• Sonuç bulunamadı

Yeni AKP Hükümeti `nin, haz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni AKP Hükümeti `nin, haz"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yeni AKP Hükümeti `nin, hazırladığı ilk yasa; kısaca 2/B olarak adlandırılan `orman vasfını yitirmiş arazilerin satışı yasası`ymış. İlk icraatı yeni hükümetin nasıl bir politika izleyeceğini açıkça gösteriyor; yaşam alanları, daha fazla talana açılacak, canlı yaşamı daha fazla kazanca feda edilecek. 2/B deyimi, yasanın madde ve bent numarasından geliyor.

Orman Yasası `nın 2. Madde-si`nin B bendinde; "... Orman sayılan yerlerden, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden; tarla, bağ , bahçe, meyvelik, zeytinlik , fındıklık,

fıstıklık -antep fıstığı, çam fıstığı- gibi çeşitli tarım alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta

kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanlarının orman sınırları dışına çıkartılacağı..." düzenleniyor. Ormanların kendiliğinden orman vasfını yitirmeleri olası değil, buralar insan eliyle orman olmaktan çıkartılıyor, ardından 2/B yasaları ile yasallık kazandırılıyor. 2/B yasaları her seferinde, büyük tartışmalar yaratmış, pek çok kez Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Geçtiğimiz dönemde, Cumhurbaşkanı tarafından her seferinde Meclise geri gönderilmiştir. _imdi, AKP

Cumhurbaşkanı`nı da kendinden seçmiş, kazaya uğramadan 2/B alanlarının satışına ilişkin yasayı çıkaracak. _imdiye kadar olduğu gibi, Anayasa `ya aykırılık itirazları da sonuç vermeyecek, çünkü Anayasayı da değiştiriyorlar. "Sivil Anayasa " süslü adı altında sunulan çalışmada çevre hakkı ve ormanların korunmasına ilişkin düzenlemeler 12 Eylül Anayasası `nın aratacak nitelikte. Elimizde Bilim Komisyonunun hazırlamış olduğu taslak metin var,

değerlendirmeleri bu metne göre yapıyoruz . YAŞAMI SÜREKLİ KILMAYAN KALKINMA

Anayasa Taslağında, "çevrenin korunması" başlığı altında, çevrenin korunması ve çevre kalitesinin iyileştirilmesi, "sürdürülebilir kalkınma ilkesiyle uyumlu olması" şartına bağlanmıştır. "Sürdürülebilir kalkınma" süslü bir söz, en çok tartışılan ve çevre hakkı savunucuları tarafından reddedilen bir kavramdır. Sürdürülebilir Kalkınma kavramının kabul edilmesi süreci incelendiğinde, bu kavramı üreten ekonomi politikaları ile ilgisi görülebilmektedir. 1970 yıllarda, çevre kirliliğinin önlenmesi için büyümenin sınırlandırılabileceği düşüncesi hâkimdi. 1980`li yıllarda yaşanan

ekonomik krizlerle "sürdürülebilir kalkınma" kavramının zemini hazırlandı. 3-14 Haziran 1992 tarihleri arasında Rio de Jane -rio `da toplanan Birleşmiş Milletler çevre ve Kalkınma Konferansı sonunda yayınlanan Rio

Deklarasyonu`nda bu kavram, açıkça ifade edildi. ORMAN İŞGALCİSİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR

Zamanla, sürdürülebilir kalkınma ilkesi ile hedeflenenin kapitalist üretim ve tüketim ilişkilerinin sürekliliğini sağlamak olduğu ortaya çıkmıştır. Artık "sürdürülebilir kalkınma", çevreyi kirletmenin, doğal dengeyi bozmanın kılıfı halini almıştır. Ülkemizde son yıllarda yürürlüğe giren ilgili yasalar ve yönetsel düzenlemelerin tamamında bu kavrama dayanılmakta ve çevre ve insan sağlığı, canlı yaşamı için risk oluşturabilecek faaliyetlerin önü açılmaktadır. _imdi de Anayasa metni hale getirilmektedir. Anayasa Taslağı `nda; "Ormanların korunması ve geliştirilmesi" başlığı altında; ormanlar işletilecek, kazanç elde edilecek ticari mal olarak değerlendirilmiştir. Gerekçede, ormanların bir doğal kaynak olarak görüldüğü gizlenmemiş, tabiî kaynaklarımızın en önemlilerinden biri olarak nitelendirilmiştir. Yani; ormanlar alıp satılabilecek, tüketilecek bir maldır. Bu yaklaşımla yapılan taslak düzenlemede, ormanların sınırlarının daraltılması ayrık kural değil, genel kural haline getirilmiştir.

