• Sonuç bulunamadı

ÇALIŞMA RAPORU (12-13 NİSAN

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÇALIŞMA RAPORU (12-13 NİSAN"

Copied!
208
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ENERJİ SANAYİ VE MADEN ESM

KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI

ÇALIŞMA RAPORU

(12-13 NİSAN 2014)

(2)

V. Olağan Genel Kurulu 2

ENERJİ SANAYİ VE MADEN KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI

5. Olağan Genel Kurulu Çalışma Raporu 12 - 13 Nisan 2014, ANKARA

İLETİŞİM

Mithatpaşa Cad. No: 24/13 Yenişehir / ANKARA Tel : (0.312) 435 24 21 - 435 64 21

Faks: (0.312) 435 05 03 Web: http://www.esm.org.tr

TEKNİK HAZIRLIK & BASKI Hermes Ofset

Büyük Sanayi 1. Cad. No: 105 İskitler-ANKARA Tel : 0.312 341 01 97 Faks: 0.312 341 01 98

(3)

V. Olağan Genel Kurulu 3

Gündem:

1. Yoklama ve Açılış

2. Divan Kurulunun Oluşması 3. Saygı Duruşu

4. Genel Başkanının Konuşması 5. Konukların Konuşmaları

6. Yönetim, Disiplin ve Denetleme Kurulu Çalışma Raporlarının Okunması, Görüşülmesi ve Aklanması

7. Tüzük Değişikliklerinin Görüşülmesi ve Karara Bağlanması 8. Tahmini Bütçenin Görüşülmesi ve Karara Bağlanması 9. Zorunlu Organlara ve Üst Kurul Delegeliklerine Başvuru 10. Dilek ve Öneriler

11. Seçimler 12. Kapanış

(4)

V. Olağan Genel Kurulu 4

(5)

V. Olağan Genel Kurulu 5

İÇİNDEKİLER

ESM Merkez ve Şube Zorunlu Organları Listesi ...7

Genel Değerlendirme ...11

Çalışma Raporu ...17

MYK Üyelerinin Katıldığı İl ve Örgütlenme...29

Gezilerinden Bazıları Eğitim Faaliyetleri ...35

Bülten ve Bildiriler ...39

Üye Listesi ...42

Genel Merkez Denetleme Kurulu Raporu ...47

Mali Tablolar ...51

GTK Sunuş Yazıları ve Kararları ...69

Basın Açıklamaları Özetleri ...123

Kurumlara Yapılan Yazışmalarla İlgili Kısa Bilgiler ...163

ESM 2011-2014 Dönemi Hukuk Raporları ...167

Yitirdiklerimiz ...185

Resimler ...189

(6)

V. Olağan Genel Kurulu 6

(7)

V. Olağan Genel Kurulu 7

2011-2014 DÖNEMİ

MERKEZ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ

Genel Başkan: Mustafa ŞENOĞLU

Genel Sekreter: İrfan TUNCER

Genel Mali Sekreter: Bahri YILDIRIM Genel Örgütlenme Sekreteri: Ali YAZICI

Genel Eğitim ve Basın Yayın Sekreteri: Hüseyin FİNCAN Genel Toplu Sözleşme ve Hukuk Sekreteri: Ali HIDIR TEKİN Genel Dış İlişkiler, Kadın ve Çevre Sekreteri: Emel EMRE

MERKEZ DENETLEME KURULU ÜYELERİ

Başkan: Medeni TUTŞİ

Yazman: İskender ÖZTÜRK Üye: Samim ÖĞDÜN Üye: Kemal BİRGÜL Üye: Hıdır AYTAŞ

MERKEZ DİSİPLİN KURULU ÜYELERİ

Başkan: Betül TAŞAR

Yazman: Haydar GÖKDEMİR Üye: Hüseyin SER

Üye: Yakup KESKİN Üye: Mecit SARGUT

(8)

V. Olağan Genel Kurulu 8

ADANA ŞUBE

GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Cem EREN Şube Sekreteri Abdurrahman ÖZER Şube Mali Sekreteri Ayhan ÇELİK Şube Örgütlenme

Sekreteri Yakup COŞKUN

Şube Eğitim ve Basın

Yay. Sekreteri Vedat ÇETİNER Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri Sıtkı YÜCEOL Şube Dış İlişkiler

Kadın ve Çevre Sekreteri

Sevim ÖZDEK

ANKARA 1 NOLU ŞUBE GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Murat ÇEŞME Şube Sekreteri Sare BAYSAL Şube Mali Sekreteri Veli YEŞİLTEPE Şube Örgütlenme

Sekreteri Cihangir ÖZ Şube Eğitim ve Basın

Yayın Sekreteri Rohat Burak BUHUR Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri Sinan SAĞANAK Şube Dış İlişkiler,

Kadın ve Çevre Sekreteri

Betül TAŞAR

ANKARA 2 NOLU ŞUBE GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Hüseyin GENCER Şube Sekreteri Hasan KILIÇ Şube Mali Sekreteri Öner ÖZDEMİR Şube Örgütlenme

Sekreteri Elkin ABAY

Şube Eğitim ve Basın

Yay. Sekreteri Salih ASLANTAŞ Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri Süleyman DİKMEN Şube Dış İlişkiler

Kadın ve Çevre Sekreteri

Derya ŞAHİN

ANTALYA ŞUBE

GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Tanju İŞERİ Şube Sekreteri Özcan KAYACAN Şube Mali Sekreteri Ali Bülent KORKUT Şube Örgütlenme

Sekreteri Abdül Kadir AKYOL Şube Eğitim ve Basın

Yayın Sekreteri Hicabi KILIÇ Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri Macit GÜNAL Şube Dış İlişkiler,

Kadın ve Çevre Sekreteri

Mahmut CAN

AYDIN ŞUBE

GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Celaleddin ÇAKMAK Şube Sekreteri Ferruh EYÜBOĞLU Şube Mali Sekreteri Ahmet ŞENTÜRK Şube Örgütlenme

Sekreteri Mustafa ARZIK Şube Eğitim ve Basın

Yay. Sekreteri Mustafa YILMAZ Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri

Abil Muhsin ÖZSÖNMEZ Şube Dış İlişkiler

Kadın ve Çevre Sekreteri

Uğur YILDIZ

BALIKESİR ŞUBE

GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Saim TOSUN Şube Sekreteri Murat İLHAN Şube Mali Sekreteri Kurtuluş KAYA Şube Örgütlenme

Sekreteri Şakir BORA

Şube Eğitim ve Basın

Yayın Sekreteri Hüseyin ÖZTÜRK Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri Veli Can KAYA Şube Dış İlişkiler,

Kadın ve Çevre Sekreteri

Orhan ÇETİNKAYA

5. OLAĞAN GENEL KURUL SONRASI

ŞUBE YÖNETİM KURULLARI

(9)

V. Olağan Genel Kurulu 9

BURSA ŞUBE

GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Uğur ÜÇÖZ Şube Sekreteri İzzet KAYA Şube Mali Sekreteri Murat UĞUR Şube Örgütlenme

Sekreteri Celal ARSLAN Şube Eğitim ve Basın

Yay. Sekreteri M. İsmet CANORUÇ Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri Mahmut YILMAZ Şube Dış İlişkiler

Kadın ve Çevre Sekreteri

M. Özgür ERGÖÇMEN

DİYARBAKIR ŞUBE

GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Sefer TUĞRUL Şube Sekreteri Abdurrahman

DEMİRTAŞ Şube Mali Sekreteri Vedat DOĞRUL Şube Örgütlenme

Sekreteri A. Hamit CANSEVER Şube Eğitim ve Basın

Yayın Sekreteri Celal KELEŞ Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri İnan YOLDAŞ Şube Dış İlişkiler,

Kadın ve Çevre Sekreteri

Azize Zuhal MANAY

İSTANBUL ŞUBE

GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Ziynet YILDIZ Şube Sekreteri Mehmet GÜNERİ Şube Mali Sekreteri Yeliz AYDEMİR

ÇELİKOĞLU Şube Örgütlenme

Sekreteri Ercüment GÖYTAŞ Şube Eğitim ve Basın

Yay. Sekreteri Burak EŞER Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri

Özden DORUKÖZ BİLGİÇ

Şube Dış İlişkiler Kadın ve Çevre Sekreteri

Sinem AYDIN GÜLCAN

İZMİR ŞUBE

GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Kemal GÜRBEY Şube Sekreteri Ahmet UYANIK Şube Mali Sekreteri Kemal ALDEMİR Şube Örgütlenme

Sekreteri İbrahim ÖZKAN Şube Eğitim ve Basın

Yayın Sekreteri Bekir Sıtkı YILDIZ Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri Ali GEYİK Şube Dış İlişkiler,

