• Sonuç bulunamadı

Editör Prof.Dr. Kadir ÖZKÖSE. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Yayınları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Editör Prof.Dr. Kadir ÖZKÖSE. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Yayınları"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Editör

Prof.Dr. Kadir ÖZKÖSE

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Yayınları

TOKAT 2014

(2)

TOKAT'IN YETIŞTIRDIGl/LlM VE FIKIR ÖNDERLERI

Tokat'ın Yetiştirdiği İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİ

Editör

Prof. Dr. Kadir ÖZ~ÖSE

Gaziosmanpaşa Üniversitesi 'ilahiyat Fakültesi Yayınları ISBN: 978-975-7328-60-5

(3)

TOKATlN YETIŞTIRDIGl/LlM VE FIKIR ÖNDERLERI

ı. MEHMED EMİN TOKADİ'NİN YAŞADI

Gl

DÖNEMİN ·DiNi, İLMİ, TASA VVUFİ, SİY ASİ VE EKONOMİKPAN O RAMASINA BAKlŞ

Prof. Dr. Ramazan MUSLU263

Eyüp Ayvansaray Emir Buhfui Tekkesi'nin264 onuncu postuişini Mehmed Emin Tokadi'nin (1 158/1 745) tam adı Mehmed Emin b. Hasan b. Ömer Nakkaş'dır. 265

Babası aslen Diyarbakırlı olup Nakşibendi şeyhlerinden Aziz Mahmud Urmevi'nin dervişlerindendir. Lakabı "Dayrzôde" ve "Cemôleddin"; künyesi "Ebu 'l- emône" ve "Ebu Mansur"dur. 266 Dedesinin şehadetinden sonra babası Diyarbakır'dan Tokat'a hicret etmiş ve Mehmed Emin 1075/1664'te burada doğmuştur.

Mehmed Emin Tokadi'nin yaşadığı dönemde dini, ilmi, siyasi ve iktisadi durumun panoramasına onun hayat hikayesiyle birlikte bakmaya çalışacağız.

Mehmed Emin Tokadi'nin yaşadığı dönem Osmanlı Devleti için "duraklama"nın

sona erdiği ve "gerileme"nin başladığı yıllara tekabül eder. Onun çocukluk ve gençlik

yıllarında Sultan IV. Mehmet (Avcı Mehmed) (1648-1687) ve Sultan

n.

Süleyman (1687-1691) tahtta idi. İstanbul'a geldikten bir süre sonra tahta Sultan Ahmed (1703- 1730) geçmiş yirmi yedi yıl hüküm sürdükten sonra Sultan I. Mahmud (1730-1754) tahta çıkmış ve o da yirmi dört yıl saltanatta kalmıştır.

Osmanlı Devleti, 18. yüzyılın' tamamına baktığımızda otuz altı kadar savaştan

sadece on beşinde başarılı olabilmiştir. Bu göreceli başarı çöküşü biraz daha geciktirmiş

263 istanbul Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, i zmir il Müftüsü.

264Eyüb-Ayvansaray Emir Buhar! Tekkesi, Ayvansaray'da Dervişzade ·sokağı'nda bulunan bu tekke, NakşibendTiiği istanbul'a getiren "Emir Buhari" adıyla da tanınan Ahmed Buhari (ö. 922/1516) tarafından kurulmuştur. 1448 fatih'teki tekkeden sonra inşa edilen ikinci önemli NakşT tekkesidir. 918/1512-13'te tesis edilen tekke, Emir BuhilrT'nin torunuyla evlenen Şeyh Muslihüddin Mustafa Muslu (ö. 1058/1648) tarafından yeniden düzenlenmiş ve genişletilmiştir. Tekke daha sonra, XVIII. asrın başlarında, Nakşibendiliğin en parlak simalarından· birisi olan Mehmed Emin Tokadi (ö. 1158/1745) tarafından da yönetil miştir.

265 Haslb, Menukıb, vr. Sa; AyvansarayT, age, ı, 46; Vassaf, age, ll, 37-38; Süreyya, age, ı, 405-406;

. Tabibzade, age, s. 66; Işın, "Nakşibendifik", DBiA, VI, 36.

'266 Vassaf, age, ll, 41

(4)

GAZIOSMANPAŞA ONIVERSITESIILAHIYAT FAKOLTESI YAYlNLARI 2014

olsa da devlet hızla toprak kaybetmiş ve mali sorumluluklar altında ezilmeye ma.hkfun edilmiştir. İktisadi olarak para ayarı yapılmış ( Amcazade Hüseyin Paşa: f697 -1702), gelir-gider dengesinin kurulmasına çalışılmış (Rami Mehmed Paşa: 1 703), yurt dışına

para, altın ve gümüş çıkartılması yasaklanmış (Damad İbrahim Paşa: 17 ı 8-1730), saraydaki bazı gümüş eşya, kürkler, kıymetli kumaşlar ve kıymetli kitaplarıp. satılmak

suretiyle mali sıkıntı aşılmaya çalışılmış ve harcamaların takibi yapılmaya b~şlanmıştır

