• Sonuç bulunamadı

"Bence Sayın Gökçek çok uzun bir tatile çıkmalı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share ""Bence Sayın Gökçek çok uzun bir tatile çıkmalı"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ankara'nın eski Büyükşehir belediye başkanlarından, şimdiki SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın 'la partinin genel merkezindeyiz. Su sorununu konuşuyoruz.

Melih Gökçek 'in icraatını topa tutuyor. Gökçek'i yetersizlik, yeteneksizlik ve plansızlıkla suçluyor. "Bence Sayın Gökçek çok uzun bir tatile çıkmalı. Gözü hiç arkada kalmasın. Ankaralılar ne zaman yıkanacaklarına kendileri karar verirler" diyor.

- Ankara susuzluktan kırılıyor. Ankara barajlarındaki su seviyesinin yüzde 4'e düştüğü söyleniyor. Bu işin baş sorumlusunun Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek olduğu anlaşılıyor. Hatta eski DSİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu da televizyonlarda, "Büyükşehir Yasası'na göre Ankara Büyükşehir Belediyesi DSİ'ye su konusunda başvuru yapmalıydı. Ama böyle bir başvuru DSİ'ye yapılmadı" dedi. Bütün bu gelişmelerin ışığında sizce Gökçek ne yapmaya çalışıyor?

KARAYALÇIN - Ankara halkı susuzluk sorunu yaşıyor. Ama bundan önce yaşadığımız ulaşım, doğalgaz, kentsel yaşamın öteki alanlarında başka sorunlar da vardı. Ancak su, belediye hizmetleri içinde çok özel bir yere sahip.

Su sorunu kitlesel tepkilerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Sonunda anlaşıldı ki Ankara'nın esas sorunu bu belediye yönetimidir. Yeteneksiz, yetersiz ve plansız bir yönetim var Ankara'da.

Herhalde Ankara Guinness rekorlar kitabında bu susuzluk yönüyle yer alacak. Üstelik susuzluk sıkıntısı çeken kenti üç kere su bastı.

Yalnızca bu olay bile bu belediye yönetiminin yetersizliğini, yeteneksizliğini ve plansızlığını çok açık bir biçimde ortaya koyuyor.

Sayın Gökçek'in plan yapmak, yapılmış planlara uymak, uzman ve teknisyenlerin önerilerini dikkate almak gibi bir alışkanlığı yok. Hikmeti kendinden menkul birtakım anlayışlarla Ankara'ya ve Ankaralılara hizmet vermeye çalışıyor.

DSİ ile çatışan yönetim

- Siz Büyükşehir belediye başkanlığınız döneminde böyle bir su sorunu yaşamadınız. Bunu nasıl başardınız?

KARAYALÇIN - Benim Büyükşehir belediye başkanlığım sırasında DSİ'nin hazırlamış olduğu bir su ana planını uyguluyorduk. Buna göre Ankara'daki su yatırımlarını yapıyorduk. DSİ'yle birlikte ve eşgüdüm içinde çalışıyorduk.

Şu anda İç Anadolu'nun herhangi bir kentinde Ankara'daki gibi bir sorun yaşanmıyor. Oraların belediye yönetimleriyle DSİ arasında bir uyuşmazlık da yok. Bu örnekler bile Sayın Gökçek'in açıklamalarının ne denli yanlış olduğunu ortaya koyuyor.

Projelerde öncelikler

- DSİ'nin su ana planı neleri öngörüyordu?

KARAYALÇIN - Ankara'nın 800'lü kotlarda bir yerleşimi var. Bunun üzerinde Gerede Havzası, bunun altında da Kızılırmak Havzası vardır. Gerede Havzası'nın suyu ucuz ve temizdir. Kızılırmak Havzası'nın suyu pahalıdır, kirlidir.

DSİ Ankara'ya öncelikle Gerede Havzası'nın suyunun getirilmesini öngören bir plan yapmıştır. Yine aynı plana göre 2020'lerde Kızılırmak Havzası'nın suyu Kızılırmak'ı kirleten unsurların atıklarının temizlenmesinden sonra Ankara'ya taşınacaktı.

