• Sonuç bulunamadı

Teknolojinin sonu Şeyh Esref Efendi Berlin 2011

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Teknolojinin sonu Şeyh Esref Efendi Berlin 2011"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Teknolojinin sonu

Şeyh Esref Efendi | Berlin 2011

Sheikh Esref Efendi und Sheikh Abdulkadir Efendi Mekka 2011 Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim.

La havle vela kuvvete illa billahil aliyyül aziym Meded ya Kutbul Mutasarrıfın meded ya eshabı Nevbe.

Destur ya Seyyidi ya Mevlana ya Ricalallah!

Ey doğudan batıdan uzaktan yakından bizi izleyenler bizi dinleyenler hoş geldiniz. Allahın bu şerefli meclisine ve Şeyh ile olan bu mütevazi sohbete hoş geldiniz.

Hoş geliniz hoş gidiniz hayatınız bu dünyada da öteki dünyada da hoş olsun hoşluklarla dolsun.

Ey insanlar! Hayatınız hoş geçsin hoşluklarla dolsun istiyorsanız nefsinizden değil önce Allahtan dinleyeceksiniz. Allahtan başkasından dinleyen boş dinler ve hayatı boşa geçer. Ey insanlar geliniz ve Allahtan dinleyiniz.

Bu dünyada açılmayan bütün kapıları açacak anahtar Allahtadır. Kapıyı açmak isteyen bu anahtara talip olacak Allahı sayacak.

Allahı sayan ve yalnız Ona kul olana asla korku yoktur. Ne bu dünyada ne öteki dünyada. Onun için Allahı sayanlara ve Ona inananlara korku da yoktur umutsuzlukta.Onun için korkmayın ve umutsuz olmayın ey inananlar!

Korku ve umutsuzluk kime vardır? Maddeyi Allah bilip materyalizmi tek hayat felsefesi olarak görenlere şimdi korku var. Ve umutsuzluk var.

(2)

Umud var Allah derlerse. Nitekim Allah demek için illa denize düsmek tsunamiye tutulmak iste- mez. Denize düstükten yahut tsunamiye tutulduktan sonra zaten geriye dönüşün yoktur.

Geriye dönüş ancak yolun sonuna gelmeden mümkünkür. Yolun sonuna geldikten sonra artık geriye dönüş yoktur. Onun için aklınızı kullanın ve denize düsmeden Allah deyin ey insanlar!

Etrafınızdaki resimlere iyi bakın ve doğru analiz edin. Materyalizimin süresi artık dolmuş, vadesi bitmiştir. Allahı saymayana tanımayana artık bütün yollar çıkmaz bütün kapılar açılmazdır.

Çıkar yol arayan açılmaz kapıları açmaya çalışan Allah deyecek değilse onun işi bitmiştir.

Ey insanlar başkası için değil, kendi menfaatınız için geliniz ve Allah deyiniz. Kalp ilen gönülden zikir ilen sallanarak Allah deyiniz.

Allah deyiniz yoksa Allah dedirtene kadar Allah sizi sellerlen felaketlerlen tsunamilerlen sallayacaktır. Rabbim Allah demezsen yandım Allah deye sallatacak seni haberin olsun.

Bana dünyanın ahvalinden sual ediyorlar.

Diyorum anlatmıyorlarmı? Tv`lerde gazetelerde meclislerde her yerde zaten konuşuyorlar.

„Doğru Şeyh“ diyorlar hemen. „Anlatıyorlar lakin yeryüzüne bağlı olanlar kendi düşüncelerine ve varsayımlarına göre analizini yapıyorlar olanların. Bizim bilmek istediğimiz bu olanlar gökyüzünden baktığın vakitda nasıl analiz ediliyor? Bu felaketlerin anlamı manası sebebi nedir?“

El Hak! Bilimadamlarının bildikleri okumuş çok insana da malumdur lakin gök ehlinin bil- diklerini Allahın bildirdiklerin başkaları bilemez. Bilimadamları gördüklerinden ve o gördükleri üzerine kendi akıllariyla düsündüklerinden söylerler.

Allah dostları ise sadece kendilerine Allahın bildirdiklerin söylerler kendilerinden hic bir şey söylemezler. Fark budur. Ve tek doğru Allah söyler gayrisi hayal yahut yalan söyler.

