• Sonuç bulunamadı

16 Temmuz 2013 CONGRESSIUM ATO. Sayın Milletvekillerim, Değerli Medya Mensupları, Kıymetli Misafirler,

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "16 Temmuz 2013 CONGRESSIUM ATO. Sayın Milletvekillerim, Değerli Medya Mensupları, Kıymetli Misafirler,"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

7

MÜÜÜÜSİİİİAD ANKARA ŞŞŞŞUBESİİİİİİİİFTARI 16 Temmuz 2013 –––– CONGRESSIUM –––– ATO

Sayıııın Başşşşbakan Yardıııımcıııılarıııım, Sayıııın Bakanlarıııım, Sayıııın Milletvekillerim,

İş İşİş

İş Düüüünyamıııızıııın Değğğğerli Başşşşkan ve Temsilcileri,

Değğğğerli MÜÜÜÜSİİİİAD ÜÜÜÜyeleri ve MÜÜÜÜSİİİİAD Dostlarıııı, Değğğğerli Medya Mensuplarıııı, Kııııymetli Misafirler,

MÜSİAD adına hepinizi saygıyla selamlıyor, helal lokmamızı

paylaştığımız bu güzel iftar soframızda bizleri buluşturan Cenab-ı Hakk’a şükrederek, sözlerime başlıyorum.

"Ramazan, aç kalma ayı değildir, açları doyurma ayı da değildir, huy ve alışkanlıklarımızı değiştirme ayıdır" demişti bir büyüğümüz.

Rahman Suresi’nde, 31 defa "Rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar edersiniz?" deniliyor. Burada, kainatta hiç bir şeye ihtiyacı olmayan Rabbimiz, kendisine şükredilmesini, teşekkür edilmesini istiyor. Hz.

Mevlana “Nimet gaflet verir, şükürse ikaz eder” diyor.

Gerçekten de, ülkemizin elde ettiği başarıların ne derece kıymetli olduğunu bilmemizin ve onlara sadece dilimizle ve gönlümüzle değil, fiilen şükretmenin, her zamankinden de önem kazandığı günlerden geçiyoruz. Bu vesileyle, ülkemizde, huzur ve bereketin iktidarı için emek harcayan, destek veren herkese, başta Sayın Başbakanımız ve

(2)

7

hükümetimize, “Alim, Emir, Tacir”üçlümüzün diğer sac ayağı olan, İlim Adamlarımıza ve İşadamlarımıza, milletimiz adına teşekkür ediyorum.

MÜSİAD olarak, kimilerinin rağbet etmediği dönemlerde öncülük ettiğimiz iftar programlarını sürdürüyoruz. Geçtiğimiz Perşembe günü Sayın Başbakanımız, 2.200 Üyemiz ve Dostumuzun katıldığı iftar soframızı teşrif ettiler. Bir kaynaşma vesilesi olarak gördüğümüz, kimi zaman bir çadırda, kimi zaman bir yurtta, kimi zaman böyle mekanlarda düzenlediğimiz iftarlarımızda, dostlarımızla birlikte olarak, Van’dan Muğla’ya, Konya’dan Tekirdağ’a, Mardin'den Samsun'a kadar,

iftarlarımızda vereceğimiz mesajlarımızla, kardeşlik iklimimizi daha da güçlendireceğiz. Bu vesileyle, Ankara Şubemizin değerli Başkan ve üyelerine, bu güzel sofra için teşekkür ediyorum.

Yıllardır, Ramazan'a bir yanımız buruk giriyoruz. 2009’da Gazze saldırıları, 2010’da Somali’deki yoksulluk, sonrasında Sudan ve Arakan derken, geçen yıl da, Suriyeli kardeşlerimizin acılarıyla kederlendik. Bu Ramazan’da ise, bu acılarımıza bir yenisi daha eklendi. Çağdaş

dünyanın, kendi koyduğu değerlere, menfaatleriyle çatışınca, nasıl kayıtsız kaldığını, Mısır’daki darbeyle bir kere daha gördük. Seçimle göreve gelmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin ve hükümetin, darbeyle görevden uzaklaştırılmasıyla gelişen olayların, yaşanan katliamın ve can kayıplarının üzüntüsü içerisindeyiz.

Mısır’daki darbe, sadece demokrasiye değil, bölge barışı ve

huzuruna da vurulmuş bir darbedir. Biz, MÜSİAD olarak, nerede ve kime karşı olursa olsun, darbeleri ve darbeci zihniyeti reddediyoruz. Mısır’da,

(3)

7

en kısa sürede, huzur, güven ve pozitif istikrarın sağlanması ve seçilmiş idarecilerin işbaşına gelmelerinin gereğini, bir kere daha ifade ediyoruz.

