• Sonuç bulunamadı

Denizkestanesi Genomu, Akrabal›¤›m›z› Do¤ruluyor!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Denizkestanesi Genomu, Akrabal›¤›m›z› Do¤ruluyor!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

9

Aral›k 2006 B‹L‹MveTEKN‹K

Denizkestanesi Genomu,

Akrabal›¤›m›z›

Do¤ruluyor!

Önde gelen bilim dergilerinden Science’›n, 10 Kas›m say›s›n›n çok büyük bir bölümünü kendisine ay›rmas› bile, genomunun ortaya ç›kt›¤› haberiyle spotlar alt›na tafl›nan ve bi-lim dünyas›na epeyce bir k›p›rt› getiren de-nizkestanesinin, bu aç›dan pek de yabana at›l›r olmad›¤›n› anlamak için yeterli olsa ge-rek. Bir canl›dan çok terzilerin kulland›¤› i¤-ne yast›klar›n› and›ran bu kolsuz, bacaks›z, gözsüz yarat›¤›n insana benzedi¤ini söyle-mek olanaks›z. Ama, görünüfl aldat›c› olabi-lir diye uyar›yor araflt›rmac›lar. Bilim dünya-s›nda Strongylocentrotus purpuratusolarak bilinen bir denizkestanesi türünün yeni orta-ya ç›kar›lan genomu, 814 milyon DNA “har-fi”nin kodlad›¤› 23 bin genden olufluyor. Bu genlerin, 11 ülke ve 70 kurulufltan 240 bili-minsan›n›n çabas›yla incelenen önemli bir bölümüyse bu dikenli yast›kç›kla insan ara-s›nda çarp›c› benzerlikler, bir o kadar da fla-fl›rt›c› farklar ortaya koymufl durumda. Denizkestanelerinin üyesi oldu¤u “derisidi-kenliler” flubesiyle bizim üyesi oldu¤umuz “omurgal›lar” flubesi, 540 milyon y›l önce ya-flam›fl bir ortak ataya sahip. Bu atadan iki flubeyi de kapsayan Deuterostomia

üst-flube-si türüyor. Bütün Deuterostom üyeleri, hiç benzemeseler de birbirlerine genetik bak›m-dan, üst-flube d›fl›nda kalan üyelerle oldu-¤undan daha yak›nlar. Sözgelimi genom ba-k›m›ndan meyvesine¤i ve solucan, denizkes-tanesine insandan daha uzak. Eski bir ortak atadan türedikleri halde insan ve denizkesta-nesinin nas›l bu kadar farkl› olabildi¤ini kefl-fetmek amac›yla yap›lan genom karfl›laflt›r-mas›, birkaç bak›mdan önemli. Öncelikle, omurgas›z canl›lardan olan denizkestanesi bu çal›flmayla, omurgal›lar d›fl›ndaki Deute-rostom genomlar›n›n ilk örne¤ini sunmufl oluyor. Yan›s›ra, insan ve böcek atalar›n›n ayr›lmas›ndan sonra evrim sahnesinde olup bitenler hakk›nda da önemli bir genetik veri kayna¤›. Bu flekilde, insan genlerinden han-gilerinin evrimimizde yeni, hanhan-gilerinin eski oldu¤unu görme flans› da buluyoruz. Çal›fl-man›n ilginç bulgular›ndan baz›lar› flöyle: Denizkestanesi, insanlardaki gen ailelerin-den ço¤unun ayn›lar›n› içeriyor; ancak

aile-ler insanlarda genelde daha kalabal›k. Kura-l›n beklenmedik ve önemli istisnalar›ndan bi-ri, “do¤ufltan” ba¤›fl›kl›k sistemiyle (“kazan›l-m›fl” ba¤›fl›kl›¤a karfl›l›k) iliflkili gen say›s›-n›n, denizkestanesinde insandakinden 10-20 kat fazla olmas›. ‹nsan görme ve iflitme sis-teminde ifle kar›flan duyusal proteinleri kod-layan genleri içermesiyse, ne gözü ne de ku-la¤› olan bu canl› için dikkate de¤er bir bafl-ka sonuç. Görmeyle ilgili duyu proteinlerin-den baz›lar›, “tüp ayak” olarak bilinen bir uzant›da yer al›yor ve olas›l›kla da oradaki duyusal süreçlerle ilgili. Sonuçta, denizkesta-nesi ve insanda bunca farkl› yap›daki organ-larda ayn› duyusal proteinler kullan›l›yor. Araflt›rmac›lara göre yeni aralanan bu ge-nom perdesi, omurgal› canl›lar›n, kendilerin-den önce var olan ve rolleri evrim sürecinde de¤iflmifl karmafl›k bir gen kümesinin ‘üze-rinde u¤rafl›p’ bunlara gerekli uyarlamalar› yaparak evrimlefltiklerini gösteriyor.

