• Sonuç bulunamadı

Editör Prof.Dr. Kadir ÖZKÖSE. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Yayınları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Editör Prof.Dr. Kadir ÖZKÖSE. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Yayınları"

Copied!
28
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Editör

Prof.Dr. Kadir ÖZKÖSE

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Yayınları

(2)

TOKAT'IN YETIŞTIRDIGl/LlM VE FIKIR ÖNDERLERI

Tokat'ın Yetiştirdiği İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİ

Editör

Prof. Dr. Kadir ÖZ~ÖSE

Gaziosmanpaşa Üniversitesi 'ilahiyat Fakültesi Yayınları ISBN: 978-975-7328-60-5

(3)

TOKATlN YETIŞTIRDIGl/LlM VE FIKIR ÖNDERLERI

1. ŞEYHÜLİSLAM MUSTAFA SABRİ EFENDi'NİN FlKHİ KİŞİLİGİ

Yrd. Doç. Dr. Nazım BÜYÜKBAŞ682

Mustafa Sabri Efendi, ulemadan Ahmed Efendi'nin oğlu olarak 12 Rebiülevvel 1286/21 Haziran 1869'da Tokat'ta doğdu. Babasının önemli bir alim olması ve bölgenin ilim adamlarının babasıyla yaptıkları ilim sohbetleri Mustafa Sabri .Efendi 'nin ilm e ilgi

duymasında etkili oldu. İlk öğrenimine memleketinde babasının yanında başladı. On yaşında hafızlığı bitirdi, Tokat'ta fıkıh alimi Zülbiyezade Ahmed Efendi'den683 ders

aldı. Dönemin ilim merkezlerinden Kayseri'ye gitmek içgı annesinin ve hocasının yardımlarıyla babasını ilma ederek Zülbiyezade Ahmed Efendi'nin de hocası olan Kayseri'nin önde gelen fıkıh alimlerinden Divrikli Mehmed Emin Efendi'nin ders

halkasına katıldı. Burada sarf, nahv, belağat mantık, münazara, kelam, fıkıh, fıkıh usfılü,

· tefsir ve hadis gibi ilimleri tedris etti. İlim aşığı genç Mustafa Sabri, hocasının tavsiyesiyle ilirnde daha da ileri gitmek için İstanbul'a gitti. Meşihat-ı İslamiyye'de ders vekili Gümülcine'li Ahmed Asım Efendi ile Mehmet Atıf Efendi'nin öğrencisi oldu ve icazet aldı. 684 iime olan hırsı ve zekası hocasının dikkatini çekti ve icazetini aldıktan

\

sonra Ahmed Asım Efendi'nin kızı Ulviye Hanım'la evlenip İstanbul'a. yerleşti. Medrese tahsilini bitirenlerin müderris olabilmek için girdiği imtihan olan rufı.s imtihanını "üstün derece" ile kazanarak yirmi iki yaşında maaşlı .,mü~erris olarak 1890 yılında Osmanlı

Devleti'nde Ezher gibi itibarlı olan Fatih Camii müderrisliğine tayin edildi. Babasının,

onun bu kadar erken yaşta ders verm·eye başlamasının ilmi kapasitesinin bağımsız olarak gelişmesini engelleyeceği endişesiyle yadırgadığını. kendisi aktarmaktadır. 685

1896 yılında imtihanla BeşiJctaş Asariye Camii imambğına ve müderrisliğine getirildi. İki yıl sonra II. Abdülhaınid'in katıldığı ve dönemin en önemli alimlerinin

682 Gaziosmanpaşa Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi.

683 Mustafa Sabri, Mevktfu '/-Ak/i ve '/-ilmi ve '/-Alem min Rabbi '/-Alemin ve ibadihi '1-Murse/in, ı, 1

684 Mustafa Sabri, Mevkıfu '1-Akl, C. 1, s. 1 'in dipnotu.

_ 685 M~stafa Sabri, Mevkıfu '1-Akl, C. I, s. 1-2.

(4)

GAZIOSMANPAŞA üNfVERSITESIILAHIYAT FAKÜLTESI YAY/NLAR/2014

katılabildiği huzur derslerine en genç üye sıfatıyla iştirak etti. 1914 ~lına kadar HUZUr Dersleri Mulıataplığı devam etti. Huzur Dersleri Muhataplığı dolayısıyla dördüncü dereceden Osmani ve Mecidi nişanları ile ödüllendirildi. 1899-1904 yılları arasında Yıldız Saray Kütüphanesi'nde "lıafız-ı kütüb" olarak çalıştı. En nadir ve önemli eserleri inceleme şansı buldu. 1904'de Medresetü'l-vaizın'de tefsir dersleri vermeye .başladı.

Medresetü'l-mütehassisin ile Süleymaniye Medresesi'nde hadis müderrisliği yaptı ve 1906'da Tedldk-i Müellefiit-ı Şer'iyye'nin üyeleri arasında yer aldı. 1918'de Harndi Yazır, İzmirli İsmail Hakkı, Mehmet Akif ve Said Nursi gibi önemli sirnaların üyesi bulunduğu Dfuu'l-Hikmeti'l-İslarniyye üyeliğine seçildi.686 Dönemin en önemli siyasi ve dini makamlarından olan Şeyhulislam makamına dört kez getirildi. (bağlı bulunduğu

hükümetlerin düşmelerine bağlı olarak toplamda "Şeyhulislam" görevi sekiz ay yirmi

bir gün sürdü./87 '·

Mustafa Sabri Efendi, Şeyhulislam makamına da bağlı olarak siyasetle sürekli iç içe olmuş, hayatını ilmi çalışmaları yanında siyasi mücadelelerle geçirmiştir. Onun için din ve devlet işlerinin ayrılığı düşünülemez. Toplumun ahlakını ve dinini muhafaza,

şer'i hükümlerin i erası için siyaseti vazgeçilmez .. görür. Ona göre; eğer toplumun

maslalıatlarını koruma çalışmaları siyasetten ayrılırsa, başarısız olacak ve siyasetle desteklenmeyen nasihat zayıf kalacaktır. Bu nedenle din aliii).lerini, temel görevleri olan

"emir bi'l-ma'rüf nehyi ani' h münker" adına siyasetin içinde olmaya çağırır ve siyasetten din adamlarının uzak durması fikrini eleştirir. 688 Dönemin siyasi ve sosyal değişmelerinden kendisi de üst düzey din ve devlet adamı olduğu için etkilenmiş olsa da onun siyasette olmaktan gayesi, dini siyasete alet etmek değil, siyaseti dine hizmete vesile kılmaktır. 689 Bunun en önemli kanıtı bulunduğu makamian kaybetmemek için

taşıdığı ünvanların ve isminin etkisi sebebiyle yeni rejim ile işbirliği yapabilecekken her türlü zorluğu göze alıp ülkesini terk.~tmesidir.

Mustafa Sabri Efendi'nin bilfiil siyasete adım atması, ll. Meşrutiyetin-ilanının

686 Müfrih b. Süleyman el-Kavsi, Eş-Şey/ı Mustafa Sabri ve Mevlafııhumin İlmi'I-Vajid, Riyad 1418 /1997, s. 68, Abdülkadir Altmsu, Osmanlı Şeyhulis/amlan Ankara, 1972, s. 254.

