• Sonuç bulunamadı

r/JilinıSLel '15aranıala r

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "r/JilinıSLel '15aranıala r "

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

F ABAD Farın. Bil. Der.

9. 162 -169, 1984

FABAD J. Pharm. Sci.

9, 162 -169, 1984

r/JilinıSLel '15aranıala r

Yaslılıkta İlac Kullanımı , ,

Jülide AKBUGA (*!

Saniye GÜLHAN (*) Günsel BAYRAKTAR-ALPMEN C*l

Özet: Yaşlı nüfus her yıl giderek artmaktadır. Bu nedenle yaşlıla­

rın ilaçla ilgili sorunları büyük bir önem taşımaktcıdır. Yaşlı kişiler­

de ilacın absorpsiyon, dağılım,, metabolizma, reseptC·r bölgeler ve eli-

ıninasyonunu etkileyen fizyolojik ve anatomik değişmeler ilaçların

etkiSini değiştirmektedir. Yaşlılar etkileşme reaksiyonlarına daha

duyarlıdırlar.

Bunun yanında yaşlıların ilaç kullanımı, ilacın alınma şekli veya reçetesiz ilaçların kullanımına ilişkin sorunları da vardır.

Bu sorunları minimuma indirmek için doktor ve eczacılara ko- nu ile ilgili öneriler yapılmıştır.

THE USE OF DRUGS IN THE ELDERL Y

Summary: The papulation of the elderly is increasing every year Older persons have altered respanses ta drugs because of their physialo- gic and anatomic changes which infll.ı-ence drug absorption, distribution, metabolism, receptor sites, and excretion. The elderly are more sus- ceptible to interaction reactions effects.

The elderly alsa often have problems involving the proper use of drugs, taking drugs on the improper use of non-prescripition drugs.

Suggestions are made far the physician and the pharmacist to keep these problems ta a minimum.

(*) i.ü. Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı Be- yazıt - İstanbul.

(2)

GİRİŞ

Günümüzde nüfusun giderek artan büyük bir bölümünü yaşlı­

lar oluşturmak.tadır. Yaşlı nü- fusun genel nüfusa oranı yaklaşık

o/o 12-21 arasında değişmektedir

(1). Gelişmiş ülkelerde ise bu oran her yıl o/o 4C artmaktadır {2).

Özellikle Batı Avrupa ülkelerinde nüfusun çoğunluğunu yaşlllar oluşturmaktadır. Bu nedenle yaş­

lılar ve sorunları gittikçe artan bir ilginin odak noktası olmuştur.

Orta yaş ile yaşlılık devresini kronolojik bir esasa göre ayırmak mümkün değil ise de bazı araştır­

macılar 60 (3) bir kısmı 65 (4) di-

ğer bir kısmı 75 yaş (2) ve üstün- dekileri yaşlılar grubu olarak ka- bul etmektedir.

Bu grup ayn:.. zamanda nüfu- sun hastalığa ve ilaçlara karşı en

duyarlı olan ve en çok ilaç tüke- ten kesimidir. İlaç tüketiminde

yaşlıların oranı yaklaşık o/o 50 dir.

Diğer taraftan il&.çların yan ve is- tenmeyen etkileri nedeniyle hasta- haneye başvuranlar arasında yaşlı oranı da erişkinlere kıyasla çok daha yüksektir (5).

Hastanın ilacı yanlış kullan-

ması veya ilaç kullanımı sırasın­

da yaşlı şahısta fizyolojik değişi­

me bağlı olarak ortaya çıkan et- kiler yaşlılarda ilaçla ilgili prob-

lemler~n kaynağını oluşturmak­

tadır. Bu yazıda yaşlıların ilaç.·

la ilgili problemleri ana hat-

larıyla kısaca belirtilerek konu

eczacılar açısından

tir.