(I. Mahmud: ı 730-ı 7 54 ). ilerleyen zaman diliminde mali sıkıntının aşılabilmesi için

hatt-ı hü:mayün çıkartılmış (I. Abdülhamid: 1774-1784) ve askere cülfis bahşişine son verilmiştir (Sultan III. Mustafa: 1757-.1 774). Özellikle Rusya Savaşı, Çeşme Faciası ve İstanbul depremleri gibi nedenlerle hazine tamamen boşalmıştır (ill. Mustafa). 267

Sultan I. Abdülhamid döneminde devlet, mali krizden kurtulmak için bir yandan iç kaynak aramış, diğer yandan da Şeyhülislam Mehmed Kamil Efendi' den ecnebi bir devletten borç alırup alınamayacağına dair fetva istenmiştir. Fetva alındıktan sonra Felemenk Devleti'nden istikraz akdi yapılmasına karar verilip elçisiyle görüşülmüş,

ancak bu teşebbüsten vazgeçilmiştir. Neticede mevcut sikkelerin değiş-tirilmesiyle altın

ve gümüşün rayicine bir miktar zamdan başka çare bulunamamıştır. 268

Tüm bu ekonomik sıkıntılara rağmen bazı imar faaliyetlerinden de geri

durulmamıştır: Sultan

m.

Ahmed döneminde Hüsrevabad, Sadab.iid ve Hümayunabad Sahil Sarayı, I. Mahmud döneminde Nfu-1 Osmaniye Külliyesi yapımına başlanmış ve

m.

Osman döneminde açılışı yapılmıştır.

m.

Mustafa'nın annesi Mihrimalı Sultan adına yaptırılan Ayazma Camii, Laleli Camii, Eyüb Sultan Camii ve Türbesi, Büyük Yeni Han, Bend-i Cedid, Paşabahçe Mescidi, Kadıköy İskele Camii, Galata Mevlevibanesi ve Fatih Camii 'nin yenilenmesi çalışmaları sadece

m.

Mustafa· döneminde gerçekleşen

267 18. yüzyılın sonlarına doğru Sultan 1. Abdülhamid, 1787'de Ruslara karşı savaş ilan edildiği sıradaki m~llt vaziyeti bir hatt-ı hümayGnda şu şekilde dile getirir: ..... Akçe hususunda müzayekanız ma'IQm-ı

hümayünum olmuştur; tez elden üç, dört bin kese akçe istemişsiniz; mevcGd olsa alimallah kendi harçlığımı gönderir idim; bu vakitte esirgenir (dirlğ) mi? Lakin hazinenin hali, cenabınızın ma'lümudur; bu akçe fikri gece gündüz rahatımı meslüb eylemiştir, taahhüdat ve zimemat ve emval-i mlriyyenin hali böyledir ... "

268 Sultan lll. Selim döneminde ispanya'dan ve Fas Sultanı'ndan borç para istenmiş, fakat bir netice alınamamıştır. Hükümet son çare olarak altın ve gümüş eşyadan sikke kestirerek sıkıntıyı biraz olsun hafifletmeye çalışmıştır. Bu örnekler devletin 18. yüzyıldaki iktisadi durumunu yansıtır niteliktedir.

(5)

TOKAT'IN YETIŞT{RD{G{{LfM VE FIKIR ÖNDERLERI

imar faaliyetleridir. I. Abdülhamid döneminde ise Bahçekapısı'nda medrese, sebil,

çeşme ve türbe, I. Abdülhamid'in annesi Rabia Sultan adına Beylerbeyi Camii ve

Eınirgan Camii inşa edilmiştir.

18. yüzyıl ilim, kültür ve sanat hayatına baktığımızda ise şu tablo ile karşılaşırız:

Fen bilimleriyle ilgili Matematik, III. Mustafa döneminde askeri fenlere yardımcı olarak ilgi alanına girmiştir. Logaritma Cedveli Halifezade İsmail Çinari tarafından İlk defa Türkçe'ye çevrilmiştir. Hisabü 'l-küsılr (Matematikçi Gelenbevi İsmail Efendi (ö.

1204/1790), Adla-i Milsellesat (Trigonemetri) (Matematikçi Gelenbevi İsmail Efendi (ö.

1204/1790), Celal 'e H iye, Astronomi, Ma 'rifetname (İbrahim Hakkı Erzurfuni):

biyoloji, aritmetik, Geometri, astronomi (Kopernik), Amal-i Felekiye (İbrahim Hakkı Erzurilmi), İstihrae-z Amal-i Felekiye (İbrahim Hakkı Erzurfımi), Mi 'yaru 'l-evkat (İsmail Fehim Efendi tarafından kaleme alınan bu eser, takvim usulünü ve ay yıllarını güneş yıllarına çevirmeyi gösteren bir çalışmadır. ), Isiahat Çalışmaları (hazırlık) ve Ratib Efendi tarafından Avusturya'nın askeri, hukukl, mall ve eğitim işlerindeki

yeniliklerini ele alan 500 sayfalık bir rapor hazırlanması (III. Selim) gibi çalışmalar yapılmıştır.

