• Sonuç bulunamadı

Ekonomide, siyasette, sosyal hayatta; sahip olduklarımızın,

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ekonomide, siyasette, sosyal hayatta; sahip olduklarımızın,"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MÜÜÜÜSİİİİAD GENEL MERKEZ İİİİFTARI 11 Temmuz 2013 –––– Haliçççç Kongre Merkezi

Sayıııın Başşşşbakanıııım, Sayıııın Bakanlarıııım, Sayıııın Valim, Sayıııın Milletvekillerim, İş

İşİş

İş Düüüünyamıııızıııın Değğğğerli Başşşşkan ve Temsilcileri,

Değğğğerli MÜÜÜÜSİİİİAD ÜÜÜÜyeleri ve MÜÜÜÜSİİİİAD Dostlarıııı, Değğğğerli Medya Mensuplarıııı, Kııııymetli Misafirler,

MÜSİAD adına hepinizi saygıyla selamlıyor, helal lokmamızı paylaştığımız bu güzel iftar soframızda bizleri buluşturan Cenab-ı Hakk’a şükrederek, sözlerime başlıyorum.

"Ramazan, aç kalma ayı değildir, açları doyurma ayı da değildir, huy ve alışkanlıklarımızı değiştirme ayıdır" demişti bir büyüğümüz.

Rahman Suresi’nde, 31 defa "Rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar edersiniz?" deniliyor. Bu tekrarlar, sadece bize verilen nimetleri hatırlatmak için olmasa gerek. Kainatta hiç bir şeye ihtiyacı olmayan Rabbimiz, kendisine şükredilmesini, teşekkür edilmesini istiyor.

Ekonomide, siyasette, sosyal hayatta; sahip olduklarımızın, kazandıklarımızın, ne derece kıymetli olduğunu bilmemizin ve onlara sadece dilimizle ve gönlümüzle değil, fiilen şükretmenin, her

zamankinden daha fazla önem kazandığı günlerden geçiyoruz. Hz.

Mevlana “Nimet gaflet verir, şükürse ikaz eder” diyor.

(2)

Ülkemizin, son yıllarda elde ettiği başarılar konusunda, hem kendimizi, hem de birbirimizi ikazı unutabiliyoruz. Eriştiğimiz rahat ve huzuru, sanki hep böyleymişçesine, sanki çalışmasak da, dikkatli olmasak da, hep böyle sürüp gidecekmişçesine, unutabiliyoruz.

Ülkemiz’de, huzur ve bereketin iktidarı için emek harcayan, destek veren herkese, başta Sayın Başbakanımız ve çalışma arkadaşlarına,

“Alim, Emir, Tacir” üçlümüzün diğer sac ayağı olan, İlim Adamlarımıza ve İşadamlarımıza, milletimiz adına teşekkür ediyorum.

Sayıııın Başşşşbakanıııım, Değğğğerli Misafirler,

MÜSİAD olarak, kimilerinin rağbet etmediği dönemlerde iftar

programlarına öncülük ettik, bunları bir kaynaşma vesilesi olarak gördük.

Genel Merkez ve Şubelerimizde; kimi zaman bir çadırda, kimi zaman bir yurtta, kimi zaman böyle mekanlarda iftarlar düzenliyor, dostlarımızla birlikte oluyoruz. Bu Ramazan'da da, Van’dan Muğla’ya, Konya’dan Tekirdağ’a, Mardin'den Samsun'a kadar, iftarlarımızla ve vereceğimiz mesajlarımızla, kardeşlik iklimimizi daha da güçlendireceğiz.

Yıllardır, Ramazan'a bir yanımız buruk giriyoruz. 2009’da Gazze saldırıları, 2010’da Somali’deki yoksulluk, Sudan, Arakan derken, geçen yıl, Suriyeli kardeşlerimizin acılarıyla kederlendik. Bu Ramazan’da da, yaralarımıza, bir yenisi daha eklendi. Çağdaş dünyanın, kendi koyduğu değerlere, menfaatleriyle çatışınca, nasıl kayıtsız kaldığını, bir kere daha gördük. Mısır’da, seçimle göreve gelmiş Cumhurbaşkanı Muhammed

(3)

Mursi'nin ve hükümetin, darbeyle görevden uzaklaştırılmasıyla gelişen olayların, yaşanan katliamın ve can kayıplarının, üzüntüsü içerisindeyiz.

