• Sonuç bulunamadı

♦ Milli Mücadele Hazırlık konusunu Word olarak indirmek için Tıklayın…

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "♦ Milli Mücadele Hazırlık konusunu Word olarak indirmek için Tıklayın…"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CEMİYETLER

A) Zararlı Cemiyetler

B) Yararlı Cemiyetler (Milli Cemiyetler)

Azınlık Cemiyetleri Milli Varlığa Düşman Cmytlr

Rumların Kurduğu:

Etnik-i Eterya Cemiyeti Mavri Mira Cemiyeti

Rum Pontus

Cemiyeti Ermenilerin Kurduğu:

Hınçak-Taşnak

Cemiyeti Yahudilerin Kurduğu:

Alyans İsrailit Cemiyeti

-Kürt Teali Cemiyeti -Teali İslam Cemiyeti

-Sulh ve Selamet-i Osmaniye Frk

-Hürriyet ve İtilaf Fırkası -İngiliz Muhipleri Cemiyeti -Wilson Prensipleri Cemiyeti

-Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

-İzmir Müdafaa-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti

-İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti

-Kilikyalılar Cemiyeti (Adana ve Çevresinde)

-Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti

-Trabzon Havalisi Adem-i Merkeziyet Cemiyeti

-Doğu Anadolu (Şark Vilayetleri) Müdf.

Huk.C.

-Milli Kongre Cemiyeti

A) Zararlı Cemiyetler a) Azınlık Cemiyetleri Etnik-i Eterya Cemiyeti

 İlk kurulduğunda Yunanistan’a bağımsızlığını kazandırmak amacıyla kurulmuştur (1814).

 Girit İsyanı’na neden olmuşlardır (1896).

 Dünya Savaşı’nda ise Rumlar’ın yaşadığı tüm toprakları Yunanistan’a katarak eski Bizans’ı canlandırmayı amaçlamışlardır.

Mavri Mira Cemiyeti

 İzmir ve çevresi ile Doğu Trakya’yı Yunanistan’a katmak için kurulmuştur.

 İstanbul’daki Rum Patrikhanesi bu cemiyetin başkanlığını çekmiştir.

Rum Pontus Cemiyeti

(2)

 Trabzon Rum İmparatorluğu’nu tekrar kurmak amacı ile Rumlar tarafından kurulmuştur.

Taşnak ve Hınçak Cemiyeti

 Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni Devleti kurmak amacı ile Ermeniler tarafından kurulmuştur.

Alyans İsrailit Cemiyeti

 İstanbul’daki Yahudi gençler tarafından kurulmuştur.

 Filistin'den Elazığ’a kadar uzanan Büyük İsrail Devleti’ni kurmayı amaçlamışlardır.

Not: Azınlıkların kurduğu cemiyetlerin çalışmalarında Rum ve Ermeni kiliseleri etkili olmuştur.

b) Milli Varlığa Düşman Cemiyetler Kürt Teali Cemiyeti

 İngilizler’in yardımıyla İstanbul’da kurulmuştur.

 Wilson İlkeleri’nden yararlanarak doğuda bir Kürt Devleti kurmak amaçlanmıştır.

 Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile birleşmeyi reddetmiştir.

Teali İslam Cemiyeti

 Ülkenin kurtuluşunu hilafet ve saltanatta görmüşlerdir.

 Anadolu’daki Milli Mücadele’yi engellemek için İstanbul’daki bazı müderrisler tarafından kurulmuştur.

Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası

 İttihat ve Terakki karşıtlarından oluşmuştur.

 Padişaha bağlılığı savunmuşlardır.

 Meşrutiyet ve demokrasi ilkelerine bağlı siyaset takip etmişlerdir.

Hürriyet ve İtilaf Fırkası

 İttihat ve Terakki’nin en büyük karşıtlarıdır.

 Mondros’tan sonra Milli Mücadele’ye karşı iç ayaklanmalarda öncü olmuşlardır.

İngiliz Muhipleri Cemiyeti

 İngilizler’in parasıyla İstanbul’da kurulmuştur.

 İngiliz mandasını savunmuşlardır.

 Osmanlı Devleti tarafından desteklenmiştir.

(3)

Wilson Prensipleri Cemiyeti

 Osmanlı Devleti’nin kurtuluşunun ancak ABD’nin mandası ile mümkün olabileceği savunulmuştur.-

 Cemiyetin kurucularından bir kısmı Kurtuluş Savaşı’nda Milli Mücadelecilere katılmıştır.

B) Yararlı (Milli) Cemiyetler

Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

 Trakya’nın Yunanlar’a verileceği endişesi ile Edirne’de kurulmuştur.

 Osmanlı Devleti parçalandığı takdirde Batı Trakya ile birleşerek, Trakya Cumhuriyeti’ni kurmayı amaçlamıştır.

 Mondros’tan sonra kurulan ilk direniş cemiyetidir (2 Aralık 1919).

 Lüleburgaz, Edirne kongrelerini düzenlemişlerdir.

İzmir Müdafaa-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti

 İzmir’in Yunanlar’a verilmesini engellemek amacı ile kurulmuştur.

 İttihatçı ve Bolşevik olmakla suçlanmışlar, düzenli bir cemiyet olamamışlardır.

İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti

 İzmir’in işgali üzerine kurulmuştur.

 ve II. Balıkesir Kongresi ile Alaşehir Kongresi’ni düzenlemişlerdir.

Kilikyalılar Cemiyeti

 Adana ve çevresinin Ermeniler’e verilmesini engellemek ve Fransız işgalinden korumak için kurulmuştur.

Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti

 Trabzon ve çevresinde Pontus Rum Devleti’nin kurulmasını engellemek için kurulmuştur.

Trabzon Havalisi Adem-i Merkeziyet Cemiyeti

 Trabzon ve çevresinde bağımsız bir Türk Devleti kurmak amacı ile kurulmuştur.

 İlk kurulduğunda padişaha bağlı iken daha sonra Milli Mücadele’ye katılmıştır.

Doğu Anadolu (şark Vilayetleri) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

 Doğuda bağımsız bir Ermeni Devleti’nin kurulmasını engellemek için kurulmuştur.

 Cemiyet şu kararları almıştır:

 Kesinlikle Doğu Anadolu’dan göç edilmeyecek.

 Doğu illeri bir saldırıya uğrarsa birleşilecek.

(4)

 Bilim, din ve ekonomi alanında teşkilatlanılacak.

 Erzurum Kongresi'ni düzenlemişlerdir.

Milli Kongre Cemiyeti

 Milli Talim ve Terbiye Cemiyeti tarafından kurulmuştur.

 Türkler’e karşı yapılan yanlış propagandaları basım ve yayım yoluyla dünyaya duyurmak amaçlanmıştır.

 “Kuva-yı Milliye” deyimini ilk kullanan cemiyettir.

MİLLİ CEMİYETLERİN ÖZELLİKLERİ

 Cemiyetlerin tabanını çoğunlukla eski İttihatçılar oluşturmuştur.

 Cemiyetlerde “Türklük” duygusu ön plandadır.

 Cemiyetler yalnız bulundukları bölgeleri kurtarmak için kurulmuştur.

 Genellikle basın ve yayın yoluyla mücadele etmişlerdir.

 Milli Cemiyetler; Sivas Kongresi’nde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı ile birleştirilmiştir.