Kadın ve Çevre Sekreteri

Mehmet EREN

KOCAELİ ŞUBE

GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Yener ÇALIŞKAN Şube Sekreteri Tokay KAMİLOĞLU Şube Mali Sekreteri Ramazan BABAKIRAY Şube Örgütlenme

Sekreteri Ahmet BİRİNCİ Şube Eğitim ve Basın

Yay. Sekreteri Halit AYGEN Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri Nejdet UYSAL Şube Dış İlişkiler

Kadın ve Çevre Sekreteri

Yusuf BAĞCI

SAMSUN ŞUBE

GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Müşfik Veysel

ERDOĞAN Şube Sekreteri Tacettin AYDIN Şube Mali Sekreteri Mustafa Niyazi

BULUT Şube Örgütlenme

Sekreteri Musa KUKUL

Şube Eğitim ve Basın

Yayın Sekreteri Mete TÜRKER Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri Veli KEBAPÇI Şube Dış İlişkiler,

Kadın ve Çevre Sekreteri

Havva

YURDUNUSEVEN

(10)

V. Olağan Genel Kurulu 10

ŞANLIURFA ŞUBE

GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Servet YAZAR Şube Sekreteri Hasan FIRATOĞLU Şube Mali Sekreteri Mustafa ASLAN Şube Örgütlenme

Sekreteri Ahmet Emre EZBER Şube Eğitim ve Basın

Yay. Sekreteri Hakan LUZUM Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri Hasan ÇALIŞKAN Şube Dış İlişkiler

Kadın ve Çevre Sekreteri

Kenan SAKIN

TRABZON ŞUBE

GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Salih KALYONCU Şube Sekreteri Ertuğrul GÖKTÜRK Şube Mali Sekreteri Ali Paşa AKSU Şube Örgütlenme

Sekreteri Haydar KESKİN Şube Eğitim ve Basın

Yayın Sekreteri Ertan KAYNARCALI Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri Ömer TOPALOĞLU Şube Dış İlişkiler,

Kadın ve Çevre Sekreteri

Hasan ŞAHİN

VAN ŞUBE

GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Salih ERDEMİR Şube Sekreteri Kemal BAYINDIRLI Şube Mali Sekreteri Nihat TANSU Şube Örgütlenme

Sekreteri İdris ATAN Şube Eğitim ve Basın

Yay. Sekreteri Fazıl AŞAN Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri Erdal ÇETİN Şube Dış İlişkiler

Kadın ve Çevre Sekreteri

Özcan YALÇIN

ZONGULDAK ŞUBE

GÖREVİ ADI-SOYADI Şube Başkanı Tahsin Özyener

KUMKUMOĞLU Şube Sekreteri Emine BULUT Şube Mali Sekreteri Ömer GENÇ Şube Örgütlenme

Sekreteri Vacit ESEN Şube Eğitim ve Basın

Yayın Sekreteri Erol ELBİR Şube Toplu Görüşme

ve Hukuk Sekreteri Tahir ERÇATAN Şube Dış İlişkiler,

Kadın ve Çevre Sekreteri

Alper GÜLŞEN

(11)

V. Olağan Genel Kurulu 11

5. OLAĞAN GENEL KURULA

Dünya’da son çeyrek yüzyılda büyük bir altüst oluş ve değişim süreci yaşanıyor. Küresel kapitalizm, dünya düzeyinde etkisini sür- dürürken egemen sınıfların çıkar çatışmaları su yüzeyine çıkıyor.

Ekonomik krizle birlikte küreselleşmenin, neo-liberal dünya düzeni- ne karşı durulamaz iddiaları, şimdiden çürüyüp gitti, Bu tek kutuplu yapıya, meydan okuyanlar çoğalıyor. Ancak ülkemizde hava değişmi- yor, “mazlumların sözcüsüyüm” diyen siyasal iktidarın, yoksulların değil zenginlerin temsilcisi olduğu, işçilerin, emekçilerin, emeklilerin, çiftçilerin, yoksulların taleplerine kulak tıkadığı da açıkça görülüyor.

Ülke siyaseti bu gelişmenin yol açtığı yoğun çatışma ve kutuplaşma- lara sahne oluyor.

Siyasal iktidarın demokratikleşmeden anladığı; sermayenin çıkar- ları doğrultusunda, kendi ideolojik hegemonyasını oluşturmaktan öte bir şey değildir. Buna karşı, emek örgütleri ve toplumsal muhalefet güçlerinin tepkileri de yeterince güçlü değil. Bu ideolojik hegemonya- dan kurtulmak için, günü kurtarmaya dönük çözümler yerine, emek- çilerin; işsizlerin ve yoksulların kendi iddia ve değerlerine dayanan, siyasetleri geliştirilmesine ihtiyaç vardır.

Dünyanın çeşitli bölgelerinde emekçiler, öğrenciler meydanları doldurmakta, kazanılmış haklarını koruma, yaşam kalitelerini artır- mak ve yeni kazanımlar elde etmek için mücadelesini sürmektedir.

Türkiye’de; halkın yaşam alanına müdahaleye, rüşvete ve yolsuz- luklara karşı Gezi eylemlerinde isyan etmesi, ardından bu isyanı doğ- rulayan 17 Aralık süreci ile yeni bir siyasal süreç başlamıştır. 17 Aralık sürecinde, iyice ayyuka çıkan yolsuzluk rüşvet olaylarını siyasal ikti- dar, bu yolsuzluk ve rüşveti yapanları bulup yargılaması gerekirken, başka yerde araması, hatta halkın gündemindeki yolsuzluk ve rüşveti değiştirmek için, sürekli olarak iktidar-cemaat çekişmesini gündeme taşıması düşündürücüdür. Oysa siyasi iktidarların görevi, halkın ön- celikli taleplerini dikkate alarak devleti yönetmesi gerekirken, siyasal iktidar, cemaatle hesaplaşmayı öncelikli görev olarak kabul etmiştir.

Oysa; ülkemizde yolsuzluk, yoksulluğu, daha çok kâr hırsı, halkın isyanını tetiklemiştir. Toplumun yaşam tarzına müdahale, gericiliğin giderek hayatın her alanına girmesi, bir halk ayaklanmasının olacağı- nın habercisiydi. İşte, Haziran ayaklanması, bu verilen mücadelelerin patlamasıydı. Siyasi iktidar, yalnızca halkı değil, TÜSİAD gibi büyük sermaye grubunu bile tehdit ederek istediğini yaptırarak, baskı altına

(12)

V. Olağan Genel Kurulu 12

alıyordu. Aslında kendi siyasi görüşüne uygun sermaye sınıfının örgü- tü olan MÜSİAD’ı daha da güçlendirerek TÜSİAD’a bile gereksinimi kalmamıştır. AKP iktidarında, bu sermaye grupları ekonomik olarak altın çağını yaşamıştır. İşte, tam da bu noktada yanılgıya düşen ikti- dar, kendi içinde büyüyen siyasi çatlağı görmüyor “ne istediler de ver- medik” diyebilecek kadar taviz verdiklerini açıklıyordu. Bu tavizlerin kendi içindeki muhalifleri susturmaya yetmediğini, yazılı ve görsel medyada kamuoyuna açıklıyor. Siyasi iktidara tepki olarak mücadele eden örgütlere, siyasi partilere, sendikalara, derneklere acımasızca sal- dırıyor, gözaltılar tutuklamalarla, cezaevleri ile gözdağı veriyordu.

Bunların yanı sıra son yıllarda yükselen işçi-emekçi ve ezilen halk- ların mücadelesi iktidarı zora sokmuş, siyasi iktidar ülkeyi yöneteme- me kaygısı ile birlikte, yolsuzluk, rüşvet, kaynakların talanı yolunda hızlı ve çok daha fazlasını yapma telaşına girmiştir.

Kürt halkının, alevinin ve diğer inançtan halkların özgürlük ve eşitlik mücadelesini görmemezlikten gelen iktidar, yalan ve demagoji ile bu sorunlara sahip çıktığını ve çözmek istediğini dile getirmesine rağmen, sorun çözülmemiştir. Sahte söylemlerin icraatı olmaz. Olsa olsa bir hakkın inkârı olur. Asimilasyon politikaları ile ırkçılığı, dini gericiliği, tek adam yöneticiliğini körükleyen yönetim tarzının adı olsa olsa diktatörlük olur. Bu diktatörlükten kurtulmak için top yekün mü- cadele etmek gerekir ki ülkede barış, demokrasi ve özgürlükler gelişsin ve bir arada kardeşçe yaşama devam edilsin. Özgürlüklerin önündeki engeller kaldırılsın ki, barış içinde yaşam, canlılık kazansın.