687 Kavsi, Eş-Şeyh Mustafa Sabri, s. 92

688 Mustafa Sabri, En-Nekiru a/ô münkiri'n-ni'meti mine'd-din ve'l-hilôfeti ve'l-ümmeti, 1924, s. 130.

689 Kavsi, , Eş-Şeyh Mustafa Sabri, s. 95

292

(5)

TOKAT'IN YETIŞTIRDIGl/LlM VE FIKIR ÖNDERLERI

ardından 1908'de Tokat mebusu olarak Meclis-i Meb'fisan'a girmesiyle başlar. Aynı

zamanda Fatih Camii'ndeki müderrislik görevine de devam eder. 690 II. Meşrutiyet döneminin siyasi, sosyal ve kültürel ortamı içinde Sultan II. Abdulhamid'e karşı şiddetli

bir istibdat aleyhtan ve İttihat ve Terakki taraftan olarak kurulan Cem'iyyet-i İlmiyye-yi İslfuniyye691'nin reisliğine gizli oy kullanımı sonrası 113 üyenin 1 12'sinin oyunu alarak (113. oy kendi oyudur) ittifakla seçildi. 692 Bu cemiyetin çıkardığı Beyanülhak693 adlı dergide başyazar sıfatıyla en etkin ve faal üye olarak makaleler yazar. Siyasi hayatının başlangıcında II. Abdülhamid yönetimini kötüleyip istibdatla itharn eden, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nden yana olan Mustafa Sabri Efendi, kısa bir müddet sonra Cemiyet-i İlmiyye-i İslamiyye'nin, İttihat ve Terakki Cemiyeti ile bağı bulunmadığını ilan ederek bu hareketle bağlarını koparır, Trablusgarb'ı savunmaSIZ bırakıp İtalyanlara teslim etmekle ve onların kadrolarını masonlukla suçlayarak karşı mücadeleye girişir694. Muhalif olarak 1910'da Ahali Fırkasını kurar. Daha sonra Ahali Fırkası, Hürriyet ve İtilafFırkasına katılır. Hurriyet ve İtilafFırkası'nın kuruculan arasında yer alarak Damat Ferid (ö. 1923)'ten sonra partinin ikinci reisliğine getirilir.

Hürriyet ve İtilaf Fırkası'na bağlı olanlar Babıali Baskını'nda tutuklanınca Mustafa Sabri Efendi Mısır'a gitti (1913), oradan Bosna'ya, Paris'e ve Romanya'ya geçti, fakat tutuklamp İstanbul'a getirildi ve Bilecik'te ilcarnete mecbur edildi. 695 Bu kararın kaldırılması üzerine İstanbul'a döndü. Ocak 1919'da yeniden Tokat mebusu

·seçildi ve 4 Mart 1919'da kurulan Damad Fçrid Paşa hükümetinde şeyhülislamlık yaptı.

6 Haziran 1919'da Paris Konferansı'na .. giden Damad Ferid Paşa'nın yerine sadrazamlığa

vekalet ( günümüz ifadesiyle Başbakan vekilliği) yaptı ve A'yan Meclisi Başkanlığı

görevinde de bulundu.696 Bu sırada Mustafa Kemal'in Sultan Vahdeddin tarafından geniş yetkilerle Anadolu'ya gönderilmesine karşı çıktı. Ayın yıl kabinenin düşmesi üzerine yeniden teşkil edilen Damad Ferid Paşa kabinesinde tekrar şeyhülislamlığa getirildi ve

690 Altınsu, Osmanlı Şeyhulislamlan, s. 255.; Kavsi, , Eş-Şeyh Mustafa Sabri, s. 98

691 Halis Ayhan, "Cem'iyyet-i ilmiyye-i islamiyye" mad. DiA, VII, 332

692 Kavsi, Eş-Şeyh Mustafa Sabri, s. 87 ·

693 Beyanü'I-Hak, için bak. Ekrem Bektaş, "Beyanu'I-Hak' m ad. , DiA, VI., 34-35.

694 Kavsi, 99; Yusuf Şevki Yavuz, "Mustafa Sabri" md., DiA, XXXI, 350-353.

695 Altmsu, Osmanlı Şeyhulislamları, s. 255

6.?,6 Kavsi,

.

Eş-Şeyh Mustafa Sabri, s. 108; Yavuz, "Mustafa Sabri", s. 351

(6)

GAZIOSMANPAŞA ONIVERSITESIILAHIYAT FAKOLTES/ YAYlNLARI 2014

Şfua-yı Devlet reisliğine vekalet etti (1920). Şeyhülislamlığı sırasında Sevr

Antiaşması'nın imzalanmasını savunanlar arasında yer aldı. Antlaşmanın imzalandığı

günün gecesi, ailesiyle oturduğu meşthat binasında eşi Ulviye Hanım' ın ağlayarak, ·~sen

Allah'tan korkınadın mı, Peygamber'den utanmadın mı? İzmir'in Yunanlılara verilmesine nasıl razı oldun? istifa edeydin de, imza etmeyeydin" diye çıkıştığı, Mustafa Sabri Efendi'nin ise cevap vermediği söylenmektedir.697 Ayrıca Anadolu'daki Milü Mücadele hareketine karşı yazıları ve nutuklarıyla mücadelede bulundu. 698

Cumhuriyet'in ilanından sonra oğlu İbrahim'le birlikte ı 50'likler listesine alındı,

tutuklanacağı sırada ailesiyle beraber ı922'de geri dönmernek üzere vatanından ayrılır.

Önce Mısır'a geçer, ancak iyi karşılanmaz. İskenderiye'ye ilk gidişinde Mustafa Kemal Paşa'ya ve hükümetine muhalefet edip yurdunu terkettiği için Mısır'da tepkiyle karşılanır. Kahire ve İskenderiye caddelerinde sözlü sataşmalara _uğrar. Mısırlı gazetecilerce alaya alınır. Mısır'dan hemen sınır dışı edilmesi istenir. Bunun üzerine ya-

yımladığı bir makalede Mısır'a göç etmesinin arka planında dini endişelerinin bu-

lunduğunu söyler. Hicaz Emiri Şerif Hüseyin'in daveti üzerine Mekke'ye gidip beş ay

kaldıktan sonra ailesi iklim şartlarına uyum sağlayamayınca Mısır'a geri döner. Ancak Mustafa Kemal Paşa ve Cumhuriyet hükümeti aleyhinde ya.zılar yazdığı için Mısır halkı

ve aydınlarının tepkisini çekmeye devam eder. Ardından Lübnan'a, orad.an da Romanya ve Gümülcine'ye geçer. Batı Traky~'ya gelir, İskeçe iline yerle~ir.

