• Sonuç bulunamadı

GTK SONUÇ BİLDİRGESİ

Belgede ÇALIŞMA RAPORU (12-13 NİSAN (sayfa 82-105)

27-28 Ekim 2011 tarihinde toplanan ESM Genel Temsilciler Ku-rulu gündemde belirtilen konularla ilgili aşağıdaki kararları almıştır.

Siyasi İktidarın, “sivilleşme ve ileri demokrasi” söylemlerine

»

rağmen, iktidarını geliştirmesi, muhalif güçlere de şiddet uy-gulayarak tutuklaması ve susturması, medyayı kontrol altına alması, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne acımasızca saldı-rısı, kendi yandaşlarına, daha çok özgürlük ve demokrasiyi ge-tirmekten de geri durmamasını, sendikamız, siyasi iktidarın bu ikiyüzlü tutumunu teşhir etmeye devam etmelidir.

4688 sayılı Yasada yapılmak istenen değişiklik, iktidarın ve

»

yandaş sendikanın isteği doğrultusunda çıkıyor. İş yerlerin-de sendikamız, eylem ve etkinlikler ile çıkacak olan yasanın, çalışanların örgütlenme önündeki engelleri kaldırmadığı, grev hakkını tanımadığı gibi konularda bilgilendirme çalışmaları yapmalıdır.

4688 sayılı Yasa Mecliste görüşülmeden önce, muhalif

olabile-»

cek sendikalarla görüşülmeli, ayrıca işyerlerimizde bu sendika-ların tabanı ile buluşma ve ne istediğimizi anlatma konusunda bilgilendirme yapılarak, Yasanın bu haliyle Meclisten çıkması engellenmelidir.

Sendikamız, KESK’in alacağı kararları hayata geçirme

nokta-»

sında elinden geleni yapmalıdır.

8 Ekim 2011 mitingi katılım açısından iyiydi. Ancak miting

»

alanına giren dışarı çıkıyordu. Bu da miting meydanına yan-sımıyordu. Bu da örgüt disiplininin tam sağlanamadığını gös-terdi oysa yürüyüş kolu canlı ve heyecanlıydı. Örgüt disiplini konusundaki zaaflarımızı ortadan kaldırmalıyız.

Yüksek Planlama Kurulu kararları amir-memur ücret farkını

»

arttırmıştır. Bu konu ile ilgili Başbakanlığa yönelik faks eylemi, kurumlara konu ile ilgili dilekçe verilmesi, ayrıca Genel Merke-zin görüşme ve yazışmalarla ek bir YPK kararının çıkartılması için, dava da dahil her türlü girişimi başlatması.

V. Olağan Genel Kurulu 83

DSİ çalışanlarının ek tazminatları konusunda bilgi alınması,

»

sonucun olumsuz olması halinde, DSİ çalışanlarının, tazmi-natlarına ilişkin olarak, Ankara DSİ Genel Müdürlüğünde bu hakkı elde etmek için eylem yapması, bu eylemin ses getirmesi için gerekli çabanın gösterilmesi.

İşyerlerinde yandaş sendikanın faaliyeti takip edilmeli,

üyeleri-»

mize iş yerlerinde yapılan baskılara karşı durulmalıdır. Yapılan bu baskılar teşhir edilmelidir.

Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine karşı medyayı ve

alanla-»

rı kullanarak mücadele etmeliyiz.

Özelleştirmeler sonucunda örgütümüz ciddi anlamda üye

kay-»

bı yaşayacaktır. Üye kayıplarını telafi etmek için, örgütlenme-nin zayıf olduğu yerlere kadrolarımızı taşıyarak örgütlenme çalışmaları yürütmeliyiz.

Eğitim, merkezi düzeyde şart. Ancak şubeler eğitim

çalışmala-»

rına devam etmelidir. Merkezi düzeyde yapılacak eğitim, mad-di imkânlar elverirse yapılmalıdır.

Toplu sözleşmeye sunulacak istemlerimiz arasında, ek

ödeme-»

lerin temel ücrete yansıtılması, vergilendirmenin %5’ten başla-tılması, emekliye ayrılan memurlara 30 yıl üzeri ikramiyelerinin ödenmesi gibi konuların masada görüşülmesinin sağlanması.