Yolsuzluğu, rüşveti, talanı sandıkta onaylatmaya çalışan bu gerici yönetimin hukuk diye bir derdi kalmamıştır. Halka din-iman bana rant diyen iktidarın başındaki bir avuç azınlık, dokunulmazlık zırhı- nı, yaptıkları yolsuzluğa da sarmışlardır. Eski Yunanda, hırsızlık ah- laksızlık değildi, normal bir davranıştı. Kimse de kınamazdı. O günün değer yargıları bugün günümüze taşınmıştır.

Bugün, hakim ve savcıları yürütmenin emrine sokan zihniyet, kimin yargılanmasını istiyorsa onu yargılıyor. Bu uygulama yargıya olan güveni yok olma noktasına getirmiştir. Siyasal ve ekonomik ola- rak güçlüysen, zenginsen her suçu işleyebilirsin. Siyasal ve ekonomik olarak yoksulsan, güçsüzsen, muhtaçsan suç işlemesen de suçlusun konumuna gelinmiştir.

Günümüzde kadınsan suçlusun. Kadın olmak, erkeği suça teşvik etmek açısından yeterlidir. Bir işte çalışmak, sokakta dolaşmak, kafe de oturmak, çay içmek v.s. kadının bu konumu erkeğin suç işlemesine

(13)

V. Olağan Genel Kurulu 13

yeterli nedendir. Keşke, bu yazdıklarımız mizah olsa. Kadın yaşamı- nın ta kendisidir. Kadın, mücadele ettikçe özgürleşir. Özgürleşen ka- dın erkeği de özgürleştirir.

Ülkemizde, AKP iktidarı ile doruğa çıkan yapısal değişiklikler ve bunu sağlayan politikalar sonucu özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamaları, kendi işkolumuzda yakıcılığını devam ettirmektedir.

Öncelikle; devlet, toplumsal, kamusal üretim ve hizmetleri, ulusal ve uluslararası sermayenin kâr hırsına peşkeş çekiyor. Ulusal ve uluslara- rası sermaye, sunulan bu hizmetleri sosyal devlet dönemindekinden daha yaygın, daha kaliteli ve daha ucuz alınır olmaktan çıkartıyor.

Çok daha pahalı, sermayenin istediği oranda, kendi çıkarları doğ- rultusunda sunuyor. Son olarak, özelleştirme süreçleri tamamlanan Elektrik Dağıtımın getirdiği elektrik zamlarını şimdiden yaşıyoruz.

Bu özelleştirmeler; ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını arttıracak, yerli enerji kaynağımız olan linyit madenlerini, yerli ve yabancı ser- maye tekellerine açacak, enerji maliyetlerini yukarı çekecek ve halkın elektriği daha pahalı kullanması sonucunu doğuracaktır

Bir diğer önemli etkisi ise çalışma hayatında yaşanan tahribat. Ta- şeronlaştırma ile üretim süreçleri parçalı hale getirilmiş, kamu alanı özelleştirmelerle sermayenin kâr alanına terk edilerek çok farklı sta- tülerde parçalı çalışma sistemi yaratılmıştır. Burada en belirgin hedef ve sonuç; güvencesiz çalışmanın hakim kılınması, örgütsüz ve tepkisiz bir çalışma hayatının yaratılmasıdır.

Elektrik Dağıtım Şirketlerinin özelleştirilmesinden ardından ter- mik santralleri de içine alan Elektrik Üretimin özelleştirilmesine baş- lanmıştır. Termik Santraller ile birlikte neredeyse TKİ’nin ürettiği kömürlerin bütünü ile beslenen kömür sahalarını da kapsamaktadır.

Birçok sahasını kiraya veya taşerona vermiş olan TKİ elindeki sahaları santrallerle beraber devrederek denetleyici kurum haline getirilmek istenmektedir.

Elektrik Üretimin ve Kömür sahalarının özelleştirilmesinden son- ra kamunun elinde kalan tek yeraltı kaynağımız Bor olacaktır. Bor madeni için de 2840 sayılı Kanunun 2. maddesine eklenen fıkrada;

“Bu madenlerin ruhsat sahaları ve rezervleri Devletin mülkiyetinde kalmak ve elde edilecek ürün ve atıkların satışı Devlet eliyle yapılmak kaydıyla; dekapaj, ürün çıkarma, kırma eleme, ayıklama ve yıkama, paketleme, tahmil - tahliye, nakliye ile temizlik ve diğer benzeri işler ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir.” denilmektedir.

(14)

V. Olağan Genel Kurulu 14

İstenen yasa değişikliğiyle bor, toryum ve uranyum madenlerinin üretiminin özel sektörce yapılmasının önünde hiçbir engel kalmaya- caktır. Özel sektörün üreteceği ürünlerin devletçe alımı garantilen- mektedir. Bu tasarı kabul edildiğinde, madencilikte bir özelleştirme yöntemi olan “işletme hakkının devredilmesi” nin bor madenimiz için yolu açılacak ve yıllardır yapılamayan “borların özelleştirilmesi” ba- şarılacaktır. Hükümet yetkililerinden gelen tüm aksi iddialara karşın ve gerekçesi ne olursa olsun bu değişiklik, 2840 sayılı Kanunla Dev- let eliyle işletilmesi gereken bor madeninin özelleştirilmesi demektir.

Bor madenlerinin işletmesinin devredilmesi yoluyla gerçekleştirilecek böyle bir özelleştirme modeli, baştan beri bor madenlerini isteyen çok uluslu şirketlerin talebidir.

Daha önce de defalarca bor madenlerinin özelleştirme girişimleri olmuş, fakat başta sendikalar ve ilgili meslek odaları olmak üzere du- yarlı kamuoyunun itirazları sonucu bor madenleri kamunun elinde kalmıştı.

Ancak bu değişiklikle toryum ve uranyum gibi nükleer enerji ham- maddelerinin üretimi de devlet tekelinden çıkarılacaktır. Bunun so- nucunda; günümüzün ve geleceğin enerji ve teknoloji dünyası için çok önemli olan ve ülkemizin geleceği açısından oldukça önem arz eden bor, toryum ve uranyum madenlerimiz uzun vadede çok uluslu şirketlerin eline geçecektir.

Doğal kaynakların ticarileştirilmesi, doğanın kirletilmesi halkın yaşam alanlarının çok uluslu şirketlerce yağmalanmaması için sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, halk ve sendikalarla birlikte karşı durmalıyız. Özellikle Hidro elektirik santralarının doğaya ve doğal varlıklara yaptıkları zararlar artık tartışmasız gerçeklerdir.

Ülkemizin enerji ihtiyacının HES lerle karşılanamayacağı, elekti- rik ihtiyacının karşılanması için Güneş ve Rüzgar enerjisinden daha fazla yararlanmanın yolları aranmalıdır. Aslında tüm HES projelerin- de Türkiye’deki enerji ihtiyacını karşılamak değil suyun ticarileşmesi ve özelleştirme politikalardır.

Bu son süreçte kapitalistlerce suyun satılabilir bir meta olarak pi- yasaya sürülmüş olması, halkın temel ihtiyacı olan suya ulaşımının engellenmesine, tarımda yaşamını sağlayan insanların bu alanı terk etmesine neden olmakla kalmadığı, tek amacının kar olduğu kapita- list sistemin doğayı tahrip ve yok ederek ekolojik sistemi bozduğu, gerek günümüzde gerek gelecekte tüm insanlığın ve doğal varlıkların yaşamını tehdit ettiği gerçeğini de halk yaşayarak öğrenmiştir.

(15)

V. Olağan Genel Kurulu 15

Bugün dünyada ve ülkemizin tüm kentlerinde yapılan HES proje- lerini hayata geçirmek adına hukuk un bay pas edildiği, yargı kararla- rının dahi uygulanmadığı görülmektedir.

Ayrıca Nükleer santralleri dayatan, ithal kömür de dahil olmak üzere çevre ile uyumsuz termik santralleri dayatan kar amaçlı zihni- yet eko sistemi tahrip etmek için her türlü düzenlemeleri görev bilerek idolojik bir saldırı yapmaktadır. Buna karşı aynı araç ve yöntemlerle karşı çıkılması tüm toplumsal güçlerin görevi olmalıdır.

Özellikle son zamanlarda ısrarla üzerinde durulan ve yasal engel- lerden kurtularak ülkemize getirilen nükleer santralin toplam enerji üretimi içerisindeki yeri çok fazla olmamasına rağmen, bu kadar ısrar edilmesinin iki nedeni olsa gerek; birincisi, nükleer silahlanmaya ya- sal zemin hazırlamak. İkincisi, atıkların saklanmasından, maliyetle- rinden, kirletici özelliğinden dolayı ülkemize getirmenin yasal yolu olmasıdır.