Hulasa devlet, dışarıda birbiri ardınca savaşlar geçirmiş ve ciddi yenilgiler almış;

içeride de iç karışıklıklar, isyanlar ve ekonomik krizlerle o gürıe kadar yaşamadığı

büyük sarsıntılar geçirmiştir. Özellikle Osmanlının ilk defa büyük çapta toprak

kaybettiği Karlofça Antiaşması 'ndan (26 Qcak 1699) sonra devlet erkanının gürıdemini, Batı'nın yükselişinin ve güçlenmesinyı nedenlerini araştırmak ve bunlara bağlı olarak da reformlar yapmak oluşturmuş!lli.

Diğer taraftan ilim, kültür ve sanat hayatı ve bilhassa edebiyat, yeni ihtiyaçlar içerisinde bulunan bir memleketin, bu ihtiyaçlarını hissederek, b~lara ait problemleri görmek, işlernek ve çözmek yolunu bulamamıştır. Medreseler artık eskisi gibi üstün bir medeniyetin en yüksek mektepleri değildir. Buralarda çok seyrek yetişen kuvvetli alimler de geçirilen bu büyük buhrana artık çare bulacak güçte değildirler. Devletin içerisinde bulunduğu durumu anlatması bakımından Sultan III. Mustafa 'nın şu dörtlüğü

dikkat çekicidir:

(6)

GAZIOSMANPAŞA ONIVERSITESIILAHIYAT FAKOLTESI YAY/NLAR/2014

Yılaluptur bu cihan sanma ki bizde düzele Devleti, çarh-z denf verdi kamu mübtezele

Şimdi ebvab-ı saadette gezen hep hezele İşimiz kaldı hernan merhamet-i lem-yezele.

Mehmed Emin Efendi, ilim tahsiline Tokat'ta başlamış ve bir müddet burada ilim tahsil ettikten sonra 1 110/1698'de İstanbul'a gelince Piri Mehn;ıed Paşa Med.resesi'nde ikfunet etmiş ve Şeyhülislfun Mirzazade Muhammed Efendi'den ders okumuştur. 269 Mehmed Emin Tokadi'nin med.resede tahsil gördüğü yıllarda

"Med.reseleri ıslah çalışmaları" da başlamıştı. İlk defa Med.reselerin ıslahı konusunda bazı emirler veren Sultan ID. Ahmed'dir. İlk ciddi teşebbüs Sultan I. Mahmud tarafından gerçekleştirilmiştir. İ:ffet ve ehliyetine güvendiği Anadolu Kazaskeri Murteza Efendi'yi

şeyhülislamlığa tayin edip ıslah etmesini istediği ilmiye s~fıyla ilgili olarak

"mülazemet ve müden·islik yolunun bozulduğunu, iltimas ve himaye ile ehliyetsiz kimselerin müden·is oldukları" tespitinde bulunmuş ve ilim yolunun bu gibilerden temizlenerek ehil olanların med.reselere tayin edilmesini istemiştir. Islah çalışmalarında

ikinci ciddi teşebbüs yüzyılın sonlarına doğru ID. Selim tarafından gerçekleştirilmiştir.

Padişah olduktan on bir gün sonra devletin ileri gelenlerini toplayıp hazırladığı ısiahat layihasını okutmuş ve toplantıya katılanların mütalaalarını . dinledikten sonra

Şeyhülislfun Mehmed Kamil Efendi 'ye: , "Efendi, kuzat ve nüvvab hususları ve mezalimlerinin ref'i senden mat!Ubumdur" demiştir. Mehmed Kamil Efendi ve diğer Şeyhülislamlar padişahın kararlılığı karşısında bazı tedbirler almak zorunda

kalınışiard ır.

Mehmed Emin Tokadl, İstanbul'da iken Reisülküftaplık makamının yazı işlerinde katiplik vazifesinde bulunmuş ve ayru zamanda BaşrOznfuneci Ali Efendi 'nin

oğluna da ders vermiştir. Dört yıl kadar bu vazifeye devam ettikten sonra, Başrfıznameci

Ali Efendi'nin ll 14/1 702'de vazifeli olarak Edirne'ye gönderilmesi üzerine, .kendisiyle birlikte o da gitmiştir. Ancak ders verdiği talebesinin verat etmesi üzerine resmi görevini

269 Ali Em7r7, Tezkire-i Şuarô-y1 Amid, istanbul 1327, 1, 99.

(7)

TOKATlN YETIŞTIRDI(}IILIM VE FIKIR ÖNDERLERi

bırakıp hacca gitmeye karar verir. 270 Bu arada Edirne'deki Kadiri Şeyhi Kasabzade Muhammed Efendi ile tanışır ve ona hacca gitme niyetinden bahseder. O da kendisine Mekke'de bulunan Müceddidi şeyhi Yekdest Ahmed Efendi'yi ziyaret edip selamını

iletmesini ve onun terbiyesine girmesini tavsiye eder. 271

18. yüzyılda tasavvufi bayatta mürid-mürşid ilişkisine bir örnek olması bakımından Mehmed Emin Tokadi'nin mürşidi ile tanışmasını kendi anlatımından

dinleyelim:

"Mekke'ye varınca ilk gün Kabe'yi tavaf ve ziyaretle geçti. Ertesi gün sabah

namazını Harem-i Şerifte kıldıktan sonra dışarı çıkacağım sırada, bir kenarda otuZ kadar kimsenin halka şeklinde oturduklarını gördüm. Merak edip ben de onlar gibi

başımı eğerek oturdum ve hep birlikte beldemeye başladık. Bir ara başımı kaldırıp baktığımda, halkanın orta~ında duran bir zat ile göz göze geldik; dikkatle bana

bakıyordu. Heybetinden ilipererek başımı eğip gözlerimi tekrar yumdum. Bir müddet daha öylece durduktan sonra yine gözlerime dikkatle bakmakta olduğunu gördüm. Sonra ellerini kaldırıp dua etti ve fatiha okundu. Herkes kalkıp dağılmaya başladı. Ben de

kalkıp giderken o zat bana doğru yaklaştı ve selam vererek "Hoş geldin Emin Efendi"

dedi. Haliini batırımı sorduktan sonra beni alıp evine götürdü. 272

İçeri girip oturduktan bir müddet sonra hizmetçisi bir sofra hazırladı ve birlikte sofraya oturduk. O mübarek zat ellerini ekmeğe uzatınca bir elinin bileğinden kesik

olduğunu gördüm. Hemen Edirne'deki Kadiri,şeyhi Kasapıade Muhammed Efendi'nin tavsiyesi aklıma geldi ve buzatın Yekdest Ahmed Efendi olduğuna karar verdim. Fakat o anda Edirne'den gönderilenselamı söylemeyi unuttum. Yemekten sonra yolculuğumu,

gelip geçtiğim yerleri sordu .. Sonra "Edirne 'de size emanet edilen şeyi unuttunuz" dedi.

Ben de hemen hatırladım ve üzerimde emanet olan selamı ilettim. O da muhabbet ve sürfu içinde selamı aldı. Bu tanışmadan sonra onun talebesi oldum ve bana ders vermeye başladı. Bana Allalı Teala'nın ismini zikretmemi söyledi.

270 Hasib, age, vr. Sb; Ali Em iri, age, ı, 100;. krş. Vassaf, aynı yer. Ayrıca b k. Hocazade, age, s. 158.

, 271 Hasib, age, vr. Ga.

27~ Has1b, age, vr. 6b.

(8)

GAZIOSMANPAŞA ONIVERSITESIILAHIYAT FAKÜLTESI YAYlNLARI 2014

Tatar Ahmed Efendi adında bir zat, benden iki sene .önce Yekdest Ahmed Efendi 'nin huzuruna gelmiş ve ona hizmet etmekteydi. Ben huzuruna kaviışunca, onu Medine'de irşad faaliyetlerini yüıüten halifesi Abdurrahim Buha.ri'nin hizmetine gönderdi. Daha sonra benim İstanbul'a döneceğim sırada, Tatar Ahmed Efendi'yi tekrar Mekke'ye çağırıp icazet ve hilafet vererek irşad için Anadolu'ya gönderdi. ·"273

1 1 14/1705 yılının hac mevsimine kadar üç yıl Y ekdest Ahmed Efendi 'nin hizmet ve sohbetinde bulundum. Nihayet hacıların dönmesi sırasında, hacamın izni üzerine İstanbul' a dönüş hazırlığıını yaptım. Vedataşmak için huzı1runa vardığımda bana bir mektup uzatıp "Al bunu, İstanbul'da Hôcegôn-ı Dfvôn-ı Hiimôyim 'dan . Hüseyin

Paşazade Muhammed Kımıl (Kumul) Efendi var; varınca mektubu ona verirsin. Seni onun sohbetine havôle ettik. Ne buyurursa ona itaat et. O 'na teslimiyelin bize teslfmiyettir" dedi. Mektubu verdikten sonra da "İnşôllah birkaç sene sonra buraya tekrar gelirsiniz. Fakat bizi bulamazsınız. Bizde olan emanetiniz Medine-i Münevvere'de

..

bulunan Hôce Abdün·ahim 'de olur. Onunla görüşlüğünde sana teslim edecektir" dedi.

274

Melımed Emin Tokadi, Yekdest Ahmed Efendi'nin üç yıl hizmetinde bulunup seyr u sillUkünü tamamladıktan sonra halifesi olmuştur. 275 Silsilesi, Nakşibendiyye'nin hem Alıranyye hem de Müceddidiyye kollarına ulaşmaktadır. 276.

Mehmed Emin Toisadi, Mekke'den yola çıktıktan sonra, Mısır'a uğramış ve burada alim ve şeyhlerle görüştükten sonra deniz yolu ile İstanbul'a ulaşmıştır. Sonra

dostlarından Aksaray civarında oturan Kafesdar Abdülbill Efendi'nin evine gitmiş ve bir gece kaldıktan sonra hocasının tavsiyesi üzerine Hüseyin Paşazade Muhammed

273 Hasib, age, vr. 7 ab.

274 Haslb, age, vr. 8ab.

275 Haslb, age, vr. Sb; Süreyya, age, ı, 405-406; Bursa lı, age, ı, 36.

276 Mehıned Emin Tokadi'nin silsilesi şu şekildedir: Şeyh Karamaruzade Ahmed Efendi » Şeyh Osman Efendi » Şeyh Yusuf Efendi » Şeyh Hüseyin Efendi » Şeyh Muslihuddin Mustafa Efendi » Şeyh Seyyid Ahmed el-Buhan » Şeyh Abdullah-ı İlahi vasıtasıyla Alıranlik kolunun kurucusu Hace Ubeydullah Alırar­

ı Taşkendi'ye ulaşmaktadır. Şeyh Ahmed Yekdest » Şeyh Murad el-Kadiri en-Nakşbendi » Şeyh

Muhammed Ma'sfun vasıtasıyla da Müceddilik kolunun kurucusu Şeyh Ahmed-i Faruki'ye ulaşmaktadır.

