• Sonuç bulunamadı

Konaklama İşletmelerinde Finansal Yönetim

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konaklama İşletmelerinde Finansal Yönetim"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Konaklama İşletmelerinde Finansal Yönetim

(2)

Öğrenme Hedefleri

Bu üniteyi tamamladığınızda,

• Finansman kaynaklarının vadelerine göre göstermiş oldukları özellikleri öğreneceksiniz.

• İşletmelerin finansman kaynaklarını belirlerken esas alınması gereken kriterleri değerlendirebileceksiniz.

(3)

Finansman Kaynakları

İşletmelerin aktiflerinde yer alan varlıkların kaynakları bilançonun pasifinde yer almaktadır.

Kaynakları çeşitli gruplara ayırmak suretiyle sınıflandırmak mümkündür.

İşletmenin kaynaklarının kimlerden sağlanması yönü ile kaynakları, özkaynaklar ve yabancı kaynaklar şeklinde ikiye ayırmak mümkündür. Özkaynaklar, işletmenin sahip veya ortakları tarafından sağlanan kaynakları ifade etmektedir. Yabancı kaynaklar ise işletme dışından sağlanan kaynaklardır.

Kaynakları vadelerine göre ayırmak da mümkündür. Buna göre kaynaklar aşağıdaki şekilde belirtilebilir:

1. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar, 2. Orta Vadeli Yabancı Kaynaklar, 3. Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar.

(4)

• Kısa vadeli yabancı kaynaklar, işletmelerin en fazla bir yıla kadar vadeye,

• Orta vadeli yabancı kaynaklar ise bir ila beş yılı arası vadeye,

• Uzun vadeli yabancı kaynaklar ise beş yıldan daha uzun vadeye, sahip olan yabancı kaynaklardır.

Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar

İşletmenin faaliyet dönemi içinde genellikle bir yıla kadar ödeme zorunluluğunda olduğu borçları anlamına gelen kısa vadeli borçlar genellikle işletmelerde dönen varlıkların finansmanında

kullanılmaktadır. Ancak bazı işletmelerde duran varlıkların finansmanında kısa vadeli yabancı kaynakların kullanımına da rastlanılmaktadır.

İşletmelerin kısa vadeli yabancı kaynaklarının başlıcaları aşağıdaki gibidir:

• Ticari Krediler (satıcı kredileri),

• Banka Kredileri,

• Finansman Bonoları,

• Faktoring.

(5)

Ticari Krediler

Ticari krediler, genel olarak birçok sektörde kullanılan ve yabancı kaynaklar içinde önemli bir paya sahip yabancı kaynaklardır. Bu krediler, herhangi bir ödemede bulunulmaksızın, satıcının malı teslim etmesi ve alıcıya ödeme için belirli bir süre tanıması esasına dayalıdır. Söz konusu kredilerin en önemli sakıncası, alıcıların nakit ödeme iskontosundan yararlanamamalarıdır.

Konaklama işletmeleri faaliyetlerini sürdürebilmek için satın aldıkları her türlü malzeme ve girdi için bu kredileri kullanmaktadırlar.

Ticari kredilerde herhangi bir ödeme yapılmaksızın mal veya hizmet satın alındığı için, alıcılara satıcılar tarafından bir finansman (fon) olanağı yaratılmış olmaktadır. Özellikle küçük ve orta ölçekli konaklama işletmelerinin diğer finansman kaynaklarında fon elde ederken

karşılayabilecekleri sıkıntılar göz önüne alındığında; bu işletmeler için ticari kredilerin önemi ortaya çıkmaktadır.

Ticari krediler diğer kredilere göre birçok üstünlüklere sahiptirler. Öncelikle bu kredilerin açılması ve işlemleri son derece basittir. Alıcı ile satıcı arasında herhangi bir sözleşme

düzenlemesi gerekmez.

(6)

Bu kredilerin en önemli göstergesi, alıcı ile satıcı arasında düzenlenmiş olan mal veya hizmete ilişkin belgelerdir. (Örnek: Faturalar.) Buna göre vadenin bitiminde, alıcı satıcıya belgede yazılı olan tutarı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır.