PARİS BARIŞ KONFERANSI (18 Ocak 1919)

 Dünya Savaşı’nı sona erdirecek barış antlaşmaların metninin hazırlanması için toplanılmıştır.

 İtilaf Devletleri; Araplar’ı, Ermeniler’i ve Rumlar’ı Osmanlı toprakları üzerinde çoğunlukta oldukları yerleri ispat etmeye çağırmıştır.

 Konferansta pek çok sahte belge kullanılmıştır.

 Wilson İlkeleri’ne ters düşmemek için manda ve himaye düşüncesi kabul edilmiştir.

 İzmir ve çevresi ile İstanbul’a kadar Doğu Trakya Yunanlar’a bırakılmıştır.

 Batı Akdeniz İtalya’ya bırakılmıştır.

 Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurulması kararlaştırılmıştır.

 Urfa, Antep, Maraş ve Suriye ile Lübnan Fransa’nın mandasına verilmiştir.

 Irak ve Filistin İngilizler’in mandasına verilmiştir.

Önemi: İtilaf Devletleri arasında ilk kez anlaşmazlık çıkmıştır.

Not 1: Gizli antlaşmalarla İtalyanlar’a bırakılan İzmir ve çevresi, İngiltere’nin karşısında güçlü bir devlet görmek istememesi nedeniyle Yunanlar’a bırakılmıştır.

Not 2: ABD, Monroe Doktrini’ne uyarak Avrupa’ya müdahale etmemiştir.

İZMİR'İN İŞGALİ (15 Mayıs 1919)

 Yunanlar İzmir ve çevresinde Rum nüfusunun Türkler’den fazla olduğunu iddia etmiştir.

 Yunanlar’ın iddiası çürütülmüştür.

 Yunanlar Avrupalı devletlerin de desteğini alarak İzmir’i işgal etmiştir (15Mayıs 1919).

(5)

 Hasan Tahsin adında bir gazeteci Yunanlar’a ilk kurşunu atarak Milli Mücadele’yi başlatmıştır.

 Yunanlar kısa sürede Gediz ve Menderes vadilerini işgal etmiş Manisa ve Aydın’a kadar ilerlemişlerdir.

 Yunanlar’ı Aydın’dan sonra Demirci Mehmet Efe, Salihli yakınlarında da Çerkez Ethem durdurmuştur.

 Halk, asker, efeler ve eskiden eşkıyalık yapan bazı kişiler tarafından direniş cemiyetleri kurulmuş ve Kuva-yı Milliye birlikleri oluşturulmuştur.

KUVA-YI MİLLİYE

a) Kuva-yı Milliye Birliklerinin Özellikleri:

 İlk kez Yunan işgaline karşı Batı Anadolu'da kurulmuştur.

 Kuva-yı Milliye bölgesel olarak kurulmuş, bulundukları bölgeleri kurtarmayı amaçlamışlardır.

 Kuva-yı Milliye’de “Türklük” duygusu hakim olmuştur.

 Kuva-yı Milliye, ulusal bilincin uyandırılmasında etkili olmuştur.

 Kuva-yı Milliye, TBMM'ye karşı çıkan bazı ayaklanmaları bastırmıştır.

 Kuva-yı Milliye daha sonra kaldırılarak Düzenli Ordu kurulmuştur (8 Ekim 1920).

b) Kuva-yı Milliye'nin Kaldırılmasının Nedenleri:

 Askerlik tekniğini yeteri kadar iyi bilmemeleri, dağınık, düzensiz olarak mücadele etmeleri.

 Düzenli düşman ordularını durduracak güçten yoksun olmaları.

 Halktan zorla para ve malzeme toplamaları.

 Suçlu buldukları kimseleri yargılamaları.

 TBMM'nin aldığı bazı kararlara karşı gelmeleri.

AMİRAL BRISTOL RAPORU (13 Ekim 1919)

 Yunan işgaline karşı direniş cemiyetlerinin kurulması İtilaf Devletleri tarafından hayretlikle karşılanmıştır.

 Avrupa basınında Türkler lehine yazılar yazılmaya başlanmıştır.

 İtilaf Devletleri durumu incelemek için işgal bölgesine bir komisyon göndermiştir.

 Amerika Delegesi Amiral Bristol aşağıdaki raporu hazırlamıştır:

 İzmir ve çevresindeki hristiyan halka işkence yapıldığına dair Paris Konferansı’na yanlış bilgi verilmiştir. Bu bilgiyi veren devletler ve kişiler sorumludur.

 İşgalden sonra Batı Anadolu’da yapılan katliamlardan Yunanlar sorumludur.

 Yunan askerleri geri çekilmeli ve yerlerine İtilaf devletlerinin kuvvetleri gönderilmelidir.

 İzmir ve çevresinde Türk halkının nüfusu fazladır. Bu nedenle burasının Yunanlar’a verilmesi sözkonusu olamaz.

Amiral Bristol Raporu’nun Önemi:

 Türkler’in katliam yaptığı haberleri tarafsız bir devlet tarafından yalanlanmıştır.

(6)

 Rumlar’ın Ege Bölgesi’nde çoğunlukta olduğu iddiasının yalan olduğu ispatlanmıştır.

 İşgalin haksız olduğu dünya kamuoyuna bildirilmiştir.

 Ege Bölgesi’ndeki Türkler’in Yunanistan’a katılmayı kabul etmeyeceği belirtilmiştir.

Mustafa Kemal'in Karakteri

 Vatanseverdir, mantıklıdır, idealisttir, gerçeği arama gücüne sahiptir, çok yönlüdür, yöneticidir, ileri görüşlüdür, gurura ve ümitsizliğe yer vermez.

Mustafa Kemal'in Yaptığı Görevler

Kemal 1905 yılında Kurmay Yüzbaşı olmuştur.

Trablusgarp Savaşı’nda gönüllü olarak savaşmış, bu savaştan sonra Binbaşı olmuştur.

Balkan Savaşları sırasında Çanakkale Boğazı’nı koruyan kuvvetlerin Şube Müdürlüğü görevini üstlenmiştir.

Balkan Savaşları’ndan sonra Sofya Ateşeliği’ne getirilmiştir.

Dünya Savaşı’nda Tekirdağ’da 19.Tümen Komutanlığı görevine atanmıştır.

Çanakkale Cephesi’nde; Anafartalar, Conkbayırı ve Kocaçimen’de başarılar elde etmiştir.

 Çanakkale Savaşı’nda albaylığa savaştan sonra da generalliğe (paşalığa) yükselmiştir.

Kafkas Cephesi’nde Muş ve Bitlis’i Ruslar’dan geri almıştır.

 Güney (Suriye) Cephesi’ne 7. Ordu Komutanı olarak atanmıştır.

Filistin Cephesi’nde Yıldırım Orduları Komutanlığı’na atanmıştır (1918).

 Samsun ve çevresindeki Türk halkı ile Rum çeteleri arasındaki olayları incelemek için Ordu Müfettişi olarak Samsun’a gönderilmiştir (16 Mayıs 1919).

Mustafa Kemal'in İstanbul'a Gelişi

 Kemal’in Mondros Antlaşması’nın hükümlerine karşı çıkması üzerine İstanbul Hükümeti, Yıldırım Orduları Komutanlığı’nı kaldırarak M.Kemal’i İstanbul’a çağırmıştır.