İkinci silsileden anlaşılacağı gibi Mehıned Emin Tokadi'nin Kadirilik'ten de icazetli olduğu görülmektedir. Bk. Vassaf, age, II, 35-36.

(9)

TOKAT'IN YETIŞTIRDIGl/LlM VE FIKIR ÖNDERLERI

Efendi 'yi bulup getirdiği mektubu kendisine vermiştir. Sıcak bir ilgiyle karşılayan

Muhammed Efendi, ona hemen kaldığı odanın yanındaki odayı tahsis etmiştir. 277 Tasavvufi hayatın özelliklerinden birisi de bazı şeyhlerin "camiu 't-turu!C'

olmasıdır. Pirdaşı Muhammed Efendi 'nin sohbetlerine devam eden Tokadi de istanbul'da beş yıl kadar kalmış ve bu esnada Nakşibendiyye'nin yanı sıra Kadiriyye,

şaziliyye ve Şuttariyye ekollerinden de feyz alınış ve kendisini bu alanlarda da yetiştirmiştir. 278 İstanbul' da kaldığı beş yıl zarfında Şehzade ve Sultan Mahmud Camiilerinde talebelere dersler vermiştir.

Nakşibendilikten Mevlana Hace Ziyaeddin, Halveti şeyhlerinden Mevlana Şeyh

isa Mahvi ve Sünbüli meşayihinden Seyyid Nfueddin Sünbüli ile sohbetlerde

bulunmuştur. Tokadi'nin yaşadığı dönemde diğer pek çok meşayih gibi o da hat ve rnusiki ile meşgul olmuştur. Hat sanatını, Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi'den meşk

etmiştir. 279

Paşazade Muhammed Efendi280, 1122/171 O'da Habeş eyaletine sonra da Kudüs

valiliğine ta'yin edilince, Tokadi de onunla beraber gitmiştir. Kudüs'de bulunan alim ve muhaddisler ile görüşüp ilmi mütalaalarda bulunmuş ve Şeyh Ahmed en-Nahli el- Mekki;den hadis ilmine dair icazet almıştır. 281 Yeri gelmişken burada dönemin ilmi faaliyetlerine de kısaca temas edelim.

***

Mehmed Emin Tokadi'nin yaŞadığı dönemde (III. Ahmed) ilmi faaliyetler cümlesinden olmak üzere Seyyid Vehbi, Nahifi, Ahmed Neyli, Nedim, Müverrih Raşid

ve Osmanzade Taib gibi ·zevattan oluşan "tercüme heyeti" kurulmuş ve bazı eserler

277 Hasib, age, vr. 9ab.

278 Mehmed Emin Tokadi'nin Şaziü ve Halveri tarikatianna m_çnsup Ahmed en-NaWi (ö. 1 120/1708)

vasıtasıyla, Şazililik ve Halvetiliğin Cemalilik koluna da intisap etmiş ve hilafet almıştır. Bk. Tabibziide, Silsilenôme, s. 45.

279 Ali Emir!, age, ı, 101; Bursalı, age, ı, 36. Yedikuleli Abdullah Efendi'nin nesebi için bk. Müstakimzade, Mecelle, vr. 468b.

280 "Hüseyin Paşazade Kımıi/Kumu! Bey" olarak da tanınan Muhammed Efendi, tahsilini tamamladıktan

sonra Hacegan-ı Divan-ı Hümayun adı verilen göreve getirilmiştir. Görev nedeniyle gittiği Mekke'de Yekdest Ahmed Efendi'ye intisap etmiş ve tasawuf eğitimini tamamlayarak icazet almıştır. 1132/1726'da Başruznameci iken istanbul'da vefat etmiştir. Bk. Mehmed Emin Tokadl, Risôle, Sül. Ktp, Esad Efendi, nr.

3430.

: 281 Aldığı icazet aynı zamanda Şazililiğin de icazetidir. Silsilesi için bk. Vassat, age, ll, 36.

(10)

GAZIOSMANPAŞA üNIVERSITESIILAHIYAT FAKÜLTESI YAYlNLARI 2014

Türkçe'ye kazandınlmıştır. 282 Mehmed Emin Tokadi de talebesi Müstakimzade'ye İmam-ı Rabbfuıi'nin "Mektubat"ın.m çevirisini yaptırınıştır.

