AKM'nin "yeni yüzü"yle ilgili detaylar açıklandı. Tarihi binanın dış cephesi reklam panosu olacak, mimari karakteristiğinden eser kalmayacak. Projeyi, AKM'nin mimarlarından Hayati Tabanlıoğlu'nun oğlu yürütecek, "babasının mirası"nı harcayacak!
Önce, hesaplaşmaya giriştikleri bir tarih diliminin parçası olarak gördükleri binayı yıkmak istediler. Sanat örgütlerinin mücadelesi ve takibi sonucu yıkım projesi rafa kalktı. Boş durmadılar. Bu defa da "AB, İstanbul'u Avrupa'nın kültür başkenti seçti, değişim şart" diyerek, Cumhuriyet döneminin en önemli simgelerinden biri olan Atatürk Kültür Merkezi'ni (AKM) "bakıma aldı"lar.
Bakımın kapsamı hakkında hiçbir açıklama yapılmadı. Haziran ayında bir buçuk yıllığına kapatılan binanın akıbeti konusunda tüm sanat örgütleri, aydınlar, sanatseverler endişeli bir bekleyiş içindeyken, AKM'nin dış cephesine reklam alma "cin fikirliliği" peşinde oldukları açığa çıktı. Doğal olarak bu da hak ettiği tepkiyi gördü. Bunu, bir sessizlik dönemi izledi. Hesaba kitaba oturdular.
Sonunda, AKP'nin "kentsel dönüşüm" projesinin en önemli parçalarından biri olan AKM'nin yenilenme çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı arasında imzalanan bir protokolle yeniden gündeme geldi. Anlaşmaya göre, ajansın denetimindeki yenileme çalışmasının projelendirilmesi ve uygulanması görevi mimar Murat Tabanlıoğlu'na verilmişti.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ofisi'nde 22 Ekim günü düzenlenen toplantıda, AKM'deki çalışmalar hakkında bilgi verilerek, binanın yeni yüzünün neye benzeyeceği açıklandı. Sonuç, tepkilerin göz ardı edildiği, tarihi bir kültür mirasının yerini İstanbul'un en büyük reklam panosunun alacağıydı.
AKM çırılçıplak!
Projeye göre, AKM'nin ön cephesini kaplayan alüminyum parçalar, cam yapı kullanılarak yenilenecek. Böylece ön cephe daha transparan hale getirilecek. Üst kata yapılacak kafeteryanın da çatısı açılarak camla kaplanacak. AKM'de bulunanlar yemeklerini yerken gökyüzünü seyredecek, içleri açılacak. Böylece kültürel dokunun ticari dokuya
dönüştüğünü fark edemeyecekler.
Binanın girişi cam bir saçakla tamamen kapatılacak. Ana giriş, sanatçı ve dekor girişleri yeniden düzenlenecek. Girişteki gişeler kaldırılarak geniş bir karşılama alanı oluşturulacak, böylece alüminyum konstrüksiyonuyla dönemin simgelerinden biri olan girişteki döner merdivenin etrafı açılarak, merdiven ortaya çıkartılacak. Ana salonun tüm teknik donanımı elden geçirilerek yenilenecek, salonun girişinde yekpare, büyük bir fuaye oluşturulacak.
Kültür sona erdi, şimdi reklamlar…
Toplantıda bir sunum yaparak yenilenme çalışmasını anlatan Murat Tabanlıoğlu, bütün binanın teknik olarak yeniden modellendiğini ve salonların bulunduğu ana bina ile depoların bulunduğu yan bina olmak üzere iki ayrı bölüm
tasarladıklarını belirtti.
Binanın ön cephesi, gündüz ve gece farklı yayınların yapılabileceği büyük bir ekran haline getirilecek. İçeride defter, kartpostal, hediyelik eşya gibi ürünlerin satılacağı bir mağaza açılacak ve üst kata da büyük bir restoran cafe
kurulacak.
