• Sonuç bulunamadı

Konaklama İşletmelerinde Finansal Yönetim

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konaklama İşletmelerinde Finansal Yönetim"

Copied!
24
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Konaklama İşletmelerinde Finansal Yönetim

(2)

Öğrenme Hedefleri

Bu üniteyi tamamladığınızda,

• Nakit ve nakit benzeri varlıkların nelerden oluştuğunu ve bu varlıklarınnişletme için önemini kavrayacaksınız.

• Nakit yönetiminin önemini ve nakit bulundurmanın faydaları ile sakıncalarını öğreneceksiniz.

• İşletmeler için en uygun nakit tutarının nasıl belirlendiğini kavrayacaksınız.

• Konaklama işletmelerinde nakit yönetiminin önemini değerlendireceksiniz.

(3)

Nakit ve Nakit Benzerlerinin Yönetimi

Finansal yönetimde dönen varlıklara ilişkin olarak alınacak finansman ve yatırım kararları

arasından nakit ve nakit benzeri varlıkların yönetimi önemlidir. Bunun nedeni işletmenin herhangi bir dönemde nakit yönünden bir açık vermesi durumunda finansman bölümü tarafından alınacak önlemlerin ne şekilde belirleneceğidir. Bunun tersi olarak yani işletmenin nakit fazlası vermesi durumunda bu fonların değerlendirilmesi gerekmektedir.

İşletmelerin bilançolarında nakit ve nakit benzeri varlık bulundurma nedenlerinden biri,

likiditenin sağlanmasıdır. Konaklama işletmeleri açısından da bu husus önemli bir konudur. Bu işletmelerin temel girdi ve malzemeleri satın alabilmeleri, emek yoğun işletmeler oldukları için özellikle personel ücretlerini ödeyebilmeleri, diğer benzeri borçlarını ödeyebilmeleri için nakit yönetiminin etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Geçmiş dönemlerde işletmelerin nakit bulundurma politikaları itibariyle finansal süreç

içinde kararlar alınırken, öncelikli olarak işletme açısından döviz darboğazları, krizler gibi ani gelişmeler karşısında zor durumda kalınmasını engelleyecek önlemler ağırlık taşımıştır.

Ancak günümüzde işletmelerin temel amacı, nakit ve nakit benzeri varlıklara ilişkin alınacak kararlar sayesinde işletmenin her durumda finansmanında olumlu gelişmeler sağlanmasıdır.

(4)

Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar

Tekdüzen Muhasebe Sisteminde nakit ve benzeri varlıklara ilişkin sınıflandırma esas olarak, • Hazır Değerler,

• Menkul Kıymetler olarak belirlenmiş bulunmaktadır.

Hazır Değerler

Hazır değerler nakit olarak bankada veya işletmenin kasasında bulundurulan varlıklar ile en çok bir yıl veya işletmenin olağan faaliyet dönemleri içinde nakde çevrilebilen veya tüketilmesi

mümkün olan değerlerden oluşmaktadır.

Bu grubun yapısı ise aşağıdaki gibidir:

1. Kasa,

2. Alınan Çekler, 3. Bankalar,

4. Diğer Hazır Değerler.

(5)

Kasa, işletmenin elinde bulundurduğu ulusal paralar ile yabancı paraların TL karşılığının izlendiği hesaptır.

Alınan çekler ise diğer kişi ve işletmeler tarafından işletmeye verilmiş olup, henüz tahsil edilmemiş veya ciro edilmemiş çeklerdir.

Bankalar ise işletmenin yurt içi ve yurtdışı banka ve finans kurumlarına yatırılan ve çekilen mevduatını göstermektedir.

Diğer hazır değerler ise nitelikleri itibariyle hazır değer kabul edilen pullar, vadesi gelmiş kuponlar, tahsil edilecek banka ve posta havaleleri (yoldaki paralar) gibi değerlerdir.

(6)

Menkul Değerler

İşletmenin esas olarak finansman geliri sağlamak amacıyla ellerinde bulundurdukları değerler, menkul değerler olarak tanımlanmaktadır.

İşletmelerin para gereksinimlerinin az olduğu zamanlarda satın alınan hisse senetleri, tahviller ve benzeri menkul kıymetler işletmenin para gereksinimlerinin arttığı dönemlerde paraya çevrilir. Bu amaçla alınan hisse senetleri ve benzeri menkul kıymetler dönen varlıklar kapsamına giren geçici yatırımları meydana getirmektedirler.