Van depreminde zarar gören üyelerimiz ve şube yönetimi

»

MYK’mızca ziyaret edilmeli.

Denetleme Kurulu Raporuna; Genel Merkez ve şubelerimizin

»

tüzükte belirtilen kurallara uyması, gerekli titizliği göstermesi, kurumsallığımızın yerleşmesi açısından önemlidir.

V. Olağan Genel Kurulu 84

30-31 MART 2012

GENEL TEMSİLCİLER KURULUNA

Bu gün 30 mart, Kızıl dere olayını bir kez daha kınıyor bütün devrimci şehitleri saygıyla anıyoruz.

1980’lerde başlayan neo-liberal politikaların başlangıcı olan 24 Ocak kararları ile başlayan dönüşümün işçilere, emekçilere, çiftçilere ve yoksul halka bedeli çok ağır olmuştur. 12 Eylül darbesi, var olan örgütleri, toplumsal muhalefeti dağıtıp yok etmiştir. Sendika hakkı, siyaset hakkı fiilen kullanılamaz hale getirilmiştir. Düşük ücretle, si-gortasız, sendikasız, uzun süreli, güvencesiz çalışma, esnek üretim ve istihdam biçimlerinin uygulanmasına başlanmıştır. Bu dönemde iş-sizlik çığ gibi büyüyerek çalışma yaşamının en büyük tehdit unsuru, aynı zamanda işçilerin, emekçilerin en zor koşullarda çalışmalarına nedeni olmuştur.

Gelinen aşamada, emekçiler açısından çok büyük bir farklılıkların olmadığı görülmektedir. 12 eylül ve 28 şubatın ürünü olan AKP ikti-darının uyguladığı politikalar neredeyse 12 eylülü aratır niteliktedir.

Bu günle dünü karşılaştırdığımızda, örgütlenme önündeki en-geller, sendikalar üzerinde örgütlenme baskıları sürüyor, siyasi iktidar, muhalif olan siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini muhalif olan herkesi yok etmek için bütün baskı araçlarını kullanıyor, dolayısıyla bu günün dünden pek farkı olmadığı açıktır.

Siyasal iktidarın iş başına geldiği günden bu güne, ülkede siyasi gerginlik, işçi ölümleri, kadına şiddet gibi toplumsal gerginlik en üst seviyeye çıkmıştır. Böyle bir gergin ortamda nasıl bir anayasa yapı-labilir ki? Zaten bugüne kadar AKP, 10 yıllık iktidarı süresinde tam 10 kez anayasayı değiştirmiş; yapılan bu değişiklikler siyasi partile-ri, demokratik kitle örgütlerini, sendikaları ve toplumsal tartışmaları dikkate almadan, tamamen demokrasi dışı tutum ve davranışlarla, baskıcı bir anlayışla ve “çoğunluk bende olduğuna göre her istediği-mi yaparım” mantığı içinde yapılmıştır. AKP öncelikle ülkede ki bu gergin ortamı bitirdikten sonra, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir anayasanın tüm taraflarca tartışılıp, ortaklaştırılarak yapılabileceğini anlaması gerekir. Aksi halde yeni yapılacak anayasanın daha önceki yapılan anayasalardan farkı olmayacaktır.

4688 Sayılı Yasada değişiklik yapılması uzun bir süredir toplumun gündemindedir. KESK olarak, kamu emekçilerini sefalet koşullarına mahkûm etmeyi amaçlayan bu yasa tasarısına karşı, mücadeleyi ülke

V. Olağan Genel Kurulu 85

genelinde sürdürmeye devam ediyoruz. 21 Aralık tarihinde on bin-lerce kamu emekçisi bu yasa tasarısına geçit vermeyeceğini ve sefaleti kabul etmeyeceğini KESK’in çağrısıyla greve çıkarak göstermiştir. 21 Aralık grevi, hazırlık süresi kısa olmasına rağmen başarılı geçmiştir.

Sendikalarımız bu anti demokratik yasaya karşı mücadele etmeye de-vam edecektir.

Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın yönetici ve üyeleri-nin sendikal faaliyetlerinden dolayı, istifaya zorlama, sürgün, görev-den alınma gibi engellemelerle karşılaşması olağan haline gelmiştir.

Urfa şube başkanımız ve üyelerimiz geçici görev adı altında İstanbul’a sürgün edilmişlerdir. 21 Aralık grevimizin hemen ardından 8 mart Dünya Kadınlar Gününe ilişkin eylem ve etkinlikleri düzenleyen ka-dın sekreterlerimizden, toplam 15 kaka-dın yönetici ve üyemiz gözaltına alınmış, bunlardan 9 kadın arkadaşımız tutuklanmıştır. Tamamıyla keyfi olarak yürütülen bu gözaltı ve tutuklamalar, Sendikal müca-delemiz üzerinde şaibe yaratarak, KESK ve bağlı sendikaları kamu-oyu nezdinde yıpratma amacı taşımaktadır. Ancak bu operasyonlar amacına ulaşamayacaktır. Aslında, bugün gözaltına alınan tutuklanan KESK’in siyasal iktidara boyun eğmeyen politikalarıdır.

8 mart Dünya Kadınlar Günü; ülkemizde ve tüm dünyada kadın-ların eşit ve özgür bir gelecek yaratmak için, barış için, özgürlük için alanlara çıktığı bir gün olarak kutlandı. Kadınlar “Bedenimiz, eme-ğimiz, kimliğimiz için erkek egemen sistemle ve kapitalizmle müca-dele” adı altında egemen zihniyete ve onun tüm tahribatlarına karşı, dünyanın ve Türkiye’nin her yerinde alanlarda mücadele ettiler. Ka-dınların bu yıl önemli söylemlerinden birisi de, “ 8 martın resmi tatil edilmesi” talebidir.

AKP iktidarı 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikli-ğinden sonra, bütün kamu kurum ve kuruluşlarını AKP’lileştirmiş sıra milli eğitime gelmiştir. Dünyada sadece birkaç ülkede uygulanan bir sistem olarak bilinen 4+4+4 eğitim sistemi, uygulanmaya başlana-caktır. Ülkemizin yapısını ve eğitim sistemimizi kökten değiştirecek ve geleceğimizi karanlık bir kuyuya götürecek olan bu kanun ile zo-runlu eğitim 4 yıla indirilmiş olacaktır. Bu Kanunun sakıncalarından bazılarını şu şekilde sıralamak mümkündür.

Kız çocukları ilk 4 yılın sonrasında okullardan uzaklaşacak,

»

okula giden kız çocuğu oranı düşecek ve çocuk gelinlerin sayısı artacak,

Erkek çocuklar ilk 4 yılın sonunda okuldan alınarak çırak

ola-»

rak çalıştırılacak,

V. Olağan Genel Kurulu 86 Çocuk işçiliği ve çocuk istismarı yaygınlaşacak,

»

Seviye belirleme sınavları 4 üncü sınıfta başlayacak,

dershane-»

ye gitme yaşı düşecek ve velilerin eğitime harcadığı para daha da artacak,

Ülkemizde liseyi bitirenler sınavla üniversiteye girebilirken,

»

para vererek liseyi yurt dışında bitirenler sınavsız üniversiteye alınacaktır.

Aslında bu kanunun kısaca özeti Yanlış yapılan ameliyat bir kişiyi, yanlış eğitim ise toplumun tümünü öldürür.

AKP iktidarı, Kürt sorununu çözeceğini iddia ediyordu. Ancak ge-linen süreçte bu sorunu çözemeyeceği ortaya çıkmıştır. AKP’nin kürt sorununu çözüme götürecek bir politikasının olmaması nedeniyle, tekrar başa dönülmüştür. Emekçiler olarak talebimiz; artık insanların ölümü üzerine olmayan, yaşaması üzerine kurulu bir çözüm bulun-malı, daha fazla kan akmamalı ve barış içerisinde bir arada yaşanacak ortam sağlanmalıdır.