„İçinde bulunduğu zamandan haberi olmayan gafildir“ buyurdu Cenabı Peygamber ASV. Nasıl bir zamanda yaşadığından zamanın şartlarına göre nasıl durması gerektiğine dair bilgi sahibi olmayan o zamanın ve şartların altında ezilir manasına söyledi o sözü Peygamber ASV efendimiz.

Evet her zamanın kendi anahtarı vardır. O anahtarı bulamayan kilitlenir kalır o zamanın içersinde.

Peki 21.asrın insanının içinde yaşadığı bu zaman nasıl bir zamandır?

Teknoloji zamanıdır.

Yani insanların kendi elleriyle ürettiklerine putperestler gibi taptıkları zamandır. Orijinalin bırakılıpta kopyanın rağbet gördüğü zamandır teknolojik zaman. Her şey sun`i dir.

Teknoloji devri her tabii olanın kopyalandığı ve cansız ve ruhsuz olarak sergilendiği bir devirdir.

Lakin insan sadece yemek içmeklen hayat bulan ayakta duran bir varlık değil ki bununla mutlu olsun?

İnsanın ihtiyacı olan israfa dayali lüks ve daha hızlı bir hayat tarzı değil. Bu hayat tarzı insanı mutlu etmez, asla!

(3)

Onun için insanlar en küçüğünden en büyüğüne en fakirinden en zenginine hepsi de mutsuzdurlar.

Niye mutsuz insanlar?

Çünkü insan robot yahut makina yahut bir demir yığını değil. Yok! o İnsan kafasını veya kalbini dolduran ona hükmeden ona sayısız hisler duygular yaşatabilen bir Kuvvet vardır insanda.

Onun için insanlar kalbini kafasını dolduracak ona bu alemin dışından manevi hazlar duygular yaşatacak bir şey isteyor, teknoloji bunu insanlara veremiyor. Veremeyince hal ortada. Dünya, insanlık ne ahvalde kör bile artık görebiliyor.

Evet. Teknolojik devrim insanlara huzur ve saadet verememiştir her taraf karışık şimdi. Kalpler karışık

kafalar karışık işler karışık. Teknolojinin sağladığı Lüks, israf ve hızlı hayat tarzı insanları mad- diyata

yakınlaştırmış lakin maneviyattan uzaklaştırmıştır.

Maneviyattan uzak insan uzun vadede içinde yaşadığı zamanın şartları ne olursa olsun uzun süre dayanamaz cismani varlığı manevi değerlerle takviye edilmeden ayakta duramaz ve yıkılır.

Hem kalbi hem akli hem cismani insanlar hepsi bir köşeye yığılmış içi boş çuvallar gibidir.

Maneviyatsız insan içi boş çuvaldan farkı yoktur.

Bugün ekonomik kriz diyorlar nerden çıkıyor bu ekonomik kriz?

Ana sebebi nedir?

İşsizliktir!

İşsizlik bütün ekonomik krizlerin sebebidir.

Soruyorum: İnsanlar neye işsiz?

Şimdi işsizliğe sebeb olan ve çare olacak meseleden söyletiyorlar bizi.

Evet! İnsanlar neye işsiz?

İnsanlar işsiz çünkü teknoloji bütün yapilacak işleri insan elinden alıyor ona yapacak iş bırakmıyor.

Ee bütün yapılması gereken işleri sen demire tenekeye yaptırırsan insan ne bulacak işlesin?

İşsiz insanı Allah severmi? Sevmez! İnsanlar severmi? Sevmez! Çünkü işsiz insanın ne beş parası ne de beş para değeri olmaz.

Sonra ne yapıyor bu işsiz insanlar?

İşsizlikten krize giriyorlar ve kendilerini teknolojiyle idare etmeye çalışan idarecilere karşı ayaklanıyorlar ve bütün memleketi dünyayı krize sokuyorlar. Bitti!

Teknoloji insanın pabucunu dama atmıştır. On kişi çalışan yerde teknoloji dokuzunun işini yapınca neolacak? Çalışan on kişiden dokuzu işinden olacak boşta kalacaktır.

Bütün dünya bu hale girdi teknoloji devrimi bütün dünyayı maddeten ve manen batırdı. İnsanlar zannediyorlar teknolojiyle başları göğe erdi.

„Öyle deme Şeyh efendi teknoloji sayesinde artık yaya yürümekten kurtulduk ne güzel hem başımız hem

(4)

kıçımız havada uçabiliyoruz.“

Evet. Görüyorum. Başın kıçın havada nasıl uçtuğunu gördüm şimdi basının kıçının üzerine nasıl düşmektesin o yükseklerden onu da görüyorum ve bu komedi trajediye gülemiyorum.

