• Sonuç bulunamadı

S Ü S L E M E S A N A T L A R I D E R G İ S İ İMTİYAZ . SAHİBİ ZEKİ SAYAR U. NEŞRİYAT MÜDÜRÜ. ABİDİN MORTAŞ A D R E S : A N A D O L^U H A N N O : 3 3 E M İ N Ö N Ü İ S T A N B U L T E L : 2 1 3 0 7

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share " S Ü S L E M E S A N A T L A R I D E R G İ S İ İMTİYAZ . SAHİBİ ZEKİ SAYAR U. NEŞRİYAT MÜDÜRÜ. ABİDİN MORTAŞ A D R E S : A N A D O L^U H A N N O : 3 3 E M İ N Ö N Ü İ S T A N B U L T E L : 2 1 3 0 7 "

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

/ >

j ^ l j j / j j r j / T M İ M A R L I K , Ş E H İ R C İ L İ K

V E

S Ü S L E M E S A N A T L A R I D E R G İ S İ İMTİYAZ . SAHİBİ ZEKİ SAYAR U. NEŞRİYAT MÜDÜRÜ. ABİDİN MORTAŞ A D R E S : A N A D O L^U H A N N O : 3 3 E M İ N Ö N Ü İ S T A N B U L T E L : 2 1 3 0 7

S A Y I : 1 6 9 - 1 7 0 * S E R İ : IV. • Y I L : 1946

V J

B a ş y a z ı

M İ M A R L I K P O L İ T İ K A M I Z Zeki SAYAR

Son zamanlarda yurd mimarlarını üzen iki ci- layla karşılaşdık.

Yabancı bir mimar şöhretinin verdiği cesaretle ve hatırlı bir iki kişinin yardımile, Bakanlıklara, Belediyelere, Kooperatiflere, velhasıl her yere mü- racaat ederek projeler teklif etti ve bunu yaparken de bir mesih tavrı takındı, veya öyle gösterildi.

«Memleketinde yapaığı büyük eserlerin bugün yıkılmış olduğundan, dünyada dikili eseri kalmadı- ğı cihetle, Türkiyemizde bir kaç eser yapmak iste- diğini, bu suretle Türk mimarlarını yetişdirmek!

emelinde olduğunu, maddî hiç bir menfaat düşün- mediğini» idarecilerimize telkin etmek istiyerek ö"

nümüzdeki yıllarda yapılması düşünülen ne kadar mühim bina varsa otel, belediye, tiyatro, adalet sa- rayı gibi hepsine talip oldu, kendisinden istemeden!

Projeler teklif etti. Bu haris hareketi bir millet ve- kilile, bir kaç mimarımız da maalesef desteklediler,

İkinci olay, sıhhat Bakanlığı ile, İstanbul Vali- liğinin bir kaç yıl önce Ankara Tıp fakültesi ve Mecidiyeköy hastanesi projelerini, Amerikada bu hususta sistemi ile tanınmış bir Fransız mimarına sipariş etmeleridir. Sessiz sedasız yapılan bu sipa- rişlerden İstanbulun gökünü tırmalıyacak 14 katlı bir «Gratte - ciel» ile bunu, aynı mimarın hasta ba- kıcı okulu gibi çirkin bir projesi takip etti. Mi- mar Walter'in aldığı siparişler, sessizce yapıldığın- dan veya bir iki binaya inhisar ettiğinden büyük bir tesir yaratmadı. Fakat Paul Bonatz'm aynı za- mandaki müteaddit müracaatları mimarlarımız ara- sında haklı bir infial uyandırdı. Bundan dolayıdır ki iki aydanberi basında bu mesele üzerine, tanın- mış mimarlarımız fikirlerini yazdılar, protestoda bulundular. Ayrıca Türk Yüksek Mimarlar Birliği

de bu hususta müracaatlarda bulundu.

Bu yazımızda mimar Walter'i muhatap tutma- yacağız. Çünkü yurdumuzun dışında bulunan bir mimara bir siparişi kabul ettiğinden dolayı bir şey demeğe hakkımız yoktur. Ancak projelerinin yur- dumuzun yapı ekonomisine, dolayısile yapı politi- kamıza uygun clmadiğım. 14 katı ile İstanbulun si- luetini bozacak hastaneyi Ankarayı çirkinleştirecek hasta bakıcı mektebini kabul edenleri muhatap tut- makla iktifa edeceğiz.