 Kemal, İstanbul’da işgalci devletlerin donanmasını görünce; “Geldikleri gibi giderler”, diyerek, kurtuluşa olan inancını belirtmiştir.

 Kemal, Ahmet İzzet Paşa’nın Kabinesi’nde Harbiye Nazırı (Savunma Bakanı) olmak için gayret gösterdiyse de bunda başarılı olamamıştır.

 Kemal, Sultan Vahdettin’e de düşüncelerini anlatmak istemiş, fakat Padişah’ın bir şey yapamayacağını anlamıştır.

 Kemal İstanbul’da kaldığı süre içerisinde arkadaşlarına Mondros’un hükümlerine uymamalarını söylemiştir.

 Kemal İstanbul’da yapılabilecek bir şey olmayınca Anadolu’ya geçmenin yollarını aramıştır.

Mustafa Kemal'in Samsun'a Çıkışı

 Samsun ve çevresinde Pontus Rum çeteleri Türkler’e saldırmıştır.

(7)

 İngilizler Avrupa kamuoyunu yanıltarak, saldırıların Türkler tarafından gerçekleştirildiğini bildirmiştir.

 İngiltere, Samsun ve çevresinin silahsızlandırılmasını, yoksa, bu bölgeyi işgal edeceğini söylemiştir.

 İngilizler’in baskıları sonucu Damat Ferit Paşa sadrazam olmuştur.

 Kemal Padişah iradesiyle 9.Ordu Müfettişliği’ne atanmıştır (30 Nisan 1919).

 Kemal, sivil yöneticilere de emir verme yetkisini istemiş ve bu yetkiyi almıştır.

 Kemal 16 Mayıs 1919’da yanındaki 17 kişi ile birlikte Samsun’a deniz yoluyla hareket etmiş ve 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaşmıştır.

 Kemal, bölgede huzuru bozanların Rumlar olduğunu, İngilizler’in antlaşma hükümlerine uymadıklarını İstanbul Hükümeti’ne bir telgrafla bildirmiştir.

 Kemal, İstanbul Hükümeti’nin bir şey yapmaması üzerine millet ve orduyu bilinçlendirmek için daha güvenli olan Havza’ya geçmiştir (25 Mayıs 1919).

M.Kemal’in 9.Ordu Müfettişliği’ne Atanmasını Sağlayan Etkenler

 Kemal’in İttihat ve Terakki karşıtı olması.

 Kemal’in, Türk ordusunun Almanlar’ın kontrolüne verilmesine karşı çıkması.

 Padişah'ın veliahtlık döneminden itibaren M.Kemal’i yakından tanıyor olması.

 Kemal’in daha önceki başarıları.

M.Kemal’in Samsun’daki Görevleri

 Bölgede güvenliğin sağlanması.

 Asayişsizliğin çıkış nedenlerinin saptanması.

 Bölgedeki silah ve cephanenin toplanması.

 Halka silah dağıtan kuruluşların ortadan kaldırılması.

M.Kemal Samsun’a Çıktığında Ülkeyi Kurtarmak İsteyenlerin Üç Gruba Ayrıldığını Görmüştür:

1. İngiliz mandasını isteyenler.

2. Amerikan mandasını isteyenler.

3. Bölgesel kurtuluş yollarını arayan cemiyetler.

Not: M.Kemal’in Samsun'a çıkarken kurtuluş için düşündüğü tek çare; Milli egemenliğe dayalı, kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmaktır.

GENELGELER Genelge ve Kongrelerin Formülü : HABEB A SALE Havza Genelgesi (28-29 Mayıs 1919)

 Kemal Havza’da hazırladığı bir genelgeyi ülkenin askeri ve mülki amirlerine bildirmek için telgraflar çekmiştir.

Genelgenin içeriği şunlardır:

(8)

1. Büyük ve heyecanlı mitingler düzenlenecek ve işgaller protesto edilecek.

2. İstanbul Hükümeti’ne protesto telgrafları çekilecek.

3. Büyük devletlerin temsilcilerine uyarı mektupları ve telgrafları çekilecek.

4. Mitinglerde hristiyan halka zarar verilmeyecek.

Havza Genelgesi'nin Önemi:

 Havza Genelgesi ile halkın milli mücadele için bilinçlenmesi sağlanmaya çalışılmıştır

 Ülkenin pek çok yerinde işgalleri protesto mitingleri düzenlenmiştir.

 İtilaf Devletleri’nin baskısıyla Harbiye Nezareti M.Kemal’i İstanbul’a çağırmıştır (8 Haziran 1919).

 Kemal çağrıya cevap vermemiş, ve Amasya’ya geçmiştir (12 Haziran 1919).

Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919)

 Kemal bazı arkadaşlarını gizli olarak Amasya’ya çağırmış ve işgaller hakkında görüşmüştür.

 Rauf Bey, Refet Paşa, Ali Fuat Paşa, Cemal Paşa ve Kazım Karabekir’in de onayıyla Amasya Genelgesi yayınlanmıştır.

Genelgenin içeriği şunlardır:

1. Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. (Gerekçe)

2. İstanbul Hükümeti, üzerine düşen görevi yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok durumuna düşürmektedir.

3. Milletin geleceğini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. (Amaç ve yöntem) 4. Her türlü etki ve denetimden uzak bir kurul oluşturulmalıdır. (Temsil Kurulu) 5. Anadolu’nun en güvenilir yeri olan Sivas’ta milli bir kongre düzenlenmeli, bunun

için de her bölgeden üç delege Sivas’ta olacak şekilde yola çıkmalıdır.

6. Delegelerin seçimlerini Redd-i İlhak, Müdafaa-i Hukuk cemiyetleri ve belediyeler yapacaktır.

7. Doğu illeri için 10 Temmuz’da Erzurum’da bir kongre toplanacaktır.

8. Mevcut askeri ve milli örgütler kesinlikle dağıtılmayacak, komuta bırakılmayacak ve başkalarına teslim edilmeyecek.

9. Bu genelge sır olarak tutulmalı ve delegeler kimliklerini gizli tutarak seyahat etmelidirler.

Amasya Genelgesi'nin Önemi:

 Türk İnkılabı’nın İhtilal Safhası başlamıştır.

 Kurtuluş Savaşı’nın gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiştir.

 İlk kez milli egemenliğe dayalı bir yönetimden bahsedilmiştir. (3.madde)

 İstanbul Hükümeti ilk kez yok sayılmıştır. (3.madde)

 Türk milleti hem İstanbul Hükümeti’ne hem de işgalci güçlere karşı mücadeleye çağrılmıştır.

 Kurtarıcı olarak görülen Padişah,Hilafet, manda ve himaye düşüncesinin yerini millet ve milliyetçilik düşünceleri almıştır.

 Üstü kapalı olarak Temsil Kurulu oluşturulmasından bahsedilmiştir. (4.madde)

(9)

 Kemal, kendisine verilen yetkiyi aşmıştır.

Amasya Genelgesi'nin Sonuçları:

 Genelge yayınlandıktan sonra İngilizler’in baskısı sonucu İstanbul Hükümeti M.Kemal’i görevinden alarak İstanbul’a çağırmıştır.

 Kemal kendisinin “padişahın iradesiyle” atandığını bildirerek zaman kazanmaya çalışmıştır.

KONGRELER

Erzurum Kongresi (22 Temmuz-7 Ağustos 1919)

 Padişah, M.Kemal’in görevden alındığına dair buyruk çıkarmıştır (8 Temmuz 1919).