Sayıııın Bakanlarıııım, Değğğğerli Misafirler,

Mücadele ettiğimiz meseleler, temelde değişmedi. Ülkemizin karşılaştığı problemlerin, bir bakıma, büyüme ağrısı olduğunu da unutmayalım. Büyüyoruz, ağrı çekeceğiz. Sancı çekmemizden hoşnut olan ama, büyümemizin getirdiği özgüvenimizden ve gelişmemizden de endişeye kapılan odaklar, tarih boyunca vardı, bugün de var.

Yaşadıklarımız ortada. Türkiye’nin, notunun arttırılmasında, yavaş ve cimri davranan Batı’nın, Taksim’den kriz çıkarma hevesinde ne kadar aceleci olduğunu gördük. Reyhanlı’da, bombalar ne zaman patladı? Gezi Parkı’nda olaylar ne zaman başladı? Çözüm Süreci’nin başarılı olacağı anlaşılınca. Sadece bu da değil. Nükleer Santral, 3.Köprü, 3.Havalimanı gibi dev yatırımların enerjisi, IMF’ye borcumuzun ödenmesiyle de birleşti.

Aslında, IMF’ye borcumuzu öderken, 1854 yılında, Düyun-u

Umumiye'den aldığı borcu, 1954’de ödeyen, sonrasında da IMF'den ilk borcunu alan Türkiye, bu borcu da ödeyerek, 160 yıllık bir dönemi bitirdi.

Demokrasi ve özgürliklerden yanayız. Ancak, teröre, ifade özgürlüğünü, hükümeti ve Başbakanı tahkir etme, kamu malına ve vatandaşa ait mallara, sosyal hayata ve iş hayatın sürmesine zarar

verme aşamasına gelmesine ve Gösteri Terörüne de, kesinlikle karşıyız.

(4)

7

Gezi Parkı bahane edilerek başlatılan olaylarda, ülkemizin; finans kurumları, piyasaları, kamu maliyesi, yönetilme biçimi, yönetenlerin dirayeti, insanımızın farklı görüşlere tahammülü test edildi. Piyasalarda bir belirsizlik oluşunca, gecelik faizlerin %7.200'lere yükseldiği

Türkiye’den, bazılarının, tepetaklak gidecek diye ellerini oğuşturmasına inat, kolay lokma olmadığını gösteren bir Türkiye’ye geldik. Taksim Olaylarından, Arap Baharı çıkarma beklentisinde olanlara

söyleyeceğimiz tek söz, menfaat baharı beklentilerinin, beyhude olduğudur.

Bunda, barış ve demokrasi atılımlarıyla daha güvenli bir ülke haline gelen Türkiye’nin, büyük payı var. AB, son 8 çeyrektir küçülerek, Ortak Para Birimine geçişten sonraki en büyük resesyonu yaşıyor. Ülkemiz'se, 2013'ün ilk çeyreğinde de %3 büyüyerek, 14 çeyrektir büyüyor. Bu

başarının en önemli sebebi, siyasi istikrar ve güçlü kamu maliyesidir.

Son 8 senenin 4'ünde, yılın ilk yarısında fazla veren bütçemiz, 2013'ün ilk yarısında da fazla vererek, kamu maliyesinin gücünü teyit etmiştir. Geçen yıl 1,2 milyon yeni istihdam sağlanmıştı. Son verilerle, Sanayi sektöründe istihdam 5 milyonun üzerine çıkarak bir rekor kırmış, mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik %9,4'te kalmıştır. Bunlar,

gelişmişülkelerin büyüme oranlarının aşağı revize edildiği, işsizlik oranlarının rekor seviyelere çıktığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Sayıııın Bakanlarıııım, Değğğğerli Misafirler,

2 hafta önce, “Güven Ekonomisinde, Büyümenin Finansmanı”

başlıklı, Ekonomi Raporumuzu yayınladık. 2008’de başlayan Dünya Ekonomik Krizi’nin yönetiminde, neredeyse bütün ülkelerden ayrışarak,

(5)

7

Güvenli Liman haline gelen bir ülkede yaşıyoruz ve Güven Ekonomisi ifadesini kullanmaktan, Gezi Olaylarına rağmen vazgeçmedik.

Raporumuzda, ülkemizin büyümesi ve 2023 hedefleri için, önemli

gördüğümüz konulardan biri olan, finansman sorununu gündeme taşıdık.

Detaya girmeden anlatacağım. Finans sektörü ve reel sektör,

ekonomik yapının iki parçası ve reel sektör kadar, bankacılık sektörünün de kar etmesi normal. Fakat, mevcut bankacılık sisteminde; işletmeler, neredeyse, krediye ihtiyacı olmadığını ispat ettiği takdirde ve neredeyse, sadece teminata dayalı olarak, finansmana erişebilmektedir. Reel sektör, riskin paylaşımı konusunda ise, kendi başınadır. Bu ise, yatırımlara ve büyümeye fren etkisi yapmaktadır.