Dönen varlıklar arasında yer alan menkul kıymetler hesap grubunun uygulamada kullanılan adları aşağıdaki şekildedir:

• Hisse Senetleri Hesabı,

• Tahviller Hesabı,

• Geçici Yatırımlar Hesabı.

(7)

Menkul kıymetler hesabı; hisse senetleri ve tahvillerden başka hazine bonoları, kâr ve zarar ortaklığı belgelerini, geri satın alınan katılma, intifa senetlerini, gelir ortaklığı senetlerini ve benzeri menkul kıymetleri kapsamaktadır.

İşletme tarafından satın alınan hisse senetleri ve tahvillerinin dönen varlıklar arasında yer alması için bunların piyasada sürüm yeteneğinin olması ve ilgili işletmenin bunları cari dönemde paraya çevirme hususunda karar vermiş bulunması gerekir. Bu durumda işletmenin amacı, işletmede

belli bir süre için atıl durumda kalacak parasal fonları değerlendirmek ve bu fonları menkul

kıymetlere yatırarak menkul kıymetlerin fiyat farklarından, faiz ve kâr paylarından yararlanarak gelir sağlamaktır.

Tekdüzen Muhasebe Sisteminde yer alan Menkul Değer Hesapları ise aşağıda belirtilmiştir:

• Hisse Senetleri,

• Özel Kesim Tahvil, Senet ve Bonoları,

• Kamu Kesimi Tahvil, Senet ve Bonoları,

• Diğer Menkul Kıymetler.

(8)

Menkul kıymetler esas olarak işletmede bulunan atıl fonların değerlendirilmesine yönelik kıymetlerdir.

Tekdüzen hesap planında belirtilen “Diğer Menkul Kıymetler” ise hisse senetleri, özel ve kamu kesimi tahvil, senet ve bonoları dışında kalan ve kısa dönemde nakitleri değerlendirmek amacıyla kullanılan menkul kıymetlerden oluşmaktadır.

Nakit Yönetimi

Nakit yönetimi ile işletme; bir yandan işletmenin finansal yükümlülüklerini karşılamak için yeterli nakit sağlanması, işletmece büyüme ve yatırım fırsatlarından yararlanmak için yeterli nakit

bulundurulmasını hedefler. Öte yandan belirli maliyet ve sakıncalarını göz önünde tutarak söz konusu nakit tutarının gereğinden fazla olmasından kaçınmaya çalışır.

Nakit yönetimin etkinliği, işletmenin faaliyetlerini genişletmek için gerekli ek fonları üretmesine imkân sağlayabileceği gibi, önemli ölçüde faiz tasarrufu da sağlayabilir.

Nakit yönetiminde hedef, işletmenin optimum nakit düzeyi ile çalışmasıdır.

(9)

İşletmelerin dönen varlıklar içinde nakit ve nakit benzeri değerleri bulundurma nedenleri, nakit yönetiminin temel fonksiyonunu belirlemektedir. Buna göre işletmeler öncelikli olarak faaliyetlerini sürdürebilmeleri için belirli bir tutarda nakit bulundurmakla yükümlüdürler.

Konaklama işletmeleri, içinde yer aldıkları turizm sektörünün özelliği doğrultusunda belirli yiyecek ve içecek malzemeleri satın almak, istihdam edilen personel ücretlerini ödeyebilmek ve bunun benzeri ödemeleri gerçekleştirebilmek için nakde gereksinim duymaktadırlar.

Nakit bulundurmanın ikinci bir nedeni ise, konaklama işletmesinin olağandışı ve ani olarak ortaya çıkabilecek ödemelerini gerçekleştirebilmek için nakit bulundurma gereğidir.

Bu duruma örnek olarak konaklama işletmesinin bulunduğu bölgede doğal bir afetin yaşanması gösterilebilir. Ayrıca, işletmenin alacaklarını zamanında tahsil edememesi durumunda, borçlarını ödeyebilme noktasında nakit sıkıntısı yaşanabilir. Bu ve benzeri durumların gerçekleşebilme

olasılığına karşın işletmelerin nakit bulundurulması gerekmektedir. Üçüncü neden ise,

işletmelerin spekülasyon amaçlı olarak nakit bulundurmalarıdır. Bu konu işletmelerin esas faaliyet konuları ile risklerin yükseldiği dönemlerde, faaliyet konuları dışında kalan alanlara yönelmeleri sonucunda ortaya çıkabilmektedir. Buna göre gelecekle ilgili beklentiler

doğrultusunda; fiyatlarda, faiz oranlarında ya da döviz kurlarında meydana gelen değişmelerden spekülatif gelir elde edilebilmesi mümkün olabilmektedir.

