• Sonuç bulunamadı

O D İ T O R Y U M L A R IN A K U S T İ Ğİ Çeviren : Y. Müh. Ali Berkol

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "O D İ T O R Y U M L A R IN A K U S T İ Ğİ Çeviren : Y. Müh. Ali Berkol"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

O D İ T O R Y U M L A R I N A K U S T İ Ğ İ

Çeviren : Y. Müh. Ali Berkol

B- B r i t a n y a ilmî ve s i n a î a r a ş t ı r m a i n s t:t ü s i ) n ü n , i n ş a a t h e y e t i y a y ı l a r ı n d a n N o . 14

1 S o u n d i n s u l a t i o n a n d a c o u s t i c s ) g e ç e n s a y ı d a n

Müzik Oditoriyomları

Müzik için oditoıyomlar etüd ederken, orkes-tranın muvaffakiyetinin salonun akustiğine bağlı olduğu takdir edilmelidir. Birinin kalitesi diğerinin kalite düşüklüğünden müteessir olur ve bundan dolayı bu nevi oditoriyomların inşasına müzik alet-leri ve müzisyenin kabiliyeti kadar ehemmiyet

ve-rilmelidir.

Müzik ve bilhassa koro müziği oditoriyomları için en elverişli aksi seda müddetleri söz oditori-yomları müddetlerinden biraz daha uzundur ve to-nun kalitesi bakımından hem alçak hem yüksek fre-kansları muhafaza etmek mühimdir.

Müzisyenlerin oturma tarzı hususî dikkati icap ettirir. Zaman zaman ayni holde, bir solistten büyük korolara kadar yükselen müzisyen sayı-sını barındırmak mutattıt ve bir kuartet veya oda orkestrasının orkestra ve koro boşluğunun or-tasında oturmaması için münasip tertibatın alnması arzu edilir. Ayarlar: mümkün olan mütekarrik ref-lektörler bulunmalıdır.

Sahne yerleünin tanziminde, her çelo ve çift bas dinleyiciler tarafından görülebilecek şekilde yerleştirilmelidir. Mümkünse nefesli sazların par-lak maden kışımları nisbeten görünmem eli dır. En küçük telli sazları üç vtva dörtlük guruplar halin-de yüksekte bulunan sahnenin düz ön kısmına koy-mak alışılmış bir tertiptrr.

Bu tarzı tenkit mahiyetinde en önde otu:an dinleyicilerin, orkestranın ön sırasının arkasında bulunan sazların maskelenmesinden dolayı, telli sazlar tonunu tam olp.rak duyamadıkları ileri sürü-lebilir, bu kimseler ayni zamanda diğer sazları da hakkile duyamazlar, çünkü ses başlarının yukarı-sından geçer. Yüksekte sahneden vazgeçerek orkes-trayı döşeme seviyesinden başlatmak daha mantikî ve

O r k e s t r a mahalliDin d i n l e y i c i l e r s e v . y e s i n e k a d a r i n e n k e s i d i

uygun olur. Bu takdirde, dinleyiciler eğik bir satıh üzerinde iseler, telli sazlar döşemenin düz kısmında bulunsalar bile, herkes orkestrayı tam olarak göre-bilir. Şekildeki boylama kesit bu noktayı göster-mektedir.

Holün şekli hususunda uzun incelemeler yapıl-mıştır. Bugün bir çok mimarlar hiç olmazsa yelpaze tipi planı tercih. etmektedirler. Mamafi bu salonlar-da aksi sesalonlar-da müddetlerinin ekseriyetle fazla kısa

olduğu müşahede edilmiştir. Binaenaleyh mimarla-rın bu gibi planlan müziğe elverişli hale getirmeyi nazarî itibare almaları mühimdir. Mühim müzik hol-leri için bir müşavirin ihtisasından faydalanmak tavsiye edilir.

\

Söz ve münazara oditoriyomları

Söz ve münazaraya mahsus oditoriyomlarda baş-lıca gaye berraklık yani anlaşılma kabiliyetidir; bu-da evvelâ k:sa bir aksi sebu-daya ve saniyen yüksek frekanslı söz aksamına tabidir.

Kısa aksi seda bir kaç faktör sayesinde elde edilebilir. Bunlatdan biri, holün küçük veyahut nisibetten büyük meselâ (2000 veya daha fazla

kol-tuklu) olmasına göre şahıs başına 4,5 ilâ 5,5 m3

de-ğerinde alçak hacim seçmektedir. Diğer bir husus da münasip emici kullanılmasıdır.

