• Sonuç bulunamadı

Ö D İ T O Rİ Y O M L A R IN A K U S T İ Ğİ Dilimize çeviren : Y. Müh. Ali Berkol

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ö D İ T O Rİ Y O M L A R IN A K U S T İ Ğİ Dilimize çeviren : Y. Müh. Ali Berkol"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ö D İ T O R İ Y O M L A R I N A K U S T İ Ğ İ Dilimize çeviren : Y. Müh. Ali Berkol

EOyUk Britanya ilmî ve slnat araşdırma Instltüsünün, İnşaat Heyeti yayınlarından No. 14 ( Söund insulatien and aooust>C8

Akustik projesinde mesele söz sedalarının ber-raklıkla anlaşılmasını müzik nağmelerinin güzelliği-nin belirtilmesini ve salonlarda gürültülerin azal-tılmasını temindir.

Söz ve müzik ile ilgili meselede gaye sesi membadan dinleyiciye kadar berrak ve kuvvetli o-larak nakletmek, yüksek, orta ve alçak frekanslı toiılar arasında iyi bir denge elde etmektir.

Aşağıdaki yazı üç böJüme ayrılmıştır: İlk ikisi sıra ile salonun şekline ve ses emici maddelere ta-alluk eder; üçüncü kısımda bazı hususî meseleler incelenmiştir.

A k ü s t i k h e s a b ı n d a ş e k l i n r o l ü :

Akustik hesabında şekil ne rol oynar? Bu soru evvelâ memba ile dinleyici arasında sedanın doğru-dan doğruya takip ettiği yol bakımındoğru-dan ve sonra yansımış (aks etmiş) sesin tesirleri ve kontrolü ba-kımından incelenecektir.

( D i r e k t ) S e s

Ses için münasip direkt bir yolun mevcut ol-ması gayet tabiîdir. Bir salonda bir dinleyici evvelâ sesi direkt yoldan ve müteakiben ayırt edilemiyen bir çok yansımalar yönile duyar. Bu yansımaların yarattığı seda yavaş yavaş yok olur. Bunlar bir

sa-londa daima arzu edilir, esasen bertaraf edilmeleri bile güçtür Fakat sesin berraklığı bakımından di-rekt sedanın diğerlerine nazaran daha kuvvetli ol-ması esasdır; bundan dolayı direkt yolun iyi olol-ması lâzımdır.

Umumiyetle münasip bir direkt yol ses membaı dinleyiciler tarafından serbestçe görüldüğü takdirde elde edilir.

Bu her zaman bir reher olamaz, çünkü umumi-yetle ses membadan itibaren hafifçe yükselir ve daha alçak bir seviyede oturan dinleyiciler membaı iyi görmekle beraer sedasını iyi işitemezler. Bu ola-ya ses membamm yüksek bir yerde bulunduğu hal-lerde raslanır.

Ses yakında bulunan dinleyicilere zayıf geli-yorsa bu dinleyiciler için bir mahzurda yansımış se-sin tesirinin kuvvetli olmasıdır, sonradan görülece-ği gibi bazı hol tiplerinde ön yerlerde yansımış ses büyük bir mahzurdur. Bu bahis sahne hesabını icab ettirir. Aynı zamanda gittikçe arkaya doğru yükse-len koltuk üsülünün de ehemmiyetini meydana çı-karır.

Sesin şiddeti bakımından diğer bir amil memba ile dinleyiciler arasındaki direkt yolun uzunluğu-dur. Dinleyicileri kabil olduğu kadar yanlara fazla

(2)

Şekil: 2

kaçmadan membaın mümkün olduğu kadar yakını-na getirmek daima arzu edilir.

Bageııalın yapmış olduğu muhtelif plân tipleri arasındaki mukayese umumiyetle yelpaze şeklinde hollerin bu bakımdan en iyi netice verdikleri belir-miştir. Bu tertip dinleyicileri iyi bir yatay açı için-ne alır ve arkaya doğru plânın yayılması sayesinde en uzak dinleyicinin membaa en kısa mesafesi di-ğer, hol tiplerinden, bilhassa âdi dikdörtgenden çok daha azdır. İlâveten bu tipde dinleyicilerin mü-him bir kısmı fazla ilerlemiyen bir balkon üzerine yerleştirilebilir çıkıntıs. az olan bu balkon aşağıda-kilere çok daha az mahzurlu bir akustik gölge teş-kil eder. Şeteş-kil 1 de yelpaze tipinde bir plân aynı yüzeyde parter ve balkonu olan bir dikdörtken tipi ile mukayese edilmiştir. Karartılmış yüzeyler de-rin akustik gölgesi bölgesidir.