National Science Foundation Bas›n Duyurusu, 9 Kas›m 2006

Bir semenderin baca¤› ya da kertenkelenin kuyru¤u kazaya kurban giderse, yerine yenisinin gelmesi iflten bile de¤il. Ama bizim, ve daha birçok hayvan›n böyle bir flans›m›z yok; eksik kol, bacak gibi organlar› yeniden gelifltirme yetimizi yitirmifliz. Ancak ABD’deki Salk Biyolojik Çal›flmalar Enstitüsü’nde yap›lan bir çal›flmada, tavuk embriyosunda

yeni kanat oluflumu sa¤lanabilmifl. Böyle bir marifeti olabilece¤i daha önce bilinmeyen bir civciv bu ifli baflarm›flsa, ayn› fley insan dahil tüm omurgal›lar için geçerli olamaz m›? Bizlerde de bu tür bir yenileme potansiyeli, bir yerlerde gizli kalm›fl halde de olsa varolamaz m›? Al›nan olumlu sonucun akla ilk getirdi¤i sorular bunlar.

Çal›flma, omurgal›lardaki yenilenme sürecinin, benzeri araflt›rmalarla daha önce de gündeme s›kl›kla gelmifl “Wnt sinyal sistemi”nin denetimi alt›nda oldu¤unu göstermesi bak›m›ndan oldukça önemli. Sistemin etkinleflmesi, yenilenme önünde duran gizemli engeli y›karken (kaybettikleri bir kanad› normalde yeniden gelifltiremeyen civcivlerde oldu¤u gibi), bask›lanmas› da do¤al olarak yenileme yetisine sahip hayvanlarda (kurba¤alar, zebra bal›klar›, semenderler gibi), bu özelli¤i ortadan kald›r›yor. Araflt›rmac›lar›n

yapt›¤›, basitçe, embriyonun kanad›n› ald›ktan sonra sinyal sistemini etkinlefltirmek. Sonuç, kanad›n oldu¤u gibi yeniden ç›kmas›; araflt›rmac›lar›n deyimiyle “çok güzel ve kusursuz bir kanat!” Hayvan›n damarlar›, kemikleri, kaslar› ve derisiyle birlikte böylesine ‘tam’ bir kanat gelifltirmesi için yaln›zca birkaç genin ifadesinde gerçekleflen de¤iflikliklerin yeterli olmas›, araflt›rmac›lara göre bu flekilde yepyeni bir araflt›rma alan› ortaya ç›kar›yor. Çal›flman›n, kök hücre araflt›rmalar›na da yeni bir boyut getirece¤i düflünülüyor. “Sözgelimi” diyor

araflt›rmac›lardan Juan Carlos Belmonte, “bu sinyal sistemi, geliflkin hücreleri zaman içinde geriye döndürüp onlar› kök hücre benzeri hücreler haline getirebilir. Bu onlara bir kez daha farkl›lafl›p, kol, bacak vb. organlar›n oluflumu için gerekli tüm dokular› üretme olana¤› sunar.” Tabii bu mekanizmay› insanlarda harekete geçirmek, bulunulan noktada mümkün de¤il. Önemli sak›ncalardan biri de, sinyal sisteminin gere¤inden uzun süreyle etkin tutulmas› durumunda, kanser oluflumunun tetiklenebilmesi.

Salk Institute Bas›n Duyurusu, 19 Kas›m 2006

Giden Kanad›n Yerine Yenisi!

Referanslar

Benzer Belgeler

Ve makseme geldik- te Tophane meydanında adimil-misil hoş tarh sekiz musluk- lu çeşmeyi padişahı enam Sultan Mahmud han bina ve tekmil ve Azab kapısına valde sultanın bina

-Sinir kaydırma egzersizleri için resimde görülen sıraya uyunuz, her bir hareketi 5-7 sn boyunca ve yavaşça yapınız?. -Bu hareketleri 10 kez belirtilen

1858 y›l›nda iki Alman matematikçi ta- raf›ndan ayr› ayr› keflfedilen (ancak yal- n›zca birinin ad›n› alan) bu flerit, sanat- ç›lara esin kayna¤›, matematikçilere

Baumeister’a göre kendini be¤enme, tek bafl›na fazla olumlu bir fley olmad›¤› gibi,. baflkalar›n›n bir kiflinin zekas›, fizi¤i ya da erdemleri

CP ihlalinin s›nan- mas› için B-mezonlar› üzerinde du- rulmas›n›n nedeni, bunlar›n dedek- törlerde görece daha iyi izlenebilme- leri ve eflitsizli¤in belirlenebilece¤i

Akkuş Gayrimenkul , kalitesiyle adından söz ettiren Alya Residence, Alya Trio, Alya Penta ve Alya Grandis projelerini hayata geçirmiştir. 1993 yılında kurulan Lübnan’lı

Hastalar›m›z›n % 80’inde total IgE de¤erleri yüksek bulunmufl olup, total IgE, ev tozu akar allerjenlerine karfl› deri testi pozitifli¤i ve spesifik IgE pozitifli¤i ara-

Makroskopik olarak literatürde memenin SHK’lar›- n›n boyutlar› 1-10 cm aras›nda de¤iflmekle birlikte tümörlerin yar›s›ndan fazlas› 5 cm’den büyük