• Sonuç bulunamadı

Kovuktaki Evliya Şeyh Esref Efendi Berlin 2012

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Kovuktaki Evliya Şeyh Esref Efendi Berlin 2012"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kovuktaki Evliya

Şeyh Esref Efendi | Berlin 2012

Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim.

La havle vela kuvvete illa billahil aliyyül aziym Destur ya Seyyidi ya Mevlana ya Ricalallah!

Tarikatina sohbet ve hayrun fiy cemiya Ya eyyuhel hazirun

Ya ibadallah

Allah tan rahmet isteyin daha fazla daha fazla rahmet isteyin...rahmetin fazlası olmaz.

ben basit kimseyim burada bildiğimle değil dinlediğimle söylüyorum...hep beraber dinliyoruz..

dinleyelim ki öğrenelim.

Sohbet bize bilmediklerimizi öğretir

Meded ya sahibuzzaman. Meded ya sahibil unsur Iyilerlen olalım

Allah bizi evliyalarıylan beraber eylesin..

.burada kimleysek mahşerde onlan olacağız...dostumuzun akibeti neyse bizim akibetimizde o ola- cak...

Bu sebebten Cenabı Hak...«dostunu iyi seç...kimlensen ondan sayılacaksın« buyuruyor

»Ya eyyuhellezine amenu ittekullahe ve kunu ma es sadikiyn«

Ey insanlar.sadıklarlan yani Allah dostlarıylan evliyalarlan beraber olunuz...

(2)

Onlar kimlerdir?

Onlar herşeyleriylen Rablerine teslim olan kimselerdir.

Onların bütün aşk ve arzuları Rableriyle olmaktır...Rablerini hoşnut ve razı etmektir..Rabbisinin hoşnutluğunu kendi razılığı ve hoşnutluğunun üstünde tutanlardır.

Belki siz onları hakikatlarıyla asla tanımazsınız. Çünkü onlar çoğu size kendilerini bildirmezler çünkü onlar tevazu sahibidirler.

Hatta sizi sizden iyi bilirler de yine tevazularından sizi bildiklerini de size bildirmezler. Bu acaiptir.

Ve evliyalarin her işi acaiptir onların İlahi Sırlardan haberi olmayana o haller açılmaz. Ve insanlar çoğu evliyalari anlayamaz.

Ve Evliyalar insanların anlayamayacağını insanlara açmazlar. karşısındaki insanı o insanın kendi- sini tanımasından iyi tanırlar lakin belli etmezler...

Çünkü insanlar kendilerini tanımadiklarından evliyalar bir kimseye ne kadar sen aslında busun deseler

“ Sen bizi tanımıyorsun biz asla böyle değiliz sen bilemedin ve bizi kaybettin”derler itiraz ederler.

Halbuki Allah kulunu kulundan iyi bilir ve de dilediğini sevdiği kuluna da o kimseyi bütün hakikatıyla bildirebilir. Dostun dostuna bildiğinden aktarması gibidir bu.

Lakin insan kendinden haberi yok. Nitekim kendini hiç aynada seyretmemiş kimseye bir kimse gelse ve “Ey benim dostum! Senin iki gözünde de bir beyaz yağ tabakası var “ dese inanırmı?

“ Hadi oradan be adam” der o. “ Yürü! Öyle bir şey olsa ben görürdüm ve bilirdim” der ve ya kendi kaçar ondan ya yanından kovalar.

Evet! Bu hikmetlerden dolayı Evliyalar çok şeyi bilirler çok kimseyi görmeden tanırlar lakin bil- diklerini ve tanıdıklarını bildirmezler belli etmezler.

Bu da bir mertebedir ve en yüksek mertebelerdendir. Tevazu dairsindendir bu mertebe ve herkes çıkamaz o noktaya. Hiç olmadan çıkamazsın oraya.

Büyük Şeyhlerimizden Beyazıd Bestami hazretleri bir gün yolda elinde halat Şeytana rastgeldi.