Siyasi iktidar bütçe hedefinin tutmayacağını açıklayarak, bunun nedenini de, memur maaş zamları, ulaştırma yatırımları, sağlık, sos- yal güvenliğe yapılan harcamaları ve özelleştirme gelirlerinin yetersiz olduğunu belirtmiştir. Elbette ki bu söylem emekçiler açısından kabul edilebilir bir şey değildir. Her yıl bütçe yapılıyor, yapılan bütçe 100 yılın bütçesi olarak kamuya lanse ediliyor ancak yüzyıllık bütçeden yalnızca bu yılımız değil geleceğimiz borçlandırılıyor. Bütçe gelirlerini sağlayan halk, bu gelirlerden pay alamayacak duruma getiriliyor. Bir avuç sermayedar neredeyse tüm bütçe gelirini alıyor. Siyasi iktidar’ın ekonomik hedefinde; emekçiden daha fazla kesinti, sermayeye, her türlü özelleştirme ile savaşa ve ranta daha fazla kaynak aktarımı vardır.

Siyasi iktidar bütçe açığını kapatmak için benzine, elektriğe, ulaşı- ma, suya ve doğalgaza her gün zam yapmaktadır.

Sendikalarımız, bu adaletsiz gelir dağılımına, haksızlığa ve zamla- ra karşı mücadele yürütmeye devam edecektir.

Sosyal harcamaları kısan, toplumun ihtiyaç ve menfaatlerini gö- zetmeyen, altyapı yatırımlarını yapmayan, sürekli sermayeye kaynak aktaran bütçe tercihleri, belli ki siyasi iktidara yetmemekte, halkın sırtından daha fazla tasarruf sağlamaya yönelmektedir. Bu da toplu- mu derin bir yoksulluğa ve umutsuzluğa sürüklemektedir.

Kamu emekçileri bütçeden kendilerine düşen payı almak için mü- cadele verirken iktidarın desteklediği kontra sendika, hükümetin TİS masasında teklif ettiği zam oranından daha az bir zammı içeren top-

(16)

V. Olağan Genel Kurulu 16

lu sözleşmeyi imzalayarak, tüm kamu emekçilerini mağdur etmiştir, yani satmıştır. Bu sözleşme, toplu sözleşme olmaktan çıkarak, satış sözleşmesine dönüşmüştür.

Grevli gerçek toplu sözleşme, güvenceli istihdam, insanca yaşaya- cak temel ücret, baskı-ceza ve sürgünlerin durdurulması, ek ödemele- rin emekliliğe yansıtılması, otuz yıl üzeri hizmetin de emekli ikrami- yesinin hesabında dikkate alınması gibi taleplerle yola çıkan KESK, iktidarın emek düşmanı politikalarını, hem de yandaş sendikanın kamu emekçilerinin temsilcisi olamayacağını göstermiştir. Ancak;

işyerlerinde kamu emekçileri ile yeterince buluşamayan sendikaları- mızın KESK’in bu çabalarını emekçilerine anlatamaması nedeniyle yeterince ses getirememiştir. İşyerlerinde sendikal faaliyetin yürü- tülmesi sadece işyeri temsilcisine ve yöneticilere bırakılması yerine bütün üyelerin örgütlenmeye destek vermesini sağlamak için gerekli çaba sarf edilmelidir.

Siyasi iktidarın dış politikası iflas etmiştir. Savaş çığırtkanlığı ya- pan iktidar, bugünlerde kendi iç çekişmeleri ile uğraşmaktadır. Ne demokratikleşmeyi önüne koymakta ne de barış sürecini. Daha dün demokratikleşme paketini hazırlayanlar bugün yolsuzluk batağında herkese saldırmaktadır. Artık “Takke düştü kel göründü.”

Demokratikleşmeyi; ideolojik olarak demokrat olması mümkün olmayan, kendi hayat tarzını herkese dayatan, hoşgörü sahibi olma- yan, şimdiye kadarki demokratik taleplerimizi engellemeye çalışan ve şiddetle bastıran birilerinden beklemek hayalcilik olur.

5. Genel Kurulumuzu yaptığımız şu günde, daha örgütlü, daha güçlü bir sendikanın yaratılması için hepimiz üzerimize düşen görev- leri yerine getirmeliyiz. Yönetenin ve yönetilenin olmadığı bir sendi- kal örgütlenmeyi hayata geçirmek, güçlenmemizi sağlayacaktır. Tüm kamu emekçilerinin söz, yetki, karar sahibi olduğu bir yapılanmada, mücadele daha da keskinleşir, büyür. Genel Kurullar yalnızca yönetici seçmek için yapılmamalı. Örgütün önüne koyacağı görevler tartışıl- malı ve karara bağlanmalıdır. Özelleştirmeler, emeklilik ve istifalarla sendikamız giderek güç kaybediyor. Yeni üye kazanımları olmasına rağmen, yeterli değildir. Sendikal kadrolar, yapılan mücadeleleri iş- yerlerinde üye kazanımına dönüştürmelidir. Sendikal kadroların bu- lunacağı mekan öncelikle işyerleridir. Sendika binaları ortaklaştırıl- malı bu mekanlara daha az masraf edilmeli, asıl sendikal faaliyetler için harcamalar yapılmalıdır.

ESM YÖNETİM KURULU

(17)

ESM ÇALIŞMA RAPORU

(18)

V. Olağan Genel Kurulu 18

(19)

V. Olağan Genel Kurulu 19

ÖRGÜTLENME

Mevcut sistemde ekonomik, toplumsal ve siyasal yapılanma birey- ciliği, yalnızca kendini düşünmeyi öne çıkarmaktadır. Oluşturulan bu atmosfer emekçilerin tüm yaşamını kuşatmaktadır. Bu kuşatmayı kır- manın yolu emekçilerin birlik ve dayanışma içinde olmasını sağlamak, örgütsüz kitleleri örgütlemek ve sürekli olarak yeniden örgütlenmeyi benimsemekten geçer.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde “Herkes kendi çıkarlarını korumak için sendika kurma ve sendikaya girme hakkına sahiptir.”

maddesinde olduğu gibi T.C. Anayasasının 51. maddesinde “Çalışan- lar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin al- maksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.” mad- deleri bireylerin sendikal özgürlüğüne ve örgütlenme hakkına sahip olduğunu gösterir.

Ülkemizde memur ve sözleşmeli adı altında çalışan kamu emek- çilerinin örgütlendiği KESK’e bağlı Enerji, Sanayi ve Maden işkolun- da örgütlenen ESM, sendikal örgütlenmenin demokrasi ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olduğunun bilinci ile ülke düzeyinde tüm şubelerinde etkili, yoğun ve yaygın örgütlenme çalışmaları ile kendi iş kolunda yetkili sendika olmayı hedeflemektedir.

ÖRGÜTLENME SORUNLARI

Sendikalar, neo-liberal saldırılar karşısında, kendilerini istenilen düzeyde yenilemeleri ve geliştirmemelerinden dolayı nicel ve nitel an- lamada sorun yaşamaktadırlar. Ülkemizdeki neo-liberal politikanın yanı sıra, gerici iktidarlar ve bu iktidarların örgütsel mücadeleye yö- nelik saldırıları, iktidar olanaklarıyla büyütülen yandaş güdümlü sen- dikaların yönlendirilmesi ile birleştirilerek kamu emekçileri ve diğer işçilerin kazanılmış haklarına yönelik saldırıları sürmektedir.

Enerji sektöründe devam eden özelleştirme uygulamaları da Ener- ji, Sanayi ve Maden işkolunda örgütlenen ESM’nin örgütlenme faa- liyetlerini en çok etkileyen sorunlardan birisi olmuştur ve olmaya de- vam edecektir. Sendikamız bu olumsuz etkilenme karşısında zamanla sayısal azalma yaşamaktadır.

(20)

V. Olağan Genel Kurulu 20

Egemen sınıf burjuvazisinin emekçilere kapsamlı saldırısının bir parçası olan Torba Yasa, ortaya çıkacak hak gasplarıyla birlikte sendi- kaların “kurtarılmış bölge” olarak gördüğü, kazanılmış hakların elde kalanlarında da önemli bir tasfiye yaşanacak. Doğal olarak bu tasfiye sendikaların azalan gücünün iyice azalması, işlevini yerine getirmek- ten uzak örgütler olarak daha fazla gözden düşmesi sonucunu doğura- caktır. Böylece bazı çevrelerce hayali kurulan “sendikasız endüstriyel ilişkiler sistemine” bir adım daha yaklaşılacaktır.