İskeçe'de dini ve siyasi çalışmalarına ara vermez. Ankara hükümetinin

uygulamalarını sert bir dille eleştirdiği Yarın gazetesini çıkarır (ı927-30, 70 sayı,

Peyam-ı İslam adıyla 5 sayı).699 Hilafetin kaldırılması (1924), medrese ve zaviyelerin

kapatılması (1925), şapka kanunu (1925), medeni hukukla birlikte laikleşme (1926), harf devrimi (1928) ve Ankara hükümetince yürütülen benzer reformİst uygulamalar,

Şeyhülislam'ın Batı Trakya'daki taraftar sayısının artmasına doğal yoldan katılımı sağlayan bir sürece dönüşür. ı Haziran 1924'te vatandaşlıktan çıkanlır. 7 Haziran 1924 tarihinde çıkartılan bir Bakanlar Kurulukaran ile Türkiye' den, vatandaşlıktan çıkanldığı

697 Altınsu, Osmanlt Şeyhulislamlan, s. 256-257.

698 Kavsi, Eş-Şeyh Mustafa Sabri, s. 119-124; Yavuz, "Mustafa Sabri", s. 351

699 Kara, Türkiye'de islamct/tk Düşüncesi Metinler/Kişiler ll, istanbul 2011, Dergah Yayınları, s. 264.

(7)

TOKArlN YETIŞTIRDIGl/LlM VE FIKIR ÖNDERLERI

haberi gelir. Yunanistan'da bulunduğu sırada çıkarttığı "Yarın" gazetesinde 29 Temmuz 192Tde "istifa Ediyorum" başlıklı adlı şiirle "Türklük"ten istifa ettiğini açıklar. 700 Lübnan'da bulunduğu dönemde yazdığı En-Nekir adlı eserinde Anadolu'nun asil bir Türk neslinden olduğunu söylemesi701; onun Türk ırkından olmaktan rahatsız olmayıp Ankara hükümetinin siyasetine bir tepki için bu sözü söylediğinin işaretidir. Şeyhülislam

Mustafa Sabri'nin etrafındaki destekçilerio her geçen gün artması sooucunda Türkiye, Yunanistan'dan da çıkarılmasıoı talep eder. Etkisini azaltabilmek amacıyla 1930 yılıoda

İstanbul'da "Yarın" adı taşıyan yeni rejim taraftarı bir gazete bile çıkarılır. İstanbul kökenli Yarın' daki yazıların Mustafa Sabri Efendi 'ye ait olduğunu sanmaları yüzünden gazetesinin ismini değiştirdiği vegazeteye Peyam-ı İslam adıoı verdiği söylenir. Ayrıca Yarın ismiyle basılan gazetesinin Türkiyeye girmesiı:iin yasaklanması da isim

değişikliğinde etkili olabilir. Yunanistan'a Ankara hükümetinin baskıları üzerine Yunan yetkililer de Mustafa Sabri Efendi'ye baskı yaparlar. "Şeyhülislam'ıo yazılarından

Ankara, Ankara'dan ise Yunanistan korkmaktadır!"702 yorumunu yapar.

Yunan hükümetinin 150'likler hakkında Batı Trakya'yı terketmeleri ile ilgili

kararı sonrasıoda 1931 'de Patra'ya yerleşir. Bölgede Batı Trakya'daki ortamı bulamaz.

Sadece Hristiyanlardan oluşan bir beldede durmanıo anlamsız olduğunu ve vefat

ettiğinde hristiyan mezarlığına gömülmesinin polemik sebebi yapılacağıoı düşünerek

Yunanistan'daki Mısır büyükelçisinin yardımıyla ailesiyle birlikte Kahire'ye geçer ( 1932).

Mustafa Sabri Efendi, Mısır'a i.lc4ıci gelişinde Mısır uleması ve devlet adamları

nezdinde saygın bir yeri olur. İlmi çalışmalarına hızla devam eder. el-Kavlü'l-fasl adlı eserini yayımlayınca onun Kahire'de yaşadığını öğrenen Mısır veliahdı kendisini

sarayına davet edip iltifatta bulunur. "el-Ehram", "el-Muktırn", "el-Ahbar", "Minberu'ş­

Şark" "el-Fetih", "el-Hidayetü '1-lslamiyye ", "Mecelletü '1-Camiatü 'z-Zeytfuıiyye "

adlı gazete ve dergilerde bir çok makalesi yayınlanır. 703 Mısır' da din adamlarının

700 Mustafa Sabri, "istifa Ediyorum", Yann, sayı: 2;1346/1927.

701 Mustafa Sabri, En-nekir, s. 98 .

702 Yarın gazetesi, 09.01.1928 den naklen Azın !ıkça, sayı:44, Şubat 2009, Evren Dede, s.2·3.

703 Kavsi,

.

Eş-Şeyh Mustafa Sabri, s. 151; Yavuz, "Mustafa Sabri", s. 351

(8)

GAZIOSMANPAŞA ONIVERSITESIILAHIYAT FAKOLTES/ YAYINLAR/2014

batılılaşmanın etkisinde kaldığını gördüğünde onlarla mücadeleye girişir. Kasım Emin (ö. 1907), Muhammed Fedd Vecdi (ö. 1954), MUhammed Mustafa el-Meragi (ö. 1945), Muhammed Hüseyin Heykel (ö. 1956), Ali Abdürrazık (ö. 1966) gibi Mısırlı aydınlann görüşlerini şiddetle eleştirir. 704 12 Mart 1954 Cuma sabahı saat sekizde, 86 yaşında iken vefat eder. Ertesi gün Ezher Şeyhi tarafından cenaze namazı kıldınlarak Abbasiye'de Derrase denilen yere defnedilir705 Ölümüne basında geniş yer verilir. Cenazesine ilim ve siyaset adamlannın yaru sıra büyük bir kalabalık iştirak eder.

1.1. Eserleri

Mustafa Sabri Efendi daha yirmili yaşlarının başında müderris olarak İslami ilimierin her alanında söz sahibi olmasının yanında; Yıldız Sarayı 'nda ilk dönemlere ait nadir yazma eserleri ve dönemine kadar yazılmış iliin kitaplarını okuyabilme şansı elde

etmiştir. Şer'i eserleri inceleme gibi görevleri sayesinde döneminde yazılan eseriere

vakıf olmuştur. Tüm hayatının ilim merkezlerinde, medreselerde, ilim mahfillleri içinde geçmesi onu ilirnde daha da· derinleşmiştir. Bu sayede geniş malumatı ile çok sayıda

eser telif etmiştir. Bunlardan bazıları tarihi sıra ile şöyledir:

1. Meseleler (Mustafa Sabri Efendi'nin "Din-i İslam'da Hedef-i Münakaşa Olan Meseleler" başlığı ile Beyanu '!-hak mecmuasında 706 yayınılanmış seri makalelerinden derlenmiştir). 1908 de yayınlanan makalelerde teaddüd-i zevcat, resim, talak, emek ve sermaye, veraset ve zekat, musiki, sigorta ve kumar, tesettür, oruç ve fidye, heykel gibi konular ele alınmakta, bu konulardaki aykırı fikirlere cevaplar verilmektedir. 707

2. Kitabu 'r-reddi ala ma

fi

'l~kavli'l-ceyyidi mine 'r-redyi 108 (I 909) 3. Yeni İsfam Miictehidlerinin Kıymet-i İlmiyyesi109 (1916) ·

4. Dinf Miiceddidler Yahut Türkiye İçin Necat ve İ'tila Yollarında Bir Rehber110

704 Kavsi, Eş-Şeyh Mustafa Sabri, s. 154

705 Kavst Eş-Şeyh Mustafa Sabri, s. 130.

706 Bu makaleler, adı geçen mecmuanın, 11, 19, 22, 25-28, 48, sı, 63, 100, 110-113, 133 ve 135.

Sayılarında yayınlanmıştır.