İlk matbaanın kurulması da Mehmed Emin Tokadi'nin yaşadığı döı:ı:emde gerçekleşmiş faaliyetlerdendir. Bu konuda ilk adım, Said Mehmed E~endi tarafından atılmıştır. Çeşitli müzakereler neticesinde Avrupa'da icadından 370 sene sonra matbaa İstaiıbul'da İbrahim Müteferrika'nın Sultan Selim semtindeKi evinde 1727'de

kurulmuştur. Prensip olarak öncelikle yangınlada sayılan azalmış olan naclide eserlerin

basımına karar verilmiştir. Basılan ilk eser Vanlı Mehmed b. Mustafa tarafından kaleme

alınan "Vankulu Lı1gatı" (Sıhah-z Cevherf)'dır (1 Receb 1141/31 Ocak 1729).

Mehmed Emin Tokadi'nin yaşadığı dönemde ilmi faaliyetleri destekleyen bir

diğer gelişme de yeni bazı kütüphanelerin kurulmasıdır. Topkapı Sarayı (ill. Ahmed), Ayasofya Camii (I. Mahmud), Belgrad (I. Mahmud), Fatih (I. Mahmud) ve Koska (Koca

Ragıb Paşa) kütüphaneleri bunlara örnek olarak verilebilir.

***

Tekrar Kudüs'e dönersek Tokadi, Kudüs'te bir yıl kaldıktan sonra Muhammed Efendi'nin Mekke'nin suyollarını tamir için görevlendirilmesi üzerine, katibi olarak birlikte Mekke'ye giderler. Bu yolculukta Medine'ye de uğrarlar. Tokadi, şeyhinin

tavsiyesi uyarınca Şeyh Abdürrahim Buhfui'nin yanına gider: Abdürrahim Efendi, Yekdest Ahmed Efendi'nin bıraktığı icazetnameyi kendisine verir ve onu tebrik eder.

ll29/1717'de Hicaz'dan İstanbul'a dönen Tokadi, Paşazade Muhammed Efendi'nin 1132/1 719-20'de vefatma kadar evinde üç sene daha ikamet etmiştir.

Muhammed Efendi, vefatından önce birtakım kitaplannın Yekdest Ahmed Efendi'nin halifesi Hacı Beşir Ağa'ya verilerek Medine-i Münevvere'ye göndermesini vasiyet

etmişti. Tokadi, bu nedenle Hacı Beşir Ağa'yı ziyaret edip söz konusu emaneti kendisine ulaştırdı. Tokadi biraz hasbihalden so~a kalkmak isteyince Hacı Beşir Ağa

hizmetçilerine: "Bize gelenler dünyevf bir için gelirler. Bu ztitz iyi tanzym. Bizi Allalı

282 Ayni diye meşhur Antep li Bedreddin Mahmud'un (ö. 855/1451) lkdü'l-cümôn ft tôrih-i ehli'z-zamôn'ı (Tarih, 24 c. ), Hondmir'in (ö. 942/1535) Hablbü's-siyer'i, Mevlevi Ahmed Dede'nin Cdmiü'd-düvel adlı eseri "Sahôifü'l-ahbôr'' adıyla Nedim tarafından ve Aristo'nun Muallim-i Ewel'i Yanyalı Esad Efendi ve

Spandonioğlu tarafından Türkçe'ye çevirileri yapılmıştır.

(11)

TOKAT'IN YETIŞTIRDI~IILIM VE FIKIR ÖNDERLERI

rızası için ziyarete gelir. Geldiği zaman 'misafir var' diye bekletmeyin. " diyerek onları

ikaz edip Tokadi'yi uğurlar. 283 1 746'da Yalova'da Sultan I. Mahmud'un yardımıyla kurUlan kağıt fabrikasında Hacı Beşir Ağa'nın da katkıları olmuştur. Batı'dan uzmanlar getirtilip ilk defaAvrupa standartlarında kağıt üretimine burada başlanmıştır.

***

Mehıned Emin Tokadi henüz tekke şeyhi olmadan mahfiyet sahibi örnek bir

şahsiyet olması nedeniyle çevresine alimler ve yöneticilerden oluşan kalabalık bir halka

toplanmıştır.

Yeğen Mehmed Paşa ile Mehrned Emin Tokadi arasındaki münasebeti, Seyyid Hasib Efendi şöyle anlatır: "Bursa'da bulunan Şeyh İsmail Hakkı Bursevf, vefôtına yakın bir zamanda, taZebelerinden !vaz Mehmed Paşa, Yeğen Mehmed Paşa ve el-Hôc Ahmed Paşa Mehmed Emin Tokadfye göndermiş ve yetiştirmesini rica etmişti. O da bu ridiyz kabul ederek hustlsf olarak onlarla ilgilenmiştir". 284

Mehmed Emin Tokadi, ordu sefere giderken ve seferde iken muzafferiyeti için dua eden şeyhlerdendir. O, Sultan I. Mahmud döneminde 1150/1737'de Nemçe (Avusturya) seferini yapmakla görevlendirilen Yeğen Mehmed Paşa ve sefere katılan

ordu için dualarıyla manevi destelete bulunmuştur. 285

Nakşi bir ailede yetişen Mehmed Emin Tokadi'nin Nakşibendiliğin temel

kaynaklarından Ali b. Hüseyin Safi'nin (ö. 939/1532) Reşôhat ' Aynü 'l-Hayôt'ını ve İmaın-ı Rabbant'nin Mektiibôt'ını286 sık sık okuttuğu bilinmektedir. 287