incelenecek-

Yaşlılarda ilaç aktivitesini etkileyen faktörler

İnsanda ilaç etkisinin yaşla

birlikte değiştiği uzun süreden be- ri bilinmektedir, İlerleyen yaşa bağlı olarak ort&.ya çıkan fizyolo- jik ve patolojik değişmeler, ilacın

absorpsiyon, dağılım ve eliminas- yonunu, dolayısıyla da yararlılığı­

etkilemektedir

a) Absorpsiyon: Yaşın ilerle- mesiyle beraber midenin boşalma

hızı, barsak hareketleri, mide sı­

vısı ve hidroklorik asit salgılan­

masında azalmalar meydana ge- lir. Bu değişmeler ilacın çözünme

hızı, iyonizasyon derecesi ve ab- sorpsiyon hızını etkiler (6,7). Gast- rointestinal mukozadaki değiş­

melere bağlı olarak da aktif trans- port gecikebilir.

b) Dağılım: Yaşlanmada, bi- rim vücut ağırlığına düşen kan ve plazma hacminde bir değişme ol- mamakla birlikte kalp debisi, top_

lam sistemik pe1iüzyon ve akış

hızında azalma meydana gelmek- tedir (8). Hücre kütlesi ve toplam vücut sıvısı belli bir hızla azaldı­

ğından dağılım hacminin de yaş­

la birlikte azaldığı düşünülmekte­

dir (9,10). Aynı ır.iktarda verilen alkolün pilazma konsantrasyonuM nun genç ve yaşlılarda farklı ol-

duğu saptanmış ve bu durumun

yaşlılarda su kompartımanlarının

büzülmesi nedeniyle dağılım hac- minin azalmasına bağlı olduğu ile_

ri sürülınfuıtür (llJ. Diğer yandan albumin miktarında da belirli bir azalma meydana gelmektedir (12).

(3)

Bu dwum yaşlılarda proteine

bağlanma oranları yüksek olan

ilaçların kanda serbest haldeki

konsantrasyonlarının artmasına

ve eliıninasyonun hızlı olmasına

neden olmaktadır.

Yaşlılarda vücut ağırlığı de-

ğişmese bile vücuttaki yağ mik.-

tarı değişir. Vücuttaki yağ oranı

18-85 yaş arası kadında o/o 33 ten

% 48 e, erkekte ise % 18 den o/o 36 ya yükselmektedir. Bu durum

lip~d çözünürlüğü fazla olan ilaç-

ların yağ dokularında lokalize

olmasına ve etki süresinin uza-

masına yol açmaktadır. Barbiturat, dibenamin, fenoksibenzaminin et- ki süresini tayinde bu özellik dik- kate alınmalıdır (13).

c) Metabolizma : İlacın bil- yotransformasyonunda en önem- li organ olan karaciğerde, ilerle- yen yaşla beraber yapısal ve fonksiyonel bir değişme görül- mez, ancak biyotranformasyonda rol oynayan mikrozomal enzimle- rin aktivitesinde azalma ortaya çı­

kar (14). Biyotransformasyon hı­

zındaki bu yavaşlamaya bağlı ola- rak bazı ilaçların etki süresi uzar ve kan düzeyi yükselir.

Ayrıca ileri yaşlarda ilaçla-

rın ve metabolitlerin safra içine

atılma hızı da yavaşlamaktadır ıııı.

dl Atılma: Yaşlılarda genel- Jikle böbrek fonksiyonlarında

azalma meydana gelmektedir. İler­

leyen y~la birlikte glomerül filt- rasyon hızı, böbrek kan akımı ve tubüler salgılanma kapasitesi aza-

lır. 20 yaşından 90 yaşına kadar re-

naı kan akımında o/o 53, glomerül filtrasyon hızında ise yaklaşık % 45 azalma olduğu görülmüştür.

(13,15). Glomerül filtrasyon hızın­

da görülen yavaşlama pek çok ila-

cın vücuttaki biyolojik yarılanma

süresinin uzamasına neden digitoksin, heparirJ, tiazid diüretikler ve praktololda

olur;

grubu oldu-

ğu gibi (11). Organik bileşiklerin

ve lipid çözünürlüğü az olan bile-

şikler-1n plazma seviyleleri artar (B).