Söz konusu sorunların çözümü için sendikamız ESM, ilgili iş kolunda plan- lama ve koordinasyonu ile ilgili tüm kuruluşlarda kamu çalışanlarının sendikası ilkesinden hareket ederek sendikal haklarımızın yaşama geçirilmesi için, iş yerinden başlayarak örgütlü gücümüzün enerji, san- ayi ve maden emekçilerinin potansiyelini kitlesel, etkili ve uzun soluklu, fiili ve meşru bir mücadele anlayışıyla örgütlenmesi gerekir.

ÖRGÜTLENME VE EĞİTİM KAPSAMINDA YAPILMASI GEREKEN ÇALIŞMALAR

Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya amacıyla, ülkede ve dünyada savaşa karşı kalıcı barışın yaratılmasına katkıda bulunmayı, her tür- lü baskıcı yönetime karşı demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile yerleşmesini sağlamak, faşizme karşı demokrasi, emperyalizme kar- şı bağımsızlık, baskılara karşı özgürlük, ırkçılığa ve şovenizme karşı halkların kardeşliği için mücadele etme bilincini geliştirme gibi konu- larında üyelerimizi ve yöneticilerimizi sendikal mücadelemizde dona- nımlı kılmak ve sendikal mücadelemizi ve örgütlülüğümüzün nitelik ve nicelik olarak güçlendirilmesi konusunda, gerekli tüm alanlardaki çalışmalar merkez, şube ve işyeri temsilciliklerimiz, Şube Temsilciler Kurulu üyeleri ile birlikte koordineli bir şekilde yürütülerek belirlenen hedefi gerçekleştirecek irade ve sorumluluğu gösterecek etkili bir ör- gütlenme çalışması uygulanmalıdır.

Bu çalışmalar kapsamında;

- Bütün kamu emekçilerinin (657, 399, 4A, 4B, 4C, Taşeron) ve işçilerin ekonomik, demokratik, sosyal, siyasal, kültürel, mesleki, hukuksal ve özlük haklarını ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek,

- Tüm emekçilerin birlikte mücadelesi ve ortak örgütlenmesi he- define bağlı kalarak emekçilerin işyerlerinde işkollarında ortak mücadelesinin yaratılmasını sağlamak ve bu doğrultuda ilişki- leri kurmak,

(21)

V. Olağan Genel Kurulu 21

- Ortak, genel ve demokratik bir sendikanın yaratılmasını, tüm emekçilerin Toplu Sözleşme ve Grev haklarından eksiksiz ola- rak yararlanmasını ve emekçiler için iş güvencesini sağlamak, - Esnek, güvencesiz ve performansa dayalı çalışmayla ilgili, iş

yerlerinde buna karşı politika geliştirmek,

- Enerji, sanayi ve maden sektöründe özelleştirme, kapatma, kü- çültme politikalarına ve saldırılarına karşı, kararlı duruşumuzu göstermek,

- Siyasal iktidarın enerji ve maden sektöründe yürüttüğü poli- tikalar sonucunda insan sağlığına, ekolojik dengenin, tarihi ve kültürel çevrenin tahribatına yönelik projelerine karşı, sendi- kal insiyatifler geliştirmek ve çevre örgütlerine destek vermek, - Yaşamın her alanında cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkarak, baş-

ta çalışma yaşamı olmak üzere her alanda cinsiyetler arası eşit- sizliğin ortadan kaldırılması için mücadele etmeyi, kadınların sendikal yaşama aktif katılımını sağlamak ve pozitif destek sunmak,

- Kamu yararında halktan yana tavır almak,

- Son torba kanunda 657 ve 4688 sayılı yasalardaki, sendi- kal yapılandırmanın sorunlarına yönelik çözüm önerileri geliştirilmelidir,

- Şubelerimiz şube sınırları dahilindeki, örgütlülük kapsamında olan iş yerlerinin profilini çıkartarak iş yerlerindeki sendika- mıza üye olanların, diğer sendikalara üye olanların ve üye ol- mayanların mevcut potansiyel dağılımını tespit ederek genel merkeze bildirmeli ve hedef kitlesini belirlemelidir.

- Örgütlenme alanlarımızda işleyeceğimiz örgütlenme çalışması- nın hangi işyerlerinde nasıl bir örgütlenme yöntemi izlenece- ğini belirleyerek işyeri temsilcileri ile görüşülüp, o işyerine ait hedefler belirlenmelidir.

- Örgütlenme çalışmalarında mali kaynaklarımız ve insan kay- naklarımızın el verdiği ölçüde, dergi, bülten, afiş, broşür gibi yayınları rutin olarak yayınlamak.

- Eğitim-Örgütlenme bütünlüğü içinde örgütlenme faaliyetleri çalışanların ihtiyaçlarına ve taleplerine göre belirlenip, bunlara yönelik eğitim çalışmaları programlanmalıdır.

(22)

V. Olağan Genel Kurulu 22

- Türkiye’de enerji, sanayi ve maden iş kolunda mali kaynak- larımız el verdiği ölçüde çalışanların ücretlerine ve özlük so- runlarına yönelik panel, çalıştay, sempozyum vb. aktiviteler düzenlenmelidir.

- İş yerlerinde engelli personelin çalışma yaşamına en uygun koşullarda katılımını sağlama, sorunlarına çözüm üretmeyi ve olanaklar sunmak amacıyla çalışmalar yapılmalıdır.

- Örgütlenme ve kültürel çabalar kapsamında üyelerimize yöne- lik sinema, tiyatro, şiir, müzik dinletisi vb. etkinlikler düzenle- yerek sosyalleşme alanları yaratılmalıdır.

- Genel Merkez-Şube, Şube-Temsilcilik, Temsilcilik-Üye arası iletişimi daha sağlıklı hale getirebilmek amacıyla, mali kaynak- larımız el verdiği ölçüde şube örgütlenme ve şube eğitim sekre- terleri ile toplantı veya eğitim çalışması yapılmalıdır.

- Üyelerin iş yerlerindeki sorunlarına yönelik doküman oluştu- rulup, merkez ve şube yöneticileriyle birlikte bu sorunların çö- zümüne ilişkin çalışmalar yapılmalıdır.

- İşyerlerindeki sendika temsilcilik odaları açık tutularak, üye- lerle bir araya gelinmeli, sendikal mücadelenin kazanımları en iyi şekilde anlatılmalı, bu yolla üyelerin dikkatlerinin canlı tu- tulması sağlanmalı hem de üye kazanımına yönelik tartışmalar yapılmalıdır.

- Enerji, sanayi ve maden iş kolunda örgütlülüğümüzün nite- lik ve nicelik olarak güçlendirilmesi konusunda, şube ve işyeri temsilcilikleri, yoğun bir çaba sarf etmeli ve görev almalıdır.

DIŞ İLİŞKİLER

Günümüzde artan neo-liberal saldırılar ve sermayenin küresel- leşmesi karşısında emeğin statik kalması emeğin sömürüsünü daha da arttırmaktadır. Bu durum emek sınıfını yeni arayışlara itmekte ve emeğin global sermayeye karşı birlikte hareket etmesi önem kazan- maktadır. Bu bağlamda, emeğin sermaye karşısındaki en güçlü ara- cı sendikalar da, uluslar arası sendikalarla ilişkiler geliştirerek emek hareketi içinde birlik yaratma çabalarını göstermeye başlamışlardır.

Fakat bu alanın yeterli olanaklarının bulunmaması ilişkilerin istenen noktaya gelmesini zorlaştırmaktadır.

(23)

V. Olağan Genel Kurulu 23

Farklı sendikal kültür, farklı dillerin konuşulması, özellikle azge- lişmiş ülkelerde ekonomik sorunlar ve teknolojik yeniliklerden yarar- lanılamaması sorunlardan en önemlileri olarak sayılabilinir.

Uluslararası sendikal hareketin temel sorunlarından birisi emek sı- nıfının yüzünü dönebileceği bir merkezin olmaması, kapitalizmin bir sistem olarak köklü bir biçimde sorgulanamamasıdır. Bugün uluslara- rası sendikal hareket ağırlıklı olarak emperyalist ülkeler merkezlidir.

Ancak dünyada yaşanmakta olan siyasal değişim ve neo-liberal saldırılar (özelleştirme, sosyal güvenlik haklarının kaybı, işten çıkar- malar) sendikaları da bir değişim sürecine itmektedir.

Bugün uluslararası sendikal hareketler küreselleşmeyi kaçınılmaz bir olgu olarak değerlendirmekte ve bunun sonucu olarak da olumsuz değişimlere doğrudan tavır alamamaktadırlar.

Uluslararası ölçekte yaşanan yoğun rekabet ve bazı emek yoğun sektördeki faaliyetlerin, emek ucuz ülkelere kayması, kapitalist ülke- lerde işsizliğe yol açmaktadır. Bu durum, uluslararası sendikal örgüt- leri uluslararası bir asgari çalışma standardı oluşturmaya itmektedir.