 Kemal, İstanbul’a aynı gün, resmi görevinden ve askerlik mesleğinden istifa ettiğini bildirmiştir.

 Hiçbir yetkisi kalmayan M.Kemal’e Kazım Karabekir, Kolordusu ile emrinde olduğunu bildirmiştir.

 Doğuda Ermeniler’e karşı Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti mücadele veriyordu.

 Ermeni tehlikesine karşı nasıl hareket edileceği konusunu belirlemek için Erzurum’da Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından Erzurum Kongresi düzenlenmiştir.

Kongrede Alınan Kararlar:

1. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, asla parçalanamaz.

2. İstanbul Hükümeti, vatanın bağımsızlığını koruyamadığı takdirde, geçici bir hükümet kurulacaktır.

3. Manda ve himaye kabul edilemez.

4. Azınlıklara egemenliğimize engel olabilecek ayrıcalıklar verilemez.

5. Kuva-yı Millî’yi etkili ve milli iradeyi hakim kılmak esastır.

6. Mebusan Meclisi derhal toplanmalı ve hükümetin çalışmaları meclis tarafından kontrol edilmelidir.

Erzurum Kongresi’nin Önemi:

 Kongre bölgesel yapılmasına karşılık, alınan kararlar yönüyle ulusal bir kongre özelliğine sahip olmuştur.

 Kongrenin 1.maddesi, Misak-ı Millî’de de yer alan maddedir.

 Heyet-i Temsiliye (Temsil Kurulu) 9 kişiden oluşmuştur. Başkanı M.Kemal olmuştur.

 Manda ve himaye ilk kez reddedilmiştir (İngiliz mandası).

 İlk kez bir hükümet kurma fikrinden bahsedilmiştir.

 Doğu Anadolu’da kurulan milli cemiyetler, Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti çatısında birleştirildi.

 Kongrede alınan kararlar Milli Mücadele’nin temelini oluşturmuştur.

(10)

Erzurum Kongresi’nin Sonuçları:

 Kongrenin kararları tüm yurtta sevinçle karşılanmıştır.

 İstanbul Hükümeti kongrenin meşru olmadığını ilan etmiştir.

 İşgalci güçler, olayı geçici bir isyan hareketi olarak değerlendirmişlerdir.

Birinci (28 Haziran 1919) ve İkinci Balıkesir Kongreleri ( 26-31 Temmuz 1919)

 Batı Cephesi’nde Yunanlar’a karşı mücadele eden Kuva-yı Milliye’nin

örgütlenmesi, sevk ve idaresi ile ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla yapılmıştır.

 Kongre, Hareket-i Milliye Redd-i İlhak adı altında toplanmıştır.

Kongrede Alınan Kararlar:

1. Yunanlar’ın işgali devam ettikçe seferberlik sürecektir.

2. Herkes askerlik göreviyle yükümlüdür.

3. Askerden kaçanlar yakalanınca ya yurt dışına sürgüne gönderilecek ya da Yunanistan’a teslim edilecektir.

4. Hareketi tek elden yönetmek için Merkez Heyeti kurulacaktır.

Balıkesir Kongrelerinin Önemi:

 Balıkesir Kongresi’nde işgalci güçlere telgraflar çekilmiştir.

 Kongre, padişaha bağlılığını bildirmiştir.

 Kongre, Sivas’a delege göndermekte çekingen davranmıştır.

 Kongre bağımsız hareket etmiştir.

Alaşehir Kongresi (16-25 Ağustos 1919)

 Balıkesir Kongresi kararlarını pekiştirmek, düzenli askeri örgütü geliştirmek amacıyla toplanmıştır.

Kongrede Alınan Kararlar:

1. Yunanlar’a karşı mücadele devam edecektir.

2. Asker ve silah ihtiyacı karşılanacaktır.

3. Yunanlar’a karşı gerekirse İtilaf Devletleri’nden yardım istenecektir.

Alaşehir Kongresi’nin Önemi:

 Kongre, İstanbul Hükümeti’ne karşı çıkmıştır.

 Kongre, Sivas’a sembolik olarak katılma kararı almıştır.

 Kongre bağımsız hareket etmiştir.

 Balıkesir ve Alaşehir kongreleri Sivas Kongresi’nde örgütlenmeyi kolaylaştırmıştır.

Sivas Kongresi ( 4-11 Eylül 1919)

(11)

 İstanbul Hükümeti bu kongreyi engellemek için Galip Bey’i görevlendirmiş fakat başarılı olamamıştır.

 Sivas Kongresi 38 delegenin katılımı ile toplanmıştır.

 Kongrede M.Kemal başkan seçilmiştir.

Kongrede Alınan Kararlar:

1. Erzurum Kongresi kararları aynen kabul edilmiştir.

2. Tüm milli cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilmiştir.

3. Manda ve himaye fikri kesin olarak reddedilmiştir (ABD mandası).

4. Temsil Kurulu’nun yetkileri tüm yurdu temsil edecek şekilde genişletilmiştir.

5. Devletin ve milletin bağımsızlığı zedelenmemek şartıyla borç alınabileceği kabul edilmiştir.

6. Mebusan Meclisi’nin açılması için çalışmaların devam etmesi kararlaştırılmıştır.

7. İrade-i Milliye adlı bir gazete çıkarılmasına karar verilmiştir.

Sivas Kongresi’nin Önemi:

 Her yönüyle ulusal bir kongredir.

 Sivas Kongresi, seçimle gelen delegelerden oluşmuştur.

 En çok tartışılan konu manda ve himaye olmuş, fakat kesin olarak reddedilmiştir.

 Misak-i Milli’nin esasları belirlenmiştir.

 Yürütme yetkisi Temsil Kurulu’na verilmiştir. Ali Fuat Paşa Batı Anadolu’ya Kuva- yı Milliye Kumandanı olarak atanmıştır.

 Temsil Kurulu üye sayısı 15 olmuştur.

 Milli Mücadele, teşkilatını ve liderini bulmuştur.

Sivas Kongresi’nin Sonuçları:

 Temsil Kurulu, İstanbul Hükümeti ile posta ve telgraf haberleşmelerinin kesildiğini bildirmiştir.

 İstanbul yanlısı idareciler İstanbul’a geri gönderilmiştir.

 Damat Ferit Hükümeti baskılara dayanamayarak istifa etmiş, Ali Rıza Paşa Hükümeti kurulmuştur.

Not : Damat Ferit Paşa Hükümeti’nin istifa etmesi, milli hareketin başarısının bir sonucudur.

AMASYA GÖRÜŞMELERİ (20-22 Ekim 1919)

İstanbul'da yeni kurulan Ali Rıza Paşa uzlaşmak durumunda olduğunu görmektedir. Bu amaçla Bahriye Nazırı Salih Paşa 'yı Sivas Temsil Heyeti başkanı Mustafa Kemal'le görüşmek üzere Amasya'ya gönderdi.

(12)

Bu görüşme sonrasında kabul edilen kararlar şunlardır:

 İstanbul Hükümeti Sivas Kongresi kararlarını aynen kabul edecektir.

 İstanbul Hükümeti Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni yasal bir kuruluş olarak tanıyacaktır.

 Azınlıklara siyasi ve ekonomik ayrıcalıklar verilmeyecektir.

 Meclis-i Mebusan'ın bir an önce toplanması sağlanacaktır.