D.ağılım ha cm ının azalması ve

eliıninasyon hızının y~vaşlaması

sonucu vüc.uttaki ilaç birikimi art-

tığından kararlı durumdaki kon- santrasyon yükselir ve buna bağlı

olarak da yaş etki insidansi ve toksisite artar (16). Böyle durum- larda toksisiteyi azaltmak için do- zun azaltılması

(17),

gerekmektedir

e) Reseptör bölgeler: Santral sinir sisteminde reseptör bölgeler- deki duyarlılığın yaşa bağlı olarak

azaldığı yapılan hayvan deney- leri ile belirlenmiştir (8). Ayrıca

ilerleyen yaşla birlikte doku akti- vitesi, duyarlılığı ve ilaca toleransı

da değişmektedir.

Dokunun yapısında meyda~

na gelen değişiklikler ilaca ve- rilen cevabı da etkileyebilir (6).

Yukarıda bahsedilen fizyolo- jik değişmeler dışında ilerleyen

yaşa bağlı olarak kişilerde görme,

işitme bozuklukları1 fiziksel yaş­

lanma sonucu zayıflama, dejene- ratif ve psikolojik bozukluklar

(4)

meydana gelebilir {18l.

Yaşlılarda ilaç kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan istenme- yen etkiler ve etkileşmeler

Yaşlılarda ilaç kullanımı sı­

rasında, yaşlanmaya, kullanılan

ilaçlara ve diğer birçok faktörle- re bağlı olarak bir takım istenme- yen etkiler ve etkileşmeler ortaya

çıkabilir.

a) İlaçların istenmeyen etki- leri

Hastaların yaklaşık o/o 10-18 inin ilaçlann istenmeyen etkileri nedeniyle hastaneye yattıkları

bildirilmektedir (2) . Bu oran yaş­

lılar arasında daha da yüksektir.

Son yıllarda yaşlılarda deri döküntülerine neden olan enaz 84 ilaç ve ilaç tipi {örneğin iyodür- ler) bir liste halinde çıkarılmıştır

(19). Yaşlılarda alerjik hassasiyet- te azalmalar görülmekle birlikte lokal preparatlar için hassasiyet devam etmektedir (20,21). Diğer yandan ilaçla ortaya çıkan kıza­

rıklık ve kabartılar 50 yaşın üs- tündekilerde daha yaygındır. Bu.

nun yanısıra psikoaktif ilaçlar için

hastanın yaşı ve organik beyin sendromu ile ilgili şikayetlerinin

bulunup bulunmaması esas alına­

rak doz cetvelleri hazırlanmıştır.

Ayrıca yaşlılarda ilaçların isten- meyen etkileri arasında konstipas- yon, diğer allerjik kalıntılar ve

sarılık da önenıli bir yer tutar.

Konstipasyon yaşlılarda görülen en önemli problemlerden biridir,

bazı ilaçlar yaşlılarda bu etkiyi ar-

tırır. Geriatrik hastaların yak.la-

şık % 50 si laksatif kullanmakta-

dır (13).

b) İlaç-ilaç etkileşmesi Genellikle yaşlılarda istenme- yen ilaç etkilerinin ilaçlar arasın­

daki etkileşnıe sonucu meydana

geldiği düşünülmektı.edir. Bu ko- nu ile ilgili yayınlar sınırlıdır

(2,22). Diğer yandan ilacın istenme- yen etkilerinin hastanın kullan-

dığı ilaçların çeşidi ve sayısı ile

orantılı olarak a:.:ttığı da bilinmek- tedir,

Yaşlılarda ilaçlar arasındaki etkileşmenin tehlikesini belirten raporlarda j3-blokörler ve oral antidiabetikler arasındaki etki-

leşme üzerinde durulmuştur. Her iki grup da yaşlıların çoğunluğu­

nun fazla gereksinim duyduğu ve

sık kullandığı ilaçlardır (2l.

