• Sonuç bulunamadı

Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi Word Olarak indirmek için Tıklayın…

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi Word Olarak indirmek için Tıklayın…"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OSMANLI GERİLEME DÖNEMİ (1699 – 1792) II. Mustafa (1695 – 1703)

III. Ahmet (1703 – 1730) I. Mahmut (1730 – 1754) III. Osman (1754 – 1757) III. Mustafa (1757 – 1774) I. Abdülhamit (1774 – 1789)

III. Selim (1789 – 1807)

* 18. yy. Dış Politika: Karlofça ve İstanbul Antlaşması’yla kaybedilen yerleri geri almak ve mevcut toprakları korumak amacıyla batıda Avusturya ve Venedik, kuzeyde Rusya ve doğuda İran ile savaşlar yapılmıştır.

* 18. yy. İç Politika: Bu yüzyılda Avrupa’dan geri kalındığı Pasarofça Antlaşması’ndan itibaren kabul edilmiş ve yapılan ıslahatlarda Avrupa örnek alınmıştır.

18. YÜZYIL SİYASİ OLAYLARI:

* 1703 Edirne Vakası (Cebeci İsyanı): Sultan II. Mustafa devlet işlerinden elini çekmiş ve vaktinin çoğunu Edirne’de geçirmeye başlamıştır. Şeyhülislam Feyzullah Efendi’nin eline kalan devlet işlerinde önemli aksamalar görülmüştür. Bir de başkentin Edirne’ye taşınacağı söylentisi, yeniçerilerin isyanına sebep olmuştur. Şeyh’ül-İslam öldürülmüş, II. Mustafa tahttan indirilerek yerine Sultan III. Ahmet getirilmiştir.

* 1711 Prut Savaşı: 18. Yy. başlarında Rus Çarı olan I. Petro Rusya’yı bir Avrupa devleti haline getirmiş ve tarihi bir dış politika tayin etmiştir. Bir taraftan Baltık Denizi’ne diğer taraftan Akdeniz’e açılmayı hedeflemiştir. Lehistan’ın iç işlerine karışması İsveç ile savaşlara sebep olmuş Poltova Savaşı’nda Ruslara mağlup olan İsveç kralı 12. Şarl’ın peşinden Petro da Osmanlı topraklarına girmiştir. Bunun üzerine Osmanlı, Rusya’ya savaş açmıştır. Prut bataklığında Rus ordusu sıkıştırılmışsa da Yeniçerilere güvenemediği için Baltacı Mehmet Paşa antlaşmaya razı olmuştur.

* 1711 Prut Antlaşması:

¨ Azak Kalesi ve çevresi Osmanlı’ya verilecek

¨ Ruslar İstanbul’da elçi bulunduramayacak

¨ Rusya Lehistan’ın iç işlerine karışmayacak

¨ Demirbaş Şarl ülkesine dönebilecek

¨ Çar Petro ve ordusu serbest bırakılacaktır.

Not: İstanbul Antlaşması’yla kaybedilen yerler ve haklar geri alınmıştır. Karlofça ile kaybedilen yerlerin de geri alınabileceği ümidi doğmuştur.

Not: Karadeniz yeniden Ruslar’a kapatılmış ve Türk gölü haline gelmiştir.

1715 – 1718 OSMANLI – AVUSTURYA VE VENEDİK SAVAŞLARI

Mora halkının Venedik idaresinden memnun olmayıp Osmanlı’dan yardım istemesi üzerine Venedik ile savaş yapılmış, Mora alınmıştır. Fakat bu olay Karlofça’nın garantör devleti olan Avusturya’nın Osmanlı’ya savaş açmasına sebep olmuştur. İki devletle birden savaşmak zorunda kalan Osmanlı Devleti barış istemiştir.

* 1715 Pasarofça Antlaşması: Banat, Temeşvar ve Belgrat dahil Macaristan’ın büyük bir bölümü Avusturya’ya bırakıldı. Arnavutluk, Hersek ve Dalmaçya kıyıları Venedik’e, Mora Osmanlı’ya bırakılmıştır.

Not : Avrupa’nın üstünlüğü kabul edilmiş, Lale Devri başlamış ve ilk kez Avrupa örnek alınarak ıslahatlara girişilmiştir.

(2)

OSMANLI – İRAN İLİŞKİLERİ

İran’ın Sünni Müslümanlara baskı yapmasıyla mezhep ve saltanat mücadelesi başlamıştır.

İranda ortaya çıkan bu karışıklıktan faydalanmak isteyen Rusya İran’a saldırınca Osmanlı Devleti de İran’a girmiş, Fransa’nın arabuluculuğu ile savaş olmadan Rusya ile 1724 İstanbul Antlaşması imzalanmıştır. Buna göre, İran’ın kuzeyi Rusya’ya batısı Osmanlı Devleti’ne bırakılmıştır. İran Osmanlı Devleti’nin ele geçirdiği toprakları geri almak isteyince Osmanlı – İran savaşları başlamış, 1732 Ahmet Paşa Antlaşması ile son bulmuştur.

Buna göre, Tebriz, Kirman, Hemedan İran’da, Tiflis ve Dağıstan Osmanlı’da kalıyordu. Bu esnada İran’da, taht değişikliği olmuş, Safevi hanedanına son veren Avşar Türkleri’nden Nadir Şah tahta geçmiş ve yapılan anlaşmayı tanımayarak Osmanlı’ya savaş açmıştır.

Sonunda 1746 Kerden (II. Kasr-ı Şirin) Antlaşması imzalanmıştır. Buna göre; I. Kasr-ı Şirin Antlaşması esas alınmış ve Zağros Dağları sınır kabul edilmiştir. Böylece günümüze kadar

süren dostluk dönemi başlamıştır.

1736 – 1739 OSMANLI – AVUSTURYA VE RUSYA SAVAŞLARI

Rusya’nın Kırım’a saldırması, Osmanlı – İran Savaşları’nda Kırım hanının göndereceği yardımın Ruslar tarafından engellenmesi, Avusturya ile Rusya’nın Osmanlı Devleti’ni parçalama konusunda anlaşmaları üzerine savaşlar başlamıştır. Osmanlı Devleti bu yüzyılda bile iki büyük devlete karşı başarılı mücadeleler vermiş. Fransa’nın da arabuluculuğu ile antlaşma imzalanmıştır.

* 1739 Belgrat Antlaşması

– Banat hariç, Pasarofça ile kaybedilen yerler geri alınmış – Azak kalesi yıkılmak şartı ile Rusya’ya bırakılmıştır.

– Rusya Karadeniz’de donanma ve ticaret gemisi bulunduramayacak – Rusya savaş sırasında işgal ettiği Kırım ve Eflak’tan çekilecektir.

Notlar: Gerileme döneminde imzalanan son karlı antlaşmadır.

– Karadeniz’in Türk gölü olduğu son kez kabul edilmiştir.

– Fransızlar’a verilmiş olan kapitülasyonlar 1740’da sürekli hale getirilmiştir.

1768 – 1774 OSMANLI – RUS SAVAŞI

Rus çariçesi II. Katharina Deli Petro’nun yolundan gidiyor, Kırım’ı ele geçirmek, Balkanlar’da kendine ait devletçikler kurmak, Kafkaslar’ı ve Lehistan’ı ele geçirmek istiyordu. Lehistan’da çıkan taht mücadelelerine karışmış, Rusya yanlısı birini kral seçtirmiştir. Lehliler’in Osmanlılar’dan yardım istemesi üzerine Osmanlı – Rus Savaşları yeniden başlamıştır. Baltık Denizi ve İngilizler’in de yardımıyla Vebelitarık’tan dolaşan Ruas donanması Çeşme önlerinde Osmanlı donanmasını yakmışlardır (1770). Kartal meydan muharebesinde 180.000 kişilik Osmanlı ordusu 30.000 kişilik Rus ordusu karşısında ağır bir yenilgiye uğramıştır. Bu olayları duyan III. Mustafa kederinden ölmüştür. Tahta geçen I.

Abdülhamit barış istemiş, 1774 Küçük kaynarca Antlaşması imzalanmıştır. Buna göre;

* Kırım bağımsız olacak (Böylece ilk kez halkının tamamı müslüman olan bir bölge kaybedilmiştir ve ilk kez halifeliğin siyasi gücünden faydalanılmaya başlanmıştır.)

* Azak kalesi ve çevresi Rusya’ya bırakılacak

* Ruslar istedikleri yerlerde konsolosluk açabilecek

* Rusya, Ortodoksların hamiliğini üstlenmiştir. (Rusya Osmanlı’nın iç işlerine karışma yetkisini elde etmiştir.)

* Ruslar kapitülasyonlardan faydalanabilecek (ilk kez)

* Rusya, Karadeniz’de savaş ve ticaret gemileri bulundurabilecek, Osmanlı limanlarını kullanabilecek (Karadeniz bir Türk gölü olmaktan çıkmıştır.)

(3)

* Rusya savaş sırasında işgal ettiği, Eflak, Boğdan ve Ege adalarından çekilecek, Osmanlı Devleti buralarda genel af ilan edecek, belli bir süre vergi almayacak ve halkın göç etmesine izin verecektir.

* Osmanlı Devleti savaş tazminatı verecek (Tarihinde ilk kez)

Önemi: Osmanlı Devleti’nin bu yüzyılda imzaladığı en ağır anlaşmadır.

- 1779 Aynalıkavak Antlaşması (Tenkihnamesi): II. Katherina’nın Rusya yanlısı Şahin Giray’ı Kırım hanı seçtirmesi üzerine Kırım halkı Osmanlı’dan yardım istemiştir. Fakat savaş durumu ortaya çıkmadan Fransa’nın arabuluculuğu ile AynalıKavak Tenkihnamesi (1779) imzalanmıştır. Buna göre; Kırım bağımsız kalacak, Şahin Giray’ın Kırım Hanlığı’nı Osmanlı Devleti kabul edecektir.

- 1787 – 1792 Osmanlı – Rusya ve Avusturya Savaşları: Ruslar’ın Kırım’ı işgal etmeleri, göç eden halkı katletmeleri ve Osmanlı’yı paylaşma konusunda Avusturya ile anlamları üzerine savaşlar başlamıştır. Özi kalesinin Ruslar tarafından ele geçirilip halkının katledilmesi üzerine I. Abdülhamit kederinden ölmüş, yerine III. Selim geçmiştir. 1789 Fransız İhtilali olunca Avusturya, 1791 Ziştovi Antlaşması’nı imzalayıp savaştan çekilmiştir.

Buna göre,

- Savaşta alınan yerler geri verilecek

– Unna ve Orsova çevresi Avusturya’ya bırakılacak

– Rusya ile savaş devam ederse Avusturya yardım yapmayacaktır.

Not: Osmanlı-Avusturya Savaşları sona ermiştir.

Yalnız kalan Rusya da barış istemiştir. 1792 Yaş Antlaşması’na göre;

- Kırım ve Özi Rusya’da kalacak

– Dinyester Irmağı sınır kabul edilecektir.

Not-1: Dağılma dönemi başlamıştır.

Not-2: Fransız İhtilali’nin çıkması Osmanlı’nın kaybını azaltmıştır.

XVIII. YÜZYIL ISLAHAT HAREKETLERİ

* Lale Devri (1718 – 1730) : Pasarofça Antlaşmasıyla başlamış, Patrona Halil İsyanı’yla sona ermiştir. Bu dönemde Avrupa’nın üstünlüğü anlaşılmış ve ilk kez Avrupa örnek alınarak ıslahatlar yapılmıştır. Bu dönemde askeri ıslahat yoktur. Yapılan ıslahatlar :

- İbrahim Müteferrika ve Sait Efendi tarafından ilk kez matbaa getirildi. (ilk teknik yenilik) – Avrupa’da ilk kez geçici elçilikler açıldı. (Yeniliklerin öğrenilmesi maksadıyla).

– İlk çiçek aşısı uygulandı.

– Yeniçerilerden ilk itfaiye bölüğü oluşturuldu (Tulumbacılar).

– Yalova’da bir kağıt fabrikası kuruldu.

– İznik ve Kütahya’da çini imalathaneleri kuruldu.

– İstanbul’da kumaş fabrikaları kuruldu.

- Bilim ve tercüme heyetleri oluşturularak bir çok eser Türkçe’ye çevrildi.

– Mimari’de ilk kez Avrupa tarzında eserler inşa edildi (sivil mimari gelişti).

– Köşkler, bahçeler, kütüphaneler kuruldu.

– Bu dönemde minyatürde Levni, şiirde Nedim meşhurdur.

* I. Mahmut Dönemi Islahatları (1730 – 1754): Aslen Fransız olan Humbaracı Ahmet Paşa tarafından Humbaracı ve topçu ocakları ıslah edildi.

Not : İlk kez Avrupalı birisinin tecrübesinden faydalanarak Islahat yapılmıştır.

Kara Mühendishanesi kurulmuştur. (Subay yetiştirmek için). Avrupa tarzında açılan ilk okuldur. Ordu onlu sisteme göre yeniden düzenlenmiştir.

* III. Mustafa Dönemi Islahatları (1757 – 1774) : - Sadrazam Koca Ragıp Paşa öncülüğünde yapılmıştır.

(4)

– Baran dö Tot tarafından “Sürat Topçuları Ocağı” kurulmuşsa da bir müddet sonra kapanmıştır.

– Deniz Mühendishanesi (Mühendishane-i Bahr-i Hümayun) açılmıştır.

– İlk borçlanma başlamıştır.

* I. Abdülhamit Dönemi Islahatları (1774 – 1789) :

Sadrazam Halil Hamit Paşa öncülüğünde topçu ocakları ıslah edilmiş, Sürat topçuları yeniden kurulmuş, ilk yeniçeri sayımı yapılmış, ulufe alım – satımı yasaklanmış, İstihkam Okulu açılmış ve Cezayirli Hasan Paşa tarafından donanma ıslah edilmiştir.

* III. Selim Dönemi Islahatları (1789 – 1807) :

Köklü ıslahatlar yapmıştır. Yaptığı ıslahatlara genel olarak Nizam-ı Cedit adı verilir. Ayrıca hususi olarak Avrupa tarzında kurduğu bu orduya da bu ad verilir. Bu ordunun ihtiyaçlarını karşılamak için İrad-ı Cedit adlı bir hazine kurulmuştur. Bu ordunun eğitimi için Levent ve Selimiye kışlaları yaptırılmış, Fransa’dan subaylar getirilmiştir. İlk devlet matbaası (Matbaa- i Amire) kurulmuştur. İlk kez Avrupa’ya daimi elçiler gönderilmiştir. Kara ve deniz mühendishanelerini geliştirerek Mühendishane-i Berr-i Hümayun ve Mühendishane-i Bahr-i Hümayun adı verilmiştir Yerli malı teşvik edilmiştir.

* Gerileme Dönemi Islahatlarının Genel Özellikleri:

- Avrupa örnek alınmıştır.

– Duraklamaya göre daha köklüdür.

– Askeri alanda ağırlıklıdır.

– Islahatlar, yapan kişilerin döneminde geçerli olmuş bir devlet politikası haline gelememiştir.

– Islahatlar, yeniçerilerin, halkın ve ulemanın tepkisiyle karşılaşmıştır.

– Yönetim ve hukuk alanında ıslahat yapılmamıştır.

– 17. Y.y.’a göre daha başarılı olmakla beraber devletin çöküşü önlenememiştir.

– Devlet adamları tarafından yapılmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

(Paris Antlaşması -1856) Katılan Devletler; İngiltere, Fransa, Piyemonte, Rusya,Osmanlı Devleti Avusturya,Prusya Buna Göre; -Osmanlı Devleti bir Avrupa Devleti sayılacak,

- Tanzimat Fermanı tüm Osmanlı vatandaşları için Islahat Fermanı Azınlıklar için yayınlanmıştır. - Tanzimat Fermanının yayınlanmasında dış baskı yokken

Murat Tarhuncu Ahmet Paşa Köprülü Mehmet Paşa Köprülü Fazıl Ahmet Paşa Kuyucu Murat Paşa Islahatları..  Kuyucu Murat Paşa, I.Ahmet

 Daha sonra cephe değişmiş, Bulgaristan ile Romanya, Yunanistan ile Sırbistan arasında savaş olmuştur..  Osmanlı Devleti Edirne ve Kırklareli’yi

Son Osmanlı Mebusan Meclisinin toplanması ve Misak-ı Milli kararlarının alınması üzerine İtilaf Devletleri İstanbul’u işgal etmişlerdir. Mebusan Meclisini kapatmışlar,

TBMM’ye karşı çıkan iç isyanlar; Ordunun terhis edilmesi, İstanbul hükümeti ve işgalcilerin dini kullanarak halkı kışkırtması, Kuva-i Milliye’nin halka kötü davranması

 Türkiye’nin çağrısı ile Türkiye, İngiltere, Fransa, SSCB, Yunanistan, Yugoslavya ve Japonya arasında Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalanmıştır (20

● Almanya, siyasi birliğini sağladıktan sonra 20. yüzyılın başlarında sanayi üretimde dördüncülüğe yükselmiş, ürettiği malların ucuz ve bol olmasından dolayı