bu ihtiyaç, cami
yapıldıktan sonra ortaya çıkan, öngörülemeyen bir ihtiyaç değildir.
Hanımların abdest imkanlarının en güzel şekilde sağlanacağı, ge- rekirse camiye ayrı bir kapıdan girebilecekleri, ancak ana ibadet mekanından uzakta kalmayacakları ve kendilerini en az erkekler kadar caminin asli cemaati olarak hissedebilecekleri ortamlar ha-
zırlanmalıdır. Hanımların eski dönemlerde sosyal hayatta şimdiki
kadar yer almamaları sebebiyle eski camilerde böyle bir planlama- ya gidilmemiş olabilir. Ancak günümüzde inşa edilen camilerde bu sosyolojik değişim gözardı edilmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2007'den itibaren konuyla ilgili çalışmaları ve teşvikleri o,lmakla birlikte (Diyanet, 2012: i) cami- lerimiz hanımiara mahsus ibadet mahalli yônüyle, ideal vasıflardan henüz çok uzaktır.
Camilerde kadınlara ayrılacak mekanlarla ilgili olarak, mimari
geleneğimizle irtibat halinde, erişilebilir, kullanışlı ve esnek çözüm- lemelere, mahremiyeti korumakla birlikte kadınların da kendileri- ni mekana ait hissedecekleri düzenlemelere ihtiyaç vardır (Çamur, 2013: 96-97)
Son zamanlarda camilerde sayısı hızla artan taburelerin ve is- kemlelerin zaruretten ziyade keyfilikten kaynaklandığını söyleyebi- liriz. İnsanların evlerinde de geleneksel hayat tarzını, minder, divan vb. döşemeleri terk edip sürekli ·batı tarzı mobilyalarda oturuyor
olmaları, hareketsiz bir hayat sürmeleri, diz ve eklem rahatsızlıkla
rını tetildemiş olabilir. Bundan dolpyı, orta yaşlarda bile diz çöküp oturamayan kişiler camilerde de iskemle üzerinde namaz kılmaya
mahkum olmaktadırlar. Eğer bu hızla giderse yakında cami cemaa- tinin yarısından çoğu iskemle üzerinde namaz kılacak ve bu da ca- milerin kiliselere benzemesine yol açacaktır.
İslam dünyasındaki camilerle mukayese ettiğimizde birçok İs
lam ülkesine nispetle Türkiye'deki camiierin çok daha temiz oldu-
ğunu söylemek mümkündür. Başta Haremeyn-i Şerifeyn olmak üze- re diğer ülkelerdeki iba_dethanelerin çoğunda ayakkabıların nerede
çıkarılacağı konusunda bile belirsizlik vardır. Ayakkabıyla basılan
yerlere ayakkabısını veya terliğipi çıkardıktan sonra basıp geçerek cami içine girilmekte, halılar kirletilmektedir. Bazı şehirlerde c~mi
nin ortasından bir merdivenle abctesthaneye ayakkabısız, terliksiz
'inilmekte hatta tuvalete bile bu şekilde girilmektedir. Sonra da ab- dest alınıp ıslak ayaklarla cami içine çıkılmaktadır.
Cami tefrişatında dikkat çeken detaylardan biri de minher per- deleridir. En büyük selatin camiierimize varıncaya kadar nerdeyse hiçbir camide estetik seviyesi yüksek, malzemesi ve işçiliği kaliteli bir minher perdesi yer almamaktadır. Bu durumun hiç kimseyi ra-
hatsız etmediği de ortadadır. Örnek olarak İstanbul Fatih Camii'nin minher perdesini kısaca inceleyecek olursak, kumaş üzerine işlen
miş ce ll sülüs Besınele-i Şerif'in harflerinin tamamıyla bozuk oldu-
ğunu, Ralılın kelimesindeki "ha" ile "ya" harfinin birleştirilmediğini, yazının etrafını dolduran karanfil,_ Jale vs motifterin de son derece çirkin olduğunu görürüz (Resim 23). Bu evsafta bir perdenin Fatih Camii gibi önemli bir eserin ıninberinde, caminin en önemli yerle- rinden birinde asılı olması üzücüdür. Buna benzer sayısız misal ver- mek mümkündür (Resim 24).