Üçüncü bir faktör holün şeklidir zira duvarlar ve tavana bi istiridya kabuğu veya megafon şekli vermekle hatibin sesine yardım edildiği ve aynî za-manda ses doğrudan doğruya dinleyicilere sevk

e-dildiğinden aksi sedanın azaldığı görülmektedir. Bu vaziyette koltukların kumaş kaplı olmaları sa-lonun, dolu veya boş halde akustik kalitesini mu-hafaza etmesi bakımından faydalıdır.

AUDIENCE

(2)

Mason ve Moir bu nevi salonların hususî ses emicilerine pek az veya hiç ihtiyaç hasıl etmedik-lerini göstermişlerdir. Yalnız arka duvarlar veya ön sahne yanları gibi tehlikeli yansıma yüzeyleri bu kaideye istisna teşkil eder. Bununla beraber proje-yi Sabine formülile kontrol etmek faydalıdır.

İnsan sesinin nisbetten zayıf olması dolayısile söz söyleyen ile dinleyici arasında doğru bir yolun bulunmaması mühimdir. Bu, meclis odaları ve mü-nazara odito: yomları halinde hususî problemler mey-dana koyar çünkü hatibin yeri belli olmadığından sesi takviye edilemez. Bunun plan üzerine doğru-dan doğruya tesiri vardır. Meselâ Avam Kamarası gibi 300 veya 400 kişilik bir yerde söz söyliyenin a; kasında daima dinleyiciler bulunur, bu kimseler, doğrudan doğruya gelen sesten az faydalanıp ancak salonun aksi tarafındaki satıhlar üzerinde vukubu

-lan yansımalar sayesinde işitebilirler. Bu bahis sa-lonun enini tahdit eder, zira aksi takdirde yansıma aksi seda halini alır. Bu tipte en büyük oditoriyom-laı- büyük bir dikkat ve itinayı icap ettiren çok güç problemler arz etmektedir ve bugün akustik hata-larının en sık raslanar. sebeblerinden birini teşkil etmektedir. Bu gibi hallerde müşavirlerin fikrinin alınması tavsiye olunur.

Bu tip hollerin daha teferruatlı tahlili Bagenal tarafından yapılmıştır. Burada eğri oturma planları ve reflektör olarak içeriye doğru eğik yan duvarlar kullanılmıştır.

Ekseriya büyük meclis salonlarında basın için yer ayırmak lâzımdır. Üyelerin başkana hitap etmeleri halinde başkanın yakınında bulunması ve üyelerle başkan arasına yerleştirilmemesi arzu edilir. Büyük meclis salonlarında basın masası ilk sıraların ya-nında ve döşemenin üzerinde bulunabilir.

Küçük Meclis ve komite salonları beklenilme-diği kadar sık müşkülât arz ederler, bunun sebebi baz n üyelerin etrafında oturduğu masanın şeklinin fena olmasıdır.

Uzun yumurta veyahut dörtgen şeklinde ma-salar rağb'-t görmekle beraber akustik bakımdan kötüdür, masanın etrafında oturanlar birbirlerini kolayca görmeleri lâzımdır, bundan dolayı at nalı şekli en iyilerinden biridir.

Söz ve Müzik için Oditoriyumlar

Hem müzik .ve hem söz için oditoriyum tipleri başlıca tiyatro ve umumî hollerdir.

Tiyatro :

Modern tiyatro umumiyetle yelpaze tipinde in-şa edilir, daha önce kullanılan at nalı tiplerine na-zaran büyük sayıda koltuklar için daha iyi ^örüş hatları temin eder, ekseriyetle planda kavisli olan arka duvar, kavisli ve yükselen koltuklarla beraber sesi salonun önlerine doğru tekâsüf ettirir. ÇaP'raz yan ve ön sahne duvarları sesi toplayarak bu sesi

takviye ederler yüksek sahnenin yardımı dokunmaz çünkü oyuncular seslerini yukarıya doğru sevket-meye meyaldırlar.

Çare olarak evvelâ arka duvara emiciler veya-hut difizörler koymak ve tercihen duvarı kavisli yerine düz yapmak akla gelir. Saniyen ön sahne kemerinin yan duvarlarında aynı şekilde kemerin kendisine dahil olmak üzere muamele görmelidir. Nihayet ilk nazara sahne seviyesini alçaltma su dikkatla nazarı itibare alınmalıdır. Sahne husu- husu-sunda bir hal çaresi olarak Bayreuthda Wagner ti-yatrosunun sahne ve ön koltuklarının aynı seviyede olması bir fikir verebilir.

Bütün bu teklifler herhangi bir tiyatro tipi için fay-dalı olmakla beraber müzik hol ve variyete ti-yatroları i,gin esastır, çünkü burada mutlak berrak-lık ve çok kısa aksi seda şarttır.