MÜSİAD olarak, bu darbenin, sadece demokrasiye değil, bölge barışı ve huzuruna da darbe vurmuş olduğuna inanıyoruz. Nerede ve kime karşı olursa olsun, darbeleri ve darbeci zihniyeti reddediyor, Mısır’da, en kısa sürede, huzur, güven ve pozitif istikrarın sağlanması ve seçilmiş idarecilerin işbaşına gelmelerinin, gereğini ifade ediyoruz.

Bu vesileyle, medeniyetimizin bize öğrettiği doğrultuda, artık, “Bana ne Somali’den” demeyen, “Arakan’da ne işimiz var" demeyen, “Suriye’yle bu kadar ilgilenmek de neyimize” demeyen bir Türkiye’de yaşamanın mutluluğuyla, bize bunları yaşatan, Sayın Başbakanımız ve çalışma arkadaşlarıyla, onlara destek veren, siz değerli dostlara, bir de, bu açıdan teşekkür ediyorum.

Hasan El-Benna, Müslümanların birliğini savunuyordu. "Ölümü hayata tercih eden bir milletin önünde, hiçbir şey duramayacaktır" diyen Benna, Şubat.1949'da, bir suikast sonucunda, Kahire'de şehid edilmişti.

Hapiste yazdığı “Yoldaki İşaretler”i, çoğumuzun okuduğu Seyyid Kutup, Ağustos.1966'da idam sehpasına giderken “Eğer, Allah'ın kanunu ile mahkûm edilmişsem, ben Hakk'ın hükmüne razıyım. Eğer, batıl

kanunlarla mahkûm olmuşsam, ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için, batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem" diyor.

“Ben, gerçeğin peşindeyim, kimin söylediği önemli değil. Ben

adaletin peşindeyim, kim için veya kime karşı olduğu önemli değil” diyen

(4)

Malcolm X de, Müslümanların kardeşliğini, adaleti ve özgürlüğü dile getirdiği için, kurşunların hedefi olmuştu.

Sayıııın Başşşşbakanıııım,

Mücadele ettiğimiz meseleler, temelde değişmedi. Karşılaştığımız problemlerin, bir bakıma, büyüme ağrısı olduğunu unutmayalım. Türkiye olarak, büyüyoruz, ağrı çekeceğiz. Kemiklerimiz, kalbimiz sancıyarak büyüyeceğiz, sadece büyümeyeceğiz, kalkınmaya da devam edeceğiz.

Sancı çekmemizden hoşnut olan, fakat, bir yandan da büyümemizin getirdiği özgüvenimizden rahatsız olan, gelişmemizden endişeye kapılan odaklar, tarih boyunca vardı, bugün de olacaktır.

Türkiye’nin, kredi notunun arttırılmasında, yavaş ve cimri davranan Batı, Taksim’den kriz çıkarma hevesinde, aceleciydi. Ne zaman başladı olaylar? Reyhanlı’da bombalar, ne zaman patladı? Çözüm Süreci’nin başarılı olacağı anlaşılınca. Türkiye, 19 yıl aradan sonra, yeniden yatırım yapılabilir ülke notu aldı. Nükleer Santral, 3.Köprü, 3.Havalimanı, IMF’ye borcumuzun ödenmesiyle de birleşti. Sadece IMF’ye borcumuzu ödemedik. 1854 yılında, Düyun-u Umumiye'den aldığı borcu, 100 yıl sonra, 1954’de ödeyen, ne gariptir ki, aynı yıl, IMF'den de ilk borcunu alan Türkiye, bu borcu da, 60 yıl sonra ödeyerek, 160 yıllık bir dönemi bitirdi. Milletimiz, kazanmayı öğrendi, vazgeçmeye de, hiç niyetimiz yok.

Demokrasiden ve özgürlüklerden yanayız. Ancak, teröre, ifade özgürlüğünü, hükümeti ve başbakanını tahkir etme, kamu malına ve vatandaşa ait mallara, sosyal hayata, iş hayatının sürmesine zarar verme

(5)

aşamasına getirilmesine ve Gösteri Terörüne de, kesinlikle karşıyız.