 Türklerin çoğunlukta olduğu bölgelerin işgaline izin verilmeyecektir.

 İtilaf Devletleri ile yapılacak barış görüşmelerinde Temsil Heyeti'nin uygun göreceği kişilerin bulunması sağlanacaktır.

NOT: Bu kararlar dışında taraflar arasında gizli kalması kararlaştırılan bir protokol de imzalanmıştır.

Amasya Görüşmeleri'nin Önemi:

İstanbul Hükümeti Temsil Heyeti’nin hukuksal varlığını ve Erzurum ve Sivas kongresi kararlarını kabul etmekle Anadolu'da ki ulusal mücadeleyi hukuksal olarak tanımış oluyordu.

 Anadolu'nun haklılığı ulusal mücadeleye katılımı artırırken itilaf Devletleri de Türk ulusunu diledikleri gibi yönlendiremeyeceklerini anlamaya başladılar.

NOT : İstanbul Hükümeti Amasya Görüşmeleri'nde alınan Meclis-i Mebusan 'ın açılması kararı dışında hiç bir karara uymadı.

Temsil Kurulu'nun Ankara Gelişi (27 Aralık 1919)

 Kemal, Temsil Kurulu ile birlikte Ankara’ya gelmiştir.

 Ankara ili, Erzurum ve Sivas’tan sonra Milli Mücadele’nin yeni merkezi olmuştur.

Ankara’nın Merkez Seçilmesi’nin Nedenleri:

 Ülkenin doğusunun ve batısının Ankara’dan kontrol edilebilir olması.

 Düşman tehlikesinden uzak bulunması.

 Asıl savaşın olduğu Batı Cephesi’ne yakın olması.

 Demiryolu ulaşımı ve haberleşmenin elverişli olması.

 İstanbul’daki gelişmeleri daha yakından izleme imkanının bulunması.

 Ankara’nın Ali Fuat Paşa’nın kontrolü altında olması.

Not 1: M.Kemal, mecliste alınacak kararların metnini kendisi hazırlamıştır.

Not 2: M.Kemal meclise toplantıya gitmese bile kendisinin Mebusan Meclisi’ne başkan seçilmesini istemiştir.

Not 3: Ankara’da Hakimiyet-i Milliye adlı gazete yayınlanmaya başlamıştır.

Son Osmanlı Mebusan Meclisinin Toplanması (12 Ocak 1920)

(13)

 Son Osmanlı Mebusan Meclisi 12 Ocak 1920’de açılmıştır.

 Kemal, Müdafaa-i Hukuk Grubu’nu oluşturarak kendi fikirlerinin Mebusan Meclisi’nde kabul edilmesini ve meclise başkan seçilmeyi istemiştir.

 Mebusan Meclisi Müdafaa-i Hukuk Grubu’nu tanımamış, bunun yerine Felah-ı Vatan Grubu oluşturulmuştur.

 Meclis M.Kemal’i başkan seçmemiştir.

 Mebusan Meclisi padişaha bağlı gibi hareket etmiştir.

 Mebusan Meclisi, esaslarını M.Kemal’in belirlediği Misak-ı Milli kararlarını kabul etmiştir (28 Ocak 1920).

Misak-ı Milli (28 Ocak 1920)

1. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, asla parçalanamaz.

2. Arap topraklarının geleceği için halkın oyuna başvurulacaktır.

3. Batı Trakya halkının geleceğini halk kendi oyuyla belirleyecektir.

4. Elviye-i Selase’nin (Üç il; Kars, Ardahan ve Batum) geleceği için halk oyuna başvurulacaktır.

5. İstanbul ve Marmara Denizi güvenlik altına alınmalıdır.

6. Boğazlar konusunda diğer devletlerle yapılacak anlaşmalarla alınan kararlar uygulanacaktır.

7. Azınlıklara, komşu ülkelerdeki müslüman azınlıklara verilen haklardan daha fazla hak verilemez.

8. Kapitülasyonlar kesinlikle kabul edilemez.

9. Bağımsızlığımızı ve ekonomik gelişmemizi engelleyecek hiçbir sınırlandırma kabul edilemez.

Misak-ı Milli’nin Önemi:

 Misak-ı Milli ile milli ve bölünmez Türk vatanının sınırları çizilmiştir.

 Bağımsızlık yolunda önemli bir adım atılmıştır.

 Erzurum ve Sivas kongreleri kararları Mebusan Meclisi tarafından da kabul edilmiştir.

 Türk Ulusu bağımsızlık bilincine ulaşmıştır.

 Misak-ı Milli ile belirlenen sınırlar, Lozan Barış Antlaşması ve sonrasında bugünkü sınırlarımız oluşturulmuştur.

 Misak-ı Milli’nin kabul edilmesi ile İtilaf Devletleri İstanbul’u işgal etmiş ve Mebusan Meclisi basılmıştır (16 Mart 1920).

 Mebusan Meclisi’nin kapatılması TBMM’nin açılmasının zeminini hazırlamıştır.

İstanbul’un İşgali (16 Mart 1920)

 İtilaf Devletleri Mebusan Meclis’inin kapatılması ile Milli Mücadele’nin sona ereceğine inanmıştır.

 Baskılar sonucu Ali Rıza Paşa görevinden istifa etmiş (3 Mart 1920), yerine Salih Paşa sadrazam olmuştur (8 Mart 1920).

 Adana çevresinde Ermeniler’in katledildiği yolunda yalan haberler yayılmıştır.

 İtilaf Devletleri sözde katliamdan İstanbul Hükümeti’ni sorumlu tutmuş ve İstanbul’u işgal etmişlerdir.

(14)

İstanbul’u İşgal Eden İtilaf Devletlerinin Yayınladığı Genelge:

1. İşgal geçicidir.

2. İtilaf Devletleri’nin amacı işgal değil, Osmanlı Devleti’nin nüfuzunu arttırmaktır.

3. Anadolu’da isyan çıkarsa ya da Türkler katliam yaparsa İstanbul Türkler’den alınacaktır.

4. Herkes saltanatın merkezi olan İstanbul’un emirlerine uymak zorundadır.

M.Kemal'in İstanbul'un İşgali Üzerine İtilaf Devletleri’ni Protesto Edişi ve Aldığı Önlemler:

1. İstanbul ile telefon ve telgraf görüşmeleri kesilmiştir.

2. İstanbul’da yapılan tutuklamalara misilleme olarak Anadolu’daki İtilaf Devletleri’nin görevli subayları tutuklanmıştır.

3. İstanbul ve Adana’dan düşman askerinin ulaşımını önlemek için Niğde Ulukışla’da ve İzmit Geyve çevresindeki demiryolları tahrip edilmiştir.

4. Eskişehir ve Afyon çevresindeki İngiliz kuvvetlerinin bölgeden çıkarılması ya da silahsızlandırılması kararlaştırılmıştır.

5. Anadolu’da bulunan resmi ya da özel bütün mali kuruluşların para ve değerli eşyaları belirlenerek İstanbul’a gönderilmesi yasaklanmıştır.

İstanbul’un İşgali’nin Sonuçları:

 İtilaf Devletleri Salih Paşa’ya Misak-ı Milli’ye karşı olduğunu ilan etmesini istemişlerdir.

 Salih Paşa baskılara dayanamayarak istifa etmiş, yerine yeniden Damat Ferit Paşa sadrazam atanmıştır (5 Nisan 1920).