707 Mustafa Sabri, Meseleler, istanbul1995, s. 15-16.

708 Arap edebiyatma dair olup Mehmet Zihni Efendi'nin el-Kav/u'l-ceyyid adlı kitabına reddiyedir.

709 Kazan'lı Musa Carullah Bigiyev'in yazdığı Rahmet-i ilahiye Burhanları adlı eserine reddiye olarak yazılmıştır.

(9)

(1922)

TOKATlN YETIŞTIRDIGl/LlM VE FIKIR ÖNDERLERI

5. Sayd-ı Hatır711 (1923)

6. En-Nekfru ala miinkiri'n-ni'meti mine'd-din ve'l-hilafetive'l-iimmeti712(J924) 7. İslam 'da İmamet-i Kübra713(1927-1928)

8. Savm Risalesi714(1927-1928)

9. İman, Namaz ve Oruç Risales/15(1927-1931) 10. Yemin-i Gamüs Risales/161930

ll. Mes'eletü terceme-ti'1-Kur'an717 (1932) 12. Mevlafo'l-beşer tahte sultani'l-kader718(1933)

7ıo Haşim Nahit'in Türkiye İçin Necat ve İ'tilô Yolları adlı kitabının tenkididir. İslam alıkarnının gelişmeden uzak ve çağın ihtiyaçlarına cevap verernediğini söyleyeniere itirazdır. Osmanlı Devleti' nin hukuk yapısının Türkleri medeniyetin gerisinde bıraktığı gibi iddialara cevap mahiyetindedir.

711 Eser Mustafa Sabri Efendi'nin, Şerif Hüseyin'in davetiisi olarak 1341/1923 yılında Mekke'de

bulunduğu sırada kaleme aldığı, fakat maddi sıkıntılar yüzünden bastıramadığı el yazması çalışmalarından oluşan seksen ki.isür sayfalık bir eserdir. Şapka kanunu gibi Anadolu'da yapılan inkılaplardan

bahsetmektedir. ( Derdiyok Nuri, Şeyhu'I-İslam Mustafa Sabri'nin Yeni Fıkhl Konulara Yaklaşımı(yayımlarımamış Yüksek Lisans Tezi), Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2005, s. 35; bak. el-Kavsi, Eş-Şeyh Mustafa Sabri, s. 269-276.)

7ı2 Oktay Yılmaz tarafından Hilafetin İlgasımn Arka Plam adıyla tercüme edilerek basılmıştır (İstanbul 1996). İslam siyasi düşüncesi ve çağdaş İslam tarihi acısından önemli bir eserdir. Cumhuriyetin ilk yıllarına ait İzmir'in düşman işgalinden kurtanlması ve sonrası, milliyetçilik, masonluk gibi siyasi, sosyal ve askeri birtakım konulara değinir. Hilafet meselesini tahlil eder. Halifelik 've yönetimin ayrılmasının

sonuçlanndan bahseder.

·713 Ali Abdurrazık'ın el-İs/amu ve Usulii '1-hiikm adlı eserine reddiyedir. Halifeliğin müslümanlar için

gerekliliğini savunur. · .

7ı4 Musa Camilah'ın Uzun Günlerde Ruze adlı kitabına' reddiyedir. Süleyman Nazif'in ve Ubeydullah Efendi'nin Ramazan orucunun fidye verilerek geçiştirile bileceği iddiasına, Musa Cantilalı Bigiyef'in de

"Uzun Günlerde Ruze " adlı eserinde çok sıcak ve çok soğuk olan bölgelerde kişiye sıkıntı verecek olan oruç mükellefiyetinin düşeceği, gü'nlerin bir hafta hatta bir ay devam ettiği kutuplarda da oruç

tutulamayacağı gibi fikirlerine reddiye mahiyetinde kaleme almıştır. Meseleler adlı kitabının sonuna

eklenmiştir.

715 Yunanistan'da ikameti sırasında yazdığı bir eserdir. Gümülcine'de ortaokul öğrencilerine ders kitabı olarak okutulmuştur.

716 Huzur Derslerinde tartışılan yemin konusunda o gün ifade edemediği bilgileri bu risalede genişçe

kaleme almıştır. Sultan ll. Abdulhamid'e sunar. Sultan da kendisini tebrik ederek çok memnun olduğunu

ifade eder.

7ı7 Süleyman Çelik tarafından Kur'an Tercümesi Meselesi adıyla tercüme edilmiş ve Bedir yayınlan arasında yayımlanmıştır (İstanbul 1993). Mısırlı Ferid Vecdi ile Mustafa el-Meraği'nin Kur'an tercümesinin namazda ve namaz dışı ibadetlerde asıl metin yerine okunabileceğini savunmalan uzerine bu eser kaleme alınmıştır. Kur'an'ın üstünlüğünü savunmak, Türk Milleti'ni İslam dünyasına bağlayan böyle . önemli bir bağın kopmasına mani olmak ve bu konuda fikir ortaya atanların hatalarını göstermek için bu

eseri kaleme

.

aldığını belirtmektedir

(10)

GAZIOSMANPAŞA üNIVERSITESIILAHIYAT FAKÜLTESI YAYlNLARI 2014

13Kavlf

fi

'Z-mer 'eti ve mukôranatuhu bi-akvalin mukallidetin bi '1-garb 719 (1 934) 14. el-Kavlu'l-fasl beyne'llezine yu'minıine bi'l-gaybi ve'llezine la yu 'min Cm 720 {194 2)

15. Mevkıfo'l-akli ve'l-ilmi ve'lrilem min Rabbi'l-rilemfn ve İbadihi'l- mürselin721 (1950)

16Mıh. u taraf ~~. mzn eşşı rı

····z

-ara b~nı? ı . 17. Ha ş iye ala kitribi netriici 'l-ejkrir723 ? 18. Mil·ritıt '1-usül tercümesi724 ?

Mustafa Sabri Efendi bunlar dışında bazı kitapları tercüme etmiş, çeşitli gazete

718 Kaderle iigili olan bu kitapta Müslümanların geri kalmışlıklarının kader anlayışlarından kaynaklandığı şeklindeki tezi reddetmek, müslüman alimierin kü'çümsenip alaya alınmasına karşı çıkmak için bu eseri yazdı. Kitap isa Doğan tarafından insan ve Kader adıyla Türkçe'ye çeviriimiştir (istanbul 1989).

7ı9 İslam'ın kadına bakışını Batının yaklaşımıyla mukayeseli· olarak ele alan kitap,bu konuda Batılı anlayışa bir reddiye özelliği taşımakta ve bu anlayışın sakıncalarına dikkat çekmektedir. Bu kitabın aslı,

iki makaleden oluşmaktadır. Mukaddime bölümünde kadın konusuoda Batı taklitçiliğinin tehlikesine dikkat çeker. İlk bölümde Teaddud-i zevcat konusunu inceler. İslam'ın bu konudaki hükmünü açıklar.