Yapılan araştırmaların çoğun­

da hastaların genellikle ikiden fazla ilaç kulland.iğl görülmüştür.

Bu dununda hastanın cevabını ön- ceden tahmin etmek güçleşir. Ay- nca çok ilaçla tedavide ortaya çı­

kabilecek olan ilaçlararası etkileş·

meyi önlemek de hemen hemen

olanaksızdır.

c) İlaç-hastalık etkileşmesi Etkileşmeye bir başka örnek de hastalığın tedavisinde kullanı­

lan ilacın yaşlıda bulunan bir diğer hastalık ile etkileşmesidir. Ge-- nellikle yaşlılar birden fazla hasta-

lık ve problemden şikayet ederler ve bu ,nedenle ilaç kullanırlar. Bu durumda ilaç-hastalık etkileşmesi

ortaya çıkabilir. örneğin konjestif kalp hastaları androjen, kortikos-

(5)

teroid, üre, östrojen, fenilbutazon, propranol ve sodyum preparat-

!arına karşı hassastır (21.

dJ Vitamin yetersizliği ve istenmeyen ilaç etkileri

Geriatrik preparatlarla teda- vide unutulmaması gereken konu hastaya ait faktörlerin zamanla

değişebileceğidir. Bu faktörlerden biri de hastanın beslenme rejimi- dir. Yaşlı hastalar genellikle ken- dileri için gerekE.n vitamin ve

ınineralleri diyetleri ile sağlaya­

mazlar.

Bu çeşit etkileşme ile ilgili de-

ğişik kayıtlar vardır (24). Örneğin

antikonvülsanlar ile tedavi sıra­

sında yaşlı hasta yeterli miktar- da meyva, sebze ve karaciğer ile beslenemiyorsa folat eksikliği orta- ya çıkabilir. Bu durum hastada za-

yıflık, güç nefes alma gibi bilinen

yaşlılık şikayetlerine neden oldu-

ğundan bu şikayetlerin gerisinde folat eksikliği olduğu teşhis edilme- yebilir. Benzer şekilde, antikonvül- san ile tedavi sırasında hasta ye- terli miktarda süt içmemişse D vi- tamini eksikliği ve buna bağlı ola~

rak kemik ağrıları, yfuüme güçlü-

ğü ve adale zayıflığı gibi şikayet­

ler ortaya çıkabilir. Bu şikayetle­

rin genellikle hastanın yaşından

ileri geldiği sanılarak D vitamini

eksikliği düşünülmez.

Devamlı kullanılan kalp gliko- zitleri tiamin eksikliğine; hidrala- zin ve L-dopa, B6 vitamini nok-

sanlığına, fenobarbital, fenitoin, triamteren ve aspirin ise folik asit

eksikliğine neden olabilir (24).

e) İlaç]arın laboratuvar test

sonuçlarında değişikliklere yol

açması

Yaşlılarda hastalık tanısını güçleştiren faktörlerden biri ba-

test değerlerinin yaşla beraber

değişmesidir. Buna ilave olarak vitaminler ve salisilatlar gibi (2)

pek çok ilaç hastanın laboratuvar test değerlerini etkileyebilir.

f) Yaşlılarda hatalı ilaç

kullanımı

İlaçların büyük bir bölümü hem erişkin hem de yaşlılar ta-

rafından kullanılmasına rağmen

geriatrik ilaçlar olarak bilinen bir grup ilaç sadece yaşlılar tara-

fından kullanılmaktadır. Yaşlan­

mayla beraber ortaya çıkan birta-

kım şikayetlere karşı kullanılan

bu ilaçlar tedaviden çok kişinin sağla- fonksiyonlarının devamını

yan ilaçlardır (2) .