 Padişah meclisi feshetmiştir (11 Nisan 1920).

 İtilaf Devletleri meclisi dağıtmıştır.

 Milletvekillerinin bir kısmı sürgün olarak Malta’ya gönderilmiştir.

 Kaçabilen milletvekilleri Ankara’ya gelmiştir.

 Damat Ferit Paşa Şeyhülislam’a Kuva-yı Milliye aleyhine bir fetva yazdırarak fetvayı ülkenin her yanına dağıtmıştır.

TBMM'NİN AÇILMASI (23 Nisan 1923)

 İtilaf Devletleri'nin İstanbul'u işgal etmesi ve Mebusan Meclisi'nin kapatılması üzerine M.Kemal, bir genelge yayınlayarak Ankara'da olağanüstü yetkilere sahip bir meclisin toplanacağını bildirmiştir.

 Genelgede seçim yapılarak her sancaktan 5 delegenin 15 gün içinde Ankara'ya gelmesini istemiştir.

 Olağanüstü Yetkilere Sahip Meclis 23 Nisan 1920'de açılmıştır.

 Meclis üç gruptan oluşmuştur:

1. Seçimle belirlenenler,

2. Kapatılan Mebusan Meclisi'nden gelenler, 3. Sürgünden dönen 14 milletvekili.

Not : Meclis 120 milletvekili ile toplanmıştır. Milletvekili sayısı zamanla 390'a çıkmıştır.

Üyeler çok çeşitli mesleklerden oluşmuştur.

(15)

Mustafa Kemal'in Önergesi (24 Nisan 1920):

1. Hükümet kurmak gereklidir.

2. Geçici kaydıyla bir hükümet reisi tanımak veya padişah vekili atamak doğru değildir.

3. TBMM'nin üstünde güç yoktur.

4. TBMM, yasama ve yürütme yetkisine sahiptir.

5. Meclisten ayrılacak bir kurul meclise vekil olarak hükümet işlerini görür.

6. Meclis başkanı, hükümetin de başkanıdır.

7. Padişah ve halifenin durumu, bulunduğu baskıdan kurtulduktan sonra Meclis tarafından görüşülecek ve durumları belirlenecektir.

Önemi:

 TBMM'nin açılması ile yeni Türk Devleti kurulmuştur.

 "Geçici bir hükümet reisi tanımak doğru değildir" denerek meclisin bağımsızlığı ve devamlılığı belirtilmiştir (2.madde).

 TBMM'nin üstünde güç olmadığı belirtilerek İstanbul Hükümeti yok sayılmıştır (3.madde).

 İlk TBMM'de "güçler birliği ilkesi" ve "Meclis Hükümeti Sistemi" kabul edilmiştir (4.madde).

 Bu önerge 20 Ocak 1921 Anayasası kabul edilinceye kadar Meclisin çalışma esaslarını belirlemiştir.

 "Türkiye Büyük Millet Meclisi" adının kullanılması; kurulan yeni devletin

milliyetçi düşünceler taşıdığını ve Türk milletine dayandığını ortaya koymaktadır.

I.TBMM'nin Özellikleri

 TBMM'nin açılması ile Temsil Kurulu sona ermiştir.

 TBMM, Meclis Hükümeti Sistemi ile çalışmıştır.

 TBMM, kurucu meclistir. Ancak ulusal birliğin dağılmaması için "Olağanüstü Yetkilere Sahip Meclis" adı kullanılmıştır.

 "Milli Egemenlik" ilkesi gerçekleşmiştir.

 İlk meclis, çok farklı görüş ve mesleğe sahip kişilerden oluşmuştur. Bu kadar farklı görüşe sahip insanları bir arada tutan düşünce "yurdun bağımsızlığını"

kurtarma düşüncesidir.

 TBMM, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasını sağlamıştır. Zor koşullar altında yıpranan meclisin 1 Nisan 1923'te yenilenme kararı alınmış, 11 Ağustos 1923 tarihinde II.TBMM açılmıştır.

I. TBMM’nin Gerçekleştirdiği Çalışmalar

 TBMM açılmıştır (23 Nisan 1920).

 Hıyanet-i vataniye Kanunu çıkarılmıştır (29 Nisan 1920).

 İstiklal Mahkemeleri kurulmuştur (11 Eylül 1920).

 TBMM ilk anayasası olan Teşkilat-ı Esasiye’yi kabul etmiştir (20 Ocak 1921).

 İstiklal Marşı kabul edilmiştir (12 Mart 1921).

(16)

 Saltanat kaldırılmıştır (1 Kasım 1922).

 İzmir İktisat Kongresi toplanmış ve Misak-ı İktisadi kabul edilmiştir (18 Şubat-4 Mart 1923).

 Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır (24 Temmuz 1923).

Teşkilat-ı Esasiye (1921 Anayasası - 20 Ocak 1921)

 Yunan ilerleyişi devam ettiğinden bir anayasa çıkarılması zorlaşmıştır.

 İnönü Savaşı'nın kazanılması üzerine M.Kemal bir önerge yayınlamıştır (13 Eylül 1920).

 Teşkilat-ı Esasiye adındaki bu önerge Türk Devleti'nin ilk anayasası olmuştur (20 Ocak 1921).

 23 esas ve bir ek maddeden oluşmuştur.

 Kanun-i Esasi’nin Teşkilat-ı Esasiye ile çelişmeyen bölümleri yürürlükte kalmıştır.

 Türkiye Devleti’nin ilk anayasasıdır.

1921 Anayasası'nın Maddeleri

1. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

2. Kanun yapmak (yasama) ve yürütme yetkisini kullanmak milletin tek ve gerçek temsilcisi olan TBMM'ye aittir.

3. Türkiye Devleti TBMM tarafından yönetilir ve hükümet "TBMM Hükümeti" adını alır.

4. TBMM, iller halkınca seçilen üyelerden oluşur.

5. TBMM'de seçim iki yılda bir yapılır.

6. TBMM, hükümeti seçtiği vekillerle (bakanlarla) yönetilir.

7. Şer’i hükümlerin uygulanması TBMM’ye aittir.

8. Meclis başkanı hükümetin de başkanıdır.

Önemi:

 Yeni Türk Devleti'nin kuruluşunun siyasi ve hukuki belgesidir.

 Güçler Birliği İlkesi kabul edilmiştir.

 Türk tarihinde ilk kez egemenlik ulusa verilmiştir.

 Meclis içinde İstiklal Mahkemeleri kurulmuş ve yargı gücü de kullanılmıştır.

 Ulusal birliğin bozulmaması için devletin rejimi belirtilmemiştir.

 TBMM, yaptığı anayasa ile Kurucu Meclis özelliğini göstermiştir.

 Meclis Hükümeti sistemi kabul edilmiştir.

 Şer'i hükümlerin TBMM tarafından yerine getirilmesi kabul edildiğinden 1921 Anayasası laik bir anayasa değildir.

 1921 Anayasası, 1924 Anayasası'nın ilanına kadar yürürlükte kalmıştır.

1921 Anayasası’nda Yapılan Değişiklikler

 Devletin rejiminin cumhuriyet olduğu belirtilmiştir (1923).

(17)

 Cumhuriyetin ilanı ile Meclis Hükümeti Sistemi sona ermiş Kabine Sistemi’ne geçilmiştir.