Ticari kredilerin kullanım oranı oldukça yüksektir. Bu kredilerin vadesi turizm sektörünün içinde bulunduğu şartlara göre belirlenmektedir. Bu kredilerin karşılığında senet

düzenlenmesi de mümkün bulunmaktadır.

Bu takdirde satıcılar için yasal bir dayanağın olması nedeniyle alacağın tahsili garanti altına alınmakta ve iskonto edilerek paraya çevrilme olasılığı elde edilmiş olmaktadır.

Ticari kredilerin ekonomik faaliyetler de kullanılmasını etkileyen bazı faktörler bulunmaktadır.

Örneğin mal ve hizmeti satan ve alan işletmelerin mali gücünün olması durumunda, ticari

kredilerin daha uygun şartlarda ve uzun vadelerde oluşması söz konusudur. Ayrıca nakit ödeme iskonto oranları da ticari kredilerin kullanım miktarını etkilemektedir.

Bu gibi durumlarda söz konu iskontonun tutarı, işletmenin diğer işletmelerden sağlayacağı diğer kaynaklara ödeyeceği faizden daha yüksek olabilir. Bu ve benzeri durumların ticari kredilerin belirlenmesinde mutlaka hesaba katılmaları gerekmektedir.

(7)

Satıcı kredilerinin diğer kısa vadeli yabancı kaynaklardan en önemli üstünlüğü bu kredilerin sağlanmasının kolay olmasıdır. İşletmeler belirli bir seviyede güven unsuru oluşturan

müşterilerine söz konusu kredileri sağlamakta bir sakınca görmemektedirler.

Banka kredilerinin elde edilmesinde öne sürülen şartlara bakıldığında ticari kredilerini tercih edilmesi kaçınılmazdır. İkinci olarak, ticari krediler diğer kredilere göre şartlara daha kolay bir şekilde uyarlanabilmektedir. Başka bir deyişle son derece esnek bir yapıya sahiptirler. Ticari kredilerin diğer kredilere göre daha az maliyetli olmaları ve

formalitelerinin az olması da bu kredileri ticari işlemlerde cazip bir konuma getirmektedir.

Banka Kredileri

İşletmelerin çalışma sermayelerinin yönetiminde sık olarak başvurdukları kısa vadeli borçların en önemlisi banka kredileridir.

(8)

Banka kredileri, nakdi ve gayri nakdi krediler şeklinde sınıflandırılabilmektedir. Nakit

kredileri, ücretliler hariç mal ve hizmet üretimi ve ticareti ile uğraşan kurum ve kuruluşlara verilmektedir. Gayri nakdi kredilerde, ticari bir iş veya işlemin banka tarafından garanti altına alınması ve bunun gerçekleştirilmesinde bankanın kefil olması söz konusudur.

Banka kredileri işletmelerin ticari amaçları doğrultusunda da farklı şekillerde olabilmektedir.

Bunlardan bazıları aşağıda yer almaktadır:

1. Açık Krediler, 2. İskonto Krediler,

3. Cari Hesap Kredileri, 4. Avans Kredileri,

5. Dövize Endeksli Krediler, 6. Kefalet Karşılığı Krediler, 7. Akreditif Kredileri,

8. Teminat Karşılığı Krediler.

(9)

Açık krediler

Kredi değeri yüksek, mali açıdan son derece güvenli kişi veya kurumlara açılan ve müşteriden herhangi bir güvencenin alınmadığı bir kredidir. Sadece müşterinin imzası ile bankalardan alınan bu krediler, banka için oldukça risklidir.

İskonto kredileri

Henüz vadesi gelmemiş bir ticari senedin bankaya teslim edilmesi, bankanın senedi aldığı tarihten vadesine kadar olan süre için bir faiz hesaplaması ve bu faizi senet tutarından indirmek suretiyle senedi bankaya veren kişiye ya da işletmeye ödenmesi suretiyle elde edilmektedir.

Cari Hesap Kredisi

Kısa vadeli nakit ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak banka müşterisine belirli bir limit içinde para çekme yetkisi vermektedir. Bu kredi türünde faiz hesaplaması kullanılan kredi tutarı ile vadeye göre belirlenmektedir. Kullanılacak kredinin miktarı krediyi kullanan tarafından

belirlenir.