Uluslararası sendikal örgütler, geri kalmış ülke sendikaları ile yakın ilişkiler kurarak, işçiler arası olası bir rekabete engel olmaktadır.

Bir diğer politikada, BM, DB, IMF, DTÖ, gibi dünya politikala- rında belirleyici örgütlerin demokratikleştirilmesine çalışılarak sendi- kal yapıların burada temsil edilmesidir.

Uluslararası ilişkilerde KESK’i değerlendirdiğimizde; KESK’in bu ilişkilerde örgütün bütününü kapsayan, örgüt içi görüşler doğrultu- sunda ilişkiler geliştirdiğini söylemek zordur. Oysa bunların yerine getirilmesinin olanakları vardır.

Bu çerçevede ESM örgütü içinde;

- Uluslararası sendikal ilişkilerin geliştirilmesine önem verilmeli, örgütlülüğümüz içindeki konuları ilgilendiren sendikal toplan- tılara yazılı görüş bildirilmeli,

- KESK’in ve bağlı sendikaların katıldıkları toplantılarda rapor hazırlanması ve bu raporla sendikaların ve üyelerin bilgilendi- rilmesi sağlanmalı,

- Davetli olunan ancak maddi olanaksızlıklarla katılmadığımız toplantılara yazılı görüş bildirilmeli,

- Toplantılara katılımın mali bilançosu yayınlanmalı,

(24)

V. Olağan Genel Kurulu 24

- Uluslararası ilişkiler sonucu alınan tüm yardımlar üyelerin bil- gisine sunulmalı,

- İnternet olanakları yaygın olarak kullanılmalı, devamlı gün- celleştirilen web sayfası hazırlanmalı, diğer sendikalarla e-mail gibi olanaklarla sendikal görüş alış verişinde bulunulmalı, (ör- gütlenme ve eğitim de yer alabilir.)

- Uluslararası sendikalarla ilişkiler geliştirilmelidir.

KADIN

Sınıflı toplumlarla birlikte ortaya çıkan erkek egemen kültür ve cinsiyet ayrımcılığı toplumun her kesimini etkilemiş, bundan da en büyük zararı kadınlar görmüştür. İnsanlığın doğumuyla birlikte çalış- maya başlayan kadınlar, hayatın yeniden üretilmesinde tüm alanlar- da yer almışlardır. Ama ücret karşılığı çalışma hayatında yer almaları burjuvazinin sanayi devriminden sonra olmuştur. Uzun süre kadınlar ucuz işgücü olarak sendikasız ve sosyal güvencesiz çalışmışlardır.

Günümüze baktığımızda bu yapının büyük oranda kendini koru- duğunu görmekteyiz. Kadın, halen toplumda ve çalışma yaşamında cins ayrımcılığına maruz kalmaktadır. Bu duruma karşı kadın hare- ketleri gelişmekteyse de, bunlar henüz çok yeterli olmamaktadır.

Sendikalara baktığımızda da, durum pek farklı görünmemekte- dir. Toplumsal rolleri ve sendikaların erkek egemen yapısı, kadınların örgütlülüğünün önünde engel olarak durmaktadır. Sendikalarda bu sorunu gidermeğe ve kadınların aktif sendikal faaliyetlere katılması yönünde çalışmalar yapılmaktaysa da, henüz fazla bir ilerleme sağla- namamıştır. Oysa kadın gücünün katılımıyla emek hareketi güçlene- cek ve yeni bakış açıları kazanacaktır. Bu nedenle, sendikalarda kadın katılımını artıracak politikalara önem verilmelidir.

Sendikamızda ise;

- Genel merkezde ve şubelerde kadın sekreterlikleri işlevsel hale getirilmeli, kadın komisyonları kurularak bunların etkin çalış- masının önü açılmalı,

- KESK ve diğer sendikalardaki kadın sekreterlikleri ile düzenli işbirliği sağlanmalı,

- Web sitemizde kadın sayfası devamlı güncelleştirilmeli, - Yurtiçi ve yurt dışındaki kadın örgütleri ile işbirliği geliştiril-

(25)

V. Olağan Genel Kurulu 25

meli, birlikte kadın eğitimi ve örgütlülüğüne ilişkin projeler üretilmeli,

- En az iki yılda bir kadın kurultayı yapılması için KESK’e öneri götürülmeli,

- Kadın kotası ve pozitif ayrımcılık politikaları desteklenmeli - İşyerlerinde kadın sorunlarına ilişkin toplantı, konferans ve

panel düzenlenmeli, eğitim çalışmalarına önem verilmelidir.

ÇEVRE

Günümüzde özellikle son birkaç on yıldır dünya gündemini işgal eden ve ileride daha da önemli bir duruma gelecek sorunlardan biri, çevre sorunudur. Kapitalizm özellikle sanayi devriminden sonra, eko- nomik, toplumsal ve kültürel yaşamla birlikte, doğal yaşama da büyük zararlar vermiştir. Son birkaç yüzyılda, doğal yaşamda yer alan bir- çok bitki ve hayvan türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelmiştir.

Birçok enerji kaynağı tükenmeye yüz tutmuş, sular ve toprak büyük oranda kirlenmiş, ekolojik denğenin bozulmasıyla, iklim değişimleri gündeme gelmiştir. Bilim adamları sadece birkaç on yıl içinde dün- yanın tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu konusun- da uyarılarını arttırmışlardır. Kapitalist-emperyalist devletlerse halen bunları görmezlikten gelerek faaliyetlerine devam etmektedir. Azalan enerji kaynaklarına alternatif olarak özellikle az gelişmiş ülkelerde çevreye ve insanlığa verdiği zarar bilim adamlarınca defalarca ifade edilmiş olan ve Çernobil kazasıyla tüm insanlığın gördüğü nükleer santralleri devreye sokmaya çalışmaktadır.

Yine ülkemizde Kapitalistler, büyük bir aldatmaca ile yöre halkını kandırarak siyanürle altın ve gümüş aramaya devam etmektedirler.

Diğer taraftan, son zamanlarda çevre hareketleri de etkinlik sağ- lamaya, soruna duyarlı çevrelerle işbirliği yapmaya başlamışlardır.

Değişik etkinlikler ve çabalarla dünyanın S.O.S verdiğini kapitalist- emperyalist devletlere duyurmaya çalışmaktadırlar. Ancak bu çabalar kapitalist-emperyalist devletlerin duyarsız yaklaşımlarında ısrar etme- leri nedeniyle yeterli olmamaktadır.

Bu nedenle sendikamız;

- Türkiye’de, elektrik enerjisi kaynakları olarak, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanmalı ve bu konuda imkanları zorlamalı,

(26)

V. Olağan Genel Kurulu 26

- Enerji üretiminde ekolojik denge korunmalı, hidrolik ve termik santrallerin kurulmasında; tarihi ve doğal zenginliklerin korun- masına özen gösterilmeli, işletmesinde; çevre kirliliği yaratma- yacak önlemler alınmalı,

- Madencilik çalışmalarında çevrenin korunmasına ya da yeni- lenmesine yönelik önlemler mutlaka alınmalı,

- Yerel halkın onayını almamış bir ekonomik girişimin ülkeye yarar getirmesi düşünülemez. Madencilik sektörüne ilişkin alı- nacak kararlarda, ilgili yöre halkının da katılımı sağlanmalı, - Çevre sorunlarının yaşandığı yerellerde duyarlılık geliştirilme-

sine çaba harcamalı, her türlü eylem etkinliğin aktivisti olarak çalışmalar yürütmeli,

- Ayrıca, sendikamız sadece ülkemizi değil, komşularımıza da zarar vereceğini düşündüğümüz nükleer santrallere karşı dur- malı, elektrik enerji planlamasında, öncelikler arasında nükleer santrallerin yerinin olmadığını savunmalı,

- Çevreye ve doğaya zarar verecek HES ve baraj yapımları ve siyanürlü altın/gümüş aramacılığına karşı yöre halkıyla işbirliği geliştirerek, eylem ve etkinlikler düzenlemelidir.

SENDİKAL ÖRGÜTLENME PROGRAMI

Çağdaş insan örgütlü insandır dolayısıyla örgütlü toplumdur. Ör- güt, bir amaca ulaşmak için kullanılan araçtır. Örgütsüz toplumlar dağınık olurlar ve bir güç oluşturamazlar. Emekçiler çoğunluk olma- sına karşın örgütlenemediği için ne kendi geleceği ne de ülke geleceği hakkında söz sahibi olmamaktadırlar. Örgütlenme özgürlüğü temel hak ve özgürlüklerin kişiye bağlı olanları arasında yer almakta olup çağdaş toplumun vazgeçilmez unsurlarındadır.