Mustafa Sabri Efendi İslam'ın nikah ve talak'ta olduğu gibi çok eşlilikte de son derece anlayışlı ve musamalıakar olduğunu savunur. İslam'ın çok eşlilik ilkesiyle gayri meşru ilişkiyi mukayese ederek çok

eşliliğin faydalarıru, gayri meşru ilişkinin de kötü sonuçlarını anlatarak akli ve nakli delilleri kullanır.

İkinci bölümde ise tesettür konularını ele alır. Kadırun açılması gerektiğini söyleyenlere cevaplar verir.

Kadınları örtüye sahip çıkmaya, dinin bu emrine sımsıkı sanlniaya ve namahrem erkeklerle bir arada

bulurırnaktan sakınmaya çağırır. ( Kavsi, Eş-Şey/ı Mustafa Sabri, s. 296) Kadının öğrenim görmesine karşı olmadığını hatta yeteneldi olanlarının çeşitli bilim dallannda ihtisas yapmalarına herhangi bir engel görmediğini ifade eder. Ancak onların öğrenim ve ihtisaslarıiun-erkelderle karışık olmayan-kadınlara ait okullarda, öğretmenlerinin de kadınlardan olması şartıyla taraftar·olur.

720 Batı taklitçisi aydınların akaid konusunda pek çok konuyu inkar ettiğini görür ve nübüwet, mucize, diriliş, ahiretteki hesap gibi konulardaki itirazlara, Abduh, Reşid Rıza, Ferid Vecdi, Muhammed Hüseyin Heykel gibi düşünürlerin sahih hadisler hakkında şüphe uyandırmalarına cevap verir.

721 En hacirnli ve en son yazdığı eseridir. Dini, siyasi, felsefi ve içtimai görüşlerini özetlemiştir. Bu kitap dört ciltten oluşan toplam 2018 sayfalık bir eserdir. Mısır'a geldiğinde İslam dünyasında gördüğü inhiraflara cevap olarak yazar. Birinci bölümde Allah'ın varlığının ispatı konusunu, ikinci bölümde akıl ve ilim konusunda İslam ve hristiyanlık arasındaki farkı ele alır. Teslis, İsa'nın uluhiyeti, günah çıkarma gibi

konuları irdeler. Vahdet-i Vücud gibi konulan ayrıntılı şekilde açıklığa kavuşturur. Dördüncü ve son bölümde, jçtihat, İslam'da dinin siyasetten ayrılması gibi konular ele alırur.

722 Mustafa Sabri'nin Arap Edebiyatı'nın meşhur eski şairlerden yapmış olduğu secmelerden oluşan yazma bir eseridir. (kavsi, 266, Derdiyok, Şeyhu'l-İslam Mustafa Sabri'nin Yeni Fıkhi Konulara

Y aklaşırnlan, s. 42) ·

723 Birgivi'nin meşhur nahiv kitabı izhôr'a yazmış olduğu şerhin Mustafa Hamza el-Adalı tarafından

yapılmış şerhi olan Netôicü'l-efkôr'ın haşiyesidir. Mustafa Sabri Efendi bu kitabını henüz Türkiye'den kesin olarak ayrılmadan önce, gençliğinde yazmıştır. ( bak. ei-Kavsi, eş-Şeyh Mustafa Sabri, s. 267.den naklen Derdiyok, Şeyhu'l-islam Mustafa Sabri'nin Yeni Fıkhi Konulara Yaklaşımları, s. 41)

724 Molla Hüsrev'in meşhur eseri Mir'ôtu'l-usOI'ün tercümesidir. Eser el yazması olarak kalmıştır. ei-Kavsi, a.g.e., s. 327. Ancak Sabri Efendi'nin eserleri hakkında bilgi veren araşfırmacılar eserin nerede olduğuna dair bilgi vermez.

(11)

TOKArlN YETIŞTIRDI(311LIM VE FIKIR ÖNDERLERI

ve mecmualarda makale yayımlamıştır725• Hakkında yapılan bazı çalışmaları kaynakça

kısmında görebilirsiniz.

1.2. Usul Konularındaki Bazı Görüşleri

Mustafa Sabri Efendi usul konusuna önem verir. Mirat'ı tercüme etmesi ve dönemindeki mezhep karşıtı olan ictihad taraftarlarıyla mücadelesinde klasik usul

tarafını tutması ve usul ilkelerini kullanarak mücadele etmesi bunun göstergesidir.

Ayrıca karşılaştığı yeni meseleleri usul bilgisi sayesinde kolayca çözebilme mahareti

vardır. Aşağıdaki ifadeler bunun bir ömeğidir:

" ... Çiiriimeğe yiiz ht lan dişleri sağlamlaştırmak, Jıeder olup gitmekten muhafaza için

mezkıir suretlerden birisi ile erbabma tedavi ettirmekte şeran hiçbir malızur yoktur. Fıkıh

kitaplarmda bu meseleyi aynen bulmak miimkiin olmadığma bakarak, bazı ulemti buna côiz demekten sakınsalar da şeriat-ı İslamiyyenin kavtiid-i usuliyyesinin buna müsait olacağı hiç şiiphe

götürmez. Din-i İslam 'da zorluk kaldırılmışhr. İslam dininde tedavi meşrudıır .... "n6

1.2.1.

icma'

Mustafa Sabri Efendi, icma' delilini reddeden Bosna Reisu'l-uleması Cemal

Hoca'yı edille-i şer'iyye-i erbaadan icma-ı ümmetle kıyas-ı :fukahılnın itimada şayan olmadığını söylemesinden dolayı eleştirir. Bu tavrı :fukahılnın içtihadını ehemmiyetten düşütmek olarak görür. Öncelikle icma ve kıyas'ın kitap ve s~etten ayrı ve aykırı olmadığına değinir. Kitap ve sünnetteki nassları zikrederek cevaplar verir. Bu nasslardan

" Siz, insanların iyiliği icin ortaya cıkarılmış en hayırlı ummetsiniz;iyiliği emreder;

kötülükten meneder ve Allah'a inanırsıpız."727 ayetindeki 'ma'ruf kelimesini, Mustafa Sabri, bu ümmet tarafından emrolunan, nehyettiklerinin de münker olarak isimlendirilmesini, ümmetin müctehidlerinin icmaına uyulmasının gerekliliği olarak anlamaktadır. Çünkü icma' da avaının tesiri yoktur. "İşte böylece sizin insanlığa şahitler

125 Bk. Derdiyok, Nuri, Şeyhu'l-İslam Mustafa Sabri'nin Yeni Fıkhl Konulara Yaklaşımlan, s. 43-50.

726 Mustafa Sabri, "Bir istiftaya Cevap",-Yarın, yıl, 1348/1929, Sayı, 46, s, 3. Derdiyok, Şeyhu'l-islam Mustafa Sabri'nin Yeni Fıkhi Konulara Yaklaşımları, s. 123-124; Kahraman, Abdullah "Tokatlı Şeyhulislam Mustafa Sabri Efendi(1S69-1954} ve Bazı Fıkhl Meselelere Yaklaşımı" Tokat Sempozyumu ( 01-03 Kasım 2012), Bildiriler, lll., s. 311-329, s. 321

727 ',A ~ı· ı-lmran, . 3 110. 1

(12)

GAZIOSMANPAŞA ONIVERSITESIILAHIYAT FAKOLTESI YAYlNLARI 2014

olmanız, Resul ün de size şahit olması için sizi routedil bir millet la ldık. "728 ayetini de ümmet-i Muhammed'in adaletle muttasıf olması sebebiyle ümmetin alimlerinin elde ettiği bir hakikatİn İlahi bir mevhibe olduğu şeklinde anlamaktadır729 "Kendisi .için

doğru yol belli olduktan sonra, kim Peygamber'e karşı çıkar ve müminlerin yolundan

başka bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve cehenneme sokarız; o ne kötü bir yerdir."730 ayetini de icmaya kat'i delil sayar.