Direct sesin ehemmiyetine ait bu usulün bazı istisnaları vardır, bir çoklarımız meselâ göze gözük-meyen bir kilise korosunun binanın uzak bir yerin-den fevkalâde şartlar altında dinlendiğine dikkat et-mişizdir, mamafih bunlar özel hallerdir. Ve modern projelerde nazarî itibare alınmaz.

Y a n s ı m ı ş ( a k s e t m i ş ) s e s Yansımış sesi incelersek daha çok cephe-leri olan ve diğercephe-lerinden daha ince lüzum gösteren bir mesele ile karşılaşırız. Direkt sese verilen ehem-miyete rağmen yansımış sesede önem verilmelidir, zira prensiplerin anlaşılmamasından pek çok akus-tik hataları yapılmıştır.

Ses yansımasının kanunları optik yansımasının kanunlaraa benzer, bunlardan en mühimi yansıma açısının gelme açısına eşit olmasıdır. Konkav bir yü-zey - tıpkı konkav bir ayna gibi yasımış sesi tekasüf ettirir, konveks bir yüzey sedası yarar ve düz bir yüzey olduğu gibi sedayı iade eder (Şekil 2) dalga cephesinin karartılmış olması o civarda sesin nisbî kesafetini göstermektedir.

Işık ve sesi bu şekilde mukayese ederken ses dalgalarının ışık dalgalarına nazaran çok daha bü-yük olduğu hatırlanmalıdır. Ses dalgalan metre ile ve diğerleri mikron ile ölçüldüğünden birincilerin te şirini his etmek için yanssma yüzeylerinin çok daha büyük olmaları lâzımdır.

Yansımada çok büyük ehemmiyeti olan diğer bir noktada sesin hızıdır, bir odada bulunan bir din-leyici evvelâ sesi doğrudandoğruya ve müteakiben bir çok yansımalar yoliyle duyar. Bunlar umumi-yetle birbirini o kadar çabuk takip ederki bir aksi seda şeklinde, enerji yok oluncaya kadar duyulur. Aksi sedanın sönmesi muntazam ise sesler karış-maz, yalnız bir dereceye kadar arzu edilen bir rezo-nans hissi ilâve eder, diğer taraftan aksi sedanın sönmesi kademeli veyahut müstakil kuvvetli yansı-malar şeklinde olursa sesler birbirne karışır. Mason ve Moir taraf:ndan son zamanlarda elektrik mühen-disleri birliği mecmuasında, sedanın tiyatrolarda sönmesini gösteren bazı enteresan eğriler neşredil-miştir. Bu kimseler bir holün sahnesi üzerinde tek bir seda vurması yaratmışlar muhtelif koltuklarda sesin gelme zamanını ve direkt yansımış sesin şid-detini kaybetmişlerdir. Eğrilerinden ikisi, biri nis-beten iyi diğeri fena (şekil 3) de gösterilmiştir. Bi-rinci eğride direkt sedasının hâkim olduğu, ikinci-sinde yansımaların şiddetli olmakla kalmayıp direkt sesden bile daha kuvvetli olduğu görünmektedir. Şekildeki eğriler müelliflerin ve elektrik mühendis-leri birliğinin müsaadesiyle buraya alınmıştır.

(3)

ses 22,5 ve 16,5 metre kat eder. Bundan anlaşılıyor-ki sesin çarpacağı mühim yansıma yüzleri direkt yolun uzunluğundan takriben 18 ilâ 22,5 metreden

daha uzakta bulunmamalıdır. w 9 veya 12 metre yüksekliğinde kubbeli ve

ke-merli tavanlar, büyük oditoriyomlarda kavisli yan ve yahut arka duvarlar malûm aksi seda membala* rıdır ve bunun sebepleride hem sesin tekasüf etme-sinde hem de kat edilen mesafedir. Aksine olarak kon' veks yüzey bir yansımayı emici bir yüzey gibi dağı-tıp zayıflatabilir. Büyük boyda yassı bir yüzey dahî bir oditoriyom içine yanlış konursa bir arıza mem-baı olabilir.

Yansımış sesin yolunun uzunluğu ve yansı* ma yüzeyinin şekli akustik hesabında gayet mühim-dir. Fakat bir bakıma negatif mevzulardır, çünkü yapılacak şeyi bildirecek yerde neden sakınılmasım öğretmektedir. Bu kaidelere uymak projelerde hata yapmamayı temin eder, fakat bunlarda behemehal yansımış sesde en iyi şekilde istifade edildiği icap etmez. Demek oluyor ki yansımış sesin pozitif gö-revlerini incelemek faydalıdır. Bu noktalar

şunlar-dır: I a. Menbaın takviyesi,

b. Üniform sönme için sesin dağılması,

c. Uzak koltuklarda sesin kuvvetlendirilmesi. İlk nokta nazırı itibara alınırsa insan sesi tek musiki aletleri, veyahut bunlardan bir kaçı gibi bazı ses mıembaları büyük holler için ekseriya kâfi k u v vetde değildir ve bundan dolayı takviyesi lâzımdır. Binaenaleyh memba umumiyetle sedayı dinleyicile-re doğru yansitan duvarlar ve tavan civarına ko-nulmalıdır.