Nevruz, Nevroz, Newroz hangi dilde yazılırsa yazılsın bu bayram, baharın, bolluğun, bereketin, direnişin, başkaldırının, kısacası yeni bir günün adıdır. 21 martın, orta asya ve orta doğu halkları açısından, özgür ve eşit bir yaşamın hayata geçtiği, dünya halklarının kardeşçe, barış içinde bir arada yaşadığı bir gün olmasını diliyoruz.

Türkiye, son yıllarda uluslar arası tekeller ve onun işbirlikçileri için para kazanma cenneti, bir fırsat ülkesi olmuştur. Türkiye aynı zaman-da işçiler için, iş cinayetlerine İstanbul Esen yurt’zaman-da, Davutpaşa’zaman-da, Tuzla tersanesinde, Elbistan da maden sahasında, Adana Gök dere deki baraj inşaatında, Ankara OSTİM de, maden ocaklarında, tarım işçilerinin sağlıksız taşıma sonucunda ki kazalarda kitleler halinde kurban veren bir ülke olmasına rağmen, tüm bunlar, işçi sınıfının mü-cadelesinin yükselerek gelişmesine engel olamamaktadır.

Hey tekstil fabrikasının kadınlı erkekli 400 den fazla işçisi, Bil-lur tuz işçileri, Savranoğlu deri, Kampana deri ve Hugo-Boos tekstil işçileri gibi birçok yerde haklarını almak için, fabrikalarının önünde uzun süredir direniyorlar. Siyasal iktidar, kayıtsız şartsız sermaye sı-nıfının yanında yer aldığı sürece, bu mücadele keskinleşerek devam edecektir.

Hükümetin Kamuoyuna “Eşit İşe Eşit Ücret” adı altında yuttur-maya çalıştığı 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Kamu Emekçilerine Eşit İşe Eşit Ücret vermek şöyle dursun, mev-cut ücret adaletsizlikleri daha da büyütülmüş, aynı masalarda çalışan

V. Olağan Genel Kurulu 87

emekçiler arasındaki ücret farkı daha da artırılmıştır. Bu yasayla daire başkanları ve üstü unvanlar ile kariyer uzmanı ve uzman yardımcıla-rında önemli artışlar olmasına rağmen diğer unvanlarda çalışan kamu emekçilerine yeterli artış yapılmamıştır.

Siyasal iktidar 4688 sayılı yasayı bahane ederek, Kamu Kurumla-rında, 1980 yılından bu güne kadar, Kamu çalışanları ilk kez zamsız maaş almışlardır. Bu konu Kamuoyunda KESK ve bileşenlerince ye-teri kadar gündem oluşturamamıştır.

Örgütlenme her zaman olduğu gibi, bu günde birinci önceliğimiz olmalıdır. Son zamanlarda bir çok şubemizden istifalar gelmektedir.

Bu istifaların durdurulması hatta yeni üye kazanımı için şubelerimiz, örgütlenme çalışmalarına yetki süreciyle birlikte daha fazla vakit ayır-malı, bu konuda kendi olanaklarını kullanayır-malı, yetmediği yerde Genel Merkezden de destek alarak örgütlenme faaliyetlerine hız vermelidir.

Göreve geldiğimiz günden bugüne kadar İzmir ve Kocaeli şubeleri-miz dışında kalan diğer şubelerişubeleri-miz ile işyerlerinde çalışan üyelerişubeleri-miz ziyaret edilmiştir. Önümüzdeki süreci de planlayarak eğitim ve örgüt-lenme çalışmalarına daha da yoğunlaşmamız gerektiğine inanıyoruz.

İktidarın, peş peşe çıkardığı gerici yasalara, taşeronlaşma, kural-sızlaştırma, esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına, linç ve yakma kültürünü meşrulaştırdığı bir dönemde, bu zihniyete karşı 1 Mayısın daha coşku içinde kutlanması için, şubelerimiz bulundukları yerelde daha fazla katkı koymalıdır.

9-10 Nisan 2011 tarihinde yapılan Genel Kurulun MYK’mıza vermiş olduğu yetkiye istinaden,

Şanlı Urfa şubemizin yerinin tapusu Genel Merkez adına

»

alınmıştır.