Taksim olaylarında, Ülkemizin; finans kurumları, piyasaları, kamu maliyesi, yönetilme biçimi, yönetenlerin dirayeti, seçmenin tepkisi, insanımızın, farklı görüşlere tahammülü, test edildi. Piyasalarda bir belirsizlik oluşunca, gecelik faizlerin %7.200'lere yükseldiği Türkiye’den, bazılarının, tepetaklak gidecek diye ellerini oğuşturmasına inat, kolay lokma olmadığını, cümle aleme gösteren bir Türkiye’ye geldik.

Taksim Olaylarından, Arap Baharı çıkarma beklentisinde olanlara söyleyeceğimiz tek söz, menfaat baharı beklentilerinin, beyhude olduğudur.

Bunda, barış ve demokrasi atılımlarıyla daha güvenli bir ülke haline gelen Türkiye’nin, büyük payı var. AB son 8 çeyrektir küçülürek, tarihinin en büyük resesyonunu yaşarken, son 14 çeyrektir büyüyen Ülkemizin, 2013 yılının ilk çeyreğinde de %3 büyümesinin, önemli etkisi var. Bu başarının en önemli sebepleri, siyasi istikrar ve güçlü kamu maliyesi, bunların paralelinde, alternatif ihracat pazarlarına yönelmemiz ve bunlara yönelik altyapı ve işbirliği imkânlarını, geliştiriyor olmamızdır.

MÜSİAD’ın, kuruluşundan bu yana ilmek ilmek geliştirdiği ilişkilerin, yaptığı yurtdışı seyahatlerin ve dünyanın dört bir yanından işadamlarının katılımıyla gerçekleştirdiği, Fuar ve İş Forum'larının da, bu gelişmede önemli bir payı olduğunu düşünüyoruz. 17. İş Forumumuzu da, bu sene inşalah Fas’ta, 28 Ekim-02 Kasım tarihleri arasında gerçekleştireceğiz.

(6)

Son, yurtdışı seyahatimizi, bir ay önce, MÜSİAD organizasyonuyla, Başbakanımız Sayın Erdoğan'ın himayesinde, Ekonomi Bakanımız Sayın Çağlayan’ın başkanlığında, 250 İşadamımızın katılımıyla, ülkemizin en büyük işadamları gezisi olarak, Fas-Cezayir ve Tunus'a gerçekleştirdik. Son derece başarılı geçen bu seyahatte, Ekonomi Bakanımız Sayın Çağlayan'ın, Başbakanlarımızın huzurunda ifade ettiği bir cümleyi aynen kullanmak isterim: "Senelerdir yurtdışında iş forumları düzenliyoruz. İlk defa, bu üç ülkedeki kadar yoğun, organize ve katılımı yüksek olanını görüyorum". İşadamlarımız, binlerce görüşme yaptı. Cezayir'de, Yönetim Kurulu Üyemiz Fuat Tosyalı Bey'e ait, 750 Milyon

$'lık Çelik Fabrikasının açılışını yaptık. Milletimiz kazanmayı öğrendi.

Üstelik, karşısındakine kaybettirerek kazanmıyoruz. Kazanç dediğimiz zaman, sadece para, ya da güç anlamıyoruz. Güç birliği anlıyoruz. Kader birliği anlıyoruz. Türkiye'nin, dünyaya yeni bakışını ve yeni yaklaşımını anlıyoruz.

Sayıııın Başşşşbakanıııım,

2 hafta önce, “Güven Ekonomisinde, Büyümenin Finansmanı”

başlıklı, Ekonomi Raporumuzu yayınladık. 2008’de başlayan Dünya Ekonomik Krizi’nin yönetiminde, neredeyse bütün ülkelerden ayrışarak, Güvenli Liman haline gelen bir ülkede yaşıyoruz ve Güven Ekonomisi ifadesini kullanmaktan, Gezi Olaylarına rağmen, vageçmedik.

Raporumuzda, ülkemizin büyümesi ve 2023 hedefleri için, önemli

gördüğümüz konulardan biri olan, finansman sorununu gündeme taşıdık.

(7)

Detaya girmeden anlatacağım. Finans sektörü ve reel sektör, ekonomik yapının iki parçasıdır. Fakat, mevcut bankacılık sisteminde;

işletmelerimiz, neredeyse krediye ihtiyacı olmadıklarını ispat ettikleri takdirde ve neredeyse sadece teminata dayalı olarak finansmana erişebilmektedir. Bu ise, yatırımlara ve büyümeye fren etkisi

yapmaktadır.