TBMM'YE KARŞI ÇIKAN AYAKLANMALAR Nedenleri:

 İstanbul Hükümeti'nin TBMM aleyhine yayınladığı fetva.

 Kemal ve arkadaşlarının gıyabî olarak idam istemiyle yargılanmaları.

 İstanbul Hükümeti'nin Anadolu üzerinde otorite kurmak istemesi.

 İstanbul Hükümeti'nin Milli Mücadele'yi İttihatçı ve Bolşevik olarak nitelendirmesi.

 İtilaf Devletleri'nin Milli Mücadele'nin Padişah ve Halifeye karşı yapıldığı şeklindeki propagandaları.

 İngilizler'in boğazların iki tarafında da tampon bölge oluşturmak istemeleri.

 Asker kaçaklarının otorite boşluğundan yararlanmak istemeleri.

 Bazı kişilerin manda ve himaye istemesi.

 Azınlıkların işgallerden yararlanarak bağımsız devlet kurma çabaları.

 Kuva-yı Milliye birliklerinin disiplinsiz hareketleri.

 Bazı Kuva-yı Milliye birliklerinin Düzenli Ordu'ya katılmak istememeleri.

A) İstanbul Hükümeti'nin Neden Olduğu Ayaklanmalar 1) Anzavur Ayaklanması

 Jandarma emeklisi Binbaşı Ahmet Anzavur tarafından çıkarılmıştır.

 Balıkesir, Biga, Gönen, Manyas ve Susurluk çevresinde yayılmıştır.

 Ayaklanmayı Çerkez Ethem bastırmıştır.

2) Kuva-yı İnzibatiye (Halifelik Ordusu) Ayaklanması

 Kuva-yı Milliye'ye karşı İngilizler'in yardımları ile kurulmuştur.

 İzmit ve Geyve çevresinde etkili olmuştur.

 Ayaklanma Ali Fuat Paşa tarafından bastırılmıştır.

 Kuva-yı İnzibatiye birliklerinin bir kısmı Kuva-yı Milliye'ye katılmıştır.

B) İstanbul Hükümeti ve İşgalci Devletlerin Kışkırtmaları İle Çıkarılan Ayaklanmalar Ayaklanmalar

1) Bolu, Düzce, Hendek ve Adapazarı Ayaklanmaları

 Boğazların kontrolünü sağlamak için İngilizler'in desteği ile çıkarılmıştır.

 Ayaklanma, Çerkez Ethem’in yardımları ile Ali Fuat Paşa ve Refet Bey tarafından bastırılmıştır.

2) Yozgat Yenihan Ayaklanması

 Osmanlı Hanedanı'na bağlı ayanlardan olan Çapanoğulları Yozgat'ta, Aynacıoğulları ise Zile'de ayaklanmışlardır.

(18)

 Çerkez Ethem ayaklanmayı bastırmaya çalışmış, ancak Yunan ilerleyişi başladığından Batı Cephesi'ne geri çağrılmıştır.

 Yıl sonunda ayaklanma merkezden gönderilen güçler tarafından bastırılmıştır.

3) Afyon Ayaklanması

 Yunanlar'ın kışkırtması sonucu Çopur Musa Afyon'da "Din elden gidiyor" diyerek ayaklanmıştır.

 Kuva-yı Milliye güçleri ayaklanmayı bastırmıştır.

4) Konya Ayaklanması

 Delibaş Mehmet, hükümet binasını basmış ve binaya el koymuştur.

 Milli güçler tarafından ayaklanma bastırılmıştır (22 Kasım 1920).

5) Milli Aşiret Ayaklanması

 Urfa Viranşehir'de Fransızlar'ın kışkırtmaları sonucu ayaklanmışlardır.

 Ayaklanma Kuva-yı Milliye tarafından bastırılmıştır.

6) Ali Batı Ayaklanması: Midyat ve Nusaybin çevresinde çıkmıştır.

7) Şeyh Eşref Ayaklanması: Bayburt'ta çıkmıştır.

8) Koçkiri Ayaklanması: Erzincan, Zara ve Koçkiri çevresinde çıkmıştır.

9) Cemil Çeto Ayaklanması: Garzan ve çevresinde çıkmıştır.

C) Azınlıkların Çıkardığı Ayaklanmalar 1) Rum Ayaklanmaları

 Rumlar, Trabzon'da Pontus Rum Devleti'ni kurma düşüncesiyle ayaklanmışlardır.

 İngilizler tarafından desteklenmiştir.

 Kurtuluş Savaşı boyunca en uzun süren ayaklanma, Pontus Rum ayaklanmasıdır.

 Ayaklanma Şubat 1923'te bastırılabilmiştir.

2) Ermeni Ayaklanmaları

 Fransızlar'ın desteği ile Ermeni İntikam Alayı Adana ve çevresinde katliamlar yapmıştır.

 Ayaklanma Güneydoğu Anadolu'ya yayılmıştır.

 Milli Mücadele'nin kazanılması ile ayaklanmalar bastırılmıştır.

D) Kuva-yı Milliye Taraftarı Olup Sonradan Ayaklananlar 1) Demirci Mehmet Efe Ayaklanması

(19)

 Denizli, Burdur, Dinar ve Çal çevresinde çıkmıştır.

 Ayaklanmayı I.İnönü savaşından önce Refet Bey bastırmıştır (30 Aralık 1920).

2) Çerkez Ethem Ayaklanması

 Kütahya, Gediz ve Demirci çevresinde çıkmıştır.

 Çerkez Ethem, I.İnönü Savaşı sırasında Düzenli Ordu'ya saldırmıştır.

 İnönü Savaşı'ndan sonra ayaklanma bastırılmıştır (24 Ocak 1921).

 Çerkez Ethem ve arkadaşları Yunanlar'a sığınmıştır.

TBMM'NİN AYAKLANMALARA KARŞI ALDIĞI ÖNLEMLER

 Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarılmıştır (29 Nisan 1920).

 İstiklal Mahkemeleri kurulmuştur (11 Eylül 1920).

 İstanbul Hükümeti ile tüm ilişkiler kesilmiş, İstanbul'dan gelen evraklar geri gönderilmiş, İstanbul Hükümeti'nin yaptığı her türlü iş yok sayılmıştır.

 Düzenli Ordu kurularak Kuva-yı Milliye birlikleri kaldırılmıştır.

 İstanbul Hükümeti'nin çıkardığı fetvaya karşılık, Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi tarafından karşı fetva yazılarak Milli Mücadele'nin haklılığı halka duyurulmuştur.

Ayaklanmaların Sonuçları:

 Kurtuluş Savaşı uzamıştır.

 Milli Mücadele'nin kazanılması gecikmiştir.

 Yunanlar, Anadolu'da ilerleme fırsatı bulmuştur.

 Boş yere kardeş kanı dökülmüştür.

 TBMM gücünü, ayaklanmaları bastırmak için kullanmıştır.

 TBMM, tüm ayaklanmaları bastırarak Anadolu'da otoriteye hakim olmuştur.

Not: Hıyanet-i Vataniye Kanunu ve Şeyh Said İsyanı olayıyla ilgili çıkarılan Takrir-i Sükun Kanunu, amaç bakımından birbirine benzer.

İSTİKLÂL MAHKEMELERİ (11 Eylül 1920) Kuruluş Nedeni:

TBMM'ye karşı ayaklanmaların çıkması.

Anadolu'da eşkıyaların çoğalması ve iç güvenliği tehdit etmeleri.