03 5. Cami ve Sanat
Camnerimizde özellikle yaz mevsimlerinde Kur'an eğitimi ve
başka birçok dini eğitim verilmektedir; ancak sanat eğitimi veren cami sayısı yok denecek kadar .azdır. Bunun elbette en büyük se- beplerinden biri, cami görevlilerinin önemli bir çoğunluğunun böy- le bir altyapıya sahip olmamalarıdır. Halbuki bu konu da dini ter- biyenin bir parçası olarak görülmelidir. Çünkü sanattan, kültürden ve medeniyet bilincinden yoksun bir dini eğitim ile zarifbir toplum
inşa etmek mümkün değildir. Böylelerinin elinde _din, zamanla bir istismar aracı haline gelir ve sözde "dindar" kimliğe sahip olanlar toplum nezdinde kabasaba, ruhsuz, nezaketsiz, estetikten yoksun birer kişilik intibaı bırakır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Medine'de Mescidü'n-Nebeviy- ye'yi inşa ettikten sonra bu mescidin "Suffe" ve "Zulle" denilen bir bölümünü tal_im faaliyetine tahsis etmiş, 70-80 talebenin bulundu-
ğu Suffe'ye Kur'an ilimlerini, akaidi ve yazıyı öğretecek hocalar ta- yin etmişti. Abdullah b. Sa'id b. As burada yazı sanatını öğretiyordu.
(Baltacı -İbnu'l-Esir'den naklen-, 1985: 236)
Osmanlı döneminde, İbtidaiye Mektebi'ndekl yazı hocaları ve Saray'da görevli olanlar dışında hattatlar genellikle evlerinde ders
vermişlerdir. Bazı camiierin ise varsa meşkhanelerinde, yoksa ya-
nındaki medresede hat dersleri yapılmıştır. Nitekim· Filibeli (Bak- kal) Arif Efendi, N uruosmaniye Camii Vakfı hat muallimliğine geti- riirlikten sonra bakkallığı bırakarak salı günleri Nuruosmaniye'de hat dersleri vermiştir (Derman, 1991: 364). 1915'te açılan Medre- setü'l-Hattatin'de ise sanat eğitimiyle ilgili resmi bir müessese ça-
tısı altında muhtelif hattatlar tarafından ders verilmiştir (Derman, 2015).
6.0TURUM
Cami
Tcfrişütında
Estctilt Sorunlar
Fo li h ÖZI{i\FA
ı
595_ _ G.~OTIJIIU,'1
C;imi
Tcfriş;itınd;ı
Estctilc Sorunlar
596 1
<..">J Sonuç
İslam medeniyetini temsil eden ve müslümanların hayata
bakışları hakkında önemli ipuçları veren camiierin tefrişatt ve del<orasyonu konusunda ciddi sıkıntıların mevcut olduğu inkar edilemez bir gerçektir. Camiterin orasına burasına alelade konmuş eşyalar, yapıştırılmış ilanlar, duvara asılmış na hoş levhalar ve daha birçok çirkin manzara ile hemen heryerde karşılaşmak mümkündür.
Renk uyumsuzlukları, ses, aydınlatma ve havalandırma techizatının konumlandırılması, kabloların yerleşimi, sıradan saatler vs pek çok
eşya, camilerdeki dekoratif sorunların başında gelmektedir.
Bu hususlarda birtakım hukul<i düzenlemelere ve daha sıkı
denetimlere ihtiyaç vardır. Cami görevlileri dahil hiç kimsenin, yetkilendirilecek kurulların izni olmaksızın cami içmimarisini ilgi- lendiren bir konuda camiye müdahale etmesine, çivi çakmak şöyle
dursun bir ilan yapıştırmasına bile müsaade edilmemelidir. Cami için yapılacak boya, tadilat, tamirat işleri, halı, avize, lamba vs eşya
seçimi ve bunların camiye yerleştirilmesi, kesiniilde uzman olma- yan kişilerin inisiyatiflerine havale edilmemelidir. Ancak günlük
kullanımda zaman zaman dekorasyonla ilgili bcfzı küçük müdaha- Jelere ihtiyaç olabilir. Her seferinde yetkili heyetlerden onay almak, uygulamada mümkün olmayabilir. Bunun en kalıcı çözümü, imam hatipler ve müezzin kayyımlar başta olmak üzere toplumun estetik görgüsünü ve hassasiyetini artırmaya yönelik çalışmalar yapmaktır.
Başta imam-hatipler olmak üzere cami görevlilerinin sanat ve estetik konularına daha duyarlı yaldaşmaları her şeyden önce eği
tim meselesi olduğundan bilhassa imam hatip liselerinde ve ilahiyat fakültelerinde sanat eğitimi daha çok ciddiye alınmalıdır. Camiterin İslam dinini daha iyi temsil etmeleri, öncelilde cami görevlilerinin
vizyonlarıyla alakah bir husustur. Din adamlarının sanata mesafeli
olması, ne tarih şuuruyla ne medeniyet mirasıyla bağdaşan bir tu- tum değildir. Fırsat buldukça ecdad edebiyatı yapanlar, ecdadın mi- ras bıraktığı ilmi eserler kadar muhteşem sanat eserlerine de değer
verirlerse, değer vermelde de kalmayıp sanat terbiyesine daha fazla mesai ayırabilirlerse İslam alemi, içinde bulunduğu keşmekeşten kurtularak dünyaya yeniden bir medeniyet modeli sunabilecektir.