Çeşitli patolojik bozukluklar- dan şikayet eden yaşlı hastalar pek çok ilacı birarada içeren bir tedavi görürler. Tedavi sırasında yaşlıların üçte biri günde 8 den fazla ilaç almaktadır. Bazı du- rumlarda bu sayı 12 ve 16 ya ka- dar çıkabilmektedir (13). Yaşlıla·

rın o/o, 77 sinde yaş arttıkça bir

günde alınan ilaç sayısının da art-

tığı yapılan araştırmalarla sap-

tanmıştır (25). Ayrıca yaşlıların yaklaşık % 40 ının günde en az 1 ilaç aldığı bildirilmiştir (6).

Yaşlı hastanın yanlış ilaç al-

masına veya ihmaline bağlı hata- lar çok yaygındır (26l. Buna kar-

şılık konuyla ilgili pek az çalışma

(6)

kayıtlıdır.

Genel olarak kliniklere başR vuran yaşlı hastalann o/o 60 ının

reçetede yazılı ilaçların kullanımı sırasında hata yaptıkları bildiril-

m'.ştir (13). Hastalar arasında ken- dilerine daha önce gerekli tali- matlar verilmeyenlerde hata ora-

%

60 iken, daha önce gerekli talimat verilende ise bu oran o/o

2.3 e düşmektedir (26). İlacın yan-

llş kullanımında gerekli talimat

eksikliği, reçetesiz satılan ilaçlar,

yaşlı hastanın ilacı uygun olma- yan koşullarda saklaması gibi pek çok faktör rol oynar.

Ayrıca yaşlılar hatırladıkları

veya ihtiyaç duydukları zaman ilaç alma eğilimindedirler, her iki durum da hatalı ilaç kullanımı­

na neden olur. Bazı yaşlı hasta- lar özellikle depresif hastalar ise ilaç almayı unutabilirle~-

Yaşhlarda ilaç l{ullanımı ile ilgili öneriler

Yaşlıların değişik özellikleri nedeniyle, ilaç tedavisinde gere- ken yararın sağlanması bakımın­

dan aşağıdaki noktalar önemlidir (13,27),

ı - Tedavi hastanın yaşam biçimine uymalıdır.

2 - Tedavi olanaklar ölçüsiirı­

de basit olmalıdır. Kompleks do- zaj, kanşıklıklara ve hatalara ne- den olabilir. Üçten fazla ilacın birlikte verilmemesi önerilir.

3 - Tedaviye mümkünse stan- dart dozdan daha düşük dozlarda

başlanması ve idame dozunun dik~

katle ayarlanması önerilmektedir.

Yaşlılarda idame dozu göre daha düşüktür.

gençlere

4 - Yaşlılar için sıvı preparat_

la.rın alınması daha kolaydır.

Başka dozaj şekilleri varsa büyük tablet ve kapsüllerden kaçınmak gerekir.

s - İlaç isnü ve kullanılışı şi­

şe üzerinde okunaklı bir şekilde

belirtilmelidir.

6 - Doktor ve eczacılar ila-

cın kullanılışı hakkında hastaya gerekli açıklamayı yapmak zo-

rundadırlar.

7 - İlaçları açılması kolay

şişelere koymalı, yanlış veya fazla dozda ilaç alınma:sını önlemek için, nitrogliserin gibi acil olarak

kullanılan ilaçlar dışındaki ilaç- lar ortada bulundurulmamalıdır.

B - Hastalara karanlıkta ilaç

almaması, dalına aydınlıkta alma-

tavsiye edilmelidir.

g - Yaşlılar ilaçla tedavi sı­

rasında devamlı denetim altında tutulmalı ve ilacın etkileri sürek- li izlenmelidir.

Sonuç

Nüfusun hastalığa ve ilaç etki- sine karşı en duyarlı ve de en çok ilaç tüketen kesiıni yaşlılardır.

Yaşlılarda ilaçlarla ilgili problem- lerin ortaya çıkma nedenleri çok

değişik olmeJkla beraber fizyolojik ve bireysel faktö:rler olarak başlıca 2 grupta toplanabilir.

Bu konuda meydana gelebile- cek zararları minimuma indirmek için;

ı - Sağlık personeli bu prob- lemleri iyi bilmeli ve hastayı bu

(7)

konularda uyarrrıalıdır.