Hayır, teknoloji insan değerini sıfır etmiştir. İnsanın değeri kalmamıştır 21.asırda. demir teneke insandan çok daha değerli. Bitti.

Yahu ne var hızlı hayatta?

Tayyarede bir saatte gideceğin yere yürüyerekte bir günde git amma cismani kuvvetinle git. Bu daha hayırlıdır bilse insan için.

Yürüdüğü yerde insanın hayat yeşerir. İnsan ayağının bastığı yerde bereket olur. Bunlar ince sırlardandır. Yazıktır ki, İnsan kendindeki sırlardan habersizdir.

Teknoloji insanlığı mahkum etmiş ve hem madden hem manen insan tükenmiştir. İnsan kendi elleriyle kendi istikbalini kurban etmiştir.

Kendi icadıyla düğmeye basar on insanın yapacağını yapar düğmeye basar 100 insanın yapacağını yapar. Peki İnsan ne yapacak?

İnsan bu dünyada luzumsuz ve fazla olmaya başladı ve çare olarak dogum kontrol sistemini buldu- lar. Doğum kontrolu kurtuluş ve çare değildir.

Hayır! Teknolojinin ve onun arkasındakilerin asıl hedefi insanlığı ve insanı birtirmektir. İşte haki- katbudur.

Halbuki insan yeryüzünde hakim olmak için yaratılmıştır mahkum olmak için değil lakin Şeytan ve iki ayaklı yandaşları insanı teknoloji üzerinden mahkum etmişlerdir. Silindir gibi ezmişlerdir.

Soruyorum: Gençlere nasıl bir gelecek vaad ediyorsunuz diyorum ses soluk yok.

Hele bir okusunlar. Tamam okusunlar.

Ya sonra? Sonrası Allah kerim....

Allah Allah! İnsanı işsiz aşsız koyanlar çare bulamayınca onları yine inanmadıkları Allaha havale ediyorlar. El Hak! İnsanı ve insanlığı bu zamanda Allahtan başkası kurtaramaz.

İlahi müdahele devreye girmiştir artık, ve ilk müdahele teknolojiye karşıdır. Ve işte hal ortada İlahi İradeye karşı hiç bir teknoloji karşı koyamayor ve çaresizdir.

Şüphesiz İlahi İrade çok sabırlıdır lakin bir kere devreye girdimi karşısında tutunacak yoktur.

Teknolojinin pabucunu dama attığı insanların çaresiz feryadlarını demirden tenekeden ruhsuz duygusuz sağır teknoloji duyamaz lakin Allah duyuyor ve görüyor. Ve İlahi Merhamettir şimdi devreye giren ve teknolojiyi vuran.

Evet, ey insanlar, resimler sizi şaşırtmasın. Görünen dehşetin arkasındaki hakikat odur ki Allah

(5)

insanlığın düşmanı teknolojiye harp ilan etmiştir insanlığı kurtarmak için. Çünkü İnsanlığın içine düştüğü krizleri problemleri teknoloji arttırır amma asla çözemez.

Teknolojide öyle bir problem çözücü hususiyet kabiliyet yok bu insana mahsus bir hususiyettir biz makinayı çözeriz makina insanı çözemez.

Lakin teknolojik devri insanları maneviyatsız bırakarak ellerini kollarını bağlamıştır. Kim kurtara- cak kim çözecek problemleri? Allah!

Ve Allah İlahi İradesiylen tabiata hükmederek teknolojiye artık dur demektedir:“ Duuuur!“

Allah bir şeye ol derse o şey anında olur. Lakin bu dünya sebebler dünyasıdır ve bu dünyada Al- lah bütün işleri sebeblerlen halkeder. Tsunami sadece bir sebebtir lakin bu sebebi halkeden İrade, Allahtandır.

Şimdi Şeyhimiz hazretleri üzerinden gökyüzünden gelen haber ve ilim odur ki, Allah C.C biraz daha fırsat verilirse insanlığı tamamiylen batıracak olan bu teknolojiyi durdurmak için Cebrail as`a emretmiştir:

“Ya Cebrail, kanadını o suya bir kere vur!”

Azameti Kibriyaya bak sen! Allahu ekber! Allahu ekber ve lillahil hamd. Allah kadirdir ve her şeye muktedirdir. Onun iradesi önünde kimse duramaz hiç bir şey tutunamaz. İsterse bu High Tech bir devlet olsun.