Ona: „ ey İblis! O elindeki halatla ne yaparsın?

_ Insanların boynuna takar kendime köle yaparım

_Sakın ola ki elindeki o halatla benim yanıma yaklaşmayasın ben seni nerde olsa tanırım ve elin- deki o ipi boynuma vurdurtmam, bilesin“ dedi.

Bunun üzerineİblis ona:

„Ey Beyazid, görürüz bakalım.

Ben sana gemsiz de binermiyim binmezmiyim“ demiş ve yok olmuş.

(3)

Tabii Beyazid Bestami hazretleri iradesi dışında Şeytana o sözü etti ve kendi de şaştı buna.

Sonra anladı ki Allah aleme ibret için Beyazid Bestami hazretlerine ihtiyarsız yani kendi iradesi dışında o sözü söyletdi.

Bir gün yine bir nehir kıyısında dolaşırken yaşlılıktan beli bükülmüş iki adım atmaktan aciz bir kimse gördü su kenarında.

Ihtiyar onun yaklaştığını görünce seslendi:

„Ey Allahın kulu!

Allah icin beni sırtında karşıya geçir. Geceden beri burada bir Allah kulu gelsin diye beklerim“

dedi.

Beyazıd Bestami hazretleri sözü ikiletmedi ve ihtiyarı kaptığı gibi sırtına attı ve tam suyun orta kısmında ihtiyarın kulağına doğru mübarek ağzını yaklaştırıp:

„ Ey Iblis“ dedi.

„ Yoksa seni tanımadım mı zannedersin?

Bil ki Allah senin pis kokunu bana daha sen bana yaklaşmadan duyurur. Pislik her yerde pisliktir kendi görünmese varlığı kokusundan belli olur.

Iblis şaşırdı bunları işitince:

“ya Beyazıd!

Sen hem beni bildin hem niye sırtına aldın?”

_ “ İki sebebten dolayı ey İblis:

Birincisi Senin ne Şeytan olduğunu ve her kılığa girebileceğini ve abidden zahidden herkesin üzeri- ne binebileceğini çok tehlikeli olduğunu insanlara bildirmek ve onları yaptıkları ibadetlerden dolayı gafil olmamaları için uyarmak için.

İkincisiyse, Allahın Evliyalarının Allahın bildirmesiyle bilebileceklerini ancak tevazularından ve belki de bir hikmetten dolayı bildiğini bilmezden tanıdığını tanımazdan gelebileceklerini bütün aleme senin üzerinden bildirmek istedim onun için ey İblis” dedi

Evet Şeyh hazretleri şüphesiz ki o ihtiyarın İblis olduğunu çoktan bilmiş lakin İblise kendini tanıdığını tanıtmamıştır.

O da bir rütbedir tanıdığını tanıtmamak.

Onun hakkında bir hikaye söylerim şimdi.

Ağır top mermileri atacağım şimdi bir kıssayla ki Allahın hakiki dostlarını tanıyalım anlayalım.

Bu anlatacağım benim sözlerim değildir Şeyhimizin mübarek dilinden size aktarmaktayım iyi dinleyin ki feyiz alasınız.

Cenabı Allah bir gün Azrail Aleyhisselama emreyledi ki:

„Ey Azrail, Benim filan memlekette bir Veli kulum vardır onun ruhunu kabzetmeye var“, demiş.

Git Onun ruhunu alıver, gel ve ruhunu kabzetmeye giderken sakın kendini bildirme.

(4)

Tanıtmadan gideceksin.

7 derecede kendini tanıtmamak üzere tebdili kıyafetlen 7 türlü başka başka sıfatları üzerine giyip hiç melekiyet sıfatı giyinmeden beşeri libasla 7 perde yapıp öyle gideceksin demiş yanına.

Ondan sonra da kabzetmezden evvelde ondan izin talep edeceksin.

O izin verirse sana onun ruhunu kabzetmeye izin verdim.

Veliyullah bu!

Veliyullah demek ne demek?