Umumî hol :

Umumî toplantı holünün bermutat akustik problemler doğuran iki hususiyeti vardır. Birincisi bir çok gayelerde kullanılan düz dcşeme ve ikincisi sahnenin hem tiyatro lıtm konser için

kullanılma-sıdır.

Düz zemin seyircilerin görmeleri ve duymaları için kötüdür, mümkünse hiç olmazsa holün arka kısmı daimi olarak yükseltilmeli veyahut bu kısım ijin yüksek sandalyeler kullanılmalıdır. Bunların hiç biri mamküıı değilse duvarlar ve tavana sese is-tikamet v e en reflektörler konulmalıdır.

Birleşik konser ve tiyatro sahnesi hiç de mem-nuniyet veremez. Tiyatro için fenadır ve müzik için daha kötüdür. Demekki bu iki maksat birbiriyle im-tizaç edemez. Oyun salonu her ikisi için kullanmak mecburiyeti varsa en iyi çare tiyatro şahnesini mü-ziğe mahsus reflektörlerle teçhiz etmektir. Ön sah-nenin bulunması mühimdir.

Gürültü azaltma problemleri

Büro fabrika ve lokantalar gibi \7erlerde akus-tik problem esas itibariyle yalnız gürültünün azal-tılmasına münhasırdır Gürültünün sıkıcı kısmî ek-seriyetle yüksek frekanslarda belirir ve bundan do-layı bunların emicilerle azaltılmasına bilhassa dik-kat edilmeli ve tabiatile gürültüyü sessiz makineleı-seçerek membamdan azaltma yoluna gidilmelidir. Umumiyetle ses emicileri büyük odaların tavanına koymak her halde münasiptir y e diğer bütün şart-lar eşit olmak üzere tavanşart-ları al^ak tutmak gürül-tünün azalmasına yardım eder.

Bu maksatla emicileri seçerken bir tavan için iyi ışık yansıma emsalinin arzu edilir bir hususiyet olduğu unutulmamalıdı:.

M E K T E P L E R :

(3)

bu-lunduğu zaman bu müddet takriben 2 saniye ola-caktır. Bu rakamlar yüksektir ve sınıflarda umumî gürültü seviyesinin yüksek olmasına ve çocukların sözleri iyi seçmemelerine sebep olur.

Aksi seda müddetinin 500 frekansta 1 saniyeyi aşmamak icap ettiği kanaatindeyiz. Bundan dolayı* da sınıflarda lüzumlu düzeltmelerin yapılması ta-rafdarıyız. Tipik bir dersanede tavana 0,3 emsalli bir emici tatbiki ile netice elde edilebilir.

Mekteplerin koridorlarında sesin boydan boya naklini azaltmak bakımından bilhassa dikkat edil-melidir. Bu da duvar ve tavanlar üzerine kısım kı-sım emiciler koyarak elde edilebilir. Mekteplerin gürültü ve sakin bölgelerini birleştiren koridorlarda bu bahis bilhassa ehemmiyetlidir. Jimnasiumlarda gürültü azaltma muamelesi görmelidirler.

F A B R İ K A L A R :

Fabrikalarda gürültünün azaltılmasına dair et-raflı ve mühim problemler vardır Şimdilik bu hu-susta tam bir araştırma yapılmamıştır. Bazı gürül-tülü endüstrilerde işçilerin daimî surette sağırlık vak'alarma rastlanmıştır. Bu gibi hallerde ses emi-cilerin gerek sıhhat gerekse iş verimi bakımından ehemmiyeti büyüktür. Bu problemin esaslı bir etüd konusu teşkil ettiği kanaatindeyiz.

L O K A N T A V E K A N T İ N L E R : Lokanta ve kantinlerin de sık sık gürültülü ol-duklarına bu gürültülerin sert masa üstleri ve

sof-ra takımlarından çıktığına işaret etmek isteriz. Sa-kin teçhizat kullanmakla beraber tesirli şekilde

se-sin emilmesi de hemen her zaman arzu edilir.

B Ü R O L A R :

Büroların bulunduğu binalarda gürültünün a-zalması meselelerine dikkat etmek çok faydalıdır. Hesap makineleri gibi gürültülü teçhizatı ihtiva eden bürolarda hem gürültünün başka yerlere daha az aks etmesi bakımından, hem de çalışanların kon-for sıhhat verimi bakımından sesin azaltılmasına ih-tiyacı vardır. Geniş ölçüde yüksek verimli emi-ciler kullanılmalıdır bunlar elverişli olarak tavan-lara yerleştirilebilir. Bu gibi işleri taahhüt edecek bir çok firmalar vardır. Evvelce işaret ettiğimiz gibi koridorlara da dikkat etmelidir. Sık sık aralarda ve tercihen devamlı olarak koridorun duvarları ve ta-vanına emici maddeler konulması faydalı olur.

