• Sonuç bulunamadı

Reşat Nuri Güntekin ve Tiyatro

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Reşat Nuri Güntekin ve Tiyatro"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KİTAPLIK

104 Türk Dili

mirasını çok iyi bir şekilde muhafaza ettik.” (s. 12).

Son olarak Hun araştırmalarının sadece Macar dili ve tarihi üzerine ça- lışanları değil, özellikle biz Türkologla- rı da çok yakından ilgilendirmesi bakı-

mından, başta Prof. Dr. Marácz László ve Dr. Obrusánszky Borbála olmak üzere, kitapta yazıları ve katkıları bu- lunan değerli araştırmacıların hepsine geç de olsa teşekkürlerimizi sunuyo- ruz. Bu çalışmanın yeni araştırmalara ışık tutmasını umuyoruz.

Barış Berhem ACAR

Reşat Nuri Güntekin

ve Tiyatro

Çalıkuşu romanıyla ünlenen ve daha sonra yazdığı başarılı romanlarla

“romancı” olarak anılmaya başlanan Reşat Nuri; çağdaşı birçok isim gibi farklı alanlara da yönelmiş, hakkıy- la kazandığı romancılığının yanında birçok türde eserler vermiştir. Ancak romancılığı o kadar ilgi görmüştür ki bu ilgi; diğer alanlardaki çalışmalarını gölgelemiş, romanları dışındaki faali- yetlerinin görünürlüğünü geri plana atmıştır. Çocukluğunun “aşkı” hatta

“sıtma”sı olarak nitelediği tiyatro ile alakası ve bu alanda ortaya koyduğu eserler, bu sürecin bariz bir örneğidir.

Reşat Nuri’nin tiyatroya merakı erken yaşlarında başlamış, 1910’lu yılların sonlarına doğru Zaman gazetesinde tiyatro eleştirileri yazmış, zamanla ala- na ilgisi artmış, çeviri ve telif eserler vermiştir. Birkaç muhtelif eseri say- mazsak ciddiyetle ele alınmayan bu yönü, yazarın çok yönlülüğünü ortaya koymanın yanında tiyatro tarihimizin önemli bir dönemine ışık tutması ba-

kımından oldukça önemlidir. Yüksel Topaloğlu’nun Reşat Nuri Güntekin ve Tiyatro isimli kitabı bu eksikliğin giderilmesi açısından dikkati haiz bir çalışmadır.

Yüksel Topaloğlu, “Ön Söz” ve

“Giriş”le birlikte dört bölüm ve

“Sonuç”tan oluşan çalışmasına Reşat Nuri’nin tiyatroculuğunun gölgede

Yüksel Topaloğlu, Reşat Nuri Güntekin ve Tiyatro, Kesit Yayınları, Aralık 2017, 312 s.

(2)

GÜNDEM

Türk Dili 105 kalmasına değinerek başlar. Roman-

cılığının gölgelediği bu yönünün öne- mine değinen yazar, kendi çalışması- na kadar yapılanlara değinerek Reşat Nuri’nin tiyatroculuğunu konu edinen çalışmaların azlığıyla birlikte eksik- liklerine de vurgu yapar. Onu aşkın mektep temsiliyle birlikte Yaprak Dö- kümü, Tanrı Dağı Ziyafeti, Eski Rüya gibi önemli oyunları olan, yazdığı ti- yatro eleştirileri ve yaptığı çevirilerle tiyatromuzun gelişmesine doğrudan katkı yapan yazarın tiyatroculuğunu gözler önüne sermesi bile bu çalışmayı önemli kılar.

Topaloğlu, bu alanda daha önce ya- pılan çalışmalara değindiği “Giriş” bö- lümünden sonra gelen birinci bölüm- de Reşat Nuri’nin hayatına ve tiyatroya bakışına değinir. Tiyatro sevdasını bir

“sıtma” olarak tanımlayan ve çocukluk yıllarından itibaren tiyatroya ilgi du- yan Reşat Nuri’nin tiyatroya dair gö- rüşleri, onun bütünlüklü bir kimlikle tanımlanması için oldukça değerlidir.

Üniversite hocalığından vazgeçerek tiyatro muharriri olmaya heves eden yazar; tiyatroyu oyun yazarının, eleş- tirmenin, oynandığı binanın, araç ge- reçlerin, oyuncuların ve seyircinin bir arada oluşturduğu bir bütün olarak görür. Bunlardan birinin eksik olması bütünlüğü bozar. Bu bakımdan tiyat- royu en zor sanat dalı olarak görür. Ti- yatronun yukarıda saydığımız her bir unsuruna ayrı bir önem veren yaza- rın bu unsurlarla ilgili yazdıklarından yola çıkarak bir değerlendirme yapan Topaloğlu, bölümün sonunda Reşat Nuri’nin tiyatrolarını “telif, uyarlama, çeviri ve başka türde yazdığı ama oy-

nanan eserleri” olarak sınıflandırarak detaylı bir tablo ortaya koyar.

Eserin ikinci bölümünde, Reşat Nuri’nin tiyatrolarını yapıları yönünden inceleyen Topaloğlu; oyun- ların kurgusuna tek tek temas eder.