Allahın alemler üzerinde Vezir tayin ettiği kimse demek, değil Azrail Aleyhisselam bütün melekut yer ve gök onun emrinde duran adam demektir Veliyullah demek.

Sen onları kılık kıyafetlerine boylarına poslarına bakıp kendin gibi zannetme.

Yok!

Aldanırsın ve bu aldanış seni sonra fena çarpar feleğini şaşarsın.

O emir üzerine mağribi Şeyh kıyafetinde onların böyle yakalarında süsleri işlemeleri olur, onlar gibi o kıyafetlen o tayin olunan yere o mevkiinin tam üzerine inmiş.

Bakmış bir köy kıyısı o tayin olunan yer.

Orda bir kimse yatıyor, göbeğinden yukarısı bir kovuğun içerisinde sokulu böyle.

Bundan aşağısı dışarda üzerine yağmur çiseleyip duruyor altından ayaklarının altından da sel suyu akıyor.

Azrail Aleyhisselam oraya indiği anda ona: „Esselamunaleyküm“ demiş.

„ Ve aleykümselam“ diyor o adamda.

_YaHu demiş Azrail as.

_Sen ne biçim tedbir sahibi adamsın, bu nedir demis.

_Bu küçük bir kovuk yapıncaya kadar senin kendinin büsbütün sığacak bir yer yapmaya tedbirinmi yoktu aklınmı yoktu vaktinmi yoktu demiş.

Şimdi ona çıkış ediyor Azrail as.

_Yaptın yaptın yarıya kadar.

Bir parça daha derin bir parça daha geniş olsundu bu in.

Hiç olmazsa içine girdiğin vakitde uzanasın ıslanmayasın.

Yağmur da üzerine yağmasın, bak, sel olmuş altından yürüyor.

Bu ne hal demiş.

O zaman o adam: “Ya kabz ı ervah!

Ey ruhları kabzeden kimse diyor.

Azrail bu hitab karşısında şaşırdı diyor Şeyhimiz hazretleri.

_Ey ruhları kabzeden, bir gün gelecek ve sen: ver emaneti`diye geleceğini bildiğim için hazırlık

(5)

yapmadım.

Her kim son nefesinde Rabbisine mülaki olmaktan hoşlanmazsa Cenabı Rabbil İzze onunla mülaki olmaktan ona kavuşmaktan hoşlanmaz, diye Peygamber sözü var, Aleyhisselatu vesselam.

Her kim Rabbisine kavuşmayı sever arzu ederse Rabbisi Celle ve Ala hazretleri de onunla kavuşmayı sever ve arzu eder

diye Peygamber sözü var, Aleyhisselatu vesselam.

Onun için ya kabz ı ervah, ya Azrail, diyor doğrudan.

Ben şimdiye kadar bu nefsime dünyadan zevk almaya lezzet almaya fırsat vermedim.

Ben şimdiye kadar bu nefsime dünyada rahatlık çektirtmedim, bu meşakkatın içinde durdurdum ki, sen geldiğin vakit senin yolunu gözetip duruyordu bu benim nefsim.

Sabaha ve akşama.

Ne zaman gelecek ki beni bu bela evinden kurtarsın Rabbime kavuştursun diyerekten.

Çünkü Rabbime kavuşturacak sensin, senden sevgilisi yok bana diyor Ehlullah, „hasret kavuşturan“ derler bir adıyla da Azrail aleyhisselama

Çünkü Evliyalar onun hakiki vazifesinin ne olduğunun şuurundadırlar, bilirler ki onun vazifesi seveni sevdiğine kavuşturmaktan başka şey değildir aslında.

Ölümden nefret eden Rabbini bilmeyen ve sevmeyendir onun için ölmek istemez ve Rabbisine kavuşmaktan korkar.

Hasılı o kovukta Zat:

_Beni sevdiğime kavuşturacak sensin bu sebebten sabaha akşama yolunu bekledim ki beni Rabbime bir an evvel kavuşturasın, deyince Azrail Aleyhisselam: peki, demiş.