(10)

İşletmelerin nakit bulundurma nedenleri özetlenecek olursa aşağıdaki şekilde belirtilebilir.

1. İşlem Güdüsü: İşletmenin günlük faaliyetlerinin gerektirdiği ihtiyaçları karşılamak, vadesi gelmiş ödemeleri yapabilmek için para bulundurulmasıdır.

2. İhtiyat Güdüsü: Dönemsel ve mevsimlik dalgalanmalara, olağanüstü olaylar ve beklenmedik durumlara karşı hazırlıklı olmak amacıyla nakit bulundurulmasıdır.

Gelecekle ilgili belirsizlikler arttığında bu amaçla tutulan nakit tutarı artar.

3. Spekülasyon Güdüsü: Avantajlı yatırım fırsatlarından yararlanabilmek, elverişli koşullarla alım yapabilmek için nakit bulundurulmasıdır.

Günümüzde işletmeler daha çok işlem ve ihtiyat güdülerine önem vermektedir.

(11)

İşletmelerde nakit giriş ve çıkışları eş zamanlı olarak gerçekleşmektedir. Bu nakit akımlarının işletme için en uygun seviyeye getirilmesi ve bu seviyede kalmasının sağlanması ise nakit

yönetimini esasını oluşturmaktadır. Bu çerçevede işletmelerde olması gereken nakit tutarından fazlasının veya azının tutulması işletme açısından istenilen bir durum değildir.

Normal şartlarda işletmeler faaliyetlerinin sürekli olarak ve kesintiye uğratılmaksızın devamını sağlayabilecek miktarlarda nakit bulundurmalıdırlar. Bu tutarın üzerindeki nakit, işletmenin risk derecesini azaltırken; tam tersi olarak nakit yetersizliğinde ise işletmenin riski artmaktadır. Risk ile kârlılık arasındaki ilişki göz önüne alındığında ise işletmeler ihtiyaçlarının üzerinde ve atıl şekilde nakit bulundurmamalıdırlar. Buna göre en doğru olanı, işletmeye olan nakit giriş ve çıkışları arasında bir uyumun sağlanmasıdır. Bu çerçevede konaklama işletmeleri turizm faaliyetlerinin özelliklerine göre nakit yönetimini belirlemelidir. Bu işletmelerde mevsimsel değişiklikler kesinlikle göz önüne alınmalıdır.

(12)

Nakit Bulundurmanın Faydaları

İşletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmek için belirli bir tutarda nakde gerek duymaktadırlar. Bu şekilde nakit bulundurmanın işletme açısından bazı faydalarının olması kaçınılmaz olup

bunlardan bazılarına aşağıda yer verilmiştir:

• Öncelikli olarak faaliyetin kesintisiz olarak devamı sağlanmaktadır.

• İşletmenin gün içinde ortaya çıkabilecek ani masraflarının yapılabilmesini sağlar.

• Konaklama ile ilgili yiyecek, içecek ve benzeri malzemelerin nakit olarak alınması durumunda buna ilişkin ıskontolardan yararlanılabilir.

• Finansal kurum ve kuruluşlarla gerçekleştirilen işlemlerde güven unsurunun oluşturulması.

•Muhtelif yatırım fırsatlarından faydalanabilme olasılığı.

• Olağanüstü olayların veya şartların gerçekleşmesi durumunda oluşabilecek zararların giderilmesi.

• Vergi veya sosyal güvenlik ile ilgili yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmesinin sağlanması.

(13)

Nakit Bulundurmamanın Sakıncaları

İşletmelerin ihtiyaçlarına göre nakit bulundurmalarının aksi olarak diğer bir deyişle gereğinden az tutarlarda nakit bulundurduklarında veya nakitlerinin yetersiz kaldığı durumlarda, ortaya

çıkabilecek olumsuzluklardan bazıları ise aşağıda belirtilmiştir:

• İlk olarak işletmenin kısa vadeli ödemelerinin yapılamaması nedeniyle işletmenin kredi sağlanmasına yönelik arayışları artacaktır.