Kuva-yı Milliye birliklerinin düzensiz hareket etmeleri.

Askerden firar edenlerin artması.

TBMM'nin tüm yurtta otoriteyi eline almak istemesi.

(20)

 Hıyânet-i Vataniye Kanunu kabul edilmiştir (29 Nisan 1920).

 İstiklâl Mahkemeleri kurulmuştur (11 Eylül 1920).

İstiklâl Mahkemeleri'nin Özellikleri:

 Mahkeme kararlarında temyiz hakkı yoktur.

 Mahkeme üyeleri TBMM üyeleri arasından seçilmiştir.

İstiklâl Mahkemeleri'nin Yararları:

 Asker kaçakları orduya geri dönmüştür.

 Ayaklanmalar bastırılmıştır.

 İç güvenlik sağlanmıştır.

 Devlet organları işlemeye başlamıştır.

 Vergi ve asker alımları kolaylaşmıştır.

Not 1: İstiklal Mahkemeleri ilk kez TBMM'ye karşı ayaklanmalar sırasında kurulmuştur.

Not 2: Tekalif-i Milliye Emirleri'ne karşı çıkmalar başlayınca İstiklal Mahkemeleri yeniden devreye girmiştir.

Not 3: Şeyh Said İsyanı sırasında İstiklal Mahkemeleri yine işlevini yerine getirmiştir.

SEVR BARIŞ ANTLAŞMASI (10 Ağustos 1920)

 Antlaşmanın metni İtilaf Devletleri tarafından Paris Barış Konferansı'nda hazırlanmıştır (18 Ocak 1919).

 Yunanlar İngilizler'in desteği ile kısa sürede Balıkesir, Nazilli, Karamürsel, Mudanya'yı ele geçirmiş ve Bursa-Uşak çizgisinin doğusuna kadar ilerlemişlerdir.

 Yunanlar bundan cesaret alarak Doğu Trakya'da da ilerlemişler ve İstanbul'a yaklaşmışlardır.

 Başkenti bile kaybetme korkusuna kapılan Osmanlı, ümitsizlik içerisinde Sevr Antlaşması'nı imzalamıştır.

 Mebusan Meclisi dağıtıldığından dolayı antlaşmayı Dar-ı Şura-yı Saltanat imzalamıştır.

A) Sevr Antlaşması'nda Sınırlar Yunanistan'a; Trakya ve Batı Anadolu

Fransa'ya; Sivas, Malatya, Adana, Urfa, Antep, Maraş ve Suriye İngiltere'ye; Musul dahil Irak ve Arabistan

İtalyanlar'a; Güneybatı Anadolu verilecek.

Osmanlı'ya; Giresun, Ordu, Samsun, Tokat, Amasya, Sinop Çorum, Kayseri'nin doğusu, Çankırı, Ankara, Eskişehir, Bolu, Zonguldak ve Bilecik Osmanlı Devleti'nde kalacak.

(21)

Adalar’dan:

 İtalya'ya; Rodos ve Oniki Ada,

 Yunanistan'a; Diğer adalar bırakılacak.

Doğu Anadolu’da: Bir Ermeni Devleti, bir de Kürt Devleti kurulacak.

B) Siyasi Hükümler Boğazlar ve İstanbul:

 İstanbul, Osmanlı Devleti'nin başkenti olacak. Osmanlı, azınlıkların haklarını koruyamazsa İstanbul Osmanlı'nın elinden alınacak.

 Boğazlar, savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık olacak.

 Boğazlar, Boğazlar Komisyonu tarafından yönetilecek, komisyonun ayrı bir bayrağı ve bütçesi olacak.

Azınlıklar: Azınlıklara her milletten ve Türkler'den fazla hak verilecek.

C) Askeri Hükümler

 Mecburi askerlik kaldırılacak.

 Asker sayısı 50,700'ü geçmeyecek.

 Orduda ağır silah bulunmayacak.

 Deniz gücü 13 küçük gemiyi geçmeyecek.

D) Ekonomik Hükümler

 Osmanlı Maliyesi, İtilaf Devletleri'nin kontrolünde bulunacak.

 Bütçeyi İngiliz, Fransız, İtalyan ve Türkler'den oluşan bir komisyon belirleyecek.

Osmanlı üyeleri bu komisyonda yalnızca danışman olarak bulunacak.

 Osmanlı Devleti savaş tazminatı ödeyecek.

 Kapitülasyonlar yeniden yürürlüğe girecek ve bütün devletler yararlanacak.

Sevr Antlaşması'nın Önemi:

 Sevr Antlaşması ile Osmanlı yok sayılmıştır.

 Osmanlı Devleti Sevr ile başka devletlerin yönetimine bırakılmıştır.

 Galip Devletler Osmanlı'yı aralarında paylaşmışlardır.

 Azınlıklara geniş haklar verilmiş, Türkler'in kendi vatanındaki hakları kısıtlanmıştır.

 Mebusan Meclisi dağıtıldığından antlaşma onaylanmamış ve uygulanamamıştır.

Bu yönüyle Sevr, 1878 Yeşilköy (Ayastefanos) Antlaşması'na benzer.

 Yunanlar antlaşmayı onaylatmak için Batı Anadolu'da ve Trakya'da ilerleyişe geçmişlerdir.

 İngilizler Bandırma ve Mudanya'ya asker çıkarmıştır.

 Sevr'in imzalanması, milletin Milli Mücadele'ye olan inancını arttırmıştır.

(22)

Not : TBMM, Sevr'i imzalayanları vatan haini ilan etmiştir. TBMM Sevr'in yerine Lozan Barış Antlaşması'nı imzalamıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Son Osmanlı Mebusan Meclisinin toplanması ve Misak-ı Milli kararlarının alınması üzerine İtilaf Devletleri İstanbul’u işgal etmişlerdir. Mebusan Meclisini kapatmışlar,

TBMM’ye karşı çıkan iç isyanlar; Ordunun terhis edilmesi, İstanbul hükümeti ve işgalcilerin dini kullanarak halkı kışkırtması, Kuva-i Milliye’nin halka kötü davranması

 Türk inkılapları çağdaşlaşma ve batılılaşma yolunda yapılmıştır...  Çağdaşlaşma ve batılılaşma yolunda laikliğin kabul edilmesi, şapka inkılabı, harf

● Almanya, siyasi birliğini sağladıktan sonra 20. yüzyılın başlarında sanayi üretimde dördüncülüğe yükselmiş, ürettiği malların ucuz ve bol olmasından dolayı

İtilaf devletleri I. İnönüden sonra aralarında sorunlar çıkmaya başlamıştır ve Sevr antlaşması gözden geçirmek için TBMM'yi İstanbul Hükümeti'nin içinde çağırarak

– M. Kemal’in isteği ile çok partili rejim denemeleri için kurulacak partiler ülke rejimini tehdit edince çok partili rejim denemelerine bir süre ara verilecek. 1946’da Demokrat

Temsil Heyeti’nin Ankara’ya Gelmesi => Mebusan Meclisi’nin Anadolu’da değil de İstanbul’da açılması kararı üzerine Mustafa Kemal, İstanbul ve Batı

Fransa : Fransa Moskova Antlaşması ile endişeye düşmüş, Eskişehir ve Kütahya Savaşları ile beklemeye geçen Fransa’nın, Sakarya Zaferi ile