Dış cepheye reklam panosu kurulması meselesi, bu toplantıdan çok önce, Kültür Bakanlığı'nın, "tadilat bütçesine katkı sağlamak için geliştirdiği bir fikir" olarak ortaya çıkmıştı. _imdi, yenileme projesinin kalıcı bir parçası olarak anlatılan dış cephe reklam panosu, hediyelik eşya mağazası ve restoranla birlikte AKM'nin ticarileştirilmesinin bir unsuru. Reklam panosunun "sanatsal içerikli haber ve duyurular" içereceği söylense de, uygulamada nelerle karşılaşılacağı henüz bilinmiyor. Hediyelik eşya mağazasıyla AKM'nin markalaşmasına katkı sağlanacağı iddia ediliyor. Ekim 2009'da tamamlanarak tekrar hizmete açılacak binanın arkasında bulunan Aziz Nesin Sahnesi'nin yeni projede yer almıyor oluşu da dikkat çekiyor.
"Bedava yapıyoruz işte daha ne!"
Projeyi üstlenen mimar Murat Tabanlıoğlu, 12 Nisan 1969 tarihinde hizmete açılan binanın mimarı Hayati Tabanlıoğlu'nun oğlu. İsmi, daha önce Galataport projesiyle gündeme gelmişti. 2005 yılında dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un, "yerine yenisi yapılacak" dediği AKM'nin yıkılmasına karşı çıkan Tabanlıoğlu, binanın 20 milyon dolara yenilenebileceğini savunmuştu. Bu itirazla devreye giren Tabanlıoğlu'nun bakım projesinde yer alması, şaşırtıcı olmadı. Bu seçime destek veren çeşitli çevrelerde, "AKM, Tabanlıoğlu'na babasının mirasıdır" yorumları yapılırken, Tabanlıoğlu da projenin mimarlık hizmet bedeli olarak öngördüğü 1 milyon avroyu babasının anısına almayarak, AKM'nin yenilenmesine gönüllü katkıda bulunduğundan bahsediyor.
AKM'nin yenileme çalışmalarıyla ilgili iddiaların önemli bir kısmı, çalışmanın bütçesiyle ilgili. Tabanlıoğlu'nun üç yıl önce, "20 milyon dolara yenileriz" dediği AKM'nin yalnızca elektrik ve izolasyon gibi bazı teknik kalemlerinin
maliyetinin 40 milyon YTL civarında olacağı aylar öncesinden konuşuluyordu. Projenin "astarı yüzünden pahalı" bütçesindeki diğer kalemlere ne kadar harcanacağı ve bu masrafın nereden karşılanacağı ise yanıtsız soru olarak ortada duruyordu. Tanıtım toplantısının ardından, ihtiyaç duyulan paranın, aylar öncesinde dillendirildiği gibi, dış cepheye konacak reklam panosundan elde edilecek gelirle çözüleceği anlaşıldı.
Orhan Kurtuldu: AKM'ye yüz nakli yapılıyor
Tanıtım toplantısına katılanar arasında, Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB) temsilcisi Orhan Kurtuldu da vardı. AKM'nin yıkımına karşı mücadele eden sanatçılardan biri olan Kurtuldu, açıklanan projenin AKM için bir "yüz nakli" olduğunu söyledi. Dış cephe reklam panosu tartışmalarının başladığı dönemde, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'na ve Kültür Bakanlığı'na çeşitli mektuplar yazan, dilekçeyle başvuran Kurtuldu, Koruma Kurulu'nun
yönetmeliklerinde yer alan, "AKM'nin dış cephesine herhangi bir ilan, reklam veya tanıtım asılamaz" kuralının hangi gerekçeyle çiğnendiğinin hesabını sordu.
AKM'nin temel ihtiyacı olan bakım, onarım ve zorunlu yenilemelerin dışında yapılacak değişikliklere sanatsal anlamda gerek olmadığının, bu kapsamdaki her değişikliğin AKM'yi ticarileştirmek anlamına geleceğinin altını çizen Kurtuldu, halka mal olmuş kültürel bir miras için "Tabanlıoğlu'na babasının mirasıdır" yorumunun yapılmasını eleştirdi. Kurtuldu, bakım onarım ihalesinin kurallarına uygunluğunun tartışılması gerektiğini de sözlerine ekledi. 25/11/2008