Anayasa Mahkemesi `nin ormanları turizm yağmasından önleyen kararı aşılmaya çalışılıyor, ormanlık alanlar madencilerin talanına açılıyor. Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen ve tarım alanlarına veya başka alanlara dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler orman alanı dışına çıkartılabilecek. Buradaki tarım alanları aldatıcıdır, asıl üzerinde durulması gereken "veya başka alanlar" ifadesidir. Orman olarak korunmasından daha fazla yarar görülen yerler neler olabilir?

12 EYLÜLÜN ETKİSİ

Örneğin; Kaz Dağları , Turgutlu çal Dağı gibi madencilerin talanına açılan orman alanları olabilir, Akdeniz ve Ege kıyılarının baş belası olan golf sahaları ile turizm yağmasına açılan orman alanları olabilir. Bu düzenleme ile, "orman alanlarının turizme tahsisini düzenleyen yasayı iptal eden" Anayasa Mahkemesi kararı etkisiz hale getiriliyor. 2/B`nin

(2)

kapsamı genişliyor, 23 Temmuz 2007`den önce orman niteliğini kaybeden yerler 2/B kapsamına alınarak, ormanları bozanların beklentileri karşılanıyor. Sultanbeyli gibi orman alanlarının kaçak yerleşimlere yasallık kazandırılıyor, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler orman dışına çıkarılıyor.

Orman alanı dışına çıkartılan yerlerin satılmasında ya da kullanım hakkının devredilmesinde, bu yerleri fiilen kullananlara öncelik veriliyor. Bu ne demek? Ormanı işgal edenlerin ödüllendirilmesi demek. Orman işgalcilerinin hem suçları affedilecek , hem de işgal ettikleri ormanlık alanlar onlara devredilecek. Kısacası, yeni AKP dönemi de politikasının ne yönde olacağını göstermeye başladı, ülke kaynaklarını küresel sermayenin, sermayesi halini getirmek. İlk dönemde bu yolda yasalarda önemli değişiklikler yaptılar, şimdi neoliberal politikaların engelsiz uygulanması için anayasayı değiştirmeye çabalıyorlar.

Toplumun 12 Eylül Anayasası`ndan kurtulma isteğini de kullanılıyorlar. _imdi bu anayasa çalışmasına müdahale etme zamanı, yoksa 12 Eylül Anayasası`m bile arar duruma geleceğiz . 12 Eylül Anayasası `ndan kurtulalım derken, daha kötüsü ile yaşamak zorunda kalmamak için, özgürlüklerden, eşitlikten, demokrasiden, emekten, yaşamın sürmesinden yana olan herkesin sözünü söylemesi, sesini yükseltmesi, etkili güç olması gerekiyor.

ARİF ALİ CANGI Avukat / cangi @cangi .av .tr 8.10.2007 Birgün

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye'nin yıllık şeker gereksiniminin 2.5 milyon ton olduğunu ifade eden Tuncer, bunun yüzde 85'i şeker pancar ından, yüzde 15'i ise NBŞ'den karşılandığını belirterek,

Şavşat’ta Tigrat Deresi üzerinde suyun arıtmasını kolaylaştırmak ve su miktarını kontrol etmek için Devlet Su İşleri (DS İ) ekiplerince oluşturulan bentler

Belirlenen kilovat/saat ba şına elektrik ücretleri şöyle: Hidroelekrik, 7.3 Cent (13 Kuruş), rüzgâr enerjisi 10.5 Cent (18.7 Kuruş), güneş enerjisi 13.3 Cent (23.67

Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması Yasa Tasarısı ile hastanelerin özerk ve özel bütçeye sahip hastane birlikleri çat ısı altında toplanması amaçlanıyor.. Özel

Orman Genel Müdürlüğü ise Danıştay'ın yönetmeliğin yürütmesini durdurma karan üzerine ormanlık arazileri tamam ıyla madencilik faaliyetlerine kapattı.. Anayasa Mahkemesi

AKP hükümeti uluslararası gıda tekellerinin talebi doğrultusunda insan sağlığına zararlı olan ve genetiği değiştirilen m ısırdan üretilen nişasta bazlı şeker

Dünya savaş sanayinin ve Ortado ğu’da estirilen terörde harcanan enerjinin sorgulanması yapılmadan; alternatif enerji kaynaklarıyla, giderek artan toplam enerji

Maddesinde yer alan kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerlerdeki özel orman alanlar ında %6 yapılaşma izni verilebileceği kuralı da değiştiriliyor..