2 - Doktor ve eczacılar, yaşlı

hastalara ilaçların nasıl kullanıla­

cağı konusunda gereken bilgiyi vermeye özel bir dikkat gösterme- lidir.

3 - Ayakta tedavi gören has.

taların tedavisinde eczacıların ro- lü önemlidir. Örneğin eczacı:

al Yaşlı hastayı, kendisine de-

ğişik doktorlarca verilen değişik sayıdaki ilacı bir arada kullanma- dan önce doktoruna danışmaya ik- na edebilir,

b) Bazı önemli ilaçlar için yap-

tığı dosyalamayla hastanın prob- lemlerini tartışmada doktora yar-

dımcı olabilir.

el Reçetesiz satılan ilaçların

emniyetle kullanılması konusunda bir danışman vazifesi görebilir.

Sonuç olarak yaşlıların ilaç

kullanımı konusunda diğer has- talara kıyasla hasta ,doktor, eczacı

ve hemşirenin eğitimli ve daha dikkatli olması gerekir.

Bu konuda başta da belirtil-

diği gibi özellikle eczane eczacı­

sının eğitimli ve deneyimli olma-

farmakolojik ve fizyolojik bilgi- lerinin ışığı altında yaşlı hastaya

yardımcı alınası gerekmektedir.

!Geliş Tarihi: 4-1.1983)

KAYNAKLAR

1. World Health Organizatıion

(1981), ·The Control of Drugs for the Eldedy., Report of the Ninth European Symposium on Clinical Pharmacological Evaluation ir.ı. Drug Control, EURO Report and Studies No.

50.

2. Lamy, P.P. «Drug Interactions and the Elderly-A New Pers-

pectiven, Drug Intell. Clin.

Pharm. 14, 513"515 (1980).

3. Seminaire sur la Protection Sanitaire des Personnes Agees et des Vieillards et la Prevention du Vieillissement PrCmatur6 O.M.S. Bureau Regional de L'Europe, EURO 245 S. 2, Velicangil, S. Koru- yucu Hekimlik ve Halk Sağlığı

S. 413 İstanbul (1965).

4. Lundin, D.V. uMedication Ta- king Behavior of the Elderly;

A Pilot Study», Drug Intell.

Clin. Pharm. 12, 518-522 (1978).

5. Lunde, I., Dukes, M.N.G. uTiıe

Concept of Geriatric Drugs: A Regulatory Dilemna», Pharm.

Int. 3, 94-98, (19821.

6. Bender, D.A . nEffects of Age on Intestinal Absorption: Imp- lication for Drug Absorption in the Elderly», J. Am. Geriatr.

Soc. 16, 1331-1339 {1968).

7. Fikry, M.E., Aboul-Wafa, M.

H., «lntestinal Absorption in the Oldu Gerontoı. Clin 7, 171- 178 (1965).

8, Bender, D.A. uA Pharnıacody­

namic Basic far Changes in Drug Activity Associated with Aging in the Adult», Exp. Ge- ront. l, 237-247 {1965).

9. Goldman, R., uSpeculations on Vascular Changes with Age», J, Am. Geriatr. Soc. 18, 765- 779 (1970).

10. Ritschel, W.A., .. Phannaco-

(8)

kinetic Approach to drug Do- sing in the Aged», ibid 24, 344-

354 (1976).

11. Kayaalp, O.,; «İlaçların Etkisi- ni Değiştiren Faktörlern, Tıb­

bi Farmakolojiı Nüve matbaası

Cilt 1, 201 Ankara 1981.

12. Chresrow, E.J., Bronsky. D., Orfei, E., Dyniewic, H., Dubin, A. Musci, J.. «Serum Protein in the Aged: Means and Sta- bility of Micoprotein Levels and Electrophoretic Parti-

tionsn, Geriatrics 13, 20-24 (1958).