(10)

Avans kredisi

İşletmelerin senet, mal, altın veya menkul kıymet karşılığı olarak alınan ve bir defada ödenen bir kredidir. Bu kredilerde alınan tutarın tamamı kullanılmadığı takdirde, ödenek faizin miktarının fazla olması nedeniyle işletmeler tarafından tercih edilmemektedir.

Dövize Endeksli Krediler

Dövize endeksli kredilerde belirlenen kredi limiti belirli bir döviz cinsine endekslenmekte, ödeme tarihinde banka döviz alış kurları üzerinden Türk Lirası olarak kredi isteyen işletmelere tahsis edilmektedir. Bu kredi ile ilgili en önemli etken, döviz kurlarında oluşabilecek

istikrarsızlardır.

Kefalet Karşılığı Krediler

Kefalet Karşılığı Kredilerde kredi kullanan işletmeye müteselsil olarak birden fazla kişi veya işletme kefil olmaktadır.

Akreditif kredileri Bankaların ithalatçı müşterilerine sağladıkları bir kredidir. Bu kredinin çeşitleri bulunmaktadır. Rotatif Akreditif, Devredilebilir Akreditifler bunlardan bazılarıdır.

(11)

Teminat karşılı krediler

Belirli bir garanti karşılığı açılan krediler olup, en yaygın örneği ipotek karşılığı verilen kredilerdir.

Finansman Bonoları

Finansman bonoları işletmelerin kısa vadeli yabancı kaynak gereksinimlerini karşılamak amacıyla borçlu sıfatıyla düzenleyerek ihraç ettikleri emre veya hamiline yazılı menkul kıymetlerdir. Finansman bonolarının vadesi, 60 günden az 720 günden fazla olamaz. Bu bonoların halka arzının aracı kuruluşlar tarafından yapılması gerekmektedir. Finansman bonolarının ikinci piyasalarında alım satımı serbesttir.

Finansman bonolarının satışında iskonto esası geçerlidir. Buna göre söz konusu bonoların nominal değeri ana para ile faizi içermektedir. Buna göre finansman bonolarının satış fiyatı aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır.

(12)

Nominal değeri 100.000.- TL olan bir finansman bonosunun vadesi 6 aydır. İskonto oranı % 40 olduğuna göre basit dış iskontolu satış fiyatı nedir?

Çözüm:

Finansman bonolarının işletmeye olan maliyeti, banka kredilerinden daha düşüktür. Bunun nedeni banka kredilerinde, kredi faizlerine ilave olarak bankaların aldıkları komisyon benzeri

ödemelerdir. Ayrca finansman bonoları ile sağlanan fonlara ilişkin işlemler daha az zaman almaktadır. Bunun dışında finansman bonosu çıkaran işletmelerin para piyasalarındaki değerlerinde yükselme olmaktadır.

(13)

Finansman bonoları ile finansman sağlanması, işletmeler için birçok üstünlüğe sahip olmakla beraber, söz konusu menkul kıymetler genellikle sadece büyük ölçekli işletmeler tarafından çıkarılmaktadır.

Factoring

Mal satan veya hizmet üreten işletmelerin yapmış oldukları kredili satışlardan

kaynaklanan kısa vadeli senede bağlı alacak haklarının, factor veya factoring şirketi olarak adlandırılan finansal kuruluşlar tarafından satın alınması temeline dayanan finansman

kaynağı sağlanmasına yönelik işleme “factoring” denilmektedir. Bu işlem ile işletmelerin kısa vadeli satışlarından doğan alacak haklarının factor veya factoring şirketine

satılmasıyla fon sağlanmaktadır.

Factoring işlemlerinde vadeler genellikle 30 ile 120 gün arasında değişmekle birlikte, bazı durumlarda bu sürelerin uzaması mümkündür.

Factoring işlemlerinde üç taraf bulunmaktadır:

• Factor veya Factoring Şirketi, • Satıcı,

• Alıcı.