Su ana planı üç unsura göre yapılıyor. Kentin nüfusu, o kente kişi başına verilecek su miktarı ve o kentin yayılma alanı dikkate alınarak hazırlanıyor. Ondan sonra da kaynak aranıyor. Burada iki yerde, Gerede ve Kızılırmak'ta

(2)

kaynak var. DSİ öncelikle Gerede dedi.

DSİ'nin öngördüğü yatırımlar zamanında yapılmış olsaydı Ankara'nın su sıkıntısı diye bir sorunu asla olmazdı.

- ASKİ'den konuştuğum kimi uzmanlar, Gerede'nin inşaatının bir bölümünün zaten yapılmış olduğunu, geriye çok az miktarda yatırım gerektiren bir çalışma kaldığını anlatıyorlar. O zaman, Gökçek çok büyük paralar gerektiren

Kızılırmak projesinde neden bu kadar ısrarlı sizce?

KARAYALÇIN - Bunun hiçbir açıklaması yok. Gerede yatırımı tamamlanmalıydı. Kızılırmak zaten 2020 yılının işiydi. Bu suyu getirmek Ankara için düşünülecek en büyük olumsuzluklardan birisidir.

Bu ısrarın hiçbir mantıklı anlatımı yok. Gerede projesi yapılıp bitirilmeliydi. Gerede Barajı'nın yatırım büyüklüğünü bilmiyorum. Ama 250 milyon dolar dolaylarında olduğu söyleniyor. Suyun getirilmesi teknolojisinde bir tartışma yaşandığını biliyorum. Ama bu halkı ilgilendirmiyor. Sen suyu getir de nasıl getirirsen getir. Para mı yoktu? Japon kredisi bulunmuştu.

Veysel Eroğlu, "Biz Hazine'yle birlikte bunun kredisini bulduk" diyor. Ama Gökçek de diyor ki: "Hayır, ben bu krediyi almam. Bu krediyi alırsam metroyu yapamam." Hem yürüyüp hem çiklet çiğneyemeyenler vardır. Bu da o hesap. Kardeşim sen onu da onu da yap. Neden yapamıyorsun?

ASKİ gereksiz harcama yaptı

- Acaba ASKİ'yi kendi asli işinden uzaklaştırıp yol inşaatlarında görevlendirdiği için mi böyle söyledi?

KARAYALÇIN - Aynen sizin söylediğiniz gibi oldu. "Ben kendi kaynağımla yapacağım" diyor. Aslında ne dediği de tam belli değil. Bir de "Yap-işlet-devret'le yapılsın" diyor.

Yap-işlet-devret'le böyle bir iş yapılamaz. Zaten talip de çıkmamış. Ortaya şu çıkıyor:

Suyu ve metroyu aynı anda yapamayacak bir belediye yönetimi. Aslında bu yeteneksizliğin itirafıdır.

- Siz belediye yönetimi döneminde bu tür işleri aynı anda götürmüyor muydunuz?

KARAYALÇIN - Biz sosyal demokrat belediye yönetimi olarak 2.5 milyar dolarlık bir yatırım paketini eşzamanlı olarak uyguladık. Ama bu yapamıyor. İkisini yapamayacağını bizzat kendi yazısıyla itiraf ediyor.

İnşaat Mühendisleri Odası bülteninin haziran sayısında çok çarpıcı bir yazı yayımlandı. ASKİ'de Gökçek'in yönetimi sırasında daire başkanı olarak görev yapmış Sayın Ali Osman Kılıçkaya yazısında, ASKİ'nin üzerine vazife olmayan işler için 350 milyon dolar para harcadığını söylüyor. Bunun içinde yol, duvar, spor salonu, bilmem ne bulvarı var.

Oralara 350 milyon dolarlık harcama yapıyorsun, 250 milyon dolar olduğu söylenen Gerede sistemi için bir şey yapmıyorsun.

Mademki ben bunun için kredi almayacağım, kendi kaynaklarımla yapacağım diyorsun, neden yapmıyorsun? Hangi açıdan bakarsanız bakın, Ankara Büyükşehir Belediyesi tam anlamıyla suçludur ve suçüstü yakalanmıştır. Bütün bu açıklamalar da yetersizliğin, yeteneksizliğin, itibarsızlığın somut ifadeleridir.