Mebaın yakınındaki yüzeylerin kullanıldı hu-susunada dikkat edilmelidir. Çünkü kuvvetli bir y^nyansıma direkt sesi az bir ara ile takip etmelidir. Meselâ bir sahne üzerinde membaın 8 - 10 metre ge-risinde bir yüzey yansıma yüzeyi olarak doğru ol-maz çünkü onbeş yirmi metrelik bir yol farkı olaca-ğından aksi seda meydana gelir.

Daha büyük musiki âleti topluluklarının kuvveti daha büyük olduğundan nîsbeten daha az takviyeye lüzum vardır. Diğer taraftan yakında bulunan yü-zeyler ara yansıma için kullanılırsa müzik çalanlar ve orkestra şefi kendilerini ve diğerlerini daha iyi

Şekil: 4

de bu maksatla kullanılan en iyi yüzeyler yukarda bulunanlar ve içeri iyik duvarlardır. Sesi bu şe-kilde takviye etmek müzisiyenin sarf edeceği kuv-vete büyük yardım eder, son derece emici veyahut yakındaki yüzeylerden yardım görmiyen bir odi-toriyomda ses duyurmak açık havada olduğu kadar müşküldür.

Yansımış sesin ikinci vazifesi aksi sedanın yükselme ve sönmesidir. Aksi sedalı ses müzik • bilhassa koro müziği ve hattâ söz i)çin daima şayanı arzudur. Sinemalardaki gibi bir miktar aksi sedanın neşredilen sesde bulunması ve mümkün olduğu ka-dar küçük olması lâzımdır.

(4)

yüzeylerden akseden ses enerjisini karşılamak için daha ziyade emiciler kullanılmalıdır.

Nitekim burada sesi, iyi bir emici teşkil eden dinleyicilere doğru yollamak doğrudur.

Bu taızda, şekil de iyi bir misal gösterilen odi-toriyum projelerinde raslanmaktadır. Bu şekil Ma-son ve Mcir tarafından iyi bir sinema modeli olarak ileri sürülmüştür. Maksatları hususî emici maddeler kullanmadan aksi sedayı bertaraf etmektir. Enine kesitte tavanın umumî şekli ilk yansımaları dinle-yicilere doğru yollamak üzere tertiplenmiştir ve yel-paze şeklinde olan plân aynı gayeye hizmet etmek-tedir.

Sinemalarda sesin dinleyicilere doğru hoparlör-ler vasıtasiyle gönderildiği de unutulmamıştır. Teh-likeirbir yansıma mebaı olab.%cek ârka duvar iyice kırılmıştır.^ tavan yayılmağa yardım için kademe-li yapılmıştır. Bu hususî halde diğ&i-jbir gayede yan-sımış şeşin doğrudan doğruya gelen sesden fazla bir açı farkıyla gelmemesine dikkat edilmiştir.

Bu nokta sesleri başka başka yerlerden gelme-si hisgelme-sini önler.

Aynı zamanda bu umumî tipte oditoriyum şe-killerinin kullanılması fciddi bir mahzur yaratabilir. Dinleyicilere doğru giden ses, galeri cepheleri, yan merdivenler boş koltuklar ve tamamen emici olma-yan dinleviciler gibi olma-yansıma satıhlarına raslıyacak-tır. Bunlara ilâveten yüzeyinden dolayı tesiride bü-yük olabilir. Böylece yansımış seda geri döner yan duvarlara ve tavana çarpar, ön koltuklarda direkt sedanın geçmesinden bir müddet sonra bu yansımış ses geçer ve aksi seda meydana gelir. Bu hadise bil-hassa ön koltuklar membaın seviyesinden aşağı ol-duğu zaman his edilir, zira buralarda evvelce bahis edildiği gibi direkt ser zayıftır.

Bagenal modern tiyatrolarda bir çok şikâyet-lerin sebebinin bu hadise olduğuna işret eder ve sahnenin ön kısmına yakın olan çapraz duvarların emici veyahut dağıtıcı şekilde tertip edilmelerini teklif eder, ön localar ve ağır dekorasiyonlar bu va-zifeyi vaktiyle görürdü.