Sana daha mühlet vermek için de bana Rabbimden emir var.

İzin verirsen senin ruhunu kabzedeceğim izin vermezsen kabzetmeyeceğim.

Ya Azrail senin anlayacağın dilden konuşuyorum.

Ben bu saati bekliyorum bu lahzayı bekliyordum.

Bir lahza tehir etmene iznim yoktur demiş.

Azrail as o vakit:

Sana izin vereyim demiş abdest için, hazırlık için

Herşey hazırdır, demiş kovuktaki evliya, abdestte namazda hepsi tamamdır.

Subhanallah, demiş Azrail as o vakit.

Ben bu kadar enbiyanın bu kadar evliyanın ruhlarını kabzettim, tebdil kıyafetlen gittiğim vakit kimse beni tanımazdı diyor.

Sen ne kadar basireti keşfi açık Zatsın ki beni hemen tanıyıverdin demiş.

_Sus, demiş. Tövbe yap ya Azrail sen.

(6)

Utan ve isnatta bulundun enbiya aleyhimusselam ve evliya aleyhimurrıdvana isnatta bulundun.

Sen açık buhtanda bulundun sen bu sözünlen hemen tövbe et.

Kim seni tanımadı diyor.

Hangi nübüvvet sahibi seni tanımadı?

Hangi vilayet sahibi seni tanımadı?

Lakin onlar, Allahu Zul Celal sana, kendini tanıtmadan git diye emir buyurduğu için Allahın emrine tazim oldularda seni tanımadı diye gösterdiler.

Nerde seni tanımayacaklar?

Sen ordan emri alırken ondan evvel onlara emir var; „hazır olun“ diyerekten.

Velinin de Nebinin de sıfatı budur.

Onlar Allahın görmesiyle görür bildirmesiylen bilirler.

Onun için, Beyazıd Bestami hazretleri tanımazmı İblisi?

Vakti anında bildi amma ne çare?

Hükmü ilahi gelmiş bir defa taşıyacak, İblisin sözü de yerini bulacak.

Ben diyor sana gemsiz de binerim.

Hadi bakalım.

Bindirdi ve bize edep talim ettiriyor; kimse ibadetiylen taatiylen başkaldırmaya yer yok kendini büyük görmeye yer yok.

Yetişir bu kadar!

Fatiha!

Referanslar

Benzer Belgeler

Bana samimi değilsin, ben daha çok hak ediyorum samimiyetini." Nefsiniz size böyle söyleyecektir!. Evet, size

Ama asla unutmaz." Resulullah (sas)'ın düşmanıysanız Ebu Cehil gibi olursunuz.. Sahabeler Resulullah (sas)'ı gördüler, gözleri Resulullah (sas)'a bakıyordu ve

Müslümana yapıldığında anladığım kadarıyla had uygulanmaz; peki bu hâlde tazir cezası mı uygulanır yoksa iftira eden serbest mi kalır?. مـــيِحَّرلا

Yerdim ama dedem bir ağlardı, bir ağlardı, şaşardım, çağırırdım arap bacıyı, başlardı dedeme bir masal anlatmaya, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer

Evet dünyanın ve insanların içine düstüğü çıkmaz için Allah anahtar gösteriyor lakin insanlar beğenmiyor çünkü insan nefsi nizam ve disiplin kabul etmez.. Mütevazi ve

Allah diğer milletlere felaketler karşısında nasıl olmak gerektigini Japonlardan öğretiyor çünkü bu dünyada yaşayan hiç bir millet şimdi kabara kabara gelemkete

Tabii ki Devlet Opera ve Balesi tarafından her yıl olduğu gibi bu sene de düzenlenecek olan Bodrum Bale Festi- vali ve Aspendos Opera ve Bale Festivali de öy- le… İzmir’deki

Normal hemoglobin (HbA} ‘in glukoz baglamasina glikozillenme denir ve bu glikozillenmis hemoglobin (GHb) veya HbAic olarak bilinmektedir (1.2).. Glikozilasyon