13. Holloway, D.A, «Drug Prob~

lems in the Geriatric Patient», Drug Intell. Clinical Pharın. 8, 632-642 (1974)

14. Kattwinkel, J.. Taussig, L.M.

Statland, B.E., Verter, J.ı. .. The Effect of Age on Alkaline Phosphatase and Other Sero- logical Liver Function Test in

Normal Subjests and Patients wi th Cystic Fibrosis», J. Pe- diatr. 82, 234-242 (1973).

15. Heider, CH.,. Brest, A.N., a.Re- nal Insufficiency in the Aged», Geriatrics 18, 489-493 {1963).

16. Ritschel, W.A. «Drug Action and Interaction in the Geriat- ric Patientıı, Sci. Pharm. 45, 304-310 (1977)

17. Rosenberg, J.M., Man., K., nFactors that Modify Drug Ac- tivity and Patient Responsen, Drug Intell. Clinical Parm. 7, 346-350 (1973)

18. Moore, S.R., '-«Prescription Drug Information for the El- derly

»,

Pharm. Int. 2, 283-289

(1981).

19. Fıscher, A.A a.Drug-induced Skin Eruptions» - « Typical

Treatınents for Topical Prob- lemsn, Geriatrics 34, 45-63 (1979).

20. Baer, R.F., Schwarzchild, L.

Selected Allergic Skin Disease in Older Personsn, ibid 10, 265- 273 (1955).

21. Waısman, M «Dermatologic Problems of Elderly Persons», ibid 12, 503-514 (1957).

22. Armstrong, W.A.. Driever, C.

W., Hays, R.L. a.Analysis of Drug - Drug Interactions in a Geriatric Population», Am. J.

Hosp. Pharm. 37, 385-387 (1980).

23. Cluff, L.E., Thornton, C.F. Seidl L.G. •(Studies of the Epidemio- logy of Adverse Drug Reac- üons, JAMA 188, 976-983 (1964).

21. Sorensen, A.A., Zimmer, J.G.

Sorensen, D.J., nAppropriatness of Vitamin and Mineral Presc- ription Orders far Residens of Health Facilities», J. Am. Ge- riatr. Soc. 27, 425-430 (1979).

25. Bender, D.A._. «Pharmacologi- cal Aspects of Aging; A Survey

of the Effect of Increasing Age on Drug activity in Adultsu ibid 12. 114-129 (1964).

26. Cooper, J.W. (Jr), «Drug Therapy in the Elderlyıı, J.

Am. Pharm Assoc. 18, 25-26 (1978).

27. James, W., Long, M.D. The Essential Guide to Prescrip- tion Drugs Harper Rpw Publis- hers, New York 19BO.

Referanslar

Benzer Belgeler

Lineer Olmayan Skaler Fark Denklemleri.

1960'1ı yılların sonunda Aspartam ve onun bozunma ürünü olan diketopi- perazin üzerinde hayvan ve klinik de- neyler tıaşlanlmıştu.. 1974'de Ameri- ka Birleşik

pristavoçnıye glagolı 200 produktivnıy suffiks 202 proizvodnoye slovo 9l prospryagat' glagol 58 prostoreçiye l l9 prostoye predlojeniye 85 prostoye skazuyemoye

litis, arthritis, serum sickness, acute renal failure, silent myocardial infarction, ocular reactions, and alveolar hemorrhage have been reported (2,3). Our patient

sol akciğer üst lob apiko-posterior segmentte ve sol akci- ğer alt lobda yaygın buzlu cam dansitesi ve retikülonodü- ler değişiklikler, yer yer konsolide alanlar, bronşektazik

Presentation in early infancy and resolution of the corneal opacity with pancreatic enzyme and multivitamin supplementation suggest that not only hypovitaminosis A,

Its most severe form, descending necrotizing mediastinitis (DNM) following deep neck infections, is a rare but potentially fatal comp- lication of dental abscesses.. It can

Bu nedenle bizim olgumuzdaki gibi kitle görünümü olan, yoğun sigara kullanımı ve ailede akciğer kanseri öyküsü olan hastalarda eğer anti-tüberküloz teda- viye klinik