• İşletmenin yükümlülüklerini yerine getirememesi ve ödemelerinin aksaması sonucunda;

işletmenin ticari ilişkisinin olduğu diğer işletmeler, finansman kuruluşları ve kurumlar için olumsuz bir görünüm ortaya çıkacaktır.

• İşletmede çalışan personele olan ödemelerin yapılamaması sonunda ise işletme içi olumsuzluklar yaşanabilmektedir.

• İşletmenin borçlarını ödeyememesi sonucunda alacaklıların bunun için yasal yollara başvurmaları işletmeyi olumsuz yönde etkileyecek.

• İşletmenin borç bulabilme şartlarında sıkıntılar yaşanması, daha yüksek maliyetli kredilerin elde edilebilmesi ve bazı durumlarda daha önce açılan krediler için yeni düzenlemelere

başvurabilmesi gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir.

(14)

Nakit Yönetiminin Hedefleri

Nakit yönetimi hedefleri aşağıda belirtilmiştir:

1. Likidite Sorumluluğu, 2. Nakit Kârlılığı,

3. Nakit Denetimi.

Likidite Sorumluluğu

İşletmenin parasal yükümlülüklerini karşılayacak ve günlük faaliyetlerini aksatmayacak düzeyde nakit bulundurması olarak ifade edilebilir. Söz konusu düzeyi doğru

belirleyebilmek için bulundurulacak nakit tutarını etkilen faktörler dikkate alınmalıdır.

Nakit Kârlılığı

Finans yöneticisi, elindeki kaynakları en verimli biçimde kullanmalıdır. Bunu sağlamak için iki hususa dikkat etmek gerekir.

(15)

Öncelikle, elinde bulundurduğu nakit; büyüme, iş ve yatırım fırsatlarından yararlanmayı mümkün kılacak düzeyde olmalıdır. Yetersiz nakit, belirtilen nedenlerle kârlılığı

sınırlayacak kararlar verilmesine yol açabilir. Sınırlı kârlılık ise daha sonra yetersiz nakit sorununu büyütebilir. İkinci olarak bulundurulan nakit, kaynak maliyetini yükseltecek veya kârlılığı düşürecek biçimde gereğinden fazla olmamalıdır.

Nakit Denetimi

İşletmenin yükümlülüklerini yerine getirmesi hem ticari usuller yasal hem de ekonomik açıdan gereklidir. Bunun için nakit denetimi mutlaka önemsenmelidir.

En Uygun Nakit Tutarının Belirlenmesi

İşletmelerde finans yöneticisi nakit fazlası bulundurmanın yararları ile nakit eksikliğinin neden olacağı sakıncaları birlikte değerlendirmek suretiyle işletme için en uygun nakit miktarını

belirlemelidir. Ancak bu hesaplamanın yapılmasında işletmenin içinde bulunduğu şartlar göz önünde bulundurulmalıdır.

(16)

Örneğin konaklama işletmelerinin içinde bulunduğu turizm sektörünün özellikleri,

işletmenin kapasitesi, işletmenin faaliyet göstermiş olduğu bölgenin özellikleri dışında ülke ekonomisinde yaşanan gelişmelerle birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.

Konaklama işletmeleri öncelikle işletmeye olan nakit girişlerini hızlandırabilecek yol ve yöntemleri kullanmalıdır. Bunun içinde işletmenin faaliyeti sonucunda elde ettiği gelirlerin tahsilinde kredilendirme işlemlerini azaltmak suretiyle peşin tahsilâta ağırlık verilmelidir.

Nakit girişleri işlemlerinde işletmelerin çalışmakta olduğu bankalar önemlidir. Buna göre bankacılık hizmetlerini en çabuk ve güvenilir şekilde gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.

Konaklama işletmelerinde satışların azalma gösterdiği sezon dışında kalan dönemlerde, müşterilere cazip gelecek paket programlar hazırlanmalıdır. Bu şekilde nakit girişlerine belli bir ivme kazandırılması söz konusudur.

Konaklama hizmetlerinden elde edilen gelirlerin tahsilinde belirli esaslar oluşturulmalı,

alacakların peşin olarak tahsil edilemediği durumlarda bu alacakların çek, senet veya kredi kartları ile ödenmeleri sağlanmalıdır. Borçlarını zamanında yerine getirmeyen müşteriler (alıcılar) için

gecikme faizi gibi zorlayıcı yaptırımlar uygulanarak, bu alacakların etkin bir şekilde tahsilâtının sağlanması gerekmektedir.

