Doç. Dr. Tarık Soydan
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Yönetimi Anabilim
Dalı
Eğitimde İşgücü Planlaması - 10
«Çalışmak insanı özgürleştirir» mi?
Nazi Almanya’sı tarafından II. Dünya Savaşı döneminde kurulmuş en büyük toplama, zorunlu çalıştırma ve imha kampı olan Auschwitz'in girişinde (ve bir çok benzeri kampın girişinde de) "çalışmak insanı özgürleştirir"(Arbeit macht frei) diye yazar.
Geleneksel bir söze göre de, "şeytan aylaklara sürekli yaptıracak bir kötülük bulur."
Aylaklığa Övgü!
Büyük Britanyalı düşünce insanı Bertrand Russell (1872 - 1970), 1950 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık bulunmuş "Aylaklığa Övgü" adlı kitabında, teknolojinin gelişimiyle birlikte (ki sözünü ettiği dönem 1930'lardır!) çalışmanın rasyonalize edilerek kısaltıldığı bir toplum
modelini savunur:
"Gayet ciddi olarak şunu söylemek isterim ki, modern dünyada ÇALIŞMANIN erdem olduğuna inanma yüzünden çok büyük zararlar doğmaktadır ve mutluluğa giden yol, refaha giden yol, çalışmanın örgütlü bir düzen içinde azaltılmasından geçer" (Russell, 1993: 9).
Russell, çalışmanın rasyonalize edildiği toplumun, tüm çalışabilir nüfusun istihdam edilebildiği, dolayısıyla işsizliğin olmadığı ve insanların boş zamanlarını üretken bir şekilde değerlendirme olanağı bulabilecekleri bir toplum olacağını söyler:
"Uygarlık için boş vakit şarttır, eski zamanlarda ise bir azınlığın boş vakte sahip olabilmesi, büyük bir çoğunluğun emeği sayesinde gerçekleşiyordu(...) Çağdaş teknoloji sayesinde uygarlığa zarar vermeksizin boş vakti insanlar arasında pay etmek mümkün olabilirdi" (Russell, 1993: 12).
“…Biz iktisadi adaleti gerçekleştirmeye kalkışmadığımız için tüm ulusal gelirin büyük yüzdesi, nüfus içinde büyük bölümü hiç çalışmayan küçük bir azınlığa gider. Üretim hiçbir şekilde bir merkezden yönetilmediği için sürüyle gereksiz şey üretiriz.
Nüfusun bir bölümünü gerektiğinden çok çalıştırmak suretiyle geri kalanların emeğinden vazgeçebildiğimiz için çalışabilir nüfusun büyük yüzdesini aylak [işsiz]bırakırız. Bu yöntemler yetersiz kalınca da savaş çıkarırız…”(Russell, 1993: 17, 18).
“…Gerçek odur ki, maddenin bir bölümü varlığımız için zorunlu olduğu halde, maddeye durmadan biçim vermek ve onu yer değiştirmek [üretim] hiç de insan hayatının amaçlarından biri
değildir…”(Russell, 1993: 18, 19).
(Bertrand Russell - Aylaklığa Övgü)
İşgücü planlaması İlgili olduğu konu:
“Doğru sayıda kişiyi doğru zamanda, doğru işlerde, doğru beceri, tecrübe ve yeteneklerle işe almak ve çalıştırmak.”
Neden işgücü planlamasına ihtiyaç vardır?
- Belirlenen amaçların gerçekleştirilebilmesi - Kaynakların etkin ve tam olarak
kullanılabilmesi
- Kaynakların etkili bir tarzda kullanılabilmesi - Çalışanların, çalışmak isteyenlerin ve hizmet
alanların istemine karşılık verilebilmesi…
İşgücü planlaması yaklaşımları
Arz Yönlü Yaklaşımlar
Bu yaklaşımlarda ‘ekonominin gerekleri’ne uygun işgücü sayısını ve yeterliklerini, bir başka ifade ile nicelik ve nitelik olarak işgücünü, sağlamak üzere planlama yapılması gerektiği savunulur.
Talep Yönlü Yaklaşımlar
Bu yaklaşımlarda, işgücü planlaması yapılırken ‘ekonominin gerekleri’nden ziyade “toplumun beklentileri” önplanda tutulur.
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.