Bonatz'm durumu ise büsbütün başkadır. Tek- nik öğretimin yapıları başına getirilen bu yaşlı mi- mar, bağıt ile yüklendiği işlerle uğraşacağı yerde şu veya bu kimsenin yardımile, bütün mimarlık İşleri- mize müdahale eden bir tavır takınmış bulunuyor.

Paul Bonatz'm yüklenmiş olduğu teknik öğretimin işlerini pek de muvaffakiyetle başarmakta olduğu iddia edileuııez. Bayındırlık Bakanlığına tasdike gelen projelerinin esaslı şeklide retüş edilmeden, tadilâta uğramadan çıkarılmadıklarını da düşünür- sek profesörün kendi işlerini bir yana bırakıp, hırsı- piri'ye kapılarak başka işler peşinde dolaşması; ne ona iş verenlerce hoş görülecek bir şey, ne de bir sanatkâra yakışacak harekettir. Namlı bir mimarın hele istenilmeden! Projeler teklif etmesi mimarlık mesleğinin çalışma prensiplerin ve usullerine ne dereceye kadar uygun olduğu sorulmağa değer.

Ankara sergi evinin bir tiyatroya çevrilmesini hotbehot düşünmeden kabul eden, İstanbul Adliye binasının projesini kazanan mimara yaptırılma- sını önlemek için bir yazara fikir ilham edecek ka- dar ileri giden bu mimara, meslek çalışma talimatı- nı hatırlatmak isteriz.

Almanya gibi bir memlekette yetişmiş olan bir

(2)

mimarın bu kaideleri iyi bildiği muhakkaktır. Va- ziyet böyle iken memleket mimarlarını ve onların teşekküllerini hiçe sayarak ferdî ve şahsi teşebbüs- ler yapan bu mimarı ayıplıyor ve mimarlarımızda husule gelen tepkiyi haklı buluyoruz. Paul Bonatz'm şu veya bu vesilelerle alacağı işleri Türk meslek- daşlarile beraber yapacağı hakkındaki propaganda- sını da sempatile karşılamıyoruz. Mimarlık işlerimiz eğer müsabaka usulile olduğu gibi siparişler ile de yapılacaksa, bunun bir yabancı mimarın elile de- ğil, resmî bir organizasyon'un yardımile yapılmasını doğru buluruz. Bontaz'm bir iki eski talebesile memleketimizde büyük mimarlık işleri almağa kal- kışması, aramızda bir imtiyazlı zümrenin doğmasına yol açarki; memleket sanatı namına bunu tehlikeli bulmaktayız. Paul Bontaz, Almanyada yapmağa a- lıştıklarını bizde denemeğe kalkışmamalıdır. Stüd- gartta yarattığı mimarî hızıbı bizde kurmağa teves- sül etmemelidir. Bir sanatkârdan ziyade bir politi- ka adamı gibi hareket ederek Türk mimarlarmı a- yırmaya kalkışan, Paul Bonatz'm misafir perverii- ğimizi suistimal etmemesini temenni ederiz. Bu ha- reketleri sanat ideolojimize hiç de uygun değildir

Bu olaylar, bizi yıllardanberi muhtelif vesileler- le üzerinde durduğumuz bir konuyu tekrar- ele al*

mağa sevk ediyor.

Yabancı mimardan memleket çok zarar görmüş- tür. Bir çok şehirlerimiz, bilhassa Ankara bunu te- yit eden misallerle doludur. Cumhuriyet devrinin yetiştirdiği genç Türk mimarlığı, ikinci dünya har- binin sonunda imar hamseli başlarken, yeniden bir yabancı rekabetile karşılaşmayacağını ümit etmek- teydi.

Fakat son olaylar bu hususta elan yabancıları destekleyen bazı idarecilerimiz olduğunu bize gös- teriyor. İdarecilerin devlet yapılarının projelerini diledikleri gibi, yerli ve yabancı her hangi bir mi- mara verebilmelerini yapı politikamız, bakımından hatalı buluyoruz.

Bir Bakanlık, bir valilik yapdıracağı yapıların projelerini tanzim husufunda yetkili bakanlıkla is- tişarede bulunmalı, ancak verilecek tavsiyelere gö- re hareket etmelidir.

Çünkü yapılarımızda muhtaç olduğumuz mi- marî karakterde, yapı sistemi ve malzemesinde

ekonomik şartlarda memleket menfaatlerine, uy- gun prensipler kabul etmemiz ve bütün yapılarımız- da bir ahenk, bir beraberlik sağlamamız gereklidir.