(17)

İşletmelere olan nakit girişlerine ilişkin olarak alınacak yukarıda sayılan önlemler dışında, işletmeden olan nakit çıkışları içinde yapılması gerekenler bulunmaktadır. Konaklama

işletmesinin yapmış olduğu malzeme, girdi, alet, edevat alımlarında işletmenin finansmanı açısından en avantajlı olanlarının tercih edilmesi gerekmektedir. Bazı alımların kredili olarak gerçekleşmesi bazı durumlarda peşin alımlardan daha az maliyetleri olabilir. Bu gibi durumların birlikte analizinin yapılması gerekir. İşletme adına alımları yapabilecek ve ödemelerde bulunacak kişilerin titiz olarak belirlenmesi ve buna ilişkin yetkilerde belirli sınırlamalara gidilmesi gerekir.

İşletmelerde bulunması gereken nakit tutarının belirlenmesinde nakit girişleri ile nakit çıkışları arasındaki dengenin izlenmesi, buna ilişkin olarak kısa dönemler itibariyle nakit bütçelerinin hazırlanması çok önemlidir. Bu şekilde bir yöntem izlendiği takdirde, işletmenin nakit

işlemlerinin güncel olarak denetimi yapılmak suretiyle en uygun kararların alınması sağlanacaktır.

(18)

Nakit Benzeri Varlıkların (Değerlerin) Yönetimi

Nakit ve nakit benzeri varlıkların yönetiminde, finans yöneticileri için karar verirken önemli olabilecek konulardan biri, işletmenin elinde bulunan fonların, nakit varlıklar ile nakit benzeri varlıklar (menkul kıymetler) arasında ne şekilde dağıtılacağıdır. Buna göre işletmenin elindeki fonlar mevcut borçların ödenmesinde kullanılabileceği gibi menkul kıymetlere yatırılması da söz konusu olabilir. Bunun kararının verilmesinde bazı faktörlerin etkilerine bakılmalıdır.

Bu faktörlerden ilki “vade”dir. Menkul kıymetin vadesi ile işletmenin o dönemler itibariyle finansal durumu birlikte değerlendirilmeli ve buna göre karar verilmelidir. Bir diğer

faktör, menkul kıymetin “getirisi” ile “faiz oranları” olup, buna ilişkin hesaplamalar sonucu etkileyebilmektedir. Bir diğer faktör söz konusu menkul kıymetlerde

“vergilendirme”ye ilişkin yasal düzenlemelerdir.

(19)

Menkul kıymetlerden elde edilen gelirler, bazı menkul kıymet türleri veya vadeleri açısından vergisel kolaylıklara sahip olabilir. Buna göre işletme açısından elde edilecek menkul kıymet getirilerinin hesaplanmasında, vergi ile ilgili hususların da göz önüne alınması gerekmektedir.

Menkul kıymetlerin yönetiminde etkili olabilecek bir diğer faktör ise bu kıymetlerin “likidite”

özellikleridir. Bu da menkul kıymetlerin istenildiği anda gerçek değerinde nakde dönüşebilme durumudur. Bir menkul kıymetin likidite derecesi ne kadar yüksek ise, işletmenin nakit

yönetiminde o derecede hızlı sonuçların alınması gerçekleşecektir. Menkul kıymetlerin

yönetiminde özellik arz eden bir diğer faktör ise “ekonominin genel şartları”dır. Buna göre;

ekonomik krizlerin, enflasyonların, döviz darboğazlarının, menkul kıymetlerin yönetimindeki etkisi dikkate alınmalıdır. Bu ve benzeri durumlarda menkul kıymetler risk derecelerine göre çeşitlendirilebilirler.

İşletmelerin menkul kıymet yönetiminde tercih edebilecek menkul kıymetler; hisse senetleri, hazine bonoları, devlet tahvilleri, repo, yatırım fonları ve benzerleridir.

(20)

Ülkemizde hazine bonoları ve devlet tahvilleri, diğer menkul kıymetlere göre daha güvenilir olarak kabul edilmekte olup; menkul kıymetler portföyünde bu kıymetlerin ağırlıklı olması

durumunda risk unsuru en aza indirilmektedir. Devlet tahvilleri ve hazine bonoları dışında kalan özel sektör tahvilleri veya hisse senetleri gibi menkul kıymetlerde risk unsuru daha yükseklere ulaşmaktadır.