03 KAYNAKÇA
Acar. Abdurrahman (2006): "Mescid-i Nebi'nin İnşası ve Fonksiyonları·:
Örnek insan Hz. Muhammed (Ed. M. Mahfuz Söylemez), Çorum Çağrı Eğitim Vakfı Yayını, Çorum, ss. 41-46.
Baltacı, Cahit (1985): "İslan:ı Medeniyetinde Cami", Marmara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi,' S. 3, İstanbul, ss. 225-241.
Çamur, F. Yüksel (2013): "Camilerdeki Fiziksel Mekanların Ihtiyaçlara Göre Düzenlenmesi", Cami, Kadın ve Aile,Diyanet İşleri Başkanlığı ~Ya
yınları, Ankara, ss. 85-99.
Derman, M. Uğur (1 991): '1\rif Efendi, Filibeli", TDV islam Ansiklopedisi,İs
tanbul, c. 3, s. 364.
Derman, M. Uğur (2015): Medresetü'l-Hattatfn 100 Yaşında,Kubbealtı Ya- yınları, İstanbul.
Diyanet, 2012: "Camilerde Kadınlara Ayrılan Mekanların Güzelleştirilmesi Çalışmalarının Mart 2012 İtibariyle Hazırlanan Genel Raporu': www.
diyanet.gov.tr /turkish/ dinhizmetleri.
İbnu'I-Eslr, Usdu'l-Gabe,c. lll.
Kirazoğlu, M. Sami (2012): "Cami Mimarisinde Anlatım, Sorunlar ve Öne- riler': Gelenekten Geleceğe Cami Mimarisinde Çağdaş Tasarım ve Tekno- lojiler, 1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozyumu, 2-5 Ekim 2012, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Mimar Sina Güzel Sanatlar Üniversitesi Yayınları,
İstanbul. ·
Korkmaz, Mehmet (2012): "Din Görevlilerinin Camilerdeki Denetim İşlem
lerine İlişkin Görüşleri: Kayseri Örneği", Bilimname, S. XXlll, 2012/2, ss.7-33.
Ökten, Sadettin (2012): "Cami Üzerine Güncel Düşünceler'; Gelenekten Ge-
leceğe Cami Mimarisinde Çağdaş Tasarım ve Teknolojiler, 1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozyumu, 2-5 Eki mı 2012, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Mi- mar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Yayınları, İstanbul, ss.143-148.
Özçelik, Serpil ve Fatma Uludağ (2013): Fatifı Camii'nin Özel Tasarınılı Taban Halısı", Vakıf Restorasyon Yılfığ ı, S. 7, ss. 120-126.
Özel, M. Kerem (2012): "Türkiye'de Çami Tasarımı ve İnşa Sürecine Dair Bir Öneri" Gelenekten Geleceğe. Cd mi Mimarisinde Çağdaş Tasarım ve Teknolojiler, 1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozyumu, 2-5 Ekim 2012, Di- yanet İşleri Başkanlığı ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Ya- yınları, İstanbul, ss. 81-88.
Özkan, Halit (2011): "Temlm ed-Dari", TDV İslam Ansiklopedisi, c. 40, An- kara, ss. 419-421.
Pasic, Amir (2012): "Modern Cami Tasarımında Gelenek Entegrasyonu:
Bosna-Hersek Örneği", Gelenekten Geleceğe Cami Mimarisinde Çağdaş Tasarım ve Teknolojiler, 1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozyumu, 2-5 Ekim 2012, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Mimar Sina Güzel Sanatlar Üqjyersi- tesi Yayınları, İstanbul, ss. 273-284. ·
Subaşı, M. Hüsrev ve Zeki Leylek (2015): "Günümüz Dini Yapılarında Ko-
laycı P9püler Yaklaşımın Düşündürdükleri: Antalya Markantalya A.V.M.
M escidi Örneği'; İslam ve Sanat, İstanbul, ss. 443-454.
!!· orurıu~ı
Cami
Tcfı·işatmda
Estctilt Sorunlar
l=atih ÖZI.U\Fı\
Cfımi Tcfrişfıtınıla ı:stctilt
Sorunlar
F~llhÖZKM,\
598 1
Resim ı
Resim 2
Resim 3
Resim4
Resim S
Resim 6 Resim 7
6.0TIIRU~I
C.inıi Tcfriş;itıııda
Estctil<
Sorunlar
Fatih ÖZKı\F,\
599
Cami
frişiitında
Estetik Sorunlar
fatih UZ IV\ FA
600
ı
Resim9
Resim ll
Resim 8
Resim 10
Resim 12
Resim 13 Resim 14
Resim 15 Resim
16
Resim 17 Resim 18
6.orurımı
Cami
Tcfrişatında
Estetik Sorunlar
f.ıılhÖZK.II'A
1601
Cı.OTllntl~l
C;imi
Tcfriş;itıııda
Estetik Sorunlar
F.ıllh OZI{,\F,\
602
Resim 19 Resim 20
Resim 21 Resim 22
Resim 23 Resim24