Evet Allah ilk olarak Japonyadan başladı bu DUR demeye. “Ya Cebrail, kanadını suya vur!”

Bir kere dokundu iki kere değil dünya hop oturuyor hop kalkıyor. Subhanallah! Yerler gökler görünen ve görünmez bütün varlık emrinde ve iradesinde olan Allah ilen şaka olmaz. Haddimizi bileceğiz.

Hazret-i Mûsâ –aleyhisselâm zamanında

Firavun Musa AS`a ve Rabbisine inat büyük bir kule yaptırdı. Bu kuleye hayvanla çıkılıyordu.

Kule, yedi senede tamamlandı.

Firavun, bu kuleden semâlara bakacak, Mûsâ’nın Rabbine rastlamadığını halka yayacaktı:

“Biz, bunca gücümüz, medeniyetimizle göklere yol bulup erişemedik; Mûsâ nasıl çıkmış da bize haber getirmiş!” diye ortalığa fitne salmak niyeti.

Nitekim bugünkü Bilimadamlarının teknoloji vasıtasıyla “O kadar aradık Allah yok” didedikleri gibi.

Firavun da bu kötü niyetle o yüksek kuleyi yaptırınca , Allâh Teâlâ o anda Cebrâîl -Aleyhisselâma emretti: “VUR!” O da kanadıyla kuleye vurdu.

Kule üç parçaya ayrıldı. Binlerce asker öldü o kulenin altında çalışan Tuğla ve kiremit pişirenler de yandılar. Evet insanlar böyle azdıkları vakitlerde Cebrail as kanadıyla devreye girmiş, çok işler görmüştür.

Gökyüzü 1789 miladından itibaren şimdi gelişmekte olan bütün bu felaketlere gebeydi şimdi doğurmaya başladı. Çünkü 300 senedir insanlar Allahı ve İlahi nizamı bıraktılar ve kendi nefisleri- ne gore bir hayat tarzını yaşadılar.

(6)

Allah “bakalım bu hayat tarzı onları mutlu edecekmi kendileri de görsünler” dedi bıraktı onları. İnsanlar 300 senedir kendi kendilerini nidare etmek istiyorlar beceremediler ve daha mutsuz oldular. Bütün dünya depressif insan doldu.

Şimdi gökyüzü bu mutsuzluğa müdahele ediyor ve yeni bir hayat tarzının doğumu için düğmeye basıyor “Vur bre Cebrail” diyor. “Eskisi yıkılsın ki yenisi yapılsın.”

Cebrail as ki 600 kanadı vardır. 600 kanadından her bir kanadın genişliği doğu ile batıyı kaplar. O bir tek kanad ilen o okyanusa şöyle bir dokundu, dünya yerinden oynadı.

Ey insanlar! Bu söylediklerimiz gökyüzüyle olan canlı bağlantıdandır. Live Connection with Brea- king News from Heaven TV.

Dünyada olan vukuatlara dair size yeryüzünden görünenlerden gösterdikleri söyledikleri başkadır işin aslına meselenin iç yüzüne dair gökyüzünden ve görünmeyenlerden bize şimdi bildirilen haki- katlar başkadır.

Biliniz ki her şey varlıkta iki cephelidir. Tek cepheden bakıpta meseleyi anlamak isteyen eksik kalır ve yanlış anlar.

Bu sebebten bu dünyada zuhur eden bütün vukuatlar da iki yüzlüdür yani iki cepheli:

yeryüzü cephesinden bakış Gökyüzü cephesinden bakış

Bu iki bakışa da sahip olan doğru anlayış sahibi olur ve her bir şeyi doğru analiz eder ve doğru anlar.

Niye japonya? Bunun bir kaç sebebi var.

Birinci sebebi:

Japonya dünyanın bir numaralı teknoloji devletidir ve bunun için Japonya teknolojiyi temsil eden devlettir.

Onun için Allah Celle ve Ala ibret ve İlahi Kudret ifadesi olarak teknolojiye karşı başlattığı İlahi Müdaheleye o memleketten başlamıştır.

Teknolojiyi merkezinden vurmuştur.

İlahi İradenin insan teknolojisinden çok daha üstün olduğunun altını çizmek ve insanlığını ve Allahı unutmuş insanlara haddini bildirmek için en üstün teknolojiye sahip bir yerden başlamıştır Allahu Teala teknoloji Tanrısına vurmaya.