MÜSİAD olarak; makul teminat karşılığında, varsa özel sektör olarak bizden beklenen, şeffaf bilanço vb konuları yerine getirerek, yine varsa yasal düzenleme ihtiyaçlarını dile getirerek, proje finansmanının önünün açılması gerektiğine ve sadece teminata kredi veren sistemin değişmesi gerektiğine inanıyoruz. Böylelikle, Güven Ekonomisinde, küçük ve orta boy işletmelerin, ama genelde tüm işletmelerin

büyümesinin, sağlıklı olarak finanse edilebileceğine inanıyoruz.

Bu noktada, geçmişte hep zararlarıyla hatırladığımız, ancak siyasi iradenin kararlılığı ve doğru idarecilerle güzel karlar yapılabildiğini de gördüğümüz ve bunun için teşekkür ettiğimiz Kamu Bankalarının da, proje finansmanı konusunda piyasa yapıcı olmasını bekliyoruz.

Bunun yanında, ülkemizin gururu olarak devreye alınan büyük projelerin de, makul ölçeklerde bölünerek, daha fazla sayıda firmanın yer

(6)

7

alabileceği sistemlerle gerçekleştirilmesi, hem bu projelerin finansmanını kolaylaştıracak, hem projelerin gerçekleşmesindeki olası riskleri

azaltacak, hem de daha fazla sayıda girişimcinin önünün açılmasını ve bu projelerdeki kazanımlarıyla büyüyerek, dünya arenasında yer

alabilmelerini sağlayacaktır.

Devamla, yüksek enflasyonlu dönemlerde Devletin Enflasyon sebebiyle kaybının önüne geçmek için uygulanan Geçici Vergi'nin,

bugün, düşük enflasyon ve uzun vadeli satışlar döneminde, işadamımıza finansal bir yük getirdiğine inanıyor ve kaldırılmasınıöneriyoruz. Benzer şekilde, mümkünse, Tahsilat Vadesine uygun KDV ödemesini

öneriyoruz. Son olarak, Cari Açığı frenleme amacıyla uygulanan, ancak, maliyetsiz finansman bulabilen işletmelerimizi de adeta cezalandıran, vadeli ithalattan alınan %6 KKDF'nin kaldırılması veya seçici bir sistemle uygulanması önerimizi de, dikkatlerinize arz ediyorum.

Sayıııın Bakanlarıııım, Değğğğerli Misafirler,

Ramazan-ı Şerif’imizin, daha güzel zamanlara, maddi manevi geliştiğimiz, mazlumun yanında daha fazla durabildiğimiz Ramazanlara erişmemiz için vesile olmasını diliyor, Ankara’nın manevi mimarı, Hacı Bayram’ı Veli Hazretlerinin manevi huzurunda, İslam Alemine hayırlar ve bereketler lütfetmesini Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyor, yaklaşan

Bayramımızı şimdiden tebrik ediyor, Dünyanın her köşesinde zor günler yaşayan Müslüman kardeşlerimize sabır ve nusret diliyor, iftar soframızı şereflendirmenizden dolayı, şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına tekrar şükran ve saygılarımızı sunuyorum.

Referanslar

Benzer Belgeler

a) Şirket sözleşmesi uyarınca genel kurulun onayının arandığı hâller ile müdürlerin faaliyetlerinin onaylanması. b) Önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve

Bunun için YÖK’ün bir birimi, bir dairesi olarak değil YÖK ile ilişkili, ama ona bağımlı olmayan; alakadarların yani ilgili paydaşların üye olarak yer alacağı

İstanbul Sanayi Odası olarak mesleki ve teknik eğitimin ihtiyaçlarının karşılanması ve sorun alanlarının çözümü için İstanbul İl Milli Eğitim

5510 sayılı Yasa’da değişiklik öngören 5754 sayılı Yasa’da işveren kesimi bakımından önem arzeden, prime esas kazançlar konusunda yapılan değişiklikle, nakdi

Rahman Suresi ’ nde, 31 defa "Rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar edersiniz?" deniliyor... Milletimiz kazanmay ı

Buradan hareketle, Kocaeli Sanayi Odası olarak; Kocaeli’nde savunma sanayinin gelişimi için “Savunma Sanayi Yerlileştirme Projesini” yürütüyoruz. Bu proje

Meslek Komitelerimizin kendi üye tabanlarına ulaşması için önemli bir imkân olan Genişletilmiş Meslek Komiteleri toplantılarını önemsiyoruz4. Geçtiğimiz

İstanbul Sanayi Odası olarak, son yıllarda sanayi kongrelerimizin stratejik ortağı Borsa İstanbul ile var olan ilişkimizi daha da geliştirerek ileriye