Ayrıca oyunlardaki kişilerin sayısal görünümlerine, isimlerine ve sosyal durumlarına, oyunların dekoruna ve zamanına odaklanır. Oyunların olay örgüsüne detaylı bir şekilde değinen Topaloğlu; kişilerin analiziyle birlikte -ev ve okul başta olmak üzere- Reşat Nuri’nin oyunlarında kullandığı de- korlara, genelde oyunlarında belirsiz kalan zaman mefhumuna ve bu be- lirsizliğin etkilerine odaklanır. Reşat Nuri’nin oyunlarını münferit olarak ve tiyatronun gerekleri göz önünde tu- tularak değerlendirilmesi bu bölümün kitabın en hacimli bölümü olmasını sağlar.

Kitabın üçüncü bölümünü Reşat Nuri’nin oyunlarındaki temalara ayı- ran yazar; onun romanlarında da sık- lıkla karşılaştığımız, “aşk, eğitim, batıl inançlar vb.” gibi konuların oyunları- na nasıl yansıdığına bakar. Oyunla- rındaki önem sırasına göre sıralanan bu temaların hangi oyunlarında na- sıl işlendiğine bakan yazar, bu yolla Reşat Nuri’nin oyunlarının içeriğine ışık tutmuş olur. Romanlarından geri kalmayan oyunlarındaki tema çeşitli- liği Reşat Nuri’nin bu alanı ne kadar önemsediğini ve bu alana ne kadar kafa yorduğunu gözler önüne serer.

Topaloğlu, dördüncü bölümde Reaşt Nuri’nin oyunlarındaki dil özel- liklerine değinir. Reşat Nuri’nin 1928

(3)

KİTAPLIK

106 Türk Dili

öncesi dönemde görece daha eski ve halktan daha uzak kelimeleri tercih ettiğini, bu tarihten sonra ise daha sade bir Türkçeyle yazdığını söyleyen Topaloğlu, bu farklılığa rağmen onun gündelik hayatta kullanılan Türkçeyi hep daha ağdalı olana tercih ettiğini de vurgular. Bu ufak farklılığı dönemin koşullarına bağlamak mümkündür.

Cumhuriyet’le birlikte sadeleşmenin had safhaya çıktığını kabul edersek Reşat Nuri’nin zaten sade olan dili- ni günlük dile iyice yaklaştırması- nı normal karşılarız. Türkçeye çok hâkim olan hatta Türkçe öğretmen- liği de yapan Reşat Nuri’nin atasöz- leri ve deyimlerle birlikte Türkçenin imkânlarından sıklıkla faydalandığını söylemek mümkündür. Bu durum da Topaloğlu’na göre onun halk kültürüne ve toplumsal dinamiklere aşinalığını gösterir.

“Sonuç” bölümünde yazar eseri- ni toparlar. Reşat Nuri’nin doğrudan ders veren bir isim olmadığına, eserle- rinden çıkarılacak sonucu okuyucuya

bıraktığına değinen yazar; 46 oyunla bu alanda büyük bir iz bırakan Reşat Nuri’nin bu yönünün görünürlük ka- zanması gerektiğini söyleyerek çalış- masını bitirir.

Akademik bir çalışma olan kita- bın sonunda yer alan “Kaynakça” da oldukça önemlidir. Bu alanda çalışma yapmak isteyenlere yol gösterici olan bu kaynakça, “İncelenen Oyunlar” ve

“Diğer Kaynaklar” olmak üzere iki bö- lüme ayrılır. Diğer kaynaklarda Reşat Nuri ve tiyatrosu üzerine yazılmış kay- nakları bulmak mümkündür. Kitapta çevrilmemiş eserlere yapılan vurguy- la birlikte, bu kaynakça bir akademik çalışmadan beklenen yeni çalışmalara vesile olma özelliğini göstermesi bakı- mından dikkate değerdir.

Görüldüğü üzere, Reşat Nuri gibi edebiyatımızda önemli bir yeri olan bir şahsiyetin gölgede kalan bir yö- nünü inceleyen bu eser, çok yönlü bir ismin bir tarafını bütünlüklü olarak görmek isteyenler için baş ucu kitabı niteliğindedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kiminin kıyısından geçtiğimiz, kimini kuşbakışı gördüğümüz koylar öylesine tahrik ediciydi ki, bu adayı daha önce neden tanımadığıma, bu şıkır şıkır

Böylece, bu yerler, daha da mâna kazanacağı gibi, ya­ pılacak onarımlarla da ilerideki nesil­ lere daha sağlam bir şekilde emanet edileceklerdir.. Bu tip

PEK ÇOK YÖNÜ BÎLİNMİYOR-FahrelnissaZeid’i, hakkında yazılan kitaplara, açı­ lan sergilerine ve isminin sık sık gündeme gelmesine rağmen modem Türk resminin

Birinci Cihan Harbinden son­ ra Fahri Kopuz, Reşat Erer, Ke­ mimi Haşim, Âmâ Nâzım, Ney­ zen İhsan Aziz, Tanburi Ahmet Neşet, Hanende Sıtkı, Hanende Arap

Timur hakkında son söz olarak şunu söylemek lâzımdır ki bunun kadar sevilmiş ve gene o kadar zemmedilmiş adam çok azdır. Türkistan ahalisi ve bilhassa kendi

If we accept the spiritual interpretation of the book that Christ is the Bridegroom speaking of the Church, of the Christian, as the bride, then we get

Tiroid cerrahisinde karşılaşılabilecek başlıca komplikasyonlar geçici veya kalıcı rekürren larengeal sinir paralizisi, geçici veya kalıcı süperior larengeal

Gazetemize yazdığı «Yurddan Y a ­ llar» serisile bütün memleketin dikkatini ıir daha üzerine çeken güzide edib İsma­ il Habib, tetkik seyahatlerine bir