Kamu emekçileri ve diğer işçilerin kazanılmış haklarına yönelik saldırılar,

Küreselleşmenin temsilcileri Dünya bankası ve diğer uluslararası sermaye merkezleri durmaksızın saldırıyor.

Tüm Emekçiler ise taşeronlaşma, esnek ve parça üretim, ya işyerle- rine sendikayı (özel sektör işçi sendikalarını) girdirmeyerek yada yan- daş sendikalarla emek bilincini yok edilmeye çalışılmaktadır.

(27)

V. Olağan Genel Kurulu 27

Emekçiler; sözleşmeli, taşeron, 4/A, 4/B, 4/C, 50/D, ücretli, kap- sam içi, kapsam dışı statülerine bölünmüş, esnek ve güvencesiz ça- lıştırmaya mahkum edilmiştir. Kuralsız, esnek, güvencesiz istihdam, tüm emekçiler için yaygınlaştırılmak, temel istihdam biçimi haline getirilmeye ve farklı ücret politikalarıyla çalışanları parçalamaya çalışılmaktadır.

Özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamalarına son verilerek, es- nek, güvencesiz, performansa adı altında ortaçağ çalışma düzenine gidilmesine son vermeliyiz. Aynı yada benzer işi yapan emekçiler mali ve sosyal haklardan eşit yararlandırılmalı, eşit işe eşit ücret ilkesi ile hareket etmeliyiz.

Demokratikleşmenin en temel unsurlarından biri gelir dağılımın- daki uçurum yok edilmelidir. Milli gelirden hak ettiğimiz ücreti almak için mücadele etmeliyiz.

Kamu çalışanları önündeki siyaset yapma engellerini kaldırmalıyız.

İş güvencesinden ödün vermeden toplu sözleşmeli ve grevli çalış- ma düzenine geçmeliyiz.

Devlet güdümlü yandaş sendikaların gerçek yüzünü çalışanlara göstermeliyiz.

(28)

V. Olağan Genel Kurulu 28

(29)

MYK ÜYELERİNİN KATILDIĞI

İL VE ÖRGÜTLENME

GEZİLERİNDEN BAZILARI

(30)

V. Olağan Genel Kurulu 30

(31)

V. Olağan Genel Kurulu 31

2011 YILI İL GEZİLERİ ve FAALİYETLER

- 24 Nisan 2011 tarihinde İstanbul’da Nükleer Karşıtı Plat- form tarafından Çernobil Nükleer Santral kazasının yıl dönü- mü sebebiyle merkezi bir miting düzenlenmiştir. (Mersin ve Sinop’ta yapılması planlanan nükleer santrallere karşı) katılım sağlanmıştır.

- 22-23 Nisan 2011 tarihlerinde Bartın’da düzenlenen HES kar- şıtı eyleme ve işyeri ziyaretlerine katılım sağlanmıştır.

- 23 Mayıs 2011 Kütahya Gümüş köy İzleme Platformu basın açıklaması ve eylem örgütlenmesi yapmak amacıyla ESM Ge- nel Merkezi MYK üyeleri çalışmalar yapmış ve eyleme katılım sağlanmıştır.

- 20-21-22 Temmuz 2011 tarihlerinde Hopa’da yapılan etkinli- ğe katılım sağlanmıştır.

- 21-30 Eylül 2011 tarihlerinde KESK’in düzenlediği il gezileri ve örgütlenme kapsamında; Diyarbakır, Batman, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, İstanbul, Kocaeli, Mardin, Şır- nak, Bitlis, Van, Eskişehir, Bursa, Balıkesir, Çanakkale illerin- deki iş yeri ve genel üye toplantılarına katılım sağlanmıştır.

- Van Depreminde bölgeye gidilmiş, üç gün süreyle halkın ihti- yaçları doğrultusunda gerekli yardılar yapılmıştır.

- 13-16 Aralık 2011 tarihleri arasında yapılan KESK il gezileri ve örgütlenme kapsamında; Antalya, Burdur, Isparta, Denizli ve Afyon illerindeki iş yeri ve genel üye toplantılarına katılım sağlanmıştır.

2012 YILI İL GEZİLERİ ve FAALİYETLER

- 25-26 Ocak 2012 tarihlerinde İstanbul Şubesi ile birlikte Edirne’de örgütlenme gezisi gerçekleştirilmiştir.

- 23-24 Şubat 2012 tarihlerinde Samsun Şubesi ile birlikte Kastamonu’da örgütlenme gezisi gerçekleştirilmiştir.

- 14-18 Mayıs 2012 tarihleri arasında yapılan KESK il gezileri ve örgütlenme kapsamında; İzmir, Manisa, Balıkesir, Ankara, Konya, Çorum, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Malatya, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa illerindeki iş yeri ve genel üye toplantılarına katılım sağlanmıştır.

(32)

V. Olağan Genel Kurulu 32

- 09-19 Ekim 2012 tarihleri arasında yapılan KESK il gezile- ri ve örgütlenme kapsamında; Muğla, Aydın, İzmir, Manisa, Mersin, Adana, Hatay, Yatağan/MUĞLA, Aydın, İzmir, Soma/

Manisa, Çorum illerindeki iş yeri ve genel üye toplantılarına katılım sağlanmıştır.

- 26-28.11.2012 tarihleri arasında Balıkesir Şubenin hazırlamış olduğu örgütlenme programı doğrultusunda; Çanakkale, Çan, Gönen, Bandırma, Susurluk, Balıkesir ve Bigadiç’de bulunan İşyerlerindeki sorunları görüşmek ve örgütlenme faaliyetlerini yürütmek amacıyla katılım sağlanmıştır.

2013 YILI İL GEZİLERİ ve FAALİYETLER

- 28 Şubat-1 Mart 2013 tarihleri arasında Trabzon Şubemiz ör- gütlenme programına katılım sağlanmıştır.

- 11-12 Nisan 2013 tarihleri arasında sendikamızın üyesi ol- duğu uluslararası kuruluş Public Services International (PSI) ile Ankara’da yapılan ortak toplantı programına katılım sağlanmıştır.

- 04 - 07 Haziran 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen KESK il gezileri ve örgütlenme kapsamında; Elazığ, Dersim, Bingöl, Malatya, Adana illerindeki iş yeri ve genel üye toplantılarına katılım sağlanmıştır.

- 16 Ağustos 2013 Cuma günü başlayıp 20 Ağustos 2013 Salı günü Ankara’da sonlanan, “İnsanca Yaşam, Güvenceli Gele- cek, Eşit, Özgür ve Demokratik Bir Türkiye İçin Yürüyoruz!”

şiarıyla 4 koldan 5 gün süren Ankara Yürüyüşünün;

Mehmet Ayvalıtaş- Ali İsmail Korkmaz Yürüyüş Kolu; Edirne, Tekirdağ, İstanbul, Gebze, Kocaeli, Yalova, Bursa, Eskişehir, Ankara,

Bedran-Orhan Encü, Abdullah Cömert Yürüyüş Kolu: Roboski, Şırnak, Mardin, Diyarbakır, Urfa, Gaziantep, Hatay, Adana, Mersin, Ankara yürüyüş kollarına katılım sağlanmıştır.

- 23-25 Eylül 2013 tarihlerinde Aydın Şubesi ile Aydın’da ve Muğla-Yatağanda örgütlenme çalışması yapılmıştır. Yatağan- da işçi sendikalarının kurduğu özelleştirmeye karşı çadırda, 25 Eylül 2013 tarihinde basın açıklaması yapılmıştır.

- 02-03 Ekim 2013 tarihleri arasında sendikamızın üyesi oldu- ğu uluslararası kuruluş European Federation of Public Service

(33)

V. Olağan Genel Kurulu 33

Unions (EPSU)’nun düzenlediği, Yalova’da gerçekleşen Enerji Sektörü EPSU Bölgesel Konferansı’na katılım sağlanmıştır.

- 07 Kasım 2013 tarihinde Samsun Şubesi ile birlikte Çorum’da örgütlenme gezisi gerçekleştirilmiştir.

- 3-4 Aralık 2013 tarihinde PSI ile yıllık proje değerlendirme toplantısına katılım sağlanmıştır.

- 03-06 Aralık 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen KESK il gezi- leri ve örgütlenme kapsamında; İzmir, Manisa, Aydın, Muğ- la, Soma – Balıkesir, İstanbul, Kocaeli, Zonguldak, Van, Muş, Ağrı, Kars illerindeki iş yeri ve genel üye toplantılarına katılım sağlanmıştır.

- 29 Aralık 2013, Muğla-Milas’ta gerçekleşen özelleştirmelere karşı işçi sendikaları Türkiye Maden-İş ve Tes-İş Yatağan Şu- belerinin ortaklaşa düzenlediği Milas/Muğla’da “Özelleştirme- ye karşı emek ve bağımsızlık mitingine” katılım sağlanmıştır.