(14)

Factoring işlemlerinde factor (veya factoring şirketi), satıcının alacaklarını devralarak

ödemede bulunan taraftır. Satıcı ise mal veya hizmet satan ve alacak hakkını factore (veya factoring şirketine) devredendir. Factoring hizmetinin yapılmasını talep eden satıcıdır. Alıcı ise, factoring işlemine konu olan mal ve hizmeti satın alandır.

Factoring işleminde yapılan anlaşma uyarınca satıcı, alıcıdan olan alacaklılarını factor’e devretmeye ve bu işlemi alıcıya bildirmeyi kabul eder. Buna karşılık factor alacakları tahsil etmeyi, ödenmeme riskini üstlenmeyi, alacak tutarlarını peşin olarak veya belirli bir vadenin

sonunda ödemeyi taahhüt eder. Amaç satıcı işletmenin alacaklarını vadesinden önce tahsil ederek, finansman kaynağı sağlanmasıdır.

(15)

Factoring işlemlerinde factoring şirketi, devraldığı alacakların muhasebe işlemlerinin

yapılmasından, alacağın tahsil edilmesinden sorumludur. Sözü edilen hizmetler karşılığında ise bir hizmet bedeli (factoring işlem bedeli) elde etmektedir.

Factoring şirketi kredili satış bedelinin tahsil edilememesi halinde satıcının kayıplarını

önlemektedir. Bunun dışında satıcı firma alacak hakkının önemli bir bölümünü başlangıçta, kalan kısmını ise alacağın tahsilinden sonra elde etmektedir. Bu durum da satıcı işletmeye önemli bir finansman kaynağı sağlandığını göstermektedir.

Factoring şirketlerinin yapılan bu işlemlerden bir komisyon geliri sağlaması söz konusudur. Bu bedel, factoring şirketinin alıcı hakkında yapmış olduğu araştırma, borcun tahsili ve buna benzer olarak yapılan harcamaların karşılığıdır. Bu komisyon bedeli dışında avans kullananlar için

vadesinden önce çekilen paraya ilişkin faiz bedelinin alınması da, factoring işlemlerinin bir başka maliyet unsurunu oluşturmaktadır.

Factoring işletmelerinin üstlenmiş oldukları riskin, bir şekilde azaltılması için reasürans işlemlerine de başvurulmaktadır. Bu şekilde şirketlerin alacaklarının belirli bir kısmının sigortalanması suretiyle riskin dağıtılması sağlanmaktadır.

(16)

Kaynakça

Doç. Dr. Selda Aydın , Konaklama İşletmelerinde Finansal Yönetim , Ankara 2011, s. 1-192

Referanslar

Benzer Belgeler

Gerçeğe Uygun Değer Farkı Kar Zarara Yansıtılan Finansal Varlıklar / Beklenen Zarar Karşılıkları 31 Aralık 2020 ve 31 Aralık 2019 tarihleri itibarıyla, gerçeğe uygun

Proforma gelir tablosu, işletmenin tahmin edilen hesap döneminde elde edeceği gelirler ile yapması beklenen giderlerini detaylı olarak gösteren ve söz konusu dönem faaliyetlerinin

İşlemelerin faaliyetlerinin normal şartlar altında devam ederken hazırlanan proforma bilançolar, proforma gelir tabloları, nakit bütçeleri bu işletmeler için olağan

Çözüm: “X” işletmesinin dönen varlıklar toplamı (60.000.-TL) -, kısa vadeli yabancı kaynaklar toplamından (45.000.-TL) büyük olduğu için, net çalışma sermayesinin

Bu finansman politikasında işletmenin sabit (duran) varlıkları ile çalışma sermayesinin sürekli kısmı uzun vadeli yabancı kaynaklarla, çalışma sermayesinin değişen

Nakit ve nakit benzeri varlıkların yönetiminde, finans yöneticileri için karar verirken önemli olabilecek konulardan biri, işletmenin elinde bulunan fonların, nakit varlıklar

Bu çerçevede risk sermayesi fon fazlasına sahip yatırımcıların gelişme potansiyeli yüksek olan ve orta ölçekli işletmelerin oluşumu ve faaliyete geçmesi için

TFRS 9’da yapılan değişiklikler esas olarak finansal varlıkların sınıflama ve ölçümünü ve gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılarak