• Sonuç bulunamadı

Abonelerimize ÖZEL BÜLTEN /1 3 Ocak 2013 SÜRYAY A.Ş. Abonelerimize ÖZEL BÜLTEN 2013/1 3 OCAK 2013 SÜRYAY A.Ş.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Abonelerimize ÖZEL BÜLTEN /1 3 Ocak 2013 SÜRYAY A.Ş. Abonelerimize ÖZEL BÜLTEN 2013/1 3 OCAK 2013 SÜRYAY A.Ş."

Copied!
28
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Abonelerimize

ÖZEL BÜLTEN–2013/1

3 OCAK 2013 SÜRYAY A.Ş.

NELER OLDU?

A-GEÇEN YILIN SON GÜNÜNDE ÖNEMLİ TEBLİĞLER YAYIMLANDI Maliye Bakanlığı 31 Aralık 2012 tarih ve 28514 sayılı, 4. mükerrer Resmi Gazete’de önemli tebliğler yayımladı. Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 284), Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 7), Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 422), Katma Değer Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 121) aşağıdadır.

Maliye Bakanlığından:

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 284)

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 21, 23/8, 31, 47, 48, mükerrer 80, 82, 86 ve 103 üncü maddelerinde yer alan ve yeniden değerleme oranında artırılan maktu had ve tutarlar ile 1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilen bir kısım menkul kıymetlerden 2012 takvim yılında elde edilen menkul sermaye iradının beyanında dikkate alınacak indirim oranı uygulamasına ilişkin açıklamalar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.

1. Yeniden Değerleme Oranında Artırılan Had ve Tutarlar

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 123 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasında, Kanunun 21, 23/8, 31, 47, 48, mükerrer 80, 82 ve 86 ncı maddelerinde yer alan maktu had ve tutarların, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı, bu şekilde hesaplanan maktu had ve tutarların % 5’ini aşmayan kesirlerinin dikkate alınmayacağı, Bakanlar Kurulunun, bu surette tespit edilen had ve tutarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye yetkili olduğu hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin (3) numaralı fıkrasında da 103 üncü maddede yer alan vergi tarifesinin gelir dilimi tutarları hakkında da yukarıdaki hükmün uygulanacağı öngörülmüştür.

Bu hüküm göz önüne alınarak Gelir Vergisi Kanununun 21, 23/8, 31, 47, 48, mükerrer 80, 82, 86 ve 103 üncü maddelerinde yer alıp, 2012 yılında uygulanan had ve tutarların 2012 yılı için % 7,80 (yedi virgül seksen) olarak tespit edilen yeniden değerleme oranında1 arttırılması suretiyle belirlenen ve 2013 takvim yılında uygulanacak olan had ve tutarlar aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir.

1.1. Gayrimenkul Sermaye İratlarında Uygulanan İstisna Tutarı

Gelir Vergisi Kanununun 21 inci maddesinde yer alan mesken kira gelirleri için uygulanan istisna tutarı, 2013 takvim yılında elde edilen kira gelirleri için 3.200 TL olarak tespit edilmiştir.

(2)

1.2. Hizmet Erbabına İşyeri veya İşyerinin Müştemilatı Dışında Kalan Yerlerde Yemek Verilmek Suretiyle Sağlanan Menfaatlere İlişkin İstisna Tutarı

Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin 8 numaralı bendinde yer alan, işverenlerce işyeri veya işyerinin müştemilatı dışında kalan yerlerde hizmet erbabına yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlere ilişkin istisna tutarı, 2013 takvim yılında uygulanmak üzere 12.00 TL olarak tespit edilmiştir.

1.3. Sakatlık İndirimi Tutarları

Gelir Vergisi Kanununun 31 inci maddesinde yer alan sakatlık indirimi tutarları, 2013 takvim yılında uygulanmak üzere; birinci derece sakatlar için 800 TL, ikinci derece sakatlar için 400 TL, üçüncü derece sakatlar için 190 TL olarak tespit edilmiştir.

1.4. Basit Usule Tabi Olmanın Genel Şartlarından Olan İşyeri Kira Bedeline İlişkin Tutar

Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinin (2) numaralı bendinde yer alan yıllık kira bedeli toplamı, 2013 takvim yılında uygulanmak üzere büyükşehir belediye sınırları içinde 5.300 TL, diğer yerlerde 3.700 TL olarak tespit edilmiştir.

1.5. Basit Usule Tabi Olmanın Özel Şartlarını Belirleyen Hadler

Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yer alan hadler, 2013 takvim yılında uygulanmak üzere;

- 1 numaralı bent için 75.000 TL ve 110.000 TL, - 2 numaralı bent için 37.000 TL,

- 3 numaralı bent için 75.000 TL, olarak tespit edilmiştir.

1.6. Değer Artışı Kazançlarına İlişkin İstisna Tutarı

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinde yer alan değer artışı kazançlarına ilişkin istisna tutarı, 2013 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere 9.400 TL olarak tespit edilmiştir.

1.7. Arızi Kazançlara İlişkin İstisna Tutarı

Gelir Vergisi Kanununun 82 nci maddesinde yer alan arızi kazançlara ilişkin istisna tutarı, 2013 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere 21.000 TL olarak tespit edilmiştir.

1.8. Tevkifata ve İstisnaya Konu Olmayan Menkul ve Gayrimenkul Sermaye İratlarına İlişkin Beyanname Verme Sınırı

Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinde yer alan tevkifata ve istisnaya konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarına ilişkin beyanname verme sınırı, 2013 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere 1.390 TL olarak tespit edilmiştir.

(3)

1.9. Gelir Vergisine Tabi Gelirlerin Vergilendirilmesinde Esas Alınan Tarife

Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yer alan gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife, 2013 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir.

10.700 TL’ye kadar % 15

26.000 TL’nin 10.700 TL’si için 1.605 TL, fazlası % 20

60.000 TL’nin 26.000 TL’si için 4.665 TL (ücret gelirlerinde 94.000 TL’nin

26.000 TL’si için 4.665 TL), fazlası % 27

60.000 TL’den fazlasının 60.000 TL’si için 13.845 TL (ücret gelirlerinde 94.000 TL’den fazlasının 94.000 TL’si için 23.025 TL), fazlası% 35

2. Kar Hadleri Emsallerine Göre Düşük Olarak Tespit Edilmiş Bulunan Emtia İçin Özel Hadler

Milli piyango bileti, akaryakıt, şeker ve bunlar gibi kar hadleri emsallerine göre düşük olarak tespit edilmiş bulunan emtia için özel hadler belirleme yetkisi Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesi ile Maliye Bakanlığına verilmiştir. Bu yetki kullanılarak 2012 yılı için 280 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği2 ile belirlenen tutarlar yeniden artırılmıştır.

Buna göre, anılan maddelerin ticaretini yapanların, 2013 takvim yılında da basit usulden yararlanabilmeleri için; alış, satış veya hasılatlarının 31/12/2012 tarihi itibariyle aşağıda belirtilen hadleri aşmaması gerekmektedir.

Emtianın Cinsi

Büyükşehir Belediye Sınırları Dışında Kalan Yerlerde

Büyükşehir Belediye Sınırları İçinde Kalan Yerlerde

Yıllık Alım Ölçüsü (TL)

Yıllık Satış Ölçüsü (TL)

Yıllık Alım Ölçüsü (TL)

Yıllık Satış Ölçüsü (TL)

Değerli Kağıt 118.000 139.000 160.000 180.000

Şeker – Çay 94.000 118.000 110.000 150.000

Milli Piy. Bileti, Hemen

Kazan, Süper Toto vb.

94.000 118.000 110.000 150.000

İçki (Bira ve Şarap Hariç) -

İspirto– Sigara–Tütün 94.000 118.000 110.000 150.000

Akaryakıt ( LPG hariç ) 139.000 150.000 180.000 200.000

Belirtilen bu malların alım satımı ile uğraşanlar hakkında, basit usulün özel şartları bakımından yukarıdaki hadler dikkate alınmak suretiyle, 136 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğindeki3 hesaplamalar doğrultusunda işlem yapılacaktır.

(4)

3. Basit Usule Tabi Mükelleflerde Gün Sonunda Toplu Belge Düzenleme Uygulaması

Basit usulde vergilendirilen mükelleflerle ilgili 215 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği4 ile getirilen, belge vermedikleri günlük hasılatları için gün sonunda tek bir fatura düzenlemesine ilişkin uygulamanın, 31/12/2013 tarihine kadar devam etmesi Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden uygun görülmüştür.

4. Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu Maddesinin Birinci Fıkrasının (8) Numaralı Bendi Kapsamında Faaliyette Bulunanlarda Mükellefiyetin Kapatılması

283 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin5 “2.2 Geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olduğu ve kaybolmaya yüz tuttuğu belirlenen meslek kollarında faaliyette bulunanlarla ilgili esnaf muaflığının kapsamı” başlıklı bölümünün son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Diğer taraftan, halen basit veya gerçek usulde vergilendirilen ve söz konusu muafiyete ilişkin şartları topluca taşıyan mükelleflerden 31/5/2012 tarihli ve 6322 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihinden itibaren bir aylık bildirim verme süresi içinde (15/7/2012 tarihine kadar) bağlı oldukları vergi dairesine başvuranların mükellefiyetleri hükmün yürürlüğe girdiği 15/6/2012 tarihi itibarıyla, bu süreden sonra başvuran ve talepleri kabul edilenlerin mükellefiyetleri ise vergi dairesine yapılan başvuru tarihi itibariyle kapatılacaktır.

Muafiyete ilişkin şartları topluca taşıyanlardan muafiyet hükmünden faydalanmak istemediğini ilgili vergi dairesine yazı ile bildirenler ise durumlarına göre basit veya gerçek usulde vergilendirilecektir.”

Öte yandan, söz konusu Tebliğin anılan bölümünde yer alan “Ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısıyla gerçek usûlde gelir vergisine tâbi olanlar.” ifadesinden, icra ettiği geleneksel mesleğin dışındaki faaliyetler dolayısıyla gerçek usule tabi olunmamasının anlaşılması gerekmektedir.

5. 2012 Takvim Yılında Elde Edilen Bir Kısım Menkul Sermaye İradının Beyanında Dikkate Alınacak İndirim Oranı Uygulaması

Gelir Vergisi Kanununun 76 ncı maddesinin 5281 sayılı Kanunun 44 üncü maddesiyle yürürlükten kaldırılan ikinci fıkrasında, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (5), (6), (7), (12) ve (14) numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratlarına (döviz cinsinden açılan hesaplara ödenen faiz ve kâr payları, dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilenler hariç) fıkrada belirtilen indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmın, bu iratların beyanı sırasında indirim olarak dikkate alınacağı belirtilmişti.

Gelir Vergisi Kanununun indirim oranı uygulamasına yönelik 76 ncı maddesinin ikinci fıkrası 1/1/2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere 5281 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmakla birlikte, anılan Kanunun geçici 67 nci maddesinin (9) numaralı fıkrası hükmü gereğince 1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonolarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinde 31/12/2005 tarihinde yürürlükte olan hükümler esas alınacağından, indirim oranı uygulaması ile ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasında yarar görülmüştür.

(5)

İndirim oranı; Vergi Usul Kanununa göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle tespit edilmektedir.

Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre 2012 yılı için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranı % 7,80’dir. Bu dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranı ise % 9,24’dür.

Buna göre, 2012 yılında elde edilen bir kısım menkul sermaye iradının beyanında uygulanacak indirim oranı (%7,80 / % 9,24 =) % 84,4 olmaktadır.

Bu kapsamda, 2012 takvim yılında elde edilen menkul sermaye iratlarından, 1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (5) numaralı bendinde sayılan her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler indirim oranı uygulanmak suretiyle beyan edilecektir.

Dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilen menkul sermaye iratlarının beyanında indirim oranı uygulanmayacaktır.

Ayrıca, ticari işletmelere dahil kazanç ve iratlar için indirim oranı uygulanması söz konusu değildir.

Diğer taraftan, geçici 67 nci maddenin (4) numaralı fıkrası uyarınca, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (7), (12) ve (14) numaralı bentlerinde yazılı menkul sermaye iratlarından 1/1/2006 tarihinden itibaren ödemeyi yapanlarca % 15 oranında vergi tevkifatı yapılmakta olup, bu gelirlerin beyanı ve bu gelirlere indirim oranı uygulanması söz konusu değildir.

Tebliğ olunur.

Maliye Bakanlığından:

KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 7)

Bu Tebliğde, 31/5/2012 tarihli ve 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla1 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda2 yapılan değişikliklerin uygulanması ile tereddüt edilen bazı hususlara ilişkin açıklamalara yer verilmiş olup, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde3 ilgili bölümler itibarıyla aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.

1. “5.1. İştirak kazançları istisnası” başlıklı bölümün ikinci ve son paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Buna göre kurumların;

1) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından elde ettikleri kazançlar,

2) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun kârına katılma imkanı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kâr payları,

(6)

3) Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr payları

kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Ancak, diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanamaz.

Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu ve ortaklıklarının katılma payları ile hisse senetlerinden elde edilen kâr payları, 6322 sayılı Kanunun 34 üncü maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 1/1/2013 tarihinden itibaren uygulanmak üzere kurumlar vergisinden istisna edilmektedir.”

“Öte yandan, tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu ve ortaklıklarının katılma payları ile hisse senetlerinden elde edilen kâr payları hariç olmak üzere diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları iştirak kazancı istisnasından yararlanamayacaktır.”

2. “5.12. Diğer kanunlarda yer alan istisnalar” başlıklı bölümden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiş, sonraki bölüm numarası ise buna göre teselsül ettirilmiştir.

“5.13. Yabancı fon kazançlarının ve bu fonların portföy yöneticiliğini yapan şirketlerin vergisel durumu

Kurumlar Vergisi Kanununa 6322 sayılı Kanunun 35 inci maddesiyle “Yabancı fon kazançlarının vergilendirilmesi” başlıklı 5/A maddesi eklenmiştir.

Bu maddede, yabancı fonlar ile bu fonların aracılık işlemlerini yürüten portföy yöneticiliği yetki belgesine sahip tam mükellef şirketlerin (portföy yöneticisi şirketler) vergisel durumları düzenlenmiştir.

5.13.1. Yabancı fonların kazançlarına ilişkin düzenlemeler ve uygulama

Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen yabancı fonların, portföy yöneticisi şirketler aracılığıyla organize bir borsada işlem görsün veya görmesin;

- Her türlü menkul kıymet ve sermaye piyasası aracı, - Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmesi,

- Varant, - Döviz,

- Emtiaya dayalı vadeli işlem ve opsiyon sözleşmesi, - Kredi ve benzeri finansal varlıklar,

- Kıymetli maden borsalarında yapılan emtia

(7)

işlemleri ile ilgili elde ettikleri kazançları için aşağıda belirtilen şartların sağlanması durumunda; portföy yöneticisi şirketler, bu fonların daimi temsilcisi sayılmayacak ve bunların iş yerleri de bu fonların iş yeri veya iş merkezi olarak kabul edilmeyecektir.

Dolayısıyla, yabancı fonların bu kapsamda elde ettikleri kazançları için beyanname verilmeyecek ve diğer kazançlar nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu kazançlar beyannameye dahil edilmeyecektir.

Bu uygulamanın, yabancı fonların Türkiye kaynaklı gelirleri üzerinden yapılacak vergi kesintisine etkisi yoktur.

Türkiye’de bulunan taşınmazlar, aktif büyüklüğünün %51’inden fazlası taşınmazlardan oluşan şirketlere ait hisse senetleri veya ortaklık payları veya bunlara ilişkin vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri, nakdi uzlaşmayla sonuçlananlar dışında emtiaya dayalı vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri, sigorta sözleşmeleri ve bunlara ilişkin vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen kazançlar bu uygulama kapsamında değerlendirilmeyecektir.

5.13.1.1. Uygulamanın şartları

Portföy yöneticisi şirketlerin, bu fonların daimi temsilcisi, iş yerlerinin de fonların iş yeri veya iş merkezi olarak kabul edilmemesi için aşağıda sayılan şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

Söz konusu şartların gerçekleşmemesi halinde, yabancı fonların kazançları genel hükümlere göre vergilendirilecek ve duruma göre portföy yöneticisi şirketler yabancı fonun daimi temsilcisi, bunların iş yerleri de bu fonların iş yeri veya iş merkezi olarak değerlendirilebilecektir.

5.13.1.1.1. Fon adına tesis edilen işlemlerin portföy yöneticisi şirketin mutat faaliyetleri arasında yer alması

Portföy yöneticisi şirketin fon adına yaptığı işlemlerin, portföy yönetimi kapsamında mutat olarak yürüttüğü faaliyetlerden olması gerekmektedir.

5.13.1.1.2. Yabancı fon ile portföy yöneticisi şirket arasındaki ilişkinin bağımsız olarak faaliyet gösteren kişilerdeki gibi olması

Portföy yöneticisi şirketin, ticari, hukuki ve finansal özellikleri dikkate alındığında, yabancı fon ile arasındaki ilişkinin, emsallere uygun koşullarda birbirlerinden bağımsız olarak faaliyet gösteren kişilerdeki gibi olması şarttır.

5.13.1.1.3. Portföy yöneticiliği hizmeti karşılığı alınacak bedelin emsale uygun olması ve transfer fiyatlandırması raporu verilmesi

Portföy yöneticisi şirket tarafından, verilen hizmet karşılığında emsallere uygun bedel alınması ve transfer fiyatlandırması raporunun kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına verilmesi gerekmektedir.

Transfer fiyatlandırması raporunun süresinde verilmemesi durumunda, bu raporun ilgili olduğu hesap dönemi için portföy yöneticisi şirket, fonun Türkiye’deki daimi temsilcisi sayılır ve bu dönemde fon tarafından elde edilen kazançlar genel hükümlere göre vergilendirilir.

(8)

Transfer fiyatlandırması raporu verilmiş olmasına rağmen emsaline nazaran daha düşük bir bedel alınması durumunda ise sadece portföy yöneticisi şirket adına transfer fiyatlandırmasına yönelik olarak gerekli tarhiyat yapılacak, yabancı fona ilişkin ise herhangi bir işlem yapılmayacaktır.

5.13.1.1.4. Portföy yöneticisi şirketin yabancı fon üzerindeki hak sahipliği oranının

%20’yi aşmaması

Portföy yöneticisi şirket ve ilişkili olduğu kişilerin yabancı fonun kazançları üzerinde, sağladığı hizmet mukabilinde her ne ad altında olursa olsun hesaplanan bedeller düşüldükten sonra, doğrudan veya dolaylı olarak %20’den fazla hak sahibi olmaması gerekmektedir.

5.13.2. Portföy yöneticisi şirketin yabancı fondan elde ettiği kazançlar

Yukarıda belirtilen şartları birlikte sağlamak kaydıyla portföy yöneticisi şirketin yabancı fondaki pay sahipliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden müstesnadır.

Yabancı fon tarafından portföy yöneticisi şirkete yapılan yönetim ücreti, teşvik, prim, performans ücreti gibi ödemeler ise her halükârda kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir.

Portföy yöneticisi şirket ve ilişkili olduğu kişilerin yabancı fonun kazançları üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak %20’den daha fazla hak sahibi olması halinde ise istisnadan faydalanılması mümkün olmayıp, %20’lik hak sahipliğine isabet eden kazançlar da dahil ilgili fondan elde edilen kazançların tamamı genel hükümlere göre vergilendirilir.

5.13.3. Fonun katılımcı ve kurucuları arasında doğrudan veya dolaylı olarak bulunan tam mükellef gerçek kişi veya kurumlara ilişkin bildirim

Portföy yöneticisi şirketin yabancı fondaki pay sahipliğinden doğan kazançları hariç olmak üzere; fonun katılımcı ve kurucuları arasında doğrudan veya dolaylı olarak tam mükellef gerçek kişi veya kurumların kazanç payının %5’i geçmesi durumunda, tam mükellef gerçek kişi veya kurum kurucu veya katılımcılarının tamamının portföy yöneticisi şirket tarafından Gelir İdaresi Başkanlığına bildirilmesi gerekmektedir.

Bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi ya da eksik yerine getirilmesi halinde, tam mükellef gerçek kişi veya kurum kurucu ya da katılımcılarının fondan elde ettikleri kazançları nedeniyle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi durumunda bunlar adına tarh edilecek vergi ve kesilecek cezalardan portföy yöneticisi şirket de müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır.”

3. “10.3.2.2. Eğitim ve sağlık tesislerine ilişkin bağış ve yardımlar” başlıklı bölümün başlığı “10.3.2.2. Eğitim ve sağlık tesisleri ile dini tesislere ilişkin bağış ve yardımlar”, bu bölümde ve alt bölümlerde geçen “rehabilitasyon merkezi” ile

“rehabilitasyon merkezlerinin” ibareleri, “rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin” şeklinde değiştirilmiş, bölümün birinci paragrafının ilk cümlesinde yer alan “Eğitim, sağlık ve bakım hizmetlerini” ifadesi, “Eğitim, sağlık ve bakım hizmetleri ile dini hizmetleri” şeklinde değiştirilmiştir.

(9)

4. “10.3.2.2.2. Kapsama dahil olan bağış ve yardımlar” başlıklı bölümün birinci paragrafında yer alan “Mevcut okul, sağlık tesisi ve öğrenci yurtlarının faaliyetlerine devam etmelerini sağlamak amacıyla yapılan bağış ve yardım,” ifadesi, “Mevcut tesislerin faaliyetlerine devam etmelerini sağlamak amacıyla yapılan bağış ve yardım,”

şeklinde değiştirilmiş ve bölümün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

“Düzenlemedeki “ibadethane” ve “yaygın din eğitimi verilen tesis” ifadelerinden de Diyanet İşleri Başkanlığınca ibadethane sayılan yerler ile Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi olan ve din eğitimi verilen tesislerin anlaşılması gerekmektedir.

Mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethanelerin umuma açık olması, inşasının mülki idare amirlerinin iznine istinaden gerçekleştirilmesi, inşa ve faaliyetine devam etmesi için yapılan bağış ve yardımların da yine mülki idare amirlerinin denetiminde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yaygın din eğitimi verilen tesisler için yapılan harcamaların da Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatınca denetlenmesi gerektiği tabiidir.”

5. “10.3.2.2.4. Bağış ve yardımın belgelendirilmesi” başlıklı bölümün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

“Mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası ve/veya faaliyetine devam etmesi amacıyla kurulmuş bulunan vakıf veya derneklere yapılan bağışlar, anılan kurumlardan alınan makbuzlara veya bunlar tarafından bankalarda açılan hesaplara yatırıldığına ilişkin alınan banka dekontlarına istinaden kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir.

Ancak, bunlar dışındaki diğer dernek veya vakıflara bu amaçla yapılan bağış ve yardımların ise; mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası ve/veya faaliyetine devam etmesi amacıyla gerekli harcamaları finanse etmek üzere bağış ve yardım toplama amacıyla bir organizasyon oluşturulması ve bu hususta mülki idare amirleri ile bir protokol yapılması, nakdi olarak yapılacak bağış ve yardımlar için sadece protokol kapsamındaki işte kullanılmak üzere bir hesap açılması ve yapılan bağış ve yardımların bu hesaba yatırılması, ayni olarak yapılan bağış ve yardımların protokol kapsamındaki işte kullanılmak üzere şartlı olarak makbuz karşılığında yapılması, banka dekontu ile makbuzda hangi amaçla yapıldığına ilişkin bir açıklamanın yer alması, yapılan bağış ve yardımların, sadece yapılacak o işle ilgili olarak mülki idare amirleri gözetim ve denetimi altında kullanılması şartlarıyla, tamamının kurum kazancından indirim konusu yapılabilmesi mümkün olacaktır.”

6. “10.3.2.5. Türkiye Kızılay Derneğine yapılan bağış veya yardımlar” başlıklı bölüm başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“10.3.2.5. Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine yapılan bağış veya yardımlar

5904 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (f) bendi ile 3/7/2009 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Türkiye Kızılay Derneğine ve 6322 sayılı Kanunla aynı bentte yapılan değişiklikle 15/6/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Türkiye Yeşilay Cemiyetine, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından makbuz karşılığı yapılan nakdî bağış veya yardımların tamamı, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebilecektir.

(10)

Anılan Dernek ve Cemiyete yapılacak aynî bağış ve yardımlar ise Tebliğin “10.3.2.1.

Kurum kazancının %5'i ile sınırlı bağış ve yardımlar” başlıklı bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirilecektir.

Diğer taraftan, anılan Dernek ve Cemiyetin iktisadi işletmelerine yapılan bağış veya yardımların kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir.”

7. “10. Diğer İndirimler” başlıklı bölümün sonuna aşağıdaki alt bölümler eklenmiştir.

“10.4. Girişim sermayesi fonu

6322 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununa eklenen 325/A maddesiyle kurumlar vergisi mükelleflerine, girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından girişim sermayesi fonu ayırabilme imkanı getirilmiştir.

6322 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine eklenen (g) bendi ile de Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir.

10.4.1. İndirim şartları

Girişim sermayesi fonunun indirim konusu yapılabilmesi için;

- İlgili yılda ayrılan fon tutarının beyan edilen gelirin %10’unu, toplam fon tutarının ise öz sermayenin %20’sini aşmaması (İki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.),

- Fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar Türkiye’de kurulmuş veya kurulacak olan ve Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılması,

- Ayrılan fon tutarının ilgili yılın kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmesi gerekmektedir.

10.4.2. İndirim tutarının hesaplanması

İndirim tutarının tespitinde beyan edilen gelir olarak ticari bilanço kâr veya zararına kanunen kabul edilmeyen giderler eklenmek ve geçmiş yıl zararları ile varsa tüm indirim ve istisnalar düşülmek suretiyle bulunan tutar [Ticari bilanço kârı (zararı) + kanunen kabul edilmeyen giderler - geçmiş yıl zararları - tüm indirim ve istisnalar] dikkate alınacaktır.

Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu ilgili dönem kazancından ayrılacağından, pasifte özel bir fon hesabına alınacak tutar hesap dönemi sonu itibarıyla tespit edilebilecektir. Bu çerçevede, fon hesabına alınma işleminin, izleyen hesap döneminin başından itibaren kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir. Bu şekilde, indirim konusu yapılacak olan kazanç tutarı, ilgili dönemin genel sonuç hesaplarına yansıyacak olup kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili satırında gösterilmek suretiyle de indirimden yararlanılabilecektir.

(11)

Dolayısıyla geçici vergilendirme dönemlerinde fon ayrılması ve indirim uygulamasından yararlanılması mümkün değildir.

Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların mükelleflerce pasifte geçici bir hesapta tutulması, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılması gerekmektedir. Söz konusu yatırımın yapılmaması halinde, indirim konusu yapılan tutar nedeniyle tahakkuk ettirilecek vergi gecikme faizi ile birlikte mükelleften tahsil edilecektir.

Örnek: Hesap dönemi takvim yılı olan (A) A.Ş.’nin 2012 yılı dönem sonu öz sermayesi 800.000 TL olup, şirket 2012 yılında 170.000 TL kazanç elde etmiştir. Şirketin ayrıca, 30.000 TL kanunen kabul edilmeyen gideri, 50.000 TL istisna kapsamında serbest bölge kazancı, 20.000 TL yatırım indirimi tutarı ve 2011 yılından 30.000 TL geçmiş yıl zararı bulunmaktadır.

Şirket beyan edilen gelirin [170.000+30.000-50.000-30.000-20.000=100.000] %10’u olan 10.000 TL’yi girişim sermayesi fonu olarak ayırarak özel bir fon hesabına almıştır.

Bu durumda (A) A.Ş., beyan edilen gelirin %10’unu ve dönem sonu öz sermayesinin

%20’sini aşmayacak şekilde ayırdığı girişim sermayesi fonunu, 25/4/2013 tarihine kadar vereceği 2012 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapabilecektir. (A) A.Ş.’nin 2013 yılı sonuna kadar, ayırmış olduğu 10.000 TL fon tutarıyla girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapmaması halinde, indirim konusu yaptığı 10.000 TL fon tutarı nedeniyle eksik tahakkuk ettirilen (10.000 x %20) 2.000 TL vergi, gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.

İndirim konusu yapılacak tutarın tespitinde, her yıl girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar ayrı ayrı dikkate alınacak, önceki yıllarda ayrılan fon tutarları için tekrar indirim uygulanmayacaktır. Ancak, ayrılan toplam fon tutarı hiçbir suretle öz sermayenin

%20’sini aşamayacaktır.

10.4.3. Fon tutarının vergilendirilmesi

Fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılmakla birlikte, girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların;

- Amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi, - İşletmeden çekilmesi,

- Ortaklara dağıtılması,

- Dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması, - Mükelleflerce işin terki,

- İşletmenin tasfiyesi, devredilmesi veya bölünmesi,

- Girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren altı ay içinde aynı amaçla yeniden kullanılmaması

(12)

hallerinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde diğer kazançlarla ilişkilendirilmeksizin vergiye tabi tutulması gerekmektedir. Dolayısıyla, bu fon tutarları, beyan edildiği döneme ilişkin dönem zararı, geçmiş yıl zararları, indirim ve istisnalar ile ilişkilendirilmeksizin vergilendirilecektir.

Yukarıda sayılan hallerde sadece girişim sermayesi fonu hesabında tutulan ve önceki yıllarda indirim konusu yapılan tutarlar vergiye tabi tutulacak olup daha önce beyannamede indirim konusu yapılan tutarlar bakımından ise herhangi bir işlem yapılmayacaktır.

10.5. Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler

6322 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine eklenen (ğ) bendi ile 15/6/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleriyle ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’sinin beyan edilen kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

10.5.1. İndirim kapsamındaki hizmetler

İlgili şirketler tarafından elde edilen kazancın %50’sinin beyan edilen kurum kazancından indirilebilmesi için bu kazancın aşağıda belirtilen faaliyetlerden elde edilmiş olması gerekmektedir.

- Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetleri.

- İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak verilen eğitim ve sağlık hizmetleri.

10.5.2. İndirimden faydalanma şartları

10.5.2.1. İndirimden faydalanabilecek şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konusu

İlgili şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konuları arasında, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, veri saklama, eğitim ve sağlık hizmetleri sunmak olmalıdır. Şirket bünyesinde sözü edilen hizmetlerden sadece birisi verilebileceği gibi ana sözleşmelerinde yer almak şartıyla birden fazlası da verilebilir.

Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti ile Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının izni ve denetimine tabi olarak eğitim veya sağlık alanında faaliyet gösteren işletmelerin Türkiye’de yerleşmiş olan kişilere de hizmet vermesi indirimden faydalanmaya engel teşkil etmeyecek, Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara verilen hizmetlerden elde edilen kazancın %50’sine indirim uygulanacaktır.

Sağlık alanında faaliyet gösteren işletmelerin elde ettiği kazançlara indirim uygulanabilmesi için Sağlık Bakanlığından alınan ruhsat çerçevesinde faaliyette bulunulması zorunludur. Eğitim alanında faaliyet gösteren işletmelerin de Milli Eğitim Bakanlığından alınan izin belgesi veya ruhsat çerçevesinde faaliyette bulunmaları gerekmektedir.

(13)

Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılmış olmak şartıyla sağlık turizmi ile uğraşan işletmelerin de indirimden faydalanması mümkündür.

10.5.2.2. Hizmetin, Türkiye'den münhasıran yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için yapılmış olması

Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetlerinin, Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara; eğitim veya sağlık hizmetlerinin de Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere verilmesi gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen hizmetlerin fiilen verilmesi gerekmekte olup bu alanlarda sunulan asistanlık, danışmanlık ve aracılık gibi hizmetlerin bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün değildir.

10.5.2.3. Faturanın yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi

Yapılan hizmet ile ilgili olarak düzenlenecek faturanın, yukarıda özellikleri açıklanan yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi gerekmektedir.

Sağlık alanında faaliyette bulunan şirketlerin ülkemiz ile ikili sosyal güvenlik anlaşması bulunan ülkelerde yerleşik olanlara verdikleri hizmetin bedelinin ülkemiz Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili ülke kurumlarından tahsil edilmesi nedeniyle, hizmet bedeli karşılığı faturanın Sosyal Güvenlik Kurumuna düzenlenmesi durumunda da indirimden faydalanılabilecektir.

10.5.2.4. Türkiye’den verilen, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetlerinden yurt dışında yararlanılması

Verilen hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması gerekir. Diğer bir anlatımla, yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için verilen hizmetin, bu kişilerin ve/veya kurumların Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgisinin olmaması gerekmektedir.

10.5.2.5. İlgili bakanlığın izin ve denetimine tabi olarak Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere verilen eğitim ve sağlık hizmetlerinin yararlanıcısının yurt dışında olması

Bu hizmetler, fiziki olarak Türkiye’de verilmekle birlikte yararlanıcısının Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişiler olması gerekmektedir.

10.5.3. Türkiye’den yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurumlara verilen hizmetlerden elde edilen kazancın tespiti, kayıtlarda izlenmesi ve beyanı

10.5.3.1. İndirim tutarının tespiti

İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetlerden elde edilen hasılattan bu faaliyetler nedeniyle yüklenilen gider ve maliyet unsurlarının düşülmesi sonucu bulunacak kazancın

%50’si, kurumlar vergisi beyannamesinin “Kazancın Bulunması Halinde İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde gösterilmek suretiyle indirim konusu yapılabilecektir. Diğer indirim ve istisnalar ile geçmiş yıl zararları nedeniyle indirim konusu yapılamayan tutar izleyen dönemlere devredilemeyecektir. Faaliyet sonucunun zararlı olması halinde ise indirim söz konusu olmayacaktır.

(14)

10.5.3.2. Kazançların kayıtlarda izlenmesi

Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, veri saklama, eğitim ve sağlık hizmetleri ile ilgili olarak indirim kapsamında kabul edilen faaliyetlerden elde edilen kazancın, kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından, hasılat, maliyet ve gider unsurlarının; ayrı ayrı izlenmesi, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir.

İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsama girmeyen işlerin birlikte yapılması halinde, indirim uygulanacak kazanca ilişkin hasılat, gider ve maliyet unsurlarının ayrı olarak tespit edilmesi esastır.

Gider ve maliyet unsurlarının ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespitinin mümkün olmadığı hallerde ise müşterek genel giderler, bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan hasılatın toplam hasılata oranı esas alınarak dağıtılacaktır.

İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsamda değerlendirilmeyen faaliyetlerde müştereken kullanılan tesisat, makine ve ulaştırma vasıtalarının amortismanlarının ise bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısına göre dağıtımının yapılması gerekmektedir.

Hangi işte ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin amortismanlar ise, müşterek genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulacaktır.

10.5.3.3. İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere verilen eğitim ve sağlık hizmetlerine ilişkin bildirim ve belgeler

Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının izni ve denetimine tabi olarak eğitim veya sağlık alanında faaliyet gösteren ve yurt dışı yerleşik kişilere verdikleri hizmetlerden elde ettikleri kazançlarının %50’sini indirim konusu yapan işletmelerin, hizmet verilen yurt dışı yerleşik gerçek kişilere ilişkin ad-soyad ya da unvan, hangi ülkenin uyruğunda olduğu, pasaport numarası, düzenlenen faturanın tarih ve sayısı, verilen hizmetin niteliği ve hizmet bedeli gibi bilgileri içeren formun, her bir geçici vergi beyannamesi ile birlikte beyanname eki olarak verilmesi gerekmektedir. İlgili geçici vergi beyannamesinin ekindeki forma dahil edilememiş bilgilerin bir sonraki geçici vergi beyannamesi ekindeki formla bildirilmesi mümkündür.

Bunun yanı sıra, sağlık alanında faaliyet gösteren işletmelere Sağlık Bakanlığınca verilen ruhsatın, eğitim alanında faaliyet gösteren işletmelere de Milli Eğitim Bakanlığınca verilen izin belgesi veya ruhsatın bir örneğinin, istisnadan faydalanılacak ilk yıl, yıllık kurumlar vergisi beyanname verme süresi içerisinde bağlı bulunan vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

10.5.3.4. Esas faaliyet konusu dışındaki gelirler

İlgili şirketlerin esas faaliyet konusu dışındaki işlemlerinden elde ettikleri gelirleri ile olağandışı gelirlerinin indirim kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, nakitlerin değerlendirilmesi sonucu oluşan faiz gelirleri, kasadaki dövizlerin değerlemesinden kaynaklanan kur farkları ve iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan gelirler bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.”

8. “15.3.3. Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetler ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından sağlanan gelirler” başlıklı bölümün başlığı ve alt bölüm başlıkları dahil bölümde yer alan “Toplu Konut İdaresi” ibaresinden sonra

(15)

gelmek üzere “, 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna göre kurulan varlık kiralama şirketleri” ibaresi eklenmiştir.

9. “15.3.7. Repo gelirleri” başlıklı bölümden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiş ve sonraki bölüm numaraları buna göre teselsül ettirilmiştir.

“15.3.8. Şans oyunlarını düzenleyenler tarafından bunların bayilerine veya aracılarına ödenen komisyon, prim ve benzeri ödemeler üzerinden yapılacak vergi kesintisi

Başbayiler hariç olmak üzere 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarına ilişkin bilet, kupon ve benzerlerini satanlara, düzenlenen her türlü bahis ve şans oyunlarının oynatılmasına aracılık edenlere ve diğer kişilerce çıkartılan bu nitelikteki biletleri satanlara yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemeler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Söz konusu kesinti oranı 6/6/2012 tarihli ve 2012/3322 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/7/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere %15 olarak belirlenmiştir.”

10. “15.6.6. Avans kâr payı dağıtımı” başlıklı bölümün dördüncü paragrafının ilk cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Ancak, hesap dönemi itibarıyla zarar doğması veya safi kazancın avans olarak dağıtımı yapılan kârdan düşük çıkması halinde, ilgili mevzuatına göre geri çağrılan tutarlara transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümleri uygulanacaktır.”

11. “34.1. Vergi mahsubu” başlıklı bölümün son paragrafı bölümden çıkarılmıştır.

Tebliğ olunur.

Maliye Bakanlığından:

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 422)

213 sayılı Vergi Usul Kanununun Mükerrer 414 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında,

“Bu Kanunda yer alan maktu hadler ile asgari ve azami miktarları belirtilmiş olan para ile ödenecek ceza miktarları, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan maktu had ve miktarların yüzde 5 ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu suretle tespit edilen had ve miktarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye, nispi hadleri ise iki katına kadar artırmaya veya yarısına kadar indirmeye veya tekrar kanuni seviyesine getirmeye yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm gözönüne alınarak, Vergi Usul Kanununun 104, Mükerrer 115, 177, 232, 252, 313, 343, 352 (Kanuna Bağlı Cetvel), 353, 355 ve Mükerrer 355 inci maddelerinde yer alıp 2012 yılında uygulanan miktarların ve hadlerin, 2012 yılı için %7,80 (yedi virgül seksen) olarak tespit edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle belirlenen ve 1/1/2013 tarihinden itibaren uygulanacak olan miktarlar ve hadler ekli listede gösterilmiştir.

Tebliğ olunur.

(16)

EK-1

VERGİ USUL KANUNUNDA YER ALAN VE 1/1/2013 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE UYGULANACAK OLAN HAD VE MİKTARLAR

MADDE NO – KONUSU

2013 Yılında Uygulanacak Miktar

(TL) MADDE 104- İlanın şekli

1- İlanın vergi dairesinde yapılması 1.800

3- İlanın;

— Vergi dairesinin bulunduğu yerde yayımlanan bir veya daha fazla gazetede yapılması

— Türkiye genelinde yayımlanan gazetelerden birinde ayrıca yapılması

1.800–180.000

180.000 ve üzeri MÜKERRER

MADDE 115-

Tahakkuktan vazgeçme 21

MADDE 177- Bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadleri 1- Yıllık;

— Alış tutarı

— Satış tutarı

150.000 200.000

2- Yıllık gayrisafi iş hasılatı 80.000

3- İş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 150.000

MADDE 232- Fatura kullanma mecburiyeti 800

MADDE 252- Muhtarların karne tasdikinde aldığı harç 2,10

MADDE 313- Doğrudan gider yazılacak demirbaş ve peştemallıklar 800 MADDE 343- En az ceza haddi

— Damga vergisinde — Diğer vergilerde

9,40 19 MADDE 352- Usulsüzlük dereceleri ve cezaları (Kanuna bağlı cetvel)

I inci derece usulsüzlükler 1- Sermaye şirketleri

110 2- Sermaye şirketi dışında kalan birinci sınıf tüccarlar ve serbest

meslek erbabı

70

3 - İkinci sınıf tüccarlar 35

4- Yukarıdakiler dışında kalıp beyanname usulüyle gelir vergisine tabi olanlar

17

5- Kazancı basit usulde tespit edilenler 9,40

6- Gelir vergisinden muaf esnaf 4,30

II

nci derece usulsüzlükler

1- Sermaye şirketleri 60

(17)

2- Sermaye şirketi dışında kalan birinci sınıf tüccarlar ve serbest meslek erbabı

35

3 - İkinci sınıf tüccarlar 17

4- Yukarıdakiler dışında kalıp beyanname usulüyle gelir vergisine tabi olanlar

9,40

5- Kazancı basit usulde tespit edilenler 4,30

6- Gelir vergisinden muaf esnaf 2,40

MADDE NO – KONUSU 2013 Yılında

Uygulanacak Miktar(TL) MADDE 353- Fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer

şekil ve usul hükümlerine uyulmaması

1- Fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu verilmemesi, alınmaması

- Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin olarak kesilecek toplam ceza

190

94.000 2- Perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi, giriş ve

yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin düzenlenmemesi,

kullanılmaması veya bulundurulmaması

- Her bir belge nev’ine ilişkin olarak her bir tespit için toplam ceza

- Her bir belge nev’ine ilişkin bir takvim yılı içinde kesilecek toplam ceza

190

9.400

94.000 4- Maliye Bakanlığınca tutulma ve günü gününe kayıt edilme

mecburiyeti getirilen defterlerin; bulundurulmaması, günü gününe kayıt yapılmaması, yetkililere ibraz edilmemesi ile levha bulundurma ve asma mecburiyetine uyulmaması

190

6- Belirlenen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ilişkin kural ve standartlara uymayanlara

4.300

7- Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak işlemlerde kullanılma zorunluluğu getirilen vergi numarasını kullanmaksızın işlem yapanlara

230 8- Belge basımı ile ilgili bildirim görevini tamamen veya kısmen

yerine getirmeyen matbaa işletmecilerine

- Bu bent uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek toplam özel usulsüzlük cezası

700

140.000 9- 4358 sayılı Kanun uyarınca vergi kimlik numarası kullanma

zorunluluğu getirilen kuruluşlardan yaptıkları işlemlere ilişkin bildirimleri, belirlenen standartlarda ve zamanda yerine getirmeyenlere

940

10-127 nci maddenin (d) bendi uyarınca Maliye Bakanlığının özel işaretli görevlisinin ikazına rağmen durmayan aracın sahibi

adına 700

MADDE 355- b) Damga Vergisinde

- Her bir kağıt için kesilecek özel usulsüzlük cezası 1,60

MÜKERRER

MADDE 355- Bilgi vermekten çekinenler ile 256, 257 ve mükerrer 257 nci madde hükmüne uymayanlar için ceza

1-Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 1.200 2-İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit 600

(18)

usulde tespit edilenler hakkında

3-Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar

hakkında 300

Tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayanlara bir takvim yılı içinde kesilecek toplam özel usulsüzlük cezası

940.000

Maliye Bakanlığından:

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 121)

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinde; bu Kanunun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca vergi oranları indirilen teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarlarının, Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen sınırı aşan kısmının, maddede sayılan borçlara yılı içinde vergilendirme dönemleri itibariyle mahsuben, izleyen yıl içerisinde talep edilmesi kaydıyla nakden ya da söz konusu borçlara mahsuben iade edilebileceği hükme bağlanmıştır.

Bakanlar Kurulu, bu hükmün uygulanmasına yönelik olarak 2006/10379 sayılı Kararname ile indirimli vergi oranına tabi teslim ve hizmetlerde iade uygulaması ile ilgili sınırı 2006 yılında gerçekleşecek işlemler için geçerli olmak üzere 10.000 TL olarak belirlemiştir.

Aynı Kararnameye göre, 2007 ve izleyen yıllarda ise bu sınır Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanacak, bu şekilde yapılacak hesaplamada, 50 TL ve daha düşük tutarlar dikkate alınmayacak, 50 TL'den fazla olan tutarlar ise 100 TL'nin en yakın katına yükseltilecektir.

İndirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iade taleplerinde, bu işlemler nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarının iade konusu yapılamayacak kısmıyla ilgili olarak 2012 yılında geçerli olan 15.800 TL tutarındaki sınır, 2006/10379 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, 2012 yılına ilişkin yeniden değerleme oranında (% 7,80) artırılarak 2013 yılı için 17.000 TL olarak uygulanacaktır.

Tebliğ olunur.

(19)

B- TFRS 9, TFRS 7, TFRS 13 KAPSAMINDA ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI

Kamu Gözetimi, Muhaebe ve Denetim Standartları Kurulu TFRS 9, TFRS 7, TFRS 13 kapsamında önemli değişiklikler yapan dört önemli tebliği yayımladı. 30 Aralık 2012 tarih ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğlerin tam metinleri sırasıyla aşağıdadır.

I

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulundan:

FİNANSAL ARAÇLARA İLİŞKİN TÜRKİYE FİNANSAL RAPORLAMA STANDARDI (TFRS 9) HAKKINDA TEBLİĞ (SIRA NO: 172)’DE

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ (SIRA NO: 2)

MADDE 1 – 27/4/2010 tarihli ve 27564 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 172 Sıra no’lu Finansal Araçlara İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı (TFRS 9) Hakkında Tebliğin 5 inci Maddesinin 1 inci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ ve bu Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan “TFRS 9 Finansal Araçlar” Standardı, 31/12/2014 tarihinden sonra başlayan hesap dönemlerinde uygulanmak üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer. İsteyen işletmeler, bu Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan TFRS 9 Standardını 1/1/2015 tarihi öncesi hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında uygulayabilir.”

MADDE 2 – Aynı Tebliğin ekinde yer alan "TFRS 9 Finansal Araçlar" Standardının 8.1.1 Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“8.1.1 Bu TFRS, 1 Ocak 2015 veya sonrasında başlayan yıllık raporlama dönemlerinde uygulanır. Erken uygulamaya izin verilmektedir. Bu TFRS’nin 1 Ocak 2015 tarihinden önce başlayan dönemlere ilişkin finansal tablolarda uygulanması durumunda, bu husus dipnotlarda açıklanır ve aynı zamanda diğer Standartlarda yapılan değişiklikler de uygulanır.”

MADDE 3 – Aynı Standardın 8.2.12 Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“8.2.12 8.2.1 Paragrafında yer alan hükme bağlı kalmaksızın, bu TFRS’nin:

(a) 1 Ocak 2012 tarihinden önce başlayan raporlama dönemlerinde uygulanması durumunda, önceki dönemlere ilişkin düzeltme yapılması ve TFRS 7’nin 44S-44W Paragraflarında yer alan açıklamaların sunulması zorunlu değildir.

(b) 1 Ocak 2012 tarihinde veya sonrasında ve 1 Ocak 2013 tarihinden önce başlayan raporlama dönemlerinde uygulanması durumunda, TFRS 7’nin 44S-44W Paragraflarında yer alan açıklamalar sunulur ya da önceki dönemlere ilişkin düzeltme yapılır.

(c) 1 Ocak 2013 tarihinde veya sonrasında başlayan raporlama dönemlerinde uygulanması durumunda, TFRS 7’nin 44S-44W Paragraflarında yer alan açıklamalar sunulur.

Önceki dönemlere ilişkin düzeltme yapılması zorunlu değildir.

(20)

Önceki dönemlere ilişkin düzeltme yapılmaması durumunda, önceki defter değeri ile ilk uygulama tarihinin içinde bulunduğu yıllık raporlama döneminin başındaki defter değeri arasındaki farklar, ilk uygulama tarihinin içinde bulunduğu yıllık raporlama dönemine ilişkin dağıtılmamış kârların (veya uygun ise, öz kaynağın diğer bir unsurunun) açılış kayıtlarında muhasebeleştirilir.”

MADDE 4 – Bu Tebliğ yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.

MADDE 5 – Bu Tebliğ hükümlerini Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu yürütür.

II

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulundan:

FİNANSAL ARAÇLARA İLİŞKİN TÜRKİYE FİNANSAL RAPORLAMA STANDARDI (TFRS 9) HAKKINDA TEBLİĞ (SIRA NO: 211)’DE

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ (SIRA NO: 3)

MADDE 1 – 20/3/2011 tarihli ve 27880 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 211 Sıra no’lu Finansal Araçlara İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı (TFRS 9) Hakkında Tebliğin geçici 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 1 – (1) İsteyen işletmeler bu hükümler çerçevesinde, bu Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan TFRS 9 Standardını 1/1/2015 tarihi öncesi hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında uygulayabilir.

(2) 27/4/2010 tarihli ve 27564 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan TFRS 9 Finansal Araçlara İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı (TFRS 9) Hakkında Tebliğ’in ekinde yer alan TFRS 9 Finansal Araçlar Standardını 1/1/2015 tarihi öncesi hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında uygulamamış olan işletmelerin bu Tebliğin 1 no’lu ekindeki TFRS 9 Standardının erken uygulanmasını tercih etmeleri durumunda bu TFRS’deki hükümlerin tamamını aynı zamanda uygular.

(3) Bu TFRS’nin 1/1/2015 öncesi hesap dönemlerinde uygulanması halinde, bu durum dipnotlarda açıklanır.

(4) İsteyen işletmeler 1/1/2015 tarihi öncesi hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında 27/4/2010 tarihli ve 27564 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan TFRS 9 Finansal Araçlara İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı (TFRS 9) Hakkında Tebliğ’in ekinde yer alan TFRS 9 Finansal Araçlar Standardını uygulamayı seçebilirler.”

MADDE 2 – Aynı Tebliğin 7 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ ve bu Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan “TFRS 9 Finansal Araçlar” Standardı, 31/12/2014 tarihinden sonra başlayan hesap dönemlerinde uygulanmak üzere yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.”