Mustafa Sabri, Hz. Peygamber (s. a. v.)'ın " Ümmetim dalalet üzerinde birleşmez" 731, "Mü'minlerin güzel gördükleri şey, Allah katında da güzeldir."732, "

Allah 'ın eli cemaatin üzerindedir. 733 "Cemaate bir karış muhalefet eden kimse, cahiliye ölümü üzere ölmüş olur." 734 tarzındaki hadisler, her biri haber-i vahid de olsalar, hepsinin birlikte manevi tevatür .derecesine ulaşacağını, bu sebepten bu rivayetlerin de hey'et-i mecmuası ile icmaın kat'i hüccet olduğuna delalet ettiğini söyle~ektedir. Aynı

yerde Mustafa Sabri Efendi, beş vakit ezan okunınası hakkındaki rivayetleqn tevatür derecesine ulaşmadığı halde İslam ümmetinin şiarlarından kabul edildiğini söyler. 735

Mustafa Sabri 'nin, icma-ı ümmet kavramının bugünkü demokrasinin de esasını teşkil ettiğine, ilim ve ictihad kayıtlarının ilavesiyle icma-ı üınmette "münevver demokrasi" esasının kabul edildiğini icma-ı ümmete itiraz ~tmenin demokrasi anlayışını savunanlar için de doğru olmadığını söylemesi dikkat çekicidir. 736

"icma', ayet ve hadise ta!_<dim olunur't usul kaidesini önceleri anlamakta zorlandığını, ancak oruç ya da tesettür gibi en temel İslami kabul ve esaslara bile ayet ve

hadisleri zorlama teviller yapıp karşı çıkanlan görünce bu kaidenin dinin asli şeklini

korumakta ne kadar önemli olduğunu anladığını ifade eder:

728 Bakara, 2/143

729 Mustafa Sabri, "Hezeyan Toptancılan'~ Yarın, Sayı: 14, 1346/1928, s. ı. Derdiyok, Şeyhu'l-islam Mustafa Sabri'nin Yeni Fıkhi Konulara Yaklaşımları, s. 55-56

730 N isa, 4/115.

731 HeysemT, Mecmau 'z-Zevaid, 7/221.

732 AciOnT, Keşfi '1-Hafa, 2/188, (Hadis No: 2214) ·

733 İbn Hibban, Sahilı-i İbn-i Hibban, 10/438; Beyhalô, Şuabu 'l-iman, 6/6(,, Hadis: (7512); Ebu'l-Ala,

Tulıfetu '1-Aiıvezi, 6123.

734 Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/275, (Hadis No: 2487)

735 Mustafa Sabri, "Hezeyan Toptancılan'~ Yarın, Sayı: 14, 1346/1928, s. 1 ve 4

736M usta a a fSbrı, ' " Hezeyan Toptancı/an'~ Yarın, Sayı: 15, 1346/1928, s. 1. Oerdiyok, . Şeyhu'l-lslam . Mustafa Sabri'nın . Yeni Fıkhi Konulara Yaklaşımları, s. 57

300

(13)

TOKAT'IN YETIŞTIRDI(311LIM VE FIKIR ÖNDERLERI

"-.... Din-i İslfim'da tesettiir-i nisvlin'm da teaddiid-i zevclitm da viiclidu, icmli'-ı iimmet deliline miistenid olarak miinlikaşa götürmeyecek sı?retde ma'lı?m olan zarılrfit-ı diniyyedendir.

Ayetleri kendi ıu'mlarmca (bôtıl zmmlarmca) te'vil etseler bile icmô'ı te'vil edemezler. Bıma Jıile girmez. Usfil-i fıkıh ulemôsmm "icmli', liyete, hadise takdim olımur" tarzmda ki kliidelerinin hikmetini ben vaktiyle anlayamamışdım. Zamammızdaki dinsiz/erin Itlisn-i niyete makrıln olmayarak bu mes'eleler hakkında teşviş-i ejkôra (fikirleri bozmağa) çalışmaları o kliidenin hikmetini bana anlatd1.

Şimdi onlar, ayetleri eğib biikere/c arzu/arma göre istedikleri kadar ma'nli arasmlar. Beri tarafdaki

icmô'-ı iimmet sarlilıatlerine karşı nasıl çôre bulacaklar? Onlara kalsa, Ramazan orucımu bile

Kur'ôn-ı Kerim 'in ôyetine İstinfiden ilgô ederek o mm makômma fidye-i savmı ikôme edecek/erdi.

Llikin boşıma yorulmasmlar! Ramazan orucumm farz-ı kat'i olduğımda m listlimanlarm şiiblıesi ;:,ok ki; Kur'ôn-ı Kerim'den başka bir kaçamakyolu çıkamb da onları şiibiteye diişiirmek kôbil olsun.!" 37

1.2.2. Kıyas

Kur'an-ı Kerim'deki " ... Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygamber'e ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa diişerseniz,

Allah'a ve ahirete gercekten inanzyorsamz, onu Allah'a ve Rasul'e götürün (onların

talimatına göre halledin}, Bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha iyidir. "738 Ayet-i kerimesinin İslam şeriatının dört delilini de ihtiva ettiğini, ayet-i kerimenin son

kısmının kıyas-ı fukahaya delil olduğunu söyler. Hz. Peygamber (s. a. v.)' den rivayet edilen şu hadisleri kıyasa delil olarak gösterir: Öpmekle orucun bozulup

bozulmayacağım soran kişiye Hz. Peygamber (a.s.): "Mazmaza ile bozulursa bununla da bozulur. ~. 739 buyurmuş, yine ölmüş babası hesabına haccetmek için soru soran

kadına da "Babanın zimmetinde birisine borcu olsaydı da arkasından sen ödemek isteseydin, ödemez miydin?" 740 demiştir. Kıyasın icma gibi delil-i kat' i değil, bir kısım müctehitlerin görüşlerine dayandığı ıçın delil-i zanni mertebesinde olduğunu

söyler.Allah'ın ve Rasülü'nün makbul saydığı kıyas-ı fukahayı kabul etmeyenleri tenkit eder. İcma ve yas karşıtlığının temelinde din hükümlerini tahrif etme gayreti olduğunu belirtir. 741

737 Mustafa Sabri, "Hezeyan Toptanct/arı'~ Yarın, sa: 15, 1346/1928

738 .