İkinci sebeb; Japon milleti bu tür felaketlere karşı daha beşikten hazır ve tecrübeli millettir.

Yetişme tarzı olarakta sakin, birbirlerine saygılı ve hürmetkardırlar.

Panik yapıp birbirlerini itip kakacak millet değildirler. Nitekim ne bir isyan ne bir tartaklama feryad figan görülmemiştir o memlekette. Takdire sayan bir duruş sergilemektedir Japonlar. Aferin.

Başka hangi milletin başına gelseydi o memleket simdi talandı ve itişip kakışma feryad figan gökle- re çıkardı. Japonlar çok vakur duruş sergilediler aferin.

(7)

Ve Allah bunu biliyor. Japon milleti bu tür felakete diğer milletlerden daha hazır ve diğer milletler- den daha birbirlerine saygılı ve bağlıdır.

Onun için Allah İlahi ikaz ve ibret tablosuna böyle bir felaketi daha asil ve kolay taşıyacak sabırlı ve sıkıntılara daynıklı bir milletden başladı. Nitekim bütün dünya buna şahid hayran hayran Japonların gösterdikleri duruşu izliyorlar. Bu Allahın insanoğluna verdiği değer ve İlahi Şefkattir.

Allah diğer milletlere felaketler karşısında nasıl olmak gerektigini Japonlardan öğretiyor çünkü bu dünyada yaşayan hiç bir millet şimdi kabara kabara gelemkete olan zelzelelerden muaf değil hepsi düşecek bu ateşin içine.

Japonlar üzerinden Allah milletlere ders veriyor nasıl duralım birbirimize karşı disiplin dersi ve- riyor. Bu İlahi Merhamettir. Daha fazla zarardan birbirimizi korumamız için..

Üçüncü sebeb:

Yeni bir devrin başlaması için eski devrin bitmesi gerekir. Yani her yeni şey sıfir noktasından zuhur eder. Eski bina yıkılmadan yenisi dikilmez.

Japonya dünya ekonomisini ayakta tutan devletlerin başında gelir. Şimdi işitiyorum japonyadaki hadiseden dolayı dünya borsası alabora gitmekteymiş. Bu dünya bankasınin iflası ve dünya krizi demektir.

Ey insanlar, iyi dinleyiniz ve anlamaya çalışınız.

Bu zelzelelerden ilk insan Adem As haber verdi, Musa as haber verdi, İsa as haber verdi ve Peygamberliğin Mührü Seyyidina Muhammed ASV efendimiz haber verdiler ki, Peygamberlerin her biri birer İlahi “erken ikaz” merkezleridir gelecek olan felaketlere karşı.

Ne diye kulak vermediniz? Nerede hazırlığınız? Haberi binlerce sene evvelden verilen felaketler- den muhafaza olmak için ne tedbir aldınız?.

Nitekim “Her haberi verilen şey mutlaka gerçekleşecektir, vakti gelince görürsünüz” buyurmakta Cenabı Hak kutsal Kuran da.

.İşittim ki, teknoloji hususunda ve bilhassa zelzele uyarı sistemleri alanında en ileri millet Japonlarmış, o sistemleri de en erken 30 saniye evvel uyarıyormuş. Acaip!

Üşenmedim hemen hesaplattım acaba o vakit o ani korkunun üzerine bir bardak su içmeye yetişirmi diye yetişmedi. Bırak o bölgeden kaçmaya yahut sevdiklerine veda etmeye. Neye yarayacak o 30 saniye?

İşte sizin en ileri teknolojiniz size en erken 30 saniye evvel uyardı ve sen daha elini burnundan çeke- meden olacak oldu. Sen de taptığın teknolijinde kendini kurtaramadı.

Allaha sığınırız! Ya Rabbi sen bizi koru. Her türlü görünür görünmez beladan Sana sığınırız.

Uyanın ey insanlar! Bu hitab benim hitabım değildir. Gökyüzündendir ve bütün insanlar için olan ikazdır uyarıdır.

(8)

Erken uyarıdır hala uyuyanlar için Allaha kaçmaya vakitli uyarıcıdır. Çünkü daha her şey bitmedi bilakis yeni başlıyor . Japonyadaki daha başlangıç.

„Henüz Kıtalara emretmedik“ buyuruyor zamanın sahibi ve Kutbu olan ve bu dünyadaki hadiselerden sorumlu olan Evliya. Bizi Allah ilen olan bağımızı daha sağlamlaştırmamız için ikaz ediyor.