Hazine bonoları, iskontolu olarak ihraç edilirler ve bunların üzerindeki yazılı olan nominal değer, vade tarihindeki fiyatıdır. Hazine bonoları vadelerinden önce satıldıkları takdirde piyasada oluşan faiz oranı üzerinden iskonto edilerek fiyatı hesaplanmaktadır.

Bunun için kullanılan formül aşağıdaki gibidir.

Satış Bedeli = Nominal Bedel

( 1+ Faiz Oranı x Süre (gün) ) 365

(21)

X işletmesinin 200.000 TL’lik 200 gün vadeli, %50 faiz oranı ile ihraç edilen hazine bonosunun satış bedelini hesaplayınız.

Çözüm:

(22)

Menkul kıymet yönetiminde kullanılan yatırım aralarından biri diğeri de repodur.

Repo herhangi bir sabit getirili menkul kıymetin, belirli bir süre sonunda önceden tespit edilmiş şartlarla geri alma taahhüdünde bulunarak yapılan satışıdır. Reponun vadesi kısa süreler (günlük olarak) belirlenip, birkaç aya kadar uzayabilmektedir.

Repo işlemlerinde faiz oranlarında herhangi bir değişiklik olmadığı için; bu yatırım aracından elde edilen getiriler, faiz oranları değişkenlik gösterebilen diğer menkul kıymetlere göre daha az risk unsuru taşımaktadır.

Faiz oranı % 40 olan 10 günlüğüne repo işlemi gerçekleştirilmesi sonucunda 10.000.-TL’den elde edilen repo gelirini vergileri göz önüne almaksızın hesaplayınız.

Çözüm:

Repo Geliri = Anapara x Faiz Oranı x Süre Repo Geliri = 10.000 x 0.40 x

Repo Geliri = 109,60.-TL

(23)

Yatırım fonları ise katılma belgeleri karşılığında toplanan paralarla, belge sahipleri hesabına riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet esaslarına göre sermaye piyasası araçları ile ulusal piyasalarda ve uluslararası borsalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenlerden oluşan portföyü işletmek amacıyla kurulan mal varlığıdır.

Yatırım fonları “A” ve “B” tipi fonlar olmak üzere ikiye ayrılırlar ve bu fonların risk dereceleri birbirlerinden farklı özellikler göstermektedir. Bu gibi durumların

değerlendirilmesi sonucunda işletmelerin yapacakları menkul kıymet yatırımlarının

belirlenmesi, işletmede finansman yönetiminin ne derecede başarılı olduğunun göstergesi olacaktır.

(24)

Kaynakça

Doç. Dr. Selda Aydın , Konaklama İşletmelerinde Finansal Yönetim , Ankara 2011, s. 1-192

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu arada OECD'nin yıllık Gelir İstatis- tikleri raporuna göre de OECD üyelerinin vergi gelirleri 2019'da 10 yıldır ilk kez düştü ve 2020'de üye ülkelerin ortalama

• Sabit Hızla Büyüyen, Sonsuza kadar süren ödemeler: t+1 senesinde C miktarlı olarak başlayıp sonsuza kadar sürecek g sabit hızıyla büyüyen ödemelerin, k iskonto oranı

Sonsuza kadar süren, sabit hızla büyüen ödemeler üzerinden Terminal Değer hesaplaması:.. • Sabit Hızla Büyüyen, Sonsuza kadar süren ödemeler Terminal Değer= SNA

Net Kâr (NK) ile Esas Faaliyetlerden Nakit Akışları (EFNA) arasındaki ilişkiye dair faydalı bilgiler sağlayan Artakalan Nakit Marjı (ANM), kâr kalitesinin

Görüşümüze göre, ilişikteki finansal tablolar, Ziraat Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin 31 Aralık 2012 tarihi itibariyle finansal durumunu, aynı tarihte sona eren

onut Tamam nşaatı henüz  evkime göre  Bu ürünümüz 1 Yasal izinleri alı Krediye konu o Teminatı oluştu kaydı ile vade b Teminatı oluştu

[r]

Tam tersi dijital kimlik, hızlı ödemeler gibi dünyada gelişmiş ülkelerin odaklandığı yeni teknolojiler ve ürünler ilk günden itibaren “daha az” nakitin