Gökçek gözü arkada kalmadan gidebilir

- Gökçek son olarak Ankaralılarla alay edercesine "Ankaralılar üç günde bir başını yıkasın. İki günde bir banyo yapsın" gibi garip sözler söyledi. Siz bunu nasıl karşıladınız?

KARAYALÇIN - Kendisine, "Gölge etme başka ihsan istemeyiz" demek gerekiyor. Zaten Ankaralıların Sayın

Gökçek'ten başka bir beklentileri de kalmadı. Susuzluk yüzünden Ankaralıların tatile çıkmalarını, okulların bir ay geç açılmasını önerdi. Bunların hepsi beceriksizliğin ifadesidir. Hatta itiraftır. Benim kendisine önerim, Sayın Gökçek'in

(3)

çok uzun süreli bir tatile çıkmasıdır. Bunu yaparsa Ankaralılar çok rahat yıkanırlar. Hiç merak etmesin. Başlarını ya da vücutlarını ne zaman yıkayacaklarına kendileri karar verirler. Sayın Gökçek gözü arkada kalmadan gidebilir.

- İyi de bu sorunlardan Gökçek'e oy veren bir kısım Ankaralılar da sorumlu değil mi?

KARAYALÇIN - Hayır, halk sorumlu değil. Biz sosyal demokratlar olarak sorumluyuz. Biz sosyal demokratlar olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı Sayın Gökçek'e armağan ettik.

1994'ten bu yana yaşanan üç yerel yönetim seçiminde sosyal demokrat oyların bölünmesi, Melih Gökçek'in yönetimde kalmasını sağladı. 1994 seçimlerinde SHP'nin adayı Prof. Korel Göymen 380 bin oy almıştı. CHP de rahmetli Ali Dinçer 'i aday göstermişti. Seçimi CHP'nin kaybedeceği açıktı. Ali Dinçer 30 bin oy aldı. 1200 oy farkıyla bu seçim kaybedildi. Yani 601 oy daha alınmış olsaydı Ankara bu felaketi yaşamayacaktı. Ne yazık ki CHP göz göre göre, seçimleri sadece SHP'ye kaybettirmek için Ankara'nın Melih Gökçek yönetimine teslim olmasına fırsat verdi. Ben sosyal demokrat metropol belediye başkanı arkadaşlarımıza, "Oyları bölmeyin. Seçilin. Ertesi gün CHP'ye geri dönün"

dedim. Sonuçta ne olduğunu da gördük.

LEYLA TAVŞANOĞLU Cumhuriyet 13.08.2007

Referanslar

Benzer Belgeler

Büyükşehir belediyesinin, Ankara'nın Bahçelievler semtinde bulunan ve eğlence hayatının önemli noktalarından biri olan 7.. Cadde'de, ''içki referandumu'' yap ılması

Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, CHP Ankara Milletvekili Zekeriya Akıncı’nın soru önergesine verdiği yan ıtta, "Ankara yazın susuz

"Gökçek istifa" yazılı tişörtlerle Kızılay Metrosu'ndaki turnikelere kendilerini zincirleyen öğrenciler, "Gökçek istifa et" diye slogan attı..

Ardından Kızılırmak suyunun Ankara'ya gelişi için yeni tarih aralık ayının son haftası olarak verildi ama olmad ı.... Yetkililer, aralık sonu olmazsa ocak ayının

Gruptakilerden biri, Melih Gökçek'e yaz ılan “veda mektubu”nu okurken, siyah pelerinli, yüzüne Gökçek maskesi takan bir ki şi üzerinde “Ankara Büyükşehir

Gökçek açıklamasında, faturalar ın 45 günde bir kesilmesi kararının Karayalçın’ın belediye başkanlığı döneminde alındığını da

ASKİ'nin Kızılırmak suyu analizinde ise ar ıtılmamış sudaki arsenik miktarı 12.1 mikrogram / litre olarak çıktı.. Ancak arıtılmış sudaki arsenik değeri 1 mikrogram

Melih Gökçek, Kızılırmak suyunu 21 gündür Ankaralılara gizlice içirdiğini bugün açıkladı: Gizledim çünkü aç ıklasaydım sivil toplum örgütleri 'ishal vakaları