MÜSİAD olarak, makul teminat karşılığında, varsa özel sektör olarak bizden beklenen, şeffaf bilanço vb konuları yerine getirerek, yine varsa yasal düzenleme ihtiyaçlarını dile getirerek, proje finansmanın önünün açılması gerektiğine ve sadece teminata kredi veren sistemin, değişmesi gerektiğine inanıyoruz. Böylelikle, Güven Ekonomisinde, özellikle, küçük ve orta boy işletmelerin, ama genelde, tüm işletmelerin büyümesinin, sağlıklı olarak finanse edilebileceğine inanıyoruz.

Bunun yanında, ülkemizin gururu olarak devreye alınan büyük projelerin de, makul ölçeklerde bölünerek, daha fazla sayıda firmanın yer alabileceği sistemlerle gerçekleştirilmesi, hem bu projelerin finansmanını kolaylaştıracak, hem projelerin gerçekleşmesindeki olası riskleri azaltacak, hem de, daha fazla sayıda girişimcinin önünün açılmasını ve bu firmaların, bu projelerdeki kazanımlarıyla büyüyerek, dünya arenasında yer alabilmelerini sağlayacaktır.

Aynı noktada, yüksek enflasyonlu dönemlerin bir çözümü olarak uygulanan, bugün ise, düşük enflasyon ve uzun vadeli satışlar döneminde, işadamımıza finansal bir yük getiren, Geçici Vergi uygulamasının kaldırılması, yapılabiliyorsa Tahsilat Vadesiyle uyumlu

(8)

KDV ödemesi, vadeli ithalattan alınan %6 KKDF'nin kaldırılması önerilerimizi de, dikkatlerinize sunuyorum.

Sayıııın Başşşşbakanıııım, Kııııymetli Dostlarıııımıııız,

Peygamber Efendimizin övgüsüne ve müjdesine mazhar olmuş İstanbul'umuzda, Peygamberimizi evinde misafir etme şerefini taşıyan ve bu şereften, bu güzel şehri ve insanları da hissedar eden, Eyüp Sultan Hazretlerinin huzurunda, iftar soframızı şereflendirmenizden dolayı tekrar şükranlarımızı sunuyorum.

Ramazan-ı Şerif’imizin, daha güzel zamanlara, maddi manevi geliştiğimiz, mazlumun yanında daha fazla durabildiğimiz Ramazanlara erişmemiz için, vesile olmasını ve İslam Alemine, hayırlar ve bereketler getirmesini Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.

Referanslar

Benzer Belgeler

Göllerin, istek üzerine süresi uzatılacak şekilde, 15 yıllığına özel şirketlere kiralanacağı belirtiliyor.Burada "göl geliştirme" adı verilen faaliyet,

İstanbul'da yaşayan Tokatlılar, Yeşilırmak Tozanlı çayı üzerinde yapılmak istenen 5 HES projesine karşı Taksim'de yürüyü ş düzenledi.Yeşilırmak Tozanlı

l~yların sakinleşmesine ramen yine de evden pek fazla çıkmak 1emiyorduk. 1974'de Rumlar tarafından esir alındık. Bütün köyde aşayanları camiye topladılar. Daha sonra

dan haber geldi önce iki ile 3 kişilik Rum askeri var dedi harekat durdurmadım ben keşif için öne çıktım sayıları artıyordu bi ü durdurdum acele pusu düzeni aldırdım

,ldy"ryon ordı, ırnığ rd.n ölcüm cihazlan uy.nş ü.rinc. saİıtrd fıatiycılcri

Erzincan'ın İliç ilçesinin çöpler köyünde altın çıkarmaya hazırlanan çokuluslu şirketin, dönemin AKP'li milletvekillerini, yerel yöneticileri ve köylüleri gruplar

Öte yandan, hemen her konuda "bize benzeyeceksiniz" diyen AB'nin, kendi kentlerinde yüz vermedikleri imar yolsuzluklar ını bizle müzakere bile etmemesi; hemen tüm

İstanbul'un ulaşım sorununu çözmek adına Kadir Topbaş'ın büyük proje olarak sunduğu metrobüs, şubat ayı sonunda Anadolu yakas ına erişecek.. Bir "tercihli