(21)

MADDE 3 – Aynı Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan "TFRS 9 Finansal Araçlar"

Standardının 7.1.1 no’lu Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“7.1.1 Bu TFRS, 1 Ocak 2015 veya sonrasında başlayan yıllık raporlama dönemlerinde uygulanır. Erken uygulamaya izin verilmektedir. Bu TFRS’nin erken uygulanması ancak 27/4/2010 tarihli ve 27564 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Finansal Araçlara İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı (TFRS 9)Hakkında Tebliğin henüz uygulanmamış olması durumunda, bu TFRS’deki hükümlerin tamamının aynı zamanda uygulanması gerekir (ayrıca bakınız: 7.3.2 Paragrafı). 211 sıra no’lu TFRS’nin 1 Ocak 2015 tarihinden önce başlayan raporlama dönemlerine ilişkin finansal tablolarda uygulanması durumunda, bu husus dipnotlarda açıklanır ve aynı zamanda diğer Standartlarda yapılan değişiklikler de uygulanır.”

MADDE 4 – Aynı Tebliğin 1 no’lu ekinin 7.2.10 no’lu Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“7.2.10 TMS 39’un 58–65 ve UR84-UR93 Paragraflarında yer alan değer düşüklüğüne ilişkin hükümlerin veya etkin faiz yönteminin geriye dönük olarak uygulanmasının mümkün olmadığı durumda (TMS 8’de tanımlanan şekliyle), önceki dönemlere ilişkin düzeltme yapıldığında, finansal varlığın veya borcun sunulan her bir karşılaştırmalı dönem sonundaki gerçeğe uygun değeri varlığın itfa edilmiş maliyeti olarak kabul edilir. TMS 39’un 58–65 ve UR84-UR93 Paragraflarında yer alan değer düşüklüğüne ilişkin hükümlerin veya etkin faiz yönteminin geriye dönük olarak uygulanmasının mümkün olmadığı durumda (TMS 8’de tanımlanan şekliyle), finansal varlığın veya borcun ilk uygulama tarihindeki gerçeğe uygun değeri, bu TFRS’nin ilk uygulandığı tarihteki yeni itfa edilmiş maliyeti olarak kabul edilir.”

MADDE 5 – Aynı Tebliğin 1 no’lu ekinin 7.2.14 no’lu Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“7.2.14 7.2.1 Paragrafında yer alan hükme bağlı kalmaksızın, bu TFRS’nin sınıflandırma ve ölçüm hükümlerinin:

(a) 1 Ocak 2012 tarihinden önce başlayan raporlama dönemlerinde uygulanması durumunda, önceki dönemlere ilişkin düzeltme yapılması ve TFRS 7’nin 44S-44W Paragraflarında yer alan açıklamaların sunulması zorunlu değildir.

(b) 1 Ocak 2012 tarihinde veya sonrasında ve 1 Ocak 2013 tarihinden önce başlayan raporlama dönemlerinde uygulanması durumunda, TFRS 7’nin 44S-44W Paragraflarında yer alan açıklamalar sunulur ya da önceki dönemlere ilişkin düzeltme yapılır.

(c) 1 Ocak 2013 tarihinde veya sonrasında başlayan raporlama dönemlerinde uygulanması durumunda, TFRS 7’nin 44S-44W Paragraflarında yer alan açıklamalar sunulur.

Önceki dönemlere ilişkin düzeltme yapılması zorunlu değildir.

Önceki dönemlere ilişkin düzeltme yapılmaması durumunda, önceki defter değeri ile ilk uygulama tarihinin içinde bulunduğu yıllık raporlama döneminin başındaki defter değeri arasındaki farklar, ilk uygulama tarihinin içinde bulunduğu yıllık raporlama dönemine ilişkin dağıtılmamış kârların (veya uygun ise, öz kaynağın diğer bir unsurunun) açılış kayıtlarında muhasebeleştirilir.”

(22)

MADDE 6 – Aynı Tebliğin 1 no’lu ekinin 7.3.2 Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“7.3.2 Bu TFRS, 2010 yılında yayımlanan TFRS 9’un yerini alır. Ancak 1 Ocak 2015’ten önce başlayan yıllık raporlama dönemlerinde bu TFRS yerine 2010 yılında yayımlanan TFRS 9’un uygulanması tercih edilebilir.”

MADDE 7 – Bu Tebliğ yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.

MADDE 8 – Bu Tebliğ hükümlerini Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu yürütür.

III

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulundan:

TFRS 7 FİNANSAL ARAÇLAR: AÇIKLAMALARA İLİŞKİN TÜRKİYE FİNANSAL RAPORLAMA STANDARDI (TFRS 7) HAKKINDA TEBLİĞ

(SIRA NO:42)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ (SIRA NO: 4)

MADDE 1 – 30/1/2007 tarihli ve 26419 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 42 Sıra no’lu TFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalara İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı (TFRS 7) Hakkında Tebliğin Ek-1’inde yer alan "TFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar"

Standardının 44I Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“44I. TFRS 9’un ilk uygulamasında, her bir finansal varlık ve borç sınıfı için aşağıdaki hususlar ilk uygulama tarihinde açıklanır:

(a) TMS 39 uyarınca belirlenen orijinal ölçüm sınıfı ve defter değeri, (b) TFRS 9 uyarınca belirlenen yeni ölçüm sınıfı ve defter değeri,

(c) Daha önce gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak sınıflanan fakat artık bu şekilde sınıflandırılmayacak finansal varlık ve borçların finansal durum tablosunda yer alan tutarları. Söz konusu varlıklar, TFRS 9’un yeniden sınıflanmasını zorunlu kıldığı ve işletmenin yeniden sınıflamayı tercih ettiği finansal varlıklar olarak ayrıştırılır.

Söz konusu sayısal bilgiler başka bir format uygun olmadığı sürece tablo formatında sunulur.”

MADDE 2 – Aynı Standardın 44M Paragrafından sonra gelmek üzere 44S-44W Paragrafları eklenmiştir.

“44.N “-”

44.O “-”

44.P “-”

Referanslar

Benzer Belgeler

Başçı, tütün fiyat ayarlamaları nedeniyle enflasyonun ocak ayındaki sınırlı bir yükseliş gösterdikten sonra tekrar düşüş eğilimine gireceğini bununla

 Kasım ayında cari işlemler açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %17 oranında azalarak piyasa beklentisinin altında USD 4,4 milyar

 FED Başkan adayı Janet Yellen istihdam piyasasında istenilen seviyelere gelene kadar varlık alımlarına devam edileceğini söyledi..  Kredi derecelendirme

 Güne 1,3450 seviyesinden başlayan EUR/USD paritesi, ECB Başkan Yardımcısı Constancio’nun negatif faiz oranlarının bir olasılık olduğunu ancak henüz karar

 Güne %5,93 seviyesinden başlayan 7 Ocak 2015 vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi, TCMB kararları sonrası ilk tepki olarak 5 baz puan kadar gerileyerek günün en düşük

6322 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine eklenen (ğ) bendi ile 15/6/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle,

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; Organize Sanayi Bölgeleri Kanununa göre kurulan OSB’lerin, OSB dağıtım ve/veya üretim lisansı alarak elektrik piyasasında faaliyette

1- Yönetmeliğin 6. Maddesi gereğince, risk değerlendirmesi işveren yani hekim tarafından yapılacak veya yaptırılacaktır. En az bir çalışanı olan ve tehlikeli