• Sonuç bulunamadı

Paleontoloji B‹L‹M VE TEKN LOJ‹ HABERLER‹

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Paleontoloji B‹L‹M VE TEKN LOJ‹ HABERLER‹"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

4 Haziran 2002 B‹L‹MveTEKN‹K

B ‹ L ‹ M V E T E K N

L O J ‹ H A B E R L E R ‹

R a fl i t G ü r d i l e k

Çiçekli

Bitkilerin Atas›

Yaklafl›k 65 milyon önce çiçekli bitkilerin birdenbire dünyay› dolduruvermesi, evrim kuramc›s› Darwin’i hayli flafl›rtm›fl. O zamandan bu yana da evrimci biyologlar, bu soruya doyurucu bir karfl›l›k bulmakta zorlanm›fllar. Ancak Çin’de yeni ortaya ç›kan bir fosil, çiçekli bitkilerin nerede ortaya ç›kt›¤› sorusuna yan›t getirir görünüyor: Göllerden. Çok iyi korunmufl durumda bulunan 125 milyon y›ll›k fosil, çiçekli bitkilerin atalar›n›n, sucul, yosunumsu otlar oldu¤unu gösteriyor.

Daha önce, paleontologlar, angiosperm denen çiçekli bitkiler alt flubesinin, manolya a¤ac›n› and›ran türden sert gövdeli bitkilerden kök ald›¤›n›

düflünüyorlard›. Bunun da nedeni, angiospermlerin en yak›n

akrabalar›n›n köknar gibi odunlu bitkiler olmalar›.

Oysa Çin ve Amerikal›

araflt›rmac›lar›n, Kuzey Çin’deki Liaoning eyaletinde bir göl

tortullar›nda bulduklar› Archaefructus sinensis

fosili, otsu özelliklerine

karfl›n çiçekli

bitkilerinkine benzer özellikleri de aç›k biçimde tafl›yor. Difli üreme organ› olan karpel, içi tohum dolu ve kapal› bir biçimde görülüyor; anter

denen erkeklik organlar› da, t›pk› çiçeklerde oldu¤u gibi hemen altta yer al›yor.

Ayn› kaya tiplerinde bal›k örneklerine de rastlan›yor olmas›, ayr›ca bitkinin narin yap›daki saplar› ve bitkiyi su yüzünde tutmaya yar›yor olabilecek balon benzeri yap›lar, sözkonusu bitkinin yaflam alan›n›n göller oldu¤u düflüncesini güçlendiriyor. Araflt›rmac›lara göre fosil, çiçekli bitkilerin geçmifli konusunda da ilginç ipuçlar› veriyor.

Örne¤in, çiçekli bitkilerin bir zamanlar erkeklik ve diflilik organlar›n› ayr› sürgünler üzerinde gelifltirdikleri, ancak, bu sürgünlerin boyu evrim sürecinde giderek k›sald›kça erkek ve difli organlar›n, günümüzdeki çiçeklerde görüldü¤ü gibi birbirlerine yaklaflt›klar› anlafl›l›yor.

Science, 17 May›s 2002

Evrim

fiampiyonu Öldü

Ünlü paleontolog ve popüler bilim yazar› Stephen Jay Gould, 60 yafl›nda NewYork’taki evinde kanserden öldü. Gould bilimi herkesin anlayaca¤› bir dille sunmada gösterdi¤i ustal›k ve zerafetle Amerika’n›n en popüler bilimadamlar› aras›nda yer al›rken, ayn› zamanda evrim karfl›tlar›n›n boy

hedefi durumuna gelmiflti. Ancak Gould, klasik evrim

kuram›n›n ö¤retileriyle ters düfltü¤ü noktalar› da yaz›lar›nda aç›klam›fl ve evrim yandafllar› aras›nda da günümüze kadar süregelen bir tart›flma bafllatm›flt›.

1970’li y›llar›n bafllar›nda bir master ö¤rencisiyken Gould, arkadafl› Niles Eldredge ile birlikte, evrimin Darwin ve kendisinden sonra gelenlerin vurgulad›¤› gibi çok uzun süreler içinde ad›m ad›m gerçekleflen bir adaptasyon ve de¤iflim süreci de¤il, ani s›çramalarla geliflen bir süreç oldu¤u tezini ortaya atm›flt›.

www.salon.com/people/wire/2002/05/20/gould/index.html

Paleontoloji

Archaefructus sinensis

Referanslar

Benzer Belgeler

Üst kuarkla W bozonu aras›nda bir iliflkinin varl›¤›, ato- malt› dünyada üst kuark›, tüm maddelerin özelliklerinden sorumlu olan zay›f kuvvetin bir tür “babas›”

Büyük Patlama’dan k›sa bir süre sonra tüm evrene yay›lan ›fl›n›m›n fosil kal›n- t›s› olan kozmik mikrodalga fon ›fl›n›m› üze- rinde ayr›nt›l›

Kanada’da bulunan Sudbury Nötrino Gözlemevi araflt›rmac›lar›, çok küçük kütleli ve maddeyle çok ender etkileflen parçac›klar olan nötrinolar›n

Geçti¤imiz y›l bilimciler çeflitli türlerin DNA’s› için- de protein kodlamayan bölgelerin, gen bölgelerin- den daha yavafl de¤iflime u¤rad›¤›n›, dolay›s›yla

Daha önceki çalışmalar da dalga boyu 670 nm dolayında olan kırmızı ışığın, “su seven” maddelere yakın su moleküllerini daha hareketli hale getirebildiği ortaya

Çap› yaklafl›k 50.000 km olarak hesaplanan cismin bizim gaz devlerinin yap›s›nda oldu¤u varsay›ld›¤›nda, bu kadar s›cak kalabilmesinin tek yolu, devasa bir

Nedeni, ekibin bu cismi ilk kez 21 Ekim 2003 tarihinde rutin bir Kuiper Kufla¤› taramas› s›ras›nda belirle- mifl olmas›.. Ancak, cismin çok uzak olmas› ve ve çok

2001 KX76’n›n çap›n›n, parlakl›¤› ile bü- yüklü¤ü aras›ndaki iliflki konusundaki varsay›mlara göre de¤iflti¤ini kaydeden Lowell Gözlemevi Yöneticisi Robert