Nisa, 4/59.

739 Ebu Davud, Savm 33, (2385).

740 Buhari, Hacc-t, Cezau's-Sayd23, 24; Ebu Davud, Menasik 26, (1809);

741, Mustafa Sabri, "Hezeyan Toptanctlart", Yarın, Sayı: 15, 1346/1928, s. 4.'den naklen Derdiyok, Şeyhu'l-islam Mustafa' : Sabri'nin Yeni Fıkhi Konulara Yaklaşımları, s. 57

301

(14)

GAZIOSMANPAŞA ONIVERSITESIILAHIYAT FAKOLTESI YAYINL.AR/2014

1.2.3. Makasıd

"İsHim'da tüm emir ve yasaklar, kulların ıslahı ve maslahatları içindir." görüşü, Bir takım ana gayelerin hedeflendiği ve insanlar için fayda sağlama, onlardan zararı

savma esasına dayandığı makası d olarak ifade edilir. 742 Bu anlayışta hukukun eo büyük gayesi, yararıo sağlanması (celbu's-salah) ve zararın kaldınlması (def'il-fesad) olarak kabul görür. 743

Mustafa Sabri Efendi taahhüdü esas almakla birlikte dini hükümlerin bir takım

maksadara mebni olarak vaz edildiğini kabul eder. Bunların maksatlannın ilim adamları tarafında.Q bulunup İslam'ın yabancılara karşı müdafaasında kullanılmasını da faydalı bulur. Ancak hükümleri tespit edilen· düoyevi maksat ve menfaatlerle birebir

özdeşleştirmenin sakıncalarına da dikkat çeker:

"Her hususta emre harfiyen yapışan Jıizmetkôr, sebep arayan, mônô veren hizmetkordan daha

çok makbul olur ve bu sebep arama keyfiyeti ômir ile memur arasmda/d idrôk mertebesinin farklılığı

nisbetinde tehlikelidir. " Çok biiyük bir tilimin en cahil ve en ahmak bir uşağma karşı verdiği emirlerin,

uşak tarafindan, (Bizim efendinin ımıradı şöyle olmalıdır, böyle olmalıdu~ tarzmda verilecek manolara göre yaprlması pek garip yanlışlıklar doğurur. Hôlbuki Cenab-ı Hak veya Resul-i Ekrem ile bizim

aramızda/d nispet, misa/de gösterilen nispet ve mesafeye de kıyas edilemez. Onun için falan hiikmün sebebi şudur diye hiikiim veremeyiz. İşte resmin yasaklığmm sebebi de yukarıda söylediğimizden ibaret değildir. Başka nice hikmetleri vardır. Dinf lıükiimlerin gizli lıilolıetlerini açıklamaya kafianak bizim gibi ticizierin işi değildir. Böyle yüksek işlere karışmak haddini aşmak olur\144

"Şer 'i hükiimlerin İçiima i faydalarını düşünmek, bulmak fena bir şey değildir. Belki bu fayda ve menfaalleri dikkate değer bir kııdret ve malıörelle ôleme aniahnak ilim adamlarımızm üzerine düşen bir vazifedir. NSAncak bu işin yeri, femıi, Mustafa Efendi'nin.zannettiği gibi jikılı ilmi olmayacak, jikılı usfilii bile olmayacak. çiinkii jikılı ilmi Müsliinlanlara dini vazifelerini bir kamm metni gibi öğretir ve telkin eder. Fıkıh usfilii de onların kaynak/arım, şer'i dört delilden ne suretle lıiikiim çıkardık/arım gösterir.

Şer'i hiilo'imler üzerine yiiriitiilecek İçtimai mütalaalar ise lslôm Dininin fertlerinden ziyade yabancılara bir miidafaa silahı olarak ortaya konulmak lôzım gelir. Vakıa dünyaya ait olan bumeiıfaat ve güzellikleri Miis/iimanlarm da bilmesi pekfaydalı olur. Ancak meselenin yalnız "Bilmek" te kalmaması gerekir" Şer'i

vazifeleri n fiiliyat ve icraatım onlar m üzerine bina etmek derecesine gelince bu hal yukarıda geniş olarak arz edildiği üzere adı geçen fiilieri bozar. Demek ki, dini vazifelerden her biriliİli dünyaya ait ne kadar illet ve lıikmeti bu lımursa bulunsım gene icrôsmda gözetilecek esas ve gaye Allalı 'm emrine itaat ve ıtlırevi

742 EbG Amr Cemalüddin Osman b. ömer b. Ebi Bekr b. Yunus ibnü'I-Hacib {646/1249), Müntehe'I-VusUI ve'I-Emel fi 'ilmeyi'I-UsOI ve'I-Cedel, ı. baskı, Daru'I-Kütübi'l-'ilmiyye, Beyrut 1985, s.184.; ibn Abdisselam, Muhtasaru'I-Fevaid fı Ahkami'I-Makasıd /Kav'aidü's-Suğra(thk: Salih b. Abdilaziz b. ibrahim

Ali Mensur), Riyad 1997/1417, s.108; Şatıbi, ll, s.218.; Abdulkerim Zeydan, Fıkıh Usulü (çev. Ruhi-Özcan) M.Ü. ilahiyat Fakültesi Yayınları, istanbul 1993, s. 227; ihrahim Kafi Dönmez, "Maslahat", Diyanet islam Ansiklopedisi, Ankara 2003, XXIX, s. 79.

743 Muhammed Tahir ibn AşQr (1394/1973), Makôstdü'ş-Şerlati'l-islômiyye (Nşr. Muhammed Tahir ei- Meysavi), 2. baskı, Darün-Nefais, Ürdün 2001(1421), s. 249, 515.

744 Mustafa Sabri, Meseleler, istanbul 1995, s. 75.

745 Mustafa Sabri, Dini Müceddidler, s. 63-64.

(15)

TOKAT'IN YETIŞTIRDIGl/LlM VE FIKIR ÖNDERLERI

mesüliyetten kor/anak gibi diinyevf olmayan şeylerden ibaret olacaktır. Nihayet diinyevf gaye/er, esasın

daha altmda, tti li ve mımzam bir maksat halindenazarı dikkate almabilir o kadar ... "146

"Şer 'f fillerde İçtimaf gayeler esası üzerine istinat ettirme mesleğinin bir mahzuru daha vardır ki o da, şer 'i hiikiimlerin yavaş yavaş tahrib ve bozu/masma yol açmasıdır. Mesela namazda en çok bedeni hareketlerden edilecekfoideyi nazarı dikkate alanlar, bir giin bunım yerine-belki dahafaydalı ve sistematik olmak iizere-başka bir şekil hareket ikamesini tecviz edebilir. "741 ·

Makasıd çalışmalannın daha ziyade dinde yenilik taraftarları olan yenilikçiler (reformistler)in hevesli olduğu bir durum olduğunu söyler ve "hakkında nass varid olan

şeyde ictihada yer olmadığı" ve "tasrih karşısında delalete itibar olmadığı" gibi usul kaidelerine rağmen bu yenilikçilecin Kuran'ın esas hükümlerini bile değiştirdiklerini

belirtıneden geçmez. 748

1.2.4. İctihad ve Taklid

İctihadın sıhbati için dikkat edilmesi gereken üç husustan bahseder:

a. Müctehidin kendisini kanun koyucu gibi görmemesi, b. İctihada ehil olmayanların bu işe kalkışmaması,

c. Nasslara taşımadığı manalar yükteyerek yanlış yorumlar yapılınamasıdır. 749 Bu yüzden Mustafa Sabri Efendi, ictihat kapısının, insana teşri yetkisi verecek kadar

açılınasının akıl ve nakil açısından batıl bir durum olduğunu savunmakta, " ... Eğer bir

husu~ta anlaşmazlzğa düşerseniz Allah'a ve ahirete gerçekten inamyorsanız onu Allah'a

ve Resu/'e götün'in ... "750 ayetinin, insana teşri yetkisi verilmediğinin nakli delili

olduğunu soylemektedir.