Bunu bize sağlayacak olan yetkili bir organizasyon- dur. Bugün için kanunlarımızın verdiği imkânlarla bu işi Bayındırlık Bakanlığı yapabilir. Bu Bakan- lıkdaki yüksek fen kurulu bugünkü atıl durumdan kurtarılır ve yetkili elemanlarla kuvvetlendirilirse bütün bakanlıkların, illerin, kurulların, bir istişare kaynağı olur, veyahut baz: memleketlerde olduğu gibi, geniş yetkili bir «Mimarlık Akademya* he- yeti kurulursa yapılarımızın mimarî karakteri, a- hengi bir düzene sokulabilir. Bu sayede yirmi yıl- danberi tahakkuk ettiremediğimiz ideale ulaşmış o- luruz.

İdarecilerimiz karşıkrında yurdun yapı politi- kasını düzenleyen bir organizasyon bulacakların- dan, ihtisasları dışında olan proje siparişi ve kon- kurlar açmak gibi, bir mesuliyetden, bir yükten kurtulacaklardır. Bu suretle bir bakanlık, mimarî temayülü ne olduğu bilinmeyen yabancı bir mimarı memlekete davet edemiyeceği gibi, her hangi bir va- lilik de yurdumuzun yapı ekonomisine zararlı olan 14 katlı bir çelik yapı projesini sipariş edemiyecek- tir.

Yine telif haklan kanunu hazırladığı şu sırada;

mimarı, hayatta olan bir eserin tadili icap ederse, bugün olduğu gibi bu hakka başka bir mimar ulu orta el uzatamıyacaktır.

Devlet projelerinin tanzim işi, bu kurul tarafın- dan bir metod dairesinde yapılacaktır. Projelerin müsabakalar gibi sipariş yolile de yapılması sağla- nacaktır. Fakat bu siparişler bugün olduğu gibi türlü tesirler, himayelerle yapılmıyacaktır. Projenin konusuna göre iş verilecek mimarın bu husustaki yetkisi aranacağı gibi elinde iş olup olmadığı veya çok işi varsa, bir mimarın yüklenebileceğindim faz- lası verilmiyerek, bu sayede mimarlık eserlerinin hakikî bir emek mahsulü, sanat değeri taşımalarına dikkat edilecektir.

Diğer tarafdan her hangi bir yabancı mimar meydanı boş bulup, her mimarlık işinde akıl hoca- lığına kalkışmak cesaretini kendisinde bulamıya- caktır.

Bayındırlık Bakanlığındaki yüksek fen kurulu veya Başbakanlığa bağlı bir «mimarlık Akademyası >

gibi bir kurul vücuda getirerek yurdun yapı ve mi- marlık işlerini bugünkü kötü durumdan kurtarmak icab etmektedir.

Bu kurul, her türlü tesirlerden azade olarak

yetki ile yurdun bütün mimarlık işlerinde nazım bir

rol almalıdır. Ancak bu sayede, memleket mimarlı-

ğının salim bir yola girmesi kabil olabilir.

Referanslar

Benzer Belgeler

If we agree that Becker’s view about how history works and what historical facts actually are makes more sense in the horizon of experience (because we are

zmir l Müdürlü ümüzce 12 Ocak 2009 tarihinde Ortopedik Özürlüler Derne inde zmir Büyük ehir Belediyesi Yerel Gündem 21 toplulu una, Kurumuzun hizmetleri, özürlülere

2 Haziran 2008 tarihinde sizlik Sigortas kapsam nda, 20 i siz için Ayval k Halk E itim Müdürlü ü i birli inde bayanlara yönelik “Gümü Has r Tak Örücülü ü” mesle inde

MATRA programlar kapsam ndaki “ KUR’un Kurumsal Yap n Güçlendirilmesi, Özürlüler için Geli mi Bir stihdam Stratejisi ve Mesleki Rehabilitasyon Projesi” nin faaliyet

[r]

Köşkköy (Hüyük-Konya) Kaplıcasının Jeolojik ve Hidrojeolojik İncelenmesi, O... Köşkköy (Hüyük-Konya) Kaplıcasının Jeolojik ve Hidrojeolojik

Ö zhan ile birlikte). S eçkin ile

FESTİVALLER 40th İSTANBUL FİLM FESTIVALİ ULUSAL YARIŞMA (Temmuz, 2021) 25th TALINN BLACK NIGHTS FILM FESTİVALİ ANA YARIŞMA (Kasım, 2021- resmi duyuru henüz yapılmadı)...