Genel Merkezin şuanda bulunduğu binanın 13 numaralı

dai-»

resi satın alınarak tapusu Genel Merkez adına alınmıştır. (Ha-ziran ayında taşınmayı planlıyoruz)

ICEM üyelinden ayrılarak PSI’ya üye olunması için başvuru

»

yapılmıştır. Üyelik süreci devam etmektedir.

Gelinen noktada işimiz zor, hep birlikte bu zorluğu yenmek için mücadele etmeye edeceğiz.

Saygılarımla.

ESM YÖNETİM KURULU

V. Olağan Genel Kurulu 88

30-31 MART 2012

GTK SONUÇ BİLDİRGESİ

Avrupa Birliği kriterlerine uygun ve insan hakları eksenli 1.

bir yönetim vaat ederek iktidara gelen AKP hükümeti, us-talık döneminde bir kez daha açığa çıkan politikalarıyla sal-dırıya geçmiş, verdiği sözlerin bilinçli bir aldatmaca olduğu anlaşılmıştır. Kendilerine rant, halka din-iman ana icraatları olmuştur. AKP iktidarının demokrasi anlayışı; kendisine ve yandaşlarına demokrat, kendisinden olmayana da her türlü sindirme ve baskı anlayışıdır. Bu dikta rejimini halkın örgütlü gücü yıkabilir.

AKP, kürt sorununda sahte açılım politikalarıyla süreci lehine 2.

çevirebileceğini sanıyordu. Ancak; içi boş, gerçeklikten uzak ve içinde kalıcı çözümü barındırmayan bir politikasının oldu-ğu açığa çıkmıştır. Bu politikalar, toplumsal kesimlerce teşhir edildikçe AKP iktidarı saldırılarını daha da yoğunlaştırarak devam ettirecektir. Sendikamız, sorunun çözümü, akan ka-nın durdurulması ve bir an önce barışın sağlanması için çağrı yapmalıdır.

İşçilerin, emekçilerin mücadelesi AKP iktidarını sarsmakla 3.

birlikte, birleşik örgütlü bir gücün oluşturulmaması, iktidarın varlığını sürdürmesine neden olmaktadır. Sendikamız, birleşik gücün oluşturulmasını, işyerlerinden başlayarak örecektir.

Uludere Roboskide öldürülen 34 kürt genci bilinçli bir şekil-4.

de katledilmiştir. Bunu kınıyoruz ve failleri en kısa zamanda bulunmalıdır.

Pozantı cezaevinde çocuklara yapılan insanlık dışı uygulama-5.

ları kınıyoruz. Suçlular yargılansın. Bu olayın unutulmaması için konu gündemde tutulmalıdır.

Sivas katliamı ile ilgili verilen zamanaşımı insanlık tarihi için 6.

kara bir lekedir. Yakmanın vacip olduğu, yakmaya devam edebilirsiniz demenin hesabı sorulmalıdır.

KESK’e yapılan son saldırıyı ve tüm saldırıları kınıyoruz. Bu 7.

saldırılara karşı mücadele yükselerek devam etmeli, sürgün-ler, tutuklamalar sona ermelidir.

V. Olağan Genel Kurulu

kamız yazılı açıklamalar yapmalı. Kadın mücadelesine dair kadın örgütleriyle dayanışma içerisine girmelidir. Ayrıca;

gündemde olan KESK’li kadın tutsaklarla dayanışma içinde olduğumuzu belirtmeliyiz.

AKP’ye muhalif olan güçlere yönelik yapılan tutuklamalara 10.

son verilmeli. KESK tutukluları ve tüm muhalif tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır.

12 Eylül bütün kurum ve kuruluşları ile yargılansın. 12 Ey-11.

lülcü gizli örgütler açığa çıkarılsın. AKP iktidarı, emekçilerin üzerinde bugün de 12 Eylül’ü aratmayacak baskıları katlaya-rak sürdürmektedir.

Savaşa karşı barışı savunmalıyız. Suriye ve İran üzerinden 12.

yürütülmek istenen emperyalist politikalara karşı durmalıyız.