Artık geriye dönüşü yok olacak olacak siz Allaha kaçın başka kurtuluş yok diyor. Bu hitabımız hem uyarı hem inananlar için bir müjdedir daha beter hadislerden Allaha sığınmak için fırsattır. Erken uyarıdır

Hiç bir şey olup bitmiş değildir bilakis bu başlangıçtır. Bütün dünya tsunamiye tutulacaktır ister bu tsunami sudan ister ateşten olsun. Allahın gemisine binmeyeni hiç bir gemi kurtaramaz. Bitti!

Hatırlayın ey insanlar!

Yeni sene nasıl girdi? Gökyüzünden gül mü yağdı?

Denizlerde balıklarmı çoğaldı?

Hayır! Bu söylediklerimiz uyutmak için Brüder Grimm`den masallar değil. Allah sizi uyandırmak istiyor. Ve şimdi uyandırmak için kurulmuş saat çalıyor,.Vaktinde uyanın ki, herhangi bir zelzeleye aniden yakalanmayasınız.

300 senedir insanlar maneviyattan uzaklaştırıldılar Allah inkar edildi. Şimdi o devir kapanmıstır.

21.asır başka bir asırdır dünya böylesini görmedi belki işitti. Altın Çağ!

Cenntten hayatın dünyada yaşanacağı asırdır içinde bulunduğumuz asır. Onun için umutsuiz olmayınız ey insanlar!

Eğer insansan ve inanıyorsan. İnsan gibi yaşamak istiyorsan o günü göreceksin. Korkma! Korkma Allah bütün melekutuyla kuvveti Kudreti mucizeleriyle evliyalarıyla inananların yanındadır ve onların bizzat hamisidir.

İnsanlar şimdi korku filmi izler gibi dünyadaki hadiseleri izliyorlar. Biz rahatız çünkü bizim yanımızda olan ve elimizden tutan büyük bir kuvvet var bizi gözeten on un için korkmayınız ey inananlar.

Korku Allahtan korkmayanlara ve Allahı sevmeyenlere geliyor Allahı seven ve sayanlara ne mutlu.

O nlara sadece saadet var.

Japonları Allah seviyor hem gözleri çok güzel hem fıtratları karakterleri güzel. Bu hadiseler Japonları manevi temizliyecektir.

Asıl yükü kim taşır?

En kuvvetli olan taşır.

Japonlar diğer milletlere nisbetlen manen çok daha kuvvetlidir. Materyalist asırda nasıl öncü millet idiyse teknolojisiyle maneviyat asrı olan Altın Çağda da önde gelen lider 3 büyük milletten birisi Japonlar olacaktır bu da onlara gökyüzünün bir müjdesidir sabrederlerse..

Sabredecekler. Az kaldı. Dua ediyoruz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Katılan toplam milletvekili sayısı ve oranı: 2 % 1,56 Katılması gereken belediye başkanı sayısı: 19. Katılan toplam belediye başkanı sayısı ve oranı: 1 % 5,26

Arap Baharı olarak ifade edilen bu dönemle beraber, Türkiye'nin genelde bölge siyasetinde özelde ise önce Libya’da Kaddafi, sonra da Suriye Esad rejimi ile ilişkilerinde

Normal hemoglobin (HbA} ‘in glukoz baglamasina glikozillenme denir ve bu glikozillenmis hemoglobin (GHb) veya HbAic olarak bilinmektedir (1.2).. Glikozilasyon

Eğer insanoğlu sadece hiçbir sakıncası olmayan işlerde doğruyu söylerse, fakat canı, malı ve şerefinin zarar göreceği işlerde yalan uydurursa yahut doğruyu konuşmayıp

Lakin onlar, Allahu Zul Celal sana, kendini tanıtmadan git diye emir buyurduğu için Allahın emrine tazim oldularda seni tanımadı diye gösterdiler. Nerde

Evet dünyanın ve insanların içine düstüğü çıkmaz için Allah anahtar gösteriyor lakin insanlar beğenmiyor çünkü insan nefsi nizam ve disiplin kabul etmez.. Mütevazi ve

Ock 2011’de yayınlanan IMF WEO Güncelleme Raporuna göre yeni yükselen piyasa ekonomileri ile gelişmekte olan ülkelerde 3012-13 yıllarında ortalama büyüme hızı yüzde 5

Özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu Kasım 2012 ayı sonu itibariyle 2011 yılı sonuna göre 7.3 milyar Dolar tutarında bir artışla 133.8 milyar