Mehrned Emin Tokadi'ye tek}ce şeyhligmm tevcih edilmesi üzerine kendisinin bundan müstağni kalmak istemesi, -sonucu değiştirmese de- dönemin tasavvu:fi

anlayışına ışık tutması açısından önemlidir ve manevi mes'uliyetinin ağırlığını

göstermesi bak.ı.ıı:!mdan dikkat çekicidir. Şeyhülislam Mustafa Efendi, Tatar Ahmed

283 Bu sırada Yekdest Ahmed Efendi'nin müntesiplerinden oarussaade Ağası Hacı Beşir Ağa da orada bulunmuş ve Mehriıed Emin Tokadi'yi o da tebrik etmiştir. B k Hasib, age, vr. 10ab; Ali Em iri, age, ı, 101.

284 Hasib Efendi, Mehmed Emin Tokadi'nin hafifesi Şeyh Yahya Efendi'nin talebesidir. bk. Ali Emiri, age, ı, lOS.

ıas H 'b

· ası , age, vr. 19b.

286 Ahmed Sirhindi'nin (ö. 1034/1624) "Mektübat"ının Farsça'dan Türkçe'ye ilk kez çevrilmesini sağlayan kişi olarak tanınır. bk. Hasib, age, vr. 12b vd; Thierry Zarcone, "Emir Buhari'Tekkesi", DBiA, lll, 165.

"'· 287 Hasib, age, vr. 12b vd.

(12)

GAZIOSMANPAŞjj. ONIVERSITESIILAHIYAT FAKÜLTESI YAY/NLAR/2014

Efendi'nin ll56/1743'te vefat etmesi üzerine, vazife yaptığı E~b-Ayvansaray'dak.i Emir Buhari Tekkesi'ne, 288 Mehmed Eıniİı Tokadi'yi tayin etmiş ve berat-ı ı şeriii de mektupçusu Hamzazade Abdullah Efendi ile kendisine göndermiştir.

Bunun üzerine Tokadi, büyük bir kırgınlık ile Mustafa Efendi'nin huzuruna gelip:

"Sultônım, ma '!Um-i devletinizdir ki bu fakir meşfhat erbabından değilim. İniiyet buyurun, alamôt-i meşiiyıhtan ne nişanım vardır, na-müstehakka tevcfh buyurmuşlar deyu mes 'u/ olursunuz. Bir dersiye {müderrislik) münhal oldukta (boşalınca) ihsôn buyurun" gibi sözlerle özrünü beyan etmiş ve dergaha gitmek istememiştir .. Ancak Mustafa Efendi, "Emin Efendi biJ·ader, biz sizi biliyoruz. Ömürlerimiz ôhire karfb oldu, hôlô hôlinizi gizliyorsunuz. Mızrak ·çuvala sığmaz, siz, gizlenme menzilini giizar edeli otuz yıZ. oldu, fôide yoktur, tevcfh padişôhındır, kabUle mecbut,:sunuz, .adem-i kabUl adem-i itôat-i iili 'i-emri iktiza eder. " deyince; "Hankiihta sakin olmam, böylece müsaade bıryrıı/ursa emir sizindir" diyerek beraatı kabul etmek zorunda kalmıştır. 289

Mebmed Emin Tokadt, meşihah üsttendikten yaklaşık üç yıl sonra, halilesi Müstakimzade Süleyman Sadeddin Efendi'nin söylediği;

Peyk-i vahdet sırr-ı palcinden okur tôrfhin Oldu lôhuta revôn "Allah" deyiib rnh-ı Emfn 290

mısraının delalet ettiği ıs Şa.biin ı ı58/12 Eylül ı 745'te İstanbul'da vefat etmiştir. 291 Mebmed Emin Tokadi'nin otuz kadar eseri vardır: Adab-ı Nakşibendf, Fazıl-ı Fasi'nin "Metôliu '1-meserrôf'ının tercümesi, Fezleketii 't-tevarih, Hulasa-i Tarfkat, İbn Hacer'in "es-Sava 'iku '1-muhrika"smm tercümesi, İlôhfler ve Manzumeler, İmam Gazzali'nin "Risôle-i emanet "inin tercümesi, İrşôdü 's-sôlikin, Mecmuatü 'r-resôil

fi

't- tasawuf, Menokıb-ı Hz. Mevlana, Merôtib-i Viicud Risôlesi, Mesnevf'den "An hayalôtf ki, dôm-z evliyôest" mısralı beytin şerbi, Risôle-i Hiilôsa-i Ziibdetii '1-akaid, Risôle-i 288 Tabibzade, MecmOa, s. 66.

289 Hasib, Menakıb, vr. 26ab; Ali Emiri, age, 1, 102, 106; Vassaf, age, ıı, 37-38.

290 Hocazade, age, s. 160-161.

291 Mehmed Emin Tokadi'nin cenaze namazı Fatih Camii'nde kılındıkt.an sonra Zeyrek civarında Piri Mehmed Paşa'nın yaptırdığı Soğukkuyu Medresesi'ne bitişik makbereye defnedilmiştir. Bk. Akifzade, Kitôbü'l-mecmO', s. 352; Ayvansarayi, age, 1, 122; Vassat, age, ll, 36; Bursalı, age, ı, 36; Galitekin-Yurdakul,

"istanbul Türbeleri", istanbul Araştırmaları, sy. 2, Yaz 1997, s. 110, nr. 81.