Ortadoğu’da akan ve akacak olan kan son bulmalı, halkların eşit ve özgürce bir arada yaşamını savunmalıyız. Emperyaliz-me ve onun işbirlikçilerine karşı halkların birleşik gücünü öne çıkarmalıyız.

Enerji, su ve maden alanında yapılacak kurultayların hazırla-13.

nabilmesi için çalışmalar yürütülecektir. Altyapısı ve mali bo-yutu araştırılacak, önümüzdeki yıl Kurultayın yapılması için, şubelerin de desteği alınarak çalışmalara başlanmalıdır.

Sağlık Hakkı Meclisi ve ÇHD’nin başta TMK, CMK ve Özel 14.

Yetkili Mahkemelere karşı Şubeler Platformundan bağımsız olarak ESM’nin de fiili olarak çalışmaların, örgütlenme faali-yetlerinin ve eylemlerin içinde yer almalıdır.

Yönetim Kurullarının ve sendika aktivistlerinin katılacağı 15.

atölye çalışmalarının ve forumlardan oluşan Eğitim Kampı düzenleme çalışması yapılmalıdır. (Bunun için Ankara 1 Nolu Şube görev alacağını bildirmiştir.)

Örgütlenmede internetin daha fazla etkin ve yaygın kulla-16.

nılması için çalışma başlatılmalı. Bu kapsamda EMO Ankara Şubenin önerdiği internet ve bilgisayar kullanma eğitim prog-ramı sendikamızla birlikte örgütlenmeli.

V. Olağan Genel Kurulu 90 4+4+4 eylemi için KESK’e açılması düşünülen davalara kar-17.

şı KESK merkezi olarak bütün üyelerimizin “Ben de eylem alanındaydım” diye dilekçe kampanyası düzenlenmeli. Ayrıca 4+4+4 eğitim konusuna karşı gerek Cumhurbaşkanının ona-yına gerekse Anayasa Mahkemesine götürülmesi aşamalarına yönelik şimdiden merkezi olarak eylem ve etkinlik programı oluşturulması talep edilmelidir.

Şubelerin de katkı koyacağı bültenlerin çıkarılması gerekmek-18.

tedir. Sektör ve iş yerlerindeki sorunların öne çıktığı bildiri-broşür hazırlanacaktır. Bu konularla ilgili şubeler çalışma ya-pıp merkeze doküman gönderecektir.

Emekliler ile çalışanlar arasında ücret farkı iyice açılmıştır.

19.

Bunun için çalışmalar yapılmalı, kamuoyu oluşturulmalıdır.

KESK’e bu konu götürülecek ve takipçisi olunacaktır.

Su yapıları denetim hizmetinin kamusal bir denetim olduğu, 20.

bu görev ihtisas kurulu olan DSİ’nindir. Varsa açığın KPSS sınavı ile kapatılması ve bu konuda Kurumun sorumluluğunu yerine getirmesi için yetkilileri uyarmaya devam etmeliyiz.

30 yıldan fazla çalışan kamu emekçilerine, 30 yıldan sonraki 21.

hizmetlerine yansıyacak şekilde ikramiye verilmesi için Mec-liste ana muhalefet partisinin yaptığı çalışmaya destek açısın-dan konu ile ilgili milletvekillerine dilekçe ve faks gönderilme-si, bu işin takibi açısından önemlidir.

İşkolumuzda, iş kazaları ve meslek hastalıkları çokça görül-22.

mektedir. Bu nedenle, TMMOB’dan destek alarak bu konu incelenmeli ve nedenleri ile ilgili bilgilendirme yapılmalıdır.

Bu kazaların önüne geçilmesi için duyarlılığımızı arttıralım.

Üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirelim.

Personel hizmet alımı ihalesi taşeron firmalarla yapılmakta-23.

dır. Sözleşmeli köle statüsünde bu tür eleman çalıştırmayı işyerlerinde teşhir etmeli ve bu uygulamaya karşı çalışmalar yürütülmelidir. Kurumun, asli görevini devredemeyeceğine vurgu yapılmalıdır.