Mustafa Sabri Efendi, fı.khın furu konulıirındaki ictihatlarda, isabet edene de hata

/

edene de sevap verilmesine karşılık; usuldeki ictihatta ise sadece isabet edene sevap verileceği kanaatindedir. 751 Mı.ib.ammed Abduh, Reşid Rıza, Ferid Vecdi, Mahmud

Şeltut, Kasım Emin gibi kimseler için şu ifadeleri kullanır:

"Çağdaş tilimler arasmda -fikhf konularm inceleıımesindeki biitiin sermayeleri hatalardan ibaret olan- içtihat heveslisi kimselerin kendilerini, hata yapmalan kendilerine zarar vermeyen aksine yarım da

746 Mustafa Sabri, DiniMucedditler, s. 64-65; Mese/eler, s. 75.

747 Mustafa Sabri, Dini Mucedditler, s. 68.

748 Mustafa Sabri, Dini Mucedditler, s. 68.·

177 Mustafa Sabri Dini Mucedditler, s. 67.

749 Mustafa Sabri, Mevkıfu '/-Akl, IV, Beyrut 1413/1992, s. 356-357

750 N isa, 4/59.

751M~stafa Sabri, Mevkıfu '/-Akl, IV, s. 356

(16)

GAZIOSMANPAŞA üNIVERSITESIILAHIYAT FAKÜLTESI YAY/NLAR/2014

olsa sevap kazandıran miiçtelıit imamlardan saydırmaya çalıştıklarını ve hata yapmaktan da korkmadık/arını görmek1eyiz. " m "Usulde taklit cilimler arasmda tartışmalı bir konudur. Çiinkii dinin

asıliarım tak/id eden kimsenin imamnm sıhhati telı/ikeyle karşı karşıya olduğundan her miisliimaımı imanmı telılikede · olmasından dolayı usulde taklitten kendisini koruması gerekir. Fiirüda taklit,

Miisliimanların geneli için zarıiri bir dwıımdur. Zamamn alimleri özellikle içtihat iddiasında bulıinanlar

da fiiruda taklitten kendini kıırtaramazlar. "153

Reşid Rıza'nın mukallit Müslümanlada müşrikleri aynı kefeye koymasını hata olarak niteler. Birtakım hadisçilerio düştüğü bir hatayı tekrarladığını, İbni Abdi'l-Berr'i, -o mutlak olarak taklitçiliği zemmetmekte iken- takltd ederken hatalıyı taklid etmiş

olduğunu söyler. 754

Funi'da taklit taraftan olup, mezhepleri reddeden yeni ictihat hareketlerine karşı

olsa da furü'daki meselelerde ehliyetli alimler tarafindan yapılacak ictihatlara açıktır.

Onun seferilik meselesinde" bu gibi sonradan meydana gelen mes'eleler hakkında fıkhi ihtisasları bulunan muhterem alirnlerimizin esaslı tetki.klerini de ayrıca bekleriz."

ifadesiyle yaklaşımı, yeni değerlendirmelere de açık olduğunu gösterir.'755 Onun endişesi ehil olmayanlar tarafindan dini hükümler hakkında fikir beyan edilerek gerçek din alimlerinin çürütülmesi ve din alimlerinin itibarsızlaştınlması suretiyle dinin baltalanmasıdır. 756

Mustafa Sabri Efendi, modernistlerin batıyı yakalamak için ictihad kapısını

sürekli açık tutma taleplerini ölçüsüz bulur. Ona göre her rüzgara, ortaya \ çıkan her fikre göre dini hükmü değiştirmek onu oyuncak haline getirir ve Allah'ın dini olmaktan

•.

cıkarır757

. .

Mustafa Sabri Efendi, ictihadın şekil ve sınırını son derece dar tutar. Ona göre müctehidlerin ictihadlanyla yaptıkları, Allah ve Resulünün vaz ettiği hük:ümlerin maksat ve muratlarını araştırmaktan ve tespit etmekten ibarettir. Nasların illetlerini tespit eden müctehidler, hakkında nass olmayan meseleleri de ortak illet sebebiyle bu hükümlere

752 Mustafa Sabri, Mevkıfu '/-Akl, C. IV, s. 356-357.

753 Mustafa Sabri, Mevkifu 'I-Akl, C. IV, s. 357.

754 Mustafa Sabri, MevkJfu'I-Akl, C. IV, s. 353. sayfadaki 1 no' lu dipnot. .

755 Bk. Mustafa Sabri, Meseleler (sadeleştiren, Osman Nuri Gürsoy), istanbul1995, 37.

756 . .

Meseleler, s. 39

757 Mustafa Sabri, Dini Mücedditler, 67.

Referanslar

Benzer Belgeler

Karşılaşmış olduğu Şeyh Efendi 'nin maddi ve manevi ilimlerdeki kemalini gören Mehmet Emin, hactan sonra İstanbul'a dÖnmeyerek 1705 yılına kadar onun ilminden

kendisini özdeş tutacağı model olarak anne ve babasını alır.  Onların özellikleriyle değer yargılarını örnek olarak benimser; hareketlerini, konuşma ve

el-Çoban el- Yahya Fetâ el-Burgâzî Fütüvvetnâmesi’ne dayanarak Ahiliğin Bâtınî mahiyetini gösteren hususlar olarak, Ahilerin bazı âdab ve erkanını

Bir diğer önemli nokta da yabancı kelimelerin yerel bir Arapça lehçeyi veya Arap coğrafyasına komşu üçüncü bir dili aracı olarak kullanarak

Dersin Amacı Öğretim kurumlarında ilgili öğretim sürecine katılarak, öğretimin planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi etkinliklerini bizzat

273 Hasib, age, vr. 276 Mehıned Emin Tokadi'nin silsilesi şu şekildedir: Şeyh Karamaruzade Ahmed Efendi » Şeyh Osman Efendi » Şeyh Yusuf Efendi » Şeyh Hüseyin

Necdet Öztürk, Yazarı Belli Olmayan &#34;Hazret-i Hatice Manzumesi&#34; Metin-Dil İncelemesi, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli Üniversitesi Sosyal

Dönem sonu yarı mamul stoklarının tamamlanma dereceleri; direkt ilk madde ve malzeme giderleri açısından %100, direkt işçilik ve genel üretim giderleri açısından