(13)

TOKATlN YETIŞTIRDIGl/LlM VE FIKIR ÖNDERLERI

Nakşbendiye, Risale-i Ruh iye, Risale-i Telkin-i Tevhfd-i Kalbf, Risale

fi

hakkı sülUki 't-

tarlkati 'n-Nakşbendiye, Risaletü eşrati 's-saati, Risaletü '1-etvar, Risale-i Validiye li Ubeydullah Ahrar Tercümesi, SilsiZename-i Tarikat-ı Hacegan-ı Nakşibendf, Siyonet-i

Dervfşan

fi

bahsi devrani sufiyan, Sual ve Cevab, Şerh-i Kaside-i Askalani, Şerh-i Kelimat-ı Hacegan, Tercüme-i Şerh-i Delailü 'l-hayrat, Tevhfd-i Barf Risalesi, Tezkireler, Tuhfetii 't-tullab ve Vasiyetname.

Kubfuizade Abdurrahman Rab.mi (ö. 1128/1 716), kardeşi Salih Ağa (ö.

1158/1745), Muhsin Efendi (ö. ı ı 5811745), Galata Gümrüğü Katibi Sabili Ahmed Efendi (ö. 1175/1761), 12ı0 Katib-i Kalyon Ömer Efendi (ö. 119ı/ı777), Seyyid Ahmed Efendi (ö. 1199/1785), Yeğen Mehıned Paşa (ö. 1200/ı786), Şeyhillislam

Muhammed Saiih Efendi, Bukleli İmaını Muhammed Efendi, Yusufzade Mustafa Efendi, İshakzade Yahya Efendi, Hatemzade Yazı cı Efendi, Hazinedar Osman Efendi, Hammclmi Kethüda Yusuf Ağa yetiştirdiği şahsiyetlerdendir.

Mehıned Emin Tokadi'nin talebesine yazdığı bir mektup günümüze ulaşmıştır.

Onun tasavvufi anlayışına ışık tutacağı düşüncesiyle, bazı bölümlerini sizlerle

paylaşmak istiyorum:

"Bir insan, bu aleme gelişteki asıl m aksadın Allah Tea la ya kulluk olduğunu

bilmelidir. Can bedende iken ma 'rifetullah isteyip, dünya ve a~1iret saadetine mazhar

olmalıdır. Dünya dostu, mal dostu ve güzellik dostu çoktur. Allah dostu, iksir-i a 'zam gibi nadir bulunan çok kıymetli bir şeydir. \ .

Arif ne şad olur cihanda, ne gam çeker Cahil hemişe şad olayım der, elem çeker

Size nasihatim budur ki geceleri bfdar (uyanık) ol, gözlerinden nedamet yaşları

eksik olmasın, dergah-ı Hakk'a niyaz et, bu fırsat ele geç"!ez. Gani Mevliiya yalvar!

Gözünden dökmek ister daima yaş 1 Kuru ah ile bitmez km·ındaş! Şunu uyanık olarak oku: İlahi al beni benden 1 Haberdar olayzin senden. "

Evet, "Sen çıkınca aradan. kalır seni yaratan"

Sabrınız için teşekkür ediyorum.

Referanslar

Benzer Belgeler

Âyat-ı Mensuha ( Mensuh Ayetler): İmam Suyutti’nin Âyât-ı Mensuha risalesinin manzum olarak tercümesi ve şerhidir. Divân: Şeyh Hacı Abdullah Ferdi Efendi’nin

Bana samimi değilsin, ben daha çok hak ediyorum samimiyetini." Nefsiniz size böyle söyleyecektir!. Evet, size

Ama asla unutmaz." Resulullah (sas)'ın düşmanıysanız Ebu Cehil gibi olursunuz.. Sahabeler Resulullah (sas)'ı gördüler, gözleri Resulullah (sas)'a bakıyordu ve

Bu alâmet hakîkatın encâmının ma‘rifeti iken nefsin vücûdunun fitnesi zuhûr edip, nefsâniyet sebebiyle enâniyyet (bencillik) dâvâsında bulunur. Zira henüz nefs

Lakin onlar, Allahu Zul Celal sana, kendini tanıtmadan git diye emir buyurduğu için Allahın emrine tazim oldularda seni tanımadı diye gösterdiler. Nerde

Evet dünyanın ve insanların içine düstüğü çıkmaz için Allah anahtar gösteriyor lakin insanlar beğenmiyor çünkü insan nefsi nizam ve disiplin kabul etmez.. Mütevazi ve

Bir diğer önemli nokta da yabancı kelimelerin yerel bir Arapça lehçeyi veya Arap coğrafyasına komşu üçüncü bir dili aracı olarak kullanarak

bulurırnaktan sakınmaya çağırır. 296) Kadının öğrenim görmesine karşı olmadığını hatta yeteneldi olanlarının çeşitli bilim dallannda ihtisas yapmalarına