Sendikamızın karşı karşıya kaldığı üye soruşturmaları çokça 24.

yaşanıyor. Disiplin kurullarında görev alacak arkadaşların ko-nuyu iyi takip etmeleri gerekmektedir. Disiplin Kurulunda görev yapan arkadaşların kendilerini yetiştirmeleri,

konula-V. Olağan Genel Kurulu 91

rına vakıf olmaları için eğitilmeleri önümüzdeki dönem için daha da önem kazanacaktır.

Ek ödemelerde ücret adaletsizliği devam etmektedir. Diğer 25.

sendikalarla birlikte bu konuda yürütülen mücadele devam etmelidir. İşyerlerinde çalışan kamu emekçilerinin duyarlılığı arttırılmalıdır.

Kütahya ili Tavşanlı ilçesinde bulunan GLİ (Garp Linyitleri 26.

İşletmesi) Müessese Müdürlüğüne ait 58 dönümlük arazinin Tavşanlı Belediyesi tarafından kentsel dönüşüm olarak plan-landığı ve Müessese Müdürlüğünün Tunçbilek Beldesindeki üretim alanına taşınacağına dair çalışmaların yürütüldüğü;

Konu ile ilgili Genel Merkez TKİ Genel Müdürü ile, ayrıca 27.

Bursa Şubemizle birlikte GLİ Müessese Müdürü ile görüşme-ler yapılacaktır. GLİ Müessese Müdürlüğünde çalışan yüzgörüşme-ler- yüzler-ce memur ve işçinin mağdur edilmemesi konusunda her türlü hukuki ve demokratik hak arama mücadelesi verilecektir.

Son dönemde yapılan düzenlemelerden kaynaklanan 399 28.

KHK’ye bağlı çalışanların sorunlarını ve taleplerimizi gündeme taşımak için KESK’e bağlı diğer sendikalarla (Tarım Orkam-Sen, BTS, Haber-Sen) birlikte broşür hazırlanacaktır.

Denetleme Kurulu raporunda hemen hemen bütün şubeler 29.

eleştiri almıştır. Rapor, şubelerin eksikliklerini, aksaklıklarını düzeltmeleri için tanzim edilmiştir. Tartışmalarda, bu rapo-run bir şube üzerinden değerlendirilmesi ve kişiselleştirilmesi tasvip edilemez.

V. Olağan Genel Kurulu 92

21-22 EYLÜL 2012

GENEL TEMSİLCİLER KURULUNA

Bu gün; Türkiye de toplumsal yaşamın her alanında bir çöküş ya-şanmaktadır. Uzun yıllardan beri devam eden askeri vesayet rejimi ve onun sivil uzantıları olan sağ siyasal iktidarlar bu sürecin dışına çıkamamış ve toplum yılların biriktirdiği sorunlarla baş başa bırakıl-mıştır. Özetle söylemek gerekirse toplum celladına aşık hale getirilmiş ve düşürülmüştür. Bu çöküşlerden elbette ki en önemlilerinde biriside ekonomik alandaki çöküştür.

Bilindiği ve ilan edildiği gibi; AKP’nin ekonomik hedefinde, her türlü özelleştirme ile sermayeye kaynak aktarımı, emekçiden daha fazla kesinti, savaşa ve ranta daha fazla kaynak aktarımı vardır.

Siyasi iktidar daha şimdiden 2013 yıl sonu bütçe hedefinin tut-mayacağını açıklayarak bunun nedenini de, memur maaş zamları, ulaştırma yatırımları, sağlık, sosyal güvenliğe yapılan harcamaları ve özelleştirme gelirlerinin yetersiz olduğunu belirtmiştir. Elbette ki bu söylem emekçiler açısından kabul edilebilir bir şey değildir. Benzine,

Siyasi iktidar daha şimdiden 2013 yıl sonu bütçe hedefinin tut-mayacağını açıklayarak bunun nedenini de, memur maaş zamları, ulaştırma yatırımları, sağlık, sosyal güvenliğe yapılan harcamaları ve özelleştirme gelirlerinin yetersiz olduğunu belirtmiştir. Elbette ki bu söylem emekçiler açısından kabul edilebilir bir şey değildir. Benzine,

Belgede ÇALIŞMA RAPORU (12-13 NİSAN (sayfa 82-105)