(34)

V. Olağan Genel Kurulu 34

(35)

EĞİTİM

FAALİYETLERİ

(36)

V. Olağan Genel Kurulu 36

(37)

V. Olağan Genel Kurulu 37

Enerjide Kamu Hizmeti ve Özelleştirme Çalıştayı

19 Ocak 2013 tarihinde Petrol İş Salonunda Düzenlenmiştir.

Oturum kouşmacıları ve konuları:

I. Oturum Enerji sektörü ve Kamu hizmeti (10:00 -12:45) Oturum Yöneticisi: H. Ali YİĞİT

Elektrik Mühendisleri Odası 36. ve 37. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Seyhan ERDOĞDU

Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilimler Fakültesi Gültekin TÜRKOĞLU

Eski Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdürü Dünya Enerji Konseyi TMK Yönetim Kurulu Üyesi

Dr. Yeliz Şanlı

Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Çetin KOÇAK

Jeofizik Mühendisi

II. Enerjinin Aktörleri (13:30 -16:30) Oturum Yöneticisi: Bahadır Selim DİLEK Gazeteci-Yazar

Hikmet ULUĞBAY Ekonomist

Necdet PAMİR

Petrol Mühendisleri Odası, Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Oğuz TÜRKYILMAZ

Makine Mühendisleri Odası, Enerji Çalışma Grubu Başkanı Dünya Enerji Konseyi TMK Yönetim Kurulu Üyesi

Elektrik sektörünün Bugünkü Durumu ve Geleceği (16:40 -19:20)

Oturum Yöneticisi: Hüseyin FİNCAN ESM Basın Y. Sekreteri

İsmail KÜÇÜK

Eski Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Turhan ÇAKAR

Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Erdal APAÇIK

Elektrik Mühendisleri Odası, 42 Dönem Yönetim Kurulu Yazmanı Fatih KAYMAKÇIOĞLU

EMO yönetim Kurulu Üyesi

(38)

V. Olağan Genel Kurulu 38

- Ankara 2 Nolu Şubenin; “TİS Süreci ve 4688 Sayılı Yasa” ko- nulu eğitimine,

- Ankara 1 Nolu Şubenin bağlı kurumlarda “Mobbing” konulu eğitimine

- Bursa ve Kocaeli Şubelerinin İznik’te ortaklaşa düzenledikleri;

“Sendikal Süreç ve Örgütlenme” konulu iki günlük eğitimine, - Ankara 2 Nolu Şubenin; “KHK’lar ve Kamu Görevlilerinin

Mali Haklarının Düzenlenmesine Yönelik 666 sayılı KHK”

konulu eğitimine,

- Ankara 2 Nolu Şubenin; “Mobbing” konulu eğitimine,

- Balıkesir Şubenin; Soma ELİ İşyeri Temsilciliği; “4688 sayılı Sendika Yasasında Yapılacak Değişiklikler ve Dayanışma Ge- cesi” konulu eğitimine,

- Ankara 2 Nolu Şubenin; “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” paneline,

- Diyarbakır Şubenin ŞTK ve Demokratik Toplum Kongresine konulu paneline,

- Zonguldak Şube Eğitim Semineri ve KESK’in Kuruluş Yıldö- nümü Dayanışma Yemeğine,

- Ankara 2 Nolu Şubenin; “2013 Bütçesi Emekçilere Yansıması”

konulu eğitime,

- Aydın ve İzmir Şubemizin ortaklaşa Fethiye’de düzenlediği eğitim programına,

- Diyarbakır Ana Dil Mitingine,

- 21 Mart 2013 Diyarbakır Nevroz mitingine

- Ankara 2 Nolu Şubenin; “Kamu Personel Rejimi ve Toplu İş Sözleşmesi” konulu eğitime,

- Ankara 2 Nolu Şubenin; “2014-2015 Toplu İş Sözleşmesi” ko- nulu eğitimine,

- Diyarbakır Şubeler Platformunun; “Kürt Sorunu Bağlamında Emek ve Emekçilerin Sorunları” konulu eğitimine,

- Ankara 2 Nolu Şubenin; “2014-2015 Toplu İş Sözleşmesi Büt- çesi” konulu eğitimine,

katılım sağlanmıştır.

(39)

BÜLTEN VE BİLDİRİLER

(40)

V. Olağan Genel Kurulu 40

(41)

V. Olağan Genel Kurulu 41

- Ağustos 2011’de ESM Kuruluş yılına yönelik,

- Mart 2012’de 8 Mart’a Yönelik “Kadına Yönelik Şiddete Son”,

- Ekim 2012’de Enerji Zamlarına karşı, bildiriler çıkartılmıştır.

- 2012 yılına ait duvar takvimi çıkartılmıştır.

- Mayıs 2013 “Emekçilerin mi, yoksa işverenlerin mi sendikası”,

- Eylül 2013’de “Toplu Sözleşme Değil, Tekli Sözleşme-İş Söz- leşmesi Değil, Satış Sözleşmesi”

başlıklı bültenler çıkartılmıştır.

- 213 yılına ait duvar takvimi çıkartılmıştır.

- 2013 yılı takvimi ile birlikte üyelerimize ESM logolu porselen kupalar dağıtılmıştır.

- 2014 yılına ait duvar takvimi çıkartılmıştır.

(42)

V. Olağan Genel Kurulu 42

31 MART 2014 KAYITLARINA GÖRE ÜYE SAYILARI ŞUBEİLSANAKOSGEBPATENTENERJİMTAATOMPETROLDSİMKEETİ MADENTKİTTKŞEKERÇAYKURTTA (TEKEL)TEDTETAŞTEİAŞSÜMERTOPLAMŞUBE TOPLAM ADANAADANA8233142 HATAY22 MERSİN718 OSMANİYE11 ANKARA 1ANKARA241331901091933526458482 ÇANKIRI0 KIRIKKALE12324 ANKARA 2ANKARA3862244112217052554554 ANTALYAAFYON4473 ANTALYA19120 BURDUR33 ISPARTA1616 KAYSERİ134 KIRŞEHİR112 KONYA3134222 NEVŞEHİR0 NİĞDE0 YOZGAT11 AKSARAY0 KARAMAN11 AYDINAYDIN32831110 DENİZLİ2316 MUĞLA5432573 BALIKESİRBALIKESİR83723472216 ÇANAKKALE1131428

(43)

V. Olağan Genel Kurulu 43

SOMA11132116 BURSABİLECİK0160 BURSA22217353 ESKİŞEHİR4013154 KÜTAHYA25153 YARBAKIRBİNGÖL11332 YARBAKIR519159411611215 ELAZIĞ112 MALATYA11338 MARDİN40141 SİİRT11 TUNCELİ 81422 BATMAN2321742 İSTANBULEDİRNE212182 İSTANBUL14293425553 KIRKLARELİ718 TEKİRD0 İZMİRİZMİR4767652623156162 MANİSA22 UŞAK224 KOCAELİBOLU1130 KOCAELİ6127126 SAKARYA11 YALOVA0 DÜZCE22 SAMSUNAMASYA3811167 ÇORUM11011 KASTAMONU718 ORDU55 SAMSUN38314596

Referanslar

Benzer Belgeler

olması nedeniyle) UYGUN DEĞİL 339 TOLUN Mehmet Bilgisayar İşlt. Diş Hekimliği Fakültesi Yönetmeliğin 7.Maddesinin 1.fıkrasının

Mehmet ŞEKER BİLGİYASAR İŞLETMENİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ FAKÜLTE ŞEF STRATEJİ GEL.D.BŞK.. 3

İkinci kuşak insan hakları, klasik liberal öğretinin sanayi devrimi ve sonrasındaki gelişmelerle ve sosyalist öğreti ile mücadelesi ve biçimlendirilmesi sonrasında gündeme

1) En az lisans veya dört yıllık yüksek okul mezunu olmak,.. ç) İl Sağlık Müdürlüklerinde bulunan Disiplin İşleri ile İlgili Şube Müdürü ile Hukuk ve Mevzuat İşleri ile

MADDE 21 – (1) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde belirtilen hizmet grupları arasındaki geçişler aşağıdaki esaslara göre yapılır. a) Görevde yükselme

MADDE 6 – (1) Görevde yükselme sınavı sonucu atanacak personelde aranacak genel şartlar aşağıda belirtilmiştir. a) Kadastro Müdürü, Tapu Müdürü,

görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabidir. Ancak, Genel Müdürlükte veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarında daha önce bulunulan görevler ile bu görevlerle aynı

1) Sağlık idaresi yüksek okulu, sağlık kurumları yöneticiliği, sağlık kurumları işletmeciliği mezunu veya temel eğitimi idare ve işletmecilik olan yüksek okul