Sakin ve tek başına çalışılacak bürolarda tavan veya duvarlara emici satıhlar kullanılmalıdır. Böy-lece sokaktan geBöy-lecek ses emicilere çarparak zayıf-lıyabilir.

E V L E R :

Evlerde odaların akustiği bermutat şikâyeti mu-cip olmaz, odalarda ağır kuma.-| kaplı mobilya bu-lunduğu takdirde emme kabiliyeti fazla artar. Fakat buda görültüye mani olduğundan arzu edilen bir sonuçdur. Tabiî bu gibi fazla emici bir oda mü-zik için elverişli değildir.

(78 i?ıci sahijadan devam.)

En büyük lâğımlar tuğla örülü büyük kemerler-dir. Bunların içinde sıcaklık daima 60 farenhayd de-recesi civarında kalır ve orada kasıklarına kadar ka-im lâstik çizmeler giymiş işçi ekipleri bulunur. Bu adamların görevleri bu aydınlık mahzenlerde lâğım-ların tamiratını yapmaktır, işleri bitmek bilmez ve bazanda tehlikelidir, çünkü şehir üzerine anî ve kuvvetli bir yağmur yağarsa milyonlarca galon su lâğımlara hücum eder. özel tedbirler alınmamışsa işçilerin boğulmak ihtimali vardır, veyahut havasız-lıktan tıkanırlar. Mamafih bu gi olağan üstü vazi-yetlerde özel tulumba istasyonları ve sağnak karşı-lama lâğımları hazırdır. Gece gündüz durmadan işçi ekipleri Londranııı binlerce mil uzunluğunda lâğımlarını dolaşır, onların temiz ve bakımlı olma-sını temm eder. Bu kimseler unutulmuş küçük bir ordu teşkil ederler, çünkü insan bunların sırf tesa-düf eseri olarak bir sokağın köşesindeki kapaktan yukarı çıktıklarını görür.

(61 inci sahijaidan devam)

mektedir. Bu nakışların üstad bir elden çıkdıkları ilk görüşte anlaşılmaktadır.

Minber semt ve mahalle mescidlerinde kolaylık-la tesadüf edilmiyecek kadar ölçülü, nisbetli ve süslüdür. Tamamen ahşapdan yapılmış olan minbe-rin kapısının üzeminbe-rindeki oymalar, gok itinalı bir kompozisyona göre yapılmıştır. Bu minberin son-radan bir hayır sahibi tarafından yapdırılmış olma-sıda, ihtimal içindedir.

Bir kaç günlük bir seyahat sırasında, bu camiî görüp, releve ederek, bize tanıtan Cihat Burak'a burada teşekkür ederken, Anadolumuzun, nice kö-şe ve bucaklarında, güzel eski eserlerin mevcut ol-duğunu genç meslekdaşiarımıza hatırlatmak isteriz.

Genç mimarlarımız, askerlik görevi ve başka sebeblerle dolaşdıkları yurt bucaklarını, bir mimar gözüyle taramalıdırlar. Bu incelemelerden küçük ve faydalı etüdler meydana gelecektir.

Referanslar

Benzer Belgeler

KPSS puanı ile başvuracak adaylar için Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından 10-11 Temmuz 2010 veya 09-10 Temmuz 2011 tarihinde yapılan Kamu

İlk doğru gördüğüm seçeneği işaretliyorum Uzun soruları hiç okumuyorum.. Sınavda çözemediğim soruyla karşılaşınca sinirlenip

Demir, Potasyum, Magnezyum ve Sodyum Tuzlarını İçeren Mannitol Çözeltilerinin Liyofilizasyon Esnasında Kritik Formülasyon Sıcaklıklarının Differensiyel Termal

Nefret söylem son üç yıllık dönemde kamu yetk l ler tarafından doğrudan üret ld ğ nden, toplum ve kamu görevl ler tarafından LGBTİ+’lara yönel k şlenen nefret suçları

10 Aralık'ta, SOCRadar tarafından takip edilen bir dark web forumundaki tehdit aktörü, iddiaya göre bir Türk finans kurumu için yetkisiz VPN erişimi satmaya çalıştı.. Dark

mizden hariç olduğu anlaşılamaz mı? Biz, Türkîerin fertler itibariyle yükselmesine çalışanlardanız. Bu nimet o derece çoklukla husule gelsin. Türkler durumu

Bu sayede ulaşmak istediğiniz asıl hedef kitlenin , ürününüzle doğrudan buluşmasını sağlıyor ve tüketicinizin ürününüzü denemesi için fırsat yaratmış oluyoruz..

Şirketimiz her yıl dağıtılabilir dönem karının en az % 50' sini Genel kurulda alınacak karara bağlı olarak tamamı nakit veya tamamı bedelsiz hisse