Yukarda izah edilen yelpaze şeklinde hollerin dinleyiciler tarafından ses çabuk emildiğinden, ak-si seda zamanları kısa olmaya meyyaldir. Filhakika

bunlarda uzun aksi seda zamanları ve bu sesin tedricen yok olmasını temin etmek hemen hemen imkânsızdır ve bu tip oditoriymlar bu maksada pek uygun görülmemişlerdir.

Böylece bu şekillerin her maksat için kullanıl-ması hatalı olduğu açıkça görünmektedir, bu nok-tanın ehemmiyeti üzerinde durmak gerektir. Müzik için muhtemel olarak dikdörtgen şeklinde ve yatay tavanlı bir salon daha elverişlidir. Bu suretle ses muhtelif yüzeyler arasında daha uzun bir müddet gidip gelecek ve aksi seda muhafaza edilebilecektir. Bagenal ve Vood tarafından etüd edilen oribeş hol arasında bir orkestra ve koro müziğine en elverişli olanlar umumiyetle dik dörtgen şeklinde salanlar olması dikkate değer. Bundan, yelpaze şeklinde plâ-nın tamamen reddedilmesi manası çıkarılmamalıdır. Fakat bu gibi hollerin yan duvarlarına yüzeyler koy-mak akustiği iyileştirir. Beganalin yapmış olduğu bazı tekliflerden biri (şekil 5) de gösterilmiştir.

Sahneye yakuı kısımlarda ve arka duvarda di-fiizör kullanılması ve yan panolardan bir tanesi ü-zerinde emici madde bulunması dikkate değer.

Sesin takviyesine yardım edebilecek, Bagena-lin bulunduğu diğer bir nokta reflektörün yeridir; bu reflektör sahnedekilerin karşısında ve yerde bu-lunan cilalı bir pancurdur buna çarpan ses tavana doğru nakledince dağıtma yardım eder.

Yansımış sesin üçüncü vazifesinde uzak kol-tuklarla tonun kuvvetlen dirilmesidir. Bu husus, arka koltuklara yakın tavanın bir kısmını bir ref-lektör olarak tasarlamakla elde edilir. Konkav bir eğri veyahut bir kaç kesikli yüzeyle seda tekasüf et-tirirler çünkü burada direkt ve yansımış yolların uzunluk farkı mühim değildir. (Şekil 6) da bir misal görünmektedir. Bu reflektörler sert ve hiç pürüz-süz olmalıdır, zira bilhassa yüksek frekanslı sesler

için verimli olmaları icap eder. Alkov sibi şekille-rin kullanılması tabiatiyle esastır. Çünkü bilhassa tiyatrolarda sahne sahneye yakın koltuklara geri giden yansımlara ilâveten yansımalar meydana ge-tirmek ihtimali vardır.

Mutat olarak her oditoriyum için direkt ve hiç değilse bir kere yansımış seslerin tahlili yapılma-lıdır.

(Devam edecek)

>

r

- A L E V

Yüksek fırınlar, maden eritme ve tasfiye fırınları, cam, havagazi, elektrik ve gazojen vesair endüstriye lâzım, yüksek hararete, asit ve bozlara dayanıklı çeşitli malzeme ve ateş tuğlaları sipariş üzerine arzu edilen eb'at ve terkipte imal edilir. Mamulâtımızm üzerindeki ALEV markası en büyük garantiyi teşkil eder.

Referanslar

Benzer Belgeler

If we agree that Becker’s view about how history works and what historical facts actually are makes more sense in the horizon of experience (because we are

c. Uzak koltuklarda sesin kuvvetlendirilmesi. İlk nokta nazırı itibara alınırsa insan sesi tek musiki aletleri, veyahut bunlardan bir kaçı gibi bazı ses mıembaları büyük

Zeki üayâr - Neşriyat müdürü

Otizmli bireyler anlık düşündükleri için ve istedikleri şeyleri elde etmek için anlamsız bağırmalar,ağlamalar,öfke nöbetleri vb durumlarda olabilirler.Bu gibi

Dede Korkut’un Günbed Yazmasında Geçen 50 Moğolca Kelime (s. 55-82) başlıklı yazıda, yazmada geçen kırk sekiz kelime ele alınmaktadır. Bu kelimeler arasında.. kurban,

10 Aralık'ta, SOCRadar tarafından takip edilen bir dark web forumundaki tehdit aktörü, iddiaya göre bir Türk finans kurumu için yetkisiz VPN erişimi satmaya çalıştı.. Dark

mizden hariç olduğu anlaşılamaz mı? Biz, Türkîerin fertler itibariyle yükselmesine çalışanlardanız. Bu nimet o derece çoklukla husule gelsin. Türkler durumu

KPSS puanı ile başvuracak adaylar için Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından 10-11 Temmuz 2010 veya 09-10 Temmuz 2011 tarihinde yapılan Kamu